25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA. HABERLER Denktaş'tan işadamlarına yatırım çağrısı • MALATYA (Cumhuriyet) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns'ın siyasi anlamda güçlü olması için ekonomik açıdan da gûçlü olması gerektiğini belirtti. Malatya'da "Kıbns'ta Son Politik Gelişmeler'" konulu konferans veren Denktaş,, işadamlannı Kıbns'ta yatınm yapmaya çağırarak "Kıbns, eğitim, sanayi ve turizm için uygun bir bölge. Ülkemizin kalkınmasına işadamlanmızm da katkılan olsun. Üstelik siyasi açıdan güçlü olmamız için ekonomik açıdan da güçlü olmamız gerekiyor" dedi. Kaplan'dan çirkin hildiPi • İstanbul Haber Ser\isi - Almanya'da bannan Cemalettin Kaplan cemaati. yaklaşan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı fırsat bilerek yine Cumhuriyet'e ve devrimlerine kin kustu. Cemaat adına Almanya'dan dün basına fakslanan bildiride "23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim ve benzeri günler neyin bayramlandır? Bunlar Müslümanlar için birer kara gündür" sözleri yer aldı. Dolly hamile kaldı • EDINBURGH(AA)- Iskoçya'nın Edinburgh kentindeki Roslin Enstitüsü'nden bilim adamlan, ilk kez genetik kopyalama yoluyla elde edilen dişi koyun Dolly'i hamile bırakmayı basardılar. Bilim adamlan, 2 yaşındaki Dolly'nin yavrusunun, annenin bir kopyası değil genetik olarak farklı olaeağını belirtiyorlar. Ateş başkan adayı • YOZGAT (Cumhuriyet)-CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş. ilk yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olaeağını bildirdi. Partisinin il kongresine katılmak üzere geldiği Yozgat'ta gazetecilere bir açıklama yapan Ateş, Melih Gökçek'in. Ankara"ya hiçbir olumlu katkısmın olmadığını, daha önce başlamış metro, Ankaray gibi işleri bile gecikmeli olarak ve zorla tamamlayabildiğini öne sürdü Binde bomba patladı • ÇERKEZKÖY(AA)- Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde çalışhğı inşaatta bomba yapan Anıl Gökkaya(31)adhbir kişi, bombanın elinde patlaması sonucunda parçalanarak öldü. TlKKO örgütü ile bağlantıh olduğu ileri sürülen Gökkaya'nın evinde yapılan aramada el yapımı 3 adet bomba daha bulunduğu ileri sürüldü. Cop davası • ANKARA (ANKA)- Türk Kamu-Sen' in memur sendikalan yasa tasansını engellediği gerekçesiyle CHP Genel Merkezi önüne siyah çelenk koyma isteğiyle başlayan ve Genel Sekreter Adnan Keskin'inbirpolis tarafmdan yumruklanmasıyla son bulan olaym ardından Ankara ValiliğTnin Keskin aleyhine açacağını duyurduğu davada ilk ifade alındı. Keskin'in polisin copunu aldığı olayla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na ilk ifadeyi veren CHP Gençlik Kollan Genel Başkanı Erhan Baydar, "polisi dövmek ve polise saldında bulunmak" gibi suçlamalan reddetti. Baydar olaydan tamamen polislerin sorumlu oldugunu söyledi. Son operasyonlarda ele geçen dokümanlar, yasadışı örgütü bütünüyle gün ışığma çıkardı Hizbııflah ııı şifresi çözüldüDİYARBAK1R (AA) - Özellikle 199O'lı yıllarda Güneydoğu'da düzen- ledikleri şiddet eylemleriyle admdan söz ettiren yasa dışı Hizbullah örgütü- ne yönelik son günlerde başlatılan ve devam eden operasyonlarda ele geçen dokümanlarla, örgütün çıkışı, geliri. sempatizan, militan sayısı gibi genel yapısı net olarak ortaya çıktı. Dokümanlarda. Hizbullah örgütü ile ilgili oldukça aynntılı bilgiler yer alı- yor. Sözkonusu dokümanlarda, ilk kez. 1979 yılında Lübnan'da Bekaa Vadi- si'nde kurulan Şii kökenli radikal ts- lamcı. sılahlı mücadele yanlısı bir ör- güt olan Hizbullah'ın. ilke olarak îsra- il tarafından işgal altında tutulan Lüb- nan topraklanm kurtannayı hedefledi- ği, burada Iran İslam Cumhuriyeti'ni esas alan şeri hükümlere göre yöneti- len bir İslam devleti kurmayı amaçla- dığı belirtiliyor. Dokü- manlara göre. başlangıç- ta belli bir amaç ve stra- tejisi olmadan kurulan Hizbullah'ın Güneydo- ğu'daki oluşumu da 1979-1980 yıllannda başladı. Örgüt, Güneydo- ğu'nun merkezi olarak değerlendirdiği Diyarba- kır'da 1980'li yıllarda Vahdet Kitapevi'nde ilk toplantısını yaptı. Hiz- bullan içinde, 1987 yılın- da, liderlik ve izlenecek stratejiler konusunda be- lirgin fikir aynlıklan meydana geldi. Fikir ay- nlıklan sonucu örgüt bir süre sonra üçe bölündü. Vahdet Kitapevi çevre- sindeki oluşum "Vah- det", Menzil Kitapevi çevresindeki oluşum "Menzü" ve llim Kita- pevi çevresindeki olu- şum da "tüm" grubu ola- rak amlmaya başlandı. Vahdet grubu, siyasi fa- aliyetleri ön planda tutar- ken, Menzil ve îlim gru- bu ise eyleme dönük ak- tif faaliyetleri ön planda tutuyor. • Güneydogu'da Menzil Grubu, oldukça fazla sempatizan ve militan kadro sayısına ulaştı. • Iran İslam devrimi ve bölücü örgütün şiddet politikalan, örgütün oluşum ve gelişimini etkileyen en önemli iki temel konu olarak gösteriliyor. • Tebliğ-Cemaati-Cihat'tan oluşan üç aşamalı stratejiyi benimseyen örgüt, Iran'daki birtakım çevrelerle ilişkide. larda başladıklan. öldürme. yaralama eylemleriyle seslerini duyurdular. Gü- neydogu'da halkın eğitim seviyesinin düşük olması, Marksist-Leninist ide- olojiye sahip bölücü terör örgütünün aşın muhafazakâr kesimden tepki gör- mesi. Hizbullah örgütünün gelişmesı- ne uygun ortam sağladı. lran İslam Devrimi ve bölücü terörörgütünün şid- det politikalan. örgütün gelişimini sağ- layan iki önemli temel konu olarak gös- teriliyor. Eyleme dönük aktif faaliyet- leri ön planda tutan llim ve Menzil gruplan. Teblığ- Cemaat-Cihat'tan olu- şan üç aşamalı bir stratejiyi benimsiyor. Kendi içinde "açık" ve "gizli" olarak da ikıye aynlan ve faaliyetin ilk aşaması olan tebliğle, örgütün halka açılarak ta- banınm genişletilmesi hedefleniyor. Ikinci aşama olan Cemaat dönemin- de de. harekete katılan insanlann ruh ve düşünce olarak yetiştirilmesi öngörülü- yor. Stratejinin son aşaması olan Cihat (savaş) ile de yeterli güce ulaşıldıktan sonra otoriteye karşı silahlı mücadele- ye başlanması hedefleniyor. İki grubun da henüz cihat aşamasına gelmedıği, ancak son yıllarda, çeşitli şahıslara kar- şı baskı ve şiddet eylemlerine yöneldi- ği belirtiliyor. Gelir kaynaklan Ele geçen dokümanlarda örgütün ge- lir kaynaklanna da yer verildi. Örgüt militanlannın vatandaşlardan "zekât" adı altında isteğe bağlt ya da zorla pa- ra topladıklan, kaset, kitap ve benzen şeylerin satılmasıyla, örgüt mensupla- nnın gelirlerinden yüzde 10'luk kesin- Amacı tran tslam Cumhuri- yeti'ni model. alan bir devlet kurmayı amaçla- yan örgütün Menzil ve llim gruplan. 199O'lı yıl- Diyarbalar Emniyet Müdüriüğü'nce örgüte yönelik devam eden operasyonlarda bugüne kadar tlimciler grubundan 120 kişi yakalandı. Yasadışı militanlân ' DGM'lerde yargılanıyor. ti yapılmasıyla, örgüt adına ekilen ara- zileTden ve cemaat adına işletilen tica- rethanelerden gelir elde ettikleri belir- lendi. Tebliğ aşamasını tamamlayarak cemaatleşme aşamasına gelen Menzil Grubu. Güneydogu'da oldukça yüksek bir sempatizan ve militan kadro sayısı- na ulaştı. Grubun sadece Diyarbakır'da- ki 58 cami ve mescitte yaklaşık bin ki- şiye siyasi eğitim verdiğı belirlendi. Hizbullah fikirlerini benimseyen ve örgüt mensuplannın bannma amacıy- la kullandığı, Diyarbakır merkez, Sil- van. Bismil. Ergani, Çmas ve Çüngüş ilçelerine bağlı 60 köyün olduğu tespit edildi. Örgütün cami sorumlulannın bulunduğu ve bunlann camilerde, Ku- ranıkerim, peygamberler tarihi. Hz. Muhammed'in hayatı, sabır, itaat ve di- siplin gibi örgütsel amaçlı özellikler ka- zandırmaya yönelik dersler verdiği bil- dirildi. Menzil Grubu'nun si- yasi yapısındaki eleman- lann uyması gereken 77 ayn kural da bulunuyor. Örgütün en önem verdiği konu ise gizlilik. Örgüt sorumlulan, verdiği ders- lerde, hiç kimsenin birbı- rinin evlerini bilmemele- ri, bu işin Allah nzası için yapıldığı ve bu nedenle sır verilmemesi gerektiği konulanna ağırlık veri- yor. 352 faiü meçhul aydınlatıldı Bu arada. Diyarbakır Emniyet Müdüriüğü'nce, Hizbullahörgütüne yöne- lik sürdürülen operasyon- lar devam ediyor. Operas- yonlarda, bugüne kadar tlimciler Grubu üyesi 120 askeri kanat mensubu ya- kalandı. Örgüt mensuplanyla bilikte, 19 uzun namlulu silah, 116 tabanca ele ge- çirilirken, 4 de sığınak or- taya çıkanldı. Yakalanan örgüt mensuplannın bir bölümü adli makamlara sevk edilirken, bir bölü- münün soıgulamalan da devam ediyor. Örgüt mensuplannın yakalan- masıyla 1992 yılından bugüne kadar işlenen 352 faili meçhul cinayet de avdınlatıldı. Ö z d e n , A t a t ü r k ' e s a l d ı r a n l a r a c a t t ı 'Atatürk örtiilü ödenek mi kuflandı?' ÖMERYURTSEYEN DENİZLİ-Denizli ADD'nın düzenlediği "Ülkemizin Dünü. Bugünü veYannı" konulu etkin- likte konuşan eski Ana- yasa Mahkemesi Başka- nı YektaGüngörÖzden, bazılannın Atatürk'e saldırmanın dayanılmaz hafifligini yaşadıgını ve bu yöntemle kendilenni kanıtlama çabasına gi- riştiklerini belirterek. "Büyük heykellere kü- çük kuşlar çiser" dedi. Güngör Özden, hiç kimsenin silahlı kuvvet- lere, kolluk güçlerine. devlete ve Atatürk'e oturduğu yerden saldı- ramayacağına dikkat çe- kerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Atatürk olmasa\dı. babasuun kim olaeağını bikmeyecek olanlar. ba- basının veya birilerinin torpüiy- le bir yerlere gelenler. devletin olanaklarn la medyanın vitrinle- rinde ve köşebaşlarında Ata- türk'e saMınvorlar. 7 milyon nü- fuslu Saraybosna'da bundan § yıl önce ırzına geçilen kadm sayısı 250 bindi. Biz de bir Saraybosna mı olsaydık? Ne yapmış Atatürk. örtülü ödenek mi kullanmış? kendisi için özel anıtmezarlar mı vaptırmış? Hiçbirini yapmamış. Idam fermanlanna karşı riitbe- lerini bir yere bırakıp sine-i mil- lete dönmüş, vatanımtzu namu- Erbakan h Fransızlarsavunacak ANKARA (ANKA) - Kapatılan RP"nm Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Avrupa lnsan Haklan Komisyonu'na (AİHK) Türkiye aleyhine açacağı davada kendisini ve partisini savunması için Fransız avukatlan tercih etti. Erbakan, parti kapatıldıktan sonra FP'ye geçmelerine rağmen hukukçu milleK'ekilleri Mustafa Kamalak, Şeref Malkoç, Mehmet Ali Şahin ve eski milletvekili Şevket Kazan ile birlikte AİHK'ye açacağı davaya ilişkin çahşmalan bayram öncesi tamamladı. tptal başvurusunun Ingilizce \e Fransızca'ya da çevrilmesinin ardından Erbakan hukukçulardan "AİHK davaJannda azman Batdı a\ukatlarla" temasa geçilmesini istedi. Hukukçular yaptıklan araştumalan sonucunda Fransa'dan avukatlarla ön anlaşmaya vardılar. RP'lilerin daveti üzerine bayram öncesi de Fransız avukatlar Ankara'ya gelerek birlikte çalışma yolunda ilk görüşmeyi gerçekleştirdiler. Fransız avukatlara Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Viıral Savaş'ın iddianamesini, RP'nin savunmasını, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma karannı ve hazırladıklan AİHK'ye da\a başvurusunu ileten RP hukukçulan birlikte çalışmak konusunda prensip anlasmast yaptılar. Fransız avukatlann konu hakkmdaki incelemeyi tamamlamasının ardından önümüzdeki günlerde yeniden görüşecek olan taraflar, son bir çalışma daha yaptıktan sonra AÎHK'ye davayı açacaklar. AtHK'de partinin savunmasını son anda bir değişiklik olmazsa Fransız hukukçular yürütecek. Davanın ilerleyen aşamalannda duruşma olması halinde ise burada partiyi Erbakan ya da Şevket Kazan savunacak. sumuzu ve ulusumuzu kurtar- mıştır. Bu ikisini birbirinden a>> rama>anlann Türkiye'de >emek yemeye. su içmeye \e hatta hava solumaya bile haklan yoktur." Inancın gösteri ve rekla- ma gereksinimi olmadığını \urgulayan Yekta Güngör Özden, onlarca kez hacca gitmenin bir anlamı olmadı- ğına değinerek. "Ne güzel iş, bir defadan sonra hacca on- larca gidecegine, onun para- sıyla bir fakiri sevindirsen, kötü mü edersin" dedi ve şunlan söyledi: "Din aydınlatıcıdır, kay- naşnncıdır.Hz. Muhammed büyük adamdı, Atatürk de büyük adamdı. Bu akülı adamlar duracak, birileri çı- kacak orta\a ve birileri de onlann peşinde olacak. Ayaklannı yıkatanlann ni- yetleri beUL Sıvas'taki olay- İardan bir Sıvaslı olarak ben utanıvorum." IRMIKI AYDIN ENGIN Uç gündür yazdıklarımdan size belki gına geldi. Ama bana da sosyal demokrasiden gına geldi. Üç gündür yediğim, içti- ğim sosyal demokrasi. Inanmayacaksınız, ama ön- ceki gece ter içinde uyandım. Düşümde, önüme 6-7 yüz say- falık bir kitap sürmüşlerdi. Kita- bı birkaç saat içinde bitirmem gerekiyordu ve kitap... evet, ki- tap sosyal demokrasi üstüney- di. Ama günlerdir sosyal de- mokrasiyle uğraşırken galiba bana sigara bağımlılığı gibi bir şeyler oldu. Çünkü ertesi sa- bah gerçekten de yüzlerce say- fa kalınlığında iki kitap satin al- mam gerekti. Tahmininiz doğnj, kitaplar sosyal demokrasi üstü- ne... Şaka bir yana, gına da gelse, zaten pek ilgi duymuyor da ol- sak, önümüzdeki aylarda, hat- ta yıllarda sosyal demokrasiyle didişmeye, onu didiklemeye devam edeceğiz. Dünyada, 80'li yıllarda, ABD'nin yeteneksiz aktör eski- si başkanı Reagan la başlayıp. Gma Geldi Ama... Ingilizlerin, notu kıt ortaokul öğ- retmeni suratlı Başbakanı Mar- garet Thatcher'la doruğuna çıkan; bizde 1980'de Demi- rel'le başlayıp, Özal'la altın (!) çağını yaşayan dönem, 1989'da, 'Duvar'ın yıkılması, Sovyetler Bırliği'nin dağılması ile bitti. Friedmancılık denen, başa- şağı giden ekonomileri para manevralan ile düzeltebileceği- ni ve düzenleyebileceğini sa- nan politikalann geçerii olduğu uğursuz bir dönemdi. Ardında yığınsal işsizlik, ge- rilemiş sanayiler, aşırı yoksul- laşmış emekçi sınıflar bırakarak gitti. Ne ki gelen gideni arattı. Tek kutupluluğa dönüşmüş, Pax Americana da denen bir dö- nem başladı: Yeni dünya düze- ni! Başını Amerikan mali serma- yesinin çektiği bir 'topyekûn saldın', ulusal devletlerin sınır- larını kazımak; para ve mal kılı- ğındaki seımayenin bütün dün- ya pazarlarında 'özgürce' dola- şabilmesinin önündeki bütün engelleri yıkmak üzere hareke- te geçti. Buna, 'globalizm' adı (baha- nesi. kılıfı) altında ezen-ezilen, sömüren-sömürülen ilişkisini; emek-sermaye çelişkisini yok sayan ideolojik ve medyatik bir saldın eklemlendi. Uluslararası siyasetin. diplomasinin, ekono- mik ilişkilerin, kredi olanakları- nın tümü bu hedeflere yöneltil- di. Sonuç: Boyun eğmiş onur- suz ülkeler; direnmeye kalkışıp ekonomik ve politik darboğaz- lara sürüklenmiş ülkeler; sen- dikasızlaştırılmış emekçiler, yağmalanmış kamu mülkleri; yasal işleyen ekonomilerin üs- tüne çıkmış kayıt dışı ekonomi- ler, eriyen varolma savaşı ve- ren, bazen onu bile veremeyen orta sınıflar... Yani bugünün dünyasının fo- toğrafı! Yoksul, gelişmemiş, hani 'Üçüncü Dünya' diye anılan ül- kelerin, yapay bir zenginliği 'ebedi' sanma avanaklığına ka- pılmış, hani şu 'Asya kaplanla- r/'filan diye anılan ülkelerin, yu- karıda tanımlanmaya çalışılan saldırıya karşı yaptıklan ve ya- pabilecekleri, bu yazının konu- su değil. Ama sözünü ettiğimiz saldı- ndan, gelişmiş sanayi ülkeleri kabul edilen Batı ve Orta Avru- pa'nın halklan da nasiplendiler. Bugün italya'da, Ingiltere'de, Fransa'da, Hollanda'da, Belçi- ka'da. Danimarka'da 'merkez sağ' diye anılan partilerin se- çimleri çok ciddi farklaria yitir- meleri; Almanya'da merkez sa- ğın kıdemli partisi Hıristiyan De- mokratların sonbahardaki se- çimleri gene kazanacağına Helmut Kohl'den başka tek bir Allah'ın kulunun inanmaması. kanımızca, yukarıda attını çiz- meye çabaladığımız çokuluslu mali sermayenin saldınsına Av- rupa halklarının tepkisini ve ya- nıtını gösteriyor. Demokrasinin sınıriarı içinde kalındıkça Batı ve Orta Avru- pa'da iktidar, merkez sağdan merkez sola, yani sosyal de- mokratlara geçiyor. Klasik sosyal demokrasinin söylem ve reçeteleri ile çok, çok uzun süredir iktidar yüzü göre- meyen sosyal demokratlar da şimdi, kendilenni değiştirerek, programlarını yenileyerek ikti- dan alıyorlar ya da (Almanya'da olduğu gibi) almaya hazırianı- yorlar. En azından Batı ve Orta Av- rupa'da halklar, sosyal demok- ratlan bir kez daha denemeye karar vermiş gibi. Sosyal de- mokratlann bu şansı nasıl kul- lanacaklan ya da kullanıp kulla- namayacaklan çok ilginç bir so- ru. Üstelik tüm Marksist solu da çok yakından ilgilendiren bir so- ru. O yüzden gına da gelse önü- müzdeki dönemde, sosyal de- mokrasi, hem bu köşede hem de sizlerin ilgi alanında yer al- maya devam edecek... Batman'da' türban j gerginliği" sürüyor ; ARİF ASLAN BATMAN-Yasadışı şe-< riatçı Hizbullah Örgü-1 tü'nün halkı kışkırtması- sonucu türban bahane edi-1 lerek gösteriler yapılan' Batman'daki gerginlik sü-' rüyor. l Bir hafta içerisinde üç' kez gerçekleştirilen yasa-> dışı eylemlerde toplam1 173 kişi gözaltına alınırken gösterilere katılanlardan, 6'sı tutuklandı. Batman'da dün de olası bir eyleme karşı polis ve askerler tara- fından geniş güvenlik ön- lemi alındı. Ttirban bahane Türban genelgelerini protesto bahanesiyle yapı- lan gösterilerle ilgili görü- şünü aldığımız Batman' Emniyet Müdürü M. Emin Körpe, halkın devlete kar- şı olmadığını. ancak pro- vokatörlerin başörtüsünü1 öne sürerek laiklik karşıti' eylemin oluşmasına neden- oldugunu vurguladı. Kör- pe. şunlan söyledi: "Halktanbukonudadu- yarb olmasını istiyoruzy Kentte üç kez gerçekleştirM len eylemlerde toplam 173- kişi gözaltma alındı. Bun-^ lardan 6'sı çıkanldıklaır mahkemecetutuklandı. En; son gözaltına alınan 71 ki- şiden 28'inin sorgusu halen sürüyor. Tutuklananlar arasında Cumhuriyet 1 Meydam'ndaki Atatürk' Büstü'ne bıçakla çıkan Sa- it Izmır adli kişide bulunu- >or. Şu anda kentte ortam sakin. Önlemlerimiz de-' vam edecek." \ Batman'da bir hafta içe- risinde üç kez protestonun olmasından dolayı dün de Cumhuriyet Meydanı vej Bankalar Caddesi çevresi-, ne panzerler yerleştirildf ve sıkı güvenlik önlemi alındı. Kentin giriş ve çıkı- şının da kontrol altında tu- tulduğu Batman'daki g^röf güvenlik önlemleri arasın- da askerlerin de yer alması dikkat çekti. Baki Erdoğan davasında • h -" karar aşaması• Aydın Emniyet Müdürlüğü'nde işkence sonucu ölen Baki Erdoğan'ın cenazesi büyük bir gizlilik içinde emniyet görevlilerinin nezaretinde memleketi olan Sıvas'ın Divriği ilçesine bağh Yozyatağı köyüne götürülerek toprağa verilmişti. tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aydın Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında gördüğü işkence sonucu yaşammı yitiren Baki Erdoğan'la ilgili yannki davada kararın açıklanması bekleniyor. 4 yıl 8 ay mahkemeler arasında "dolaşan" da\ ada sanık avukatlan savunmalannı yapacak. Savunmalann ardından mahkemenin karannı açıklaması beklenirken. Erdoğan'ın a\ukatlan Mehmet Yatar. HüKa Üçpınar, savcının, görüşünde işkenceyi görmezlikten geldiğini öne sürdüler. Baki Erdoğan 11 Ağustos 1993'te Söke'de gözaltına alınmış, sorgulamanın 10. günü fenalaşmış. Aydın Emniyet Müdürlüğü'ne çağnlan doktor ve sağlık görevlilerinin uyanlan üzerine 21 Ağustos 1993 gecesi Aydın Devlet Hastanesi'ne kaldınlarak tedavi altına alınmıştı. Ancak Erdoğan 22 Ağustos 1993 günü gece sabaha doğru yaşamını yitirmişti. Gömülmeden fotoğraflan çekildi Erdoğan'ın cenazesi büyük bir gizlilik içinde emniyet görevlilerinin nezaretinde memleketi olan Sıvas'ın Divriği İlçesine bağlı Yozyatağı köyüne götürülerek toprağa verilmişti. Baba Mahmut Erdoğan oğlunun gömülmeden önce fotograflannı çektinniş ve videoya kaydettirmişti. Izmir Tabip Odası Yönetim Kurulu. olayı incelemek üzere Prof. Dr. Veli Lök'ün başkanlığında 8 kişilik bir heyet oluşturarak ölümün işkence sonucu olduğu yaklaşımını getirmiş, bu rapor mahkemece de kabul edilmişti. Baki Erdoğan'ın AN^ukatlan Mehmet Yatar, Hülya Üçpınar. "Bize göre, toplanan delillerle birlikte müvekkilimizin, gördüğü işkence sonucu öldüğü kesinlesmiş durumda. Adli tıp raporian da bizim bu görüşümüzü te\it ediyor. Ancak savcı. mütalaasında delilleri ve tanık bev'anlannı değerlendirmedL İşkence izlerinL görmezlikten geldi. Adli tıp raporiannı yok saydığını üzülerek gördük. Buna rağmen maddi gerçeğin mahkeme tarafından tespit edildiği kanaatûıdeyiz" dedıler. Yann gerçekleştirilecek duruşmada mahkemenin işkenceci polislerle ilgili karar vermesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle