15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 1998 PAZARTESİ HABERLER Ttört insan kaybedilmek isteniyor' • İstanbul Haber Servisi - Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği'nden (TÎYAD) yapılan açıklamada, en son 31 Mart günü lzmir'de görülen Neslihan Uslu, Hasan Aydoğan, Metin Andaç ve Mehmet Ali Mandal'dan 19 gündür haber ahnamadığı belirtilerek "4 insan kaybedilmek isteniyor" denildi. Cezaevinden firar • TUFANBEYLİ (AA) - Adana'nın Tufanbeyli ilçesinde, elektrik kesintisinden yararlanarak cezaevinden kaçmak isteyen 2 hükümlüden biri, ayağından \-urularak yakalandı, diğer hükümlü ise kaçmayı başardı. Önceki gece duvardan atlayarak, tel örgüleri aşmaya çalışan hükûmlülere jandarma taraftndan ateş açıldı ve adam öldürmeye teşebbüsten 4 yıla hükümlü Uğur Keklik ayağından vurularak yakalandı. Gasp suçundan 8 yıla mahkûm Abdurrahman Tokmak ıse kaçmayı başardı. Herkes ek zam istiyor • ANKARA (AA)- Öğretmenlere ve öğretim üyelerine yapılan ek zammın ardından, başta emniyet sınıfı olmak üzere diğer devlet memurlan da ek zam için harekete geçti. Sağlık personeli, din adamlan, askerler ve asker emeklileri ile sanatçılar ve Devlet Tiyatrosu oyunculan da ek zam için yoğun çaba harcıyorlar. Taşar ABD'den dondu • İstanbul Haber Servisi - Tanm ve Köyışlerî Bakanı Mustafa Taşar. ABD"ye yaptığı iki haftalık resmi ziyareti tamamlayarak Türkiye'ye döndü. Taşar, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Türkiye'ye lop et olarak sokulan kanguru etini bir fuarda yediğini ve çok lezzetli bulduğunu söyledi. Taşar, kanguru eti ithali konusunda bır çalışmalannın olmadığını da sözlerine ekledi. Pikıtikçi işçilere gözaltı • İstanbul Haber Servisi - "lşçi Sınıfının Devrimci 1 Mayıs'ı İçin Yerel tşçi Platformlan" adına yapılan yazıh açıklamada. dün piknik yapmak üzere yola çıkan iki otobüsün Şirinevler'de durdurularak içindeki işçilerin polis tarafından gözaltına alındığı belirtildı. Makedonya Dışişleri Bakanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Makedonya Dışişleri Bakanı Blagay Hanziski, eş ve beraberindeki heyetle dün Ankara'ya geldi. Hanziski ve eşini. Dışişleri Bakanı Ismail Cem ve eşi Elçin Cem karşıladı. Cem, konuk bakanın gelişinin hemen ardından KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı da ülkesine uğurladı. Kazan'a tazminata temyiz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın, eski Pir Sultan Abdal ve Kültür Derneği (PSAKD) Başkanı Murtaza Demir ile ,halk ozanı Hüseyin Gazi Metin aleyhinde açtığı .manevi tazminat davası 'temvizedildi. • ANKARA (AA) - Hava .Kuvvetleri Komutanı 'Orgeneral llhan Kılıç, 1 Pakistan Hava Kuvvetleri !Komutanı Orgeneral 'Parvaiz Mehdi Qureshı'nın ıresmi davetlisi olarak 'Pakistan'a gitti. Hava |Kuvvetleri Komutanı 'Orgeneral Kılıç, Pakistan'da !resmi temas ve tincelemelerde bulunacak. î Orgeneral Kılıç, 23 'Nisan'da Türkiye'ye dönecek. Fethullah Gülen, 1990 yılmdaki konuşmasmda burnunu sildiği mendili cemaatine attı Gülen'm gerçek yüzüANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Fet- hullah Gülen"in 1990 ve 1991 yıllannda yaptığı konuşmalann kasetleri, gerçek yü- zünü gösteren yeni kanıtlan ortaya çıkardı. Gülen. 1990 yılmda Hisar Camii'ndever- diği pazar vaazında burnunu sildiği mendi- li cemaatine firlatırken: 1991 yıluıdaBah- çelievler Yeni Cami'deki vaazında Müslü- manlan "eldn"e benzeterek "Müminler ekin gibidir. Yatar yinekalkarlar. 70seneev- vel yattık. şimdi kalkıyonız" dedi. "Kıbte- siz.AUah"sürxybamberwyüzde30'laraula- şan bir nesü" bulunduğunu savunan Gü- len. cemaatinden üniversıteye hazırlık kurs- lan ve okullar açmalannı istedi. Mustafa Kemal Dergisi'nden araştırma- cı-yazar Ergün Poyraz tarafından ele geçi- rilen kasetlerde. Fethullah Gülen'in 1990'da Fethullah Gülen'in vaazlarından. Miiietçe isiami tabiatımız bozuldu.' 'Müslümanlar ekin gibidir. Yatar, yine kalkanz.' 'Himmetinizle üniversiteye hazırlık kurslan açılsm.' 'Allah'sız, peygambersiz, yüzde 30'lara ulaşan bir nesil var. 1 Hisar Camii'nde. 1991 yılmda da Yeni Ca- mi'de yaptığı konuşmalarda, devieti ele ge- çirme ve şeriat devieti kurmaya yönelik va- azlan ortaya çıktı. Cemaatini okul, pansi- yon ve dershanelerine yardım yapmaya (himmete), kendi düşünceleri doğrultusun- da gazete ve dergi kurmaya çağıran Gülen. "Ötçü" adlı kitabında da kadınlara ait dü- şüncelerini anlatıyor. Gülen, kadınlan 3'e ayırarak "3 çeşit kadın vardır. Sokak kadı- nı, zevk kadını. ev ve hizmet kadını. Hafif- meşrep sokak kadını çamura düşmüş bir cevhere benzer, zev k kadını göz bağcı iNis- lere, ev ve hizmet kadını ise sonsuzluk solu- yan cennet hurilerine..." görüşünü dile ge- tirdi. Gülen, 5 Mayıs 1991 'de Bahçelievler Ye- ni Cami'deki konuşmasmda ıse kadınlan. doğru yoldan saptıran "çetin güle" benze- tirken şunlan söyledi: "Allah doğru yolu gösterdL yol aynmına trafik memuru diktl Kuran'la ak yolu gös- terdL Ak şeriatla size doğnıyu gösterdL Fa- kat onlar takılıp kaldılar. Ö uçurumu aşa- madılar. Tepede kaldılar. Kaı-şılanna çetin bir gül çıktı. İmtihan oldular. Yolda kaldı- ^Vakıflar mafya işgalinde' Devlet Bakanı Metin Gürdere, vakıf arazilerinin büyük bir bölümünün organize suç örgütlerinin işgali altında olduğunu açıkça söyledi ANTALYA (AA) - Dev let Bakanı Metin Gürdere. "Vakıf arazilerinin büyük bölümü organize suç örgütle- rinin işgali altında" dedi. Gürdere. Antalya'da düzenlediği basın toplantısında, vakıf arazi ve mallannın yansının Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğer yansının ise orga- nize suç örgütlen ve mafyanın elin- de bulunduğunu belirterek. şunlan söyledi: "İstanbuTdaki vakıf malla- n işgal altında. Buralar daha ziyade organize suç örgütlerinin işgali altın- da bulunuyor. En kıymetli vakıf ara- zileri ve mallan. bu örgütlerin elinde otopark ya da çeşitli şekulerde kulla- nılryor. Yakıfarazilerinin yansı maa- lesef mafyamn elinde. \ akıflar Genel Müdürlüğü olarak tasarruf ettiğimiz arazi kadar işgal altında arazi var." Yağmalanan ya da organize suç örgütlerinin elinde bulunan vakıf ara- zilerinı geri almak için çalışmalar yaptıklannı bildiren Gürdere. şunla- n kaydetti: *Vakıf malnyşu veva buşekilde ele geçiren. birtakım idari kararlaria va- kıftann atev hine haksızlıklar yapan- lar, şimdiden kendilerini haztrlasm. Çünkfi. haklannda dava açacağız. Vakıf malını kimseye yağmalatma- yacağız. Herkes ona göre hesabını yapsın. Eğer birikri geçmişte haksız idari kararlaria. işlerle. vakıf malına el kovduysa bunun üstüne gideceğiz. Bütün bunlan hukuk yoluvla yapa- cağız. Belediyelerin ya da başka ka- mu kumluşlannın. vakıf malını alma şartlan dışında kullandığına dair bil- giler var. Bunlan da mahkemeye ve- receğiz." Vakıflardan elde edılen kira gelir- lerinde geçmiş yıllara göre düşme olduğunu kaydeden Devlet Bakanı Gürdere. "Bu yıl kira gelirlerimiz 1 mihon 750 bin dolar. Daha önce 1 milyon950bin dolanü. Yağmalanma nedeniyle gelirlerimiz 200 bin dolar düştü. Maalesef böyle sıkıntıh bir durumumuzda var" dedi. Yapılan ya- sal düzenlemelerle \akifgelirlerinin üç katma çıkacağını anlatan Gürde- re, işgal altındaki arazılerın alınma- sı ve bu konudaki hukukı problem- lerin ortadan kaldınlması için de ça- lışmalar yaptıklannı bildirdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait arazilerde 8 bin tescılli tarihi eser ol- duğunu bildiren Gürdere, bu eserle- rin tamamının 10 yıl içinde restore edıleceğıni söyledi. Gürdere. bu eserlerin çoğunun lpekyolu üzennde bulunduğunu ha- tırlatarak. şöyle devam ettı: "Vakıflar, Türkiye1 nin mah. Ara- zilerimiz üzerinde buiunan tarihieser- leri onaracağız. İpekyolu üzerinde bulunan tarihi eserlere de sahip çıka- cağız. 10 yıl içinde 8 bin tarihi eseri restore edeceğiz. Bizden sonraki ne- sillere, restore edilmiş ve onanlmış, fonksiyon kazanmış, ekonomik de- ğeri ortaya çıkmış mekânlar bıraka- cağız." 'Bu güzel kıza iyi bak'Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve eşi Nazmiye Demirel, önceki gece eski DYP Kocaeli Millenekili tsmail Hakkı Amasvalı'nın kızının nikâh törenine katüdı. Demirel, Maslak Princess Otel'deki törende Amasvalının kı/ı Nurdan Amasyalı'nın nikâh şahitüğini yaparken emekli Kurmay Albav tbrahim Kılgıç, damat Krvanç Sann'nın şahidi oldu. Nikâhın kıvılmasından sonra evlilik cüzdanını Kıvanç Sann'ya veren Demirel "Bu güzel kıza iyi bak" dedi. Nikâh töreninden sonra sağhk çantasıyla koşuşturan korumalar, gazeteciler arasında, Demirel'in sağlığıv la ilgili bir sorun olduğu konusunda heyecan yararb. "Ben iviyim çocuklar" diyerek gazetecUerin hevecanını yaüşüran CumhurbaşkanTnın rutin olarak »ö/ bakımı için ilaç kullandığı öğrenildi. Fotoğraf: HATİCE TUNCER) 'İslamın ve siyasetinşartı temizlik' AFYON (AA) - DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, siyasetin de Islamın da şartınm "temizlik" olduğunu belirterek "Her partinin kendi içinde bu temizliği yapması gerekir. O partilikr, Şaibc Hanım'ısırtında taşunak zorunda degiller" dedi. Cindoruk, partisinin Emirdağ ilçe kongresinde yaptığı konuşmada. temiz bir toplum için yola çıktıklannı; bu konudaki mücadelelerini yılmadan, sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti. 'Şemsiye gpnişledi^ DTP'nin örgütlenmesinin hızla sürdüğünü, ilk genel seçimlerde tek başlanna iktidar olmak için çalışmalannı sürdürdüklerini anlatan Cindoruk, "Şemsh'emiz genişledL Bir partiyi çaldırdık. Bundan sonra partinıizi inşallah çaldırmavız diyerek Allah"a dua ediyorum" diye konuştu. Cindoruk, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in malvarlığı ile ilgili Meclis soruşturması önergesinin kabulü konusuna da değınerek. şöyle konuştu: "Karikatüristler, Şaibe Hanım karikatüıieri; yazarlar, Şaibe Hanım hikâyeleri yazar oldu. Bunlann araştınlması, ortaya konulması gerekir. O partililer, Şaibe Hanım'ı artık sırtlannda taşunak zorunda değiller. İslamın da siyasetin de şartı temizliktir. Her partinin kendi içinde bu temizliği yapması gerekir." Özelleştirme çalışmalannm hızla sürdüğünü, Türk Telekom AŞ'nin cep telefonu lisans devir sözleşmesiyle 1 milyar dolar gelir elde edileceğini kaydeden Cindoruk. "Bu paranın tamamını iç borç ödemelerinde kullanmak yanlış olur. Yüzde 25'i Ulaştırma Bakanhğı'na kalnıalı. Bu parayla da havaalanı, liman gibi yatmmlar yapılmahdır" dedi. Cindoruk, kongrenin açılış konuşmasının ardından. Uşak'a hareket etti. CHP Genel Başkanı, Eminönü örgütüne katıhm töreninde konuştu 'YolsuTİukve SusurtukyenUeeek' İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL CHP'nin kabuk değiştirdiğini, köklü bir değişim yaşandığmı belirtti. Türkiye'de yoksulluklan da yolsuzluklan da Susurluk'u da yeneceklerini voırgulayan Baykal, Türkiye'de hiçbir şeyin örtbas edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Partisine katilımlar nedeniyle Eminönü ilçe örgütû tarafından Kumkapı Mercan Restoran'da dün düzenlenen törende konuşan Baykal, partiye 1045 kişinin katıldığmı söyledi. "Burada yaşananlar ülke genelinde yaşanan bir büyük oluşumun parçasıdır" diyen Baykal, partiye yeni katılanlann ülkenin siyasi kaderine ağırhk koyma, ülkeye sahip çıkma karannı gösterdiklerini ifade etti. Bu oluşumun tüm ülke açısmdan önemtaşıdığını anlatan Baykal şöyle devam etti: "Ulkenin dört tarafında. bütün vatan çapinda siyasette bir toprak kav nıasL zemin kavması yaşaruyor. Vatandaşlar CHP aracüığıyla ülkeye sahip çıkıyor. Böyle gelmiş. arük böyle gtanez." Türkiye'de siyasetin yeniden şekillendiğini ve halkın artık hakkmı aramaya başladığmı kaydeden Baykal, CHP'nin bu mücadelenin çerçevesi olduğunu belirterek "Sizler CHP'yi yeniden şekillendiriyor. gerçek tabanına, temeline oturtuyorsunuz" dedi. Konuşmasmda Türkiye'nin büyük sorunlan bulunduğunu belirten Baykal, şunlan söyledi: "Türkiye, demokrasi içinde, halkın oyuyla sorunlannı çözecektir. Ekonomik, siyasi sorunlannı çözecektir. Türkiye'de hiçbir şeyin örtbas edilmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye'de yoksuHuğü da yeneceğiz, Susurluk'u da yeneceğiz. Yoksulluklan da yeneceğiz, yolsuzluklan da yeneceğiz. Bunu sizin gücünüzle yapacağız. CHP iktidannda, Türkiye''nin vitrininde yapav oyuncak bebekler değil, çikB, sancdı gerçek insaniar olacaktır, sizler olacaksmtz. Şişti'de yaşananiann Eminönü'nde vaşanmamasının güvenccsi de sizler olacaksımzj" Konuşması sık sık "Başbakan Baykar sloganlanyla kesilen Baykal, daha sonra. partiye katılanlann üyelik kartlanm imzaladı ve parti rozetlerini taktı. CHP tstanbul Milletvekili Bülent Tanla ve İstanbul ll Başkanı Etem Cankurtaran ile çok sayıda partilinin katıldığı törenin yapıldığı restoranda, "Baykal halkma gükn; Ecevit, Fethullah Gülen oldu" yazılı pankart dikkati çekti. lar. İffetle yaşıyorUnü. Karşılanna bir ka- dın çıkn, harama çağırdı. Bu harama takı- lıp, yolda kaldılar. Mücadele etmeniz gere- kiyor. Öteve gözlerinizi açnğınızda burada sizi hakikate, en büyük doğruya uyaran. İs- lama uyaran AUah; ötede de behçete, ned- rete uyanr. Cennet vamaçlara. hurilere. gıl- manlara (tüyü bitmemiş erkek çocuk) uya- nr." Aynı tarihteki konuşmasmdaMüslüman- lann 2 asırdan beri İsiami deformasyona uğradığmı vurgulayan Gülen, sokaklann bunun delilleriyle dolu olduğunu belirterek "Milktçebozulduk. Güzelşeykr çirkin,çjr- kin şeyler şirin görünmeye başladı" dedi. Gülen. orucu terk etmenin Müslüman tabi- atına aykın olduğunu belirterek "Bir bacı- nızıntürbanını çıkartnklanndakıyamet ko- par. Çünkü çok ahşmış ve —^—— onunlabütünleşmiş,onudi- nin bir emri olarak saymak- tadır. Onu çıkardığı zaman, dinin bir yanının yıkılaeağı- na inanır. Çünkü türbanı Is- lam şuuruyla, İslam aşkıyla takar" görüşlennı savundu. Gülen konuşmalannda, Türkiye'de kıblesiz, peygam- bersiz, Kuran'sız, Allah'sız yüzde 30'lara ulaşan bir ne- sil olduğunu savundu. "Dü- ne kadar bu oranın daha da büyük olduğunu" söyleyen Gülen. "Hak'ka.ışığa. haki- kategiden yollan gulyabani- lerengelleyebilir. Bu iş henüz bitmemiştir" dedi. Gülen, öğrencilerin çoğunun Müs- lümanllğı derinlemesine duy- madığına da işaret ederek şu görüşlen dile getirdi: "Kendiduygu vedüşünce- lerinizi dile getirdiğiniz ga- zete, mecmualar kaçta kaça sesleniyor? Kaçta kaçına so- luklanmzı duyuruyorsunuz? Kaçta kaça ses getiriyorsu- nuz? Üzerinde düşünülmesi gereken bu. Haddimi aşarak, tüm cami kürsülerinde bunu dile getirmişimdir. Işin bü- yük kıstnı yapılmadı. Bazı meseleleri burada açamıyo- ruz. Bunlan tartmaya çabşın. BizhizmetetmevetavAf edil- mişiz. .Allah dinini evüya ile neşretti. Ancak Allah bu işi bugün sizlere gönderiyor. Ca- mUer, Kuran kurslan vapb- n>W imam-hatipfer açürryor, vaazettiriyor, namaz küdın- yor." 'Oğrencilere bakdıyor' SSCB'nın dağılmasmı "kof bir çınar" olarak yo- rumlayan Gülen. müminle- ri de " € ^ " 6 benzeterek. di- rilme vekalkma zamanı gel- di ğini anlattı. Gülen, Türk dünyasına ulaşılarak İslamın anlatılması gerektiğini vur- gularken; İsiami cemaatler. vakıf, dernek. kitap ve ilahı- yatlarla amatörce verilen mü- cadelenin geliştirilmesini is- tedi. Gülen, kurban derileriy- le ilgili olarak şu konuşma- yı yaptr. "Kurban Bayra- mı'nda fedakâriık yapacak- sınız. Nazannızda en değer- ü şevi feda edeceksiniz. Çün- kü sizin himmetleriniztebin- lerce talebeye bakdrv or. Him- ntet adına uyanmamış Tür- kiye köşelerine el uzanyor- sunuz. Bazıarkadaşlar gekü, üniversite hazırlık kursu aç- mak istediklerinL ancak bu- na güçlerinin vetmediğini söviedi. Oysa böyle kurslar açmak, bereketti işlerdir. Bin talebeokuttuğunuzda, 7-8 ay sonra onlara milli düşünce ve tarih şuuru aşdryor, diril- tiyor, Allah'm inayeti ve ke- rimiyle dolduruyorsunuz. Hizmetin beşte birinin tstan- bul'da verilmesi iseçokönem- li. Bursa. Adana, Konya. An- kara, Izmir de önemİL Balı- kesir erken uyanmış, imanv hatip lisesi ve Kuran kursla- n açmışbiryer. Kurban Bay- ramıçokönemİLGeçenyıl35 bin kurban derisi topianmış, bu 40 bin yapılsın. Çünkü kurban derileriçokyararfa bir işe kanalize edilecek. Şu an- da yurt, ev sayımızı bilnıivo- rum. Ancak on binlerce öğ- rendnin bakıkUğınaeminimT Gülen. 1990 Hisar Ca- mii'ndeki konuşmasmda ise camileri dolduran cemaatine şükran sunarken. plajlarda- kılere "Allah'tan korkun" uyansındabulundu. Yaşamı gırtlakla bağırsak; şehvetle arzu: boşalmayla dolma ara- sında gidip gelenlerden he- sap sorulacağını söyleyen Gülen, "Bu çağuı yeni nesli- ni bizim ikinci dirilişimizi temsil eden bu nesli gördük- çe içim rahata kavuşuyor. Gönlüm, nasıl yakutlarla, mercanlarla doluyor'" dedi. Gülen'in. vaazını tamamlar- ken de ağlayan cemaatınin is- temi üzerine burnunu sildiği mendili onlara fırlattığı bil- dirildi. BİZBtZE ERDAL ATABEK Tark Etmez' Kültürü... - Çay mı içersiniz, kahve mi? - Fark etmez. - Kahveniz nasıl olsun? Sade, orta, şekerli? - Fark etmez. - Hangi filme girelim? - Fark etmez. - Bugün ne yapalım? ' - - Fark etmez. - Tetevizyonda neyi izlemek isterdiniz? - Fark etmez. Toplumu yavaş mı, hızlı mı pek bilinmeyen bir hız- la kaplayan yeni bir kültür var "Fark etmez" küttürü. Iyiyi kötüden, yarariıyı yararsızdan, nitelikliyi nite- liksizden ayıran farklan gözardı eden bir toplumsal umursamazlık. Hiçbir değişimde umut bırakmayan olumsuz ömek- lerin yarattığı depresrf bir karamsarlık mı? Yoksa, ken- di gücünden umut kesmiş bir insan çaresizliği mi? Ya da kendine deger vermeyi ögretmeyen bir kültürün yarattığı razı oluş mu? Niteliği ne dursa olsun, birtoplumun geteceğini ipo- tek attına alan umarsız bir iç döküş gibi, "fark etmez". Bir sözcüğe dökülmüş bütün bir hayat felsefesini andıran bu kötümser yalıtkanlık dikkatimizi çekme- meli mi? Kişilikli yaşamanın bir "fark ediş" olduğunu ağzı- mıza almamalı mıyız? Uygarlığın "ayırdına vararakyaşamak" olduğunu an- lamaya çalışmamalı mıyız? "Farketmez" sözcüğünün arkasına saklanmış sin- si itaati görmezden mi gelmeliyiz? insanlan "fark etmeye" çağıran irkiltici sözcükleri nasıl bulmalıyız? İnsan zekâsının işleyişinin temelinde benzerlikleri vefarklılıklan bulmanın yattığını nasıl anlatmalıyız? Yoksa sonuçta hiçbir şey "fark etmez" mi? • • • , , . - Seçimi hangi parti kazanmalı? - Fark etmez (mi?) l ' - Yoksa askerler yönetime el mi koysun? - (Gene) fark etmez (mi?) . • - Dünyanın gündemi? - Çok okunan kitaplar? •• • ' . - Eğitim sistemi? - .. - - Üniversite sınavlan? : - - Trafik sorununun çözümü? .• • • -- >.-•.,.;-. Fark etmez mi? ' •' • i- * - Ne yapsan fark etmez mi? Kim olsa fark etmez mi? Kimin dönemi olsa fark etmez mi? ••,'-i. • Ne olsa fark etmez mi? ••• En büyük yanlış bu "fark etmez" kültürüdür. En büyüğünden en küçüğüne kadar her şey "fark eder". Çay mı, kahve mi istediğinizi mutlaka söylemeltsi- niz. Kahveyi nasıl istediğinizi söylemelisiniz. Kahve istediğiniz gibi gelmemişse içmeyip geri göndeımeyi bilmelisiniz. Asla istemediğiniz şeye "evet" dememeyi öğren- meltsiniz. "Hayır" demeyi, gerekfjği zaman, çekinmeden söy- temeltsiniz. . y Kişiliğinizi açtklamanız gerekiyor. «.^ Kişiliğinizi, başkasının onayına gerek duymadan, açıklamanız gerekiyor. Kendinize deger vermeyi başkasından beklemeden, sizin açıklamanız gerekiyor. Sizi yönetenlere kızmayın. Onlara "fark etmez" dediğiniz için kendinize kızmanız gerekiyor. Başınıza gelenleri eleştirmeyın. Olan bitene "fark etmez" diye baktığınız için kendinızi eleştirin. Artık her şey, her zaman sizin için "fark etsin". Yoksa sizin için verilecek yargı da odur. "Fark et- mez". 1998 Yılı Hasan Tahsinleri'ne ödülleri verildi ^ Güreli: Bab-ı Ali çiftetelli oldu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Medyadaki yozlaşmayi sorgulayan Ku- va-yı Medyadergisi. yılm "Hasan Tahsinleri"ne ödüllerini verdi. Törende konuşan Türkiye Gazete- ciler Cemıyeti (TGC) Baş- kanı Nail GürelL gazeteci- lik mesleğinde yaşanan "yozlaşmaya" dikkat çe- kerken. "Bab-ı ÂU, Erdal Atabek'in sözüyle 'çifte- telli', okur da müşteri ol- du. Eskiden gazeteci de- nince akla muhabir, yazar gettrdi. şimdi patron geli- yor" dedi. Güreli. halkın gerçek- leri öğrenmesini isteme- yen siyasal iktidarlar ve bazı güç odaklannın ba- sın özgürlüğünü kısıtla- maya çalıştıklanna da dik- kat çekti. Kuva-yı Medya dergi- since önceki akşam Best Otel'de düzenlenen tören- le "1998 Yıhnın Hasan TahsnıleriÖdülleri" dağı- tıldı. TGC Başkanı Nail Güreli, gazetecilik mesle- ğinde yaşanan değişimle- re dikkat çekti. "ÖnceBabHÂB'ninadı değişti.IJzanyıBar'İki Tel- lı' oldu. Erdal Atabek'in sözüyle 'çifteteüi'ye dö- nüştü" dıyen Güreli. mat- baalann "phza-medyacen- ter" olduğunu. okur tanı- mının "promosyona düş- kün müşteri" olarak de- ğiştiğini, gazeteci denince de artık akla muhabirler ve yazarlar değil "patron- lar"m geldığini söyledi. En önemli değişimin, basın özgürlüğünde ya- şandıgını kaydeden Güre- li. basın özgürlüğünün bi- reysel değil, halkın ger- çekleri öğrenmesinin bir aracı olduğunun anlaşıl- maya başlandığına dikkat çekti. Basm özgürlüğün- den siyasal iktidarlann ve bazı güç odaklannın ra- hatsız olduklannı vurgula- yan Güreli. şöyle konuştu: "Halkın gerçekleri öğ- renmesi işlerine gelmiyor. Dahaçok kısıtlama için ya- salarda degişiklik girişim- lerinde bulunuyorlar. Bu noktada kıv asıya bir dire- nişle karşı karşıyayız. Ku- va-yı Meidya farklı bir iş- lev üstkniyor. Basının bu- gün gerçekten vozlaşmış, yer yer çürümüş viizünü cesareUe, yetkin biçimde eleştiriyor. Mizah gücünü de kullaruyor. Basının doğ- ruya ulaşmasında Kuva- yı Medya'cı arkadaşlan- nuzuı eleştirilerinden ya- rarlanmak gerekiyor.'' Gazetemizden Yayın Kurulu Başkanı tlhan Sd- çuk, Genel Yayın Koordi- natörü Hikmet Çetinkaya, yazarlanmız Cünejt Ar- cayürek,AhmetTanerKış- lalı, Deniz Som ve Ümit Zileli. karikatürist Nuri Kurtcebe ödüle değer bu- lundu. Milliyet gazetesin- den Hasan Pulur, Melih Aşjk; Hürriyet gazetesin- den Oktay Ekşi,Sedat Er- gin. Bekir Coşkun. Emin Çölaşan,Yalçm Bayer, Gül- çin Telci; Kanal D'den UğurDündar, Akşam ga- zetesinden Yalçm Pekşen; atv'den Adnan Gerger; Flash TV'den Bahadır Tokmak, Turgay Yıldız; Aydınlık dergisi adına da Ankara Temsilcisi Hikmet Çiçek ödül aldı. Ödül töreninin ardından Bahadır Tokmak ve Turgay Yıldız'ın Susurluk Blues ve Çal Hacı, Çal Baa şar- kılanna davetliler alkışla tempo tutarak katıldılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle