17 Şubat 2025 Pazartesi English
İstanbul Şehir Ünivesitesi Referans Kütüphanesi

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
YFA CUMHURİYET 28 MAYIS 1998 PERŞEMBE KULTUR SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL flişldlerimiz cehennenrinıizdîrBaştan sona siyahın egemen oldu- ğubir sahne ortamındasınız. İsveç'ın büj-ük tıyatro adamı AugustStrind- berg'in "AJacaklılar"oyufiunun tek renginin oluşturduğu karanlık ıçin- de. varı gerçek yan düs bır vaşantı- ya tanık olacaksınız. bysa mev sım yaz ve bır tatil yö- resindeyız. Yıne de aralıksız 90 da- kika boyunca, valnızca ve yalnızca. sahnedekı üç kışmın duyarlığını e!e geçirmiş olan karanlığı yaşayacak- sıflız. "IkiK söyleşimler"' yoluyla üç ayn ılışkı gelecek sahneve. Her bı- n 30 dakıka süren üç "düet", üç he- saplaşma... Stnndberg'm cehenne- mıne hoş geldinız. "Karşı cinsterin savaşT. Stnnd- berg'in pek çok oyununun temel ız- leğı olması yanında, yazann ruhsal bunalımlarla bezenmiş yaşamında- kijen yıpratıcı yaşantılannı oluştu- ran bir olgu. Strindberg"in kadınlarlaolan ilış- kisi, yazann yaşaminı karartan pa- ranoyanın etkın göstergelennden bı- ri olmuş. Strindberg baglandığı ka- dınlan. hep ıkı uç noktada değer- lendirmış: ya bır azıze ya da bır gü- nahkârolarak. Kafasındaki "kadnı" kavrdmını gerçek kadmlarla birtür- lü uzlaştıramamış. Yaşamı boyunca "kutsal bakjre" imgesiy Ie *anne" sevecenliğini bu- luşturan. koruması altında güven- cede olacağt. bır yandan da onun güdümünde kalacak bır kadın özle- miş. Ancak seçımıni hep *>anhş" ka- dınlardan yana yapmış. Kımlikleri- nın Stnndberg'ınkınde enmesıne ızin vermeyen. kişiliklı dişılerden yana... Böylece, biranlamda içindekı ce- • Strindberg'in 'Alacaklılar'ında 'ikili söyleşimler' yoluyla üç ayn ilişki gelecek sahneye. Her biri 30 dakika süren 'üç düet', üç hesaplaşma... Strindberg'in cehennemine hoş geldiniz. hennemı daha da dennleştirmış. Im- gelemde yaratılan ıhanete uğramış- lık duygusu, başkalanntn masum belirlemelerinden çıkanlan korkunç anlamlar. amansız kuşkular, başe- dilmez kıskançlık kıvranışlan. yal- nız erkeği değil, kadını da canavar- laştıran ve yıpratan bır psikolojik savaş... En düzeyli yapımiardan *"Alacaklılar~ Stnndberg'in. ılk eşı Siri \fon Essen ile olanfirtınalıılış- kisinin tiyatro yoluv la dışa vurumu- dur. Bır yandan, evlı veçocuklubır kadın olan Sıri'nın vuvasını yıktığı düşüncesının getirdığı v ıcdan azabı- nın. öte yandan. kocasını onun için terk eden. belki de ti>atro oyuncu- su olarak istediği yere gelebilmek ıçin onu seçen Siri 'nin bır gün ona da iha- net edebileceğı kuşkusunun pençe- sınde kıvranırken vazdığı biroyun. Ancak büyük bır yazar var kârşı- mızda. Strindberg. ızdüşümünü bü- tün oyunlanna aktardığı yaşamöy- küsünü bu oyunda da aşarak tiyatro edebiyatına irısan ilişkilerinı "ce- hennem"aşamasında irdeleyen kü- çük bir başyapıt kazandırmış. "Ala- caJdüar",Strindberg'ın modem "ger- çekçT tıyatroya getırdığı "psikolo- jik gercekçilik" boyutuna bır katkı. Yazar. bu tür yapıtlanyla, 20. yüz- yılda karakterlerin psikolojisi üstün- de yoğunlaşan Amenkalı oyun ya- zarlan EugeneO'Neffl ve Tennessee NVUliams'm da öncü ustası olmuş. 1889da yazılan tt Alaca(dılar", olay örgüsünün alabıldığıne valınlaş- tınldığı. yalnızca söyleşım yoluyla ınsan psikolojisinin derinliklerine mebilen bir oyun. Aynı zamanda "da"ın nasıl öldürücü bir silah ola- rak kullanılabileceğini göstenyor. Karşı cinslenn çatışmasında kulla- nılan başlıca silah degil mi "dil"? Sahnede art arda sergilenen ılış- kiler boyunca. kımin alacakh, kimin borçlu olduğunu tam kestiremeseniz de hiçbırilışkının hesabtnm bütünüy- le kapatılamayacağı sonucuna van- yorsunuz. Çünkü bir ilişkide "ma- sum"kalmak sözkonusu degil. lliş- kinin bir sorumlusu da sizsıniz. Bi- Imçli ya da bilınçsiz katkılannızla. Bır anlamda, ilişki kurmuş olduğu- nuzkişılereyazgılısınız. Belki aida- tılan olduğunuz kadar aldatansınız da. Alacaklısmız, ama belki de borç- lusunuz. Incınebilirliğınızın ve ıncı- tebılirliğinızin sıfir noktasına ulaş- tığınızda isecehennemm eşiğine gel- mişsinizdemektir "Alacakbtar" bu eşikte yer alıyor. Yönetmen Işıl Kasapoğlu. Aksa- nat Prodüksıyon Tiyatrosu için "Abe- lard ve Heloise"ten sonra yaptığı "Alacakhlar"la, kalabalık kadrolu. renklı ve hareketli oyunlar yanında, iç aksiyona dayalı, oyuncu üstünde odaklanan oda tiyatrosu türü oyun- larda da yoğunlaştığmı göstenyor. Geçen dönemden bu yana kurulma- sına ve kurumlaşmasma yoğun kat- kılarda bulunduğu lzmıt Belediye- sı Şehır Tiyatrosu'nun ılk oyunu (6 saatlık) "Hamlefe ımzaatarken Is- tanbul'da sahneledığı "AlacakJn lar"dan da tam venm alıyor. Duygu Sağıroğhı -Işıl Kasapoğ- iu işbirliğinin ürünü olan sahne ve gıysi tasanmıyla. yalın hareket dü- zeni içınde rahatça soluk alıp veren yakın-plan oyunculukla. dört dört- lük bir atmosfer oyunu çıkmış orta- ya. Kasapoğiu. Strindberg'in "ger- çekçi" dönemıni ızleyen "dışavu- rumcu" dönemınden aldığı tearral özelliklerı. yapımı cilalamak ıçın kullanmış. Sahneye egemen olan ka- rabasan sıyahı, Köksal Engür'ün ha- reket. mimik ve konusma düzeyin- de sürdürdüğü mekanik tekdüzelik, TDbeSaran'ın. abartmasız kedı yan- sılamasını da içeren teatral kadınsı- lığı. CüneytTünd'm sahnede yaşa- nanla oyunculuğu arastnda tuttuğu serin uzaklık. oyuncu kışılerinı ya- n gerçelt'yan düş biryasantının kah- ramanları yapıyor. Strindberg'in özellikle bu yapıtına çok denk dü- şen bir yorum. Tiyatro döneminin en düzeyli bir- kaç yapımmdan biri olan: "Aiacak- hlar"! büyük bir tiyatro tadı alarak izleyeceksinız. 'Alacakhlar' bugiin ve yann Aksanat'ta sahnelenecek. Borusan Sanat Galerisi'nde mimari çizimler ve maketlerle bir enstalasyon Peter Eiseıımaırdaıı 6 Sanal Ev 9 'Kibarhk Budalası'nda olmayan ne? TIIRGAY FİŞEKÇİ '6u yılkı Istanbul Tiyatro Festivalı. pek çok- lanmız ıçın. büyük tiyatro adamımız Meh- ırtetLlusoj'unyenıbırçalışmasını ızlemeola- nagı sağlayacaöından ayn bır önem taşıyor- dû. r Çünkü Mehmet Ulusoy ne sahnelerse gü- zcl sahneliyordu. Geçen yıl seyrettigımiz 'Siımacı'adlı çalış- ma bence fazla anlamlı olmayan bır metne dsyansa da. Mehmet Ulusoy'un yönetimi, Genco Erkal'ın olağanüstü oyunculuğuyla baştan sona ilgiyle ızlenen bir oyundu. , 'KibarükBudalası'nda Mehmet Ulusoy yi- ne harikalar yararmış. Satm Bugaj'ın mask- lanyla desteklenen olağanustu bir dekor. ha- reketli bir sah- ne... Ne ki. sanat yapıtından bek- lenen bütünsel biryapı, 'Kibar- lık Budalası'nda oluşturulamamış. Metinden gelen aksaklıklar. oyunda sonu gelmeyen ya- ralar açmış. Haldun Taner'in •Sersem Koca- nın Kurnaz Kansı'nı andıran bır girişle baş- Iıyorovun: Eski tı\atrocularbır\ıranede 'Ki- barhk Budalasrnı oynamav a karar veriyorlar. Ginş bölümünün ardından başlayan Moü- ere ovununda cıddı bır yer.lileştirme çabası göze batıyor. Ancak bu çabanın başanlı oldu- gunu söyleyebilmek olanaksız Sanki Can Vü- cel'in 'Bahar Noktası'nda yaptığına benzer bırdıl cambazlıgina sojTinulmuş, ama herkes Can Yücel olamaz ki 1 Sonuçta ortaya tutarlı- lığı olmavan birdil bozulması çıkmış. Bozul- malar düşünsel çarpıklıklara dek gidiyor. Söz- gelimı Karacaoğlan ağzıyla sö) lenen bır tür- küye. MüslümGürsessöylüyoımuşçasınajı- let atma gibi arabesk tepkı veriyor dmleyen- ler. Oyun metnındeki tutarsızlıklar, oyunculan da etkılemış elbet. Istanbul'un Rum ağzıyla konuşuian Türkçesi farklıdır; Ermenı ağzıy- la, Yahudi ağzıyla konuşulanı farklı. Bunu ti- yatro oyuncusu bılmezse kim bilecek. Ama oyundakı \onuşmalar tam bir çorba olmuş. kımın hangı ağızla konuştuğu anlaşılmıyor bile. Metın. elbet bir sahne yapıtının ıskeletidır. Sağlam ve tutarlı olmayan bır metnın üzenn- de ne yapsanız olmuvor. Sonunda bunca emekle ortaya çıkmış. gös- ten sanatlannın hünerlerivledolu oyun. kaba saba düzeysizliklerle seyircıyi güidürmeve çalışan. sıradan bir yapıma dönüşüveriyor. KûftürServisi-Günümüzün ünlü mi- marlanndan Peter Eisenman. bir dizı mımarı çızıminı ve özgün maketini. ga- lerı mekânı ıçin özel olarak tasanmla- dığı bır enstalasyonla Borusan Sanat Galerisi'nde sergiliyor. 29 Mayıs'taaçı- lacak olan "Peter Eisenman: Sanal Ev" başlıklı sergı 4 Temmuz'a dek görüle- bilir. 1932 New Jersey doğumlu Peter Ei- senman; Cornell. Colombia ve Camb- rıdge ünıv ersitelerinde eğitim gördü ve doktorayaptı. 1966'dan bu yana Graham Vakfi. Roma Amerikan Akademisi, John Sımon Guggenheim Vakfı, Brunner Ödülü. National Endovvment For The Arts. Illinois Üniversitesi onur üyelik- leri taşıyan Eisenman, 1985'te "Romeo veJufief prpıesiyle mımarlık alanının en önemlı ödülü olan Uluslararası Venedik Mımar- lık Taş Aslan Ödülü'nü aldı; 1991 'de de aynı bienalde ABD'yi temsil eden Peter Ei- senman. 6O'lı ve 7O'lı yıllarda eğitimci ve kuramcı yanıyla öne çıktı. Eisenman, 1980'de profesyonel mimar olarak ça- lışmaya başladı ve özellikle konut ve kent tasanmlan, özel ev ve eğitim ku- rumlan mımarlığında yenılıkçi, öncü projeler gerçekleştırdi. Eisenman'm projelen arasmda Colom- bus'ta Ohio Devlet Ünıversitesı'ndegör- sel vegüzel sanatlarkıtaplığı ıçın Wex- ner Merkezı Binası. Berlin Duvan Check Poınt Charlı 'de konutlar. Tok- yo'da Nunotoni ve Kouzimı Sangyo şirketleri bınalan öne çıkıyor. Peter Eisenman, şim- dilerde Cenevre'de Birleşmış Milletleriçin birkitaplık komp- leksı ve \W York'ta St. Ge- orge Iskelesi Terminali'ndcki Staten Adası sanat ve bilim enstitüsü binasını projelendi- riyor. Peter Eisenman'ın "HouseX" (Ris- solı), Fin D'ou T Hous (The Architec- tural Associatıon). "Moving Aırows, Eros and Other Enrors" (Archıtectural Associatıon), "Houses of Cards" (Ox- ford Unıversıty Press) başlıklı yayınla- n bulunuyor. Peter Eisenman. son gün- lerde sanatçı Rkhard Serra ile Berlin Postdam Meydanı ıçin tasanmladığı **So\kınm Anıd" ile yalnız Berlin'ın değil. uluslararası çağdaş sanatın da gündemine oturmuştur. Bu anıtın uy- gulanması bekleniyor. Borusan Sanat Galerisi. Peter Eisen- man sergısHfin bır katafeg hazırlıyor. Katalogda Eisenman ve Ingeborg Roc- ker'ın yazdığı "Sanal: \fimarideBiçim Dıjı'"başlıklı bır deneme veralıyor Ser- gi yaratıcilığını bır felsefeye dönüştür- müş.tasanmı yeniteknolojilen kullana- rak uç noktalara kadar açımlamış bir mimann dünyasından bır kesitı. geniş kit- leye olduğu kadar. genç mimarlann. sa- natçılann ve tasanmcılann ılgı ve göz- lemine sunuyor. İyem Usta'nınyaşampaletinden ^ Ş sü ve sanatının çeşitli ev - relerini konu alan "Nuri İyem" kitabı, Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan tarafından yayımlandı. An- kara Üniversitesi Dil ve Tanh Coğrafya Fakültesi öğrerim üyesi Dr. KıymetGiray'ın kaleme aldığı ki- tap. lyem'in sanatı ve sanatçı kimliği üzerine ipuçlan verirken; yaşamından önemlı kesitleri de fotog- raflar eşliğinde aktanyor. Kıymet Giray, sanatçının resme yönelışı ve Akademı'deki yıllannı aynntılı biçimde ve çoğu zaman sanatçının anılanna başvurarak aktanyor. Giray. Nuri lyem'in sanat seriheni- ni ıncelerken. sanatçının bizzat tanıklık ettiği !940'Iı yıllarda Türk resim sanatındakı değişimlere de dikkat çekiyor."Yenfler Grubu ve Liman Sergisi" ve toplumcu, gerçekçı resmi savunan "Liman Gru- bu" ve bu hareketin sanat dünyastnda yarattığı tartışmalar da aktanlıyor. Özgün bıçemı ile ayncalıklı bir sanat gücüne sahip olan Nuri tyem, akademi öğreniminden başlayarak bir halk sanatçısı olma yo- lunda ilerliyor ve bu süreç içinde özgün yorumlarla günümüze ulaşıyor. îngilizlerden iki Wilde filmi Kûrfür Servisi - lrlanda asıllı sair. vazar Oscar VVilde gerek yapıtlan gerek vaşamıvla sınema dünyasının ilgı odağı olmav ı sürdürüvor. Yazann 1885 yılında kaleme aldığı An İdeal Husband" (1de- al Koca)ad)ı oyunu birbinnden habersiz ıki film şirketi tarafından a>nı anda keşfedıldı Her ikisi de bu yaz çekilecek olan fîlmlerirt. wl sonunda gösterime girmesi bekleniyor. Yine her iki film- de de zengin bir yıldız kadrosu dikkat çekiyor. VVilde Films ve Scorpio Yapımcılık'm ımzası- nı taşıyacak olan filmde James Wûbş. Sadie Frost Jonattıan Firthve PnınellaScalesrol alacak. Fra- gile film şirketinin film ıçın uygun gördüğü yil- dızlar ise Minnie Dri- ver.CateBlanchet.Ru- pert Everett v e Gabri- el Bjrne. VVılde-Scor- pio yapımı olacak olan filmin çekımlenne Pi- nevvood Stüdyolarında baslandı bile. Bu filmi BUICartiigeyönetiyor. Ilk fiîmi. bır iki hafîa genden takip eden ikin- cı filmin finansmanını ıse Mel Gibson üstlen- miş. Her ıki şırket de durumun yarattığı ha- yal kınklığını dile ge- tınrken uzmanlar pı- yasada iki filme bir- den yerolmadığı konu- sunda hemfikirler. •An İdeal Husband' işledıği konulann gün- celliğini hâlâ koruyor olması nedenıyle ya- zann en popüleryapıt- lan arasında yer alıyor. Ilk olarak 1947'deAle- \ander Korda tarafın- dan beyazperdeye ak- tanlan oyun şu anda Londra. Broad\vay ve Pans'te sahneleniyor. Toplumsal bozulma. onur ve ınsa- nın zayıflığmı ele alan oyun bır devlet sırnnı sa- tana kadar halkın gözdesı bır polıtikacı olan Ro- bert Chiltern etrafmda gelışiyor. Fragile Film şirketi 19. yüzyıl tngılteresi'nı an- latan bir film çekmeyı düşünürken Scorpio yapım- cılık metne dokunmadan olaylan 1990'lann In- gilteresi'netasıdı. Yapıt, skandallardan yolaçıkarak şantaj.onurvesiyası ilkelen ırdelerken toplumun 100 yılda ne kadar az değıştiğıni gozler önüne seriyor. Konu siyasi kırlilik olunca. filmlerin her ikisinin de ülkemiz için söyleyecek çok şeyi olacak sanınz. ıMinnie Dri\er Sadie Frost IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Bitmez, Tükenmez Korsan! "Ancak asıl sorunu çözecek olan hiç kuşkusuz kı devletin ılgili organları. Korsan kitap için, yetkilile- rin neyaptığını çok merak ediyorvm. Yazann ve çe- virmenin alın terini ve telifinı, yayıncının cebinden parasını ve malını çalan bu 'korsan7ar ıçin acaba bir önlem alındı mı? Ya da düşünülüyormu?" diye yazmıştım bu köşede bir yıl kadar once. Korsan kitap yine gündemde. Aslında "yıne" söz- cüğünü hiç kullanmamak gerek korsan kitap, kor- san kaset, korsan ''CD" vb. için. Çünkü bu ülkede korsan her zaman "gündem"deoluyor, nehikmet- se. Hatta Bulgar malı korsan için de lyı bir pazanz! Daha önce de çeşitli kez dıle getirmeye çalışmış- tım. işporta kitap satışını önlemedikçe, -bazı bele- diyeler gibı- bu tür satışlara olanak sağladıkça kor- san kitabı önlemek çok güç. Şimdi ortada bir bandrol sorunu vari Bırkaç yıl ön- ce bandrolün birölçude caydıncı olacağın/ düşünü- yordum. Belki yıne de olabilır. Ancak kısa bir sure sonra yürüriüğe girecek olan "Fikir ve Sanat Eser- lennin Işaretlenmesme llışkin Yönetmelik"le deaç- mazlar var. Yayıncıdan yazanyla ilgili yetki belgesi istenıyor. Yaşayan yazariar için bu olanaklı ama, vârislen or- tada olmayan yazarlann kitaplarını basmak ıçin ya- yıncı hangi yetki belgesini göturup de bandrol ala- cak? Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Beşir Fuat, Fu- zuli, Namık Kemal, Dadaloğlu, Karacaoğlan, Köroğlu vb'nın bilmem vânslerı ortalarda mı? Ya da Kuran basmak ısteyen yayıncı kimden, hangı yetki belgesini alacak! Fikri Sağlar zamanında. yenı "Fikir ve Sanat Eser- len Kanunu"na ilişkm bır "yasa tasansı "hazııiamak için çok sayıdaki sanat kuruluşlan bir araya gelmiş- ti. Hazırlık çaJışmalarının ardından Karaca Tiyatro- su'nda yapılan kapsamh toplantıdan sonra, yaratı- cılann ve yapımcılann gönjşlerinı dile getiren bir ya- sa tasansı ortaya çıkmıştı. Alpay Kabacalı, Aydil Kurtkaya ve benim de için- de bulunduğum bir yazı kurulunun kaleme aldığı ta- sarı bakanlığa gönderilmışti. Daha sonraki yıllarda da yasa çıktı. Âz da olsa, o toplantının. daha sonra Yayıncılar Birliği'nin ve TYS'nin de katkıları oldu şu anki yasa- ya. Ne var ki umulan, arzulanan bir yasa değil. Yasanın 81. maddesinin ıkinci fıkrasına gore band- rolün on beş gün içınde verıleceği yazılı. Ama yıllar önceki toplantıda da tartıştığımız gibi "verilmeme" durumunda yayıncı, dolayısıyla yazar ne yapacak? Öyleya Kültür Bakanhğı'ndaki biryada birkaç me- murun "çeşitli nedenlerie" vermeyeceği, erteleye- ceği bir durumda ne yapılacak? Bu konuda herhan- gi bir hüküm yok. Yayıncı ya da yazar bu durumda hakkını nasıl koruyacak, maddi ve manevi zarannı kım, nasil karşılayacak! Yazar krtabını yayınevine teslim etmiş. Yıllarca ça- lışmış, bir kitap zaten yıllarca süren bir birikimı içe- rir. Yayıncı kitabın basım hazırlıklanna gınşmış, hat- ta basmış ve gereklı ışlemlen yerine getirerek band- rol almay^grtfniş. "* Kültür Bakanlığı'nın görevli memuru, siyasi ya da keyfi olarak işlemi uzatmış! O zaman ne olacak! Kültür Bakanlığı'nın bu uygulaması. her zaman ör- tülü bir sansüre olanak verır. Hele de Kültür Bakan- lığı gibi bir bakanlıkta. Duşünenlerin, yazarlann po- tansiyel suçlu sayıldığı bır ülkede... Siyasi iktidaıia- nn durmadan değıştıği bır ülkede. Kadrosu, hep "sağ" ağırlıklı olan bir bakanlıkta! (Şayet bandrol verılecekse on beş günde değil, - üstelik Kültür Bakanlığı'nca da değil- Maliye Ba- kanlığı'nın ilgili birimlerınce. yayıncı gereklı işlemle- ri yaptınr yaptırmaz venlmeiidır.) Başka bır sorun da sokaklarda işporta usulü ki- tap satanları kim denetleyecek. Kültür Bakanlığı mı? Maliye mi? Polis mı? Şainn yazdığı gibi karışık bir iş vesselam... Kimi yazariar haklı olarak son günlerde bu konuy- la ilgili görüşlerini basında, televizyonda dile getır- diler. Öyle ya, emeklen, binkimlen, düşüncelerı, ya- ratıcılıklan çalın/yordu da kimse, bu ülkenın "yetki- lileri ve ilgilileri" sesinı çıkartmıyordu. Kitaba, bu durum biraz daha zorlaşır diye band- rol konmasını savundular. Yukanda da belirttiğim gi- bi birkaç yıl önce ben de savunuyordum, korsan ki- tap basımında caydıncı olabilir diye. Ancak Dünya Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri Koutchoumovv'un "Dünyanın hiçbir ülkesinde ki- taba bandrol yapıştınlma uygulaması yoktur" diye yazdığı, konuyla ilgili görüşünü belirten raporunu ög- rendiğimde, biraz biraz bu bandrol meselesinden so- ğudum. Itgili yasanın 81. maddesinin yeniden düzenlen- mesi gerekiyor. Aslında Tansu Çiller'ın USA dönü- şü sonrasında. aceleyle çıkan yasanın tamamının ye- niden düzenlenmesı gerekiyor! Sorunun daha farklı bir biçimde çözülmesi gerek- tiğine inanıyorum. Devletin emniyet güçlerinin, ga- zetecileri, öğretmenleri. öğrencileri, Cumartesı An- neleri'ni, işçileri durup durduk yerde coplayıp içeri atacaklanna. korsan kitap basanların, satanların uzerine cıddi bir biçimde gitmesi gerekiyor. Çünkü ortada her şeyden önce bir hırsızlık var! Burcu Aktaş'tan iki piyano resitalf • Kültür Servisi-Mınıar Sınan Ünnersitesi Devlet Konservatuvan lisans son sınıf öğrencisi Burcu Aktaş. ıki piyano resıtali verecek. Aktaş bugün saat 17.00'de Beşiktaş Devlet Resim Heykel Müzesi Şehzade Salonu'nda vereceğı konserde. Beethoven. Ceast Franck ve Lıszt'in yapıtlannı yorumlayacak. Aktaş ikinci konsenni ıse 11 Haziran'da Istanbul Teknik Üniversitesi Maçka Taşkışla Binası 109 no'lu salonda saat 19.00"da gerçekleştirecek Yaşama Zamanı ve Sanatı' • Kültür Servisi - Enka Eğitim Kurumu. 30 Mayıs Cumartesi günü saat 10 00'da Dr. Robert Grudin'in katılacağı bir söyleşı düzenlivor. 'Yaşama Zamanı ve Sanatı: Eğıtımde Yaratıcılık ve Yenilik' başlıklı söyleşi Enka Okullan'nda gerçekleştirilecek. Dr. Robert Grudin'in "Yaşama Zamanı ve Sanatı' ve 'Harika Şeylerin Zarafetı: Yaratıcılık \e Yenilik' adlı kitaplan da bulunuyor. (276 05 45) Fotoğraf yarışması ödül töreni • Kültür Servisi - Şark Hayat-Baymed ışbırliğiyle düzenlenen 'Toprak' konulu 5. fotoğraf yanşması ödül töreni bugün Şark Sıgorta Konser Salonu'nda saat 19.30'dagerçekleşıyor Ödül törenınin ardından Şefıka Kutluer'ın. piyanıst Marıbeth Govven eşlıgindeki flüt resıtalı >er alacak. Kuramsal yaklaşımlar konulannda paneller düzenlenecek.
İstanbul Şehir Ünivesitesi Referans Kütüphanesi
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle