Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 0 HAZİRAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Büyük ödülü TV dalında 'BP Super V filmiyle Ali Taran kazandı
Reldam 'Oscarları dağıtıldı56 esere 'Kristal
Elma', 104 esere de
fc
Başan Belgesi'
ödülü verilen
gecede televizyon
dalında Ali Taran
Creative VVorkshop
'BP Super V
Filmiyle, basın
dalında Acente
'Kutman Şarap'la,
kampanya dalında
ise 3. Kuşak
'Mercedes-Benz
800' kampanyası ile
'Büyük Ödül'e
değer görüldü.
İstanbul Haber Servisi -
Reklamcılık alanında Türkı-
ye'nin Oscarı kabul edilen
'"Kristal Elma" ödüllen sa-
hiplerini buldu. Ali Taran
Creative VVorkshop, Acente
ve 3. Kuşak reklam ajanslan
"Ahın Elma" ile ödüllendi-
rildi. Gecede 56 esere "Kris-
tal Elma", 104 esere de ''Ba-
şan Belgesi" ödülü verildı.
Türk reklamcılığının yara-
tıcılığını ödüllendirmek, rek-
lam sektöründe çalışanlann
başanlannı belgelemek ama-
cıyla düzenlenen "Reklanv
cılar Dernegİ Türkiye Rek-
lam Ödülleri Yanşması" ödül
törenı öncekı gece Lütfi Kır-
dar Uluslararası Kongre ve
Sergi Sarayfnda yapıldı.
10. yılını dolduran yanş-
maya İstanbul, Ankara, tzmır
ve Antalya"dan 77 reklam
ajansı. 11 film yapım şirke-
ti, 10 yönetmen, 4 besteci ve
3 fotoğraf sanatçısı; 245 TV
filmi, 508 basın ilanı, 28 rad-
yo spotu. 57 açıkhava ilanı, 9 sine- reklam müziği, 6 reklam fotoğra- kampanya, açıkhava, radyo, sine-
Ödüle değer görülen eserlerin yaratıcılan gecede topiu halde resim çektirdiler.
ma fılmi. 29 TV kampanyası, 70
basın kampanyası, 6 radyo kam-
panyası, 15 açıkhava kampanyası.
2 sınema kampanyası, 14 çok mec-
ralı kampanya, 33 reklam filmi ya-
pımı. 30 reklam filmi yönetimi. 10
fi olmak üzere "1095" eserle katıl-
dı. Sunuculuğunu Okan Bavül-
gen'in yaptığı gecede 56 esere
•Kristal Elma'. 104 esere de 'Ba-
şan Belgesi'verildı.
Yanşmada tele\izyon. basın.
ma, Internet ve doğrudan pazarla-
ma dallarında 52 Kristal Elma
ödülü alan reklam ajanslan şöyle:
"Klan Üetişim (4), Y-R/ Rekla-
mevi (9), Ali Taran Creative
Workshop (4\ Alice/BBDO (4), 3.
(1), Ajans Ultra (3), Om A-
jans (1), İvme Tanıtnn (1)."
104 eserin de başan belge-
si ile ödüllendirildiği yanş-
mada "Atiantik Fum" reklam
filmi yapımı, Reha Erdem
reklam filmi yönetmeni, Me-
lih Kibar reklam filmi müzi-
ğı, Serdar Tanyeli de reklam
fotoğrafi dalında "Kristal El-
ma" ödülünü aldı.
Bu arada, seçıcı kurul tara-
fından yanşmada televizyon
dalında "Sigorta, Menkul
Değerler ve Diğer Hizmet-
ler", hem televızyon hem de
basın dalında "Hobi, Oyun-
cak, Spor Araç ve Gereçleri"
kategorilerinde ödüle değer
eser bulunamadı.
Yanşmanın büyük ödülle-
ri ise seçici kurul tarafından
ödül törenı sırasında belir-
lendi.
Seçici kurul tarafından te-
levizyon dalında Ali Taran
Creative Workshop Reklam
Ajansı 'BP Super V", basın
dalında Acente Reklam
Ajansı 'Kutman Şarap'.
kampanya dalında 3. Kuşak
Reklam Ajansı 'Mercedes
Benz'; "Alün Elma" büyük
ödülünün sahıbi oldu.
Aynca, kampanya dalında
radyo kategorisinde "Cum-
huriyet Aydınlanma Kitapla-
n" reklamıyla "Lowe A-
dam" Reklam Ajansı başan
belgesi aldı.
Gecenin sürprizi ise sunu-
cu Okan Bayülgen'in reklam
kuryesı olarak sahneye çağır-
dığı ve soyduğu kişinin şar-
kıcı Mansur Akçıkmasıydı.
Sahnede giyinen şarkıcı tek
şarkılık bir konser verdi.
(Fotograf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) î ^
3
"
3
&
e l e n e l e k
.
t n k v
.
e
6
bılgısayar anzası nedenıyle
Select / BDDP (2), Kuşak (7), sahnedeki büyük ekranm kararma-
M.A.R.K.A. (1), Manajans/
Thompson (1), Movida Plus MAP
(1), Bersav/ Kesişim (1 \ RPM/ Ra-
dar cdp Europe (7). Medina Tur-
gul DDB (2), Acente (2), Mar-
kom/Leo Burnett (1), WCJ/Srudk>
sı üzerine törene bir süre ara veril-
mek zorunda kalınırken, reklam
ajanslan adına ödül almaya gelen
temsilciler sahne merdivenlerinin
kaygan olması nedeniyle zor anlar
yaşadılar.
ilk ve ortaöğretim kurumlarında 1997-1998 eğitim-öğretim yılı sona erdi
lir II I II..1
sevıncı
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Ozel Yaşama Miidahale
Totaliter ve otoriter yönetimlerin en
belirgin özellikleri, insanların özel ya-
şamlanna müdahale konusundaki ıs-
rariandır. Gerçekten, bu tür baskıcı yö-
netimler, salt toplumsal yaşamı denet-
lemekleyetinmek istemezler, bu yaşa-
mı belirleyecek olan "özel alanları" da
denetimleri attında tutmak isterier.
Bunun altında pek çok neden vardır.
Fakat bunlann en önemlisi, insaniara
bir "boş alan", bir "düşünce alanı" bı-
rakmak istememeleridir. Eğer insania-
ra bir boş alan bırakılmaz ve herkesin
boş alanlan aynı biçimde doldurulursa,
"farklılıklar" ortaya çıkmaz ve böylece
"farklı düşünceler üretme" olanağı el-
lerinden alınan insanlar, "iktidara karşı
muhalefet" yeteneklerini yitirirter.
Totaliter yönetimlerin insanları, "bo-
yunduruklannı" çoğu kez güle oyna-
ya taşırlar. Zira düzenin kendilerine
sunduğu olanaklann dışında bir dün-
yadan haberieri yoktur. Çok sevdiğim
bir benzetmede dıle geldiği üzere, ken-
di kör kuyularında yaşarken, "gökyü-
zünün, kuyulanndan gördükleri kadar
olduğunu' sanırlar. O gökyüzünün ne
denli genış, ne denli uçsuz bucaksız ol-
duğunu anlayabilmelerı ıçin, o kuyula-
nnın dışına çıkmalan gerekır ki; yaşa-
dıkJan düzen buna asla izin vermek is-
temez.
Bu bakış açısı altında düşünüldü-
ğünde, "dincitotalitarizm", olabilecek
en baskıcı totalitarizmdir. Zira din ku-
rumu, insaniara hiçbir özel alan bırak-
maz. Neyi yeyip, neyi yiyemeyeceğini
de belirier, neyi içip neyi içemeyeceğı-
ni de. insanların banyolanna kadar, ya-
tak odalarına kadar girer.
Yanlış bir anlayışla, kimi dinlerin top-
lumsal yaşama fazla müdahaleci ol-
madığı, ancak Islamiyetin toplumsal
yaşamın her alanını denetlemek istedi-
ği düşünülür. Aslında "tektannlı" din-
lerin tümü, insanlann özel ve toplum-
sal yaşamlannın her noktasını dene-
timleri altında tutmak isterler ve tanhin
belirti evrelennde bunu başarabılmiş-
lerdir.
Öze) yaşama müdahale konusunda
Musevilik ve Hıristiyanlığın kuralları,
Müslümanlığın kurallarından kat kat
daha fazladır. Ancak toplumlann "alt-
yapısı", yani "ekonomikyapısı"değiş-
tikçe, belirfi alanlardan ellerinı çekmek
zorunda kalmışlardır. Zira "dinler de
esner". Zaten esneklik göstermezler-
se, reddedilmeleri olasılığı ortaya çıkar.
3 u "riski" göze ajmaktansa, değişen
.koşullara ayak uydurrnaya çabalartar.
içlerikanaglasada...
Örneğin "örtünme", tüm dinlerde
vardır. İnsanlar Tann'nın.yada Tannla-
nn huzuruna çoğu kez, "başları örtü-
lü" olarak çıkartar. Hele Katolik anlayış
çerçevesindeki örtünme, Islamiyettekı
örtünmeden bile daha katıdır. Fakat za-
man içinde, salt "ruhbanlara" kalmış-
tır. Aynı biçimde "faiz", Hıristiyanlıkta
Müslümanlıktan çok daha katı bir bi-
çimde haramdır. Tüm bir ortaçağ bo-
yunca Katolik Engizisyonu, binlercete-
feciyi canlı canlı yakmıştır. Neydi bu
adamların günahı? Faiz karşılığı para
almak ve vermek. Yani günümüzün
bankerleri ne yapıyorlarsa, onlar da
onu yapıyoriardı. Islam tarihinde tefe-
cilik yaptığı içın ateşe atılan kimseyi
anımsamıyorum. Fakat kapitalızmin
gelişme sürecinde, faiz konusundaki
anlayış değişecektir. Bugün Vatikan
kendi bankasını kurmuş bulunuyor.
Totalitarizm, en azından tarihte gör-
düğümüz biçimıyle, artık tarihe kanş-
mak zorundadır. Zira günümüzün tek-
nolojisi içinde, insanlan kendi kör ku-
yulannda tutmak mümkün değildir. Is-
tenildiği kadar baskı uygulansın, birte-
levizyon tuşuna basılmakla, yepyeni
dünyalarla karşı karşıya gelinmektedir.
Tüm bunları aklıma getiren şey, Er-
zurum Büyükşehir Beledıye Başka-
nı'nın, bilboardlara asılmak istenen bir
reklam afişını, hemalde müstehcen
bulduğu içın yasaklamasını okumam
oldu. "2 bin metre rakımlı Erzurum'da
mayo ve iç çamaşırreklamı olmaz" di-
yen bu sayın başkanın "bahanesini"
Erzurum halkı ne derece gerçekçi bul-
du bilemiyorum.. ama, bana kalırsa,
bu gerekçeye kargalar bile güler.
Günümüz Türkiyesi'nde kimı valiler
de benzer gerekçelerle tiyatro oyunla-
nnı yasaklıyor. Kayseri'nin, kimilerinin
çok demokrat bulduğu eski belediye
başkanı da, benzer düşüncelerle, bir
filmin oynatılmasını yasaklamıştı. Ne
kadar boş işler bunlar...
Devletin özel yaşama müdahale et-
mesini "demokrasinin ruhuna" aykın
bulurum. Fakat özel yaşamın sınırian-
nın belirlenmesı de çok önemlidir. Zira
eğerbirıleri "özel yaşamlannı" yaşar-
ken, başkalannın "özel yaşamlanna"
tecavüz ediyorlarsa, devlet bu konuda
elbette müdahaleci olacaktır.
Ömeğin, Istanbul'un göbeğinde, Ak-
saray'da her gün öğlenden sonra bir
"kadın pazan" kuruluyor. Belediye'ye
300 metre mesafede ve beledıye zabı-
talan ve polislerin gözü önünde, pa-
zarlıklar yapılıyor
Elleri ceplerındeki birtakım "tipsiz
tipler", aynı şehvetli bakışlarla, genç
kızlanmızı ve kadınlanmızt taciz ediyorr
lar. Kamu görevlilerinin kılı kıpırdamıyor.
Acaba "çok demoktat" oldukları için.
özel yaşama müdahale etmek mi iste-
miyoıiar?..
Galiba bizim "köyde", köpekleri sal-
mış, taşlan bağlamışlar...
İSTANBUL / ANKARA (Cumhuri-
yet) - llk ve ortaöğretim kurumlarında
1997-1998 eğıtım-öğretim yılı sona er-
di. Bu kurumlarda öğrenım gören Tür-
kiye genelınde örgün ve yayguı eğıtım
kurumlanndakı toplam 12 milyon 781
bin 278 öğrencı üç aylık uzun yaz tatılı-
ne dün başladı. 1997-98 öğretım yılının
sona ermesiyle ilköğretimın son sınıfla-
nndaki öğrenciler, 8 yıllık eğitimin ilk
diplomalannı aldı. Milli Eğitim Bakanı
HikmetLTuğba> 8 yıllık eğitimin ilk yı-
lında beklenenin üstünde başan sağlan-
dığını söyledi. 1998-1999 eğitim-öğre-
tim yılı. 14 Eylül'de baslayacak.
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay.
8 yıllık eğitimin uygulanmasında ciddi
sorunlarla karşılaşmadıklannı belirte-
rek, her yıl ilkokuldan sonra ortaokula
kayıt yaptırmayan ögrenci sayısının 350
bin civannda gerçeldeşmesine karşın 8
yıllık eğitime geçildikten sonra, zorun-
luluk olmadığı halde 6. sınıflara kayıt
yaptıran öğrenci sayısında geçen yıla
oranla yüzde 21'lik arüş görüldüğünü
kaydetti.
Ortaokula devam etmeyen öğrencile-
nn büyük kısmının kız olduğunu kayde-
den Uluğbav. bu yıl 6. sınıflara kayıt
yaptıran kız öğrencı sayısında da yüzde
36'lık artış sağlandığını anlattı. Yapımı-
na geçmış yıllarda başlanan 12 bin 103
dersliğin bu öğretim yılında tamamlana-
rak hizmete girdiğini ifade eden Uluğ-
bay, halen yapımı devam eden 6 bin 339
ek derslik bulunduğunu bildirdi.
Uluğbay, gelecek öğretim yılında ders
kitaplannı \elilenn seçip seçmeyeceği-
ne ılişkın değerlendırme çalışmalannın
devam ettiğinı söyledi. Uluğbay. öğret-
menlere yönelık çalışmalara değınirken
de. öğretmenlenn özlük haklannın ve
ek ders ücretlennin yeniden düzenJendi-
ğini, maaşlannda yüzde l"8'Iik artış sağ-
landığını anlattı. Gelecek öğretim yılın-
da görevlendinlmek üzere 58 bin yeni
öğretmen alınacağını belirten Uluğbay,
böylece öğretmen açığının büyük ölçü-
Danıştay kararı zamla dengelendi
'Sobit ücreûe ügiliolarak
yargı kararı uygulanacak'
OLCAYAYDtLEK
ANK4R4 - Ulaşhrma Bakanı
NecdetMenzir, Danıştay'ın yasaya
aykın bularak vürütmesini durdur-
duğu 400 bin lirahk sabit ücret uy-
gulamasıyla ilgili karanmn gereği-
nin yapılacağını bildirdi. Aboneler-
den 6 aydır toplanan paralann iade
edilip edilmeyeceği konusuna da
açtklık getiren Menzir, para iadesi
yerine hak sahiplerine paralan ora-
nında kontör sağlanabilecegini söy-
ledi. Telefon ve postaya dün yapı-
lan ani zam, Danıştay'ın sabit üc-
reüerle ilgili iptal karannı dengele-
di.
Ulaştırma Bakanı Necdet Men-
zir, Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada, başta, ulaşım alanında yapı-
lacak yatınmlarda demiryollanna
öncelik tanınması karan olmak
üzere 9. Ulaştırma Şûrasf ndan çı-
kan tüm kararlann harfiyen uygu-
lanacağını söyledi.
Danıştay'ın, Türk Telekom'un
yılbaşından bu yana kontör hakkı
tanımadan telefon abonelerinden
400 bin lira sabit ücret almasını ya-
saya aykın bularak, bu konudaki
düzenlemenin yürütmesini durdur-
masına hükmeden karannı uygula-
yacaklannı beiirten Menzir şunla-
n söyledi:
"Karan uvgulayacağım. Huku-
kun verdiği hiçbirkarara karşj dur-
mam. Çok kutsal karardır. Devlet
olarak rtiraz hakkmua kuJlanabib-
riz. Fakat daha önceki basın toplan-
nlannda bu konu eleştirilmişti. Ben
o zaman şunu söyledim: Bu konu-
yu tetkik ettirryonım ve gerçekten
deTürkrve'nin birçokjerindearaş-
timorum. Bu arada da mahkeme-
nin karan geldi. Fakat eskiden yıl-
da 1 miK'on 200 bin lira alarak kon-
tör veriyorduk. l ygulanan kontör
vermektir, bu defa kontör veririz.
Damstay şimdi yürütmeyi durdur-
ma karan vermiş.O nedenle asd ka-
rar gelinceye kadar bizim vapacağn
mız \eni uygulama önenıli. Kontör
karşılığı \ervceksek. bugüne kadar
toplanan paralan hesaplanz, o
oranda kontör veririz."
Telefon ve postaya zam
Posta hizmetleri zamlandı. Adi
mektubun taşıma bedeli 40 bin li-
radan 70 bin liraya çıkanhrken di-
ğer posta hizmetlerinin fiyatına da
yûzde 5 ila 15 arasında zam yapıl-
dı. Dün toplanan Türk Telekom
Yönetim Kurulu da, telefon konuş-
ma bedeline getirilecek zam oranı-
nı karara bağladı. Telefon kontör
bedellerine getirilen zam oranlan-
nın bugün açıklanması bekleniyor.
de kapatılacağını kaydetti. Uluğbay, ye-
ni okullann yapımına başlanmasmdaki
1.5 aylık gecikmenin, okullann yeni bir
yapılanma tarzında inşa edilecek olma-
sı ve ihale esaslannda sonradan yapılan
değışikliklerden kaynaklandığmı söyle-
di. Uluğbay, bu gecikmede Vergi Yasa-
sı'nın çıkması beklentısi, gaynmenkul-
lerden gelen kaynaklardaki yav aşlama-
nın da etkili olduğunu belirterek sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Buna paralel olarak okullann teslim
alınmasL okullann açılmasından sonra-
ya sarkabilir. ^'apımına geçmiş \illarda
başlanmış dersliklerin bitirilmesi ve ek
dersliklerle bu yıl 6. sınıfa zorunlu olarak
devam edecek öğrenciler için veterli ka-
pasite >-aratümışolacak. Hatta suııfmev-
cuüan biraz daha düşecek."
Uluğbay, bilgisayar destekli eğitime
ağırlık vereceklerini vurgulayarak, gele-
cek öğretim yılında her ılçede en az iki
ilköğretim okuluna bilgisayar laboratu-
van kurmayı hedeflediklerini belirtti. U-
luğba>. Dünya Bankası'ndan alınacak
toplam 600 milyon dolarlık krediyle bu
sayıyı daha da arttıracaklannı kaydetti.
Yabancı dil dersinin de bilgisayar des-
tekli olacağını ifade eden Uluğbay. ay-
nca öğretmenlere yaz tatilinde bilgisa-
yar eğıtımı verileceğını söyledi. Uluğ-
bay, bu öğretim yılında 270 bin öğren-
cınin taşımalı eğıtimden yararlandıgını
belirterek. öğrencilerin taşınmasında
ciddi bir sorun yaşanmadığını. bazı
okullardaki olayların da sisteme mal
edılmemesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye"de demokratik bir rejim oldu-
ğunu. herkesin fikrini özgürce söyleye-
bıleceğini belirten Uluğbay, şöyle de-
vam etti: "LTkemizde, eğitime, inanca,
adalete ve güvenliğe siyaseti bulaşor-
mamak gerekir. Çünkü, sivaset bulaş-
ünlması bu kurumlan olumsuz etkiler.
İnanç, bir sivaset alanı değildir. Biz
okullarda çocuklara en nitelikü eğitimi
vermek için çalışmalanmızı sürdürü-
yonız. Bürokraside hizmet, zaman za-
man nöbet değişiküği gerektirebiür. O
nedenle müfettişlerce bazı bürokradar
hakkında yapılan soruşturmalar sonu-
cunda görevden alınmalan teklifı geti-
rildi ve onlar görevlerinden alındı. Ay-
nca baa illerde çalışanlann görev lerin-
de veterli bulıınmadığı. değiştirilmesi
gerektiği tarzında bilgiler gelmiştir. Bi-
zim yapuğımız değeriendirmeler sonu-
cunda, veterli bulmadığımız kişik'rin de
görevini değiştirdik."
Uluğbay. Kemal Yurtbilir Işitme En-
gelliler tlköğretim Okulu'nda düzenle-
nen karne dağıtım törenine de katıldı.
tşitme engelli çocuklann oluşturduğu
bando ve koronun seslendirdigı şarkı-
lardan etkilenen Uluğbay eğitimin öne-
mine dikkat çekti. Uluğbay. "Buçocuk-
lar her türlü engeli aşarak. kendilerine
firsat verildiğinde ne kadar yetenekli ol-
duklanru sergUedikr" dıye konustu.
Tophane-i Amire Binası'nda
birbirinden değerli
128 konuğun katıldığı
bir sergi var.
îşte konuk listesinden
birkaç örnek... Şeker Abmet Pa$a
Fıkret Otyam
TÜRKİ
TÜRKİYE IŞ BANKASI
Resim
Koleksiyonu
1998e
Mimar Sinan Unıversitesi Kültür Merkezi'nde.
Tophane-i Amire Binası ttalyan Yokuşu,
Tophane-lstanbul