Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ
HABERLER
'Cumartesi
Annelem'nden
açıklama
• ANKARA(AA)-
Almanya "da çeşitli
temaslarda bulunan
"Cumartesi analan
delegasyonu'nun, 21
Mayıs 1995 gününden
bu yana her cumartesi
Galatasaray'da oturma
eylemi yapan
'Cumartesi Annelen' ıle
bir ilişkısının
bulunmadığı açıklandı.
Cumartesi Anneleri
adına yapılan
açıklamada. "Biz
'gözaltında kayıplar'a
duyarlılıkta ortaklaşarak
bir araya gelıyoruz. Bu
nedenle. cumartesi
insanlan adına
konuşabılecek bir
delegasyon
oluşturulması
oturmalann mantıgıyla
örtüşmüyor"
denildi.
Gazeteciye
yasak
• SÜRT (Cumhuriyet)
-Siirt'in Baykan
ilçesınde yayımlanan
Demokrat gazetesinın
sahibi Erhan
Palabıyık'ın ilçe dışına
çıkışını polis engelledi.
Dün Radyo
Cumhuriyet'in yayınına
telefonla katılarak
üzerindeki polis
baskısını anlatan
Palabıyık, 65 DE 725
plakalı araçla Siirt'e
gitmek isterken polısler
tarafından durduruldu.
Palabıyık, kendisini sık
sık ölümle tehdit eden
İlçe Emniyet Müdürü
Ali Ulusoy'un
talimatıyla araçtan
indirildiğıni
belirterek,"Sıirt"ten
gelecek birekibe hesap
vermem gerektığinı
söylediler. Can
güvenligim tehlikede"
dedi.
Paris'te
gösteri
• PARİS (AA) - Fransa
Türk Derneği Birliği,
Fransa Meclisi'nde
kabul edilen sözde
Ermeni soykırımı yasa
teklıfını protesto etmek
için. bugün Paris'te bir
gösteri düzenleyecek.
Protesto göstensine,
Avrupa"nın çeşitli
ülkelerinden çok sayıda
Türk vatandaşının
katılması bekleniyor.
Protesto gösterisi.
Paris'ın ünlü
Esplanede des
Invalid Meydam'nda,
saat 15.00-19.00
arasında düzenlenecek.
Dernek tarafından
yapılan açıklamada,
Fransa'da ve Avrupa'da
yaşayan TürkJere,
protesto göstensine
katılmalan çagnsında
bulunuldu.
Genelkurmay'ın Başbakanlık Takip Kurulu'na sunduğu 12 maddelik önlemler paketi
'Irticacı kadro temizleıısiıı'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Başbakanlık Takip Kuru-
lu'nda Genelkurmay'ın temsıl-
cisi olarak yer alan asken kanat
tarafından hazırianan raporda,
irticayla mücadelenin başanya
ulaşabılmesi içın kamudaki irti-
ca kadrolannın temizlenmesi is-
tendi. Raporda, rektör seçimleri-
ne özen gösterilmesi. irtıcanın
kaynaklannın kurutulması, irtı-
ca propagandasına karşı psikolo-
jik harekât uygulanması gibi
öneriler>eraldı.
Başbakanlık Takip Kuru-
lu'nda Genelkurmay Başkanlı-
ğı 'nı temsilen yer alan asker üyt-
ler. 12 maddelik öneri sundular.
Yüksek Askeri Şûra toplantısın-
da Başbakan Mesut Yılmaz'a su-
nulan istemlerin de iskelefini
oluşturan raporda, irticayla mü-
cadelenin başanya ulaşabiimesi
ıçin gerekli önlemier, özetle şöy-
le yeraldı:
• TB\f M gündeminde bulu-
nan irticayla mücadele >asa tasa-
rılannın ivedilikle >asalaşması
için gerekli ivmenin kazandırıl-
ması.
• RTÜK yasasının değiştiril-
mesi. Kurulun yanı sıra radyo te-
levizyon yayınlannı izlemek \e
gereğini yapmakla göre\li em-
niyet ve savcılık kadrolannın
güçlendirilmesi.
• Hem ekononıi içinde reka-
bet kurallanna aykırı olarak
farklı me\zuat ve yapılan ile
avantaj sağlavarak büyüyen hem
de irricanın dinamosu olan şir-
ket ve kuruluşlann en önemli fi-
nans kaynağı haline gelen özel fi-
nans kurumlamla ilgili yasanın
değiştirilmesL
• Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 8. maddesi ile Türk Ceza
Yasası'nın (TC Y) 312. maddesi-
nın değiştinlmesine yönelik ça-
lışmalann önlenmesi.
0 Anayasanın 2,4,14 ve 24.
maddelerinin ihlal edilmesini ön-
leyki ceza yasalannın anayasa-
nın emri u\annca TC Y'ye ekfcn-
mesi.
• Bütün vakıf ve derneklerin
etkili bir şekılde kontrol altına
alınması. ırtıcayı destekleyenle-
ri kapatacak hukuki düzenleme-
lerin yapılması ve hızla uygula-
maya geçilmesı.
• İrticayla mücadelede çok
önemli bir >eri olan denetimin et-
kili olarak yapılabilmesi için baş-
ta mülki idare amirleri olmak
iizere kamudaki irtica kadrolaş-
masının hızla tasfiye edihnesL
• Okullarda yoğun olarak ya-
şanan irticai faaliyet ve özellik-
le kılık-kıyafet konusundakı
farklı uygulamalara son verilme-
si, önümüzdeki tatil döneminden
çok iyi yararlanılarak, gerekli
önlemlerin alınması, okullarda-
ki ders ve yardımcı kitaplann ti-
tızlikle incelenmesi, gelir düze-
yi düşük olan öğrencilerin irticai
unsurlarca istismar edilmesinin
önlenmesi için bannma, kurs ve
öğrenim sorunlannı çözmeye
yönelik gerekli olanaklann sağ-
lanması.
• YÖK'ün ÖSS ve ÖYS siste-
minin, istismarlan önleyecek şe-
kilde veniden düzenlenmesi.
• Ûniversitelerdeki türban ve
kadrolaşma konusunda yaşanan-
lardan ders alınarak gerekli ön-
lemler alınması ve rektör seçim-
lerinde hassasiyet gösterilmesi.
• İrticanın TSK aleyhine yü-
rüttüğü propagandanuı önlene-
rek ordunun dine karşı olmadı-
ğı, bütün çabasının cumhumet
ile din ve vicdan özgüriüğünü e-
sas alan laik diizeni korumaya
yönelik olduğunu ortaya kovacak
karşı propagandalann yapıima-
SL
• Hem irtıcanın elındeki ge-
niş yazılı ve görsel yayın olanak-
lan ıle yürüttüğü propagandayı
etkisiz hale getirmek hem de ir-
tica ile mücadelede etkili bir şe-
kiJde kamuoyu yaratmak ama-
cıyla, kapsamlı bir psikolojik ha-
rekât uygulanması için gerekJi
önlemlerin zaman yitırilmeden
alınması. Bu önlemler çerçeve-
sinde demokrasinin ne olduğu,
ne olmadığı: demokrasinin meş-
ru müdafaa hakkının bilimsel bir
şekilde ortaya konarak, şeriat
devletine demokrasi aldatmaca-
sı ile gidişın önlenmesi.
Askeri okullar sınavı
Tarikatlar
takma adla
öğrenci
hazırlıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Silahlı Kuv vetleri (TSK) irticai faaliyetle-
re kanşan subaylan ordudan ihraç etmeyi
sürdürürken. Genelkurmay bünyesinde
oluşturulan Batı Çalışma Grubu (BÇG),
tarikatlann askerıliselerve astsubay hazır-
lama okullanna sızma çabalannı yoğunlaş-
tırdıklarını saptadı. Özel kurslar düzenle-
yen tarikatlann. ögrencilerin tanınmasını
önlemek içın kayıtlan. yasalara aykın bi-
çımde takma adla yaptıklan kaydedıldi.
Geneikurmay Başkanlığı bünyesinde,
irticai faaliyetlen izlemek üzere oluşturu-
lan BÇG "nın belirlemelenne göre tarikat-
lar Maltepe, Kuleli. Işıklar Askeri liseleri
ıle Deniz Lisesı, Çok Programiı Astsubay
Hazırlama Okulu, Mızıka Astsubay Ha-
zırlama Okukı'nun temmuz ayı içerüjnde
yapılacak sınavlan içın müritlerihe yöne-1
lık çeşitli özel kurslar düzenledıler. Tari-
katlann bu kurslara en zekı ve güvendık-
leri öğrencıleri aldıklan saptamasını akta-
ranyetkilıler, bazı tarikatlann da irticai fa-
aliyetlerde bulunan "sakıncalj" dershane-
lere kaydettikleri ögrencilerin tanınması-
nı önlemek ıçin takma ad kullandıklannı
ya da hıç ad kullanmadıklarını kaydettiler.
Yetkililer. takma ad kullanmanın yasa-
lara av kın olduğunu, kayıtlann öğrencının
adıvla yapılması gerektiğını belirtırken,
denetim yetersizliklerıne ışaret ettıler. Yet-
kıliler. büyük oranda ortaya çıkanlan faali-
yetlerin önlenmesinin tarikatlann çabala-
nnı sonuçsuz kılacağını belirterek, önce-
ki vıllarda da benzer yöntemlerin u>gu-
landıgınıvebaşarısızlığauğradığınıanım-
sanılar. Yetkililer. "Bilindiği gibi tarikatlar.
harp okullanna imam-hatip lisesi mezun-
larııun da alınması için shasi partiler nez-
dinde büyük çaba göstermiş. ancakT-
SK'nin karşı çıkması netkesinderiinımes-
lek lisesi mezunlannın harp okuluna gir-
mesi önlenmişti" anımsatmasını yaptılar.
Tacize uğrayan öğrencilere destek
Yiikseköğrenim Kredi ye Yurtlar Kunımu'na (YL'RT-
KLR) bağlı Maslak KJZ Öğrenci Yurdu çe\ resinde cinsel
tacize uğradıklan, bir kız öğrenche de tecavüz girişinıinde
bulunulduğu için geçen hafta basın açıklaması yapan
öğrenciler hakkında başlatılan soruşturmanın
durdurulmasım isteyen bir grup, önceki gece yurt
binasının önüne gelerck kız öğrencilere destek verdi.
Kendilerini. ''Tacize tecav üze karşı kadınlar" olarak
tanıtan grubun vaptığı basın açıklamasında, "Biz kadınlar,
ögrencilerin taleplerinin bir an önce yerine getirilmesinin
takipçisi olacağız" denildi "Kız öğrencilere can
güvenliğinj" isteyen grup, 7 öğrencinin yurttan
uzaklaştınlmasını ise protesto etti.
(Fotoğraf: AYKUT KÜÇÜKKAYA)
Demirel: Türbanın arihndaajmnvar
A!VKARA(CumhuriyetBürosu)-üni-
versıtelerdeki türban eylemlerinde bazı
şeriatçı örgütlerın parmağı olduğunu
gösteren belgeler. Istanbul Ünhersitesi
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter
tarafından millenekillenne sunuldu.
Türban eylemlerinin masum öğrenci ey-
lemleri olmanın ötesine geçtiğine dikkat
çeken Serter, güvenlik güçlerince büyük
bıçaklarlabirlikteelegeçınlensopalann
üzerinde. "AUah nurunu tamamlayacak-
ür - İntikam Tugayı" yazılannın bulun-
duğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Sü-
leyınan Demirel de dün türban olav lan-
nın arkasında "siyasi oyunlar döndürül-
düğünö"sö>ledi.
FP ve ANAP'lı üyelerin isteği üzerine
însan Haklan Komisyonu'na türban uy-
gulaması ve öğrenci eylemleriyle ilgili
bilgi vermek üzere çağnlan tstanbul Üni-
versitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter,
yaptığı açıkiamalarfa kaygı verici nokta-
lara dikkat çektı. Komisyonun önceki
günkütoplantısında Istanbul Üniversite-
si ve bağlı fakültelerdeki durumugözler
önüne seren Serter. türbanlı öğrenciler
arasında yapılan biraraştırmanın sonuç-
lannı da aktardı. Türbanlı ögrencilerin
büyük bölümünün başını açmak istediği
halde bazı dinı vakıflar ve cemaatlerden
gelen baskılarla bunu gerçekleştireme-
mekten şikâyetçı olduklanna dikkat çe-
ken Nur Serter'ın komisyona verdiği bil-
gıler özetle şöyle:
• Türbanlı öğrencıierin bazılan hak-
larında açılan soruşturmalar için ifade
verirken başlannı açtıklan içın bir grup
tarafından tehditlerle kovalanmışlardır.
• Cniversite duvarlanna asılan bazı
pankartlarda tehdit içeren sloganlar var-
dır. Asılan bir pankartta. "Zulmedenler
nasıl bir inkılap ile devrildikierini yakın-
da göreceklerdir" yazısı bulunmaktadır.
• Güvenlik güçlerince bazı ögrencile-
rin üzerinde bulunan sopalara ve büyük,
keskin bıçaklara el konulmuştur. Bazı so-
palann üzerine sloganlar kazınmıştır.
Bunlardan bir tanesinde "AHah nurunu
tamamlavacaktır - İntikam Tugayı" ya-
zısı bulunmaktadır.
# Islami tandanslı bırdergide. ayetler-
den örnekler verilerek "Üniversiteye İs-
lamı tebliğ için gelindiği, bu amaçİannı
unutarak soruşturmadan kurtulabilmek
için başlannı açanlann bir siire sonra da-
ha başka tavizler verebiktekleri" görüşü
yer almaktadır.
0 Türbana ilişkın talepler sadece baş-
langıçtır. Cniversite yönetimine cuma
günleri namaz saatine vize ve ders konul-
maması yönündeki talepler iletilmekte-
dir. Aynca çok hukukluluk taleplerinde
bulunulmaktadır.
ECumhuriyet
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
HAZİRAN AYI ETKİNLİKLERİ
SOYLEŞİÜ (JMJZA GÖNÜ
20 Hazıran Cumartesı Saat 17 00-19 00
HUNER TUNCER
Son kitabı "Irkçılıktan Özgürlüğe Güney Afrıka" ile diğer
yapıtlannı imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek.
Istıklal Cad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel252 38 81/82
Cumhuriyet
kitap kulübü
Taksim Sergi Salonu
HAZİRAN AYI ETKİNLİKLERİ
SOYLEŞİLİİMZA GUNÜ
21 Haziran PazarSaat:17.00-19.00
İHL'liler
Atatürke
inanmıyor
A>iKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Oniversi-
tesi'nin genel, özel ve imam-hatip lisesi ögrencilcri
arasında yaptığı anket, bazı çağdışı eğilimleri de orta-
ya koydu. Anket, özellikte imam-hatip liselerindeki
(fHL) öğrencilerin Atatûrk ilke ve devrimlerini be-
nimsemediğini ve kadın-erkek eşitliğine tamamen
inanmadığtnı gösterdi.
Ankara Üniversitesi'nin genel, özel ve imam-hatip
liselerindeki öğretim farkını ortaya koyan anket, 157
imam-hatip, 321 genel lise, 166 özel lise öğrencisi ara-
sında yapıldı.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Yazarlar, Yayıncilar,
Devlet...
Bugün "Cumhuriyet"\n kültür sayfasında bulaca-
ğınızı tahmin ettiğim "bandrol" tartışması ya da
bandrol uygulamasına gerekçe gösterilen korsan ya-
yın konusu, bir aysbergin görünen ucundan başka
bir şey değildir. Şimdi bu aysberge, yani yazar-ya-
yınçı-devlet ilişkilerine bıraz daha yakından bakalım.
Ülkemizde yazariarın ve çevirmenlerin yayıncılar-
dan belli kurallara bağlı olarak duzenli biçimde telif
ücreti almaya başlamalarının tarıhi 196O'lı yıllardır.
Bu konuda aynntılı bilgi edinmek isteyenler Alpay
Kabacalı'nın 1981 'de yayımlanan "Türkıye'de Yaza-
nn Kazancı" adlı yapıtına başvurabilir.
1960'larda başlayan sürecin 198O'lı yıllarda ve son-
rasında nasıl kesintiye uğradığını ben kendi deney-
lerimden de biliyorum.
Yazar-yayıncı ilişkisini düzenleyen, her iki tarafın da
uymak zorunda olduğu, bütün yazar ve yayınevlerı
için geçerli kurallann varlığından günümüzde de söz
edilemez. Bu ilişki, konuyla ilgili herkesin çok iyi bil-
diği gibi en modern yayınevleriyle en tanınmış yazar-
lar arasında bile epeyce keyfi ve kişiseldir.
Yazar-yayıncı ilişkilerinın yasayla düzenlenmiş bel-
li kurallara göre işleyemeyışinin başlıca nedenleri,
Türkıye'de yayıncılık sektörünün hâlâ modern an-
lamda örgütlü olmayışı, birçok yayınevinın birlikte
davranmak yerine kişisel davranışı yeglemesı ya da
yayıncı örgütlenmesinin büsbütun dışında kalması;
tıpkı bunun gibi birçok yazı emekçısının de meslek
örgütlenmesi bilincine henüz yetennce sahip olma-
yışlarıdır...
Yazar-yayıncı ilişkilerinde yasa koyucunun (yani
devletin) rolünü reddetmek, bu ilişkilerin toplum dı-
şında var olduğunu düşünmekle eş anlamiıdır. Bü-
tün soaın devletin bu rolünün sınırlarıdır. Bu sınırlan
belirleyecek olan ise, yine yazar ve yayıncılann ör-
gütlenme düzeyidir.
• • •
Gazetemizin soruşturmasına verdiğim yanıtta da
belirttiğım gibi ülkemizde yazann ve yayıncının bir-
çok ortak sorunu vardır. Bunlardan en önemlisi ülke-
mizde kitap okuru sayısının arttınlabılmesidir. Önce-
ki gün AKM'de sayın Kültür Bakanı ve bakanlık yet-
kilileriyle yapılan toplantıda kitap fiyatlarının yüksek-
liğinden söz edişim bazı yazar ve yayıncı arkadaşla-
nn tepkisi ya da suskunluğuyla karşılaştı. Türkıye'de
kitap alıcısının kimliği bellıdır. Bunlar genel olarak öğ-
renciler ve memurlar, sonuç olarak dar gelirlı kimse-
lerdir. Yayıncı sonuç olarak elbette sermaye sahıbi-
dir ve kâr edecektir. Yazar ve çevirmen de yazı emek-
çiliğiyle ekmeğini kazanmak durumunda olan kişıdir.
Yayıncıdan kâr etmemesini, yazı emekçisinden de
zaten küçük olan lokmasının daha da küçülmesine
razı olmasını bekleyemeyiz. Fakat bunlara rağmen
bugünkü kitap fiyatı politikasının gözden geçirilme-
si; yazı emekçisinin, yayınevinin ve okurun çıkarına
en uygun çözümlerin üretilmesi zorunludur. Bu ko-
nuda yayıncının, yazarın ve devletin yapması gere-
kenler vardır. Bazılan yıllardır tartışılageldiği ıçin ak-
lıma ilk gelenleri sıralıyorum: Devlet, kültür yayını ya-
pan yayınevlerine indirimli fıyatla kâğıt veremez mi?
KDV ve başkaca vergilendirmeler konusunda kolay-
lıklar sağlayamaz mı? Kültür yayını yapan yayınevle-
rine maddı destek sağlayamaz mı? ("DeWef"le faşiz-
mi özdeş sayanların bu sözlere tepki gosterecekle-
rini tahmin ederim. Yıllar önce Fransa'da, Fransız
Kültür Bakanlığı'na bağlı bir kuruluş olan "Centre
Natıonal des Lettres"\n bir broşüründe, içlerinde
"Callimard" gibi dünya ölçüsünde büyuk yayınevle-
ri de olmak üzere birçok yayınevine Fransız devleti-
nin nasıl maddi destekte bulunduğunu gördüğüm-
de doğrusu ben de şaşırmıştım.
Yine AKM'deki toplantıda söylediğım gibi Batı ül-
kelerindeki "cıltlikitap", "cepkıtabı"aynmt ülkemiz-
de de yapılamaz mı? (Batı ülkelerinde çok satan ki-
taplann ucuz baskıları -cep kitaplan- yapılırken, biz-
de bir kitap ne kadar çok ilgi görüyorsa fiyatı da o
kadar yüksek olsun anlayışı gözlemleniyor. Yayınev-
lerı ve "best seller" yazarlanmız bu konuyu düşün-
melidir.)
• • •
Korsan yayıncılığı nasıl engellenecek? Kitap bas-
kı sayılan nasıl arttırılacak? Anadolu kitapevlerinin
bir bir kapanmasına nasıl engel olunacak? Türki-
ye'de yayıncılık nasıl modern anlamda kurumlaşa-
cak? Yazı emekçileri gerçek anlamda meslek örgüt-
lerine nasıl sahip olacak? Yazar-yaymevi ilişkileri çağ-
daş düzeye nasıl yükseltilecek? Bu ve benzer sorun-
lann çözümü yazaıiar ve yayıncılar olarak meslek ör-
gütlerimize sahip olabilmekte, kişisel ya da grupsal
çıkarları bir yana bırakarak ortak çıkarlar ve ülkede
kültür düzeyinin yükselmesi için birlikte hareketi ba-
şarabilmemizdedir. Devletin ilgili kurumlanyla kaçı-
nılmaz ve zorunlu ilişkilerimizde de modası geçmiş
demagojilerle, tutuculuk ya da fırsatçılıkla değıl, dev-
let kurumlan da içinde olmak üzere modemleşmek
zorundaki birtoplumun yurttaşı olmanın ciddiyeti ve
sorumluluğuyladavranabilmeliyiz.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
METIN GUR
Son kitabı "Şeriat ve Refah" ıle diğer yapıtlannı
imzalayacak ve okurlarıyla söyleşecek.
IstiklaJCad. (Aksanat karşsı)TaksimTel252 38 81/82
R AD V O
<)))l Cumhuriyet
1 O7.4
Ümraniye ve
çevresinde oturan
fhncı araruyor.
344 79 82
Nüfus cüzdanımı kaybettım
hükümsüzdür.
MEHMET SERTBAŞ
T.C. KADIKÖY AHKÂMI ŞAHSİYE
Da\alarına Bakmakla Görevli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi 1998/314 Vasi Tay. (Mnş. Tay.) İLAN
Mahkememızce venlen 4 6 1998 lanh \e 1998.314 Esas. 1998 464 karar sayılı ılamı ıle Moda Cad. Ferıt Tek Sok Gazı Apt Ncr
11 3 Kadıköy adresınde ıkâmet etmekte olan davalı - mahcur Ferhunde Muzafîer ErsePe, yine a>nı adreste ıkâmet etmekte olan kı/ı
Doç Dr Levla Bırsen Ersel kanunı müşa\ır olarak tayın edılmıştır. llan olunur 96 1998
Türk Ticaret Bankası çalışanla-
rı, bir süredır çeşitli göstenler ya-
pıyorlar. Bankanın kendi ıradeleri
dışında düşürüldüğü durumun ça-
lışanlara fatura edılmesıne tepkı
gösteriyorlar. 4 Mayıs 1998, Türk
Ticaret Bankası çalışanlarıyla iş-
veren arasında toplusözleşme sü-
recinin başladığı tanh. 2 Temmuz'a
kadar toplusözleşme imzalanırsa
çalışanlar, haklan olan ücret artı-
şından yararlanmaya çalışacaklar.
Şu anda bankalar arasında en
az ücretf alanlardan bırisı Türk-
bank çalışanlan. Üstelik ışveren bir
türlü toplusözleşme masasına
oturmuyor.
Işveren, onlara bankanın satıla-
cağını, bu nedenle yenı patronla
sözleşme ımzalamaları gerektığinı
söyleyerek ışi sürüncemeye bırak-
maya çalışıyor. Banka çalışanlan
kıdem tazmınatlarını bile almak
olanağından yoksun bırakılıyorlar.
Paraları pul haline gelmış Türk-
banklılar. satışın arkasında büyük
dolaplar döndüğu ınancındalar.
Daha bankanın kıme ve nasıl satı-
lacağı bile bılınmiyor.
Gazetelere dün yansıyan haber-
ler, Türkbank'ın satışına yine birta-
kım garıp güçlerin karıştığına işa-
ret edıyor. Habere göre Akın Bir-
dal suikastına kanşan ve Alaattin
Türkbank'ta Neler Oluyor?
Çakıcı'nın adamlan olduğu söyle-
nen tetikçiler, iki adet lav silahı ve
üç tabancayla yakalandılar. iki te-
tikçi ifadelerinde, Türkbank ıhale-
sine giren İktisat Bankası sahibi
Erol Aksoy, Sümerbank'ın sahibi
Hayyam Gariboğlu ve Yapı Kre-
di Genel Müdürü Burhan Kara-
çam'ı vurmaya hazırlandıklarını
söylüyorlar.
fşler Türkbank'ta karışık. Gaze-
te haberlerine göre bu bankayı al-
mak ısteyenlerden ıkısı de Yurt-
bank'ın sahibi Ali Balkaner ve De-
nizbank'ı yeni satın alan ve henüz
bu bankanın alış paralannı ödeye-
meyediği söylenen Nazif Zorlu.
Türkbank'ın asıl hıkâyesi 1994
yılında başladı. 1994 Nisan krizı sı-
rasında Türkbank, kurtanlması ge-
reken bankalar kapsamına alındı.
Hazine Müsteşarlıgı adına Merkez
Bankası yönetıme el koydu. Son-
ra da olanlaroldu. Nisan krizi sıra-
sında diğer özel bankalara borç-
lanmış birçok şirket ve ışadamı,
bu paralannı ödeyemıyorlardı. Bu
borçlar karşılığı teminat gösterdık-
leri içın, paraların üstüne de yata-
mıyorlardı.
Işte bu kargaşalıkta bildiğimiz
güçler harekete geçtiler. Borçlu
özel şirketlere ve kişilere temınat-
sız ve karşılıksız olarak Türk-
bank'tan krediler verildı. Türk-
bank'tan aldıklan paralarla diğer
özel bankalardaki teminatlarını
kurtarıp borçlannı ödediler. Türk-
bank'a olan borçlar ise ödenme-
di. Teminat da alınmadığı için
Türkbank zordurumadüştü. Mer-
kez Bankası Türkbank'a el koydu-
ğunda bu bankanın sermayesi 3
trilyon lira idi. Banka o kadar çok
yükün altına sokuldu ki karşılıksız
krediler nedeniyle köşeye sıkıştı.
Merkez Bankası yetkililen, yeni
bir süreç daha başlattılar. Banka-
nın sermayesini 3 trilyondan 120
trilyona çıkardılar. Bu açıkça, ser-
mayesi banka çalışanlarına ait
olan bankaya el koymak anlamına
geliyordu.
Çünkü Türkbank, bankanın ça-
lışanlan tarafından kurulmuştu ve
sermayesinin tamamı bankanın
Emekli Sandığı Vakfı'na aitti. Son
sermaye artınmı sonucu Meri<ez
Bankası denetimindekı Tasarruf
Mevduatı Sigorta Fonu, bu serma-
ye artınmıyla bankanın hısseleri-
nin yüzde 84.52'sinı denetimine
geçirmiş oldu. Çalışanlara ise ka-
la kala yüzde 15 civarında bir his-
se kaldı.
Bu arada banka 50 trilyona sa-
tışa çıkanldı. Bir sene önce ser-
mayesi 120 trilyona çıkanlan bu
banka acaba neden 50 trilyona sa-
tılmak noktasınagetirilmiştı? CHP
Erzincan mılletvekıli Mustafa Kul
ve arkadaşlan bu konuda Meclis
araştırması açılmasını istediler.
Türkbank işınde başından itiba-
ren ganp şeyler oluyor. Bursa'da
daha önceTürkbank'lailişkilı oldu-
ğu söylenen birsuikast gerçekleş-
tinlmişti. Şimdi ise bu bankayı bi-
rilenne kaptırmamak amacıyla
suikastler hazırlanıyor. Kırtlu Sa-
vaş'ın hazırladığı "SusurtukRapo-
ru "nda da bankalar ışinde ciddi bir
çete gölgesinden söz edılmişti.
Türkbank'tan kötü kokular geli-
yor. Çeşitli oyunlarla bankadaki
hısselerine el konulan çalışanlar,
şımdı de neredeyse açlık sınırında
bir ücrete mahkûm edilmek ısteni-
yorlar. Hem paralannı başkalarına
peşkeş çek, hem de bu bedeli ça-
lışanlara ödetmeye kalk. Artık bu
kadanna da pes.
Bu ülkede adaletsizlik, vurgun-
culuk akıl almaz boyutlara ulaştı.
Türkbank'ın arka planını iyi izleyin.
Kokular ortalığa saçıldı.