Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 1998 PAZAR
HABERLER
Ecevit: Tarih
belirlenmedi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit,
Ulaştırma Bakanlığı Telsiz
Genel Müdürlüğü ile
ASELSAN arasmda Milli
Monitör Sistemi Projesi'nin
imzalanması nedeniyle
düzenlenen törende
gazetecılerin seçım
konusundaki sorulannı
yanıtladı. Ecevit, seçım
tarihinin henüz
belirlenmediğini belirterek
"Sûrekli seçim ortamı
yaşanmasından şikâyetçıyim.
15 yıldan berı Türkiye
sürekli seçım söylentileri
içinde kaldığından, ne
siyasette ne de ekonomide
istikrar sağlanabilmiştir"
dedi.
Akşenep'in
savıÇiller
I İstanbul Haber Servisi -
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Meral Akşener,
DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'ın Yüce Dıvan'a
gönderilmesi ginşimlerinin
halk nezdınde ters tepeceğini
savundu. Akşener, DYP'de
genel başkanlık krizinin
yaratılmaya çalışıldığını
iddia ederek "DYP ınsanını
tanımıyorlar. Yüce Dıvan'a
göndenlmış bir Çiller'in
karşısına hiçbir kımse
çıkmayacaktır" dedi.
Hatipoğlu'ndan
suçlama
• İstanbul Haber Servisi -
TBMM Başkanvekilı Yasin
Hatipoğlu, eskıden şıir
yazanlan, şimdi ise şiir
okuyanlan yargıladıklannı
savunarak "Ülkenin hukuk
devleti niteliğıne, demokratik
yollardan sahip çıkmazsanız,
bir gün şiır dınleyenleri de
yargılayabilirler" dedi.
Bağcılar'da, Mevlana
Caddesi'nin açılış töreninde
söz alan tüm FP'liler birer
şiir okurken tören alanındaki
vatandaşlann, hapis cezasma
çarptınlan İstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanı Tayyıp Erdoğan
hakkında "Senı çok
sevıyoruz şiir okuyan adam"
yazılı döviz taşımalan dikkat
çekti
Cindoruk:
Siyasiler tutarsa
• ÇANAKKALE
(Cumhuriyet) - DTP Genel
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, Türkiye
siyasetinde yeni bir imar
planına ihtiyaç duyuldugunu
belirterek siyasette yaşanan
sorunlann tutarsızlıktan
kaynaklandığını söyledi.
Çanakkale'de bir basın
toplantısı düzenleyen
Cindoruk. "Bağımsız
başbakan' yaklaşımıyla CHP
lideri Deniz Baykal'ın zor
duruma düştüğünü belirtti.
Cindoruk, "Baykal'ın
hükümete girme konusunda
bir talebi olursa buna biz
vanz" dedi.
FP'de kodar
paylaşılacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-FP'nin 14 Mayıs'ta
yapılması planlanan
kurucular kurulu
toplantısında hesaplaşma
yaşanması beklenıvor.
Kapatılan RP'nin Genel
Başkanı Necmettin
Erbakan'm partideki
etkinliğinden rahatsızlık
duyan genç kuşağın. Genel
ldare Kurulu (GtK) ve Parti
Meclisi'nın(PM)
belirleneceğı toplantıda
genel başkan degışikliğini de
gerçekleştirmeye yönelik
girişimlerde bulunacağı
belirtildi.
Şeker'in askerlik
durumu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) Başkanı
Tufan Algan. bedelli askerlik
yaparken sahtecilik yaptığı
gerekçesiyle askerlik
hizmetini yapmamış sayılan
DYP Bilecik Milletvekili
Bahattin Şeker'in
milletvekılliği hakkında
verecekleri karar konusunda
öncelikle hukuki süreci
belirleyeceklerini bildirdi.
CHP divanı
• İstanbul Haber Servisi -
CHP İstanbul ll Örgütü'nün
29 Mart'ta yapılan
kongresınde seçılen CHP
İstanbul tl Meclisi'nin
oluşturduğu başkanlık divanı
şöyle: ll sekreteri Efendi
Çelik, il saymanı Aslan
Güzei, il başkan yardımcılan
Duygu Büke. Özgül Beyazıt
Kıvanç, Vahap Adıyaman,
Orhan Duran, Fuat keskin.
Derviş Ağdoğan, il eğitim
sekreteri Harun Cömert.
_ YJLI
HAŞMETATAHAN
68 sömürüsüz, .
savaşsızbir , -•
dünya düşünün
e\Tensel bir
değer haline
gelerek vavıldığı
yıldı. Yeni sağ
dalga ve çöken
Sovyet sistemi •«'
düş kınklığı
yarattı. O
evrensel ruh
bugünlerde
etkisini yeniden
hissettiriyor.
• •
Özgürlük,eşitlikvebarış için..68 kuşağından
günümüze bir
değerlendirme
1968 yılı. gençligin düzene
başkaldınsına tanık oldu. ulusal
\e evrensel ölçekte gençlik, bir
anda ve çok yaygın bir şekilde.
insanın insan tarafından sömü-
rülmesı ve ezilmesine ve bunun
yarattıgı insanı değerlerdeki
aşınmaya, çürümeye başkaldır-
dı. Özgürlük. eşitlik, banş ve
kardeşlik temelınde. sa\aşsız ve
sömürüsüz bir dünya kurma is-
teği ile sesini yükseltti, istetnle-
rini haykırdı; okullarda. yollar-
da, fabrikalarda. meydanlarda
direndi. barikatlar kurdu. yürü-
yüşler, bov kotlar, işgallerle. ku-
rulu düzeni sarstı. Kısaca tutucu
ve gericı ıktidarlara. yaşlanmış
yöneticilere kafa tutarak. dünya-
ya gençlik aşısı yapmaya çalış-
tı...
Bizim 68 kuşağı olarak tanım-
lanan gençlik hareketi, elbette ki.
uluslararası 68 gençlik hareket-
lerinden etkilenmiş ve o dönem-
de ivme kazanmıştır. Ancak. bı-
zim 68 ile Batılı >anı kapitalist
ülkelenn 68 gençlik olaylan çok
farklıdır. Bu konu. başlı başına
ayn bir yazı konusu olacak bo-
yuttadır. Batı 68"i. çokuluslu şir-
ketler eliyle sömüren ve ezen ül-
keler gençliğinın hareketleridir.
Bizim 68 ise, sömürülen ve ezi-
len ülkemiz gençliğinin hareket-
leridir. Temel fark. buradan kay-
naklanmaktadır.
Bu nedenle, ekonomik. sos-
yal, kültürel, siyasal, etık, este-
tik vb. açılardan doğuşu, gelişim
süreçleri. istemleri ve sonuçlan
bakımından bizim 68 başkaldın-
smın Batı 'dakinden çok farklı ol-
duğunu söyleyerek konumuza
girelim ve bizim 68'i değerlen-
direlim:
Tarihimizin
en görkemli
gençlik hareketidlr
Gerek düşünce, gerekse
davTanış alanında bizim 68.
hem kendisinden önceki
kuşaklann ulaşamadığı
hem de kendisinden sonra-
ki kuşaklann enşemediği
bir doruktadır. Yeniden bu
doruğa ulaşabilmek ve da-
ha üste. zirvelere gidebil-
mek ıçin, özellikle, başta
gençliğimiz olmak üzere.
yeni kuşaklann. 68"in ne ol-
duğunu ve ne olmadığını
anlaması, ka\ raması ve da-
ha üst sentezlere ulaştırma-
sı gerekmektedir... 68 hare-
ketinin. neden ve nasıl. ta-
rihimizin en görkemli genç-
lik hareketi olduğunu anla-
yabilmek için. 68"in temel
özellikleri üzerinde dur-
mak. diğer gençlikten ayn-
calıklı kılan nedenlenni ir-
delemek ve 68'in sosyal
pratiğini değerlendirmek
K
endisi için değil, toplum için; ülkemizin tam bağımsız
olması, gerçekten demokratik olması; halkımızın
daha özgür ve daha insanca yaşayabilmesi için;
baskısız ve sömürüsüz bir düzen kurabilmek amacıyla başkaldırdılar.
Öğrendikçe dövüştükleri, dövüştükçe öğrendikleri bir şahlanış, atıhm
sürecini yaşadılar ve yaşattılar...
gerek ıyor.
Bizim 68'lileri ayncalıklı kı-
lan. daha akıllı. daha çalışkan,
daha atak, daha cesur, daha di-
rengen vb. gibi özelliklertaşıyan
üsrün ınsanlar olmalan: diğer
kuşaklara oranla, olağanüstü bıl-
gi ve beceri sahibi. çok farklı ni-
telikler taşıyan üstün bir kuşak
olması mıdır?
Bilımsel düşünen. diyalektik
\e tarihi maddecilıği bilen. uy-
gulayan hiç kimse, elbette ki, bu
soruya olumlu bir yanıt vermez.
68 kuşağını ve onun önderlennı
bu şekilde efsaneleştirmeye yö-
nelten her türlü düşünce ve dav-
ranışın, ne ülkemize ve halkımı-
za; ne gençliğimize ve ne de 68
kuşağına, onun gençlik önderle-
rine fayda getirdiğini görüyor ve
yaşıyoruz...
Her kuşak, ıçınde yaşadığı
toplumun bağrında yetışir. Ön-
ceki kuşaklardan süzülerek ge-
len birikimlerin üzennde kimlik
ve kışılik oluşturur; ekonomik-
sosyal-kültürel- siyasal vb. ola-
naklann elverdıği ölçüde: Ya -
genel olarak belirli bir birikime
yardımcı olur ya da öznel olarak
belirli bir sıçrama ile şahlanışa.
atılıma neden olur.
„ ijte, 68 ku$ağı ve onun önder-
leri: - -.
• 27 Mayıs politik devriminin
sınırlı da olsa yarattıgı. oldukça
geniş özgürlük ortamında serpi-
lip gelışen;
0 Kendinden önceki kuşakla-
nn düşünce ve davranış alanın-
da başarılannı başarısızlıklarını
-bir ölçüde- irdeleyerek; ulusal
ve evrensel, insancıl ve toplum-
cul değerleri özümseyen;
0 Kendisi ıçin değil, toplum
için: ülkemizin tam bağımsız ol-
ması, gerçekten demokratik ol-
ması: halkımızın daha özgür ve
daha insanca yaşayabilmesi için:
baskısız ve sömürüsüz bir düzen
kurabilmek amacıyla başkaldır-
dılar. Öğrendikçe dövüştüklen.
dövüştükçe öğrendikleri bir şah-
lanış, atıhm sürecini yaşadılar ve
yaşattılar...
68 kuşağını. 30. yılında önyar-
gısız ve duygusallıktan uzak bir
şekilde değerlendirecek olursak;
68'in,
• Kitlesel (içinden çıktığı
gençligin aktif katıhrru ve kitle-
sel desteğini alan);
• Demokratik (çoğunluğun
görüşünü, söz-girişim-karar sü-
recinde gözeten):
0 Bağımsız (hiçbir siyasi par-
ti ya da kadronun güdümünde ol-
mayan):
0 Toplumcul (kendisinin de-
ğil. toplumun çıkarlannı göze-
ten);
0 Kendi tarihiyle banşık
(geçmış devrimci gekneklere ve
değerlçre saygı. göşteren);
0 Emperyalizme, gerkiliğe,
faşizme karşı, (bağımsızlıktan.
demokrasıden ve özgürlükten
yana tavır alan);
0 HaFk için ve halkla birfikte
(emekten yana ve emekçıyle bır-
likte olan) özellikler taşıdığı an-
laşılacaktır. 68'i 68 vapan bu te-
mel özellikleri biraz açalım:
68. kitlesel bir
harekettir
Bızım 68 kuşağı. içinden çık-
tığı üni\ersıte öğrencilerinin
nabzını elınde tutmasını bildı.
Üni\ersitelerimizin ve üniversi-
teli ögrencilerimizin birçok so-
nınu bulunmaktaydı. Köklü çö-
züme ulaştınlamamış ve çoğu
günümüze ağırlaşarak aktanlmış
olan onlarca sorun karşısında.
devrimcı gençlik. yönetime ve
siyasi iktidara karşı savaşım baş-
lattı. Üniversite gençliğinin nere-
de ise tamamına yakınının des-
teğini arkasına alarak 'Demok-
ratik Üniversite' kavgasını yürüt-
tü...
Yükseköğrenim gençliğinin
duygu ve düşüncelerini anlaya-
rak. onun istemlerini dile getir-
dı. Devrimcı gençlik, sözlü sına-
vın kaldınlması, teksir sorunu-
nun çözülmesi. ders notlan yeri-
ne kitap basılması, burs olanak-
lannın. yurtta kalma olanaklan-
nm arttınlması ve iyileştinlme-
si, yemek çıkartılması, mediko-
sosy,al.hizmetleri\e yardımlann
arttjplrjıa^ı ve iyjlçştınlrneşj. öğ-
renci sorunlan ile daha yakından
ilgilenilmesi ve üniversite yöne-
timinin demokratikleştirilmesi,
öğrencilerin yönetime aktif ola-
rak katılmasının sağlanması gi-
bi konularda taraf oldu ve sorun-
lann çözülmesi için savaştı.
68 kuşağı önderleri. gençligin
ortak çıkarlannı etkili bir şekil-
de ve gençlik kitlesı ile bırlikte
savundu. Önyargılı ya da birta-
kım çıkar ilişkileri ile bağlı, ba-
ğımlı olanlar dışında. milyonla-
n bulan öğrencı kıtlesi. devrim-
ci gençliği \e önderlerıni kendi-
sinin bir parçası olarak gördü.
onlara saygı \e güven duvdu.
yüz binleri bulan önemli bir bö-
lümü de eylemlere aktif olarak
katıldı ve destekledı.
68, demokratik
bir harekettir
68. kendı içinde demokrasiyi
işleten bir yapı taşıyordu: 68'in
önder kadrolan yapmayı düşün-
dükleri evlemi. kendı aralannda
tartışarak olgunlaştınr ve buna
göre belirli bir yöneliş içine gi-
rerlerdi. 68'in önder kadroları,
düşünce alanında. görüşlerini;
davranış alanında. yapacakları
eylemlerin yol ve yöntemını, za-
manlamasını kendi aralannda
tartışarak belirlerdi.
Bunun yanı sıra üniversite
gençliğıni kitlesel olarak ılgilen-
diren konularda forum düzenle-
yerek. kitlenin duygu ve düşün-
celerini alır; ılgili konuya yakla-
şımlannı. tepkilerini dikkate ala-
rak yönelişini saptardı.
Elbette kı, 68'in önder kadro-
su. gençlik kitlesine kendi öne-
rilerini götürüp, gerekli bilgilen-
dirmeyi yapar: propagandası \e
ajitasyonu ile gençliği ivmelen-
dirirdi. Gençlik kıtlesinin eylem-
lennîbenimsemesi \ e aktif katı-
jjjrfaa bulunması sağlanarak, ey-
ıemler düzenlenirdi. 68 hareke-
ti. gerek öğrenci kitlesini, gerek-
se önder kadroda yer alan dev-
rimci gençligin söz-girişim-ka-
rar süreçlerine katılmasına ve
oluşan çoğunluk tavrını gözet-
meye önem verirdi.. 68 ha-
reketi devrimci atılımlann-
da buna özen gösterdığı sü-
rece. diğer deyişle 68, ken-
di içinde demokrasiyi ışlet-
tiği ölçüde. etkin. başarılı
ve görkemli kitlesel eylem-
lerinı sürdürebilmişti.
Günümüz devrimci
gençliği bu olguyu kavra-
malı ve öğrenci kitlesinden
kopuk ve onlardan 'bağım-
sız' güdük etkinliklerden
kaçınarak; adeta 'taraf-
sız'lığı yeğlemek zorunda
kalan, ancak antıemperya-
lıst ve Kuvayı Milliye gele-
neklerine bağlı sessiz kitle-
nin sesi. gözü. kulağı olma-
h; onlann duygu ve düşün-
celerine tercüman olmalı:
kitlesinden kopuk. kendı
başına değil. gençlik ıçin,
gençlikle birlikte mücadele
edebilmeli: gençlik kitlesi
ile demokratik bağlar kur-
mayı ve onu gerçekten tem-
sil edebilirolmayı başarma-
hdır.
68 RÜZGARIDÜNYAYI SARSTI
Dünyayı kasıp kavuran 68 ruhu Türkiye'videderinden etkilemişti. DenizGezmiş,üniversitedebireylemde. SÜrecek
TIUNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-maıl: oral.calislar@planet.com.tr
Pier Paolo Pasolini, sine-
mayı yakından bilmeyenler için
fazlatanınan bir isim değil. An-
kara Uluslararası Film Festiva-
li'nin 10. yılı programı iki gün
önce başladı. Mahmut Tali
Öngören önderliğinde bir
gnjp Ankaralının özverili çaba-
lanyla, artık bu festival belli bir
yere oturmuş ve kurumlaşmış.
Festivalin en ilgi çekici bölüm-
lerinden birisi ünlü italyan sine-
macısı Pasolini'nin filmlerinin
toplu gösterimi.
Festival'de ayrıca "Got-
har'ın Sineması", "Kieslovvs-
ki'den Dekalog", "Isviçre'den
Sinema", "Sinemada Kadın
Imajı", "Sinemanın Genç Yıl-
dızlan" ve "Dünya Sinemala-
nndan" başlıklı toplu göste-
rimler de yer alıyor. Hepsi bir-
birinden ilginç. Ayrıca 4 dalda
film yarışması yapılıyor.
Festivalin açılış bölümünde
Pasolini'nin iki kısa filmi gös-
terildi. Birisi. Hindistan'daçek-
meyi düşündüğü bir filmin ön
hazırlıklarını yansıtan "Hındis-
tan Üstüne Bir Film Için Not-
lar", diğeri ise "BulutlarNedir"
Pier Paolo Pasolini
başlıklı bir filmdi. Bir sinema
dehası olduğu bu küçücük iki
gösterimden de anlaşılan Pa-
solini, 1975 yılında "faili meç-
hul" bir cinayete kurban git-
mişti. italyan sinemasının "ko-
münist" damgalı bu büyük sa-
natçısının nasıl öldürüldüğü
hâlâ ortaya çıkmadı.
Pasolini filmlerinin unutul-
maz isimlerinden ve Pasolini
Vakfı'nın kurucu ve yaratıcısı
Laura Betti de festivalin ko-
nukları arasındaydı. Kendisine
Pasolini cinayetini sordum.
Çünkü İtalyan Gladiosu'nun
buna benzer birçok cinayeti
aydınlanmıştı. Laura Betti.
umutsuzlukla elini havaya aç-
tı ve hâlâ cinayetin aydınlana-
madığını söyledi. Betti, Paso-
lini'yi anlattı. Onun büyük bir
ressam, şair, romancı. opera
yazan ve sinemacı olduğunu
vurguladı. En çok da şair yanı
üzerinde durdu. Onun filmleri-
nin bir şiir tadında olduğunu
özellikle belirtti.
"Bulutlar Nedir" filmi, Sha-
kespeare'ın ünlü tiyatro oyu-
nu "Othello"dan uyarlanmıştı.
Laura Betti'nin Desdamona
rolünü oynadığı kısa film. Ot-
hello'yu bir kukla gösterimi
olarak yansıtıyordu. Filmin so-
nunda Othello'nun Desdamo-
na'yı öldürdüğü sahne geldi-
ğinde kukla tiyatrosunun se-
yircileri sahneye fırlayıp Des-
damona'yı kurtardılar. Pasoli-
ni, Othello'yu farklı bir dil ve
farklı bir perspektiften sahne-
ye koymuştu. Müthiş biryara-
tıcılık ve ınanılmaz bir ironi ya-
ratmıştı. Oyun bittığinde bu
büyük dehaya hayran kalma-
mak mümkün değildi.
işte bu sinema dehasını Ital-
yan Gladiosu yok etmiştı. La-
ura Betti, Italya'daki gerilikten
söz ederken sanki Türkiye'yi
anlatıyordu. Pasolini'nin ölü-
münden sonra, italyan sine-
macıları yeterince tepki gös-
termezken, Fransa'da Kültür
Bakanlığı yapan Jack Lartg,
olağanüstü bir ilgi göstermiş,
Pasolini'nin büyük bir sinema
dehası olduğunu bilerek onun
filmlerine sahip çıkmıştı.
Laura Betti gülerek şunlan
söyledi: "italyanlar, birisineya-
bancı ülkelerde değer verilir-
se, ancak o zaman onun de-
ğerli bir sanatçı olduğunu ka-
bulederler. Jack Lang ve dün-
ya sinemacılarının Pasolini'ye
sahip çıkması, italyanlann da
onu kabul etmelerine neden
oldu. İtalya'da büyük bir ahla-
kı çöküş yaşanıyor. Para, siya-
seti belirlemeye başladı. Pis
kokular her yanı sarmış du-
rumda." Betti, italya'yı değil de
sanki Türkiye'yi anlatıyordu.
Çürümede bir küresellik yaşa-
dığımızdan emin olabilirdik.
Çürüme evrenselleşmişti. Bu-
na karşı direnen bir dünyanın
olduğunu da unutmamak ge-
rekır. Ankara Film Festivali iş-
te bu dırenişin küçük örnekle-
rınden birisiydi. Pasolini ölü-
münden yıllar sonra hâlâ öne-
mini koruyorsa, umutlu olabi-
lirdik.
Ankara'da birkaç gün daha
kalabilsem, Pasolini'nin fılm-
lerinı izlemek isterdim. ilgimi
çeken başka filmler de oldu-
ğunu söyleyebilirim. Ankaralı-
ların bu sinema şölenine ilgi
göstereceğini umuyorum.
•••
Bir 29 Ekim sabahı, bundan
tam 30 yıl önce Samsun'dan
Ankara'ya doğru "Tam Bağım-
sızlık" için yola çıkmıştık. Ara-
larında Deniz Gezmiş in de
yer aldığı yürüyüşün ılk günün-
de toplam 23 kişiydik. Sam-
sun dışına çıkar çıkmaz gözal-
tına alınmıştık. Daha sonra 10
gün boyunca yürüdük ve 10
Kasım'da Ankara'ya ulaştık.
30 yıl sonra bugün '68'liler ye-
niden bu yolu yürüyorlar. Ya-
şayan birdevrimciliğı. yaşayan
sosyalizm ruhunu bir kez da-
ha dile getiriyorlar. 6 Mayıs'ta
Denız'lerin mezarı başmda bi-
tecek bu yürüyüş, 30 yıl önce-
sinin saflığını ve devrim irade-
sini, bugünün Türkiyesi'ne ye-
niden hatırtatıyor.
1968 bürün dünyada bir kuşağa kimliğini \<eren yıl oldu.
Fransa'da çakan
devrimci kiMİcım
• Günümüzde toplumbilimciler 68'i
yaratanlann İkinci Dünya Savaşı sonrası
doğmuş kuşağın yerleşik, donuk ve;,.;u£,u?
belirlenmiş bir dünyaya. yaşama '
;
"
M
biçimine başkaldırdığı konusunda ayn ^i
görüşteler.
Dış Habeıier Servisi - Fransa'da 1968 Mayısı'nda
binlerce öğrenci ve emekçının sokaklara dökülmesi
II Dünya Savaşf nın ardından demokratik bir
ülkede meydana gelen en büyük sivil ayaklanma
olarak tarihe damgasını vurdu. Önce öğrenciler
ortaya çıkti. Sorbonne üniversitesi başta olmak
üzere büyük şehirlerde ünıversiteleri işgal ettiler.
caddelere barikatlar kurdular ve polisle çatıştılar. 3
kişi öldü. 345"ı polıs lOOO'ı aşkın ınsan yaralandı.
Ardından gösteri dalgasına ışçıler katıldı.
Fransa'nın her yerinde bir hafta içinde 10 milyon
işçi ayaklandı. fabrikalar ışgal edildi ve işçiler
yönetımleri kendilennin oluşturduğu komiteler
aracılığıyla ele aldılar. Ne Komünıst Partı, ne
sosyalıstler ne de sendikalar. hiçbir örgüt gelişen
sürece müdahale edemedi. Ülkede 10 milyon kişi
greve gitti. Fransa durmuştu. Okullarda. ofislerde
ve sokakta ha>at durdu. Fransız Komünıst Partisi
ise olaylara karşı kördü. Özellikle büyük grevden
sonra bu partı ınışe geçti. Hazıran ayının başına
doğru hareketın i\mesı azalmaya başladı ve Fransa
bir a\ içinde eskı haline döndü. Ancak artık
beyinlerde \e vüreklerde çok şev değişmişti. 1968
Ma>ısı ardında ^farkb1
" bir Fransız toplumu bıraktı.
En önemli değişıklikler ise insan ilişkileri alanında
oldu. Insanlann bırbırlen ile olan her türlü
ilişkilerinde >eni değerler hâkım oldu. Hıyerarşi
ciddi biçimde azaldı. Kadının özgürlüğünü elde
etmesinde de 68'ın büyük payı bulunuyor. De
Gaulle çarpışmayı kazanmıştı. Ama savaşı
kaybetmişti. Birkaç \ıl sonra da sahneden çekilmek
zorunda kalacaktı. Sol içinse durum tam tersiydi.
Çarpışmayı kaybetmiş ama savaşı kazanmıştı.
çekoslovakya 1968
Çekler I968'de sosyalızme baharhavası getirdiler
ama aynı yıl Prag'a Sovyet tanklannı da getirdi.
'Prag baharT dendi ona. Koskoca bir halkın
umudundan doğan de\ bir hareket oldu. Günlük
sıkıcı yaşam "Güleryüzlü sosjalizm'" ile bir anda
yeni bir anlam kazandı. Dubçek yönetimindeki/
Çekoslo\ak Komünist Partisi (ÇKP), ünlü Prag " ' '
Bahan'nı 68'in Nisan ayında başlattı. ÇKP'nin
programı Çekoslovak koşullanna uyarlanmış daha
•'demokratik'" yeni bir sosyalizm modeli
önenyordu. Sansür kaldınldı. toplantı yapma ve
konuşma özgürlüğü anayasa ile garanti edildi. Yeni
reform hareketi "Stalinizmi"' komünizmin tek yolu
olarak reddedıyor ancak komünizmi bir amaç
olarak kabul edıyordu. Ülkede tarihın hiçbir
döneminde olmadığı kadar toplantı yapıldı, -
r
taslaklar hazırlandı. milyonlarca bildiri basıldı. İşçi
konseylen birbin ardına mantar gibi bitiyor her
alanda bir "68 ruhu" vaşanıyordu. Eylem planımn
ÇKP kontrolünde uygulanması amaçlanmıştı.
Ancak ılenkı aylarda reformlann gecikmeden
hemen uygulanması yönünde halkın baskısı
artmava başladı. So\Aet karşıtı polemikler giderek
daha fazla basında yer almaya. sosyal demokratlar
ayn bir parti oluşturmaya, yeni siyasi oluşumlar
ortaya çıkmaya başladı. 27 Haziran'da "sıkı"
komünist ve Merkez Komite'ye aday üye Ludvik
Vaculik "2000 sözcük" başlıklı bir manifesto
yayımladı. Manifesto. ÇKP içındeki muhafazakâr •
güçlerden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor ve
refoım programının uygulanmasında halkın
inisivatif almasını istiyordu.
Sürecek