Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 NİSAN 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
llıcak, Aksın ve
Şirin'e tahliye
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Akşam
gazetesinin eski sahibi
Mehmet Ali llıcak ile
yöneticileri Haydar Can
Aksın ve Emin Şırin
hakkında tahliye karan
verildi. llıcak, Aksın ve
Şırin dün akşam saatlerinde
serbest bırakıldı. Akşam
gazetesinin promosyon
olarak dağıttığı
televizyonların bandrol
ücretlerini TRT'ye
ödemedikleri gerekçesiyle
haklannda açılan dava
dolayısıyla tutuklanarak
Istanbul Bayrampaşa
Cezaevi'ne konulan llıcak.
Aksın ve Şirin'in avııkatlan
karar aleyhine Ankara 6.
Ceza Mahkemesi'ne itiraz
ettiler. Mahkeme itiraz
üzerine llıcak, Aksın ve
Şirin'in tahliyelerine karar
verdi.
DSP grubunda
protesto
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Aziz Doğan isimli
bir yurttaş, Fethullah Gülen
hakkındakı düşünceleri
nedeniyle Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit'i
protesto etmek isteyince
görevlilerce salon dışına
çıkarıldı. Aziz Doğan,
toplantı salonu dışına
çıkartıldıktan sonra, 1986
yılından bu yana DSP'ye oy
verdiğini belirterek,
"Ecevit'in irtica tehlikesini
küçümseyen görüntü
vermesinden, Fethullah
Gülen'ı tehJike olarak
görmemesinden üzüntü
duyuyorum" diye konuştu.
Dogan, bir süre
gazetemizde düzeltmen
olarak çalışmıştı.
Hizbullah
davaları
• DİYARRAKIR(AA)-
Diyarbakır DGM'de,
Hizbullah örgütü ile 6 ayn
davada yargılanan 92
sanıktan 38'i hakkında idam
cezası isteniyor. Diyarbakır,
Gaziantep, Mardin, Batman
ve Elazığ'da 115 kişinin
öldürülmesi, 93 kişinin .
yaralanması, bombalama,
kıSjti<İaklarna, gasp, adam "'
kaçırma, bazı insanlan göçe
zorlama, 'zekât' adı altında
zorla para toplama gıbi
eylemleri gerçekleştirdikleri
iddiasıyla yargılanan 92
sanıktan 38'i hakkında
idam, 43'ü hakkında 15'er
yü ve 11 'i hakkında da 5'er
yıl hapis cezası isteniyor.
Aczmendilep
Yargttay'da
• ANKARA (AA)-122
Aczmendı"nin 20 ay ile 4 yıl
arasında değişen hapis
cezalanna çarptınldığı
davanın temyiz duruşması
bugün Yargıtay'da
yapılacak. Yargıtay 9. Ceza
Dairesi'nin temyiz
incelemesini yaptığı
davanın duruşmasma
avukatlann tamamı katılıp
savunma yaparsa iş karara
kalacak. Ankara'da Saidı
Nursi'nin ölüm yıldönümü
dolayısıyla düzenlenen
mevlitte yapılan yasadışı
gösteriden sonra çok sayıda
Aczmendi gözaltına
alınmıştı.
FP'de muhalefet
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP'de teşkilatlann
oluşturulmaya başlamasıyla
birlikte parti içi tartışmalar
arttı. Partinin ambleminin
belirlenmemesi parti
programının yeniden
düzenlenmesi ve vitrinin
yenilenmesinde geç
kalınması tepkilere neden
olurken genç kuşak olarak
isimlendirilen değişimci
grubun önde gelen
isimlerinden Manisa
milletvekili Bülent Annç,
grup toplantısında bu yönde
sert eleştirilerde bulundu.
Bülent Annç, parti
yönetimini 'pasiflikle'
suçlarken iki başlılıktan
yakındı.
Köşk'te çekimler
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Çankaya Köşkü,
bu kez de film seti oldu.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel de bazı bölümleri
'Atatürk Müze Köşk'te
çekilen 'Cumhuriyet'
filminın setini ziyaret etti.
TRT'nin, 'Cumhuriyet'i
kuranlara ve onu genç
kuşaklara taşıyanlara bir
armağan olarak'
gerçekleştirdiği
Cumhuriyet' fihni, aynı
zamanda "Kurtuluş"
dizisinin de devamı niteliği
taşıyor.
Genelkurmay, şeriatçı basmı Başbakanlık Takip Kurulu'na şikâyet etti
'TSK'ye sakbnlar önlensin'
ALPER BALLI
ANKARA - Genelkurmay,
Başbakanlık Takip Kurulu'na
başvurarak, 28 Şubat kararlan ile
irticayla mücadeledeki kararlılı-
ğı nedeniyle başta Türk Silahlı
Kuvvetleri (TSK) olmak üzere
devletin kurumlanna saldıran ve
yıpratmayı hedefleyen içerikte
haberler yayımlayan şeriatçı ba-
sın kuruluşlari hakkında işlem
yürütülmesi için yasal düzenle-
me yapılmasmı istedi.
Irticai faaliyetleri tehdit sırala-
masında ilk sıraya yükselten T-
SK, şeriatçı basın- yayırı kuru-
luşlannın yoğun yıpratma kam-
panyasına hedef oldu. Şeriatçı
basının yayınlannın haber ver-
me eleştiri boyutlannı aşarak
başta TSK olmak üzere bazı dev-
let kurumlannı "işgaki, halk ve
tslam düşmanı" olarak gösteren
kampanyaya düştüğünü belirten
kaynaklar, TSK'nin "haksu ve
yalan" haberler nedeniyle duy-
duğu rahatsızhğı Başbakanlık
Takip Kurulu'na ilettiğini ve bu
yayınlann önlenmesi için yasal
düzenleme yapılmasmı istediği-
ni kaydetriler.
TBMM İcisleri Komisyonu'ndaki irtica tasarısına erteleme
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Içişleri Komisyonu'nda, hükümetin "irtictyla
mücadde" pakeri içinde yer alan Dahiliye
Memurlan Yasası'nda değişiklik öngören yasa
tasansının görüşülmesi Kurban Bayramı
sonrasma ertelendi. Komisyonun dünkü
toplantısında vali. kaymakam gibi "dahiliye"'
memurlannın "demokratik, laik ve hukuk
devteti* ilkelerine aykın, cumhuriyetin
niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye,
ortadan kaldırmaya yönelik eylemlerinin ayn
ayn 2 müfettiş raporuyla saptanması ve 2 farklı
amirin sicil raporlanyla doğrulanması
dummunda cezai takibat yapıfıp yapılmadığına
bakıîmaksızın meslekten çıkanlmalanru
öngören tasan ele alındı. ANAP'lı Komisyon
Başkanı Akm Gönen, komisyon üyelerinin
tasanyı "daha iyi inceteme" isteminde
bulunduklannı belirterek ertelendiğini bildirdi.
Komisyon daha sonra gündemin 2. sırasında yer
alan "Yerel Yöuetimler Yasa TasansTmn
görüşmelerine geçti. Tasanyla
ilgilı bilgi veren Içişleri Bakanı Murat
Başesgioğlu. "dört dörtlük bir yasa
hazırlamadıklarmr belirterek. komisyonlar ve
genel kurulun katkılanru beklediklerini söyledi.
Tasanyla ilgili "eyatet sstemi" uygulamasımn
başlatılacağı yönünde "spekülasyoıdar"
yapıldığma dikkat çeken Başesgioğlu,
"Tasarîda böyle bir şey yoktur. Türkiye
CumhuriyetPnin üniter deviet yapısına a> km
bir düzenlenıe söz kontısu değüdir" dedi.
Başbakanlık Takip Kurulu
çevreleri. laik ve demokratlan
şeriatçı terör örgütlerine hedef
göstermesiyle bilinen Akit, ka-
patılan RP'nin yayın organı Mil-
İi Gazete, Yeni Şafak, Yeni Asya
ve Selam gazetelerinin düzenli
olarak devleti ve kurumlannı kü-
çük düşüren yalan haber ve kö-
şe yazılanna yer verdiklerini be-
lirterek. bu yayınlann "rejime
bağb samimi dindarian devtet-
ten ve TSK'den soğutma" amacı
taşıdığını söylediler.
Kaynaklar, "İrtica ile yapılan
mücadele için 'Askerle hükümet
ortak bir noktada birleştiler: Is-
lamla topyekün savaş' ve 'Halk-
la savaşılmaz' ya da "İrtica ile
değil Kuran ile savaşılıyor' gibi
birçok haber ve köşe yazısuun ne
basın ahlak >asasıvla ne de kişi
vicdanıyla ügisi joktur" görüşü-
nü dile getirdiler. Türkiye Cum-
huriyeti'nin laikliği konımak
amacıyla aldığı önlemlere karşı
çıkmakla yetinmeyen çevrelerin
devlet görevlilerini haksız yere
karaladığını belirten kaynaldar,
"Öyle ki; bazı gerici gazeteler bö-
lücü terör örgütünü bile Türki-
ye'ye karşı destekleme noktasına
ve bir komşu ülkeyi Türkiye'ye
tercih erme durumuna gelmişler-
dir. Ancak bu çevreler tepkileri-
nin tek nedenini de 'Yapılanlan
din düşmanlığı olarak görmele-
rine' bağiamaktadıriar. Devlette
başka sıkıntüannın olmadıgını
söylemektedirier" diye konuştu-
laf.
Kaynaklar, irticai faaliyetleri
yoğun olarak destekleyen ve
devleti ele geçirmeye çalışan
gruplann, kururrdan yıpratmayı
din devletine geçişin en önerrili
basamağı olarak gördüklerini
vurguladılar. Şeriatçı basın ku-
ruluşlannın; dini esaslara dayalı
bir siyasal sistem peşinde olma-
dıklannı, yeşil bayTak ve laiklik
karşıtı sloganlara karşı oldukla-
nnı. laikliğin İslam'laçelişmedi-
ği düşüncesini taşıdıklannı, ba-
zı devletleri siyasal yapılanndan
dolayı tercih etmelerinin yanlış
olduğunu. tek amaçlannm kişi-
sel inanç ve ibadet özgürlüğünü
sonuna kadar kullanmak oldu-
ğunu kamuoyuna deklare etme-
leri gerektiğine işaret ederken,
"Aksi durumda bu çirkin kam-
panyayı önleyici yasal düzenleme
kaçınılmazdır" görüşünü dile
getirdiler.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, erken seçime mevcut iktidarla gidilmeyeceğini belirtti
'Seçim hükümeti kuruhnah'ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal,
Türkiye'nin içinde bulun-
duğu seçim sürecinin hü-
kümetin plan ve projeleri-
ni gerçekleştirecek kadar
uzun olması, ancak 1999
yılının seçim tartışmala-
nyla harcanmaması gerek-
tiğinı söyledi. "Seçim hü-
kümeti'' kurulmasını iste-
yerek, mevcut iktidarla
sandığa gidilmesine izin
vermeyeceğini açıklayan
CHP lideri, erken ve genel
seçimlerin birleştirilmesi-
ni istedi.
Baykal, dûnPMtoplan-
*hsı öncesınde'yâp'nğı açık-
lamada, Türkiye'nin gele-
ceğınin planlanması için
hükümetin muhalefet par-
tılerinin desteğine gerek-
sinimi olduğunu belirterek
"azınlık hükümetTmn ar-
tık ızlenebilecek yol ol-
maktan çıktığını söyledi.
Türkiye'nin yöneldiği se-
çim sürecinin hükümetin
plan, proje ve yasa tasan-
lannı gerçekleştirecek ka-
dar uzun olması gerektiği-
ni anlatan Baykal, "Mak-
sat apar topar seçime git-
mek değfldir. Hükümet, ta-
ahhütieriniyerinegetirme-
lidir. Biz, gerekli katkıyı
yapmaamaandayız'' dedi.
Ülkenin seçime, siyasi
partilere güven veren ve
seçimin adil yapılabilece-
ği bir seçim hükümetiyle
gitmesi gerektiğini anlatan
Baykal, "Seçim ekonomi-
sine izin vermeyecek, büt-
çe uygulamalannı izleye-
cek, devletin otoritesi, yet-
ki ve parasuu kullandırma-
yacak bir si>Bsi yapılanma-
nın ortaya çıkanlması la-
zun" diye konuştu.
1999 yılının seçim tar-
tışmalan ve planlamala-
nyla harcanmaması gerek-
tiğini kaydeden Baykal,
seçimin 1998 yılında ya-
pılması yönündeki isteğini
dile getirdi. Baykal. "Hiç
olmazsa 1999 vüı kurtanl-
malı ve taze bir başlangrç
yapdmabdır. 1998 yilını iş-
gal eden seçim tarüşmala-
n, 1999 \ihna tasarsa Tür-
kiye bundan çok dddi ka-
yba uğrar" dedi.
Baykal, seçim tarihinin
belirlenerek yaşanan ger-
gınliğin önüne geçilebile-
ceğini kaydederken, se-
çimle ilgili yasal hazırlık-
lann bir an önce tamam-
lanması gerektiğini bildir-
di. Yurtdışında yaşayan
yurttaşlann oy haklanmn
güvenceye ahnması için
yasal düzenlemelere gidil-
mesi gerektiğini belirten
Baykal, CHP'nin milletve-
kili aday adaylannm seç-
menlercebelirlenmesi yö-
nündeki önerisinin değer-
lendirilmesini istedi.
Kundtay
23-24 Mayıs'ta
CHP PM'nin dünkü
toplantısında, kurultaym
23-24 Mayıs'ta toplanma-
sı karara bağlandı. Parti içi
muhalefet temsilcilerinin,
kurultay gündemine tüzük
değişikliklerinin de alın-
masma ilişkin önerisiyse
reddedildi. CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'm
bu öneriyle ilgili olarak
"beride daha rahat bir za-
manda tüzük kurultayı
toplanz" değerlendirme
yaptığı öğrenildi.
i s t a n b u I
Üniversitesi Siyasal BUgüer Faküttesi'nde ge-
ler Sultanahmet Adüyesi'ne gelerek olaylardan sorumlu tuttuklan, aralannda \ali Kutiu AJrtaş ve İstanbul
Emniyet Müdürii Hasan Özdemir'in de bulunduğu yetkililer hakkında suç du>nrusunda bulundular. Olay-
lar sırasında başlanndan aJdıklan darbelerie varalanan hukuk fakültesi öğrencileri Yasemin Genç ve Şen-
gül Çatak ile birlikte adliye>e gelen Sosyalist fktidar Partisi Genel Başkanı Aydemir Güler, polisin, saldır-
ganlan değil saldınya uğra>an yarahlafı gözalbna aJdığım belirtti. Güler, "BÛgûn Türldj'e'de poBş partisi
vardır. Polis partisi, kontrgerilla, faşist partiler dinci gericiUkle ifrifak içindedir" diye konuştu. Ulkü Ocak-
lan'nın kapatılmasını isteyen Güler, Vali ve Emniyet Müdürü'nün de görevlerinden aluımaları gerektiğini
kaydetti. Faşistlerin saldınsına uğra\an iki öğrenci, daha sonra Cumhuriyet Savcısı Atilla Ahcı'yaifadever-
di. Cumhuriyet Saycılığı'nın, olaylar sırasında okulda göre\U emniyet amirleri, shil polisler, İstanbul Ülkü
Ocaklan ve Fatih Ülkü Ocağı hakkında soruşturma açacağı öğrenfldL (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN)
Pişkinsüt:SistematikişkenceuygulanryorDtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakır. Mardin. Batman ve Şanlıurfa'daki
cezaevlerinde incelemelerde bulunmak üzere
bir heyet ile bölgeye gelen TBMM Insan
Haklan Komisyonu Başkanı ve DSP
Milletvekili Sema Pişkinsüt mahkûmlann.
cezaevlerine ne zaman bir heyet gelse
baskılann arttığıru, hatta bu nedenle meydana
gelen olaylann ölümle sonuçlanabildiğini dile
getirdiklerini söyledi. Mahkûmlann.
nakillerdeki gidiş ve gelişlerde yapılan
muamelelerden de rahatsız olduklannı dile
getiren Pişkinsüt "Mahkûmlar, en çok
jandarmanın yaptığı aramalara karşı
olduklannL ancak idare ve infaz korunıa
memurlannın arama yapabileceklerini
söylü>orlar. Gezdiğimiz cezacv lerindeki
müdürlerin egitimleri, pratikleri ve
inishatifleri mahkûmlan etkili\or. Deneyimli
bürokratlar gerekli. Bazı müdürler i> ilik
yaptığını zannederek aşın baskı yapıyor ve
jandarmayla baskınlara katılıyor. Bu
kadrolara, hizmet içi eğitim şart" şeklinde
konuştu. Bölgedekı gezi ve incelemeleri
sırasında cezaevlerinde işkenceyle
karşılaşmadıklannı anlatan DSP'li Pişkinsüt,
bölgede ise işkencenin sistematik olarak
sürdüğünü iddia etti. Pişkinsüt, "Foüs
kriminal laboratuvarlaru balistik inceleme ve
adli tıp yeteıii değil. Cerçek anlamıyla
delillendirme \e kısa sürede sonuçlandırma
voksa işkenceyi de önleyemezsiniz. Bölgenin
koşullan nedeniyle burada sorunlar biraz
daha ağır görülü>or" dedi. Son >aşanan
cezaevi olaylanna da değinen Pişkinsüt,
tutuklulann ellerindeki rehineleri bırakması
gerektiğini, aksi takdirde sorunun
çözülemeyeceğini söyledi. Heyetteki FP
Diyarbakır Milletvekili Haşim Haşüni de
sorunlann ortadan kalkması için bir an önce
idari reformlann yapılması gerektiğini
söyledi.
IRMIKIAYDIN ENGİN
Siz, gençliğini MHP'nin kad-
ro kaynağı Ülkü Ocaklannda ge-
çirmiş; askerliğini komando ola-
rak yapmış, askeriik dönüşü iş-
siz güçsüzken yerel MHP örgü-
tünden Güneydoğu'da görev-
lendirilecek "özel harekât tim-
lerine" adam alınacağını duy-
muş; aranan niteliklere tıpatıp
uyduğunuzu kavramış; ÖHAL
bölgesi zammı, dağ tazminatı,
"bulunmasında güçlük çekilen
personel" primiyle filan hiç de
kötü olmayan bir aylıkla işbaşı
yapmış; aldığınız eğrtimle ken-
dinizi gerçek bir Rambo olarak
görmeye başlamış; şövalyeyü-
züğünüze üç hilal işletmiş; tüfe-
ğinizin kabzasına da Rambo bı-
çağınızla üç hilal kazımış; bıyık-
lannızı siyasal kimliğinizi açığa
vuracak biçimde iki ucundan
aşağıya sarkrtmış olaydınız...
Birgün, "yukandan"gelen bir
emirte bıyıklannızı kesmek zo-
runda kalırsanız, kimliğinizde,
siyasal kişiliğinizde, dünya gö-
rüşünüzde ne degişirdi?
Faşizmeyatkınlığınız, demok-
rasiyi umursamazlığınız, güce
Bıyık - Kravat - Türban
taparlığınız, şiddet dışında çö-
züm tanımazlığınız kesilmiş bı-
yıklannızla birlikte uçar gider
miydi?
"Bu soru da nereden çıktı
şimdi" demeyin. Özel tim Ram-
bolannın bıyıklan yukandan ge-
len bir emirle uçtu gitti.
"Yukansı", bıyık tıraşı ile özel
timin siyasal eğilimlerinin de tı-
raşlandığı, özel timciler arasın-
da pek yaygın (hatta başat) olan
ırkçı-şoven ideolojinin kökünün
kazındığı kanısında.
•••
Siz, bir üniversite öörencisi ve
aynı zamanda siyasallslamın bir
kadın militanı olaydınız; başını-
zı dinsel inançlannızın bir gere-
ği olmaktan çok, siyasal görüş-
lerinizin bir simgesi olarak ör-
teydiniz; kendinizi ülkede Isla-
mın iktidan ve toplumun Islam
ideolojisi çerçevesinde biçim-
lenmesinin savaşçısı olarak ta-
nımlasaydınız ve üniversitenin,
örneğin tıp fakültesinin son sını-
fına kadar da gelmiş olaydınız...
Bir gün "yukarıdan" gelen bir
emirle başörtünüzle okula, der-
se ve sınava giremeyeceğiniz
bildirilirse; irirazlannız, günler
süren direnişleriniz umursan-
mazsa, ille de başörtünüzü (tür-
banınızı) çıkarmanızda ısrar edi-
lirse, siz de son yılına geldiğiniz
egitiminizi tamamlamak için ba-
şörtünüzü atarsanız...
Günışığı gören saçlarınızla
birlikte kafanızın içine de günı-
şığı dolar mrydı ? Gönüllü köle-
lik tercihinizden kafanızın için-
de, bilincinizin derinliklerindede
annmış mı olurdunuz?
"Yukansı", başörtüsü yasağı
ile üniversitelerdeki şeriatçı ka-
barmanın önleneceği. şeriatçı
kadrolann dağılacağı, siyasal Is-
lamın militan gücünün kınlaca-
ğı kanısında.
•••
Adınız Fethullah Gülen olay-
dı. Siyasal Islamın tırmanışına
karşı alınacak önlemler paketin-
de size de ağırlıklı bir yer aynl-
dığını göreydiniz. Sizinle ilgili iti-
razlann odağına kravat takma-
yışınızın kondugunu anladığınız-
da, boynunuza bir kravat bağ-
layıp ortalığa çıkıvereydiniz, Fet-
hullah camiasının kravat takan
önderi Fethullah Gülen Hoca-
efendi ile kravat takmadığınız
günlerdeki Fethullah Gülen Ho-
caefendi arasındaki fark ne ka-
dar olurdu? Örneğin Islamiyete
ve Islamiyetle siyaset arasında-
ki bağa ilişkin görüşleriniz ne ka-
dar değişmiş olurdu?
•••
Osmanlının "zarfa değil maz-
rufa bak" diye bir sözü var. Genç
okurlariçin açıklayalım: Kılrfata-
kılma, kılıfla oyalanma içine,
özüne bak, anlamına gelir.
Özel timdeki faşist kadrolarla
mücadeleyi "bıyık tıraşına", si-
yasal Islamla mücadeleyi "tür-
ban" ve "kravata" indirgeyerek
herhangi bir başarı elde edilece-
ğine inanmak mümkün mü?
Daha şimdiden suratını ekşj-
ten, yüzünü buruşturanlan görür
gibiyim. "Ay, çok bayat! Bunlar
çok söylendi" denildiğini duyar
gibiyim.
Biliyorum çok söylendi. 01-
sun.
Çok yinelenince yıpranan ol-
sa olsa "söz/er"dir "doğru'nun
kendisi değil.
Divan şairi de yüzyıllar boyu
sevdiğini "keman kaşlı, servi
boylu, badem gözlü" diye ta-
nımladı. O kadar çok söylendi ki
yıprandı. Kimseyârini bu nitele-
melerle övmez oldu. Ama bu
"keman kaşlı, servi boylu, ba-
dem gözlü" sevgilinin gerçek-
ten de güzel olduğu gerçeğini
ortadan kaldırmadı.
Siyasal Islamla ya da ırkçılık-
la böyle yüzeysel, böyle sözüm
ona mücadele ederek gerçek-
ten laisizmi, demokrasiyi ve
Cumhuriyeti savunmuş mu olu-
yoruz, yoksa "savunurgibi'gö-
rünüp, laik, demokrat ve Cum-
huriyetçi olmanınzorlu, çaba ve
sabır isteyen ödevlerinden mi
kurtuluyoruz?
POLİTİKA GÜINLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
'Seçim - Geçim../
Cezaevlerinde yaşanan son olaylar, Kuran kurs-
lannın evlerde başlaması, erken seçim, kurban de-
rileri, işsizlik, büyük kentlere göç...
Otomobilimiz Dolmabahçe'de ağır ağır ileriiyor...
Yaşlan 12-13 arasında değişen kız ve erkek ço-
cuklan ellerinde çiçek, keten helva, kâğıt mendil
paketleriyle, çığlık çığlığa:
"Alsana abla, alsana abiL."
Şeriatçı basın ise tam gaz saldında:
"Çapa'da zulüm kine dönüştü... En hızlılan Ay-
sel Ekşi. '
Bir başka başlık:
"Zorba Prof. utandı..."
Bu kez hedefte Prof. Dr. Aysel Ekşi ile Prof. Dr.
Hayrettin Cebeci var...
Gazete, okurlarına özet bilgi de veriyor:
"Yasakçı Prof.'lardan en hızlı olanının, ıllegal
Basın Konseyi Başkanı ve kartelyazan Oktay Ek-
şi'nin eşi Aysel Ekşi olduğu gözlendi..."
Acaba laikdemokratık cumhuriyetin savcıları bu
gazeteleri görmüyor mu?
Galibagörmüyorlar!.. • *<
Şeriatçıların sicili hayli bozuk...
Bugüne dek çok sayıda aydını, yazarı, bilim ada-
mını hedef gösterdiler...
Gümüşhane Barosu Başkanı Av. Ali Günday,
hedef gösterildikten kaç gün sonra bürosunda öl-
dürülmüştü, anımsıyor musunuz?
Birkaç gün sonra!..
• • •
Dolmabahçe'de trafik kilitlendi...
Çiçek, keten helva, kâğıt mendil satan çocuk-
lara bakarken birden dalıyorum...
Istanbul'un varoşlannda işsizlik kol geziyor; zo-
runlu göç, onları bu yaşta yaşam kavgasının içine
itiyor...
Sabahlan Etiler'de, Nişantaşı'nda apartmanla-
nn önündeki çöp bidonlanndan yiyecek toplayan
çocuklan gördüğünüzde, içinizden şu soru geçi-
yor mu:
"Türkiye'de irtica ve terörün feme/nedeni eko-
nomideki çarpıklık ve gelir dağılımındaki adalet-
sizlik değil mi?"
Başbakan Mesut Yılmaz, yardımcısı Bülent
Ecevit giderek 'ağırlaşan yaşam koşullan' için ne
gibi önlemler düşünüyorlar, büyük kentlerin va-
roşlanndaki 'açlar ordusu' için ne diyorlar?
Artık açlık ve işsizlik, salt Güneydoğu ve Doğu
Anadolu'ya özgü değil Türkiye'de...
Erken seçim ve irtica tartışmalanyla dokuz ayı-
nı doldurmaya hazırlanan ANASOL-D hükümeti,
bugüne dek emekçi ve üretici kesimlerinin yaşam-
lannı iyileştinmek için ne yaptı?
Devlet, çalışan kesimin ücretlerinden vergiyi pe-
şin kesiyor, yani bordrosundan 'gasp' ediyor; es-
nafa, işadamına, sanayiciye, biraz argo olacak a-
ma, 'kıyak' yapıyor...
Memur, öğretmen, polis, subay, astsubay, işçi,
üretici, dul, yetim ve emekli, enflasyonun yüzde
100'e vurduğu Türkiye'de nasıl yaşayacak?
Gelelim erken seçim tartışmalanna:
Deniz Baykal erken seçim istiyor, Bülent Ece-
vit ve Hüsamettin Cindoruk "zamanı değil" di-
yor...
Bakıyoruz 'Susurluk Çeteleri' unutulup gitti, te-
levizyonları telefonla arayan Haluk Kırcı birden or-
tadan kayboldu...
Kimse çıkıp "Susuhuk nasıl çözülecek?" diye
sormuyor, "devlet içinde örgütlü çeteler" ortalık-
ta dolaşıyor...
Halkımız tüm bu olup bitenler karşısında 'yurt-
taş bilinciyle' hareket etmiyor, bir 'kul' gibi olup bi-
tenleri izlemekle yetinıyor...
Halkımız neden tepkısiz?
•••
Dolmabahçe'de keten helva, çiçek, kâğıt men-
dil satan çocuklar soğuğa, yağmura, kara aldırma-
dan bir yaşam savaşı içindeler...
Acaba Fatih'in Çarşamba semtinde, Sultanbey-
li, Dudullu'da yaşlan 12-15 arasında kız ve erkek
çocuklan ne yapıyor?
Başlarında sarık, üzerlerinde kara çarşaf ve şal-
varla Kuran kurslarına gidiyorlar, Beyazıt Meyda-
nı'nda zaman zaman "Şeriat isteriz" diye bağın-
yoriar...
Yatılı Kuran kursları, bir yıl öncesinden dahayo-
ğunlukta, tarikatlar Kurban Bayramı hazırlığında
değil mi?
Fethullahçıların Samanyolu televizyonunda,
"Kurbanınızı bizden alın, bizde kestirin" diyen fir-
ma, belki de şunu söylemek istiyor:
"Dehsi bizde kalır, bız de onu THK değil, bir
vakfa veririz..."
Dolmabahçe'de otomobillerin önünü kesen sa-
tıcı çocuklara bakıyorum..Sonra gözlerimi yumup
Hakkâri'den Yüksekova'ya geçiyorum; Diyarbakır
çarşısında dolaşıp, Batman'da soluk alıyorum...
Çöplüklerde yiyecek toplayan analar, babalar...
Kahvehanelerde lise diplomalı genç işsizler...
Ve kendi kendime soruyorum:
"Erken seçim kime yarar?"
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya@raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R I
CAĞIHIN TANIĞI Öv
YAZAR
2 BASI
300 00C-L
KUIİLAY OLAYI VE TAIİIUT
KAMPURI
4 BASI
560 XX TL
SAHCIU YILUR KUJATILM1J
SOKAKLAR
4 BASI
353 OO: T_
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
6CO0OCT1.
ZAMIAK SANA DA BULA$TI KAN
2 BASI
60CD0CP.
DİN BARONUNUN KAZUUU
2 BASI
6OC0OCTL
Â$IK KADINLAR SOKAĞI
2 BASI
8OCO0CTL
JERİAT PAZARI
6OC0OC
r
SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL
Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Caddesı No:39/41
(34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96