Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1998 PAZARTESİ
HABERLER
Ttört insan
kaybedilmek
isteniyor'
• İstanbul Haber Servisi -
Tutuklu ve Hükümlü
Aileleri ile Yardımlaşma
Derneği'nden (TÎYAD)
yapılan açıklamada, en son
31 Mart günü lzmir'de
görülen Neslihan Uslu,
Hasan Aydoğan, Metin
Andaç ve Mehmet Ali
Mandal'dan 19 gündür
haber ahnamadığı
belirtilerek "4 insan
kaybedilmek isteniyor"
denildi.
Cezaevinden
firar
• TUFANBEYLİ (AA) -
Adana'nın Tufanbeyli
ilçesinde, elektrik
kesintisinden yararlanarak
cezaevinden kaçmak
isteyen 2 hükümlüden biri,
ayağından \-urularak
yakalandı, diğer hükümlü
ise kaçmayı başardı. Önceki
gece duvardan atlayarak, tel
örgüleri aşmaya çalışan
hükûmlülere jandarma
taraftndan ateş açıldı ve
adam öldürmeye
teşebbüsten 4 yıla hükümlü
Uğur Keklik ayağından
vurularak yakalandı. Gasp
suçundan 8 yıla mahkûm
Abdurrahman Tokmak ıse
kaçmayı başardı.
Herkes ek
zam istiyor
• ANKARA (AA)-
Öğretmenlere ve öğretim
üyelerine yapılan ek
zammın ardından, başta
emniyet sınıfı olmak üzere
diğer devlet memurlan da
ek zam için harekete geçti.
Sağlık personeli, din
adamlan, askerler ve asker
emeklileri ile sanatçılar ve
Devlet Tiyatrosu oyunculan
da ek zam için yoğun çaba
harcıyorlar.
Taşar ABD'den
dondu
• İstanbul Haber Servisi -
Tanm ve Köyışlerî Bakanı
Mustafa Taşar. ABD"ye
yaptığı iki haftalık resmi
ziyareti tamamlayarak
Türkiye'ye döndü. Taşar,
İstanbul Atatürk
Havalimanı'nda yaptığı
açıklamada, Türkiye'ye lop
et olarak sokulan kanguru
etini bir fuarda yediğini ve
çok lezzetli bulduğunu
söyledi. Taşar, kanguru eti
ithali konusunda bır
çalışmalannın olmadığını
da sözlerine ekledi.
Pikıtikçi işçilere
gözaltı
• İstanbul Haber Servisi -
"lşçi Sınıfının Devrimci 1
Mayıs'ı İçin Yerel tşçi
Platformlan" adına yapılan
yazıh açıklamada. dün
piknik yapmak üzere yola
çıkan iki otobüsün
Şirinevler'de durdurularak
içindeki işçilerin polis
tarafından gözaltına
alındığı belirtildı.
Makedonya
Dışişleri Bakanı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Makedonya
Dışişleri Bakanı Blagay
Hanziski, eş ve
beraberindeki heyetle dün
Ankara'ya geldi. Hanziski
ve eşini. Dışişleri Bakanı
Ismail Cem ve eşi Elçin
Cem karşıladı. Cem, konuk
bakanın gelişinin hemen
ardından KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'ı da ülkesine
uğurladı.
Kazan'a
tazminata temyiz
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Adalet
Bakanı Şevket Kazan'ın,
eski Pir Sultan Abdal ve
Kültür Derneği (PSAKD)
Başkanı Murtaza Demir ile
,halk ozanı Hüseyin Gazi
Metin aleyhinde açtığı
.manevi tazminat davası
'temvizedildi.
• ANKARA (AA) - Hava
.Kuvvetleri Komutanı
'Orgeneral llhan Kılıç,
1
Pakistan Hava Kuvvetleri
!Komutanı Orgeneral
'Parvaiz Mehdi Qureshı'nın
ıresmi davetlisi olarak
'Pakistan'a gitti. Hava
|Kuvvetleri Komutanı
'Orgeneral Kılıç, Pakistan'da
!resmi temas ve
tincelemelerde bulunacak.
î Orgeneral Kılıç, 23
'Nisan'da Türkiye'ye
dönecek.
Fethullah Gülen, 1990 yılmdaki konuşmasmda burnunu sildiği mendili cemaatine attı
Gülen'm gerçek yüzüANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Fet-
hullah Gülen"in 1990 ve 1991 yıllannda
yaptığı konuşmalann kasetleri, gerçek yü-
zünü gösteren yeni kanıtlan ortaya çıkardı.
Gülen. 1990 yılmda Hisar Camii'ndever-
diği pazar vaazında burnunu sildiği mendi-
li cemaatine firlatırken: 1991 yıluıdaBah-
çelievler Yeni Cami'deki vaazında Müslü-
manlan "eldn"e benzeterek "Müminler
ekin gibidir. Yatar yinekalkarlar. 70seneev-
vel yattık. şimdi kalkıyonız" dedi. "Kıbte-
siz.AUah"sürxybamberwyüzde30'laraula-
şan bir nesü" bulunduğunu savunan Gü-
len. cemaatinden üniversıteye hazırlık kurs-
lan ve okullar açmalannı istedi.
Mustafa Kemal Dergisi'nden araştırma-
cı-yazar Ergün Poyraz tarafından ele geçi-
rilen kasetlerde. Fethullah Gülen'in 1990'da
Fethullah Gülen'in vaazlarından. Miiietçe isiami
tabiatımız bozuldu.' 'Müslümanlar ekin gibidir. Yatar, yine
kalkanz.' 'Himmetinizle üniversiteye hazırlık kurslan açılsm.'
'Allah'sız, peygambersiz, yüzde 30'lara ulaşan bir nesil var.
1
Hisar Camii'nde. 1991 yılmda da Yeni Ca-
mi'de yaptığı konuşmalarda, devieti ele ge-
çirme ve şeriat devieti kurmaya yönelik va-
azlan ortaya çıktı. Cemaatini okul, pansi-
yon ve dershanelerine yardım yapmaya
(himmete), kendi düşünceleri doğrultusun-
da gazete ve dergi kurmaya çağıran Gülen.
"Ötçü" adlı kitabında da kadınlara ait dü-
şüncelerini anlatıyor. Gülen, kadınlan 3'e
ayırarak "3 çeşit kadın vardır. Sokak kadı-
nı, zevk kadını. ev ve hizmet kadını. Hafif-
meşrep sokak kadını çamura düşmüş bir
cevhere benzer, zev k kadını göz bağcı iNis-
lere, ev ve hizmet kadını ise sonsuzluk solu-
yan cennet hurilerine..." görüşünü dile ge-
tirdi.
Gülen, 5 Mayıs 1991 'de Bahçelievler Ye-
ni Cami'deki konuşmasmda ıse kadınlan.
doğru yoldan saptıran "çetin güle" benze-
tirken şunlan söyledi:
"Allah doğru yolu gösterdL yol aynmına
trafik memuru diktl Kuran'la ak yolu gös-
terdL Ak şeriatla size doğnıyu gösterdL Fa-
kat onlar takılıp kaldılar. Ö uçurumu aşa-
madılar. Tepede kaldılar. Kaı-şılanna çetin
bir gül çıktı. İmtihan oldular. Yolda kaldı-
^Vakıflar mafya işgalinde'
Devlet Bakanı Metin Gürdere, vakıf arazilerinin büyük bir bölümünün
organize suç örgütlerinin işgali altında olduğunu açıkça söyledi
ANTALYA (AA) - Dev let Bakanı
Metin Gürdere. "Vakıf arazilerinin
büyük bölümü organize suç örgütle-
rinin işgali altında" dedi.
Gürdere. Antalya'da düzenlediği
basın toplantısında, vakıf arazi ve
mallannın yansının Vakıflar Genel
Müdürlüğü, diğer yansının ise orga-
nize suç örgütlen ve mafyanın elin-
de bulunduğunu belirterek. şunlan
söyledi: "İstanbuTdaki vakıf malla-
n işgal altında. Buralar daha ziyade
organize suç örgütlerinin işgali altın-
da bulunuyor. En kıymetli vakıf ara-
zileri ve mallan. bu örgütlerin elinde
otopark ya da çeşitli şekulerde kulla-
nılryor. Yakıfarazilerinin yansı maa-
lesef mafyamn elinde. \ akıflar Genel
Müdürlüğü olarak tasarruf ettiğimiz
arazi kadar işgal altında arazi var."
Yağmalanan ya da organize suç
örgütlerinin elinde bulunan vakıf ara-
zilerinı geri almak için çalışmalar
yaptıklannı bildiren Gürdere. şunla-
n kaydetti:
*Vakıf malnyşu veva buşekilde ele
geçiren. birtakım idari kararlaria va-
kıftann atev hine haksızlıklar yapan-
lar, şimdiden kendilerini haztrlasm.
Çünkfi. haklannda dava açacağız.
Vakıf malını kimseye yağmalatma-
yacağız. Herkes ona göre hesabını
yapsın. Eğer birikri geçmişte haksız
idari kararlaria. işlerle. vakıf malına
el kovduysa bunun üstüne gideceğiz.
Bütün bunlan hukuk yoluvla yapa-
cağız. Belediyelerin ya da başka ka-
mu kumluşlannın. vakıf malını alma
şartlan dışında kullandığına dair bil-
giler var. Bunlan da mahkemeye ve-
receğiz."
Vakıflardan elde edılen kira gelir-
lerinde geçmiş yıllara göre düşme
olduğunu kaydeden Devlet Bakanı
Gürdere. "Bu yıl kira gelirlerimiz 1
mihon 750 bin dolar. Daha önce 1
milyon950bin dolanü. Yağmalanma
nedeniyle gelirlerimiz 200 bin dolar
düştü. Maalesef böyle sıkıntıh bir
durumumuzda var" dedi. Yapılan ya-
sal düzenlemelerle \akifgelirlerinin
üç katma çıkacağını anlatan Gürde-
re, işgal altındaki arazılerın alınma-
sı ve bu konudaki hukukı problem-
lerin ortadan kaldınlması için de ça-
lışmalar yaptıklannı bildirdi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait
arazilerde 8 bin tescılli tarihi eser ol-
duğunu bildiren Gürdere, bu eserle-
rin tamamının 10 yıl içinde restore
edıleceğıni söyledi.
Gürdere. bu eserlerin çoğunun
lpekyolu üzennde bulunduğunu ha-
tırlatarak. şöyle devam ettı:
"Vakıflar, Türkiye1
nin mah. Ara-
zilerimiz üzerinde buiunan tarihieser-
leri onaracağız. İpekyolu üzerinde
bulunan tarihi eserlere de sahip çıka-
cağız. 10 yıl içinde 8 bin tarihi eseri
restore edeceğiz. Bizden sonraki ne-
sillere, restore edilmiş ve onanlmış,
fonksiyon kazanmış, ekonomik de-
ğeri ortaya çıkmış mekânlar bıraka-
cağız."
'Bu güzel kıza iyi bak'Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve eşi Nazmiye
Demirel, önceki gece eski
DYP Kocaeli Millenekili
tsmail Hakkı Amasvalı'nın
kızının nikâh törenine
katüdı. Demirel, Maslak
Princess Otel'deki törende
Amasvalının kı/ı Nurdan
Amasyalı'nın nikâh
şahitüğini yaparken emekli
Kurmay Albav tbrahim
Kılgıç, damat Krvanç
Sann'nın şahidi oldu.
Nikâhın kıvılmasından
sonra evlilik cüzdanını
Kıvanç Sann'ya veren
Demirel "Bu güzel kıza iyi
bak" dedi. Nikâh töreninden
sonra sağhk çantasıyla
koşuşturan korumalar,
gazeteciler arasında,
Demirel'in sağlığıv la ilgili
bir sorun olduğu konusunda
heyecan yararb. "Ben iviyim
çocuklar" diyerek
gazetecUerin hevecanını
yaüşüran
CumhurbaşkanTnın rutin
olarak »ö/ bakımı için ilaç
kullandığı öğrenildi.
Fotoğraf: HATİCE
TUNCER)
'İslamın ve siyasetinşartı temizlik'
AFYON (AA) - DTP Genel
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk, siyasetin de
Islamın da şartınm
"temizlik" olduğunu
belirterek "Her partinin
kendi içinde bu temizliği
yapması gerekir. O partilikr,
Şaibc Hanım'ısırtında
taşunak zorunda degiller"
dedi. Cindoruk, partisinin
Emirdağ ilçe kongresinde
yaptığı konuşmada. temiz
bir toplum için yola
çıktıklannı; bu konudaki
mücadelelerini yılmadan,
sonuna kadar
sürdüreceklerini ifade etti.
'Şemsiye gpnişledi^
DTP'nin örgütlenmesinin
hızla sürdüğünü, ilk genel
seçimlerde tek başlanna
iktidar olmak için
çalışmalannı
sürdürdüklerini anlatan
Cindoruk, "Şemsh'emiz
genişledL Bir partiyi
çaldırdık. Bundan sonra
partinıizi inşallah
çaldırmavız diyerek Allah"a
dua ediyorum" diye
konuştu.
Cindoruk, DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in
malvarlığı ile ilgili Meclis
soruşturması önergesinin
kabulü konusuna da
değınerek. şöyle konuştu:
"Karikatüristler, Şaibe
Hanım karikatüıieri;
yazarlar, Şaibe Hanım
hikâyeleri yazar oldu.
Bunlann araştınlması,
ortaya konulması gerekir. O
partililer, Şaibe Hanım'ı
artık sırtlannda taşunak
zorunda değiller. İslamın da
siyasetin de şartı temizliktir.
Her partinin kendi içinde bu
temizliği yapması gerekir."
Özelleştirme çalışmalannm
hızla sürdüğünü, Türk
Telekom AŞ'nin cep
telefonu lisans devir
sözleşmesiyle 1 milyar
dolar gelir elde edileceğini
kaydeden Cindoruk. "Bu
paranın tamamını iç borç
ödemelerinde kullanmak
yanlış olur. Yüzde 25'i
Ulaştırma Bakanhğı'na
kalnıalı. Bu parayla da
havaalanı, liman gibi
yatmmlar yapılmahdır"
dedi. Cindoruk, kongrenin
açılış konuşmasının
ardından. Uşak'a hareket
etti.
CHP Genel Başkanı, Eminönü örgütüne katıhm töreninde konuştu
'YolsuTİukve SusurtukyenUeeek'
İstanbul Haber Servisi - CHP
Genel Başkanı Deniz BaykaL
CHP'nin kabuk değiştirdiğini,
köklü bir değişim yaşandığmı
belirtti. Türkiye'de
yoksulluklan da yolsuzluklan
da Susurluk'u da yeneceklerini
voırgulayan Baykal,
Türkiye'de hiçbir şeyin örtbas
edilmesine izin
vermeyeceklerini söyledi.
Partisine katilımlar nedeniyle
Eminönü ilçe örgütû tarafından
Kumkapı Mercan Restoran'da
dün düzenlenen törende
konuşan Baykal, partiye 1045
kişinin katıldığmı söyledi.
"Burada yaşananlar ülke
genelinde yaşanan bir büyük
oluşumun parçasıdır" diyen
Baykal, partiye yeni
katılanlann ülkenin siyasi
kaderine ağırhk koyma, ülkeye
sahip çıkma karannı
gösterdiklerini ifade etti. Bu
oluşumun tüm ülke açısmdan
önemtaşıdığını anlatan Baykal
şöyle devam etti:
"Ulkenin dört tarafında. bütün
vatan çapinda siyasette bir
toprak kav nıasL zemin kavması
yaşaruyor. Vatandaşlar CHP
aracüığıyla ülkeye sahip çıkıyor.
Böyle gelmiş. arük böyle
gtanez."
Türkiye'de siyasetin yeniden
şekillendiğini ve halkın artık
hakkmı aramaya başladığmı
kaydeden Baykal, CHP'nin bu
mücadelenin çerçevesi
olduğunu belirterek "Sizler
CHP'yi yeniden şekillendiriyor.
gerçek tabanına, temeline
oturtuyorsunuz" dedi.
Konuşmasmda Türkiye'nin
büyük sorunlan bulunduğunu
belirten Baykal, şunlan
söyledi:
"Türkiye, demokrasi içinde,
halkın oyuyla sorunlannı
çözecektir. Ekonomik, siyasi
sorunlannı çözecektir.
Türkiye'de hiçbir şeyin örtbas
edilmesine izin vermeyeceğiz.
Türkiye'de yoksuHuğü da
yeneceğiz, Susurluk'u da
yeneceğiz. Yoksulluklan da
yeneceğiz, yolsuzluklan da
yeneceğiz. Bunu sizin gücünüzle
yapacağız. CHP iktidannda,
Türkiye''nin vitrininde yapav
oyuncak bebekler değil, çikB,
sancdı gerçek insaniar
olacaktır, sizler olacaksmtz.
Şişti'de yaşananiann
Eminönü'nde vaşanmamasının
güvenccsi de sizler olacaksımzj"
Konuşması sık sık "Başbakan
Baykar sloganlanyla kesilen
Baykal, daha sonra. partiye
katılanlann üyelik kartlanm
imzaladı ve parti rozetlerini
taktı. CHP tstanbul Milletvekili
Bülent Tanla ve İstanbul ll
Başkanı Etem Cankurtaran ile
çok sayıda partilinin katıldığı
törenin yapıldığı restoranda,
"Baykal halkma gükn; Ecevit,
Fethullah Gülen oldu" yazılı
pankart dikkati çekti.
lar. İffetle yaşıyorUnü. Karşılanna bir ka-
dın çıkn, harama çağırdı. Bu harama takı-
lıp, yolda kaldılar. Mücadele etmeniz gere-
kiyor. Öteve gözlerinizi açnğınızda burada
sizi hakikate, en büyük doğruya uyaran. İs-
lama uyaran AUah; ötede de behçete, ned-
rete uyanr. Cennet vamaçlara. hurilere. gıl-
manlara (tüyü bitmemiş erkek çocuk) uya-
nr."
Aynı tarihteki konuşmasmdaMüslüman-
lann 2 asırdan beri İsiami deformasyona
uğradığmı vurgulayan Gülen, sokaklann
bunun delilleriyle dolu olduğunu belirterek
"Milktçebozulduk. Güzelşeykr çirkin,çjr-
kin şeyler şirin görünmeye başladı" dedi.
Gülen. orucu terk etmenin Müslüman tabi-
atına aykın olduğunu belirterek "Bir bacı-
nızıntürbanını çıkartnklanndakıyamet ko-
par. Çünkü çok ahşmış ve
—^—— onunlabütünleşmiş,onudi-
nin bir emri olarak saymak-
tadır. Onu çıkardığı zaman,
dinin bir yanının yıkılaeağı-
na inanır. Çünkü türbanı Is-
lam şuuruyla, İslam aşkıyla
takar" görüşlennı savundu.
Gülen konuşmalannda,
Türkiye'de kıblesiz, peygam-
bersiz, Kuran'sız, Allah'sız
yüzde 30'lara ulaşan bir ne-
sil olduğunu savundu. "Dü-
ne kadar bu oranın daha da
büyük olduğunu" söyleyen
Gülen. "Hak'ka.ışığa. haki-
kategiden yollan gulyabani-
lerengelleyebilir. Bu iş henüz
bitmemiştir" dedi. Gülen,
öğrencilerin çoğunun Müs-
lümanllğı derinlemesine duy-
madığına da işaret ederek şu
görüşlen dile getirdi:
"Kendiduygu vedüşünce-
lerinizi dile getirdiğiniz ga-
zete, mecmualar kaçta kaça
sesleniyor? Kaçta kaçına so-
luklanmzı duyuruyorsunuz?
Kaçta kaça ses getiriyorsu-
nuz? Üzerinde düşünülmesi
gereken bu. Haddimi aşarak,
tüm cami kürsülerinde bunu
dile getirmişimdir. Işin bü-
yük kıstnı yapılmadı. Bazı
meseleleri burada açamıyo-
ruz. Bunlan tartmaya çabşın.
BizhizmetetmevetavAf edil-
mişiz. .Allah dinini evüya ile
neşretti. Ancak Allah bu işi
bugün sizlere gönderiyor. Ca-
mUer, Kuran kurslan vapb-
n>W imam-hatipfer açürryor,
vaazettiriyor, namaz küdın-
yor."
'Oğrencilere bakdıyor'
SSCB'nın dağılmasmı
"kof bir çınar" olarak yo-
rumlayan Gülen. müminle-
ri de " € ^ " 6 benzeterek. di-
rilme vekalkma zamanı gel-
di ğini anlattı. Gülen, Türk
dünyasına ulaşılarak İslamın
anlatılması gerektiğini vur-
gularken; İsiami cemaatler.
vakıf, dernek. kitap ve ilahı-
yatlarla amatörce verilen mü-
cadelenin geliştirilmesini is-
tedi. Gülen, kurban derileriy-
le ilgili olarak şu konuşma-
yı yaptr. "Kurban Bayra-
mı'nda fedakâriık yapacak-
sınız. Nazannızda en değer-
ü şevi feda edeceksiniz. Çün-
kü sizin himmetleriniztebin-
lerce talebeye bakdrv or. Him-
ntet adına uyanmamış Tür-
kiye köşelerine el uzanyor-
sunuz. Bazıarkadaşlar gekü,
üniversite hazırlık kursu aç-
mak istediklerinL ancak bu-
na güçlerinin vetmediğini
söviedi. Oysa böyle kurslar
açmak, bereketti işlerdir. Bin
talebeokuttuğunuzda, 7-8 ay
sonra onlara milli düşünce
ve tarih şuuru aşdryor, diril-
tiyor, Allah'm inayeti ve ke-
rimiyle dolduruyorsunuz.
Hizmetin beşte birinin tstan-
bul'da verilmesi iseçokönem-
li. Bursa. Adana, Konya. An-
kara, Izmir de önemİL Balı-
kesir erken uyanmış, imanv
hatip lisesi ve Kuran kursla-
n açmışbiryer. Kurban Bay-
ramıçokönemİLGeçenyıl35
bin kurban derisi topianmış,
bu 40 bin yapılsın. Çünkü
kurban derileriçokyararfa bir
işe kanalize edilecek. Şu an-
da yurt, ev sayımızı bilnıivo-
rum. Ancak on binlerce öğ-
rendnin bakıkUğınaeminimT
Gülen. 1990 Hisar Ca-
mii'ndeki konuşmasmda ise
camileri dolduran cemaatine
şükran sunarken. plajlarda-
kılere "Allah'tan korkun"
uyansındabulundu. Yaşamı
gırtlakla bağırsak; şehvetle
arzu: boşalmayla dolma ara-
sında gidip gelenlerden he-
sap sorulacağını söyleyen
Gülen, "Bu çağuı yeni nesli-
ni bizim ikinci dirilişimizi
temsil eden bu nesli gördük-
çe içim rahata kavuşuyor.
Gönlüm, nasıl yakutlarla,
mercanlarla doluyor'" dedi.
Gülen'in. vaazını tamamlar-
ken de ağlayan cemaatınin is-
temi üzerine burnunu sildiği
mendili onlara fırlattığı bil-
dirildi.
BİZBtZE
ERDAL ATABEK
Tark Etmez' Kültürü...
- Çay mı içersiniz, kahve mi?
- Fark etmez.
- Kahveniz nasıl olsun? Sade, orta, şekerli?
- Fark etmez.
- Hangi filme girelim?
- Fark etmez.
- Bugün ne yapalım? ' -
- Fark etmez.
- Tetevizyonda neyi izlemek isterdiniz?
- Fark etmez.
Toplumu yavaş mı, hızlı mı pek bilinmeyen bir hız-
la kaplayan yeni bir kültür var "Fark etmez" küttürü.
Iyiyi kötüden, yarariıyı yararsızdan, nitelikliyi nite-
liksizden ayıran farklan gözardı eden bir toplumsal
umursamazlık.
Hiçbir değişimde umut bırakmayan olumsuz ömek-
lerin yarattığı depresrf bir karamsarlık mı? Yoksa, ken-
di gücünden umut kesmiş bir insan çaresizliği mi? Ya
da kendine deger vermeyi ögretmeyen bir kültürün
yarattığı razı oluş mu?
Niteliği ne dursa olsun, birtoplumun geteceğini ipo-
tek attına alan umarsız bir iç döküş gibi, "fark etmez".
Bir sözcüğe dökülmüş bütün bir hayat felsefesini
andıran bu kötümser yalıtkanlık dikkatimizi çekme-
meli mi?
Kişilikli yaşamanın bir "fark ediş" olduğunu ağzı-
mıza almamalı mıyız?
Uygarlığın "ayırdına vararakyaşamak" olduğunu an-
lamaya çalışmamalı mıyız?
"Farketmez" sözcüğünün arkasına saklanmış sin-
si itaati görmezden mi gelmeliyiz?
insanlan "fark etmeye" çağıran irkiltici sözcükleri
nasıl bulmalıyız?
İnsan zekâsının işleyişinin temelinde benzerlikleri
vefarklılıklan bulmanın yattığını nasıl anlatmalıyız?
Yoksa sonuçta hiçbir şey "fark etmez" mi?
• • • , , .
- Seçimi hangi parti kazanmalı?
- Fark etmez (mi?) l
'
- Yoksa askerler yönetime el mi koysun?
- (Gene) fark etmez (mi?) . •
- Dünyanın gündemi?
- Çok okunan kitaplar? •• • ' .
- Eğitim sistemi? - .. -
- Üniversite sınavlan? : -
- Trafik sorununun çözümü? .• • • -- >.-•.,.;-.
Fark etmez mi? ' •' • i- * -
Ne yapsan fark etmez mi?
Kim olsa fark etmez mi?
Kimin dönemi olsa fark etmez mi? ••,'-i. •
Ne olsa fark etmez mi?
•••
En büyük yanlış bu "fark etmez" kültürüdür.
En büyüğünden en küçüğüne kadar her şey "fark
eder".
Çay mı, kahve mi istediğinizi mutlaka söylemeltsi-
niz.
Kahveyi nasıl istediğinizi söylemelisiniz.
Kahve istediğiniz gibi gelmemişse içmeyip geri
göndeımeyi bilmelisiniz.
Asla istemediğiniz şeye "evet" dememeyi öğren-
meltsiniz.
"Hayır" demeyi, gerekfjği zaman, çekinmeden söy-
temeltsiniz. . y
Kişiliğinizi açtklamanız gerekiyor. «.^
Kişiliğinizi, başkasının onayına gerek duymadan,
açıklamanız gerekiyor.
Kendinize deger vermeyi başkasından beklemeden,
sizin açıklamanız gerekiyor.
Sizi yönetenlere kızmayın. Onlara "fark etmez"
dediğiniz için kendinize kızmanız gerekiyor.
Başınıza gelenleri eleştirmeyın. Olan bitene "fark
etmez" diye baktığınız için kendinızi eleştirin.
Artık her şey, her zaman sizin için "fark etsin".
Yoksa sizin için verilecek yargı da odur. "Fark et-
mez".
1998 Yılı Hasan Tahsinleri'ne
ödülleri verildi ^
Güreli: Bab-ı Ali
çiftetelli oldu
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Medyadaki
yozlaşmayi sorgulayan Ku-
va-yı Medyadergisi. yılm
"Hasan Tahsinleri"ne
ödüllerini verdi. Törende
konuşan Türkiye Gazete-
ciler Cemıyeti (TGC) Baş-
kanı Nail GürelL gazeteci-
lik mesleğinde yaşanan
"yozlaşmaya" dikkat çe-
kerken. "Bab-ı ÂU, Erdal
Atabek'in sözüyle 'çifte-
telli', okur da müşteri ol-
du. Eskiden gazeteci de-
nince akla muhabir, yazar
gettrdi. şimdi patron geli-
yor" dedi.
Güreli. halkın gerçek-
leri öğrenmesini isteme-
yen siyasal iktidarlar ve
bazı güç odaklannın ba-
sın özgürlüğünü kısıtla-
maya çalıştıklanna da dik-
kat çekti.
Kuva-yı Medya dergi-
since önceki akşam Best
Otel'de düzenlenen tören-
le "1998 Yıhnın Hasan
TahsnıleriÖdülleri" dağı-
tıldı. TGC Başkanı Nail
Güreli, gazetecilik mesle-
ğinde yaşanan değişimle-
re dikkat çekti.
"ÖnceBabHÂB'ninadı
değişti.IJzanyıBar'İki Tel-
lı' oldu. Erdal Atabek'in
sözüyle 'çifteteüi'ye dö-
nüştü" dıyen Güreli. mat-
baalann "phza-medyacen-
ter" olduğunu. okur tanı-
mının "promosyona düş-
kün müşteri" olarak de-
ğiştiğini, gazeteci denince
de artık akla muhabirler
ve yazarlar değil "patron-
lar"m geldığini söyledi.
En önemli değişimin,
basın özgürlüğünde ya-
şandıgını kaydeden Güre-
li. basın özgürlüğünün bi-
reysel değil, halkın ger-
çekleri öğrenmesinin bir
aracı olduğunun anlaşıl-
maya başlandığına dikkat
çekti. Basm özgürlüğün-
den siyasal iktidarlann ve
bazı güç odaklannın ra-
hatsız olduklannı vurgula-
yan Güreli. şöyle konuştu:
"Halkın gerçekleri öğ-
renmesi işlerine gelmiyor.
Dahaçok kısıtlama için ya-
salarda degişiklik girişim-
lerinde bulunuyorlar. Bu
noktada kıv asıya bir dire-
nişle karşı karşıyayız. Ku-
va-yı Meidya farklı bir iş-
lev üstkniyor. Basının bu-
gün gerçekten vozlaşmış,
yer yer çürümüş viizünü
cesareUe, yetkin biçimde
eleştiriyor. Mizah gücünü
de kullaruyor. Basının doğ-
ruya ulaşmasında Kuva-
yı Medya'cı arkadaşlan-
nuzuı eleştirilerinden ya-
rarlanmak gerekiyor.''
Gazetemizden Yayın
Kurulu Başkanı tlhan Sd-
çuk, Genel Yayın Koordi-
natörü Hikmet Çetinkaya,
yazarlanmız Cünejt Ar-
cayürek,AhmetTanerKış-
lalı, Deniz Som ve Ümit
Zileli. karikatürist Nuri
Kurtcebe ödüle değer bu-
lundu. Milliyet gazetesin-
den Hasan Pulur, Melih
Aşjk; Hürriyet gazetesin-
den Oktay Ekşi,Sedat Er-
gin. Bekir Coşkun. Emin
Çölaşan,Yalçm Bayer, Gül-
çin Telci; Kanal D'den
UğurDündar, Akşam ga-
zetesinden Yalçm Pekşen;
atv'den Adnan Gerger;
Flash TV'den Bahadır
Tokmak, Turgay Yıldız;
Aydınlık dergisi adına da
Ankara Temsilcisi Hikmet
Çiçek ödül aldı.
Ödül töreninin ardından
Bahadır Tokmak ve Turgay
Yıldız'ın Susurluk Blues
ve Çal Hacı, Çal Baa şar-
kılanna davetliler alkışla
tempo tutarak katıldılar.