18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAY1S 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TJevlet güneydoğuda yanlış yaptr • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Salih Yıldınm, devietin geçmişte doğu ve güneydoğuda çok yanlış yaptığını ve sorunu yalnızca güvenlık olarak gördüğünü belirterek "Bölgede bugüne kadar meydana gelen 34 başkaldınnın da temelinde ekonomik. sosyal ve eğitsel dengesizlik var" dedi. Dışişlerinden Miller açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Dışişleri Bakanlığı. ABD Kıbns Özel Koordinatörii Tom Miller'in "Adaya yerleştirilen S-300 fiizelenne Türkıye müdahale ederse ABD sert tepki gösterecektir" sözlerinin yanlış anlaşıldığını kaydetti. Dışişlen Bakanlıgı Sözcüsü Büyükelçi Necati Utkan, bir sonı üzerine "Miller'in sözleri 'S- 300'lerin adaya yerleşmesi yanlıştır. Türkiye'nin tehdidi de yanlıştır" şeklindedir" dedi. HADEP davasında lahliye yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - HADEP Geneİ Başkanı Murat Bozlak'ın da aralannda bulundugu 9'ututuklu 13 parti yöneticisinin yargılanmasına devam edildi. Duruşmada söz alan Bozlak. Şemdin Sakık'ın düzmece ifadelerinin basına sızdınlmasının ardından biri Bolu'da, ikısi tstanbul'da olmak üzere üç HADEP üyesinin öldürüldüğünü. İHD Genel Başkanı Akın Birdal'ın da silahlı saldınya uğradığını söyledi. Tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti dunışmayı erteledi. SHÇBCin kuruluş yıldönümü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) kuruluşunun 15. yılı etkinlikleri çerçevesinde 80 ilden gelen çocuklan kabul eden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, devlet ve toplumun ülkenin her ferdini düşünmesi ve değer vermesi gerektiğini söyledi. 'Refah'm devamıyız' • KAYSERİ Cumhuriyet) - FP Kayseri örgütünün basına tanıtımı sırasmda ilgınç bir olay yaşandı. Toplantıda bir basın mensubunun, "'Fazilet Refah'ın devamı mı" sorusunu. kapatılan RP'nin aktifüyelerinden Şuayip Gülhan. sinirlenerek "Evet biz Refah Partisi'nin devamıyız" diye yanıtladı. Damştay'a 3 yeni üye • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara tdare Mahkemesı Başkanı Selçuk Hondu. Danıştay Savcısı Hayati Biçken ve Ankara Vergi Mahkemesi Başkanı Meliha Oltulu, Danıştay üyeliklenne seçildiler. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun karan Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdi. YPK toplandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz başkanlığında toplanan Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK). turizm sektörüne kaynak iktanlması kararlaştırılırken vergi ve nnır ticareti konusundaki sorunlar nedeniyle yürürlük tarihi 2 ay ertelenen akaryakıtta otomatik fiyatlandırma mekanizmasının (OFM) 5ne çekılmesi saâlanamadı. Maliye 3akanı Zekeriya Temizel, vergi paketının jnümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulu'nda ele alınmasının beklendiğini söyledi. DYP: Başbakanlık istiyor. ANAP: Sözlerini açmalı. FP: Hükümeti bitirme işi değil Graplardan DemireFe tepldANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirerin. "Hükümetin görevi bu kadar. Ondan sonraki lasmı ya- pabilmesi iddiası fazladır" sözle- ri. parlamentoda tepkiyle karşılan- dı. ANAP'lılar Demırel'ın bazı ifadelerine "açıklık getirmesini" isterken. DYP Amasya Milletve- kilı Ahmet İy imaya -Cumhurbaş- kanı. başbakan olmak istiyor" de- di. FP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu da "Çok üzül- düm. Bunalım politikalany - la siyasi çıkar peşinde koş- ma dönemi artık bitmelidir. Hükümete görev biçmek Cumhurbaşkanı'nın işi de- ğüdir" görüşünü dıle getir- dı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan. Cumhurbaşkanı Demirel'ın sözlerinin bazı gazetelerin >aptığı gibi "Hükümetin ömrü bitti'™ şeklinde yorum- lanabılmesınin yanı sıra -HükümetmevcutkoşuUar- da üzerine düşen görevi ye- rine getirdi Yapması gere- ken her şeyi yaptı* gibi de yorumlanabıleceâini söyle- dı. Devlet Bakanı Safih Yn- dmm da Cumhurbaşka- m'nın sözlenni basının yo- rumladığı gibi algılamadı- ğını belırttı. Demirel'in. vergi reform paketinin TBMM'de ele alınmasının beklendiğı gün- lerde, ekonomıyle ilgili ye- ni düzenlemelerin çıkanla- bilmesi ıçın arkasında Mec- lis gücü olan bir hükümet olması gerektiğini söyleme- sı şaşkınlık yarattı. Devlet Bakanı Güneş Taner. dün- yada hükümetlerin tek bir misyon için kurulduklarını. bunun da "icraat" olduğu- nubelirtti. 55. hükümetin ne kadar başanlı olduğunu ya- bancı kuruluşlann. Ulusla- rarası Para Fonu ve Dünya Bankası'nın söylediğinı sa- vunan Taner. "Bu ortamda misyon doldurup doklurul- • Cumhurbaşkanrnın "Hükümetin görevi bu kadar" sözleri tepkiye ve farklı yorumlara neden oldu. DYP, ANAP ve FP açıklamaya karşı çıkarken Cindoruk, Demirel'in hükümetin ömrünü değil, misyonunu tamamladığı mesajını verdiğini söyledi. madığı konusunda bir şe> söyle- nirse ona bir tek şe> söyierim. yo- rum yok" dedi Maliye Bakanı Zekeriya Temizel. "Misyon deni- len olay üsdeniien bir olaydır. Sır- tımızda durduğu sürece asla sona ermez" dıve konu^tu. ANAP Genel Başkan Yardımcı- sı Yüksel Yalova ise. Demirel'in sözlerini şöyledeğerlendirdi: "Bu asfanda hükümete övgüdür.' Bun- dan sonrasını hükümetten bekle- me hakkına sahıp değilsiniz. ama bu hükümet onları da yapıy or' an- lamını taşır. Cumhurbaskanı'na. hükümete ilişkin bir hak teslimin- de bulunmasından ötürü teşekkiir ediyorum." ANAP'lı L'ğur Aksöz. "Cumhurbaşkanı dünkü (önceki günkü) beyanıyla ANAP'ı onur- landırmışnr" dedi. ; \ksöz. Demi- rel'ın sözlenyle "hükümetin irti- cayı ve darbe tehlikesini bertaraf etme görevini tamamladığını. yeni açıhmlar yapması gerektiğini v ur- guladığını" savundu. DTP'nınhderı HüsamettinCin- ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART 'Susurluk' Sahra\icediften sonra Malatya'da da yeşil sahaya indi. dorukda DemıreVin sözlenni hü- kümetin lehıne yorumlayarak. Cumhurbaşkam'nın. hükümetin ömrünün değil. misyonunun ta- mamlandığını söylemek istediği- ni savundu. Cindoruk."Hükümet ömrünü tamamlamış olsa. parta- mento buna karar verecektir" di- ye konuştu. Demırel'ın bir süredir yüksek sesle düşündüğünü belirten Cin- doruk. "Demirerin niçin böyle bir duyguyu. ihtiyacı, gerekçeyi orta- ya koyduğunu araştırmak İazım. Sayın Demirel'in bu tekliflerle altını çizmekiste- diği nokta şu: Devlet yapı- lanmasının eskidiğini. siya- set sisteminde tıkanıkuğın olduğunu ifade ediyor" de- di. DYP'li Ahmet tyimaya ise Cumhurbaşkanı'nın başbakan olmak istediğini savunarak "Çankaya'dan inip siyaseti ben yönlendire- ceğim. diyor. Onun için or- talığı kanştınyor" dedi. FP Genel Başkan Yar- dımcısı Abdülkadir Aksu da dün düzenlediği basın toplantısında "Çok üzül- düm. Bunalım politikala- nyla siyasi çıkar peşinde koşma dönemi artık bitme- lidir" görüşünü dile getir- di. Hükümetlerin özel ve belli görevler için değil, hizmet için kunılduğunu kaydeden Aksu. "Ancak, hizmet için değil. başka amaçlariçin kurulan hükü- metlerin görevi biter. Hiz- met bitmez. Hükümete gö- rev biçmek Cumhurbaşka- nı' nın işi değil. Kişiselçekis- melerie, çıkar ilişkileriyle ülkeye hep zarar verilmek- tedir. Eğer. bu hükümet mii- li iradeye dayalı bir hükü- met oiarak kurulsaydu kim- se görevi bitti. diyemezdi" diye konuştu. Aksu, Cum- hurbaşkanı Demirel'in ne demek istediğini kamuoyu- na açıkça beyan etmesi ge- rektiğini söyledi. *»v cffv Içişleri Bakanı, Ydmaz'ı yalanladı Bakan Başesgioğlu: Yeşil'in yerini bilmiyoruz, bilen varsa bize söylesin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişle- ri Bakanı Murat Başesgioğlu. "Yeşirin yeri- nin takriben bilindigini" açıklayan Başba- kan Mesut Yılmaz'ı yalanladı. Başesgioğlu. "Yeşü'in yerini bilen varsa bize de bildirsin" dedi. Ankara Emnıyet Müdürü Cevdet Sa- ral ise Yeşil'in yakın zamanda yakalanaca- ğını savunarak "Yeşil'den ar- tık gına geldi. Yakın zamanda Yeşil'den herkes kurtuiacak" dedi İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a 12 Mayıs Salı günü silahlı saldıny ı gercekleştiren K.D. ve Bahri Eken ile olay ın organizasyonunda yer alan Hasan Hasanoğlu. uzman ça- vuş Cengiz Ersever. Ahmet Fulin. Erkan L'laş. kullanılan silahlarla birlikte dün Anka- ra Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Mü- dürlüğü'nde basın önüne çı- kanldı. Gazetecılenn soru sorma- larına izin verilmezken gö- rüntü ahnmasmdan rahatsız olan sanıklardan uzman ça- vuş Ersever ile Fulın'in bir- birleriyle konuşmalan dikkat çekti Başesgioğlu. Türk De- mokrası Vakfı'nca dün Polis Akademi>ı'nde düzenlenen "DevletGüven- liği ve İnsan Haklan Politikalan" konulu pa- nele katıldı. Panel öncesı gazetecilerin "çe- teler"le ılgilı sorulannı yanıtlayan Başesgı- oğlu. Bırdal soruşturmasının alınan ifadeler ışığında derınleştırılerek sürdürüldüğünü söyledi. Suikastı planlayan uzman ça\uş Cengiz Erse\er"in ıfadesinde olayla ilgili olan bazı isimlere de yer verdiğini anımsa- tan Başesgioğlu. bu ısimler arasında Yeş\l olarak tanınan pek çok faili meçhul cmaye- tinzanlısı MahmutYıldınm'ındabulundu- ğunu kaydetti. Başesgioğlu, Birdal olayının aydınlatıl- Özer Ciller için verilen mahkümiyetin gerekçeli karan 'Hata değil bilinçli saptırma' ANKAR4 (Cumhuriyçt Bürosu)-Ankara 7. Ağır Ce- za Mahkemesi. Özer Lçuran Çîller'in "göroi kötüye kuUanma" suçundan 5 ay hapis cezasına çarptınlması ve bu cezasının ertelenmesine ilişkin verilen karannın gerekçelerini açıkladi. Gerekçeli kararda Çiller'in sun- duğu belgenin eksik tercüme edilmesinin hata degil bi- iinçli bir saptırma olduğu vurguiandı. Mahkemenın 13 sayfadan oluşan gerekçeli karannın olaysn oluşu ve delillerin değerlendirilmesi bölümünde. dönemin Başbakanı Tansu Çflkr hakkında. TBMM ta- rafindan soruşturma komisyonu kurulduğu anımsatıla- rak Özer Çiller'in komisyona sunduğu belgenin Ingiliz- ce metindeki 8 ve 9. maddelennin çıkanldıgının belir- lendiği kaydedildi. Gerekçeli kararda. ÖzerÇİHer hak- kında "eksik bilgi vermek" suçunun sabit görülmediği vurguiandı. Kararda şöyle devam edildi: "Ancak sanık Çilter tarafindan doğruyu yansıtan 9 maddelik Türkçe tercüme dilekçe ekinde vcrilmemişrir. 7 Ocak 1997 gün ve 908 numaralı 7 maddev i kapsayan 8 ve 9. maddelerin çıkanldığı. aslına ay kın metin verilmiş- tir. Dilekçe ekinde. 9 maddelik İngüizce metnin tamamı bulunmaktadır. Bu metnin 2 Ocak 1997 gün ve 263 NoTu 9 maddelik Türkçe tercümeye uygundur. Yapılan bu ek- sik tercüme hatasından ka\ naklanmamıştır. Bilinçli ola- rak yapılmıştır. 9 maddelik tngiüzce metin ve bunun iki maddesi eksik Türkçe tercümesi olan 7 Ocak 1997 gün w 908 No'Iu tercüme evrakı, sanık Çiller imzası ik TB- MM Sonışturma Komisyonu'na verilmiştir. Yusuf Uy- gurtaş, tercüme evrakını bilerek onaylamışOr. Ter- cümenin bu şekilde yapılacağından sanık Atilla Özer'in bilgisi vardır. Özer Çiller de belgelerden haberdardır. Bilerek kullanmıştır." ması için polis teşkilatının arkasına siyasi iradelerini koyduklannı belirterek "Olay ay- dınlatildı. Şimdi bizden geçmişe dönükolay- lann aydınlaüJması isteniyor. Bu bir süreç- tir" diye konuştu. Yılmaz'ın "\eşil'ûi yeri- nin emniyet tarafindan takriben" bilındiği- ne dair sözlerinin anımsatılması üzerine Ba- şesgioğlu. "Hayıroşekildebir şey yok. Adresini bilen varsa güvenlik güçlerine bildirsin, biz debilelinT dedi. DGM tarafmdan y ürütülen soruşturmanın selameti için konuyla ilgili bilgi veremeye- ceğinı belirten Başesgioğlu, şunlan söyledi: "Susurlukve- ya başka. Susuriuk nedir? Su- suıiuk'tan aranan nedir? Herkesin kafasında bir şey çıkmış. Hepimizin karşı çıkö- ğı. dev let içinde illegal bir ya- pılanma varsa. bunuortayaçı- karmaktır. Susuriuk olayı sa- dece Mesut^'ılmaz'azimmet- li değildir. Sadece ANAP'a zimmctli değildir. Susuriuk yasadışı bir oluşumsa. bu olu- şumun ortaya çıkmasına bü- tün devlet kurumlan. bütün kamuoy u, daha doğrusu va- tandaş olarak herkesüı katkı vermesi lazım." 1IRMIKI AYDIN ENGİN Biz kendi hesabımıza CHP Kurultayı defterini kapatmış; en azından bir süre, sosyal de- mokratlar üstüne yazmayalım demiştik. Evdeki hesap çarşı- ya uymadı. postadan Ercan Karakaş'ın mektubu çıktı. Anımsayacaksınız, CHP Kurultay Başkanlık Divanı, parti meclısi aday listelerini tekrar tekrar. gına getirip bık- tırmacasına okutmuş. aday listesi okuma seanslan arasın- da birkaç konuşmacıya söz vererek hamamın namusunu kurtarma numarasına yatmış- tı. Sonunda da partinın temel politikalarının tarfışılacağı CHP'nin en yüksek karar or- ganı, birinci gün Deniz Bay- kal shovv'una, ikinci gün par- ti meclisi aday listeleri okuma ve gecenin ileri saatlerinde de oylama kurultayına dönüş- müştü. Saatler 16.00'ya geldiğinde hâlâ ve sabırla ve homurda- narak söz sırası bekleyen Er- can Karakaş; Başkanlık Diva- nı, gelen bir yeterlik önerge- sinden söz edip artık sırası Tırmık'a Bir Günlük Konuk gelmek üzere olan ve "ac/fa- cak" sözler edecekleri tahmin edilebilen partililerı devre dışı bırakmaya kalkıştığında umutsuzca bir-iki hamle yap- tı, ama becerikli Başkanlık Di- vanı bu hamleleri savuştur- du... Ercan Karakaş'ı seven sos- yal demokratlar da var. sev- meyen de. Ama CHP'de. sos- yal demokrasinin ne olup ne olmadığını bilen bir polıtikacı olduğunu, sanırım herkes ka- bul eder. Yönetim, Ercan Ka- rakaş'ın olası eleştirilerinden yara almaz. olsa olsa yararla- nırdı. Ama ülkedekı demokra- si kültürünün güdüklüğü, CHP Kurultayı'na da yansıdı. (Ör- neğin) Ercan Karakaş'a söz venlmedı ve seçımlere geçildi. Kurultay bitti. Birileri erdi mu- radına. gel gör kı Ercan Kara- kaş kerevete çıkmaktansa, yapamadığı konuşmayı hiç ol- mazsa bazı gazetecilere ilet- meyi yeğledi. Uzun konuşma- nın can alıcı birkaç paragrafı- na Tırmık'\a yer verip, yani Er- can Karakaş'ı bir günlüğüne bu köşeye konuk edip, de- mokrasi kültürüne katkıda bu- lunalım dedik. Buyrun. ••• "... Bu kurultay biryenileş- me ve dönüşüm kurultayı de- ğildir. Çünkü gündemde her- hangl bir siyaset belgesi, ya- ni bir program değişikliği, bir seçim bildirgesi, bir öncelikli veya temel hedefler bildirge- si ya da örgütsel bir yenilen- me önerisi ve ona bağlı olarak tüzük değişikliği tartışması bulunmuyor. şımlerdir. Kurultay devam ederken düzenlenen 'konfe- ransları' anlamak ise hiç mümkün değildir. Bu kurultaya benzer bir me- tin sunulmadı. Böyle bir şey yok. Bir kısım üyeleri, kurul- taydan üç beş gün önce da- vet edilen bazı 'komisyon' toplantılannı ciddiye almak mümkün değildir. Bunlar vazi- yeti kurtarmaya yönelik giri- Oysa bu kurultay pekâlâ sı- yasal ve örgütsel yenileşme- nin kurultayı olabilirdi. Yöne- tim bu konuda gerekli ön ha- zırlığı yapmadığı için bu olma- dı. Ama en azından birçok il- çe ve il kongresinde kurulta- ya önerilmesi kararlaştınlan başta ön seçim ve delege oranlarının alınan oya göre belirlenmesi ile kadın kotası- nın genişletilmesi gibi konu- larda tüzük değişikliği yapıla- bilirdi. Ama parti yönetimi ör- gütlehn bu ısteklenni yok say- dı ve gundeme almadı. Bir yıldır sürekli olarak er- ken seçim isteyen biryöneti- mın bu kurultaya bir seçim bil- dirgesi taslağı dahi sunama- mış olmasını anlamak müm- kün değildir. Aslında mümkündür. Çün- kü bu tutum, lideri, partinin ve programın yerine koyma anla- yışının bir ürünüdür. Bu parti- de asıl değişmesi gereken bu anlayıştır. Parti hızla bir lider partisi olma konumundan çı- kanlmalıdır. Üyelerin, örgütün, organların, programın ve ide- olojinin en az lider kadar önemli ve vazgeçilmez oldu- ğu kabul edilmeli ve ona gö- re davranılmalıdır. ' ••• Karakaş'ın, kurultayda de- legelere sunamadığı konuş- masından çok kısa bir bölüm aktardık. Çünkü yerimiz dar. Ayrıca "yeni sol" kavramını, Avrupa sosyal demokrasisin- deki yeni açılımları tartışan bö- lümler yerine, örgütün işleyişi- ne ilişkin paragrafları aktarma- yı yeğledik... Kurultayda aşka gelip hep bir ağızdan ve gözleyebildiği- miz kadar yürekten haykırıp "Inadına örgüt, inadına sol" diyen partili ve delegeler için bu paragrafların daha anlam- lı olacağını düşündük... POLİTİKA GÜNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Anımsama... Televizyon kanallan Gümüşyaka'daki kamp yenni gösteriyor. Polis kamerasıylaçekilen görüntülerde Uz- man Çavuş Cengiz Ersever gayet rahat hareket edi- yor... Diyor ki: "Atışlan burada yaptık..." Soruyoıiar: "Neden burada?" Yanıt: "Kendilerini güvenlı hissetmelerini sağlamak, rahat hareket etmelenni gerçekleştırmek için..." Gözden ırak bir kamp yeri... Çevredefundalıklar ve çam ağaçlan dikkat çekiyor... Bırden 23-24 yıl öncesıne döndüm... Ayvalık, Çanakkale, Antalya ve izmir Gümüldere'de- ki ülkücü komando kamplannı düşündüm... Bu kampları kimler yönetiyordu? Bazı emekli askerler!.. Ayvalık'takı kampta silahlı eğitim görenler. Bülent Ecevit'in Elazığ gezisine bir gün önceden gıdıp olay çıkarıyorlar; Isparta'dakı eylemlerin içinde yer alıyor- lardı... O yıllar ben ülkücü komando kamplannı yazıyor, gözden ırak ormanlık ve deniz kıyısında kurulan silah- lı eğitim merkezlerının MHP'nin öncülüğünde yürütül- düğünü anlatıyordum... Yıl 1976... Kanlı olaylar yavaş yavaş başlamıştı... Birinci Milliyetçı Cephe hükümeti görevdeydi... Jandarma bu kamplara bir ikı baskın yaptı. Bazı jan- darma komutanlan durumun ciddıyetini kavradı, so- rumluları yakaladı. Ancak, yukandan gelen buyruklar- la o komutanlann gorev yerleri değiştirildi... Sonra ne oldu? Kanlı olaylar ivme kazandı. Bir yıl sonra Bülent Ece- vrt'e Çiğli'de suıkast gırişiminde bulunuldu... 1978-1980 yilları arasında Türkiye kan gölüne dön- dü. Ülkücü çeteler Türkiye'nin dört bir yanında kanlı eylemler yaptı... 12 Eylül 1980 günü terör bırden durdu... • • • Yüksekova Çetesı davasınm bir numaralı sanığı P- KK itirafçısı Kahraman Bilgiç, TBMM İnsan Haklan Komisyonu üyelen DSP'lı Sema Pişkinsüt ile DTP'li Ferit Bora'ya bakın neier söylemış: "- Sen bu olaylan yaşadın. Devletle çok sıkı ilişkin oldu. Sizi nerelerde kullandılar?" Bilgiç: "- Ben bu konulan açıkladım zaten, yargılanıyarum. Tanık olduğum pek çok olay var." "- Çok mu olay var?" Bilgiç: "- Cinayetler var, toplu ölümler var." Kahraman Bilgıç'in anlattıkları bilinen gerçekler... 23-24 yıl önce PKK terörü yoktu... O zaman ülkücü-komando kamplarındakı gençler niçin silah egıtimı yapıyorlardı? Komünistlere karşı!.. Türkiye'de 'sol' ıvme kazanmaya başlamıştı... Bu nasıl durdurulacaktı? Emekten yana olanları kıyıma uğratarak!.. Bunda başanlı oldular... Eli silahlı çeteleri güvenlık güçleri koruyup kollarken, duvarlara afiş asan solculan yakalayıp gözaltına aldı- lar... Abdi Ipekçi'den Orhan Yavuz'a; Kemal Türk- ler'den Doğan Öz'e dek emekten yana olan herkesi öldürdüler... Eli kanlı caniler şımdilerde birer kahraman ve DYP lideri 'has demokrat' Tansu Çiller de onlarla gurur du- yuyor!.. • • • Uzman Çavuş Cengiz Ersever'i izliyorum televiz- yon kanallannda... Diyor ki: "- Silahla şuraya ateş ettik..." Cengiz Ersever kendinden emin... Bir başka kanalda Başbakan Mesut Yılmaz konu- şuyor. Devlet içinde örgütlü çetelerden söz edıyor... Dün sabah gazetelere bakıyorum: "Yeşil'in çevresindeki çember daralıyor..." Acaba nasıl daralıyor? Yeşil, yani Mahmut Yıldınm yakalanacak mı? Hiç sanmıyorum!.. Kutlu Savaş'ın 'Susurluk Raporu'na yeniden bir gözatıyorum... Ipuçlan ortada, eli kanlı çetelenn adresleri belli... Ama onlar birer kahraman!.. Onun ıçın de kimse kıllanna bile dokunamaz... Çünkü Türkiye onlarla gurur duyuyor!.. • • • Rize Emniyet Müdür Yardımcısı Turgut Pehlivan. dün telefonla arayarak ADD Başkanı Gülderen Ku- laksızoğlu nun kendilerine de 'okul çeteleri 'yle ılgilı di- lekçe verdiğini söyledi. Ancak, ADD Başkanı'nın tüm çağnlara karşın Emniyet Müdüriüğu'ne gidip bıkji ver- mediğini ekleyerek şöyle dedi: "Biz Rize 'de tum okul ve okul aile birtiği yöneticile- hyle diyalog içindeyiz. Her türlü olaya anında müda- hale ediyoruz..." Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Perinçek: Yeşil 'vur' emri veremez • İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Akın Birdal suikastını sadece tetikçi olan. eylem emri veremeyecek konumdaki Yeşil'e yükleyerek gerçek faillerin gizlenmek istendiğini öne sürdü. İstanbul Haber Servisi - lşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek. İHD Genel Başkanı Akın Birdal'a saldın emrınin iddia edildiği gibi "\eşir kod adlı Mahmut Yıldı- nm tarafindan verilmedı- ğinibelirtti. Yeşil'in sade- ce bir tetikçi olduğunu ve Türkiye'yi istikrarsızlığa sürük'lemeyi hedefleyen bir eylemin emrini vere- cek konumda olmadığını vurgulayan Perinçek. bu yöndeki açıklamaların olayın gerçek faillerini saklamaya yönelik oldu- ğunu ilerı sürdü. Doğu Perinçek dün par- tisinin İstanbul İl Merke- zi'nde düzenlediği basın toplantısında Başbakan Mesut Ydmaz'ın. emniyet yetkililerince sürekli ya- nıltıldığını söyledi. Baş- bakan'ın Akın Birdal'a yapılan saldınyı yine em- niyetin yanıltmasıyla iç hesaplaşma olarak kamu- oy una açıkladığını belir- ten Perinçek. "Emniyet, Birdal suikastının gerçek faillerini konımak için Ye- şil balonunu şişirmektedir. Bu açıklamay ı yaptıranlar da suikastın arkasında Ne- şil'in olmadığını biliyor- lar"dedi. Emniyet örgütü- nün Çiller Özel Orgü- tü'nün etkisinden anndı- nlmadıgını;DYP.MHPve BBP'nın kolluk gücü ha- line getirildiğıni öne süren Perinçek. Birdal saldırısı- nın ardında Çiller Özel Örgütü'nün bulunduğunu vurgulay arak şöyle dev am ettı: u Mesut Yılmaz'a tavsi- yemiz şudur: Yeşil senar- yolarryla kamuoyunu ya- nıltmayı bırakın ve Meh- met Ağar. Korkut Eken. Sedat Bucak. Oral Çelık. Muhsın Yazıcıoğlu ve Fa- ik Içmelı'ninson biraylık faaliyetlerini araştırın."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle