16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Ölümünün 10. yüında, 50 yıllık serüvenin ürünleri başucumuzdaki yerini koruyor Oktay Rîfat'nı şiîrlerîne bakınca... TELEFON Gözlerin var ya çekik kara kara Önce gözlerindi en güzel ışık Beyaz dişlerindi bacaklann omuzun Damalı örtüde bir kâse çorba gibi Buğulu bir lezzetti karı kocalık Şimdi bir çınar yeşeriyor içimde Bir şarkı söyleniyor uzun uzun Hürriyetin rüzgâıiı bayrağı oldu Bize yeten aydınlığı sevdamızın Aman dayanamazsam ne etmeli Bütün pencereler üstlerine açık Kimler soyar çocuklan kimler örter Biri onbir yaşında öteki küçük Ya anne diye bağınrsa uykusunda Belki korkmuş belki de susamıştr Geceleri su içmeye alışık Çorap öyie mi giydirilir don öyle mi bağlanır Gömleği bir tuhaf sarkıyor arkasında Çocuklara bakma dayanınm Gide gide çoğaldım halkım ben artık Dağ taş kalabalık kalabalık Satar mıyım onları onlar da çocuklanm Ben kadınım çocuklanmla varım Telefon nafile açmam seni Söylemez dillerim yannla bağlı Tutmaz parmaklanm kocamdan belli Telefon benimki de analık. Çocuklara bakma dayanınm Sevgiydim önce bir çeşit incelik Şimdi işe yarıyorum kaba saba Tuzlu bir deniz kokusu havada Benimle başladı bu müthiş tazelik Benimle yaklaştı güzel günler O günlerin eşiginde beni hatırtayın Hatırlatın onların vahşetini Her telefon çalışta kesik kesik. OKTAY RİFAT ŞÜKRANKURDAKUL "Bu acayip çiçekler hiç bıtmeyen bu bahar Basma perdelerine hangi iklimden gelir Yediveren gül gibi dört mevsim çiçek verir Pencerene dizdığin aydınlık sardunyalar." "GûnlerGeçnı|şBuradıuı"(Varhkdergisi, 1 Şu- bat 1937) adlı şiirinde karşılaştığımız bu dizeler, Oktay Rifat'ın dogasındaki mahalle, sokak, ev öğe- leriyle yakın çevre; perde, saksı, cumba. kilim öğe- leriyle eşyanın önemli bir yeri olduğunu gösterir. Ahmet Hamdi. AhmetMuhip'in yapıtlanna düş- kün olduğu sezilen bu ılk evre ürünlerinde yakın çevreye ve eşyaya bakışı ile kendine özgü olanı ya- kalayabilmiştir Oktay Rifat. Geleneksel yapı biçimlerine uyum sağlamış giz- li bir ressamın iç dünyasını yansıtan dizeler... Başat özellik bu. tktidardaki CHP'nin çağdas bir toplum yaratma ideolojisine karşın eskiyi ezberinde tutan tutucu güçlerin edebiyatta da etkilerini sürdürdüğü bir dö- nemi konuşuyoruz. Şiirlerinde kendini yinelemenin ustası Yanya Ke- mal "Tann Şair" olarak niteleniyor. Hececilerin zaten pek sınırlı olan ufuklan büsbü- tün daralmış: Yusuf Zhu, Orhan Seyfı gibıler tırmanan faşiz- min etkisinde. Nâzım Hikmet, Şeyh Bedrettin Des- tanı'nda şairce düşünmenin güzelliğini koyuyor or- taya. ' Bukoşullar, arkadaşlan OrhanVefive MelihCev- det'le birlikte Oktay Rifat' ı da "Garip" hareketine zorlayan başlıca etkenler arasında düşûnülebilir. Dönemın "disJpHnli hürriyet" anlayışı kuşatma- yı amaçlar bireyi. Garipçiler özgürlük ister. Eleştiri özgürlüğü, alaya alma, hesaplaşma özgür- lüğû. Sonuç, 15-20 sözcükle kurulmuş, çağın gülme- ce ve ince yergi öğelerine dayanan kısa dizeli şiir- ler çıkar ortaya. "Ekmek dizimde " '"*'<*.. Yıldızlar uzakta, tâ uzakta ' • öyle dalmışım ki sormayın Bazan şaşınp ekmek yerine Yıldız yiyorum." . - • (Ekmek veYıldıdar) Ne var ki "Garip" döneminde de şaşırtıcı buluş- lara, ince yergi ve gülmece öğelerine dayanan par- çalann vanı sıra değişık insansal durumlan işleyen "BirOtefin tki OdasT gibi şnrler de yazar Oktay Ri- fat. Ölcü dışına kaymasına karşın yer yer uyaklar- dan yararlandığı olur, yer yer de duyarlığını önle- Rifat ahşıfanamışı aramaktan hiç yorgun düşmedi. yemez. "Garip" sonrasında yayımladığı Güzelleme (1945), YasayıpÖtmekAşkve Avarelik Üzerine Şi- irler (1945) kitaplanm oluşturan şiirlerde yenıden geleneksel yapı biçimlerine eğilim duydugu görü- lûr Oktay Rifat'ın. Hece ölçüsünde değişik kalıplan uygular, uyak- lardan yararlanır, halk şiirimizin "nazım btcimte- ri"nden esinlenir. "Davullar vuruldu önceden Sazlar çalındı inceden Döşek sermişler yoncadan Bir nur doluyor cismime." 1947-55 yıllannda halk şiirinin öğelerini kullan- maya yeni yollar ararken, Güzelleme'deki gibi öy- kûnün düzeyine varmaktan çekinerek güncel so- runlan yansıtır şiirine. "Hepimizin ağzımız burnumuz var Hepimizin aklı Apaçık ortada işte O haksız, bu haklı. Bız yayakalmışız bu kervanda Beyîer paşalar atlı Dökülmüşüz yollara çoluk çocuk Kimisi kel, kimisi bitli.'" (Kervan, A$ağı Yukan) Çağdaş Türk Edebiyatı'nda bu dönemın en önemli şıirlerinden biri olarak gösterdiğim ''Tele- fon'' (Karga ıle Tilki, 1954) üzerine şöyle yazmış- tmv. "1953'taTkABD'de>«rgdanankan-kocaRosen- berg'lerin ölüm cezası karşısında bile onurianndan bir şey yitirmeyen Idşiliklerinin uyandırdığı sevgi, hayranlık duygulanmn işlendiği sezilen bu şiir, do- kuzdizeden kurulu dörtbölümdegelişririlmişrir. Bi- rind bölümde, erkeğin söyleyişiyte, inançta birleşen sevgiyi, 'Hürriyet'in rüzgârlı bayrağı oldu Bize ye- ten aydınlığı sevdamızın' dizeleriyle somutianmjş buhıruz. Ethel Rosenberg'm söyleyişiyle. çocuklara değgin duyariıklann sergik'ndiği ikinci bölümde ana- lık sevgisiyte direnme bilinci sa\aşır gibidir. Üçüncü ve dördüncii bölümlerde>se, ölüm anına değin. tele- fonla bik 'itiraf' olanağı taruyan zorbalık karşısın- da, anakk dırygusunun insanlık duygusmla özdeş- leşerek yenügiye kafa tuttuğu görülür." Oktay Rifat'ın Perçemli Sokak ve Âşık Merdive- ni kitaplannda sözcüklerin yarattığı görünrülerin peşine düştüğü söylenmiştir. flk gençlik ürünlerin- de bilinen durumlanyla rastladığımız eşya bu şiir- lerinde temel öğe durumundadır. Elleri Var Özgürlüğün (1966) ve Şiirler (1970) kı- taplanndaysaçeşitli deney evrelerinden geçmiş top- lumu, insanlan tanımış. öğretilerden ögretı beğen- miş birkişiliğin olgunluğunu yaşar gibidir Oktay Ri- fat. Şiirlere geçmiş deneylerinden elde ettiği olanak- larsanki kendiliğinden agırhklannı koyarlar. Ahmet Hamdi'nin bir dizesinde söylediği gibi "Her şey verfiyerinde"dır. Kendi uzağında. kalabahğı yaşar- ken, "evren kovanın ardan, tarihsel akışın yiğit sü- rücüteri'' olarak niteledıği işçilere seslenır. Dûnle, yaşananla, gelecekle hesaplaşarak, gerçek özgürlü- ğün ilkelerini aramaya çalışır. "Gitmez bu böyle, bu böyle yürümez. Bir gün Durulur bu çalkantı. doğarsm güneşe Bakarsın gökyüzü eski bir resim gibi Pencerede yeniden ve kitap masada Tasalann. kaygılann yunmuş, annmış Peşkirin, çarşafın yanı sıra Uçuşuyor çırpma çırpına rüzgârda. Nerdesin alın teriyle gülen aydınlık Nerdesin güzel kokularla dolu gece." (Gündüze Geceye Özlem, Şiirler, 1969) 1930'lu yıllarda başlayan şiir serüveni ölümüne değın (18 Nisan 1988) sürdü Oktay Rifat'ın, 50 yıl boyunca alışılmamışı aramaktan yorgun düşmedi. Yapıtlan başucumuzdaki yerini koruyor. 17. ULUSLARA RASI 1STANBUL FİLM F ESTÎVALİ 'Riminili Usta 'nın Giulietta 'sı Bu aynksı büfe, sıkı sinemaseverlere CUMHUR CANBAZOĞLU Festivalın bugünkü progra- mındaki iki Fellini filminden bı- rincisi Varyete Işıklan. Felli- ni'nin Alberto Lattuada'yla bir- likte yönettıği siyah-beyaz film, 'RinüniliUsta'nın gösteri dünya- sına giriş yaptığı ilk çalışması olarak hep dikkat çekmiştir. Var- yete Işıklan. o dönem sinemada hiç iş yapmayıp, parayı koyan Lattuada'yı batırmasına ragmen 'değeri' daha sonra bilinen film- lerden biri... Güzel taşralı kız Liliana, (Car- la del Poggio) kasabadan geçen kumpanyanın peşine takılıyor ve kendisine tutulan kumpanyanın yöneticisi Checco'nun yardımıy- la hemen sahneye sürülüyor. Şansı yaver gidiyor ve gösteri si- rasında eteği kayınca en fazla il- gi çeken o oluyor. Bir süre sonra davet edildikleri evin sahibi zen- gın avukat, Lıliana'ya özel ilgi gösterince Checco olay çıkarti- yor ve sonuçta kumpanyadan bir- likte aynlıyorlar. Checco başka bir kumpanya kurmaya çalışıyor, ama ilk gösteriden kısa süre ön- ce Liliana onu terk ediyor, Chec- co da eski dostlarının yanına, 'Ruhlaruı Giuliettası' usta yönetmen FeUini'nin ilk renkli fılmi. Melina'sına (Giulferta Masina) dönüyor... O zamanlar adı Sofia Lazzoraolan "merdht'nden inen dansçı" sahnesindekı SophiaLo- ren'in gençlik haline dikkat. İkinci film Ruhlann Giuliet- tası (FeUini'nin ilk renkli filmi) Romah bir kadmın öyküsü. Gi- ulietta, Katolik eğitimi almış, kocasının sözünden çıkmayan bir kadın. Evlilik yıldönümlerin- de akrabalann yanında ruh ça- ğııma seansı düzenliyor. Giuli- etta herkesin önünde kocası Gi- orgio'nun kendisini aldattığını öğreniyor. Ne yapacağını bile- mezken komşusu Susy'nin vil- lasında kocasını aldatmayı deni- yor ama ağır bir krize girmekten kurtulamıyor. 1966 Altın Küre Ödüllü Ruh- lann Giuliettası (müzikler: Nino Rota) Fellini açısından fazla yo- ğun bir yapıt olmasa da başrolde- kı Giulietta Masina'nın en iyi Fellini filmi diyebiliriz. Aynı öv- gü Susy rolündeki Santro Milo için de geçerli. SUNGU ÇAPA.N zı bir absürd duygusu uyandıran, 'kâbus gibi bir ka- ra komedi' denemesi. Bertrand Blier'ye özgü. özgün bir tarzda, çarpık karabasan mantığının \e büyük kent paranoyasının kara mızahla yoğrulmasının ürünü 'Soğuk Büfe'ye ilgisiz kalmak ne mümkün? Özetle 'Buffet Froid-Soğuk Büfe', yabancılaşma sonucu, günümüzde tam bir cangıla dönüşmüş mo- dern hayatın üstlerine üstlerine geldiği, karşı cinsi hiç de anlamayan erkek kahramanlan, tacize ve bas- kıya yargılı kadınlan, saçmanın duyumsandığı, sür- realist dokunuşlar içeren, hınzırca atmosferi, yetkin oyuncu yönetimi, sivri dilli anlanmı ve usta oyun- culuğuyla, hararetle salık verilecek türden bir kara komedi başyapıtı kuşkusuz. Polisli karabasanlar gören. cınayet-ölüm takıntı- lı, ışsiz. dostsuz. kuşkucu ama duyarlı biri olan Alp- honse (Gerard Depardku). gecenın binnde, metro- da bıcaklanmış bir muhasebecinin cinayetinden so- rumlu olup olmadığını hatırlayamaz bir türlü. So- guk ve somurtuk kansına ve yıllann deney ımine sa- hip. kurt bir polise (Yönetmen Bertrand Blier'nin babası ve Fransız sinemasmm eski kuşaktan, tanın- mış aktöriennden biri olan Bernard Blier) cınayet- ten söz ederse de hiçbir tepki almayacaktır... 1963'ten beri az ama öz film yapan ve çağdaş Fransız sınemasının günümüzdekı en önemli yara- tıcı yazar-yönetmenlerinden biri sayılan Bertrand Blier, festıvalde anılacak ustalann en genci ancak en ilgmçlennden biri kuşkusuz. Her zaman aykın öyküler anlatmayı benımse- mış Bertrand Blier'nin filmlen, sıradan se- yirciyi tedirgın eden, cağımızın karmasası- nın yansıdığı. alışılmışa sırt çevirmiş. bı- çak sırtı gibi keskin ve seyırcıyi tedirgin e- den filmlerdir. Tabulan yıkmaya soyunur- ken seyirciyi de silkeleyip sarsan. ironik, eleştırel. düşündürücü ve zaman zaman şo- ke edici Bertrand Blier filmlen, bu ayrıksı yönermeni çağdaş sinema ustalan arasına çoktan katmıştır nicedir. Bugün Emek'te gösterilecek olan, ilk kez sunulduğu 1979 Cannes festivalinden epey- ce ses getirmiş, eleştirmen tayfasının övgü- sünü. sıkı sinemasever-seyirci kesiminin de alkışını toplamış 'Soğuk Büfe', Ionesco tar- Bertrand Blier'in 'Soğuk Büfe'si bir kara komedi türû. 366 bin dolarlık bütçesi bulunan 10. Uluslaramsı Ankara Film Festivali 'ndeyaJdaşık 350film gösterilecek Mayısta siııemanm evsahibi Ankara olacak Krzysztof Kkslovvsld'nin 'Dekalog'u festhalde gösterilecek fılmler arasında. ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) -Dün- ya Kitle Iletişim Vakfi'nın çok sayıda res- mi ve özel kuruluşun katkısıyla düzenle- diği "10. Ankara Uluslararası Film Festi- vaü" 1 Mayıs'tabaşlayacak. Festivaldebu yıl Pasolini, Kiesiowski ve PeterGothar gi- bi ünlü isimlerin eserlerinden örnekler su- nulacak. "Sinemada Kadın tmgesi, Sine- manın Genc Yıldıdaru Düm a Sinemasın- dan" ve "ls\içre"den başlıkları altında yaklaşık 350 filmin gösterileceği festıva- lin bütçesi 366 bin dolara ulaşıyor. Dünya Kitle tletişim Vakfı ve Film Fes- tivali Komitesi Başkanı Maiunut Tali Ön- gören, düzenlenenbasın toplantısında fes- tıvale katkı sağlayan resmi ve özel kuru- luşlann sayısının bu yıl arttığını belirtti. Toplantıya katılan ÇankayaBelediye Baş- kanı Doğan Taşdelen de, Türk sinemasının genç yönetmenlerin öncülüğünde yükse- lişe gectiğini kaydetti. Toplantıya, festivali destekleyen Başba- kanlık Tanıtma Fonu, Kültür Bakanlığı, TRT, THY, Çankaya Belediyesi, Efes Pil- sen, Beğendık, Coca Cola, DHL, Turkcell, Class Otel, Renault Mais, Hotel Bilkent ve Oda Yapım kuruluşlannın temsilcileri de katıldı. Çankaya Belediyesi'nin Ankara Ulusla- rarası Film Festivali'ne 12 milyar lira mad- di katkıda bulunduğunu ifade eden Mah- • 10. Ankara Uluslararası Film Festivali, 1 Mayıs gecesi Kızılırmak Sinemasf nda Marco Risi'nin yönettiği "Eyüp Eyüp-Anadolu'dan Bir Çocuk" adlı kısa filmin gösterimiyle açılacak. Açilış töreninde Necdet Mahfi Ayral ve Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi'ne "Aziz Nesin Emek Ödülü", TRT Ankara Radyosu ve gazetemize de "Kitle Iletişim Ödülü" verilecek. mut Tali Öngören'in verdiği bilgiye göre, Başbakan Mesut Ydmaz'ın talimatı dog- rultusundabuyıl Tanıtma Fonu'ndan An- kara Film Festivali'ne 7 miryar lira ödenek sağlanacak. Kültür Bakanlığı, kapatılan RP'li lsmail Kahraman'ın döneminde destek alamayan festivale bu yıl 5 milyar lira katkıda bulunacak. 28 ödülün dağıtı- lacağı festivalde, uzun metrajlı Türk film- leri arasından seçilecek en iyi filmin 2.5 miryar liraiık; "Secküer Kurulu Özel Ödü- M"nü kazanacak filmin de 1.5 milyar lıra- lık para ödülünü Efes Pilsen verecek. Efes Pilsen aynca festivalde "En İyi Fflm" ödü- lünü kazanacak Türk yönetmene, daha sonra çekeceği filmin yapımma katkıda bulunmak amacıyla25 bin dolar ödeyecek. Festivalde bu yıl 70'e yakın uzun met- rajlı film gösterilecek. Festivalin ücretli gösterimleri Kavaklıdere, Büyülü Fener ve Kızılırmak sinemalannda; ücretsiz göste- rimleri de Türk-lngiliz Kültür Derneği, Türk Amerikan Derneği, Alman Kültür Merkezi ve Fransız Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Festival, 1 Mayıs gece- si Kızılırmak Sineması'nda "Sinemanın Genç Yıldızlan" bölümünden Marco Ri- si'nin yönettiği "EvüpEvüp-Anadoludan Bir Çocuk" adlı kısa filmin göstenmıyle açılacak. Açılış töreninde Necdet Mahfi Ayral ve Mimar Sinan Üniversitesi Sine- ma Telev izyon Merkezi'ne "AzizNesin E- mekÖdülü", TRT Ankara Radyosu ve ga- zetemize de "Kitte tletişim Ödülü'' verile- cek. Ulusal Uzun, Ulusal Kısa, Ulusal Bel- gesel ve Uluslararası Kısa Film Canlandır- ma dallanndayapılacak yanşmalarda top- lam 28 ödül dağıtılacak. Çeşitli sergı. açı- korurum ve tören etkinliklerinin yanı sıra PasoKnive Isviçre filmlen galalannın ger- çekleştirileceği festivalin, 10 Mayıs günü Bilkent Oteli'nde yapılacak kapanış töre- ni de TRT 2'den naklen yayımlanacak. Festhalde gösterilecek filmler şöyle: Pier Paolo Pasolini Toplu Gösterisi: Di- lenci, Mamma Roma, Aziz Matyas'a Gö- re lncil, Şahinlerve Serçeler, Kral Oidipus, Teorem, Domuz Ahın, Medea, Dekame- ron, Canterbury öyküleri, 1001 Gece Ma- sallan, Salo Ya Da Sodom'un 120 Günü. Krz>sztofKieslwski: Dekalog 1-10. Peter Gothar: Değerli Bir gün, Zaman Durdu, Aynı Amerika Gibi, Suıır Görevi, Vurdumduymaz Vaska. tsviçre'den: Çocuk Yüzlen, Son Şans, Charles Ölü Veya Diri, Reperages, Tekne- de Yer Yok!, Dağ Ateşi, Pestalozzi'nin Da- ğı, Ölü Sezon. Sinemanın Genç YıMızlan: Çocuklu- ğun Ötesinde (Eyüp Eyüg, Anadolu'dan Bir Çocuk-Bir Saharawi Oyküsü- Saray- bosna. Yani Diyorum ki, Banş Savaştan Üstün Değil-Beyaz Ayakkabılar-Masumi- yetin Fiyatı), Belleğin Toprağı. Pigalle. 16- 0-60, Kafkas Gecesi, Yasak Meyve. Car- men, Halgato, Dust Off The Wings, Bir Dönemin Sonu. Dünya Sinemasmdan: Neon Bible, Hat 1. Stammheim, Yeni Dünya. Düşler Köyü, Cennette Sonbahar, Sürüklenen yasarn. Sı- nıfDüşmanı, öpücükler ve Yara Izleri, Her Şey Yolunda. Sinemada Kadm Imgesi: Kızkardeşler Veya Mutluluğun Dengesi, Özel Itiraflar, Gece Düştüğünde. Tango Dersi, Kuşku- nun Gölgesinde, Maria Electra. Vıyana'da Helen'e yoğun ilgi • VTYANA (AA) - Kent oyıınculannın bu sezon Istanbul'da sahneledikleri Eric-Emmanuel Schmitt'in 'Helen' adlı oyunu Viyana'da ilgiyle karşılandı. Müşfık Kenter ve Bekir Aksoy'un sahneledikleri oyun üç kez daha Viyanalı tiyatroseverlerle buluşacak. Mehmet Birkiye'nin yönettiği oyunu dilimize Serap Babür kazandırdı. Borusan Oda OPkestrası'nın Bahar TUrnesi • Kültür Servisi - Borusan Oda Orkestrası. Bahar Turnesi'nin ilk konserini bugün saat 20.00'de Eskişehir Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde veriyor, Şef Saim Akçıl yönetimindeki konsere solist olarak flüt sanatçısı Bülent Evcil katılıyor. Orkestra, yann Afyon Belediyesi Kültür Merkezi Salonu'nda saat 20.00'de bir konser daha verecek. 18. Güzel Masal Anlatma Yarışması gerçekleştiriliyor • Kültür Servisi - Istanbul ll Halk Kütüphanesi Müdürlüğü'nce düzenlenen Geleneksel Güzel Masal Anlatma Yanşması'nın 16.'sı bugün saat 14.30'da 11 Halk Kütüphanesi'nde gerçekleştiriliyor. Yanşmaya. Kültür Bakanlığf nın lstanbul'da bulunan Halk, Çocuk ve Belediye kütüphanelenne devam eden ilkokul 3.4, 5. sınıf öğrencileri katılabilecek. Yanşmanın jürisi Gülten Dayıoğlu. Cahit Uçuk, Yalvaç Ural, Ruhi Şirin. Zehra Gökdeniz, Ayla Çmaroğlu, Deniz Yiğit, Fatih Erdoğan, Esen özman, Neşe Erçetin ve Ayten Şen'den oluşuyor. Ressamlann Heykelleri' sergisi • Kültür Servisi - Teşvikiye Sanat Galerisi'nde Mustafa Ata, Mehmet Güleryüz, Mahir Güven, Ergin lnan, Komet, Doğan Paksoy. Yavuz Tanyeli. Ömer Uluç, Burhan Uygur, Hanefi Yeter'in heykel çalışmalannın yer alacağı sergi 14 Mayıs'ta açılacak. Tema bağlamında bir sınırlama getirilmeyen projede sanatçılar çoğunlukla resimlerinde kullandıklan fıgür, nesne veya objelerden yararlanıyorlar. İlk defa heykel çalışması gerçekleştiren sanatçılann yapıtlarının temel özellikleri, bireysel form literatüründen hareket etmeleri. Yapıtlarda biçim. temel olarak ortaya konuluyor. Ağırlıklı olarak tercih edilen form ise insan figürü. Sergi 14 hazirana dek görülebiür. btanbul Quartet 24 Nisan'da KEV'de konser veriyor • Kültür Servisi - Seda Subaşı, Dolunay Erten. Deniz Yücel ve Şafak Yayın'dan oluşan Istanbul Kültür Üniversitesi Yaylı ÇalgılarQuartet'i, KEV Salonu'nda 24 Nisan cuma günü saat 20.30'da bir konser verecek. Konserde, J.Haydn, D.Şostakoviç, %e L.VBeethoven'in yapıtlan seslendirilecek. 7. Çarşı Çocuk Şenliği gerçekleştiriliyor • KüMr Servisi - Çarşı Geleneksel Çocuk Şenliği'nin yedincisi, Lütfı Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda 26 Nisan Pazar günü saat 16.00'da gerçekleştirilecek. Şenlik kapsamında İDSO Çoksesli Çocuk Korosu bir konser verecek. Etkinlik biletleri Çarşı Mağazalan'ndan ve Atatürk Kültür Merkezi'nden temin edilebilir. 17. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ BUGUN • Beyoğlu Emek'te saat 12.00'de ve 18.30'da 'Soğuk Büfe', saat 15.00'te ve 21.30'da 'Doğu Yakasının Hikâyesi" yeralıyor. • Fıtaş ta saat 12.00'de ve 18.30'da 'Kusursuz Çember", saat 15.00'te ve 21.30'da 'Varyete Işıklan" izlenebilir. • Alkazartia saat 12.00'de ve 18.30'da 'Noel Oratoryosu', saat 15.00'te ve 21.30'da 'Donmuş.' görülebiür. • Beyoğlu'nda saat 12.00'de 'Gerilla', saat 18.30'da 'Vişne Hasadı', saat 15.00'te ve 21.30'da 'Kuş Sokağı'ndaki Ada' gösteriliyor. • Sinema-74'te saat 12.00'de 'Kasaba', saat 15.00'te 'Göklerde Fırtına' saat 18.30'da 'Mutlu Beraberlik' ve saat 21.30'da 'Amerika Oteli" izlenebilir. • Moda'da saat 12.00'de 'Kaçış', saat 15.00'te 'Dönüştürücü'. saat 18.30'da '12 Kat' ve saat 21,30'da 'Ruhlann Giulietta'sı' yer alıyor. YARIN • Beyoğlu Emek'te saat 12.00'de ve 18.30'da 'Marius ve Jeannette', saat 15.00'te ve 21.30'da 'Baba' izlenebilir. • Fitaş'ta saat 12.00'de ve 18.30'da 'Kınk', saat 15.OO'te ve 21,30'da 'Beyaz Şeyh' yer alıyor. • Alkazar'da saat 12.00'de ve 18.30'da 'Kanal', ; saat 15.00'te ve 21.30'da 'Geç Dolunay' görüleblir.; • Beyoğlu'nda saat 12.00'de 'Kanşık Pizza", j 15.00'te 'Deniz Bekliyordu', saat 18.30'da > •Çökertme' ve saat 21.30'da 'Yanlış, Saksmın j Çiçeği' izlenebilir. • I Sinema 74'te saat 12.00'de 'Masumiyet', saat « 15.00'te 'Hades', 18.30'da 'Başka Bir Anne' ve j 21.30'da 'Salvatore Giuliano' yer alıyor. I • Moda'da saat 12.00'de •Özgürlüğe Doğru', I 15.00'te 'Bergman'ın Sesi', 18.30'da 'Uykusuzhk't ve 21.30'da 'Satyricon' yer alıyor. .'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle