Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönelmeni: Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordmatörü: HikmetÇe-
tinkaya # Yazıışleri Müdüriı İbrahim
Yıldız # Sorumlu Müdür Fikrel İlkiz
• Haber Merkezı Müdürii: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dıs Haberler Şinasi Danışoğlu # Istihbarat Cengiz
Yıldınm 9 Ekonorra Mehmel Saraç 9 Kültür
Handan Şenköken 9 Spor vbdülkadir Yücelman
9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzettme. Abdullah
Y aacı 9 Fotograf ErdoğanKöseoğ)u9Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberleri Mebmrt Faraç
Yavın Kurulu" llhan Selçuk
{Başkan). Orhan Erinç, Okta\
Kurtböke, llikmet Çetinkaya.
Şükran Soner. Ergun Balcı.
İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı.
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
!25,Kat:4,BakanIıklar-AnkaraTeI 4195020("hatl Faks:
419502? • Izmır TemsılciM. Serdar Kızık. H Zıya
Blv. 1352 S.23Tel:4411220, Fak*: 44191 l?9Adana
Temsılcisi: Çetin Y iğenoğlu, Inonü Cd 119 S. No: 1 Kat: 1,
Tel-363 12 ll.Faks. 363 12 15
Muessese Müduni Cstfln Akmen 9
Kooıdınatör Ahmet Korulsan #
Muhasebe Bnlent toıerAldaıe Hüsoin
Gürer • tşletme. Önder ÇeUk • Bılgı-
lşlem: Nail İnal • Bılgısayar Sıstem
Mûrûvet Çfcr • Sanş Fadkt Kuza
V1EDYA C: • Yönetım Kunılu
Başkanı - (jenel Mudur Gülbin
Erduran • Koordınalor Reha
lşıtman # Genel Mudur Yardımcısr
SevdaÇoban Td. 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Y avımlaıan >e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayınalık A Ş
TurkocagıCad 39 41 Cağaloglu 34334 ls! FK.246 Istanbul Tel- (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95
22HAZİRAN 1998 tmsak: 3.22 Giineş: 5.25 Ögle: 13.13 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.40 www.cumhurivet.com.tr
Restorasyon
sıkıntısı
• \NKARA(A.NKA)-
Ödenek yetersiziiği. tarihi
binalarda görev yapan
üniversiteleri restorasyon
sıkıntısına soktu.
Üniversıtelerin sahip
olduklan gayri-menkullerin
toplam değerinin 600 trilyon
lirayı aştığı hesaplanırken
restorasyon harcamalan için
bina değerlerinın yüzde 10'u
kadar ödenek ihtiyacı
belirlendi. Üniversitelere.
restorasyon harcamalannda
kullanılmak üzere 1998 yılı
için 60 trilyon lira ödenek
talebinde bulunmalanna
karşılık. 12.8 trilyon lira
verildi.
Posicop'un
tehlikesi
• CHICAGO(AA)-
Amenkalı uzmanlann, ani
kalp krizlerini önlemediğini
açıkladıklan yüksek
tansiyon ilacı Posicor'un, bir
anda bırakılmaması
gerektiği bildirildi.
Amerikan Sağlıkçılar
Birliği'nin dergisinde çıkan
duyuruya göre doktorlar.
ilacı aniden bırakan
hastalardan dördünün
fenalaştığını. birinin de
öldüğünü belirttiler.
V
2. Bakırköy
Kitap Fuarr
• İstanbu) Haber Servisi -
Truva Kütüphanesi ile
Bakırköy Belediyesi'nin
ortaklaşa düzenlediği "2.
Bakırköy Kitap Fuan",
26-28 Haziran tarihleri
arasında Bakırköy
Belediyesi Kültür-Sanat
Merkezi'nde
gerçekleştirilecek. Fuar
çerçevesinde, 26 Haziran
Cuma günü Prof. Dr.
Toktamış Ateş, Prof. Dr.
Perihan Ergun, Gülsüm
Akyiiz ve Raif Ertem
kitaplannı imzalayacak.
Aynca, Sunay Akın ile
Akgün Akova'nın söyleşi ve
imza günü de aynı gün
gerçekleştırilecek.
Uyuştupucudan
uzak durun'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Emniyet Genel
Müdürlüğü APK Daire
Başkanlığı'nca yayımlanarak
yurttaşlara dağıtılan "Polisle
tlişkilerinizde Başvuru
Kılavuzu"nda: gençlerin
uyuşturucu kullanımına yol
açan ortamlardan uzak
durmalan, kötü örneklerden
kaçınmalan, "Bir kere
kullanmadan bir şey olmaz"
diyenlere kanmamalan
istendi.
multîmedya
• İstanbul Haber Servisi -
Eğitimde kara tahta yerine
görsel ve interaktif
multimedya sistemleri
kullanılmaya başlandı. Hıgh
Q Dershanesi Genel Müdürii
Rasih Üçgüler,
dershanelerinde işlenen
konunun bir projektör
aracılığıyla bilgisayardan,
büyiitüJerek sınıftaki tahtaya
yansıtıldığını belirtti.
Üçgüler, "Böylece
öğrencilerin konuyu daha
zevkli izlemesi ve ö|Tenmesi
sağlanırken zaman kaybı da
önleniyor" dedi.
Doğal parklann kiraya verilmesine tepki gösteren örgütler, ihalelerin iptal edilmesini istedi
Ormanlara mafya tehdidiASUMAN ABACIOĞLU
İZMİR - Orman Bakanlığı'nca
milli parklann 10 yıllığına kiralan-
ması için açılan ihalelere *mafya"nın
el atacağına dikkat çeken korumacı-
lar. Orman Bakanlığrnı. anayasa ve
yasalann verdiği "doğal ve kültürel
değerleri koruma" yükümlülüğünü
"mafyaya devretmekle" eleştirdiler.
Orman Bakanlığı, bazı alanlann
ihalelerini 29 Mayıs"ta gerçekleşti-
rirken İzmir'deki Gümüldür. Teos-
Ekmeksiz ve Tanay orman içi dinlen-
me alanlarıyla Aydın"daki Dılek Ya-
nmadası Milli Parkı ve Muğla'daki
Günücek. Çubucak. Inbükü, Katran-
cı, Ölüdeniz ve Gökova orman içi
dinlenmealanlannın ihalelenni erte-
lemişti. Milli parklann ve tabiat park-
lannın on yıllığına kiraya verilmesi-
ne tepki gösteren sivil toplum kuru-
luşlan ve korumacılar. ihalenin erte-
• Sivil kuruluşlar, milli ve doğal parklan kiralamak için ihaleye çıkaran Orman
Bakanlığrnı, anayasa ve yasalann verdiği "doğal ve kültürel değerleri koruma"
yükümlülüğünü "mafyaya devretmekle" suçladılar.
lenmesinin, "muhammen bedeUerin
daha da düşüriilmesi" amacına yö-
nelik olduğunu savunarak ihalelerin
tümüyle iptal edilmesini istediler.
tzmir Çevre Hareketi Avukatla-
n'ndanNoyanÖzkan. ülkemizin ve
dünyanın en değerli doğal parklan,
tabiat alanlan vebiyolojikzenginlik-
lerinin haraç mezat satıldtğını vurgu-
layarak "BiyoJojikÇeşiÜilikSözleşnıe-
si, Ramsar Sözleşmesi, Rio Giindem
21 So/Jeşmesi'ni imzalamış olan Tür-
kive Çevre Bakanlığı ve Orman Ba-
kanhğu böyle bir saüşa izin vermeme-
lidir. Bu bir uluslararası çevre skan-
dalıdır" dedi.
Avukat Özkan. ihaleye konu olan
doğal park ve alanların, büyük bir
olasılıkla "valnızca kısa dönemde
kâr amacıyla" hareket eden kişilerin
veya u
vasadışıeğitinL,kaınpveörgüt-
lenmeamacı" ile organize olan ülkü-
cü veya şeriatçı mafyalann elinege-
çeceğini kaydetti.
Kırsal Çevre ve Ormancılık So-
runlan Araştırma Derneği Başkanı
Doç. Dr. Yücel Çağlar. Türkiye'de-
ki milli parklann önemli bir bölü-
münün master planlannın yapılma-
dığına dikkat çekerek yapılan mas-
ter planlannda ise milli parklann "ta-
şıma kapasitesine" ilişkin hiçbir bi-
limsel bilgi olmadığını söyledi. Bu
nedenle özelleştirilen milli parkla-
ra. "kâramacıyla" taşıma kapasite-
sinin üzerinde ziyaretçinin gırmesı-
ne izın verileceğini ve bu yükün do-
ğal alanlann ekosistemlerine çok cid-
di zarar vereceğini belirten Doç. Dr.
Çağjar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikk orman statüsü olan >er-
Jerdeözeöeştirme sonucunda koruma
önlemleri alınması konusunda ciddi
yetersLzlikler ortaya çıkacak. Dilek
Yanmadasrnda yasanan yangın bu-
na örnek. Miffi parkiann sabşında. da-
ha önceki şartnameden de görüvonız,
hiçbir şekilde korumacı önlemlere
ilişkin kamuovuna açık bir denetim
mekanizması >ok. Bakanlığın denc-
tiıni de sınırlı. Orman Bakanlığı, bu
alanlan kendi miilkivetindevken ge-
rektiği gibidenetle>'emi>orken sübjek-
tif ilişkilerin geçerli olduğu bö>le bir
özeüeşdrme uv gulamasL denetimi tü-
müyle engelleyecek."
Doç. Dr. Çağlar. Orman Bakanlı-
ğrnı. anayasaya ve diğer >asalarda
yer alan korumayla ilgili yükümlü-
lüğünü, milli parldarı özelleştirerek
ihaleetmekleeleştirdi. Milli parkla-
nn çok düşük bedellerle ihaleye çı-
karıldığına dikkat çeken Doç. Dr.
Çağlar. "Bu bedel ihalede artar de-
nivor, ancak artmıvor. Çünkü ihaJe-
ye fesat kanşıyor" dıye konuştu.
TMMOB Orman Mühendisleri
Odası Genel Başkanı Salih Sönme-
zışık da uygulamanın anayasaya ay-
kınlığını vurgulayarak "Orman Ba-
kanhğL son vıUardaözellikle kâr eden
milli parklara ait tesisleri kiralama
usulü\le işiermelerini dcvatmekte-
dir. Oysa milli park veya koruma
alanlanmız. tabiat parklarınıı/da
kaytoimatehlikeshiekarşı karşna bu-
lunan ekosistem ve habitatlar \ardır.
Gelecek kuşaklara bu gen kav nakla-
rının aktartlması. insan haklanna
saygılı olmanın önkoşuludur" dedi.
Datca
Orman
'kazayla' yandı
MTÇA(AA)-Muglaüa Marma-
ris-Datça karayolu Soğuksu bölge-
sindeki Alavare serisinde önceki
akşam çıkan orman yangınına ne-
den olduğu belirlenen Nazimeİşler
adlı kadın tutuklandı. Bölgede ai-
lesiyle birlikte odun kömürü üreti-
ciligi yapan İşler, çamaşır yıkamak
için yaktığı ateşin, rüzgânn etki-
siyle içinde banndıklan naylon ça-
dın tutuşturduğunu ve yangının bu
nedenle meydana geldiğini savun-
du. tşler, "Çok üzgünüm, isteme-
den otdu. Ateş bir anda ortalığı sa-
nnca yapacak hiçbir şeyimiz kal-
madr diye konuştu.
Nöbetçi mahkeme. Muş'un Ma-
lazgirt ilçesi Adaklı Köyü'nden ge-
lerek bölgeye yerleşen ve 10 ailey-
le birlikte odun kömürü üreticiliği
yapan Nazime lşler'in turuklu ola-
rak yargılanmasına karar verirken
eşi RaşftÖngün'ü serbest bıraktı.
Uzun
gecede
uzunaşk
Kuzey ülkelerinde
vılın en uzun gecesi
olan 21 Haziran
Finlandiya'da
şenliklerle kutlandı.
Finlandiya'nın
doğusundaki
Silinjsr'de genç bir
çift, kırda yakılan
büyük ateşin duygu
yüİdü ortamında sırt
sırta vererek
mutlııluklannın
tadını çıkardı. 19
Haziran'da başlayan
ve21 Haziran
gecesine dek süren
şenltkkrde, bu iki
genç gibi rüm
Finlandiyalılar da
gönüllerince
eğlendiler.
(Fotoğraf:
REUTERS)
Prof. Afife Batur
'Koruma
kurullan
yara aldı'
İstanbul Haber
Ser\isi -
Mimarlar Odası
İstanbul Şubesj
Başkanı ve ITÜ
Öğretim Cyesi
Prof. Dr. Afife
Batur, mimar
Behruz
Çinici'nin
Kültür Bakanı
İstemihan Talay
tarafından
Koruma
Kurulu'ndaki
görevinden
alınmasını
üzüntü ve
Afife Batur: Kamu yara-
nnı ilke edlnenJerin gö-
revden alınması üzücü.
kaygıyla karşıladıklannı söyledi. Prof.
Batur, son dönemlerde görevden alınan
Koruma Kurullan üyelerinin tümünün
kamu yarannı ilke edinmiş korumacı
kimlikleriyle öne çıkan kişiler olduğuna
dikkat çekti.
Behruz Çinici'nin görevden alınmasını
gazetemize değerlendiren Batur, olaydan
Çinici'nin telefonuyla haberdar olduğunu
belirterek olayı teessüfle karşıladıklannı
kaydetti. Batur. "Behruz Çinici gibi
Cumhurbaşkanı taranndan büyükelçi
payesiyle taltif edilmiş değerli bir üye ve
meslektaşımızın çok haklı olarak
Büyükçekmece SİT karannı savunması
nedeniyle görevden alınmasını kabul
etmemiz çok zor ve talihsiz bir durum"
dedi. Kurulda son dönemlerde görevden
ahnanlann tümünün odalanna üye ve
kamu yarannı ilke edinmiş korumacı
kimlikleriyle öne çıkan kişiler olduğunu
anımsatan Batur. şöyle devam ettı:
"Zaten arkadaşlanmız da korumacı
özellikleriyle bu kurullarda yer aldılar. Bu
görev lerini yerine getirirken bu tavra
maruz kalmalan üzücü. Kamu yarannı
gözeten bir siyaset adamı olduğuna
inandığım bir siyaset adamımn bu
yaptıklannı anlamakta güçlük çekiyor,
gelişmenin >önü açısından kavgı ve
üzüntüyle karşılıvorum."
KUMSALIN KORUNMASI İÇİN ÖNLEM .4LINM4SI İSTENDÎ
6
Patara yağmalarayor'tstanbul Haber Servisi - Akdeniz
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Havva Işkan. yabancı tur
operatörleri tarafından "Dünyanın
en güzel kumsalı" seçilen
Patara'nm tarihsel ve doğal
yapısının "hergeçengün biraz
daha v^ğmalandığını'* söyledi.
caretta carettaların en önemli
yumurtlama plajlanndan biri olan
Patara plajına, turistlerin rahat
gidebilmesi için yolun
asfaltlandığma dikkat çeken Işkan,
kentteki oygu mezarların
tamamının üzerinden de yol
geçirildiğini vurguladı. Gazetemiz
yazan Prof. Dr. Emre Kongar,
"reform hüküjneti" olarak kurulan
Mesut Yılmaz başbakanlığındaki
hükümetin, "Turizm
Kararnameleri'" adı altında
Türkiye'yi yağmaladığını savundu.
Beşiktaş Belediyesi ve Yurttaşlık
Bilincini Geliştirme Derneği
işbirliğiyle dün Akatlar Kültür
Merkezi'nde düzenlenen "Patara
Anrik Kent Yağması" konulu
panele, gazetemiz yazan Prof. Dr.
Emre Kongar, sinema sanatçısı
Tank Akan ve Patara'nın tarihsel
• Dünyanın en güzel
kumsalı Patara'ya ruristik
tesis yapılmasını
isteyenlerce yapılan
tahribat, tarihi eserleri ve
caretta carettaların
yumurtlama alanlannı
tehlike altına sokmayı
sürdürüyor.
öneminin ortaya çıkmasında
önemli rol oynayan arkeologlardan
Akdeniz Üniversitesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Havva Işkan katıldı.
Doç. Dr. Işkan. Doğu Akdeniz'in
18 kilometrelik en uzun kumsalı
olan Pataradaki caretta caretta
yumurtalarının üzerine "güneş
şemsiyeleri" dikildiğini söyledi.
Patara'ya "turistik tesis"
yapılmasını isteyenler tarafından
arkeologlann bulduğu kaya
mezarlannın kınldığını belirten
Işkan, kumsalın, özellikle geceleri
gidişe açık olması nedeniyle tehlike
altında bulunduğunu vurguladı.
Patara"daki caretta carettalar için
Çevre Koruma Kurulu'nun uyan
tabelalannın hiçbir işe>
yaramadığını savunan Işkan, plajın
korunması için mutlaka "geniş
kapsamlı öntemler" alınması
gerektiğini bildirdi. Gazetemiz
yazan Prof. Dr. Emre Kongar ise
Türkiye'deki özellikle dogal ve
tarihi zenginliği olan yerlerdeki
toprak rantının neredeyse
"uyuşturucu kaçakçılığT kadar
gelir sağladığını belirterek, bunun
nedeninin de "kamu alanlannın
hükümerier taranndan
konınmaması" olduğunu söyledi.
Türkiye'de "Demokrasi" adı
altında arabesk bir yağma
kültürünün egemen olduğunu ifade
eden Kongar, "Bu anlayışın altında
sanavileşmeye bağlı olmayan bir iç
göç. bunun yağma düzenine
dönüşmesi; hükümetin ve yerel
yönetimlerin de bu yağmayı
önlemek yerine yağmadan pay
alnıaya bakması yauyor" dedi.
Sinema sanatçısı Tank Akan da
Türkiye'deki tarihi eserlerin
valnızca Türklerin değil, insanlığm
malı olduğunu ifade ederek "Ancak
bu-akın bu eserteri korumavu sanld
özellikle yok edilmesi için
uğraşıhyor'* diye konuştu.
'Orman Bakanı kas yapayım derken göz cıkarıyor
1
'Yasa değişikliği yanlış'
e-posta : tan (« prizma. net. tr
AYKUTKÜÇÜKKAYA
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları
Araştırma Derneği Başkanı Doç. Dr. Yücel
Çağlar, "Orman köylüleri Kurultayı'"nın
Örman Bakanlığı'nın 6831 sayılı Orman
Kanunu'nda yapmayı amaçladığı değişiklik-
lere toplumsal dayanak yaratma çabası ol-
duğunu belirterek "Orman Bakanı Ersin
Taranoğtu "Kaş yapayım derken göz çıka-
nyor", Orman Bakanhğı da "minareye kılıf
hazırlama' çabası içinde" dedi.
Doç. Dr. Yücel Çağlar, Türkiye'de "dev-
letormanT sayılan alanlann içinde ve biti-
şiğinde 18 bin dolayında köy bulunduğunu
ve bu köylerde 10 milyon yurttaşın yaşadı-
ğını, ancak siyasal partilerin "orman köy-
lüsü"nü yalnızca "ojdeposu" olarak gördük-
lerini savundu. Çağlar, Orman Bakanlığı'nın
6831 sayılı Orman Kanunu ile 2873 sayılı
Milli ParkJar Kanunu'nda yapmaya hazır-
landığı değişikliklerin de bunun bir göster-
gesi olduğunu söyledi.
Orman Bakanlığı'nın orman köylüleri-
nin tek ekonomik örgütlenmesi olan orman
köyü kalkındırma kooperatiflerini ve dev-
let orman işletmelerini etkisizleştirmeye ça-
lıştığını söyleyen Çağlar. şöyle devam etti:
"Orman Bakanlığı'nın 6831 sayılı Orman
Kanunu'nda vapmaya çalışnğı değişiklik ger-
çekleşirse. orman köylerinde kurulmuş bu-
lunan ve bugüne değin de kin krinin sınıria-
n içindeki ormanlarda ağaç kesmeve tomruk-
lama işini üstlenerek üyelerineekonomik kat-
kı sağlayan orman köyü kalkındırma koope-
ratiflerini tümüyle devreden çıkaracak."
Orman Bakanlığfnın tapulu arazilerdeki
kızılağaçlar ile aşılı kestane ağaçlannın oluş-
turduğu ormanlann "orman" sayılmaması
için çaba gösterdiğini vurgulayan Çağlar,
şunlan söyledi: "Türkiye'de bulunan yak-
laşık 700 bin dönüm saf kızılağac ormanla-
rının tümüne > akın bir kısnıının kimin mül-
kiyeünde olduğu, en azından hukuksal ola-
rak bilinmemektedir. Yasa değişikliğivle lu-
zılağaç ormanlan, Üzerinde v etiştikleri ara-
zinin mülk sahiplerinin insafına terk edil-
miş olacak ve ortaya mülkiyet kargaşası çı-
kacak. Bu kızılağaçlann yok edilmesi süre-
cinin nelere yol açtığı geçen ay Zonguldak,
Bolu, Bartın, Karabük'te ortaya çıktı."
Türkiye'de orman sayılan alanlann yüz-
de 35'inin (70 milyon dönüm ormanın) mül-
kiyetinin kıme ait olduğunun da hukuksal
olarak biünmediğine dikkat çeken Çağlar.
Orman Bakanlığı'nın yapmayaçalıştığı ya-
sa değişikliğiyle mülkiyeti kesinleştirile-
bilmiş ormanlann mülkiyetleri üzerinde de
yeni bir belirsizlik alanı ortaya çıkabilece-
ğini işaret etti.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"Elden Gelen Azık Olmaz.."
... derken, başka bir haber daha, başlığı pek 'ma-
nidar', "TÜSİAD'ın orduya iş ziyareti"; metni, net ve
açık:"... TÜSİAD üyeleri, yerii Savunma Sanayii'ni
güçlendirme dileğindeki Ordu'nun isteğiyle, Ha-
va Kuvvetleri'nin Eskişehir, Kayseri ve Ankara'da-
ki tesisjerini gezip, brifing almışlardır."
"... TÜSİAD'ın işadamlannı organize ederek Ha-
va Kuvvetleri'nin tesislerinde inceleme yapma ola-
nağını yaratan TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Er-
kut Yucaoğlu, konuyla ilgili olarak diyor ki: '-...
Genelkurmay, Türk Özel Sektörü'nün, Savunma Sa-
nayii'ne olan ilgisini arttırmasını; yabancı şirket-
lerin, Savunma Sanayii'ne gösterdiği ilginin, Türk
Özel Sektörü tarafından da gösterilmesini istiyor.
Diyaloglan sürekli hale getirmek için, teker teker
tesisleri gösteriyorlar." (Milliyet, 7 Haziran 1998)
Düşünebiliyor musunuz?
'Ellerinin ucuyla' tutmuyorlar mı?
Tedirginim dedim ya, sebebi çok: Türk ekonpmisi-
nin 'düşrnan kardeşleri', malûm-u âliniz, TÜSİAD
ile MÜSİAD! On gün kadarönce MÜSİAO, 'din ve mez-
hep farklılığı gözeterek, halkı kin ve düşmanlığa açık-
ça tahrik etmek' gerekçesiyle, takibata uğruyor: DGM
Savcılığı'nın 'iddiası' sabit görülürse MUSİAD Genel
Başkanı hüküm giyecek, bu arada dernek de kapatı-
lacak! On gün kadar sonra Genelkurmay tarafından,
Savunma Sanayii tesislerine çağnlan TÜSİAD azala-
nna,"... yabancı şirketlerin Savunma Sanayii'ne gös-
terdiği ilginin, Türk Özel Sektörü tarafından da gös-
terilmesi isteniyor."
MÜSİAD mâruz kaldığı 'güvenilmezliği' hak etmiş
midir, etmemiş..midir; bunu, dava hükme bağlanınca
anlayacağız; TÜSİAD, maznar olduğu bu 'güveni' hak
etmiş midir, ondan kuşkuluyum; neden mi, bakın ne-
den: 1) Baksanıza, nedeniyor: 'yabancı şirketler', Jürk
Savunma Sanayii'ne ilgi göstermekteymiş de, TÜSİ-
AD kulağının üzerine yatıyormuş; 'dürtüklüyohar', bir
manada 'göreveçağnlıyor'. 2) TÜSİAD'ın vurdumduy-
mazlığı malûm, yıllardır yazanm: devletin sağladığı
inanılmaz imkân ve kolaylığa rağmen, Güneydoğu'dan
sürekli uzak durmuş; ilaç için olsun, yatınm yapma-
mıştır; oysa Rusya'da, Ukrayna'da, fink atıyortar. 3)
Orada 'savaşılıyordu' gerekçesi, gerekçe değil baha-
ne; genç burjuvazileryırtıcı olur, gözükara, yüreği pek;
riske girmekten çekinmez: Amerika'da, Union Pasi-
fic, Western Union gibi ünlü şirketler. ülkenin Doğu
kıyıları ile Batı kıyılarını demiryolu ve telgraf direği dö-
şeyerek, birbirine bağlarken: Yankee'lerin Kızılderili 'im-
ha' savaşları devam ediyor muydu, etmiyor muydu?
Ya da Ingirtere'nin 'Hint Kumpanyası', o alt/kıtaya ya-
yılırken, Sa Majeste'nin askerieri, asi mihracelerte kı-
lıç kılıca değiller miydi?
Türk burjuvazisi. biliyorsunuz 'sera' burjuvazisidir;
'öyle boktan işe kanşır mı hiç?'; Güneydogu'ya, Do-
ğu'ya, yatırım yapmayı. yıllar boyunca savsakladı;
'Doğu Holding' teşebbüsü, yılan hikâyesine dönme-
di mi?; hâlâ işi, elinin ucuyla tutmaktadır; Genelkur-
may'ın daveti, bunun açık kanrtı sayılmalıdır; elin gâ-
vuru ilgi gösteriyor, göstermez mi, hazırtaraf; oysa 'bi-
zimkilere' bak, 'ağırezgi, fıstıkîmakam': Cihet-i As-
keriye, çarnâçâr, davet etmiş!
Etmek zorunda mıydı?
TÜBİTAK ne demiş?
Bir bakıma, evet! Unutmadınız umanm, Savunma
Sanayii'nin altyapısındaki dağınıklığı, yönetilme-
sindeki koordinasyon eksikliğini; -uzman raporuna
dayanarak- uzun uzun konuşmuştuk. (Bkz. Cumhu-
riyet, 20-27 Nisan 1998). Cihet-i Askeriye, Türkiye
Cumhuriyeti'nde Savunma Sanayii'nin hem 'yerli'
hem 'ulusal' olmasında ısrar ediyor; bunda, haklıdır
dal Ne de olsa, imâlât-ı Harbiye işçilerinin, kan. ter
ve gözyaşıyla ürettiği top kamaları, süngüler ve silah-
larla harp kazanmıştır; savaşta, 'ecnebi'ye muhtaç
olmak ne demektir, bilir.
Aynca TÜBlTAK'ın o ilginç çalışması var: "Savun-
ma Sanayii ve Tedarik"! üç asker, üç mühendis, bir
ekonomist tarafından geliştirilmiş, ilk sayfasına ne
yazmışlar bilin bakalım, manası derin bir Türk atasö-
zü: "Elden gelen azık olmaz, o da vaktinde bulun-
maz!". Bu çalışmada, Savunma Sanayii'nin 'milli' ol-
ması zarureti, 'esbab-ı mucibesi' ile izah ediliyor; so-
nuç olarak denilmiş ki:
"... Savunma Sanayii'nde hedef 'millîleşme' ol-
malıdır ve Avrupa ülkelerinde görüldüğü gibi, biz-
de de milîî 'ana yüklenici şirket' uygulamasına gi-
dilmelidir..."
"... Savunma Sanayii'nin 'milfîlik' vasfının oluş-
turulabilmesi için mümkün olan her halde, özel-
likleri gizli kalması gereken ve kritik olduğu kabul
edilen sistemlerin geliştirilmesinde, milli şirketler,
'ana yüklenici' olmalıdır. Bu nedenle yabancı or-
taklı şirketler, savunma sistemlerinin kritik olma-
yan bölümlerinin üretimi için diğer millî ve yaban-
cı ortaklı şirketJerle birlikte, ait yüklenici olarak,
rekabet koşullannda, ihalelere kabul edilmelidir."
(Savunma Sanayii ve Tedarik", s. 162, TÜBİTAK, Ocak
1998)
TÜBİTAK, 'özelleştirme' kapsamında kalmak için,
'ana yüklenici (müteahhit) şirket'; 'küreselleşme'
kapsamında kalabilmek için de 'kritik olmayan sek-
törlerde ecnebinin rekabete katılması' fonmülünü bu-
labilmiş; iyi güzel de, şu iki sorunun cevabı da bu ka-
dar kolay mı: 1) TÜSİAD'ın hangi 'şirketi', hangi 'ulu-
sal' güçle, 'ana yüklenici' olabilecek? 2) Her 'yerli'
olan, acaba 'millî' midir?
Dilleri mi varmıyor?
Benzer kaygılar, TÜBİTAK uzmanlannın zihinlerini
de kurcalamış olmalı ki, önerilen Savunma Sana-
yii 'politika ve stratejisi'nde, çok daha radikal davra-
nılmış, şöyle deniliyor:
"... Türk Savunma Sanayii politikası, ülke güven-
liğinin sağlanması için, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin,
başka ülkelerden yetki ve/veya izin almadan kul-
lanabileceği, yüksek teknolojiye sahip harp silah
ve vasıtalannın, yurtiçinde geliştirilmesi ve üretil-
mesine olanak sağlayacak, Savunma Sanayii'nin
kurulması ve geliştirilmesi olmalıdır." (Aynı eser, s.
170)
Besbelli, 'tam bağımsız' ve 'ulusal' Savunma Sa-
nayii'ni gerçekleştirebilmek, ancak 'tam bağım-
sız1
ve 'ulusal' devletin işidir diyecekler, ama dilleri
varmıyor; çünkü siyaset ve ticaret pisliğine bulaşma-
mış, asker yada sivil her Türk aydını bilir ki, Ulusal Sa-
vunma Sanayii, 'tüccar' kısmına bırakılamayacak ka-
dar, ciddi ve mühim bir iştir.
Yoksa niye 'yan otursunlar' dı?
http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm