Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 1998 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
27 Mayıs'ın Uyanık Bekçileri
BERİN TAŞAN Hukukçu
D
emokrat Parti'nin ka-
panmasındar. sonra sağ
partiler arasında De-
mokrat Parti'nin kalıtı-
nı (mirasını)pavlaşmak
için 27 Mayıs'a karşi
yapılan saidınlar giderek artıyor. "46
ruhu", u
Milli şahlanış" edebiyatı son
yıllarda yerini ••demokrasi şehitleri",
"darağacı" edebıyatına bıraktı. Fazilet
Partısi'nin. ilk "KurucularKıırulu''top-
lantısını Demokrat Parti'nin iktidara
geldiği 14 Mayıs'ta yapması ve toplan-
tının acılışında bütün parti toplantıla-
nnda gelenek haline gelen "Istiklal Sa-
vaşı şehitleri ve Aiatürk'ün azi/ hatıra-
sı" yerine "Zulme karşı direnen ve şehit
olantar için" saygı duruşu yapılması çok
düşündürücüdür.
Saygı duruşundan önce "zulme ugra-
yan" Necmettin Erbakan ve DYP Baş.-
kanı Tansu Çiller'in telgraflan alkışlar-
la okunmuş ve toplantı sonunda Adnan
itienderes'in oğlu Yüksel Menderesbaş-
kan yardımcılığina, Yüksek Adalet Di-
vanı 'nca hüküm giymiş eski DP bakan-
lanndan MuammerÇavuşoğlunun kı-
zı. TansuÇiller'in yakın dostu Nazlıllı-
cakparti meclisine seçılmiştir Aynı sa-
atlerde Tansu Çiller DYP grup toplan-
tısında 14 Mayıs"ın yıldöniimü nede-
niyle: "HepimizbirerMenderestz,oda-
rağacında, hepimizden. milietten birer
parça idam edildi" diyordu.
Demokrat Part] nedir. nasıl kurulmuş-
tur. Adnan Menderes DP'yi, üyesi oldu-
ğu CHP'nin tek parti saltanatına son
vermek için mi. yoksa "Toprak Relbr-
mu Kanunu"ndan Aydın"dakı çiftliğini
kurtarmak için mi kurmuştu? 27 Mayıs'a
nasıl gelinmiştir? Ankara'da "Menderes
istifa" dedikleri için Hukuk Fakültesi
ve Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencile-
rini saçlanndan sürükleyerek fakülte
koridorlanna kadar kovalayan atlı polis-
lere. fakülte duvarlannı kurşunlarla de-
lik deşik edenlere kim emir vermıştir?
Anayasadaki bütün temel haklan hiçe sa-
yarak, TC yasalanndaki yakalama. ru-
tuklama. partileri, gazetelen. matbaala-
n kapatma hakkını bağımsız Türk mah-
kemelerinden alıp on beş kişılik bir so-
ruşturma kuruluna veren partinin adı
nedir? Bunlan Fazilet Partisi'nin "ilk
adım şöleni'"nde Menderes'i demokra-
si şehidi olarak alkışlayan başı örtülü genç
kızlarneredenbilsinler?Başkanlıkyap-
tığı partinin kurucusunu bile RagıpGü-
müşpalaolarak bilen Tansu Çiller hatun-
cuk. Demokrat Parti'nin tarihini, felse-
fesini nereden bilsin? Belki çok yazıl-
dı. konuşuldu ama onun \e onun gibi-
lerin bilmesi için yeniden yazmadan
edemedım.
7 Nisan 1960 günü DP grup toplan-
tısında DP millervekili gazeteci Baha-
dır Dülger şöyle diyordu:
"İsmet Paşa ölür. ama leşi kahr orta-
da. Tefessüh etmiş leşi, zihniyeti kalır.
Onu da bertaraf efmeye mecburuz.O hal-
de tahkikat açalım. Fakat daha acil ted-
bir ne olur? Benim aklınıa gelen şu: Biz
Halk Partisi'nin merktv muamelatını ve
merkez faalhetini bir tahkikat mevzuu
yapabilir mryiz, vılanı başından kavrryo-
ruzdemektir."(Milliyet, Ölüm Cezala-
nnın Gerekçesi. 18 Eylül 1961)
Bahadır Dülger'in konuşmasından on
birgün sonra içinde Bahadır Dülger'in
de bulunduğu 15 DP'li milletvekilin-
den oluşan Tahkikat Komisyonu'" ku-
ruldu ve komisyon kuruldugu gün siya-
sal partilerin bütün faaliyetlerini yasak-
ladı. Tahkikat komisyonu ile ilgili
BMM'de yapılan konuşmalann yayım-
lanmasını da yasakladı. Bu yasak nede-
niyle lnönü'nün BMM'de yaptığı ko-
nus.ma gazetelerde çıkmadı. Gizlice ba-
sılıp dağıtılan metinlere polisçe el ko-
nuldu. dağitanlar tutuklandı. O konuş-
masında tnönü şöyle demişti:
"Eğer bir idare insan haklannı tanı-
maz, baskı rejimi kurarsa. o memleket-
te ihtflal behemahal olur. Böyle bir ihti-
lal dışımızda. bizimle münaseberi olma-
vanlar tarafından yapılacaktır. Bu \ol-
da devam ederseniz, ben de si/i kurta-
ramam. Şimdi arkadaşlar şartlar ta-
mam olduğu zaman milletler için ihrilaJ
meşnı bir haktır. Ihtilal meşru bir hak
olarak kullanılaeaktır." (Demokrat Par-
ti, Tarihi ve Ideolojisi. Prof. Cem Ero-
ğul, say. 175)
Uyanlara karşuı
lnönü'nün bütün uyarılanna karşın
DP yolunda devam etti ve "Tahkikat
Komisvonu'nun Görev ve Yetkileri Hak-
kındaki Kanun"u çıkardı. Bu yasaya
göre: "Yasalarda Türk hâkim ve savcı-
lanna verilen bütün hak ve \etkiler, 15
DP'li müTervekilinden oluşan Tahkikat
(soruşturma)Komtsyonu'na verikti (mad.
I). Soruşturma Komisyonu'nun karar-
lanna muhalefet edenlerin cezası bir yıl-
dan üç yıla kadar ağır hapistir (mad. 3).
Soruşturma Komisyonu'nun aldığı ka-
rar ve tedbûier kesin olup aleyhine iti-
razolunamaz(mad.9)."(28 Nisan 1960
tarihli Resmi Gazete)
Bu yasanın görüşülmesi sırasında İs-
met Inönü son uyanlannı yapmış, fakat
sözleri DP'li milletvekilleri tarafından
kesrlerek, konuşması tutanaklardan çı-
kartılıp kendisine 12 oturum Meclis'e
girmeme cezası verilmiştir. Inönü "Tah-
kikat Komisyonu" ile ilgili 18 Nisan
1960 günlü oturumda "Sizleri ben de
kurtaramam" demişti. 27 Nisan 1960
günlü oturumda komisyona yetki veren
yasa görüşülürken bu sefer "artik" söz-
cüğünü de ekleyerek "Sizi arök ben de
kurtaramam"demiştir. (Kendini Yaşa-
mak, FerdaGülay. Say. 292)
Gerçekten de tnönü bütün çabalanna
karşm Yüksek Adalet Divam'nın. Ad-
nan Menderes \e iki arkadaşı hakkında
vermiş olduğu idam cezasının infazını
önleyememiştir. Ama başbakanlığı dö-
neminde hakkında idam cezası verilen
Celal Bayar ve kendisine "leşiortada ka-
hr" diyen Bahadır Dülger dahil Yüksek
Adalet Divanf nca hüküm giyen bütün
DP.'lileri çıkanlan Af Yasası ile kurtar-
mıştır. Temel hak ve özgürlükleri tanı-
mayan bu teröryasasından sonra Anka-
ra ve Istanbul'da öğrenci olaylan başla-
dı. Atlı polisler üniversiteye girdi. An-
kara, Kızılay'daki öğrenci eylemlerine
Harp Okulu da katıldı. Siyasal partile-
rin toplantılan yasaklandı. Basın sustu-
ruldu. Sansür nedeniyle bazı gazeteie-
rin sütunlan kazınarak beyaz çıktı. 23
Mayıs 1960 günü radyolardan duyuru-
lan Ankara Sıkıyönetim Komutanı Kor-
general Namık Argüç'ün emriyle gece
sokağa çıkma yasağı saat 20.00'den
05.00'e kadar uzatılarak şehir içinde,
cadde ve meydanlarda beş kişiden faz-
la gruplaşmalar ve gezintı maksadıyla
dahi olsa dolaşmalar men edildi. (An-
kara Örfi İdare Kumandanlığı, 25 nu-
marah tebliğ: 23.5.1960)
27 Mayıs 1960 sabahı yönetime el
koyan Türk Silahlı Kuvvetleri eylem
nedenini 1 numaralı yasayla şöyle açik-
lar:
"Ordu tç Hizmet YasasTnm 34. mad-
desi ile 'Türk yurdunu ve anayasa ile ta-
yin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni
kollamak ve korumak' vazifesi kendisi-
ne verilmiş olan Türk ordusu. vatanda-
şı birbirine düşürmek suretiyle Türk \a-
tanını ve milli varuğı tehlikeye koymuş
olan eski iktidara karşı bu mukaddes
yasa] vazifesini >erine getirmek ve hukuk
de> letini veniden kurmak için Türk mil-
leti adına harekete geçerek. milleti tem-
sil vasfinı kaybetmiş olan Meclis'i dağı-
rıp. iktidan geçici olarak milli biriik ko-
mitesine emanet etmiştir."
27 Mayıs'ın hukuksal dayanağı olan
cumhuriyetle yaşıt Ordu İç Hizmet Ya-
sası'nın 34. maddesi Fazilet Partililer
tarafından değiştirilmek isteniyormuş
(Milliyet, 3.5.1998). Adı geçen madde
"Türk Silahh Kuvvetleri'ne Türk \nr-
du ve Türkiye Cumhurheti'ni iç ve dış
tehlikelere karşı kollamak ve korumak
görevinrvermiştir Fazilet Panilıler ga-
zete haberine göre; "Bazı maceraperest-
lerin TBMM'yi ve hükümeti bir kena-
ra iterek durumdan vazife çıkarmasına
maniolmak" için Türk Silahlı Ku\vet-
leri'nin, Türk yurdunu ve Türkiye Cum-
huriyeti'ni dış tehditlere karşı
TBMM'nin, iç tehditlere karşı da Bakan-
lar Kurulu'nun kararlan doğrultusunda
kollama ve korumasını isti\orlarmış.
Fazilet Partililerin bu ilk yasa önerisi. De-
mokrat Parti'nin ilk çıkardığı yasa da
"Arapça ezan okuma yasağı"nın kaldı-
nlmasına ilişkindi.
27 Mayıs'ın Türk milletine en büyük
armağanı olan 1961 Anayasası'nm baş-
langıç bölümü şu sözcüklerle biter:
"Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Mec-
lisi tarafından hazırlanan bu anayasayı
kabul, ilan ve onu asıl teminatın vatan-
daşlann günüllerinde veiradeterindeyer
aldığı inancı ile hürriyete, adalete ve fa-
zilete âşık evlatlannuı uyanık bekçiliği-
ne emanet eder." Demek 27 Mayıs'ın
uyanık bekçilerine. "Türk istiklalini,
Türk Cumhuriyeti'ni" sonsuzadek ko-
rumak ve savunmak için uyumak yok.
ARADABİR
İRFAN O. HATİBOĞLU
Vetehner Hekim
Köylü Üretmekte
Zorlanıyop
Köylü-kentli aynmında ana çizgi üretim uğraşı-
nın niteliğidir. Kentliler hizmet ve sanayi sektörle-
rinde çalışırlarken, köylülertarımsal üretimde bu-
lunurlar. Yapılan nüfus sayımlan, değişik zaman-
larda yapılan araştırma bulguları köylü nüfusu-
nun sürekli azalmakta olduğunu, kentleşmenin
büyük boyutlara ulaştığını ortaya koy-maktadır.
Gelinen son nokta, köylüleraçısıridan sayısal azal-
madan çok üretm^rten alıkonmalan ülkemiz4n
geleceği açısından üzüntü vericidir. Artık, köylü-
ler üretmekte zorlanmaktadırlar.
Köyden kentlere doğru yaşanan hızlı göç ülke-
nin kalkınması, gelişmesi için bir zorunluluk. Fa-
kat. köylerdeki sayısal azalmanın olumsuz etkisi;
oya dayalı politika yapan partilerimizin, politika-
cılarımızın köye yönelik politika üretmekten vaz-
geçmeleridir. Cumhuriyetin kuruluşuna etkin ka-
tılan, ülkenin kalkınmasına büyük emeği geçen köy-
lüleri Atatürk "Köylü milletin efendisidir" özde-
yişiyle onurlandırırken üretenlerin yanında oldu-
ğunu belirtmek istemiştir. Köylüler üretemiyor.
Üretmedikçe yoksullaşıyorlar, yaşama sevinçle-
hni yitiriyorlar, umutsuzluğa kapılıyortar.
Ülkemizde, 1980'liyıllardan başlayarak uygu-
lanan ekonomik politikalar, özellikle tanm politi-
kası köylüyü üretmekten alıkoymuştur. Yükselen
tarımsal girdi fiyatlanna karşı tarım ürünleri des-
teklenmediği gibi değerinin altında satılmaya zor-
lanmıştır. 1980 yılına kadar toplam dışsatımın yüz-
de 60'ını tarım ve hayvansal ürünler oluştururken
bugün halkın günlük besin gereksinimi için tanm-
hayvancılık ürünleri dışalımı yapılmaktadır. Köy-
lüterin içinde bulunduklan durumu gösteren baş-
ka bir bulguysa, ulusal gelire yaptıklan katkıdır. Ta-
nmsal üretimin 80'li yıllann başında ulusal gelir için-
deki payı yüzde 35 iken, önce yüzde 15'e, son iki
yılda da yüzde 6 düzeyine inrniştir. Ulusal gelir için-
deki oransal azalma sanayi ve hizmet sektörleri-
nin olağanüstü gelişmesinden kaynaklanmıyor.
Köylü üretmekten uzaklaşıyor.
Köylü üretimde bulunmak için toprak bulamı-
yor. Son yirmi yılda 450 bin hektar (4.5 milyar met-
rekare) verimli tarım alanı. sanayi ve yerleşirn ala-
nı olarak kullanıma açıldı. Yine, toplam 78 milyon
hektar toprağı olan Türkiye'nin 62 milyon hekta-
rı erozyon etkisi altındadır. Verimli tarım arazileri
bir yandan sanayiciler ve kentler tarafından yutu-
lurken, öte yandan toprağın yaşadığı ağır erozyon
nedeniyle verimsizleşmektedir. Yetmiyormuş gi-
bi sanayi tesislerinin atık sulan, ulaştığı her top-
rak parçasının ölmesine neden olmaktadırlar. Or-
neğin. Uşaklı deri sanayicilerinin ve Denizlili teks-
tilcilerin akıttıkları atık sulann etkisinde kalan Bü-
yük Menderes Havzası verimli olmaktan çıkmış-
tır.
Köylü yetiştirmek için hayvan bulamıyor. 1980
yılına kadar et, süt ve ürünleri dışsatımcısı olan ül-
kemiz, dışarıdan et ve süt alır duruma gelmiştir.
Yanlış hayvancılık politikalan sonucu. yeterli et ve
süt üretilemediği gibi yakın zamanda üretilmesi
mümkün değildir.
Köylüyü üretmekten alıkoyan siyasal iktidarlar
aslında ülkenin düşmanıdırlar. Toprağından, hay-
vanlanndan zenginlik akmayan ülkenin kentlerin-
de banş olmadığı gibi mutlu, sağlıklı insanlan da
yaşamaz. Yeterli hayvansal besinler üretilemedi-
ğinden halkımız yeterli ve dengeli besleneme-
mektedir. Beslenme yetersizliğine bağlı bedensel
ve zihinsel gerilik, kavrama gücü azalması, raşi-
tizm vb. hastalıklarazımsanmayacak boyutlarda-
dır. Tarımsal üretim yalnızca besin maddesi üret-
mekle sınırlı değildir. Sanayinin büyük bölümüne
hammadde sağlar. Kısacası, ülkenin zenginliğinin
ana kaynağıdır. Köylüler üretmek için onurlandı-
rılmak ve destek istiyorlar.
Mezuniyet Sonrası Eğitimimiz-2
PROF. DR. GÜRHAN ÇAĞLAYAN Haceuepe Oniversilesi
T
ürkiye'nin me- ürünlerine taşıma, gümrük tur. Bugün 40.000 dolarlık
zuniyet sonrası ve fon kolaylıklan getirilme-
egitime. ihtisas- si Türk kara. deniz ve hava
laşma ve araş- taşıtlanndan çeşitli harç ve
tırma faaliyej- rüsumalınmaması sağlana-
zuniyet sonrası
eğitime. ihtisas-
laşma ve araş-
tırma faaliye/-
lerine hız vermesı: bu faali-
yetleri devletpolitikası ko-
numuna getirmesi gerekti-
ğinı geçen yazımda belirt-
miştim. Böyle bir politika-
nın Türkiye'ye nelergetire-
bjieccgini
belirt^ım:
Tİk kâdçnîe
ikincjkademe 10.000 dolar-
lık fert başına milli bir ge-
lir düzeyine ulaşma: Bu sa-
yıya ulaşan bütün ülkeler
yüz binlerce araştıncıyı yal-
nız araştırma ile çahştırmış-
lardır. Bugün ABD'de 25-
65 yaş arası 15. 000.000
araştıncı vardır. Amerikan
teknolojisi bu sayede dün-
yayı etkileyebilmektedir.
Türkiye'de ise 1.000 kadar
yalnız araştırma ile uğra-
şan personel olup. aynı yaş
gnıbunda uzmanlık kazan-
mış master veya doktora
yapmış insan gücü sayimız
100.000'in çok altındadır.
Islam ülkelerindeki va-
kıf. miras alacağımız: 50-
100 milyar dolar civannda
olan vakıfalacaklanmtz Fas,
Tunus. Cezayir. Libya. Mı-
sır (en çok). Sudan. Yemen,
Ürdün, Suriye. Irak ve Islam
ülkesi olmayan Israil'de bu-
lunmaktadır. Osmanlılar-
dan kalma vakıfalacaklan-
mız tahsil olmasa dahi Türk
firma ve kuruluşlarına,
bilir. Bu ülkeler için Dışiş-
leri Bakanlığı'nda Arapça,
islam hukuku, devletler hu-
kukuna ve o ülkelerin, hu-
kukuna vakıf kişilerin çalış-
tınlması Türkiye'nin etkin-
üg»" arfiırşşaktır. , — v .^
Yurt güvenliği Turki-
yetferr-ÎO deta alaA olarak
8 defa da nüfus olarak kü-
çük olan Israil'in savunma
sanayiinde çalıştırdığı mü-
hendis. ustabaşı ve araştın-
cı sayısı, Türkiye'den çok
fazladır. Kendi milletinin
ürettiği silahlarla savaşma-
nın gururunun çok büyük
olduğu 1960'lardan sonra
basınımızda vnrgulanmış-
tır.
Ithalalın azaltılması ve
Türk ürünlerinin yabancı
ürünler ile kalite ve fiyat
yönünden yanşabilmeleri,
sigara ve tütün ithalatı
1990'da 1 milyar dolan bul-
muştur. Eczacılık, Kimya,
Ziraat ve Tıp fakülteleri or-
taklaşa bir proje ile Virgi-
nia tipi tütünü yetiştirebilir
veya Türk tütününü içilme-
si çok daha güzel bir hale ge-
tirebilirlerdi. Sigara konu-
sunda bir araştırma merke-
zinin olmaması, burada 60-
70 kişılik bir araştıncı gru-
bunun organize edileme-
mesi, çok büyük döviz ve iş-
gücü kaybına sebep olmuş-
bir ithalat bir Amerikalı'yı
işsiz bırakırken Türk insa-
nını 5.000 dolarlık bir itha-
lat. işsiz bırakabilmektedir.
Bu nedenle 200.000 çiftçı
ve işçimiz yalnız tütün si-
gara ithalatı sonucu işsiz
kalmış ya da düşük fiyatla
satın alınan tütün yakılmış-
tır. Aynca son 10 yılda her
JfO-15 mjjyon doiartık çrtıa-,
lat için 6ı'r Türk vatandası,
işsİ2İîk Blirıalımıria dayâna- *
mayıp intihar etmiştir.
Mühendis beyninın ima-
lat şeridine gırmesı: mezu-
niyet sonrası eğitimi ihti-
saslaşma. araştırma ve ge-
lişme ile ortaya çıkmakta-
dır. Örneğin Hev>lett-Pac-
kard firmasmın kurucusu
olup bu soyadlan taşıyan 2
mühendis 1930"lu yıllarda
Stanford Üniversitesi "nden
mezun olup. 100 dolarlık
birburs kazanmışlardı. Bu
iki araştıncının kurduğu fir-
manın 1992 yılı satışı 18
milyar dolar olup Türkiye
bütçesine yakındır. Türki-
ye'de benzerdurum çok de-
ğerli iki araştıncı mühendi-
simiz Sezai Türkeş ve Fev-
zi Akkaya tarafından mey-
dana getirilmiştir. Bu Türk
firması, 199O'lı yıllarda
dünya mühendislik devle-
rinden biri olmuştur.
Yine 1967 yılında PTT
tarafından araştırma ve ge-
liştirme kuruluşu olarak ku-
rulan ARLA, 1987yılında
200 kişilik bir araştırmacı
O ANA MUHALEFET DERGİSİ
28 Mayıs 1998 Perşembe...Sayı: 44...Fiyatı: 100 bin lira
"YESİL1
KAYIP AMA "MOR" ORTADA1..
grubu ile başlamış ve Sayın
Yük. El. Müh. Dr. Fıkret
Yücelbaşkanlığında. 1600
personel ve 8 trilyon liralık
bir satışla Teletaş ortaya çık-
mıştır. Türk mühendis bey-
ni, yerli tasanm ve araştır-
ma gücüne 1990'da erişil-
miştir. Türkiye. Teletaş'ın
satışı ile bu konuda yetişmiş
en değerli araştırıcılannı
kaybederken Türki cumhu-
riyetler, lran, Pakistan ve
Sudan pazannı kayfeetmış-
Hükümotimiıin Testaş
adlı KtT'i araştırma mer-
kezi olarak üniversitelere
devTetmesi, ülkemiz kuşak-
lanna yapılmış en büyük
hizmetlerden biridir. Te-
mennimiz Türkiye'yi Tes-
taş gibi KlT'lerin araştır-
ma merkezi olarak TÜBİ-
TAK ve üniversitelere dev-
ri büyük bir kazanç olacak-
rır. Teletaş'ın bu şekilde kul-
lanılmaması sonucu Kurt-
köy'de Teknopark yapımı
için devletimiz l milyar do-
lar ödemek zorunda bıra-
kıldığı gibi senelerce süre-
cek olan zaman kaybıyla
karşı karşıya gelinmiştir.
Gümrük birliği ve ortak
pazara giriş: Avrupa ülke-
îeri ve ABD gümrükieri
azalrmadan önce firmalara
milyonlarca dolar araştır-
ma ücreri ödemişler, ondan
sonra ithal mallarına güm-
rük indirimine gitmişlerdir.
Ülkemizde ise KlT'ler dı-
şında devletin böyle biröde-
mesi olmamıştır.
TÜBlTAK ve üniversi-
teleraracılığı ile geliştirile-
cek projelere devlet sanayi-
ci işbirliği ile destek sağla-
nabilir. Son olarak sayın
Devlet Bakanı Aykon Do-
ğan'ın çıkarmış olduğu ih-
racata dönük araştırma teş-
viğini büyük bir reform ka-
bul ermekteyiz.
Ancak Türk halkına dö-
nük üretim yapan sanayi-
miz yine araştırma destek-
siz bulunmaktadtr. Bugü-
nün iç pazara dönük imalat-
çısının. yannın ihracatçısı-
nı alabileceğini düşünmek
bir varsayım değildir.
Yukanda verdiğimiz bir-
kaç örnek araştırma ve ge-
liştirmenin Türk halkı için
bir ölüm kalım sorunu ol-
duğunu ortaya koymakta-
dır. Bir milletin en büyük
doöal kayn&ğftinsan be\ni-
dir. Bu beyin mezuniyet soo-
rası egitimi ve araştırma ile
topluma ve insanlığa en ya-
rarlı duruma getırilir. Os-
manlı Imparatorluğu 19.
>üzyılı mühendis yetiştir-
meden yüzde 1 'likokurya-
zar oranıyla geçıştirmeye
çalışmıştır.
20. yüzyılda Türk üni-
versiteleri mezuniyet sonra-
sı eğitimi ve ihtisaslaşma-
da yüzde 3'lük bir orana
(tıp fakülteleri hariç) sahip-
tir. Bu rakamlar bir nokta-
da 20. yüzyılı yaşayarak de-
ğil, seyrederek geçirdiği-
mizi ortaya koymaktadır.
Son olarak basın ve ya-
yın kuruluşlannın da ülke-
miz teknolojisiningelişme-
sinde çok önemli bir rolü ol-
duğu her zaman hatırda tu-
tulmalıdır. Bunun en tipik
örneği Türk donanması ve
tersaneciliğinin gelişmesin-
de araştncı-gazeteci rah-
metli Abidin Danverin ola-
ğanüstü çabalan ile kamu-
oyunun aydınlatılmasıdır.
Bugünkü nesil kendisini
minnet ve şükranla anmak-
tadır.
Yukanda belirtilen hu-
suslardan anlaşılabileceğı
gibi devlet kısıtlı olanakla-
n içinde elinden gelen bü-
tün fedakârhğı göstermiştir.
Acaba vatandaş olarak biz-
lerneleryapabiliriz? Buda
aynca üstünde durulmaya
değer konudur.
Akm Birdal suikasnnaan *onra "öroüt Jfi
hesapkifmo" yorvmunu yapan Bofbakan
M*sut Yılmaz, araiannda hahn uzman
favuş oiarak ger«v yapan v* "Y«$JI" in
adomı etorak bilincn bir ç«f*cinin 60
bulunduğu saMırganlar yakakındtktan
sonra Bix g#rç#lc suikostçıların
nhavmf kaprimatını btodflc,
bu yüzden tmn IMCM a&*t*rd1k"aö*t*rd1k
konvftu.
SATILIK KOOPERATİF HİSSESİ
Esenyurt'ta kaba inşaatı bitmiş
128 m2 dubleks daire kooperatif hissemi
devrediyorum.
TeL 19.00dan sonra (0216)456 1665
İTALYAN KULTUR MERKEZİ
Meşrutiyet Cad. 161 Tepebaşı
Tel: 293 98 48 - 251 04 87
YOĞUN İTALYANCA
DİL KURSLARI
1 HAZİRAN1998
PAZARTESİ BAŞLIYOR
KAYlTU\R BASU\DI
2 fotoğrafla şahsen müracaat
PENCERE
28 Şubat'tan
26 Mayıs'a•••
Akın Birdal'a saldırıyı düzenleyen çete üyele-
rinin yakalanması üzerine bir dost dedi ki:
- Bu işte bir iş var...
- Nasıl?..
- Niçin yakaladı?..
- Kim yakaladı?..
- Devlet!..
Ah AristoL Kaç bin yıl sonra bile insanların
mantığında yaşıyorsun.
Çelişkileri hiçe sayarak değişim süreçlerini dış-
layan bir mantığın kılavuzluğunda düşünmenin, bı-
zim sol kesimdeki dışavurumu çarpıcıdır. Oysa
Marksızme başlamak yolunda iik adım, tarihsel ey-
tişimin ışığında. devlet kavramını sınıfsal yapısın-
daki çelişkileriyle ameliyat masasına yatırmak de-
ğil mi!..
Dost direniyordu:
- Devlet saldırganlan bir haftada yakaladığına
göre bunda bir iş var!..
Dedim ki:
- Devlet (her neyse o devlet) faili yakalar bir tür-
lü, yakalamaz bir türlü...
Allah gibi devleti de soyutlayıp birliğine inanan
kışi, başka türlü düşünemez.
•
MGK (Milli Güvenlik Kurulu) Anasol-D hüküme-
tine "tavsiye" kararı almış; günlük dile çevirirsek
demiş ki:
"Çetelerin köküne kıbrit suyu ekin!.."
Bizim uçuk solun aklıevvelleri, şimdi bundan da
hoşnut olmayacaklar.
Asker mi söylemiş?..
Ne karışıyor asker sivil hükümetin işine?.. De-
mokrasiyeaykındeğilmi?.. MGK toplantısında çe-
telerin üstüne gıdildiğine göre MGK'ye karşı mı çık-
malı?..
Ya PKK'ye ne yapmalı?..
Yok canım. bizim uçuk sol, devlet terörüne kar-
şı çıkar, ama PKK terörüne toz kondurmaz.
•
MGK 28 Şubat toplantısında irticanın üzerine git-
tiği zaman, Türkiye bir dönüm noktasını vurgula-
mıştı.
"26 Mayıs 1998"dek\ kararlar, belki de "28 Şu-
baf'a yakın bir ağırlık taşıyor; MGK iki tehdide
karşı:
1)/rt/ca..
2) Çete..
PKK'ye karşı ordunun sağladığı başarı ülkede
iyimserliğe yol açarken. iktidardaki hükümetin ir-
tica ve çete üzerine hızla yürümesi, 2000'e yak-
laşan Türkiye'de demokrasi umudu yaratacaktır.
Hükümet bu işi kıvırabilecek mi?..
Hamlet'in "Olmak ya da olmamak" sorunu,
MGK'nin aldığı kararların satır aralarında okunu-
yor:
"MGK toplantısında, özellikle askeri istihbara-
tın sağladığı bilgiler ışığında, Birdal'a yapılan sal-
dırılann benzerlerinin önüne geçilmesi için bir an
önce ciddi öntemlerin alınması gündeme geldi.
FaiHefin yakalanması ve bağlantrtaftnortaya çıkanl-
mas'ı yolunda önlemler alınması istendi."
Anlamayana davul zurna az.. " ' "
•
Ordudan sürekli yakınarak MGK'yi kınayan bizim
uçuk solcular bir düşünseler:
Ya MGK irticaya göz yumsaydı. laikliğe arka
çıkmasaydı, ya çeteye göz kırpsaydı?..
S. S. Yasemin Konut Yapı Kooperatifî'nin 1997 Yılı
Olağan Genel Kurul Toplantısı.
28 Haziran 1998 Pazar günü.
saat 10.00'da aşağıdaki gündemle vapılacaktır.
GÜNDEM:
i Açıljş. sa\L'i duruşu \e Dıvan Heyetı seçimı, 2 Diıan HeyefıneGe-
nel Kurul tutanaklannı ımzalama yetkismm venlmesı. 3 Yönelım ve De-
netim Kuxulu raporlarmuı avn a\n gorüşülmesi ve onanması. 4. 1997 yıl)
sonu Bılançosu ve Gehr-Gıder farlcı hesabının okunnusı. aörü^ûlmesı ve
onanması. 5 Yonetım ve Denetım Kurullannın avn avn ıbraj'a sunulma-
sı. 6 Yönctım ve Deneıım Kunjllannın Asıl ve Yedek üyelennm seçıle-
rek görev sürelennın tespıtı. 7
Yenı faalıyeı donemıne aıt |I998 Tem-
muz-999 Haziran dahıl) Ana Sıratejık faaliyet ve plan hedeflennm belırle-
nerek 1998 takvım yılı tahmını butçesmın okunarak göriişülmesı Aynca
yenı îaahyet donemıne aıt avlık uve ödemelennm ve ödeme gecıkmele-
nnde uygulanacak ayiık gecıkme zam oranmın saptanması. S Yenı faalı-
yet donemıne aıî kabul edılen çalışma programının vııruıme yeıkısı ile yi-
ne kabul edılen bütçede fasıllar arasında aktarma \etkiiinin yönetım kuru-
luna lenlmesı. 9 Yenı seçılecek Yönetım ve Deneıım Kurulu ûvelennın
aylık. yolluk ücretiennm tespıtı. lü Daha önce uyelenn bılgı ve goruşle-
nne yazılı olarak »unulan Sıte Yönetım Planı'nın gonışulerek karara bağ-
lanması. II Cstbırlıkte kooperatıfi temsıl edecek Asil ve Yedek üyelenn
tespıledılmesı, 12 Dılek v e iemenmler. 13 Kapanı^.
SATILIK
YAZLIK
Silivri
Basınkent
4'te bakımlı
yazlık.
Tel: 540 67 72 -
71168 10