Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YFA CUMHURİYET 28 MAYIS 1998 PERŞEMBE
KULTUR
SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
flişldlerimiz cehennenrinıizdîrBaştan sona siyahın egemen oldu-
ğubir sahne ortamındasınız. İsveç'ın
büj-ük tıyatro adamı AugustStrind-
berg'in "AJacaklılar"oyufiunun tek
renginin oluşturduğu karanlık ıçin-
de. varı gerçek yan düs bır vaşantı-
ya tanık olacaksınız.
bysa mev sım yaz ve bır tatil yö-
resindeyız. Yıne de aralıksız 90 da-
kika boyunca, valnızca ve yalnızca.
sahnedekı üç kışmın duyarlığını e!e
geçirmiş olan karanlığı yaşayacak-
sıflız. "IkiK söyleşimler"' yoluyla üç
ayn ılışkı gelecek sahneve. Her bı-
n 30 dakıka süren üç "düet", üç he-
saplaşma... Stnndberg'm cehenne-
mıne hoş geldinız.
"Karşı cinsterin savaşT. Stnnd-
berg'in pek çok oyununun temel ız-
leğı olması yanında, yazann ruhsal
bunalımlarla bezenmiş yaşamında-
kijen yıpratıcı yaşantılannı oluştu-
ran bir olgu.
Strindberg"in kadınlarlaolan ilış-
kisi, yazann yaşaminı karartan pa-
ranoyanın etkın göstergelennden bı-
ri olmuş. Strindberg baglandığı ka-
dınlan. hep ıkı uç noktada değer-
lendirmış: ya bır azıze ya da bır gü-
nahkârolarak. Kafasındaki "kadnı"
kavrdmını gerçek kadmlarla birtür-
lü uzlaştıramamış.
Yaşamı boyunca "kutsal bakjre"
imgesiy Ie *anne" sevecenliğini bu-
luşturan. koruması altında güven-
cede olacağt. bır yandan da onun
güdümünde kalacak bır kadın özle-
miş. Ancak seçımıni hep *>anhş" ka-
dınlardan yana yapmış. Kımlikleri-
nın Stnndberg'ınkınde enmesıne
ızin vermeyen. kişiliklı dişılerden
yana...
Böylece, biranlamda içindekı ce-
• Strindberg'in
'Alacaklılar'ında 'ikili
söyleşimler' yoluyla üç
ayn ilişki gelecek
sahneye. Her biri 30
dakika süren 'üç düet', üç hesaplaşma...
Strindberg'in cehennemine hoş geldiniz.
hennemı daha da dennleştirmış. Im-
gelemde yaratılan ıhanete uğramış-
lık duygusu, başkalanntn masum
belirlemelerinden çıkanlan korkunç
anlamlar. amansız kuşkular, başe-
dilmez kıskançlık kıvranışlan. yal-
nız erkeği değil, kadını da canavar-
laştıran ve yıpratan bır psikolojik
savaş...
En düzeyli yapımiardan
*"Alacaklılar~ Stnndberg'in. ılk
eşı Siri \fon Essen ile olanfirtınalıılış-
kisinin tiyatro yoluv la dışa vurumu-
dur. Bır yandan, evlı veçocuklubır
kadın olan Sıri'nın vuvasını yıktığı
düşüncesının getirdığı v ıcdan azabı-
nın. öte yandan. kocasını onun için
terk eden. belki de ti>atro oyuncu-
su olarak istediği yere gelebilmek ıçin
onu seçen Siri 'nin bır gün ona da iha-
net edebileceğı kuşkusunun pençe-
sınde kıvranırken vazdığı biroyun.
Ancak büyük bır yazar var kârşı-
mızda. Strindberg. ızdüşümünü bü-
tün oyunlanna aktardığı yaşamöy-
küsünü bu oyunda da aşarak tiyatro
edebiyatına irısan ilişkilerinı "ce-
hennem"aşamasında irdeleyen kü-
çük bir başyapıt kazandırmış. "Ala-
caJdüar",Strindberg'ın modem "ger-
çekçT tıyatroya getırdığı "psikolo-
jik gercekçilik" boyutuna bır katkı.
Yazar. bu tür yapıtlanyla, 20. yüz-
yılda karakterlerin psikolojisi üstün-
de yoğunlaşan Amenkalı oyun ya-
zarlan EugeneO'Neffl ve Tennessee
NVUliams'm da öncü ustası olmuş.
1889da yazılan tt
Alaca(dılar",
olay örgüsünün alabıldığıne valınlaş-
tınldığı. yalnızca söyleşım yoluyla
ınsan psikolojisinin derinliklerine
mebilen bir oyun. Aynı zamanda
"da"ın nasıl öldürücü bir silah ola-
rak kullanılabileceğini göstenyor.
Karşı cinslenn çatışmasında kulla-
nılan başlıca silah degil mi "dil"?
Sahnede art arda sergilenen ılış-
kiler boyunca. kımin alacakh, kimin
borçlu olduğunu tam kestiremeseniz
de hiçbırilışkının hesabtnm bütünüy-
le kapatılamayacağı sonucuna van-
yorsunuz. Çünkü bir ilişkide "ma-
sum"kalmak sözkonusu degil. lliş-
kinin bir sorumlusu da sizsıniz. Bi-
Imçli ya da bilınçsiz katkılannızla.
Bır anlamda, ilişki kurmuş olduğu-
nuzkişılereyazgılısınız. Belki aida-
tılan olduğunuz kadar aldatansınız
da. Alacaklısmız, ama belki de borç-
lusunuz. Incınebilirliğınızın ve ıncı-
tebılirliğinızin sıfir noktasına ulaş-
tığınızda isecehennemm eşiğine gel-
mişsinizdemektir "Alacakbtar" bu
eşikte yer alıyor.
Yönetmen Işıl Kasapoğlu. Aksa-
nat Prodüksıyon Tiyatrosu için "Abe-
lard ve Heloise"ten sonra yaptığı
"Alacakhlar"la, kalabalık kadrolu.
renklı ve hareketli oyunlar yanında,
iç aksiyona dayalı, oyuncu üstünde
odaklanan oda tiyatrosu türü oyun-
larda da yoğunlaştığmı göstenyor.
Geçen dönemden bu yana kurulma-
sına ve kurumlaşmasma yoğun kat-
kılarda bulunduğu lzmıt Belediye-
sı Şehır Tiyatrosu'nun ılk oyunu (6
saatlık) "Hamlefe ımzaatarken Is-
tanbul'da sahneledığı "AlacakJn
lar"dan da tam venm alıyor.
Duygu Sağıroğhı -Işıl Kasapoğ-
iu işbirliğinin ürünü olan sahne ve
gıysi tasanmıyla. yalın hareket dü-
zeni içınde rahatça soluk alıp veren
yakın-plan oyunculukla. dört dört-
lük bir atmosfer oyunu çıkmış orta-
ya. Kasapoğiu. Strindberg'in "ger-
çekçi" dönemıni ızleyen "dışavu-
rumcu" dönemınden aldığı tearral
özelliklerı. yapımı cilalamak ıçın
kullanmış. Sahneye egemen olan ka-
rabasan sıyahı, Köksal Engür'ün ha-
reket. mimik ve konusma düzeyin-
de sürdürdüğü mekanik tekdüzelik,
TDbeSaran'ın. abartmasız kedı yan-
sılamasını da içeren teatral kadınsı-
lığı. CüneytTünd'm sahnede yaşa-
nanla oyunculuğu arastnda tuttuğu
serin uzaklık. oyuncu kışılerinı ya-
n gerçelt'yan düş biryasantının kah-
ramanları yapıyor. Strindberg'in
özellikle bu yapıtına çok denk dü-
şen bir yorum.
Tiyatro döneminin en düzeyli bir-
kaç yapımmdan biri olan: "Aiacak-
hlar"! büyük bir tiyatro tadı alarak
izleyeceksinız. 'Alacakhlar' bugiin ve yann Aksanat'ta sahnelenecek.
Borusan Sanat Galerisi'nde mimari çizimler ve maketlerle bir enstalasyon
Peter Eiseıımaırdaıı
6
Sanal Ev
9
'Kibarhk
Budalası'nda
olmayan ne?
TIIRGAY FİŞEKÇİ
'6u yılkı Istanbul Tiyatro Festivalı. pek çok-
lanmız ıçın. büyük tiyatro adamımız Meh-
ırtetLlusoj'unyenıbırçalışmasını ızlemeola-
nagı sağlayacaöından ayn bır önem taşıyor-
dû.
r
Çünkü Mehmet Ulusoy ne sahnelerse gü-
zcl sahneliyordu.
Geçen yıl seyrettigımiz 'Siımacı'adlı çalış-
ma bence fazla anlamlı olmayan bır metne
dsyansa da. Mehmet Ulusoy'un yönetimi,
Genco Erkal'ın olağanüstü oyunculuğuyla
baştan sona ilgiyle ızlenen bir oyundu. ,
'KibarükBudalası'nda Mehmet Ulusoy yi-
ne harikalar yararmış. Satm Bugaj'ın mask-
lanyla desteklenen olağanustu bir dekor. ha-
reketli bir sah-
ne...
Ne ki. sanat
yapıtından bek-
lenen bütünsel
biryapı, 'Kibar-
lık Budalası'nda oluşturulamamış. Metinden
gelen aksaklıklar. oyunda sonu gelmeyen ya-
ralar açmış. Haldun Taner'in •Sersem Koca-
nın Kurnaz Kansı'nı andıran bır girişle baş-
Iıyorovun: Eski tı\atrocularbır\ıranede 'Ki-
barhk Budalasrnı oynamav a karar veriyorlar.
Ginş bölümünün ardından başlayan Moü-
ere ovununda cıddı bır yer.lileştirme çabası
göze batıyor. Ancak bu çabanın başanlı oldu-
gunu söyleyebilmek olanaksız Sanki Can Vü-
cel'in 'Bahar Noktası'nda yaptığına benzer
bırdıl cambazlıgina sojTinulmuş, ama herkes
Can Yücel olamaz ki
1
Sonuçta ortaya tutarlı-
lığı olmavan birdil bozulması çıkmış. Bozul-
malar düşünsel çarpıklıklara dek gidiyor. Söz-
gelimı Karacaoğlan ağzıyla sö) lenen bır tür-
küye. MüslümGürsessöylüyoımuşçasınajı-
let atma gibi arabesk tepkı veriyor dmleyen-
ler.
Oyun metnındeki tutarsızlıklar, oyunculan
da etkılemış elbet. Istanbul'un Rum ağzıyla
konuşuian Türkçesi farklıdır; Ermenı ağzıy-
la, Yahudi ağzıyla konuşulanı farklı. Bunu ti-
yatro oyuncusu bılmezse kim bilecek. Ama
oyundakı \onuşmalar tam bir çorba olmuş.
kımın hangı ağızla konuştuğu anlaşılmıyor
bile.
Metın. elbet bir sahne yapıtının ıskeletidır.
Sağlam ve tutarlı olmayan bır metnın üzenn-
de ne yapsanız olmuvor.
Sonunda bunca emekle ortaya çıkmış. gös-
ten sanatlannın hünerlerivledolu oyun. kaba
saba düzeysizliklerle seyircıyi güidürmeve
çalışan. sıradan bir yapıma dönüşüveriyor.
KûftürServisi-Günümüzün ünlü mi-
marlanndan Peter Eisenman. bir dizı
mımarı çızıminı ve özgün maketini. ga-
lerı mekânı ıçin özel olarak tasanmla-
dığı bır enstalasyonla Borusan Sanat
Galerisi'nde sergiliyor. 29 Mayıs'taaçı-
lacak olan "Peter Eisenman: Sanal Ev"
başlıklı sergı 4 Temmuz'a dek görüle-
bilir.
1932 New Jersey doğumlu Peter Ei-
senman; Cornell. Colombia ve Camb-
rıdge ünıv ersitelerinde eğitim gördü ve
doktorayaptı. 1966'dan bu yana Graham
Vakfi. Roma Amerikan Akademisi, John
Sımon Guggenheim Vakfı, Brunner
Ödülü. National Endovvment For The
Arts. Illinois Üniversitesi onur üyelik-
leri taşıyan Eisenman, 1985'te "Romeo
veJufief prpıesiyle mımarlık
alanının en önemlı ödülü olan
Uluslararası Venedik Mımar-
lık Taş Aslan Ödülü'nü aldı;
1991 'de de aynı bienalde
ABD'yi temsil eden Peter Ei-
senman. 6O'lı ve 7O'lı yıllarda
eğitimci ve kuramcı yanıyla
öne çıktı. Eisenman, 1980'de
profesyonel mimar olarak ça-
lışmaya başladı ve özellikle konut ve
kent tasanmlan, özel ev ve eğitim ku-
rumlan mımarlığında yenılıkçi, öncü
projeler gerçekleştırdi.
Eisenman'm projelen arasmda Colom-
bus'ta Ohio Devlet Ünıversitesı'ndegör-
sel vegüzel sanatlarkıtaplığı ıçın Wex-
ner Merkezı Binası. Berlin Duvan Check
Poınt Charlı 'de konutlar. Tok-
yo'da Nunotoni ve Kouzimı
Sangyo şirketleri bınalan öne
çıkıyor. Peter Eisenman, şim-
dilerde Cenevre'de Birleşmış
Milletleriçin birkitaplık komp-
leksı ve \W York'ta St. Ge-
orge Iskelesi Terminali'ndcki
Staten Adası sanat ve bilim
enstitüsü binasını projelendi-
riyor.
Peter Eisenman'ın "HouseX" (Ris-
solı), Fin D'ou T Hous (The Architec-
tural Associatıon). "Moving Aırows,
Eros and Other Enrors" (Archıtectural
Associatıon), "Houses of Cards" (Ox-
ford Unıversıty Press) başlıklı yayınla-
n bulunuyor. Peter Eisenman. son gün-
lerde sanatçı Rkhard Serra ile Berlin
Postdam Meydanı ıçin tasanmladığı
**So\kınm Anıd" ile yalnız Berlin'ın
değil. uluslararası çağdaş sanatın da
gündemine oturmuştur. Bu anıtın uy-
gulanması bekleniyor.
Borusan Sanat Galerisi. Peter Eisen-
man sergısHfin bır katafeg hazırlıyor.
Katalogda Eisenman ve Ingeborg Roc-
ker'ın yazdığı "Sanal: \fimarideBiçim
Dıjı'"başlıklı bır deneme veralıyor Ser-
gi yaratıcilığını bır felsefeye dönüştür-
müş.tasanmı yeniteknolojilen kullana-
rak uç noktalara kadar açımlamış bir
mimann dünyasından bır kesitı. geniş kit-
leye olduğu kadar. genç mimarlann. sa-
natçılann ve tasanmcılann ılgı ve göz-
lemine sunuyor.
İyem Usta'nınyaşampaletinden ^ Ş
sü ve sanatının çeşitli ev -
relerini konu alan "Nuri İyem" kitabı, Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan tarafından yayımlandı. An-
kara Üniversitesi Dil ve Tanh Coğrafya Fakültesi öğrerim üyesi Dr. KıymetGiray'ın kaleme aldığı ki-
tap. lyem'in sanatı ve sanatçı kimliği üzerine ipuçlan verirken; yaşamından önemlı kesitleri de fotog-
raflar eşliğinde aktanyor. Kıymet Giray, sanatçının resme yönelışı ve Akademı'deki yıllannı aynntılı
biçimde ve çoğu zaman sanatçının anılanna başvurarak aktanyor. Giray. Nuri lyem'in sanat seriheni-
ni ıncelerken. sanatçının bizzat tanıklık ettiği !940'Iı yıllarda Türk resim sanatındakı değişimlere de
dikkat çekiyor."Yenfler Grubu ve Liman Sergisi" ve toplumcu, gerçekçı resmi savunan "Liman Gru-
bu" ve bu hareketin sanat dünyastnda yarattığı tartışmalar da aktanlıyor. Özgün bıçemı ile ayncalıklı
bir sanat gücüne sahip olan Nuri tyem, akademi öğreniminden başlayarak bir halk sanatçısı olma yo-
lunda ilerliyor ve bu süreç içinde özgün yorumlarla günümüze ulaşıyor.
îngilizlerden
iki Wilde filmi
Kûrfür Servisi - lrlanda asıllı sair. vazar Oscar
VVilde gerek yapıtlan gerek vaşamıvla sınema
dünyasının ilgı odağı olmav ı sürdürüvor. Yazann
1885 yılında kaleme aldığı An İdeal Husband" (1de-
al Koca)ad)ı oyunu birbinnden habersiz ıki film
şirketi tarafından a>nı anda keşfedıldı Her ikisi
de bu yaz çekilecek olan fîlmlerirt. wl sonunda
gösterime girmesi bekleniyor. Yine her iki film-
de de zengin bir yıldız kadrosu dikkat çekiyor.
VVilde Films ve Scorpio Yapımcılık'm ımzası-
nı taşıyacak olan filmde James Wûbş. Sadie Frost
Jonattıan Firthve PnınellaScalesrol alacak. Fra-
gile film şirketinin film ıçın uygun gördüğü yil-
dızlar ise Minnie Dri-
ver.CateBlanchet.Ru-
pert Everett v e Gabri-
el Bjrne. VVılde-Scor-
pio yapımı olacak olan
filmin çekımlenne Pi-
nevvood Stüdyolarında
baslandı bile. Bu filmi
BUICartiigeyönetiyor.
Ilk fiîmi. bır iki hafîa
genden takip eden ikin-
cı filmin finansmanını
ıse Mel Gibson üstlen-
miş. Her ıki şırket de
durumun yarattığı ha-
yal kınklığını dile ge-
tınrken uzmanlar pı-
yasada iki filme bir-
den yerolmadığı konu-
sunda hemfikirler.
•An İdeal Husband'
işledıği konulann gün-
celliğini hâlâ koruyor
olması nedenıyle ya-
zann en popüleryapıt-
lan arasında yer alıyor.
Ilk olarak 1947'deAle-
\ander Korda tarafın-
dan beyazperdeye ak-
tanlan oyun şu anda Londra. Broad\vay ve Pans'te
sahneleniyor. Toplumsal bozulma. onur ve ınsa-
nın zayıflığmı ele alan oyun bır devlet sırnnı sa-
tana kadar halkın gözdesı bır polıtikacı olan Ro-
bert Chiltern etrafmda gelışiyor.
Fragile Film şirketi 19. yüzyıl tngılteresi'nı an-
latan bir film çekmeyı düşünürken Scorpio yapım-
cılık metne dokunmadan olaylan 1990'lann In-
gilteresi'netasıdı. Yapıt, skandallardan yolaçıkarak
şantaj.onurvesiyası ilkelen ırdelerken toplumun
100 yılda ne kadar az değıştiğıni gozler önüne
seriyor. Konu siyasi kırlilik olunca. filmlerin her
ikisinin de ülkemiz için söyleyecek çok şeyi olacak
sanınz.
ıMinnie Dri\er
Sadie Frost
IŞILDAK VE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Bitmez, Tükenmez
Korsan!
"Ancak asıl sorunu çözecek olan hiç kuşkusuz kı
devletin ılgili organları. Korsan kitap için, yetkilile-
rin neyaptığını çok merak ediyorvm. Yazann ve çe-
virmenin alın terini ve telifinı, yayıncının cebinden
parasını ve malını çalan bu 'korsan7ar ıçin acaba
bir önlem alındı mı? Ya da düşünülüyormu?" diye
yazmıştım bu köşede bir yıl kadar once.
Korsan kitap yine gündemde. Aslında "yıne" söz-
cüğünü hiç kullanmamak gerek korsan kitap, kor-
san kaset, korsan ''CD" vb. için. Çünkü bu ülkede
korsan her zaman "gündem"deoluyor, nehikmet-
se.
Hatta Bulgar malı korsan için de lyı bir pazanz!
Daha önce de çeşitli kez dıle getirmeye çalışmış-
tım. işporta kitap satışını önlemedikçe, -bazı bele-
diyeler gibı- bu tür satışlara olanak sağladıkça kor-
san kitabı önlemek çok güç.
Şimdi ortada bir bandrol sorunu vari Bırkaç yıl ön-
ce bandrolün birölçude caydıncı olacağın/ düşünü-
yordum. Belki yıne de olabilır. Ancak kısa bir sure
sonra yürüriüğe girecek olan "Fikir ve Sanat Eser-
lennin Işaretlenmesme llışkin Yönetmelik"le deaç-
mazlar var.
Yayıncıdan yazanyla ilgili yetki belgesi istenıyor.
Yaşayan yazariar için bu olanaklı ama, vârislen or-
tada olmayan yazarlann kitaplarını basmak ıçin ya-
yıncı hangi yetki belgesini göturup de bandrol ala-
cak?
Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Beşir Fuat, Fu-
zuli, Namık Kemal, Dadaloğlu, Karacaoğlan,
Köroğlu vb'nın bilmem vânslerı ortalarda mı? Ya da
Kuran basmak ısteyen yayıncı kimden, hangı yetki
belgesini alacak!
Fikri Sağlar zamanında. yenı "Fikir ve Sanat Eser-
len Kanunu"na ilişkm bır "yasa tasansı "hazııiamak
için çok sayıdaki sanat kuruluşlan bir araya gelmiş-
ti. Hazırlık çaJışmalarının ardından Karaca Tiyatro-
su'nda yapılan kapsamh toplantıdan sonra, yaratı-
cılann ve yapımcılann gönjşlerinı dile getiren bir ya-
sa tasansı ortaya çıkmıştı.
Alpay Kabacalı, Aydil Kurtkaya ve benim de için-
de bulunduğum bir yazı kurulunun kaleme aldığı ta-
sarı bakanlığa gönderilmışti. Daha sonraki yıllarda
da yasa çıktı.
Âz da olsa, o toplantının. daha sonra Yayıncılar
Birliği'nin ve TYS'nin de katkıları oldu şu anki yasa-
ya. Ne var ki umulan, arzulanan bir yasa değil.
Yasanın 81. maddesinin ıkinci fıkrasına gore band-
rolün on beş gün içınde verıleceği yazılı. Ama yıllar
önceki toplantıda da tartıştığımız gibi "verilmeme"
durumunda yayıncı, dolayısıyla yazar ne yapacak?
Öyleya Kültür Bakanhğı'ndaki biryada birkaç me-
murun "çeşitli nedenlerie" vermeyeceği, erteleye-
ceği bir durumda ne yapılacak? Bu konuda herhan-
gi bir hüküm yok. Yayıncı ya da yazar bu durumda
hakkını nasıl koruyacak, maddi ve manevi zarannı
kım, nasil karşılayacak!
Yazar krtabını yayınevine teslim etmiş. Yıllarca ça-
lışmış, bir kitap zaten yıllarca süren bir birikimı içe-
rir. Yayıncı kitabın basım hazırlıklanna gınşmış, hat-
ta basmış ve gereklı ışlemlen yerine getirerek band-
rol almay^grtfniş. "*
Kültür Bakanlığı'nın görevli memuru, siyasi ya da
keyfi olarak işlemi uzatmış! O zaman ne olacak!
Kültür Bakanlığı'nın bu uygulaması. her zaman ör-
tülü bir sansüre olanak verır. Hele de Kültür Bakan-
lığı gibi bir bakanlıkta. Duşünenlerin, yazarlann po-
tansiyel suçlu sayıldığı bır ülkede... Siyasi iktidaıia-
nn durmadan değıştıği bır ülkede. Kadrosu, hep
"sağ" ağırlıklı olan bir bakanlıkta!
(Şayet bandrol verılecekse on beş günde değil, -
üstelik Kültür Bakanlığı'nca da değil- Maliye Ba-
kanlığı'nın ilgili birimlerınce. yayıncı gereklı işlemle-
ri yaptınr yaptırmaz venlmeiidır.)
Başka bır sorun da sokaklarda işporta usulü ki-
tap satanları kim denetleyecek. Kültür Bakanlığı mı?
Maliye mi? Polis mı? Şainn yazdığı gibi karışık bir iş
vesselam...
Kimi yazariar haklı olarak son günlerde bu konuy-
la ilgili görüşlerini basında, televizyonda dile getır-
diler. Öyle ya, emeklen, binkimlen, düşüncelerı, ya-
ratıcılıklan çalın/yordu da kimse, bu ülkenın "yetki-
lileri ve ilgilileri" sesinı çıkartmıyordu.
Kitaba, bu durum biraz daha zorlaşır diye band-
rol konmasını savundular. Yukanda da belirttiğim gi-
bi birkaç yıl önce ben de savunuyordum, korsan ki-
tap basımında caydıncı olabilir diye.
Ancak Dünya Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri
Koutchoumovv'un "Dünyanın hiçbir ülkesinde ki-
taba bandrol yapıştınlma uygulaması yoktur" diye
yazdığı, konuyla ilgili görüşünü belirten raporunu ög-
rendiğimde, biraz biraz bu bandrol meselesinden so-
ğudum.
Itgili yasanın 81. maddesinin yeniden düzenlen-
mesi gerekiyor. Aslında Tansu Çiller'ın USA dönü-
şü sonrasında. aceleyle çıkan yasanın tamamının ye-
niden düzenlenmesı gerekiyor!
Sorunun daha farklı bir biçimde çözülmesi gerek-
tiğine inanıyorum. Devletin emniyet güçlerinin, ga-
zetecileri, öğretmenleri. öğrencileri, Cumartesı An-
neleri'ni, işçileri durup durduk yerde coplayıp içeri
atacaklanna. korsan kitap basanların, satanların
uzerine cıddi bir biçimde gitmesi gerekiyor.
Çünkü ortada her şeyden önce bir hırsızlık var!
Burcu Aktaş'tan iki piyano resitalf
• Kültür Servisi-Mınıar Sınan Ünnersitesi Devlet
Konservatuvan lisans son sınıf öğrencisi Burcu
Aktaş. ıki piyano resıtali verecek. Aktaş bugün saat
17.00'de Beşiktaş Devlet Resim Heykel Müzesi
Şehzade Salonu'nda vereceğı konserde. Beethoven.
Ceast Franck ve Lıszt'in yapıtlannı yorumlayacak.
Aktaş ikinci konsenni ıse 11 Haziran'da Istanbul
Teknik Üniversitesi Maçka Taşkışla Binası 109
no'lu salonda saat 19.00"da gerçekleştirecek
Yaşama Zamanı ve Sanatı'
• Kültür Servisi - Enka Eğitim Kurumu. 30 Mayıs
Cumartesi günü saat 10 00'da Dr. Robert Grudin'in
katılacağı bir söyleşı düzenlivor. 'Yaşama Zamanı
ve Sanatı: Eğıtımde Yaratıcılık ve Yenilik' başlıklı
söyleşi Enka Okullan'nda gerçekleştirilecek. Dr.
Robert Grudin'in "Yaşama Zamanı ve Sanatı' ve
'Harika Şeylerin Zarafetı: Yaratıcılık \e Yenilik' adlı
kitaplan da bulunuyor. (276 05 45)
Fotoğraf yarışması ödül töreni
• Kültür Servisi - Şark Hayat-Baymed ışbırliğiyle
düzenlenen 'Toprak' konulu 5. fotoğraf yanşması
ödül töreni bugün Şark Sıgorta Konser Salonu'nda
saat 19.30'dagerçekleşıyor Ödül törenınin ardından
Şefıka Kutluer'ın. piyanıst Marıbeth Govven
eşlıgindeki flüt resıtalı >er alacak.
Kuramsal yaklaşımlar konulannda paneller
düzenlenecek.