24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MAYIS 1998 PAZAR • • • • CUMHURİYET HABERLERIN DEVAMI 17 TURKIYE istanoul Edırre Kocaelı Çan*kale Izmır Manısa Aydır Denııh PB ÇB PB PB PB PB PB A 23 27 27 22 30 31 32 29 Zongjldak PB 26 Antalya Sınop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB A A A A A A A 2b 25 25 26 28 27 27 24 A 26 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkârı Van A A A A A A A A 3Ü 26 20 20 20 22 17 18 A 17 Yurdun batı ke- sımlen parçalı bu- lutlu, otekı yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı artacak. Ruzgâr guney ve batı yonlerden hafıf ara sıra orta kuvvette esecek D1S MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brukse/ Parıs Bonn PB PB Y PB PB PB PB PB 16 17 19 13 12 11 12 14 Berlın Y 15 Moskova Budapeşte Y 21 Aşkabat Madrıd Y 19 Akmola Vıyana Belgrad ÇB 23 Taşkent Y 18 Bakû A 21 Sofya Roma Y 18 Bışkek Y 22 Y 21 Tıflıs A 21 Atına Y 22 Kahıre A 34 Munıh Y 14 Zunh Y 19 Şam A 32 Parçalı bulutlu i Ss,ı ç f v ~ v ı> Buluilu k Çok bulutlu Yagmurtu «****?Kart Sulukar Gok güruttulu GUNCELcİlVEYT ARCAYTREK • Btştarafi 1. Sayfada yıyorar'7 Çoğunluğun olası yanıtını yazmaya ınsanın elı varmyor Turkıye'de toplum doğru durust sıyasetlerle yo- netılseydı, Şaibe Hanım'ı lıderiık koltuğuna oturt- makla un kazanan tek bağımsız Bakan Yalım Erez ın sıyaset adamlarına ağır suçlamalar yonel- ten son konuşması acaba manşetlere çıkar mıy- dı? Ancak "tuhaf demokrasıler" yaşayan ulkelerde sıyasetın "ışsız, guçsuz, mesleksız ınsanlann ışı" halıne geldığı soylenebılır Bızdekı "eksık demokrası" zaten ıkıde bır teklı- yor, çalıştığı zaman kımı ellerde tıknefes1 Erez, demokratık bır kurum olan TOBB uyelerı- rte "sahaya ınmelerını ve gunumuzun sıyaset adamlanna 'kırmızı kart' gostermelennı" salık ve- rıyor Elbetteanımsayacaksınız DSPIıderı Ecevit, 12 Eylul'den once sıyasal ve toplumsal kargaşa su- rup gıderse, "tnbunlenn sahaya ıneceğını ve ha- kemın duduk çalarak oyunu durduracağını" soy- lemıştı Ardından da evrensel Kenan Bey'den darbe gel- dı. Yalım Erez ıse hakemın duduk çalmasından soz etmeden sıyasal yapısı olmayan demokratık ku- rumlardan TOBB uyelennın "trıbunden sahaya ıne- rek sıyasetçılen cezalandırmalannı" ıstıyor Doğrusu Ecevıt'ın benzetmesını anımsatan Erez'ın bu çağrısı demokrasımızın 12 Eylul 1980'den gunumuze 18 yılda ancak bır arpa bo- yu yol aldığını kanıtlıyor Yıllardır çığnenen sakızı Erez dıle getınyor Ba- ğımsız bakanımıza gore, "merkez sağda ANAP ıle DYP'yı bırleştırerek 'yenı bır sıyası oluşuma' start verme zamanı geldığını" soyluyor Ne var kı, Erez, ıkı partının bırleşmesını engelle- yen ana oğeden soz etmıyor Erez'ın yanılgısı şu noktada Şaıbe Hanım'ı ve onu koruyan bır avuç kışıden kurulu DYP kadrosu kaldıkça, ANAP yonetımınden haklı olarak bırleşmeye olumlu bakması beklene- bılır mı? Rejım Şaıbe Hanım'dan ve aılesıyle şaıbelerden arındırılmadıkça, Erez formulunu andıran soylem- ler, "platonık bıraşkı ya da hayalcı bırsenaryoyu" dıliendırmekten oteye geçebılır mı? Şaibe'ye uluslararası darbe! Boston kentınde uç Turk kızının sorularıyla ter döken, gma doğasından kaynaklanan gudulerle soranlara saldırıya geçen Şaıbe Hanım, dunya ka- dın lıderlerı onunde suçlandığı temel konulan ıska geçıyor Malvarlığını açıklamıyor Islam koktendıncılerıy- le ışbırlığıne gelınce, dılı dolaşıyor Sorulan "kışkır- tıcılık" dıye tanımlıyor, yanıtlayamadığı konulan or- tuyor. Amenka'da yıllardır gazetecılık yapan Doğan U- luç gıbı deneyımlı bır meslektaşımızın haberın so- nuna ekledığı kısa yorum ıse uluslararası pıyasa- da "ıtıbar ve onurun" anlamını tanımlıyor "Toplantının dığer kadın lıderlen Harvard'lı oğ- rencılenn ış vepolıtık yaşamda başannın sırian gı- bı sorularına muhatap olurken, sadece Çıller'ın (tabıı mal ve koktendıncılerle ışbırlığı konulannda) sıkıştınldığına" dıkkat çekıyor Talıhsızlık bu denlı buyuk olabılır Aynı masanın ötekı ucunda oturan Benazir Butto, Şaıbe Ha- nım'laarasındakı "benzer7/öe"değınıyor "Ikımızde aynı suçlamalan yaşadık. Onemlı olan suçlamala- nn kışının şohretını zedelememesı Ben ak ve te- mıztm" dıyor Tıpkı Şaıbe'nın "Başımgoğe değecek kadardık, tertemızım" dedığı gıbı Boston'da yaşananlar bağımsız yargıda aklan- mamış ıkı Doğulu sıyasetçının ve bu gıbılerıne sı- per olan sıyasetımızın dış ulkelerdekı serencamı Butun gazeteler ABD'dekı dramı olduğu gıbı yansıtırken, Özer Bey'ın aboneler dahıl satışı bını geçmeyen gazetesındekı manşete bakınız "Çıller'le gurur duyuyoruz " 6 Faili meçhııPde büyük arbşANKARA (Curnhurivet Bürosu) - Devlet Güvenlık Mahkemelen başsavcılıklannda bekleyen faılı meçhul dosyalar sıstematık olarak artı>or DGM başsavcılıklarında bekleven faılı meçhul dosya sayısı 1992 "de toplam 5 bın 40 ıken, bu ra- kam I996'da 15 bın 321'e ulaştı Dosvalann faıllennın belırlenme oranı onemlı ölçude düşerken. Tur- kıye genelınde faılı meçhul dosya oranı yuzde 60 9'a yukseldı Ada- let sıstemının ıçınde bulundugu so- runlar dosya yığılmasına neden olurken. vargılamanınhızlı duzen- lı ve adıl şekılde yapılmasını da guçleştınvor Adlı Sıcıl ve Istatıs- tık Genel Mudurluğu'nun hazırla- dığı Devlet Güvenlık Mahkemele- n 1996 Yılı Çalışmalan'na ılışkın raporda. yıl ıçensınde çozuleme- yen \e 1997'ye de\redı!en dosya savısı 6 bın 380 olarak belırlendı Karara bağlanan dosyalann mev- cut dosyalara oranı 1986'davuzde 65 3 ıken. bu rakam 1996'da yuzde 50 6'ya duştu Bu durum, mahke- melenn yukûnun hergeçen vıl kar- landığını göstenyor Da\anın mahkemeye gelışı ıle karar venlmesı arasında geçen or- talama yargılama suresı de duzenlı artışgosterdı DGM'lerdekıortala- ma yargılama suresı 1986'da 127 gunken, 1996'da 341 gune yuksel- dı DGM'lerde 1996 da karara bağ- lanan 6 bın 531 dosvada TCK'nın yasadışı orgute yardım ve vataklık suçunu duzenleyen 169 maddesın- den toplam 520 kışı ceza aldı Bu suç turunu. yuzde 25 lık oranla TCK'nın orgut u>ehğı suçunu du- zenleyen 168 maddesı ızledı 11- 14 yaş grubu 25 çocuk. orgut uye- lığı, 18 çocuk da orgute vardım ve vatakhk suçlamasıyla DGM'de yar- gılandı DGM'lerde karara bağlanan da- valarda, en y uksek mahkûmıyet ce- zası venlen suçlann uvuşturucuyla ılgılı olduğu dıkkat çektı 1996 yı- lında karara bağlanan uyusturucu ıle ılgılı toplam 823dos>adan608'ı mahkûmıyetle sonuçlandı Bunu yuzde 66'lık oranla teror suçlan ız- lıyor Toplam bın 362 dosyadan 904'unde mahkûmıyet karan venl- dı DGM'lennçalışmalanna ılışkın bazı \enler şöyle # Turkıye genelınde toplam 15 bın 321 faılı meçhul dosvadan 12 bın 649'u Dıyarbakır DGM de bu- lunuyor DGM'lerde gorulen dos- yalann yuzde 60 9"unun faılı belır- lenemedı 14 bın 923 dosyanrn fa- ılının bulunma yuzdesı 1 8 # Faılı meçhul dosyalarda, faılın bulunma yuzdesı duzenlı bır dıişuş gosterdı 1992'de faılı bulunma yuzdesı 10 3'ken, bu oran 1996'da yuzde 1 8'e duştu Faılı meçhul dosya yuzdesının en duşuk olduğu ıl 1 3'luk oranla tstanbul oldu 8 DGM'dekı davalarda venlen kararlann suç turune gore dağılımı daşoyle # Ankara DGM'de venlen ka- rarlarda bınncı sıray ı > uzde 25 6'lık oranla terör suçlan ve orgut üyelı- ğı aldı Terorle Mücadele Yasası kapsamında değerlendınlen dava- larda mahkûmıyet oranı yuzde 55 2. TCK'nın 168 maddesı kap- samında değerlendınlen dosyalar- da mahkûmıyet oranı yuzde 60 3 olarak gerçekleştı # Istanbul DGM'de kararlann suç turune gore dağılımında bınn- cı sırada yuzde 56'lık oranla 3713 sayılı Terorle Mücadele Yasası ge- lıyor Terorsuçlannda mahkûmıyet oranı yuzde 70 8, beraat ıse yuzde 7 2 olarak gerçekleştı Yuzde 17 2 lık oranla ıkıncı sırada yer alan uyuşturucuyla ılgılı suçlann gorul- duğu davalarda mcıhkûmıyet oranı v uzde 69 1 # Izmır DGM'de çıkan davalar- da venlen kararlann suç turune go- re daSılımında dığer ıllerden farklı olarak bınncı sırada yuzde 36 8'lık oranla uv uşturucuy la ılgılı dosyalar ver aldı Gorulen davalann yuzde 88 2 »ı mahkûmıvetle sonuçlandı # Dıvarbakır DGM'de çıkan da- valarda verılen kararlann suç turü- ne gore dağılımında TCK'nın 169 maddesj yuzde 52 1 "lık oranla bı- nncı sırada yer alırken, dosyalarda mahkûmıyet oranları yuzde 50 5 olarak gerçekleştı Ikıncı sırada yer alan TCK'nın 168 maddesı kapsamında değer- lendınlen dosyalann oranı yuzde 20 6 olarak gerçekleşırken, mahkû- mıyet oranı yuzde 21 1 olarak be- lırlendı Üçuncü sırada yer alan TCK'nın devletın şahsıyetıne karşı ışlenen suçlan duzenleyen 125 maddesı kapsamında değerlendın- len dosyalann oranı yuzde 14 4 ola- rak gerçekleşırken, karara bağlanan dosyalarda mahkûmıyet oranı yuz- de 49 3 oJarak belırlendı # Konya DGM'dekı kararlarda, yasadışı orgut uyelığı suçlaması yuzde 48 9'luk oranla bınncı sıra- da Suç turlen dağılımında ıkıncı sırada TCK'nın uyuşturucu mad- deyle ılgılı suçlan duzenleyen 403 maddesı yer aldı # Malatya DGM 'dekı dav alarda bırıncı sırayı TCK'nın 168 mad- desı aldı Malatya DGM'de 168 maddeden karara bağlanan dosya- larda mahkûmıyet oranı yuzde 41 Karara bağlanan dosyalarda TCK'nın 403 maddesıne gore hu- kum gıyme oranı > uzde 73 8 # Kavsen DGM'dekı davalarda venlen kararlann suç turune gore dağılımındadaTCK'nuı 168 mad- desı yuzde 80 5'le bınncı sırada 9 Erzıncan DGM'dekı davalar- da TCK'nın 169 maddesı yüzde 48 9'luk oranla bınncı sırada Da- valardakı mahkûmıyet oranı ıse yuzde 40 7 4 Türkiye AB 'den 'Bütün kurumlarözeUeştirUecek' dışlatımamalı 9 Dı$ Haberler Senisi - Po- lonya Dışışlen Bakanı Yar- dımcısı Radek Sikorski. NATO'nun genışlemesının. Rus) a ıçın bır tehdıt oluştur- madığını ve bolge ıstıkran ıçın olumlu olacağını vurgu- ladı -Yeni Atlantik Girîsi- mTtoplantılannakatılan Sı- korskı.Cumhurivet eyaptı- ğı açıklamada. Turkıye'nın Polonya'nın NATO uyelıgı- ne onav vermesının kendıle- n ıçın çok onemlı olduğunu belırttı NATO'nun Dogu Av rupa ulkelennı bunvesıne alarak tum Avrupa'yı kontro) ede- bıleceğmı belırten Sikorski, Soguk Savaş'ın sona erme- sıne karşın, ortak güvenlık açısından NATO'ya uve ol- manın şart olduğunu ve böl- gedekı en başanlı asken ıt- tıfakın \ ATO olduğunu kav- dettı Sikorski > e göre ulke- sının NATO uyelığı Rusya ıle ılışkılen zedelemeyecek Sikorski **Rus)a'da devlet başkanlığı seçimlerinin onemli adaylanndan Alek- sandr Lebed. NATO'nun ge- nişlemesinin kendileri için tchdit unsuru olmadığını ifa- de ettı. Şimdıve kadar savıın- ma konulanna onemli kav- nakiar aktaran Rusva'nın artık kendi iç sorunlan ile daha fazla ilgileneceğini umuvorum" dıve konuştu Turkıye'nınsavaşdonemm- de Avrupa'nın guvenlığıne katkılar yaptığını hatırlatan Sikorski. "Türkiye, \\nı- pa'nın bir parçasıdır. Asla dışlanmamalıdır" dedı Po- lonya Dışışlen Bakan Yar- .djmcısı. ABD'nın Avru,- padakı varlığının bolge ıs- tıkran ıçınönemınedeğınır- ken de Avrupa ıle Amenka arasında asken ışbırlığınm süreklılığı ıçın ekonomık ış- bırlığınm de gereklı olduğu- nu so\ledı ANKARA (Cumhuri)et Burosu) - Cum- hurbaşkanı Sülevman Demirel. yurtdışında çok sa>ıda Turk ışadamının rekabet ettığını belırterek "Türkive'nin biirün kummlan, bankalardahil 10>ıliçindeözellestirilınişola- caktır* 1 dedı Demirel, Iş Hayatı Dayanışma Derneğı Genel Sekreten Mustafa Günav veberabe- nndekı hevetı dun Çankava Koşku'nde ka- bul ettı Demirel kabulde yaptığı konuşma- da, bır ulkede her şeyın olabıleceğını, ancak muteşebbıs >oksa. refah toplumunageçılme- >eceğını kaydederek.gınşımcıgucun serbest pıvasa >ıstemının vazgeçılmez unsuru oldu- ğunu sovledı Turkıve'nın para>la pulla ol- çulemc>en çok onemlı ka>nakları bulundu- ğunu belırten Demirel, bunlardan bınnın de- mokrası olduğunu bıldırdı Demirel, yalnız- ca sı>ası haklan ve temel ınsan haklannı sağ- lamayacağını, klasık demokrasının yanında onun getırdığı dığer bazı haklann da bulun- duğunu anlattı 1930'lu yıllarda dev let teşek- kullen kurulurken bunlann gınşımcılere dev - redılmesının hedeflendığını belırten Demirel şoyle konuştu "Globalleşme budur. Turki- \e dunvava çıkmışur. Turki>e'nın butun ku- rumlan. bankalan dahil 10 v ıl içinde ozeüeş- tirilmiş olacakdr. Bu kurumlar özeileşfiril- dikten sonra hem demokrasi, hem sivaset, hem ekonomi daha i) i işle>ecektir. Bugünün dcvleti etkin toplum, etkin dev lertir." Demirel, daha sonra Dr Ahnıet thsan Kı- nmh başkanlığındakı Balıkesır Lısesı Koru- ma Derneğı yonetıcılerını, Gençlık ve Spor Vakfı Yonetım Kurulu Ba^kanı FevzullahZe- ren ıle Kocaelı Uzunçıftlık Beledıye Başka- nı Osman Demiröz ve berabenndekı heyet- len kabul ettı r MEFO K U L L A R l Türkiye denge iilke • Baştarafı 1. Sayfada sının yapılacağı Avras- ya'da. bolgeye tek bır ulke- öuı egemen olmasının en- gellenmesı gerektığı belır- tıldı Rusya, Çın \e hatta Hındıstan'ın Kafkasya ve Orta Asya'dakı etkınlığının gıderek arttığının dıle getı- nldığı toplantıda, Turkıye ve îran'ın bölgede gıderek daha aktıf bır polıtıka ızle- dığı, ancak her ıkı ulkenın de onlenndekı en buyuk sorunun de\am eden sıya- sı ve ekonomık ıstıkrarsız- lık olduğu vxırgulandı Eski ABD Dışışlen Ba- kan Yardımcısı Richard Perie de soğuk savaş son- rasında Avrupa'nın ABD'- ye karşı bır dırenç gelıştır- meye başladığını belırttı Perle. "Asünda halen Av- rupa'nın güvenliğini kıta ülkeleri değil ABD konıyor. Bosna'da vaşananlara Av- rupa seyirci kaurken ABD devre\e girdi. Şimdi aynı şe> Kosova için geçerli. Av- rupa ABD'nin onemini unutmamalı ve NATO'nun vizvonunu geliştirmek için uğraşvermelidir" dı>e ko- nuştu Turkıye'nın AB uyelığı konusunu da gundeme ge- tıren Perle şunlan soyledı "AB bu rutumunu ve çifte Tuıicıye-AB ılışkılennın gelışmesının, bırhğın Tur- kıye'ye karşı yukumluluk- lerını yenne getırmesıne bağlı olduğunu bıldıren Gurel. Vunanıstan'ın malı vukumlülukler uzerıne koyduğu vetoyu anımsata- rak "*\B içindeki baa ûlke- ler, maalesef Turkive ile \B'nin mali işbirliğinin ge- lişmesini engellemeve ve karşılığında Türkive'den bazı konularda taviz iste- me\i surduruvor" dedı standarnnj sürdürürse >e- ni bir soğuk savaşa yol aça- bilir. Lstelik bu kez devTe- ve girecek etnik ve dini ay- nm herkese pahahya mal olur." Avrupa Bırlığı ıle ılışkı- ler ve Kıbns'tan sorumlu Dev let Bakanı Şükrii Sina Gürel de, AB'nın Turkıye ıçın öngorduğu "Türkive İçin 4vrupa Birliği Strate- jisi" adlı belgenın bazı olumlu noktalar ıçerdığını soyledı NAl'nin amacı Ülkeler arası işbirliği D»ş HaberlerSenisi-Yenı Atlantik Gınşımı (NAI), Atlantık'ın ıkı kıyısı arasındakı ışbırlığınm güçlen- dınlmesı amacıyla 1996 yıhnda kuruldu Soğuk sa- vaş sonrasında ABD ve Avrupa ulkelennm ıçe dö- nük pohtıkalar ızlemeye başlamalan ve Kuzey At- lantik tttıfakı'na (NATO) u>e ulkelenn arasındakı ışbırlığınm azalması bır grup dev let adamını yenı bır oluşuma doğru yonelttı Aralannda eskı İngıltere Başbakanı Margaret Thateher.eskı Almanya Başbakanı HefanutSchmidt, Çek Cumhunyetı Devlet Başkanı Vaclav HaveLeskı ABD Dışışlen Bakanian Henrvr Kissinger ve Geor- ge Schulz'un da bulundugu 300'u aşkın sıyasetçı, ışadamı ve akademısyen, dünyada yaşanan knzlere ve Batı ülkelerınde ortaya çıkan yenı sıyası gelışme- lere çözûmler üretmeyı amaçlıyorlar. MEF OKULLARl BURS VERİYOR MEF OKULLARl,"Her şeyin ölçıisü insandır" ve "Herşey insan içindir" anlayışıyla, toplumsal değışim dinamiklerinin en başında yer alan bilimsel teknolojık gelişimin gereklerine gore 21 yüzyılın insanını yetiştirmek üzere kuruldu Ulusal ve uluslararası düzeyde kendini kabul ettiren MEF OKULLARl tarafından Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim ARlKAN'ın öngörmesiyle, Büyük Önder Atatürk'un belirttiği gibi, "ulusumuzun çağdaş uygarlık düzeyine, hatta üzerine çıkması için," çalışmayı ve başarmayı yaşam felsefesi edinmiş genç yeteneklere burs verilecektir. Bu amaçla, MEF Lisesi, Lise Hazırlık, Lise i ve Lise II sınıflanna bütün Türkiye'den burslu oğrenci ahnacaktır. Istanbul dışından gelen öğrencilere, parasız yatılı okuma olanaklan sağlanacaktır MEF OKULLARl, çağdaş iletişim ve bilişım teknolojisi ile donatılmıştır. Bu tennelde fizik, kimya, biyoloji bilim alanlannda eğitim laboratuvarlan ile öğrencilerin ilgilerini ve eğilimlerini esas alan eğitim-öğretim ortamlan hazırlanmıştır Aynca öğrencilere bu ortamda bilimsel yeterlikler kazandınlırken, onlan iieri teknolojilerle tanıştırarak bir yaşam biçimine dönuşturmeleri için Model Gemi, Modei Uçak, Model Robot atölyeleri oluşturulmuştur Okulumuz, seçkin bilim insanları ve öğretmenlerin gozetimi ve yönlendiricilliğinde ulusal ve uluslararası nitelikteki yanşmalara oğrenci hazırlamaktadır. L Başvurular ve daha aynntılı bılgi için, lutfen Sayın Dursune EROL'u araymız. (Dahilıhat 150) MEF EĞİTİM KAMPÜSÜ Ambarlıdere Mevkıı Dereboyu Cad 80840 Ortakoy-lstanbul Tel (0212) 287 69 00-10 hat Faks (0212) 257 08 22 J G U N D E M MISTAF\B4LB\Y • Baştarafı 1. Sayfada rıyor Aradan kısa bır sure geçiyor aynı lider topa tutulmuş, gıttı gıder Bır Bakan sureklı manşetlerdeyse ve hıç aley- hıne haber yapılmıyorsa anlıyorsunuz kı, o Ba- kan'la yayın kurumu arasında farklı bır ılışkı var Bunun onlarca orneğı verılebılır O zaman yazının başında vurguladığımız "soru ıçınde soru" yaklaşımıyla şu soru gundeme gelı- yor • - Medya gucu mu var, guçlerın medyası mı var? Bu konuyu zaman ıçınde derınleştıreceğımızı vurgulayıp, medyanın "gazetecıler" bölumune ge- lelım Son donemde, kımı gazetecılerle ılgılı ıddıalar ortaya atıldı Bunun sonucunda, "uyarı" alanlar, ışınden olanlar oldu Özunde geldığımız nokta, gazetecılerın tumunun kabul edeceğı bır orgut ya- pısının olmaması sonucu Basın Konseyı'nın adın- dan başlayan bır tartışmayla onyargı oluştu Ga- zetecı cemıyetlennı bırbınne bağlayan eklemlerın çoğu kıreçlenmış durumda Turkıye Gazetecıler Sendıkası guçsuzleştınldı Çağdaş Gazetecıler Derneğı şubelen sağlıklı bır yapıyı ayakta tutuyor ama, değışık nedenlerle mesleğı tumuyle kucak- layamıyor Gazetecılenn dağınıklığının yarattığı so- nuçlann başında şu gelıyor - Ozdenetım eksıklığı Mesleğının ılkelerıne uymayan bır avukata ba- ro mudahale edebılıyor Tabıpler Bırlığı doktorun unvanını gen alabılıyor Pek çok meslekte az-çok, lyı-kotu ozdenetım var, gazetecılıkte yok Yargıtay bır gazetecının mesleğını kotuye kullan- dığına ılışkın davayı kesın karara bağlıyor Hıçbır şey yapılmıyor Bu denetımsızlık gazetecılık gucu- nun "amaç"tançıkıp, "araç"halınegelmesınene- den oluyor Medya gucunun zayrflayıp guçlerın medyasının ortalığı sarması berabennde "ço/r hukukluluğu" da getırdı Her basın grubunun kendı hukuku var Herkes kendıne demokrat, kendıne ozgur Başbakan beni dün gece aradı! Bu bozulma ne zaman başladı'' Özal donemınde özalnasıl, "donemzengınlen"yarattıysa, "dö- nem gazetecılerı" de oluşturdu Bugun tartışma- ya neden olan gazetecılerın çoğu o donemın ko- şullarıyla butunleşıp, mesleğın etığını tartışmalı hale getırenler Bınncı ozellığı, "özal'a yakınlık" olan kışıler, alt- larından gelenlere de şu mesajı vermış oldular - Gazetecılıkte yukselmek ıstıyorsan, vazmaye- teneğı, Turkçeyı kullanma bunlar alt sırada Or>-- celıkle ulkeyı yonetenle ozel ılışkı kuracaksın. Anıları da tazelemesı bakımından 1980'fi yılia- nn koşe yazısı karakterını ozetleyelım Şu turden yazılar revaçtaydı "Başbakan benı dun gece aradı. Sesı bıraz donuktu Endışelendım Once halımı hatınmı sor- du Geçen gunku yazımı beğenmış Devam et, dedı. Konuyu guncel sorunlara getırmek ıstedım Ca- nının sıkılabıleceğını duşunerek vazgeçtım. Ister- se kendısı açsın dıye duşundum. Memet dedı Evet dedım.. Durdu Tedırgın oldum. Başbakanım Bush'/a mı goruştünuzdıye sordum Evet dedı Anlasılıyorkı, goruşme tatsız geçmıştı.. Bush'un telefonunu kapatmış, benı aramış Bunu gelenek halıne getırmesı benı son dere- ce onuriandınyor Aslında görüşme oncesı arayıp, neler soylemesı gerektığı konusunda da göruş alışvenşı yapabılınz Ancak, yakın çevresındekı kı- mı kışıler bunu ıstemıyor. Bu vesıleyle durumu Başbakanımıza da duyurmuş olalım. Başbakan bana Bush'la goruşmenın ana hat- larını anlattı Şımdılık yazma, zamanı gelınce sa- na söylenm, dedı. Sordum Başbakanım yenı donem mı? Memet dedı. Evet dedım.. Sabretdedı Olur dedım " Beyaz Pamukkale için • Baştarafı 1. Sayfada stz bir proje olamaz. Bunu yapüranlardan hesabı so- rulacaktır" dedı UNESCO tarafından dunya mıras lıstesıne alınan Pamukkale'de doğal doku- yu olumsuz yönde etkıle- yen tunstık amaçlı tesısler vekaçakyapılaşmalannyı- kımına başlandı 1 tnlyon 300 mılyar harcanarak 1994 v ılında yaptınlan Ku- zey Kapısı'nı gazetecılere gösteren Kultur Bakanı İs- temıhan Talay, bu yatınm- la ılgılı ınceleme başlata- caklannı soyledı Kuzey Kapısı 'nın yanı sıra ulaşım ıçın 1 5 mılyar lıra harca- narak akulu ıkı araba alın- dığını anlatan Talay, "Bu- raya 7-8 bin turist geliyor. Bu araçJarla taşındıklan za- man burası sirklcrdeki çar- pışan arabalann ortamına dönuşeceL Bu paralar har- canmış, ancak yıkım bir ta- rafa bırakılmış. Beton su yollan vapılmış. Suyun be- yadabcı etldsini kaybetme- sine yol açıbnış" dedı Tra- vertenlenn yuksek ısıda su gırmesı nedenlyledoğal ya- pısını kaybettığını belırten Talay, "En son yapılması gereken kapı ilkonce vapıl- mış. Buranın karşısında an- tik v apılarvar ve burada da bir uzavsal yapı. Ne ölçüde uvuşuyor, takdirinize bıra- kıvorum" dıye konuştu Motellenn yıkımının 1999'a kadar sureceğını bıldıren Talay, en son yıkı- lacak Koru Motel'ın bun- yesınde kaçak bolumler olup olmadığına ılışkın va- lılıkten bılgı ıstedıklennı, kamulaştınlması yapıldık- tan sonra yıkılacağını soy- ledı Kamulaştırma ıçın toplam 670 mılyar harcana- cağmı kaydeden Talay, tu- nzm sezonuna gınlmesı nedenıyle travertenlenn he- men yakınındakı otellenn yıkılması durumunda çır- kın bırgorüntu oluşacağma ışaret ederek "Turistleri ra- hatsız etmemeve >öneBk bir tavır ve uygulanıa izleroek zorundayız" dedı Kultur ve Tabıat Varlık- lannı Koruma Genel Mü- dur Vekılı Kemal So>er de Pamukkale'nın, bır tunzm ve termal kaynağı olarak anlaşılması sonucu tunzm amaçlı bır yapılaşmaya gı- dıldığını soyledı Mıstur Motel'den sonra Tursan, Beltes ve Koru mo- tellen yıkılacak Alana "Pamukkale do- ğaıun ve tarihin insana ar- mağanıdır", "Pamukkale beyaz Pamukkale olacak", "Dünya kulfür varüğı Pa- mukkale'nin koruma so- rumluluğu tüm insanbgın" pankartlan asıldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle