Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS1998PAZAR
.2 OLAYLAR VE GORUŞLER
Boyutlanan Din Sömürüsü
Doç. Dr. TONGUÇ GORKER
Y
eni Türkiye Cumhuriye-
ti'nin temel taşlanndan en
önemlisi olan laiklik ilke-
sı. kuruluşun ilk yıllann-
da görülen birkaç başkal-
dın dışmda zedelenmeden
27yıldevametti. 1950seçimlerindenson-
ra Türkçe ezanın Arapçaya dönüstürülme-
sı ile başlavan din sömürüsü ise. özellik-
le 12 Eylül 1980'den bu yana giderek tır-
manan eylemlere yol açtı. Müslümanlığın
gerek görmedigi din adamı yaratma çaba-
lan. okullara \e resmi dairelere başörtülü
öğrenciler ya da memurlar sokma dayat-
malan. Cuma günleri ış bırakıp namaza git-
me gösterileri. erkek elı sıkmayan kadın
sağlık personeli ve kadın elı sıkmayan la-
iklik andı ıçmiş parlamenterlerin medya-
ya yansıtılan görüntüleri. Türk ülkesınde
Arapça dualann bozguncu kalabalıkların
üstünde uguldaması. 12 Eylül yönetimınin
ıçınde bulunduğumuzyıladeğin uzanan ve
giderek yoğunlaşan izlenimleri oldu.Cum-
- hunyetin kuruldugu > ıllarda yaşayanlar
yineaynı ulusun insanlan değil miydi° Ne
değişti de Atatürk Türkiye sinin çoğunlu-
ğu Müslüman olan ve Atatürk devrimle-
rinı bağnna basan ınsanlan arasında irti-
ca tohumlan yeniden fılizlenmeye başla-
dı?
Bu sorunun yanıtinı. Osmanlı dönemın-
den bu \ana görülen şeriateylemcilennin
kimliklerinde aramak gerekiyor. Osman-
h'nın 600 yıllık hükümranlığında, hilafe-
tin Osmanlı'ya geçmesinden sonra bile
uygulanmayan şeriat. dinle imanla ilgisi ol-
mayan nedenlerle zaman zaman başkaldı-
ran bozgunculann bayrağı oldu. Kabakçı
Vlustafa. Patrona Haiil isyanlannı yaşayan
Osmanlı dönemınin son örneği, 1909 yı-
lındaki 31 Mart ayaklanmasıdır. Aydın-
lanma gırişimlerinden endişe duyan Osman-
lı padişahının da gizlice destek olduğu
ayaklanmanın gerçek nedeni. alav lı subay-
ların mekteplilere olan tepkisiydi. Bek-
lentilerıne ulaşamamış bazı Ittihat ve Te-
rakki üyeierinin de bu eyleme katkıda bu-
lunduklan daha sonra anlaşıldı. Ne cani-
lerin hesabında, ne kurbanlann yaşantı-
sında dınle imanla ilgili bir sorun vardı.
Kurtuluş Savaşı'nda düşmana destek
veren yobazın endişesi, din adamı kısve-
siyle elde ettiği avantalann elden gitmesi
olasılığıydı. 1925 yılındakj Şeyh Said Is-
yanı, Musul petrolleri üzerinde emelleri olan
dış güçlerin Kürt devleti kurma kandır-
macası ile başlamış ve gene şeriat bayra-
gıaçılmıştı 1930yılındaki Menemenola-
yının gerçek nedeni. çok partiye geçiş de-
nemesindeki kargaşadan cesaret alıp ye-
niden din sömürüsüne başlama rüyasıydı.
Son yıllann olaylan da dinle imanla il-
gili olmayan nedenlere dayalıdır. Esasen
dindarkişinin, kutsal inancı olan dini, dün-
yevi çıkarlan için araç olarak kullanması
düşünülemez. Ancak 1950 seçimlerinden
sonraki din tacirlerinin gırişimi. saman
alevi gibi parlayıp sönen başkaldın türün-
den değil. sinsi. yayılmacı ve kahcı yön-
temlerin uygulanmasıyla hedefe ulaşma
tutumundadır. Ve daha tehlikelidir. Önce-
likle bir tür halkevı niteliğinde olan cami-
lerin. kiliseler benzeri ibadet e\i olarak
gösterilmesı girişimı başlamış. sonra da
bu ibadet evlerinin yönetimi içın Hıristi-
yanlıktaki papaz benzeri din adamlannın
Müslümanlıkta da ortaya çıkanlması ge-
rekli görülmüştür. tmam adı venlen bu din
adamlannın tüm ülke yönetimıne el koy-
ması planlannı uygulamakta güçlük çe-
kilmemıştir. Çünkü irtica ödünü karşılığın-
da oy alıp ülke yönetimine sahip çıkma eği-
limindeki devlet adamları türemiştir ve
bunlann desteğı kolaylıkla sağlanmıştır.
Oysa Müslümanlıkta camilerin yönetici-
lerine mütevelli denmektedir. Camilerin
temizlıği. günlük bakımı. bekçiliği gıbi
hizmetlerin göre\ lisine de kayyım adı ve-
rilir. Camilerin varlıgı için imam adlı bir
görevlinin gereği yoktur. İmam sözcüğü.
lideranlamındadır. Arap Yanmadası'nda-
ki bazı devlet başkanlanna bu nedenle
imam denilmektedir. Toplu halde kılınan
namazın imam tarafından yönetilmest. dü-
zenli görünümün saglanması içindir. Top-
luluktakı kişilerden herhangi birisi olan
imamın. her toplu namazdaaynı kişi olma-
sı da gerekli degildir. Bu gerçeklere kar-
şın resmi imam okulları açılmıştır.
Şeriat okşayTCilığı
tşte laiklik, bir toplulukta böylesi içten
pazarlıklı düzenlemelerin olmasını. toplu-
luk içınde bir ınanışın başka inançtaki ki-
şilere zorla dayatılmasını önlemek, herki-
şinin kendi dinsel inancına saygı gösteril-
mesini. kısacası demokrasinin ve özgür
diişüncenio korunmasını sağlamak için
benimsenmiş bir ilkedir. Laik toplumda
hervatandaş inancında özgürdür. Inançla-
rı ve ibadet biçimlerı farklı olabılir. Laik-
lik. din inancına en saygılı. en duyarlı bir
ilkenin yönetime yansımış biçimidir. La-
ik yönetımde din eğitımi olmaz mı? Elbet-
te olur, ancak bu eğitim. tüm dinlerin ta-
rihini, özelliklerinı. felsefesini. karşılaştı-
rılmasını. benzerliklerini, ınsan psikoloji-
sine etkilerini. toplumun ahlak anlayışma
katkılarını içerir. Cünkü laik yönetimde
devletin dini olmaz. vatandaşın dini olur.
Bir dinin ya da bir mezhebin inançlannın
eğitimi ise devlete düşmez. Ülkemizde uy-
gulanmakta olan din eğitiminin bu anla-
yışla uzaktan yakından ilgisi bulunma-
maktadır. Ortaögretimdeki ve imam-ha-
tip okullanndaki din eğitimi. bir dinin bir
mezhebıne aıt ınanışlann. kutsal kıtap sı-
nırlannın dışına da çıkılarak yorumlarla do-
natılmış birtürüdür. Devletin böyle bir eği-
timi yükienmesi demek. devletin tüm din-
ler için ve tüm mezhepler için ayn okullar
açmayı kabulienmesi demektir. Bunun va-
m sıra yakın gecmişte önerikn 'çok hu-
kukluluk' uvgulamasuıın da benimsenme-
si gerekir. Aynı toplumda birbirieri ile zo-
runlu Dişldleri olan kimselerin değişik hu-
kuka bağb olması demek. kargaşa demek-
tir, anarşi demektir. Bu kargaşava, uygu-
lamalan veinançlan hiçbirdine beozeme-
yen. her biri ayn bir din demek olan tari-
kaüan da eklersek, kargaşanın ne gibi ÖJ-
çülere ulasabileceği kolaylıkla anlaşüabilir.
Clkeyı karanlığa sürüklemek ısteyen
din tacirlerine durdenmek ısteniyorsa. ön-
celikle "Şeriatasaygüıolunur'' gibisinden
Ödünlerden vazgeçmek. din eğitimi konu-
sunu 'milli eğitim' ilkeleri içinde yeniden
ele almanın gecikmiş bile olduğunun far-
kına varmak. irticanın önlenmesi için ive-
di olarak yeni yasalan kabul etmek. bu
konudaki yasalann görüşülmesini savsak-
lamaktan vazgeçmek, ilkesizliğin ve dö-
nekliğin politika olmadığının, gaflet ve
sorumsuzluk olduğunun bilincine varmak
gereklidir. Aksi halde laiklikten söz etme-
nin anlamı olmayacaktır. Ülkemiz yeni-
den biryol aynmı ile karşı karşıyadır. Doğ-
ruya yönlenme sorumlulan. günümüzün
kamu yöneticileri. milleti temsil ettikleri
varsayılan parlamento üyeleri. tüm sivil
toplum örgütleri ve tüm ülke aydınlandır.
Tarih bugünlenn hesabını soracaktır.
Egemen 'Yeni Padişahlar'
RAHMİ K U M A Ş Hukukçu, Eski Milletvekili
A
tatürk'ün Türk Ulusu'na en büjük
iyıliğı. ulusa "kendineegemenol-
ma" hakkını tanımış olmasıdir.
'Egemenlik sınırsız koşukuz ulu-
sundur" ilkesi anayasalaştınlmış-
. tır. Istenmiştir ki ulusun yazgısı-
na bir tek kişi. ya da bir tek aile egemen olmasın.
Doğaldır kı sınıf egemenliği de amaçlanmamıştır.
Ama günümüzde ne görüyoruz'
7
Ulusun yazgı-
•• sına bir tek kişi egemen olsun anlayışı yerleştiril-
mek istenmektedır. Gerçekte böyle de olmaktadır.
"' Nitekim 24 Aralık 1995 genel seçimlenne egemen
olan beş genel başkandı. Ulusun sandığa gidip. bir
dikta yönetiminin halkoylaması (plebisit) işlemin-
deki gibi bir zarfı kullanması egemen olduğunu
göstermemıştir. Bunun için bu Meclıs'e "Eteşge-
' nel başkanuı seçtiği MecHs" adını koymuştum. (17
Şubat 1996)
Ülkenin son 35 yılının. siyaset adamı olarak baş
sorumlusu olan Sülevman Demirel, Cumhurbaş-
kanlığı döneminde. açıkçası son 5 yılda 5 Bakan-
lar Kurulu oluşturuldu diye Meclis'i dağıtma yet-
kisi istemektedir. Çözüm olarak bunu görmektedir.
"Demokrat" gösterilmeyerek karalanmak istenen
VlustafaKemal'e bile Meclis'i dağıtmak yetkisi ve-
nlmedı. A>nca 24 Nisan 1920 ile 2 Mayıs 1920 ara-
sında oliişturulan "Geçid Yürûtme Kurulu"nu say-
mazsanız, 2 Mayıs 1920 ile 29 Ekim 1923 arasın-
daki yaklaşık 3.5 yıl içerisinde ülkede 5 kez hükü-
met kuruldu. tlk hükümeti Mustafa Kemal Paşa, iki
ve üçüncüleri Fevzi Paşa. dördüncüyü Rauf Be>°. be-
şinciyi de Ali Fethi Bey kurdu. Ulusal KurtuluşSa-
vaşı verilirken. boylesine çok hükümet kurulması,
bu ülkede. daha sert (otoritaryan) bir yönetimin
oluşmasına değil, daha yumuşak ve erdemli bir yö-
netimin belırmesine yol açtı: Cumhunyet kuruldu.
Üstelik böyle çok sayıda hükümetlerle de Kurtu-
luş Savaşı başanldı. Şimdi ise Cumhuriyet'in 75.
yılında daha kişiselci bir yönetimi çözüm göster-
meye kalkmak, ilk Osmanlı veziri azamının atan-
dıği 1327 yılından geriye gitmek olur bir anlamda.
7
5 yıllık Cumhuriyet döneminde yalnız Cemal
Gürsel'in devlet başkanı oldugu süre içerisinde
başbakan görülmedi. Ama o durum da alav konu-
su oldu o yıllarda.
Sanırsınız ki cumhurbaşkanını halk seçse, birde
onun Meclis'i dağıtma yetkisi olsa.. siyasal sorun-
lar tek tek birden çözülçnjiş olagak. Bu çözyrşü
önerenlerin başında gelen SüJeyman Demirel'e so-
rarsanız kendisinde bu özellikler toplansa ülke kur-
tulacak. Sanki son 35 yılın sorumlusu kendisi de-
gilmiş gibi. Oysa o yüce katta bulunan Atatürk ve
Inönü hiçbir zaman yetkilennin arttınlmasını iste-
mediler. Onlaryetkilerinı özenle ulusun çağdaşjaş-
ması için kullandılar. Devletin parasına kendi pa-
ralan gibi göz kulak oldular. Ülkede neredeyse 25
yıldır azilı enflasyon yaşanırken. 1998 yılındaki
Cumhurbaşkanı; devletin bütçesinde en çok artışı
Cumhurbaşkanlığı bütçesinde sağlarken, enflas-
yonu yenmek için ona "canavar" nitemini uygun
görerek ekonomiye katkı yaptığını sanmaktadır.
Atatürk ve fnönü, arkalannda en küçük bir göl-
ge bırakmayan. sözlerine güvenilen kişilerdi. Bu-
gün devleti yönetenlerin hangisinin sözüne halkın
güvendiğini söyleyebilirsiniz? Hiçbirinin... Çünkü
onlar televizyon bülbülü olmayı çözüm sanan ki-
şılerdir. Eskiden aynanın karşısına geçenlerböbür-
lenirlerdi. bugün buna televizyonlara çıkmayı be-
ceri sananlareklenmektedir.
Cumhuriyet'in 10. yıldönümünde Atatürk "Mut-
luyum ki ulusumun hakkımdaki güvenini sarsacak
en küçük biryanılgıva uğramadun" dı\e havkm-
yordu. Cumhuriyet'in 75. yılındaki bir tek yöneti-
ci böyle konnşabilir rni? Hatta bir tek parti genel
başkanı dahi konu$atnaız.-.
Geçmışleri geleceklerini gölgeleyen, inandıncı-
lıklan olmayan genel başkanlar milletvekili aday-
lannı belırliyor. onlar da kurultayda genel başkan-
lanna oy veriyor ve buna "Egemenlik ulusundur"
diyorlar. Oysa padişahlan kıskandıracak biçimde
geziye çıktıklannda yağdanlıklannı uçaklanna dol-
duruyorlar. parayı devlet veriyor. Yetkilerini hem
partide hem de devleti yönetirken. aıle bireyleri
başta olmak üzere yakınlanna kullanıyorlar. Baca-
naklannı, kayınbiraderlerini.. ödüllendirenleri pa-
dişahlıkta bile böyle görmedik.
Herbunalım döneminde "diktacT çözüm arama
kolaylığından başta Cumhurbaşkanı olmak üzere
herkes kaçınmalıdır. Çözüm, demokrasi düzlemin-
de söz ve örgütlenme özgürlüğüyle sağlanacak de-
ğişimlerde aranmalıdır. Bunda demokrasinin duaye-
ni olmak, 6 kez gidip 7 kez gelmek çözüm olama-
dıysa, o zaman, gerçek aksaklık "7. kez" gelmek-
te aranmalıdır. Osmanlı padişahlanndan bile II.
Mustafa dışında ikinci kez gcleni yoktur. Bunun ki
de başansızlıktır. Kaldı ki, Demirel ve Ecevit, Ka-
nuni Süleyman dışında bütün padişahlan egemen-
lik süreleriyle geride bıraktılar. Daha ne istiyorlar?
Ulusun içinde bu ulusu yönetecek daha yetenekli.
bilgili. onurlu insanlar vardır. Hayır yoktur diyen-
ler23 Nisan'ın gerçek boyutlannı değerlendiremeyen
.Jdşüerdir. o .,.,..
PENCERE
Yeşil?
Yeşil üzerine yazmayan köşe yazan kalmadı...
Bir ben kaldım.
Kimdir, nedir bu yeşil?..
Gökkuşağında san ile mavi arasındaki renktir; ama
sannın yeşillendiği, yeşilin de mavileştiği sınırı be-
lirtemek çok güçtür.
Neden?..
Çünkü yeşil, san ile mavinin karışımıdır; yemek-
teki gibi bir karar ondan, bir karar bundan koya-
rak türlü çeşitli yeşil yapabilirsin.
Yeşil bir değil, birçoktur.
Saymakla bitmez:
Koyu yeşil, açık yeşil, zümrüt yeşili, zehir yeşili,
susayeşili.türbeyeşili, küf yeşili, yosun yeşili, ba-
kır yeşili, dağ yeşili, krom yeşili, nane yeşili, gri ye-
şil, çaöla yeşili, klorofil yeşili, Viktorya yeşili, servi
yeşili, Tngiliz yeşili...
ingiliz yeşili Prusya mavisiyle krom sansını ka-
nştırarak elde edilir; ama kaç ölçek ondan, kaç öl-
çek bundan?..
Ya şeriat yeşili?..
•
Şeriat yeşili, yeşil bayrağın rengidir...
Şeriat yeşili nasıl elde edilir?.. Bir ölçek tarikat
yeşili, bir ölçek ticaret yeşili. bir ölçek siyaset ye-
şili, bir ölçek kara para yeşili, bir ölçek Suudi ye-
şili, bir ölçek Iran yeşili, bir ölçek Hizbullah yeşili,
bir ölçek imam-hatip yeşili, bir ölçek Fethullah ye-
şili, bir ölçek Milli Görüş yeşili, bir ölçek Nakşiben-
di yeşili, bir ölçek ümmet yeşili, bir ölçek takıyye
yeşili, bir ölçek yalan yeşili, bir ölçek yüzsüzlük ye-
şili, bir ölçek ikiyüzlülük yeşili...
Kurtuluş Savaşı'nda al bayrak ile yeşil bayrak kar-
şı karşıya geldiler...
Biri hilafet ordusunun yeşili..
Öteki Kuvayı Milliye'nin kırmızısı...
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda yeşilin ihaneti, kan-
şımındaki Yunan mavisindendi...
•
BirdeçeteYeşil'i var...
Kod adı: Yeşil!..
Medya bu Yeşıl'i aldı, alladı pulladı. tuttu salla-
dı, Susurluk'u solladı, birinci sayfalardan inmiyor
Yeşil!..
Ne yeşili bu?..
Ne ölçekte ülkücü?.. Ne ölçekte MHP?.. Ne öl-
çekte uyuşturucu?.. Ne ölçekte kara para?.. Ne öl-
çekte resmi?.. Ne ölçekte özel?.. Ne ölçekte ko-
rucu?.. Ne ölçekte sivil?.. Ne ölçekte üniformalı?..
Ne ölçekte faşizm?.. Ne ölçekte mafya?.. Ne öl-
çekte 12 Eylül?.. Ne ölçekte PKK?.. Ne ölçekte po-
lis?.. Ne ölçekte bağımsız?.. Ne ölçekte bağımlı?..
Akın Birdal'ı vuranlar demişler ki:
"Bize Yeşil emir verdi..."
Medya yeşile boyandı...
Ulan Yeşil!..
Seni yeşil yapan maviyle sanyı saptamadan bu
ülkeye rahat yok!..
OJart-ıkL uyteu aocrru
Paradüt I Pocktt Spring System
Sofi Ortopedik
Bu sistrm, iki katfazla yay içerdiğinden,
yaylar vücudunuzun bütün kıvnmlarına
uyum göitererek yumu/ak, rahat ve sağlıklı
bir uyku ortamı sağlar. Her yay iumaf
bir ktlıfifindedir. Kesinliklt ses yapmaz.
SL Optimal I Kesintisiz Yay Sistemi
Sert Ortopedik
SL, dünyanm en gelijmij yay sistemîdir.
Bu sistemde de digerlerinden iki katfazla
yay kullamlır ve yaylar kesintisiz olarak
birbirine bağlanır. Esneme ozelliği daha
azdır, son derece ortopediktir.
Kesintisiz Yty Sistemi
Comfort I Direct Spring Foaming
Full Ortopedik
DSF sisteminde, bütün yaylar ait ve üst
kmmlarından, sünger katmanUra
sabitlenmiftir. Böylece, yatağın bütün
yüzeyi boyunca e/it oranda esnemesi ve
vücudun dinlenmeü sağlanmaktadır.
Imagine I Bonel Yay Sistemi
~ Ortopedik
Bonelyay sistemi, uzun yıllar deforme
olmadan kullanılabilecek sekilde tasarlanmıs,
ozel bir yay sistemidir. Vücut ağırlığını bütün
yatak yüzeyine dengeli olarak dağıttr. Esnek ve
konforludur.
Dırect Sfring Foaming Bund Yay ^ı
Birçok insan, sabahları yorgun uyanmaktan ve ağrılardan şikayetçidir.
Sebep, gün boyu vücudunuzu taşıyan kas ve iskelet sisteminizin, uyurken
gerektiği gibi dinlenememesidir. Iyi bir uyku için kendinize en uygun yatağı
seçmelisiniz. îstikbalyataklarında, bugün dünyantn en gelişmi} yay
sistemlerine yer verilmektedir. Yüksek teknolojiyle üretilen bu yataklar,
10 ayn modeliyle sağlığınız ve rahatınız için en doğru tercihi yapabilmenizi
sağlar, yıllarca deforme olmadan kullamlır. Size en uygun Îstikbal
i
yatağı seçin, daha iyi uyuyun.
* * *
{
ORTAK ÖZELLİKLER:
Yatağı toza, kire ve bakteri gibi zararhlara karp koruyan "Sanitized"
işUmi uygulanmıs, ithal kumas kaplamalar. Antialerjik ve antibakteriyel
silikonizt elyaf dolgu. Yatağın nefes almastnı sağlayan hava kanalları ve
kapsülltr. Her modele özel kapitone desenler. tkiz ve tek yatak seçenekleri.
Pocket Spring System Kesintisiz Yay Sistemi Direct Spring Foaming Bonel System 'yenileyin, yenilenin"
uısuı
www.istikbal.com.tr