27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET HABERLER 31 MAYIS 1998 PAZAR Slnan Cemgil annıyor • Istanbul Haber Servisi Türkıye llulk Kuıtuluş Orciusu(THKO) liderlcnndcn Sinan Cemgil, ölümüniin 27. yıldönünıündc bugün saat 12.00'dc Karacuahmcl Mczarlıgı'ndaki mezarı başındaanılacak. Adıyaınan'ın Gölbaşı ilçesı trçekli KöyYndc 31 Mayıs 1971 günü landarmalarla gırdiklcn çatışmada, ODTÜ üğrencileri Sinan Cemgil ve Alpaslan Özdoğan ile Lr/urunı Alatıirk Üjııversıtesı öğrencısi Kadır Manga öldürülmüştü. Çatışma sonucıı. Hacı Tonıak gözallına alınırken Mustafa Yalçıncr yaralı olarak yakalanmıştı. ODTÜ öğrencileri, 'üniversite özerkliği' ve 'halka dönük üniversite reformu' için süresiz boykot kararı alıyorf arkasından Rektörlüğü işgal ediyorlar Özerk üniversite için savaş A PI lükümeti, yenı öğretim dönemin/ f de. ODTÜ Mütcvellı Heyeti'ne basÂA kı yaparak. ılk öııce ODTÜ Rcktörü ^ .A. Kcnıal Kurdaş'ı daha sonra da bırer bırer fakultc dekanlarını kcııdı polıtikası dogrultusundadegiştırnıek ıster lüitün baskılara ragtnen Kurdaş, ycmdcıı rcktör scçılir. Fakat. Prof. Arif Payaslioglu'nun ODTÜ Idan llımleı Fakültesi Dekanlığı görevi yenilenmez. Bu karara başta rektör Kurda1) olnıak üzere bütün ögıetim üyeleıı ve ögıenaler karşı çıkar . 13 Aralık 1967 Carşamba yunü, ögrencilerin ve ba/ı ögretim görcvlılcrıııın katıldıgı bir forum dü/cnlenır. Hasan Ataol. buolay ncdcnıylc şu ılginç anısıııı ankıtınıştır **Arif Payaslıoglu ile ilgili olarak bir sürü cylcnı ve forum yaptık. Baa profesör vedoçentler, banagelip, 'Sinan konuşaeakını?' diycsoruyordu.'Konuşacak' diyordum. i orıınıa gelip, Sinan'ı dinliyoriardı." ÖDTÜ Sosyalist FikırKulübii, 15 Aralık 1967 Cumagünüyayımladıgı bıldınde, bu olay hakkında lepkisini şöyledilegetıriı "Devrimciarkadaş, I ürkiye çapında oynanan bir ovuııun yeni bir böliimü ünivcrsitemizde sahneye koııuyor. Yıllaryılıc/ilınişçilckcs, lürk halkının uyanmasını istemeyenler her alanda oldugu 0bi eğitiınde dc lııılk zanınııa işleyen bir dii/eni ayakta tııtnıak, halk yaranna çıkışlan sindirnıek çabasındalar. Tiirk köylüsünün ııyannıasını önleınek isteyenlcrin, Kiiy tnstitülcrini kapatmasmın üstünden hirçağgeçti. Hepaıııahepsürdülcnbanndırıııadılardevrimciöğretmenleri. Gea'kli yatınmlan )>erçekle!jtirıııeyip Türk lıalkıııı alfabesiz bıraklılar. Ve bir gün geldi kompradoriar, devlet giicünü tümdvn tlleriııe gi(,inlikı. Bugiiııkii c.abaları, eğitimimi/.i sınıfsal eğiliııı biv'iuıine sokıııak. Bu ılü/cııde, halk çocuklannın orduya girememesi için askeri ortaukullar kapatıldı. Yerdeıı nıanlar gibi ö/.i'l okullar bitti. Yiikscköğretimi komprador yönetimine sokmaya çalı^an cğitinı vakfı kuruldu. Yeni kurulan üniversitelerc üzerklik verilmedi. Bunlar, i^adaııılarından vc hükiimetin dileğince seçtiği ki<)ilerden kurulu birer 'mütcvellı hcycti' baskısı altına sokuldu. Knmpradortakımı, Tiirk yüksekögreniminde yeni yeni ba^layaıı ilerici kıpırdanı^ları siııdirmek için haıırlandı. \e buuiin ilk darheyi Or(a Doğu Teknik İlniversilesi'ne iııdirdi. Rgemen sınıl, kapitalist ^artlandırmanın dı^ıııda bir ögretim düşiineıııeA tedirgin olıır. Onun içindir ki, İdari İliıııler Fakültesi'nin bilimsel üzj>iirlüğc salıip öğretim üyelerini deği^Urnıeye çalıştılar. Dekanın onay ını alamayınca degi^tirmeyeondan ba<fladılar.Okulumuzun uyanık ögrencileri ve ögretim üveleri, çok iyi biliyorlar ki, Prof. Dr. Arif Pa>'aslıoğlu'ııun ' l'akülteııiıı gelış.ınt;sii)i cııgcllcdığı' gibi uydıırma bir gerekçe ile dekanlık sürcsiniıı yeııilenmeıııesi, bütün üniversite çapında >ürülülecek bir teıni/Jik ve ele geçirme kaıııpany asının başlangıcıdır. !>ıınu da çok i> i biliyoruz ki, girivmlerine şiındiden dur dcıımezse, üniverüitenin ö/.erkliği sajllanma/sa amaçlanna ula<jiıiar. Ortaya koııan çirkin oyunlara karşı direnen devrimci Ol) l( 'lii öğrcnci vc ögretim üyelerini ıı nıücadelesini yürekten destekler, keskin bilincimi/in bu olayla daha da bilcncccğinc inancıını/ı belirtiri/.. Devrimci Arkadaş, halka dönük, halktan yana ö^atim üyelerini ve buna ilişkin olarak Ol) Iİ içindeki devrimci agızlan susturmaya kalkaıı mütcvelli heyetinin kararlanna karşı ve üniversitemizin tam özerkliği için sonuna kadar diren!. ODTÜ Sosyalist Kikir Kulübü." ODTÜ Ögrcncı Bırlıgı, 20 Aralık 1967 Çaı>amba günü , ODTÜ'de bir günliik boykot yapar ve bir yürüyüş düzcnlcr. Bu arada, ögretim üyeleri, boykot için erteleme karan almak amacıyla yeniden toplanır vc tartışmalı birtoplantıdan sonra derslere girme karan alır. Kararın uygulanacağını ögrcnen ögrenciler, ögretim üyelerini de protesto ederek, boykotta kararlı olduklarını açıklar. Bütün tepkılere ragmen, Prof. Payaslıoglu, dekanlık görcvine başlatılmaz. Akadcmik hayatamüdahale Kemal Kurdaş'ın 20 Kasım 1969 günü, rektörlükten ayrılması ile yeniden gündeme gelir. Mütevelli hcyeti, 27 Ocak 1970 Salı günü, Prof. Mustafa Parlar'ı rektör olarak atar. Fakat, ögrencilerin vc bir kısım ögretim üyesiıiin tepkisi sonucu Parlar, rektörlükten istifa etmek zorunda kalır. ODTÜ Mütevelli Heyeti, 4 Eylül 1970 C'uma günü, Prof. Erdal tnönü'yü ODTÜ Rektörü olarak atar. Prof. Inönii, "mütevclli heyeti ile arasında göriiş. aynhgı çıküğınr açıklayarak, 9 Mart 1971 Salı günü, Rektörlük görevinden istifa cdcr. ODTÜ Rektörlügü'ne, 5 Haziran 1971 'de emekli korgeneral ŞefikErensugctirilir. ODTÜ'de 19681969 ögretim yılı I F.kim 1968 Salı günü düzenlenen birtörenle başlar. AİHD'nin ret kararı • ANKARA (AA) Avrııpa Insaıı llakları Divanı (AİHD), Tiirkıye'de güvenlik güçleri tarafından bir opcrasyon sırasında evinin tahrıp edildiğı iddiasııula buluııan Dıyarbakırlı Ismet (iiiııdem'ın başvurusunu, nıcvcut delıllerın ıddiayı dogrulayacak nıtclıktc olınadığı gcrekçcsiylc reddetti. Gündem, Dıyarbakır'm Sarıcnk Köyü'nde bulunan evinin 713 Şubat 1993 tarihlerı arasında güvenlik güçlcrı tarafından gerçekleştırilen opcrasyon sırasında tahrip edıldığını ıddıa ederek Avrııpa Insan llakları Koıııisyonu'na başvurdu. C>/DTÜ'de 'halka dönük üniversite reformu' için boykot ve işgaller sürmektedir. ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü, 15 Aralık 1967 Cuma günü yayımladığı bildiride şu görüşlere yer verir: Türk köylüsünün uyanmasını önlemek isteyenlerin, Köy Enstitüleri'ni kapatmasmın üstünden bir çağ geçti. Hep ama hep sürdüler, barındırmadılar devrimci öğretmenleri. Gerekli yatırımları gerçekleştirmeyip Türk halkını alfabesiz bıraktılar. Ve bir gün geldi kompradoriar, devlet gücünü tümden ellerine geçirdiler. Bugünkü çabaları, > eğitimimizi sınıfsal eğitim biçimine sokmak. ODTÜ'nün açılı^ından ıkı gün sonıa ODTÜ Mimarlık Fakültcsı ögrcncılerı, 3 l.kım 1968 Peı>embe günü. "Halka dönük üniversite reIbrmu" ıstcgıyle. boykot yapıııa kararı alır. Mimarlık Fakülte.M'ndekı boykot sabah başlar. Boykotçu öğrcncılcr, rclbrnı gerceklesent kiıdar boykotlannı sürdurcccklcrinı uçıklur. Boykotçularııı ısteklcrı vmlardır: 1 Kcsinolaıak unıvcısıtco/erklıgı. "Fakültede Hükümet tarafından tavin edileıı mütevelli heyeti her seye hâkimdir. liu heyette ünivcrsiteden hiç kimse yoktur. Heyetin kararlan siyasi amaçlar taşıyor." 2 Halka dönük üniversite, "Çeşitii şehirlerden gelmiş ögrenciler arasında farklılıklar kalögtcııcilcrın katıldıgı bır forum düzcnlcnır. Forumda yapılan tartiijmalardan sonra ha/ırlanan bıldırı özctle söylcdır: "'Birögrenci hareketinin niteligini tanımlamadan önce ögrenci kitlesinin toplum içindeki konumunu saptanak gerekiyor. Ögrenci toplulugu üretimle doğrudaıı ili<)kili olınadığıııdan sınıf niteligi (a>fima/. Ancak öga'iıci harckcti kar>ı durdugu kıırıınılarla olan sava*jinda üretici güçlerin yarataeağı harekete önderlik eder. Böylece sınıf çatıs,maMnda clkin bir baskıaracı olarak ortaya çıkar. kendisini dogrııdan ilgilendiren özel sorunlann çö/ümü bile üretim ilişkilerine bağlı oldugundan kapsaıııı dar tutulınuş anıaçlara yönelmck üzere bu üretim ili<jkilerinin degigimiz çizgide bir egitimin modcli olarak gelistirilmelidir. Amacımız, ülkenin bozuk yapısını sarsınak ve çıknıa/Jannı, çclişmclcriııi bu boykot süresi içinde ögrencinin ve onun önderiigini yaptıgı halkın gözii önüne scrmek dlnıalıdır." OPTÜPE REFERANDUM ODTlJ'nün çe^ıtlı fakiiltclerındc, 10 Fkim I968 Perşembe günü, boykot yapılsın mı, yapılmasın mı diyc rcfcrandum yapılır. Yapılan rcfcrandum sonııııda liTjaat, Kımya, Madcn vc Metalurji Fakültclcn boykoiıı ret edcr. ODTU'dc 11 Ekinı I968 Cuma gunü Fcn vc Edcbıyat Fakültcsı ilc Mühcndislik l'akültesı'nin • Yurt Haberler Servisi Balman'ın Gercüş ilçesi kirsalında sürdürülen operasyonlarda 10 terönst öldüriildü., 3 güvenlik görcvlısı şchit oldu. Kahraınanmaraş'ta öncekı gun sılahlı çalışınada öldürülen 7 terörıstın kımlikleri belirlendi. Operasyonda, 10 cl bombası, bır tabanca, bir M16 makıncli tiif'ek, bir G3 piyade ve Kalaşnikof nıarka 5 otomatık tüfeğjn ele(, > geçirildığı, bölgede . .. operaşy.oru'a.pn sürdüriildüğü kavdedildi Güneydoğu'da operasyon Terzi'nin sorusuna yanıt • ANKARA ((ıımhııriyct Biimsu) Içişleri Bakanı Mıırat Başcsgioglu, "Bakanlığıın döneminde 7 bcledıye başkanı görevınden tızakla.şlınlmış olup, bımlardan.ViiFP. 3'üDYP ve rıdeCHP'lidir"dcdi. Ua.şcsgioğlu, FP Lrzincan Mılletvekılı Naci Terzi'nin yazılı soıuönergesine verdıgt cevapta, bakanlıgı döneminde 183 beledıye başkanı ve 12 diger pcrsoncl olnıak üzere, çeşitli kpnularda toplam 195 soruşlurma açıldığını, bunlardan 27 sının spnuçUındığını bildirdi. lçişleri Bakanı Başesgioglu, Batı Çalışma Grubu veya Başbakanlık Takip Kurulu Raporu doğrultusunda hakkında soruşturma açılan belediye başkanı bulunmadığına da işarct etti. ODTÜ'de ağaç bayramında ögrenciler fıdan dikiyor. Beyaz pardesülü olan Yusuf Aslan (Yıl 1967). dınlmahdır." 3 Ünivcrsıtcdcöğrcnci Amcrikan standartlarına göre yctıştırılıyor. Beyın ıhracına ınanı olmak için bu sistem dcgıstirilmelıdir. ODTÜ'dekı boykot bir konscy tarafından yürütülür ve fakültenın bütün kapılanna "Direniş" pankartları asılır. ODTÜ Mimari Bölümü'nden sonra Idan llimler Fakültcsı ögrcncileri de, 4 Ekinı Cuma günü boykota başlar ODTÜ'nün boykotçu öğrencileri, boykotun aslında halk yaranna rcformlann gcrçckleştirilmcsi için başvurulan bir direniş oldugunu, Türkıyc'dc halka dönük vc halk yaranna olan reformlara sırt çevrildigiııi, gençligın tepkısınin ise aslında bu vurdumduynıazlıgı protesto amacını taşıdıgını söylcycrek boykol nej denlerini şöylcaçıklamışlardır "Davranışımızın nedenleri diger fakiiltelerdcn tamanıcn farklıdır. Biz devrimci ve reformcu bir düzen istiyoruz. Fakültenıizde mütevelli heyeti, bu türlü faaliyetlcn' ıııani olmakta, devrimci üğrctim üyelerinin üniversiteye girmesine karşı çıkmaktadır. Bu üniversite ö/gürlüğii ile bağdaşamaz. İIniversitc tam olarak halka dönük olmalıdır. Ögn.uıciler, bir birlik olarak eyleme katılacaklar ve devrimci, ilerici, lıalkçı bir egitimin üniversitede tesisine kadar direni^lerine dcvanı edeccklerdir.1" ODTÜ'nün bütün anfilennde ögrenciler, toplu olarak boykot mcselclerini görüşüp, tartüjmaya başlar. Bundan dolayı bütün fakültelerdeki dersler tamamıyla kcsılır. 7 Ekinı günü Mimarlık Fakültesi'nde bütün şjmini gerçekleştirvcck hareketlere önderlik etmekten ba^ka yöntem gütmesi yanlış ve etkisi/dir. Dogrudan iliskisi bulunan kurumları etkileyerek kazanabilecegi tavi/.lerif reform yaptırmak olanagı varsa da temcl üretim ilişkileri dcgişmedikçe bu çözümler sürvksi/ ve aldatırıdır. Keformla saglayacagimı/ çıkariar sahtedir. Bu tanımdaki bir üniversite, mevcut düzenin şartlandırmalarına kar>ıt ara^tırma ve yayın yapabilereginden düzen ynneticileri kendileriııi koruma sistemi içerisiıule hövle bir potansiyelidi/.ginlemeçahasındadır. Mütevelli heyeti bu nedenin sonucudur. Neden nriadan kalknıadıkça sonuç degi^nıeA Bu bilinçle lıareketedenODİ'İ öğrencileri, sorunlarayü/cyde çözümler aramadan derhal toplumsal nedenlerc inmektc vc taviz vcrıncksi/in eyleme deneysel yoldan girmektedir. Bu eylem içinde amaeımız, Türkiyc'nin toplum düzenini sarv ınaktır. Hcdcfimiz, karşı durdugumuz kurumlann dokunulmazlıklannı kaldırmak, toplumu uyandıncı nitelikte bir ömek göstermektir. Bu tutum bizi kesiıı ba^anya ulaşnracakdcgildir.Çünkü,ya<)a(lıgımı/.tutucuve bozuk düzen ancak gcni^ kapsamlı sınıfsal ve eknnomik tcnıellere yönelnıi^ bir eylemle saiMİabilir. Bunu saglamak boykotun ilkesi olnıalıdır. Büylcce kamuoyunda geliştirilmekte olan 'ögrencinin cgıtımden kacnıak için boykot yaptıgı' yargısım silmeliyiz. Bu hareketin halktan kopuk olduğu konusıına meydan vermemeliyiz. Bunun için ortaya koyaeagınıız öğrenimi boykot sürcsince egitinıc devam ctme sekli istcdiMakıne Bölümü'nde boykot karan alınır. Fen ve Edebiyat Fakültesi'nde boykot kararına 48 kışi katılır. 39 kişı kabul. 9 çckımser oyla boykota gidilir. Alınan boykot kararına uymayan bir kısım ögrenci ile boykotçular arasında üçlü amfinın bulundugu bınada çatışma çıkar. Catışmada binanın gırış kapısının camlan parçalanır. Mülıendislik Fakültusı'ııin Makine Mölümü ile Inşaat Böliimü ögrencılerı dc yapılan toplantılar sonunda boykot kararı alır. Boykottan vazgeçırmck için kanıpusta yayın yapmak amacıyla ODTÜÖB, fakülte bınalarınııı çatılarına hoparlör yerleştirir. Hoparlörden boykotu engclleme çagrılarının yapılmaması ıçın boykot yapan ögrenciler, gece hoparlör kablolarını sökmek için plan yapar. ODTÜ SFK Başkanı Sinan Cemgil. bckçılcrlc, bir aşagı bıryukarı dolaşıp, onlan oyalamak amacıyla, "Köroğlu" hikâycleri anlatırken, diğer arkadaşları çatılardan bir kilomctrc uzunluğundakı hoparlör kablolarını sökcr. Sonuçta, ODTÜ'deki boykotlar, 17 Ekinı 1968 Perşembe günü, amacına ulaştıgı gerekçesıylc tamamen sona crdınlır. Vc ögrenciler, derslere başlar. Fakat, bu mücadeleye son verildiği anlartıına gelmez. Boykota son veren öğrcncılcr, beş ay sonra bu kez ODTÜ'yü işgal eder. ODTÜ REKTÖRLÜĞÜ İŞCAL EDİLİYOR ODTÜ öğrencileri, 1 Nisan 1969 Salı günü sabahı, bir forum düzenlcycrek iktidarın tutu Midyarta mayın pafladı • MİDYAT(AA)Mardin'in Midyat ilçesi kırsalında, taıiadaki mayına basan annc ilc oglu agır yaralandı. llçeye bağlı Yolbaşı ve Sarı köyleri arasındaki tarlalannda çalışan Salıha Gün (25) ve oğlu Hasan Cîün (12), dinlenmek için tarla kenarındaki telefon direginin gölgcsinc oturdukları sırada, teröristlercc döşcndiği bildirilen mayın palladı. /fnnc ile oglu, Mardin Dcvlel I lastanesı'nde tedavi altına alındı munu ve çıkarmak istcdıgi baskı kanunlarını eleştırır. Forum sonunda alınan karargereğince, baskı kanunlarını protesto amacıyla öğrencıler, derslcre gırmez. Boykotu pasıfdirenme sayan ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğrencileri, 7 Nisan 1969 Pazartcsı günü sabahı, yaptıkları bır forum sonunda fakültcdc yönctime elkoymayakararveriı. 500'den fazlaögrencinin oy birlığıylc aldıklan yönctime el koyma karan, bırer bıldın ile Mimarlık Fakültesi'ndeki 50 öğrctim göıcvlisıııc duyurulur. "Ögrenci ile dogrudan ilişkili bulunan Mütevelli heyeti, rektörlük, akadcmik konsey, dekanlık ve fakülte kurunılarıııı, Mimarlık Fakültesi forumunutanımamaktadırrldenılcn bıldınde, ögrenciler, karşılıklı eleştirı ortanıı yaratılmak üzcrc öğrctim üyelerini açık tartışmaya davet edcr vc bugüne değın ancak dekanın özel müsaadesiyleaçılabilen laboratuvar, atölye.stüdyo ilc ozalitlıanelerin, o sabahtan itibarcn öğrenciye açık olduğu bildirılır. Ögrencilerin almış olduğu ı^gal kararı karşısında Mimarlık Fakültesi Dekanı Ekıiıel Derya, görevini bıraktığını açıklar. Ögrenciler, bunun üzerıne, dekanlık nöbetı tutmaya başlar Bu nöbetten amaçlarının, dekanlık cvraklarıııın kurumnası oldugunu ifade eden ögrenciler, bu nöbeti 2 saatte bir birbirlerine devrederek devam ettirir. Dekan vc öğrelim üyelerini fakültedcn dışarı çıkartan ögrenciler, bınaya girış çıkışları da yasaklar. ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nin ögrenciler tarafından, işgal edilmesi olayı, 8 Nisan 1969 Salı günü ODTÜ Profesörler Kurulu ve Ögrenci Genel Kurulu'nda ayn ayn görüşülür. 8 Nisan günü ögrenciler, saat 09.00'da ODTÜ büyük amfıdc bütün ögrencilerin katıldıgı genel bir forum düzenler. Forumda konuşan ögrencilerin bır kıstnı, "Beyaz Saray" olarak niteledikleri rektörlük binasının işgalini ister. Sosyal Demokrasi Dcrncgi'nc üye olan ögrenciler ısc, cumartcsı günü fakülte vc yüksek okullarda boykotlann sona ereceğini, ışgalin anlamsız olacağını söylcr. Tartışmalardan sonra yapılan oylamada rektörlük binasının işgali oy çoklugu ile kabul edılır. Forumdan sonra yürüyüşegeçen binlerce ögrenci, rektörlük binasının ctrafınıçevirerek, giriş çıkışları kontrol altına alır. Biııadaki görevlıler, kapıları kılıtleycrek ögrencılerı içeriye sokmak istemezler. Ancak ögrenciler, camlan kırarak içeriye gırcr ve önce mcmurları dışarı çıkanrlar. Çıkmak istemeyenlerı de zor kullanarak dışarı atarlar. Toplantı salonundakı telefönlara da el koyduktan sonra bir heyet, rektör Kurdaş'ın makamma gider. ögrenciler, toplanlıda bulunan Kurdaş vc diğer ögretim üyelerini, "Burada ynpılacak işiniz kalmadı. Buyurun dışanya" dıyerek rektörlükten dışarı çıkanrlar. Rektör Kurdaş, dışarıya çıkarılırkcn, yüzleree ogrcnci, "Go home Kurdaş", "Amcrikancı Kurdaş", ulşbiriikçiler kahrolsun", "Sanlmış" diyc bağınr. ODTÜ Rcktörü Kurdaş da, ögrencilcrc şu karşılığı verir. "Bensatılmışdcgilim. Amerika'ya satildıgımı, Amerikalıların adamı oldugumu ispat edin intihar edeyim. Anıerikaıı bankalarında dolarlarım olduğu ve Amerika'da villamın bulundugunu ispat edin size vereyim. Aynca bu hareketiniz de rejim düşmanlannın işine yaramaktadır. lasvip etmiyorum." Rcktör, dışarı çıkarkcn kendisini ba/ı ögrenciler korur. Kurdaş, aynldıktan sonra, rektörlük makamına genç bir oğrcnci oturur, binanın ön cephcsine dc büyük harflerle. " Bu Amerikan üssü ele geçirilmiştir'" pankartı asılır. OD'I'Ü Akademik Konsey'ının aldıgı karan göriişmek üzere ögrenciler, 9 Nisan 1969 Carşamba günü, ilk önce. "Üçlü Amfi" denılcn salonda toplanır. Fakat buraya sığmayan ögrenciler, daha sonra, üniversıtenın stadyumunda toplanır. Ögrenciler, 1,5 saatlik süreyle foruma bır başkan vc ıkı yardımcısını seçmek için tartışma ve oylama yapar. Ögrencilerin, ODTU Stadyumu'nda yaptıkları 3,5 saatlık forumda, "Işgale karçı olan ve hoykotun kalkmasını istcyenODTİI Öganci Biriigi" ilc "ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü" taraftarları arasında scrt tartışmalarolur ODTÜ Ögrenci Bırlıği Başkanı tskenderOdabaşıoglu, işgal ve boykota devam cdildiği takdırde 5.500 ögrencinin öğrenimlerının tehlikeye gireceğıni hatırlatarak, "Demokratik düzen için direniyoruz, biz kendimiz demokratik düzeni yok ediyonız. İşgal altindaki bir üniversitede demokrasiden,Anayasadan bahscdilcmez" der. İşgal taraftarlarınm sozcüsu Sinan Cemgil ısc, öğrcnci haklarının t'ıılı durumlarla elde edılebıleceğini ve tehditler karşısında y ılmayacaklarını bclirtiı. SÜRECEK ÜIFfü NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Bugün pazar. Hiç olmazsa bu pazar siyaset dışı bir şey yazayım kararıyla bilgisayarın başına oturdum. Ne mümkün! Ermeni soykırım tasarısının Fransız Meclisi'nden geçmesiyle, TürkiyeFransa ilişkilerinın gergınliği TV haberlerinden sonra gazetelerin manşetlerine yansımış. Güneş Taner'in belirttiğine göre, bazı bankalartefeciliğe başlamış. DSP Kâğıthane llçe binasının kapısında bekleyen bır polis memuru, silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmiş. Yeşil üzerineyeni senaryolaryazılmış. Susurluk konusunda başından beri en dişe dokunur bilgileri veren ve bu yüzden de başı derde giren Hanefi Avcı, "Istenirse Yeşil yakalanır" demiş. Herkesin kafasında sayısız soru. Yeşil'intelefonla konuştuğu kışı ve kurumlara bakınca korkmamak elde değil. Dokunulmadık dosyaları Hamide'nin Aşk Oyunu Listenin içinde neredeyse bütün güvenlik güçlerinin önemli merkezleri yer alıyor. Acaba buralarla olan bağlantısı sürüyor mu, diye sormamak elde mi? Yoksa onun için mi bir türlü yakalanamıyor? Büyük gazetelerin, ŞemdinSakık'ın itirafları dıye yayımladıkları, sonradan çoğunluğunun yalan olduğu ortaya çıkan karalamalar konusunda hâlâ bir açıklama yapmamaları ilginç değil mi? Başbakan Mesut Yılmaz, Birdal'ın vurulması için "iç çatışma" demiş, herkes haklı olarak onu eleştirmişti. Zaten böyle olmadığı da kısa sürede ortayaçıktı. Yılmaz, "iç çatışma" açıklamasının hatalı oldugunu kabul etti ve yanıltıldığını söyledi. Kendisine yanlış bilgi veren görevliler hakkında soruşturma açtırdığını da belirtti. Ya bizim büyük basın, onları kim yanılttı? Onlar yanılgılarının peşine niye düşmüyorlar? Aslında bu pazar böyle şeylerden söz etmek niyetinde değildim. Masum bakışlı bır genç kadının öyküsü gazetede gözüme takıldı. Gazetenin haberine göre, 20 yaşındaki Hamide, 2 yıl önce 28 yaşındakı eşı Mustafa'yı terk ediyor. Mustafa evden kaçan Hamide'yi bir başka sevgiliyle yakalıyor. Boşanıyorlar, bu kez Muharrem'le evlenıyor Hamide. Ancak habere göre, Hamide ikinci eşini de terk edip kayıplara karışıyor. İkinci eş Muharrem, Hamide'nin • ANKARA (Cumhuriyet Bümsu)DYPGenel Başkanı Tansu Cıllcr ile DYP F.lazıg Milletvekili Mehmet Ağar hakkındaki dokunulmazlık dosyaları, 2 Hazıran Salı günü hazırlık komisyonu tarafından görüşülecek. C'HP Kahramaıımaraş Milletvekili Ali Şahin başkanlığında oluşturulan lla/ırlık Koınisyonu, kararını AnayasaAdalet Karrrıa Komisyonu'na sıınacak. Karma Komısyon'un Çillcr ve Ağar'ııı dokunulnıazlıgııu kaldırma kararı vermesı durumunda dosya, Genel Kıırul'da görüşmeyc açılaeak. • •• bulunması için savcılığa başvuruyor ve şunları söylüyor: "Ben de ilk kocasının durumuna düştüm. Beni de terk etti. Sevmiştim, keşke sevmez olaydım." Habere göre, Hamide'nin her iki eşinden de birer çocuğu var. Haberi yazan muhabirin adı Yüksel olduğu için erkek mi, kadın mı, tam kestiremedim. Haberin içinde sözü edilenlerin ve sunuş biçiminin, gerçeği ne kadar yansıttığını da bilemiyorum. Sonunda haberden öyle bir tablo ortaya çıkmış ki: İki masum koca, fettan bir kadın tarafından terk edilmışler ve çocuklarıyla birlıkte ortada kalmışlar. Haberin en önemli unsuru da Hamide'nin güzel fotoğrafı. Olayın asli faili Hamide ye rine, terk edilen koca Çapar olsaydı, bu haber olur muydu? Yani bir Türk erkeği, önce bir çocuğuyla karısını bırakıp başka bir sevgiliye gitseydi, onu da bırakıp yeni, genç ve güzel bir kadın bulsaydı, bunun gazete açısından bir haber değeri olur muydu? Alışılmadık olan Hamide'ninkı. 20yaşındaevliveçocuklu. Kim bilir hangı nedenlerle ve nasıl evlendi? Aşk için eşini terk edebiliyor. Bir süre sonra ikinci eşini de terk ediyor. Böyle bir cesareti göstermek az şey değil. Bu tür birçok olayda kadınların canına kıyıldığını biliyoruz. Erkek yaparsa amenna, kadın yaparsa "Aman ha!". Işte Hamide, böyle bir aykırılığı gerçekleştirmış. Kim bilır ne tehlikeleri, ne zorlukları göze almış? Yaptıgı öylesine sıradışı ki, öylesine riskli ki, bir büyük gazeteye haber bile olmuş. Gazetecılıkte çok sözü edilen bir kural vardı. Köpek insanı ısırırsa haber değildir, ama insan köpeği ısırırsa haberdir. Bizde de, bir erkek eşini, çocuklarını, terk edip yeni sevgililere yelken açarsa haber değildir. Ama sıradan bir işçi kadın, var olan geleneklere meydan okuyarak, aşklara yelken açarsa haberdir. Hamide'yi tanımıyoruz. Yaptıklarını yargılayacak bir bilgiye sahip de değiliz. Haberin, gerçeği ne kadar yansıttığını da bilemeyiz. Masum ve güzel gözlerine baktım. Gönlümün ondan yana oldugunu hissettim. ••• Sevgili 68'li arkadaşım Sinan Cemgil'in Nurhak Dağları'nda öldürülüşünün bugün 27. yıldönümü. Onu Karacaahmet'teki mezarı başında, saat 17.00'de anacağız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle