Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetîmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
• Genel Yayuı (Coordınatörü. HikmetÇe-
tinkaya • Yazıışlen Müdürü Ibrahim
Yıldız 0 Sonımlu Müdür: Fikret llkiz
• Haber Merkczı Müdürü. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Damşoğlu • lstıhbarat: Cengiz
Yıİdınm # Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kıiltur
Haodan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücdman
0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme: AbduBah
YazKi0Fotogra£ ErdoğanKÖKoghı 0Bügı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberleri: Mehmet Faraç
Yaym Kunılu: llhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Hikmet Çetinkaya.
Şükran Soner, Ergun Balcı,
Ibrahim Yıldız, Orhan Bursall,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks:
4195027 0 Izmır Temsilcısı: Serdar Kızık, H. Ziya
Blv. 1352 S.23Tel:4411220, Faks 44191170Adana
TemsilcisrÇetinYiğeuoğlu, inonüCd 119 S No:l Katl,
Tel. 363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Müdûrii Cstûn Akmen 9
Koordınatör Ahmet Korolsan O
Muhasebe Bülent Yener^ldare HÜKyin
Gürer • lşletme Öoder Çelik • Bılgs-
lşlem Nail İnaJ 0 Bılgısavar Sıstetn
Mfirfivtt ÇDerttSalış FazüetKaza
MEDYA C: • Yönetim Kunılu
Başkanı - Genel Müdür Gülbin
Erduran # Koordınatör RcJıa
Işıtman • Genel Müdür Yardımcısı.
Se%daÇabsn Tel 514 07 53 -
51395 80-51384 60-61,Faks. 5138463
Yayımlayan ve Baıaa: Ycnı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yaymcılık A Ş.
Tflrkocağı Cad 39'41 Cagaloğlu 34334 lst. PK.246 tstanbul Tel- (0712) 512 05 05 (20 hat) Faks-(0/212) 513 85 95
4NİSAN1998 tmsak: 5.07 Güneş: 6.37 Öğle: 13.14 tkindi: 16.48 Akşam: 19.38 Yatsı: 21.02
Koç Vakfından
kansep merkezf
• Haber Merkezi - Vehbi
KoçVakfi, 1990'h
yıllardan beri arahklı
olarak destek verdiği
ltalyan Hastanesi'nin
işletmesini, ltalyan
hükümeti adına ltalyan
Konsolosluğu ile yaptığı
bir anlaşmayla devraldı.
Hastane bundan böyle
faaliyetlerini Vehbi Koç
Amerikan Hastanesi'nin
bir bölûmü olarak
sürdûrecek. Vakıf, bir yıl
içinde hastanede,
Türkiye'nin en modern
kanser tedavi ve teşhis
merkezini hizmete
sokacak.
Çocuklar
kopuma istiyor
• OSNABRUCK
(ANKA) - Yaşarru savaşın
içinden gelen 400 çocuk
bir araya gelerek "şiddet
ve savaşlara karşı daha
çok koruma" çağnsında
bulundu. Osnabruck
kentinde düzenlenen
"Banş lçin Çocuklar"
konulu 2 günlük kongrede
bir araya gelen 400 çocuk,
her ülkede çocuk
haklanndan sonımlu bir
yetkilinin atanmasını
istedi. Kongreye;
Almanya, Kolombiya,
Kamboçya, Ruanda,
Güney Amerika ve eski
Yugoslavya'dan gençler
katıldı. tki gün süren
kongrenin karar
tasansında, 18 yaşm
altındaki çocuklann
askere ve milis gûçlere
katılımına engel olunması
istendi. Aynca, savaş
suçlulannın yargılanıp
cezalandınlmalan
koşulunun da altı çizildi.
Evrenin dev
yıldra belirlendi
• NEWYORK(UBA)-
Amerikan Uzay ve
Havacıhk Dairesi (NASA)
Evren'in dev yıldızmı
belirledi. "Pistol"
(tabanca) adı verilen,
Samanyolu'nun
merkezinde, kûtlesi
güneşin lOOkatı ve
güneşten 10 milyon kat
parlak olan yıldız, S
milyar yaşındaki güneş
sistemine göre çok çok
genç. Gökbilimciler, yenî
yıldızın en fazla 1 milyon
yaşında olduğunu ve
yıldızın dûnyaya 25 bin
ışık yılı mesafede
olduğunu açıkladılar.
Çarpık
kenfleşme
• TEKİRDAĞ
(Cumhuriyet) - Genç
Yönerici ve tşadamlan
Tekirdağ Derneği'nin
(GYtAD) yemekli
toplantısında "Tekirdağ
ve Kentleşme"
konuşuldu. Toplantıda
konuşan GYİAD Tekirdağ
Derneği Başkanı Orhan
Çebi, idarenin hatalan,
halkın duyarsızlığı ve
haksız istekleri nedeniyle
şehirde çarpık
kentleşmenin meydana
geldiğini söyledi.
Kentleşmenin en önemli
sorununun ûretim
olduğunu vurgulayan
Tekirdağ Valisi Zeki Şanal
da "Tekirdağ'ın en önemli
eksikliklerinden biri olan
Trakya Planlaması da
gerçekleştirilmelidir.
Trakya'nın geleceğinin
sigortası bu planlamadır"
diye konuştu.
28 Afrika ülkesinde 130 milyon sünnetli kadın olduğu sanılıyor
Kız çocıığa sünnet vahşeti
• Afrikalılar sünnete gerekçe olarak 'kesilmemiş'
kadının çok şiddetli cinsel arzulan olacağını,
bekâretini koruyamayacağını, kısır olacağını ve
çevreye kötü bir koku yayacağmı ileri sûrüyorlar.
! 1 90KTO8O
iftEB»
Kadınlann sünnet
edildiği ülkeler
Afrika'nın 28 ülkesinde
yaktaşık 130 milyon kadın
sünnetli. Ancak Srea/ya,
Hindistan, Pakistan ve
Malezya 'da da kadınlann
sünnet edildiği görünüyor.
tBUTHO
Çeviri Servisi -Bir Afrika geleneği olan ve lslam dinine mal edilen kadın sünneti,
Afrika'nın 28 ülkesinde tüm kadınlara uygulanıyor. Aralannda Somali, Etiyopya, Mısır ve
Sudan'm bulunduğu bu Afrika ülkelerinde günde 6 bin kadar kız çocuğu sünnet ediliyor ve
toplam sünnetli kadın sayısı 130 milyon olarak tahmin ediliyor. 5 yaşındayken anavatanı
Somali 'de sünnet edilen Paris, Londra ve Milano podyumlannın gözde top modellerinden
Waris Dirl bu vahşi uygulamaya karşı Birleşmiş Milletler bünyesinde elçilik görevi
üstlendi.Kadına sünnet uygulaması son derece acı veren bir işlem. Kız
çocuklannın yüzde 5-6'sı bu uygulama sırasında ya da sonrasında ölüyor.
Waris Diri'nin kendisiyle aynı gün sünnet olan kızkardeşi sünnete
dayanamayarak aynı gece yaşama veda etmiş. Birçok kız çocuğu da
sünnetten sonra kanamalar nedeniyle ya da mikrop kaparak ölüyor.
Sünnet sonrasında yaşamda kalanlan ise çok daha büyük acılar
bekliyor. Sünnet olan kadının klitorisi kesildikten sonra vajina
içi de dikilerek daraltılıyor. Klitorisin kesilmesi onun cinsel
zevk almasını engellerken dikilen vajina dolayısıyla doğum
yapması son derece zorlaşıyor. Birçok kadının vajinası doğum
öncesinde yeniden kesilerek açılıyor. Ancak sünnet. günlük
yaşamda da etkilerini gösteriyor ve klitoris üzerindeki dikişler
dolayısıyla kapanan idrar yollan yüzünden kız çocuklannın
fuvalette büyük acılar çektikleri ve 50 dakikaya yakın sürelere
ihtiyaç duyduklan gözlemleniyor. Afrika'lılar sünnete gerekçe
olarak 'kesilmemiş' kadının çok şiddetli cinsel arzulan
olacağını ve bekâretini koruyamayacağını, kısır olacağını ve
kötü bir koku yayacağmı ileri sürüyorlar. Aynca bu yerel
geleneğin lslam dinine mal edildiği de görülüyor. Kadın
sünneti olgusu. Amerika'da ve Avrupa'da yaşayan birçok
Afrika kökenli kadının çabalan sonucunda uluslararası
platforma taşındı. Afrika Birliği, 1997 Eylül aymda
Addis Abeba Deklarasyonu ile bundan böyle kadın
sünnetine karşı yasal önlemler alacağını bildirdi.
Deklarasyonun altında ilgili 28 ülkenin başkanlannın
da imzası bulunuyor.
5 yaşındayken
sünnet edilen
manken VVaris
Diıibu
uygulamaya karşı
Birlesmis Slilletier
bünyesinde
elçilik görevi
üstiendi
'Havacıhk Lufthansa'nın başkan yardımcısı
Bogdanski üç kıtada görev yapıyor
sektöründe harika yıl:1997'
MEHMET SARAÇ
Lufthansa Havayollan
Güneydoğu Avrupa-Afri-
ka-Ortadoğu ve Pakistan
Satış ve Hizmetlerden So-
rumlu Başkan Yardımcısı
Josef Bogdanski 1997 yılı-
nın tüm dünyada havayolu
şirketleri için "harika bir
yıl" olduğunu söyledi.
Bundan 42 yıl önce 12
Eylül 1956'daülkemizeilk
seferini yapan Lufthan-
sa'nın, üç kıtada birden gö-
rev yapan Josef Bogdans-
ki'yle genel olarak havacı-
hk sektörü, ve geleceğini
konuştuk. 87 ayn ülkede,
257 uçuş noktasına ulaşan
ve Fılosunda 213 uçak bu-
lunan Lufthansa'nm genç
"üç krta sorumlusu" ya da
kendi deyişiyle "evi Du-
baftfe kendiher yenfe" Baş-
kan Yardımcısı Bogdans-
ki'nin Cumhuri>'et'in so-
rulanna verdiği yanıtlarşöy-
le:
- Genel anlamda havacı-
lık sektörünfin durumu ne-
dir?
-1997 tüm dünyada bir-
çok havayolu şirketi için ha-
rika bir yıldı. Lufthansa gru-
bu 1997'detarihindekien iyi
sonuçian aldı.
- 97 neden harika yıldı?
- Çünkü genel dünya eko-
nomisi iyi bir yılı geride bı-
raktı. Her ülkenin büyüme
hızmda artış görüldü, Ku-
zey Amerika, Asya Pasi-
fik, Güney Amerika gibi
ülkelerde artış pozitif yön-
deydi. Gelişmede ne azal-
ma ne de sıfir artış söz ko-
nusu değildi ve böyle bir
gelişme otomatik olarak ha-
va trafığini de etkiledi.
tkinci nokta, birçok ha-
vayolu şirketi, hepsi değil,
önceki dönemlerine göre
daha profesyonelleşti. Ör-
neğin profesyonel harcama
(rnasraf) yönetimi, iyileş-
tirilmiş alan yönetimi ve
bunun gibi birçok konuda
profesyonelleşme söz ko-
nusu.
- Sektördeki rekabetten
söz eder misiniz?
- Lufthansa tamamen
özel bir şirket Devletin hiç-
birhissesi yok. Onbinlerce
veya yüzbinlerce hisse sa-
hibimizvar. Bunlardünya-
nın her tarafinda, Lufthan-
sa herkese açık.
- Peki 97'de havacıhk sek-
törünfi etkileyen olumsuz-
luklarneokhı?
- Havacıhk sektöründe
hâlâ devletleri tarafindan
aşın sübvanse edilen şir-
• Lufthansa'nın
Güneydoğu Avrupa,
Afrika, Ortadoğu ve
Pakistan satış ve
hizmetlerinden
sonımlu Başkan
Yardımcısı Bogdanski,
havacıhk sektöründe
devletleri tarafindan
aşın sübvanse edilen
şirketlerin var
olmasından yakınıyor.
ketler mevcut.Kısmen de
farklı davranışlarla karşı
karşıyayız. Örneğin milli
havayollanndan alınan ver-
giler (havaalanı vergileri)
yabancılardan alınanlardan
farkh.
- Ama Lufthansa bir yıl
önce devletin elindeydi,şim-
dişikâ>etçisiniz?
- Ama biz sübvanse edil-
medik. Çok kötü zamanla-
nmızda, 91 -92 yıllannday-
dı, neredeyse ıflasın eşiğin-
DEVLET CIPPIYETİ !
e-posta : tan @ vol. com. tr
deydik, devletten hiçbir yar-
dım görmedik. Airfrance,
Iberia, Alitalia gibi şirket-
lerıse devletlerinden miryar-
larca yardım aldı, yaşaya-
bilmek için. Bu da tabii ki
haksız rekabet.
- Niye devlet Lutfhan-
sa'ya yardım etmedi?
- O zaman Alman devle-
ti çok açık bir şekilde yar-
dım edemeyeceğini söyle-
di. Zira o dönemde Doğu
Almanya'nın kuruluşu
önemliydi. Birincisi para
yoktu, ikincisi yüzbinlerce
ınsanı işsiz bırakıp Luft-
hansa'ya para aktarmak ol-
maz denildi ve böylece
Lufthansa kendi sorunlan-
nı kendisı çözmek zorunda
kaldı.
- THY, alr>apısı ve hava-
alanları. yani bir "Türki-
ye" dcğerlendirmesi, iste-
><ebinrmiyiz?
- Burada THY için bir
şey söylemeyeceğim. zira
onlann iç yapısını tanımı-
yorum. Yalnız bana göre
harika bir şirket, bizim için
Alman-Türk trafığinde baş-
lıca rakibimiz. Havaalanla-
n konusuna gelince, tabii
ki "daha iyi olabflirdi" di-
ve düşünüyorum. Ankara,
lzmir havaalanlanna bak-
tığımda iyi, ancak daha iyi
olabilir. lstanbul dev bir ha-
valimanı.. AncakJrankfurt,
Londra, Amsterdam ha^a-
alanlannın standartlarına
yönelmeli.
- Getecegin havayolu ta-
şımacıuğı nasıl olacak? Bin
>olcu taşı>acak uçakiar söz
konusu...
- Frankfurt-lstanbul ara-
sında Lufthansa'nın bin yol-
cu taşıyan ve THY'nin de
bin yolcu taşıyan bir uçağı
yerine, örneğin Lufthan-
sa'nın günde 5, THY'nin
de günde 5 seferi oiması in-
sanlara daha çok seçenek
sunmakta. Yani gelişim da-
ha çok Avrupa'da 120-160
koltuklu uçaklarla günde
birçok sefer yaparak, örne-
ğin sabahlan, öğlenleri, ak-
şamlan ve hatta geceyansı
seferler düzenlenmesi
yönünde...
Yatağan
santralına
dava
yağmuru
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - Yatağan Ter-
mik Santralf nın baca gaz-
lannın etki alanında kalan 8
köy halkı, tanm ürünlerin-
de meydana gelen zarar ne-
deniyle 10 yıldır santral ve
TEAŞ aleyhine tazminat da-
vası açıyor. Her bir davanın
yaklaşık 10 ay sürdüğü be-
lirtilirken bugüne değin 3
binden fazla dava açıldığı
ve tamamının köylüler ta-
rafindan kazanıldığı bildi-
rildi. Halen Yatağan mah-
kemelerinde 300'e yakın da-
vanın sürdüğü öğrenildi.
Bugüne kadar açılan 3
binden fazla davanın yansı-
na yakınına giren ve adı ter-
mik avukat'a çıkan Avukat
Halfl Arslan. davalann genel-
likle bacalann kuzey-güney
hattmda kalan Hacıbayram-
lar, Turgutlar, Hacıveliler,
Kapubağ, Bağyaka, Şahin-
ler, Bozüyük ve Hisarardı
köylerinde çiftçi aileleri ta-
rafindan açıldığını belirterek,
"Daha çokze>tinlikler dava
konusu oluyor. Tütüncülük
çoktan öldü \e bunun için
köylö dava açanuyor. Ayn-
caTEKEL>iflarönce'tütün
ekmeyin' ırvansında bulun-
du^ d'edi. "
Önceki yıllarda açılan da-
va sayısının daha çok oldu-
ğunu. giderek bir gerileme
görüldüğünü belirten Avu-
kat Halil Arslan, şunlan söy-
ledi: "Dava sa>ismdaki ge-
rilemenüı nedeni. masrafla-
nn yüksek oiması ve köyltt-
nün çoğunun ekonomikgü-
cünün bulunmaması. Üste-
lik köylüler aldıklan tazmi-
naünzarann tamamını kar-
şılamadığuıı da söylüyortar.
Fakat davalann hemen he-
men hepsi köylü lehine so-
nuçlamyor.."
Istemihan
Talay'dan
Hasankeyf e
ilgi
GÜRHANUÇKAN
STOCKHOLM - 30
Mart-2 Nisan tarihleri arasm-
da Stockholm'de gerçekleş-
tirilen kültür zirvesine katı-
lan Kültür Bakanı tstemihan
Talay, Hasankeyf SlT'inin
baraj gölünün altında kal-
ması konusunda sonımuzu
yanıtladı. Hasankeyf Kur-
tarma Komitesi'nden Sevim
Şengül Şirvancı, Milat'tan
önce ikinci yüzyıla dayanan
bir geçmişi olan Hasan-
keyf'in Ilısı Barajı'nın su-
lan altında kalma tehlikesin-
de olduğunu belirtti ve bu
konuda geçen yıl yapılan pa-
nel sonuç bildirgesıni gönder-
di. Istemihan Talay'a bu ra-
pordan söz ettik ve görüşü-
nü aldık. Istemihan Talay, şu
açıklamada bulundu:
"Hasankeyr in hakikaten
çok önemli bir SİT alanı ol-
duğu. bir tarihi kent olduğu
herkes tarafindan biliniyor.
Baraj gölünün ne kadar ese-
ri dışanda bırakacağı konu-
sunda henüz net bir durum
ortaya çıkmadı. Baa çahş-
malar var. Fakat çok zengin
w hakikaten kısa zamanda
ulaşılamayacak savıda eser-
lerin sayısının fazla olduğu
bir gerçek, Daha bir yoğun-
lukla bu konu üzerine gMe-
ceğimi ifade ermek isn'yo-
rum."
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
abamız aslanla kuzu hikâyesi-
ni anlatınca doğrusu memleket
kulak kesildi. Hikâyeyi okumuşsu-
nuzdur, aslanla kuzuyu aynı kafese
koyup klasik müzik çalarak tepkile-
rini anlamak istemişler. Birkaç gün
sonra gelip bakıcısına sormuşlar:
Durum nasıl gidiyor? Bakıcı da "Du-
rum gayet iyidir, kuzu bittikçe yeni-
sini içeri aüyoruz" demiş. Şimdi bu-
rada "aslanm kuzuian yiyip yenisi-
ni istediğj" anlatılıyor. Hikâye de el-
bette siyaseti dolaylı anlatmamn ba-
baca bir yolu. Biz de ortada kuzu fa-
lan görmediğimiz için biraz merak
ettik, yoksa bizim kuzular değişiyor
mu?
Blzlm kuzular kurt
oluyor...
Oonunda iş anlaşıldı. Meğerse bi-
* 3 zim kuzular ötekiler gibi koyun
obnuyor, kurt oluyormuş. Bizim ma-
sum kuzucuklar, yavaş yavaş büyür-
ken kulaklan sivrileşiyor, çeneleri
uzuyor, dişleri büyüyüp keskinleşi-
yor, aman zaman demeden kurtlaşı-
yormuş. Hem de öyle kurtlaşıyorlar-
mış ki hiçbir aslan onlarla baş ede-
miyormuş. Bu ustalaşmış kurtlar as-
lanla karşılaştıklan zaman uslulaşıp
"Sen aslansın, ormanlann kralısm,
sen ne dersen biz onu yapanz" diyor-
larmış. Aslan da sakınleşip "Eh ma-
dem ki işleri yapacaklar, ben de kö-
Kuzular Değişti Baba
şemeçekfleyim" dediği zaman hemen
kurtluklannı göstermeye başlıyor-
larmış. Öyle ki aslanlar emekli olup
aynldıklan halde kurtlardan hiçbiri
emekli olmayı düşünmüyor, onlan
emekli etmeyi düşünenleri bir bir
ekarte ediyorlarmış. Ortada aslanla
kuzunun hikâyesi değil, aslanla kurt
hikâyesi varmış ki bu da öyle kafe-
se kuzu atmakla falan ilgili olamaz-
mış.
Peki, bu memlekette kuzulardan
hiç koyun olan yok mu diyorsunuz
değil mi? Olmaz olur mu?
Karaman'ın koyunu ne
oluyor?..
Ty izimkuzulanmızdanbirbölümü
D de "Karaman'ın koyunu" olu-
yor. Ama bu Karaman'ın koyunla-
nnda öyle oyunlar var ki akıllar du-
rur, fikirler şaşar. Adamm gözünün
içine baka baka yalan söy lemeler mi
dersiniz, dinleyeni aptal yerine ko-
yup uyutmalar mı dersiniz, paçası sı-
kıştığı zamanlar kıvırtmalar mı der-
siniz, hepsi bunlarda.
Bu Karaman'ın koyunlan koca
memleketi ağıla çevirmeye çalışı-
yorlar.
Bir kapıdan giren öteki koyunlan
yününü kırkıp, sütünü son damlası-
na kadar alıp süttü, yoğurttu, peynir-
di yapıp öbür kapıdan çıkanyorlar.
Pazara götürüldükleri zaman ken-
dini onlann sahibi sananlara öyle
oyunlar oynuyorlar ki alıcı olan bir
pişman, verici olan bin pişman olu-
yor.
Ama bu koyunlann yenileri Ka-
raman'ın değil de Sanman'ın oluyor
ama sonuç hiç değişmiyor. lşte bu ku-
zulardan büyüyen koyunlar böyle
oyuncu olduklan için memleketi de
oyun sahnesine çeviriyorlar. Bu oyun-
lardan bıkıp "Yeter artık, şöyle doğ-
ru dürüst bir kuzu bulamayacak mı-
yız?" diyenlere "Siz de kuzu beğen-
miyorsunuz"diye çıkışanlarda gene
kurtlarla Karaman'ın (ve de San-
man'ın) koyunlan oluyor.
İyi de kurbanlıklarnerden seçile-
cek?
Kurbanlıklar insandan...
Zaten kurban geleneğinin aslı da
bu değil miydi. Hazreti tbrahhn
oğlu İsmail'i kurban etmek isteyinr
ce gökten bir koç inip kurban etme-
si istenmemiş miydi? lşte şimdi kur-
banın aslına dönmüş oluyoruz.
Aslında bizim kurbanlanmız in-
sanlardan oluyor. lnsanlanmızın hak-
lan kurban ediliyor. insanlıklan kur-
ban ediliyor, umutlan kurban edili-
yor. Şimdi şöyle dönüp bakarsamz,
asıl kurbanlann bizim insanlanmız
olduğunu görmüyor musunuz?
Emekleri enflasyonla eritilip açlık
sınınna mahkûm edilen insanlan-
mız kurban edilmiyor mu?
Afiş astılar diye suçlu ilan edilip
işkencelerden geçirilip ifade verme-
ye zorlanan, arkadan mahkûm edi-
len gençlerimiz kurban edilmiş ol-
muyor mu? Öldürülen, işkence edi-
len insanlann haklan aramcak yer—
de haklan yenirse insanlanmız kur—
ban edilmiş olmuyor mu? HazretS
îbrahim sadece oğlunu kurban et—
mek istemişti. Ama bızi ycnetenkr"
binlerce kişiye kurbanlık koyun iş—
lemi yapmıyor, onlan kurban etmi—
yorlar mı?
Kurtlarla tilkilerin yönecgi yerde
insanlann kurban edilmesnde şaşı-
lacak ne var ki?