23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1-4 HA2İRAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Günümüzün en çok satan yazarlanndan biri olan Paulo Coelho'nun yeni kitabı 'Beşinci Dağ' yayımlandı 'Kişisel efsane'nm peşinde...• 'Yaşam kılavuzu' niteliğinde gizemli kitaplar yazan Paulo Coelho, uluslararası başanyı, 'Simyacı' adlı romanının İngilizceye çevrilmesiyle elde etti. Başansının ardında, Yeni Dünya iyitnserliği yatıyor. Kitaplannda sürekli aynı mesajı yüıeliyor: Yaşamını bir yolculuk gibi düşün ve kendi 'kişisel efsane'ni gerçekleştirmeye bak, ne olursa olsun... Kültür Servisi - 199O'lı yıllarda dünyanın en çok satan yazarları arasına giren Paulo Coelho'nun yeni kitabı "Beşinci Dağ" Can Yayınlan arasında Aykut Derman'ın çevinsiyle piyasaya çıktı. Yayın dünya- sında bir "fenomen" olarak niteiendirilen ve bugüne dek 36 dıle çevrilen, 74 ülkede okunan beş kitabı dünya çapında 15 milyon adet satan Coelho, Türki- ye'de de yoğun ilgiyle karşılandı. Yazann Can Yayın- lan arasında Ozdemir Ince'nin çevinsiyle yayımla- nan M Simyacı''sı, 1996'dan bu yana 45 baskı yapar- ken, bu yıl içinde Aykut Derman'ın Türkçesiyle çi- kan "PiedralrmağınııiKrvısındaOnırdumAğladıın'" başlıklı kitabı da şimdiden 15 baskıya ulaştı. Fran- sızlann şövalye nişanı verdıği ünlü Brezilyalı yazar. şu sıralar yeni kitabının tanıtımı için "dünya turne- si"nde. Daha önce Türkiye'yi ziyaret eden Coel- ho'nun öniimüzdeki sonbahar içinde yeniden Istan- bul'a gelmesi olasılığı da bulunuyor. "Yaşam kılavuzu 1 ' niteliğinde gizemli kitaplar ya- zan Paulo Coelho. uluslararası başanyı, 1993 yılın- da "SimyacT adlı romanının İngilizceye çevrilmesiy- le elde etti. 0 giine dek Brezilya'da dört roman ya- yımlamışti Coelho, ancak kendi ülkesi dışında ilgı uyandırması "Simyacı"yla oldu. Kimi eleştirmenle- rin "lncüvari" bulduğu kendine özgü anlatımıyla ls- panya'dan Mısır'a kendi hazinesini aramaya giden bir çobanm masalsı öyküsünü anlattığı "Simyacı" her yaştan okurun ilgisini çekerek kısa sürede yay- gınlaştı Isviçre, Italya, Japonya, Cin. Yunanistan, lsrail, Kore, Yeni Zelanda, Finlandiya gibi ülkelerin yanı sı- ra Iran'da da "Simyaa Tl nın 300 bin satan korsan bas- kısıyla geniş bir hayran kitlesi kazanan Paulo Coel- ho'nun kitabı. bu ülkede korsan baskının da korsanı "Simyao-Eksiksiz Basım" adıyla satılıyor! Eklenen 100 sayfanın yazan elbette ki Coelho değil, üstelik yazar, bugüne dek beş milyon satan romanmdan ne- yi eksik bırakmış olabileceğini merak da ediyor. Bu arada "Simyacı"\ ı, yakın bırgelecekte film olarak da izleyeceğız büyük olasılıkla: Kitabın film haklannı satın alan VVamer Bros, yönetmenlik için de "SefB- ter" ve "Bir Kadın Bir Erkek" filmleriyle tanınan Fransız sinemacı Claude Letouch ile anlaşmış. Dünya çapında bu denlı ılgi uyandıran bir roma- nın Brezilya'da ilk yayımlandığında çok satmadığı gerekçesiyle yayıncı tarafmdan sözleşmesinin feshe- dildiği gerçeğine ise belki kimse inanmaz bugün... Paulo Coelho, The Independent on Sunday dergisin- de yaptığı söyleşide anlatiyor: "Simyacı, Brezilya'da 1988 yılında \a\ımlandı ve ilk yılında 900 adet satü. Bunun üzerine yayıncım.kitabıarük istemediğini söy- ledL Sözleşmemi elime tutuşturup kitabın Brezüya ki- tap piyasası için uygun olmadıgını belirtti. Çılgına Paulo Coelho, yeni kitabı 'Beşinci Dağ da İh/as peygamberin öyküsiinden esinlenmiş. döndüm, bunalıma girdim. umutsuzluga kapıldım. Ama sonra kendi kitabtmın verdiği mesajı düşün- düm: Bir şe>i >eterince istersen. evrendeki tüm göç- ler bir araya gelerek sana yardım eder..." Paulo Coelho'nun başansının ardında. Yeni Dün- ya iyimserliğı yatıyor. Kitaplannda sürekli aynı me- sajı yineliyor: Yaşamını bir yolculuk gibi düşün ve kendi "kişisel efsane"ni gerçekleştirmeye bak, ne olursa olsun... Gurur ya da umutsuzluk gıbi duygu- lan it bir kenara. Ve asla, asla vazgeçme... "Herfcesin bir 'kişisel efsane'si okiuğuna inanıvo- rum gerçekten" dıyor Paulo Coelho. "ve herkes onu gerçekleştirmeli. Bundan yüzde yüz eminim. Ama bu bencil bir arayış değil. Kendi kişisel efsanesini gerçek- leştirmek insanı özel kıimıvor. Aksine. normalleştiri- yor." Paulo Coelho'nun kitaplannı aşın iyimser, üstelik didaktik bulanlar da var. Romanlanndakı karakterler, art arda inciler sıralıyorlar: "Geçmişin seni hoşnut et- miyorsa, hetnen unut_. Yeni biryaşamöy küsü yaz ken- dine ve bu yeni öyküye inan..." dıyor bıri. Bir diğen: "Birden bir şeyin farkına vardım: Yaşamımm anla- mı, benim ona verdiğim anlamdır." Coelho. kitapla- nnda inandıncı karakterler yaratıyor. sonra onlann yazgılannı çizıyor, daha doğrusu kendılerine çizdi- nyor. Romanlannın başan kazanmasının bir diğer nedeni de karakterlerıyle okurlarının, arayışlan ve beklentilerinin simgesel bir bıçımde örtüşmesi, öz- deşleşebilmesi... Yeni kitabı "Beşinci Dağ" da çok farklı değil. Bu kez tncil'deki bir peygambenn öykü- sünden esinlenen Coelho, gaipten sesler duyan ve kadınlarla ilişki kuramayan bir gencın yaşamından yola çıkarak okurlanna, kendi yüreklennın sesmı din- leyerek bütün sorunlannın ve acılannın üstesinden gelebilmeleri için.kendine özgü reçetelerinden yazı- yor. Bugün 51 yaşında olan Paulo Coelho. Rio de Ja- neiro'da orta smıf mensubu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Babası mühendis. Kendi "ruhani" geçmişinı soruşturanlara. "Cizvit egitiminden geç- mek, inancını yitirmenin en kolay yoludur" dıye ya- nıt veriyor. Gençliğinde hippı olduğunu söyleyen ün- lü yazar, daha sonra AteisterCrmvley müritlerinin ka- ra büyü toplantılarıyla ilgilenmiş. Aynca Budizm ve Zen üzenne de araştırmalarda bulunmuş. 1970 yılın- da hukuk okurken okulu yanda bırakan ve Latin Amerika, Avrupa ve Kuzey Afnka'da yolculuklara çı- kan Paulo Coelho, ülkesine dönünce Brezilya pop şarkılanna söz yazmaya başlamış (Ünlü yazar, bu şarkılardan hâlâtelif gelıri elde ediyor). Ancak bu ara- da ilgilendiği kara büyü olayı yüzünden üç kez kısa ama son derece zor cezaevı deneyimlen yaşamış. Dö- nemin askeri cuntası, Coelho'nun şarkı sözlerinin Crowley'nın felsefesini yaymaya yönelik olduğuna karar vermiş. Ünlü yazann yaşamındaki kara büyü sayfalan da bu deneyimden sonra kapanmış. O günleri anımsadığinda, "Paranoya, her şeyden beter. tnsan haklannın geçerli olmadığı bir ülkede ya- şadığını fark ettiğin zaman, cezaevi zaten beyninin içinde oluyor. Kendi dfişüncelerini sansüriemeye baş- lıyorsun" diyor Coelho. Uzun yıllar yazar olmak ıs- teyip de masaya oturmamasını, bırplak şırketınde ça- lışmayı yeğlemesini de buna bağlıyor. Derken 1979 yılında, mesleğinin en önemli toplantısına katılmak üzere Amerika'ya uçacakken hiçbiraçıklama olmak- sızın işinden atılıyor. "Tamam dedim kendi kendime, arök bazı şeylerin anlamını aramam gereldyor_ 17 bin dolanm varth, ev almak için biriktirmiştim. Kanma dedim ki: Seyahat edelim. çünkü benim yaşamımın anlamını kavramam gerekiyor. Şu 17 bin dolarla bu yolculuğu vapmalıvız." Paulo Coelho'nun yazarlık serüveni işte böyle baş- lıyor... Pirene Dağlan'nın eteklerinden lspanya'da Santiago de Compostela kentınde sona eren bir haç yolculugunu tamamladığırıda. "Buynkruluktanönce bir Idtap yazmaya cesaret edememiştim. tnsanın ya- şamında büyük anlam ifade eden bir şeyi gerçekleş- tirmesi o kadar kolay değildir. Ama işte o >okuluktan sonra arük bir kitap yazmam gerekn'ğine karar ver- miştim." Söz konusu kitap, Brezilya'da büyük başa- n elde eden "Haç"tı... Paulo Coelho, bu haç yolculuğundan sonra Kato- lisizme gen döndü ama spritüel arayışlarla dini bir- birinden ayınyor: "Ben bir Katoliğim, kiliseye 0de- rim ve başka Katoliklerle biriikte dua ederim. Ama rahipten bana kılavuzluk etmesini beklemem. Yakla- şık dokuz bin yıl önce kentle taptnak arasına bir du- varörûidü. O duvar hâlâ içimizde bizim. Kutsal olan- la sıradan olanı ayınvonız. O duvan \ikmamiz, her şeyin kutsal olduğunu fark etmemiz gerekiyor." Günümüzün modern. laık. tüketıci toplumunda bu düşüncelerinin bir geçerliliği olabileceğine inanıyor mu gerçekten? "İnsanlar yeterince açık olsalar, yaşa- dıklan her ana kutsallık katabilseler o zaman her şey kutsallaşır. Ama tabii bunun için biraz tuhaf. simge- sel bir dil öğrenmeli. Herkesin kendi kişisel dili >e sim- geleri var. Onlan keşfedene kadar çok hata yapılıyor. Bunun için cesaret ve disiplin gerekiyor" diyor Coel- ho. Yeni kitabı "Beşinci Dağ"da reenkarnasyona iliş- kin düşüncelere de yer veren Paulo Coelho, geçen günlerde Vatikan'da Papa'yı ziyaret ettiğini anlatıyor: "V'atikan son derece akıllı. Kilisenin yaşajan bir var- îîk olduğunu, birtakım şeylerin değişmekie olduğunu, bazı insanlann hiç konuşulmayan konulan dile getir- meyecesaretetmekzorunda olduğunu biliyoriar. Söz- gelimi benim, Tann'nın dişil >üzü ya da reenkarnas- >on konulannda açıkça konuşup yazmam gibi. Tabii zaman alacak. Bir 100 ya da 200 yıl belki. Ama kilise de bazı şeyleri kabuilenecek sonunda..." Zamfir 'le klasikten popa doğru CUMHUR CANBAZOĞLU Yapı Kredi Sanat Festiva- li'nin bu geceki konuğu. panflütte dünyanın bir nu- maralı ismi Gheorge Zam- fir. 1941 Romanya doğum- lu. 13 yaşında Cingenelerle biriikte akordeon çalmaya başlamış, 14 yaşında da işin eğitimini görmek amacıyla babası tarafından müzik okuluna yazdmlmış. Okul- da akordeon yerine panflütü seçmiş ve Bükreş Konserva- tuvan'nda da aynı çalgı üze- rinde yoğun eğitim görmüş. Okuldan sonra kurduğu grupla önce Fransa'da, son- ra da dünya turneleri saye- sinde tüm dünyada tanınmış. Bizde de popüler hale gel- mesi 1970'lerin ortasına rastlıyor. Ardından Sergjo Leone'nin Bir Zamanlar Amerika'sındaki müziklerle de popülerliğini perçinledi Zamfir. Panflüt deyince ak- la gelen ilk isim olan Zam- fir'in, tanıtım broşürlerinde bugüne dek 80 platin albüm kazandı&ı vazih. Tam bir konser adamı Zamfir; 6 bin yıl öncesinden gelen 'mitolojik' çalgısıyla konserleri bir ayine bürünü- yor adeta. 20 borulu geleneksel panflütten zaman içinde 22, 25,28 ve 30 boruluk kopya- iar elde ederek çalgınm İca- pasitesini genişleten Zamfir, bunca başanya karşın fazla popüler politikalarla, her ku- lağa ulaşma arzusuyla, tica- ri yaklaşımlarla kariyerini de zedeliyor. Güncel yapıtlan yonımlarken kullandıği abartılı yorum ve düzenle- meleri, klasik yapıtlara da uygulaymca çoğu kez kulak- lan rahatsız edici bir sound çıkıyor konserlerde. Zamfir'in Yapı Kredi Sa- nat Festivali'nde büyük ola- sılıkla çalacağı yapıtlardan bir bölümünü, bugünlerde PolyGram etiketiyle yayım- lanmış Zamfir in Scandina- via adlı albümde bulabilirsi- niz. Bu albümde Don't Cry For Me Argentina, She, Ma- tador,LimeHght,The Lonely Shepherdgibi sevilen yapıt- lar yer alıyor. Zamfir bu gece 21.15'de Açıkhava'da. MJ enden Bu Kadar adlı film ile 1998yılının En lyi Kadın Oyuncu Oscan'nı kazanan Hunt, bugünlerde New York Lincoln Tiyatrosu'nda Shakespeare'in 'On Ikinci Gece'sinde rol almak için hazırlanıyor. Meryl Streep sinema dünyasını eleştirdi • stanley KubrlCk, on yıl sonra setlere dönerek çektiği son fılmi 'Eyes Wide Shut'm gösterim tarihini yine erteledi. 1999Şubatı'nın sonlanna doğru gösterime girecek filmin uğradığı bu 'olağanüstü' gecikmenin nedeni bu kez bilinmiyor. Kubrick filmin çekimleri tamamlandıktan sonra sonuçtan memnun kalmayarak Tom Cruise ve Nicole Kidman'dan yeniden kamera karşısına çıkmalannı istemiş, oyunculardan Harvey Keitel'ı Sidney Pollack'la, Jennifer Jason Leigh'i de Marie Richardson'la değiştirmişti. • Martln SCOrSeSe, yönetmen Giorgio Serafıni'nin 'Texas' isimli filminde küçük bir rol üstleniyor. Scorsese'nin bir rahibi canlandırdığı filmde başrolleri Sam Shepard, Scorsese oyunculuğu deniyor. Raoul Bova ve Martin Landau paylaşıyorlar. lkinci Dünya Savaşı yıllannda geçen film, savaş sırasında 5 bin Italyanın kapatıldığı. Amerika'daki toplama kamplanna ışık tutuyor. • Modern sanatlar daimda Ingiltere'nin en önemli ödülü olan Turner'ın bu yılki sahibi Gillian VVearing, yapıtınm kendisinden izinsiz olarak Volkswagen'ın son reklamlannda kullanıldığım iddia ediyor. VVearing'in işinde de, reklamda da, ellerinde düşüncelerini aktaran panolar taşıyan ve dış görünümleriyle istemleri birbiriyle tamamen çelişen insanlar yer alıyor. Volkswagen'ı mahkemeye veren sanatçı bu tür olaylar sonunda reklam şirketleri için çalıştığını hissettiğini, bu nedenle de sanattan soğuduğunu söyledi. • Meryl streep. Fransızların Paris Match dergisine yaptığı açıklamada, sinema dünyasını eleştirdi. 48 yaşındaki oyuncu, geçen yıl içinde sadece üç tane film teklifi aldığını ve 45 yaşını aşan oyunculann sinemada dikkate alınmadıklannı söyledi. • DerekJacobl Ingiltere sahnelerınde canlandırdığı Hamlet, Richard II ve Richard III rolleri nedenıyle bu yılki Hamburg Shakespeare Ödülü'nün sahibi oldu. Ödülün daha önceki sahipleri arasında Graham Greene, Doris Lessıng ve Harold Pinter yer alıyor. • Kathryn Blgelow Luc Besson'u mahkemeye veriyor. Iki yönetmen arasmdak) anlaşmazlığın nedeni. beraber çekmeyi tasarladıklan 'Company of ^ Angels' adlı film. "~" Besson'un, Jeanne ' " d'Arc'ın öyküsünden..' yola çıkarak gerçekleştirilecek olan filmin başrolü için top model Mılla Jovovich'te ısraretnpe^ı Bigelovv'ukızdırdı. Bigelovv. meslektaşını filmin kontratını ihlal etmekle suçluyor. • LOUİS ArmStronO'un adı Pans'te bir meydana verilecek. 20 Haziran'da gerçekleştirilecek olan törenle, Paris'teki Jeanne d'Arc Caddesi'nin yakınında bulunan meydan artık 'Louis Armstrong" adıyla anılacak. Helen Hunt tiyatrodaKültür Servisi - Helen Hunt Oscar' ı üç Ingilız oyuncuyu yenerek kazandı, ama bir Shakespeare karakteri canlan- dırması istendiğinde çareyi yine Ingi- lizlerden yardım almakta buldu. Hunt. bugünlerde New York Lincoln Tıyat- rosu'nda Shakespeare'in "On lkinci Gece"sınde Vıola'yı canlandıracak. Oyunu Nkholas Hyntner yönetecek. Helen Hunt, 'Mad About Ybu' adlı telev izyon dızısınden ızin alarak baş- ladığı hazırlık çalışmalannda öncelik- le Ingiliz Shakespeare uzmanı John Barton ile çalışmaya başladı. Kralı- yet Shakespeare Topluluğu'nun (Ro- yal Shakespeare Company) kurucusu olan Barton bu yıl Brooklyn Akade- misi'nde Shakespeare oyunculuğu üzerine verdiği mastır derslennin ya- nı sıra birkaç Amerikalıoyuncuyada özel ders verdi. Yetmışine merdıven dayamışolan Barton 'Playing Shakes- peare' adlı kitabının ardından Atlan- tik'ın iki yakasında tam bir ilah halı- ne geldi. Bugüne dek ders verdiği ün- lüler arasında Dame Peter Ashcroft, Jeremv Irons, Peter O'Toole, Ben Kingsley ve Helen Mirren yer alıyor. Helen Hunt bu yıl Dame Judi Dench, Kate V\inslet ve Julie Chris- tie'den daha iyi bir oyuncu seçilmiş olabilir. ancak Barton'u memnun et- mesi o kadar kolay olmadı. Barton öncelikle Hunt'tan izleyicilerin ne de- diğini anlayabilmesı için söyledıkle- rinin yansını yutmayı kesmesıni iste- di. Hunt hızlı konuşma nedenini can- landırdığı modern rollerdeki doğru- dan konuya girme çabasıyla açıklıyor. Shakespeare için edindiği yeni tarzı da şöyle tanımlıyor: "Shakespeare'de sözcüklerin üzerinde durdukça cüm- tenin anlamını daha iyi kavrnorsunuz. Her tür oyunculuğun tcmeli a>nıdır. ama Shakespeare'de dilin üzerinde bi- raz daha fazla durmak gereldr." Judı Dench'e "OntkinciGece" için ders vermiş olan Barton en iyi Shakes- peare yorumunun tngilizlerden çıka- cağı görüşüne katılmıyor. Amerikalı oyuncularla bir süre çalıştıktan sonra onlann da en az tngilizler kadar iyi yo- rumlarçıkardıklannı belirtiyor. Hunt'ı atölye çaltşmalanna kabul ederken öne sürdüğü tek şart ise oyunun yönet- meni Hytner'in izin vermesiydi. Hunt şimdi iki koldan hazırlanıyor sahneye. Cabbar Karyagdı Mugam Üçlüsü AKM'de Kültür Servisi - tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafindan düzenlenen 26. Uluslararası lstanbul Müzik Festivali kapsamında bugün saat 19.00'da AKM Konser Salonu, Azerbaycanlı topluluk 'Cabbar Karyagdı Mugam Üçhısü'nün konserine ev sahipliği ya- pacak. Topluluk vereceği konserde Azerbaycan mugam müziğinden seç- meler sunacak. 200 yıldan bu yana mugam müzi- ğı; 'Hanende' adı verilen, def çaian bir şarkıcı, 'Sazende' adı verilen; biri tar, diğen kemençe çalan iki kişilik bir enstrüman bölümüyle ıcra edilı- yor. Adını ünlü mugam (makam) şar- kıcısı (hanende) Cabbar Karyag- dı'dan (1861 -1944) alan üçlü, kemen- çe ustası Fahraddin Dadaşef ve tar us- tası Mohlet Musiimof tarafından 1991 'de Bakû'de kuruldu. Grubun çe- kirdeğıni oluşturan ve Azerbaycan Devlet Konservatuvan'nda mugam dersi veren her iki sanatçı, geçmış yıl- larda ZahidGuliyef,Sakine İsmailova, Gandab Gulieva, Elçin CaUlof, Irşad tbişofgibi ünlü şarkıcılarla biriikte ça- lıştı. Azerbaycan geleneksel sanat mü- ziği olan mugam'ın tüm değişik stil ve formlannı repertuvannda bulunduran üçlü; Avrupa, Kuzey Amerika, Asya, Yakın ve Uzakdoğu ülkelerinde kon- serler verdi. Topluluk; Vox Festivali. 20. Yüzyıl Müziği. Avrupa Halk Mü- ziği Festivali, Asya Müzik Festivali, Vancouver Uluslararası Halk Müziği Festivali gibi uluslararası birçok mü- zik festivaline katıldı ve Avrupa'da pek çok CD yayımladı. \ 50 YIL ÖNCESÎNİN TÜRKİYE'StNÎ KEŞFEDÎN... Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Ca/eris/'nde Fransız ressam Jules Laurens'ın fırçasmdan kentleri, sokaklan, konaklan, harabeleri, eşyalan ve insanlanyla 1850lerin manzaralan... WICKREDİ KÛLTUR SANAT VAYINCHJK Galata'dan Cihangir'e, Büyükdere'den Anadolukavağı'na Iznik'ten Bursa'ya, Trabzon'dan Sinop ve Samsun'a, Erzurum'dan Diyarbakır'a adım adım Türkiye. lUîfSUURENSTNTÜRKlYEYOLCUUJCU Yapı Kredi Ktzm Tajtert Suıt GA«fe{ • ht4W Caddnl 2»5 ICTO|)O 80050 b v M Tcfcfeo; {0111)2495711 . K Î 4 7 « m 5 hb. (< W Kredi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle