Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MART 1998 CUMARTESİ CUMHUBİYET SAYFA
HABERLER
Askerden 3
gazeteciye yasak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay.
Gürcistan gezısinde
Başbakan Mesut Yılmaz'm
"sessiz film' oynayarak
anlattıgı 'TSK'de terfı
bunalımı" bulundugu
yolundakı iddialannı
haberleştiren 3 gazetecinin
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
bağlı birimkre girişini
yasakladı. Genelkurmay
İkınci Başkanı Orgeneral
Bir imzasıyla
gerçekleştinlen iç
yazışmayla Milliyet
Gazetesi Yazan Yalçın
Doğan. Sabah Gazetesi
Yazan Mehmet Ali Birand
ile Hürriyet Gazetesi
Ankara Temsilcı Yardımcısı
Muharrem Sarıkaya'mn
'gazetecilik cıddiyetiyle
bağdaşmayan tutumları
nedenivle' TSK'nin hiçbir
etkinliğine katılmasına izin
verilmeyeceği kaydedildi.
Tanbaş yine
gözattında
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul Ürmersitesi
Öğrencı Derneğı Saymanı
Ufuk Tanbaş dün yine
gözaltına alındı. Ufiık
Tanbaş"ın okuldan gözaltına
ahndığmı arkadaşlannın
bıldirdiğını belirten avukatı
Figen Erberk. "Tanbaş 10
gün kadar önce de gece
evinden gözaltına alınmıştı.
Tanbaş"ın ailesı
çocuklannın başına bır şey
gelmesinden korkuyor"
dedi. Erberk. Tanbaş'ın
neden gözaltına alındığının
bilinmedığinı vurgulayarak
gösteri yapılması olası
günler öncesinde
gözaltıların dikkat çekici
oldugunu söyledi.
Eğitim-Sen'den
Yargıtay'a tepki
• İstanbul Haber Servisi -
Eğitim-Sen İstanbul 2 Nolu
Şube Yönetim Kurulu.
yaptıöı yazılı açıklamayla,
12 Mart'ta Yargıtay'da
görülen da\ ada eskı Eğit-
Sen Genel Merkez
Yöneticisi tlknur Birol
aleyhme 1 yıl a|ır hapis
cezastntn onanmasına tepki
gösterdi. Açıklamada,
"Yargıtay'ın bu karan,
hukuk devleti ilkesi ve
hukukun üstünlüğü
anlayışıyla
bağdaşmamıştır" denildi.
Aksaray'da
yangın
• tstanbul Haber Servisi -
Aksarav Yenıkapı'da Rumen
uyruklu turıstlenn kaldığı
Konak Otel'de dün sabah
06.45 sıralannda çıkan
yangmda 3'ü ağır 6 kadın
turist yaralandı. Yangın
sonucu otelin ikı katı
kullanılamaz hale gelirken
varalılann sağlık
durumlannın ciddiyetını
koruduğu öğrenıldı. 6 katlı
olan ve en üst katının
sonradan eklendiği anlaşılan
otelde yangın merdiveninin
2. kata kadar yapıldığı
belirlendı.
Coşkunoglu'nun
cezası
• ANKARA (AA) - Adalet
Bakanlığı. eski Karayollan
Genel Müdürü Atalay
C oşkunoğlu' ndan.
mahkemece hükmedilen
kamu alacağı olan 14 milyar
406 milyon 324 bın liranın.
\asal faizivle birlikte 33
mıl\ar432 milyon 165 bin
lire olarak tahsiledildığıni
söyledi.
Protestocular
gözaltında
• tstanbul Haber Servisi -
16 Mart K.atliamı'nı
protesto gösterilerine
katılarak 'Dev-Genç'
pankartı açan 2 kişinin de
aralannda bulundugu 5 kişi
gözaltma alındı. Terörle
Mücadele Şubesi'nde
yapılan açıklamada.
gözaltına almanlarla birlikte
1 adet tabanca, 2 adet
kurusıkı tabancanın da ele
geçinldiği kaydedildi.
rriJ'de protesto
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Teknik
Üniversitesi'nde dün bir
açıklama yapan 40 kadar sol
görüşlü ögrenci. 18 Mart'ta
Taksım ve Ankara'da
düzenlenen gösterilerde
polıs tarafından gözaltına
alınan arkadaşlanmn serbest
bırakılmasmı istedi.
Göktepe davasında verilen
karan da protesto eden
ögrenciler olaysız dağıldı.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, irtica tehdidinin devam ettiğini söyledi
'Hiikümet REFAHYOL gibi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal. hükumet ile
silahlı kuvvetlerin irtica tehlikesıne bakı-
şında farklıhklar olduğuna dikkat çekerek.
"Silahlı kuvvetlerin irtica konusundaki du-
yarlılığı bugün ortaya çıkmış değil. Bu ke-
sime siz iktkiar mücadelesi içinde değilsiniz,
iktidar mücadelesi içindesiniz demek akla
manbğa sığar mı? Bir başbakan kendi ana-
yasal kunımunu iktidar mücadelesi ile suç-
lar mı?" dedi.
CHP lideri Deniz Baykal. komutanlann
yayımladığı bildiriyi dün akşam Kanal 6'da
katıldığı Ceviz Kabuğu programında de-
ğerlendirdi. Baykal, 55. hükümetin. 28 Şu-
bat kararlan sonrasında ortaya çıkan süre-
cin sonunda kurulduğunu belirtti.
MGK'nin 28 Şubat 1997'de 18 maddelik
birbildiri yayımladığını anımsatan Baykal,
"Her hükümete ayncasen şunu yapdiye bir
anlam getirilmesi sözkonusu değildir. Ama
bunun uygulanmasında çeşitii tercddüüer
ortaya çıkmışnr. Hükumet REFAHYOL
hükümetine özgü bir tehdit algılaması için-
dedir" dedi.
Başbakan Mesut Yümaz'ın, Tiflis gezi-
sinde ve partisinın grup toplantısında dile
getirdiği orduya yönelık suçlamalannı
eleştiren Bavkal. şu değerlendırmelerde
bulundu: "Devletin temel kurumlan ola-
rak hükumet ile silahlı kuv-vetlerin irticaya
bakış açılannda farkhuk var. Farklılığın ba-
CHP lideri Deniz Baykal.
sın yoluyla kitleleresunulmasıyanhşına dü-
şülmemeliydi. Bunun bir plafformu var.
MGK, bu platformdur. MGK toplantısı bir
kâbus gibi algılanmıştır. Orava gelmeden
birbirlerini etkilemeye yönelik kampanya-
lar >apılnıışür."
Baykal. irtica tehdidinin sürdüğünü söy-
leyerek "Türkiye bunu aşacak bir uygula-
ma karannı bekByor. Bu bir siyasi iktidar
sorunudur. Rejimin işlemesi bu sorunun
aşılmasına bağlıdır. İrtica konusunda nasıl
lideri Deniz Baykal,
irticayla mücadelede ordu ile
hükumet arasında farklılıklar
bulunduğunu belirterek "Bu
farklılan yansıtma yeri basın
değildir" dedi. Mesut
Yılmaz'ı askerleri siyasete
çekmeye çalışmakla suçlayan
Baykal, hükümetin irtica
konusundaki net tavnnı
ortaya koyması gerektiğini
söyledi. CHP lideri.
koalisyon hakkında gensoru
vermeyeceklerini de açıkladı.
bir tavır takınacağı konusunda berraklığa
gereksinim var" dedi. TSK ile hükumet
arasında ka\ga yaşandığını anlatan Bay-
kal. "Ajpr ve vahim bir manzara ile karşı
karşıvayız. Bugünkü tablo bir si>asal rejim
için olağanüstü bir tabtodur" diye konuş-
tu.
Deniz Baykal, dün gazetemıze de bir de-
ğerlendirme > aptı. Baykal, son gelişmeler-
le ilgilı şu sorulanmızı yanıtladı:
- Hükümetten desteğinizi resmen ceki-
G ÜNEYDOĞU'DA GÜVENLÎK ÖNLEMLERÎ ARTTIRILDI
îstanbuTdaki ünîversite öğrencileri ateşyakarak ve halavlar çekerekNevruz'u kutiadılar. (Fotograf: İPEK. YEZDANİ)
Nemsz etkinlikleriekudanîyorHaber Merkezi - Yurt genelinde çeşitii et-
kinliklerle kutlanacak olan Nevruz için güney
ve güneydoğu bölgesinde geniş güvenlik ön-
lemleri alındı. Bursa. Urfa ve Batman'da HA-
DEP'in etkinliklerine valilikler izin verme-
di. Nevruz Bayramı'nı de\ let resmı program-
larla kutlamaya başlarken çeşitii yerlerde al-
ternatif şenlikler de yapüacak Diyanet tşle-
ri Başkanı Mehmet Nuri Ydmaz. yurttaşlan
pro\ okasyonlara alet olmamalan konusunda
uyardı. Posta Işletmesı Genel Müdürlüğü,
Ne\nız kutlamalan dolayısıyla özel gün zarf-
ları çıkardı.
Nevruz kutlamalan için Siirt'e
gidecekolan Başbakan Mesut Yd-
maz'ın programı iptal edildı. Baş-
bakan Yardımcısı \e Millı Savun-
ma Bakanı İsmet Sezgin Nevruz
kutlamalanna Dıyarbakır, Şımak
ve Cizre'de katılacak Kültür Ba-
kanı Istemihan Talay da Diyarba-
kır'a gidecek.
Ankara 'da 21 Mart Nevruz Bay-
ramı nedeniyle HADEP. ÖDP, EMEP. SlP.
Halkevleri. Pir Sultan Abdal lCültür Derneğı
ve TMMOB'nin katkılarıyla düzenlenen yu-
rüyüş bugün saat 12.00'de Sıhhiye'den baş-
layarak Tandoğan'a dek sürecek.
'istanbul'da ıse HADEP, EMEP, ÖDP, SlP,
çeşitii demokratik kitle örgütleri ve üniversi-
te öğrencilen bu gün Nevruz Bayramı'nı 2^ey-
tınburnu Kazlıçeşme'de ortaklaşa kutlaya-
cak. CHP İstanbul ll Örgütü bugün saat
11.00'de Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda
toplanarak Nevruz Bayramı ile ilgili açıkla-
ma yapacak.
Marmara Üniversitesi tletişim Fakültesi ve
tstanbul Üniversitesi Merkez Kampusu'nda
ögrenciler, Nevruz'u dün Nevruz ateşi yaka-
rak \e halaylar çekerek kutlamaya başladı.
Marmara Üniversitesi lletişim Fakültesi
kantinınde düzenlenen Ne\ruz şenliginde
"Nevruz ateşi çeteleri yakacak", "Yaşasın
halkların kardeşliği" sİoganlan ile Kürtçe
sloganlar atan ögrenciler, "Nevroz isyandır,
özgurlüktür
r
' yazılı pankart açtı.
• Yurtta çeşitii etkinliklerle kutlanacak olan Nevruz için
Güneydoğu'da geniş güvenlik önlemleri alındı.
Kutlamalar için Siirt'e gidecek olan Başbakan Yılmaz'ın
programı iptal edildi. Milli Savunma Bakanı tsmet
Sezgin, Nevruz kutlamalanna Diyarbakır, Şırnak ve
Cizre'de katılacak. Kültür Bakanı Istemihan Talay
Diyarbakır"a gidecek. Urfa ve Batman'daki kutlamalara
valilik izin vermedi.
Güvenlik güçlerinin. öncekı gün HADEP.
demokratik kitle örgütleri ve gazetelerde y ap-
tığı aramalardan sonra dün de İstanbul Tek-
nik Üniversitesı (ITÜ). Yıldız Teknik Üniver-
sitesi (YTÜ). tstanbul Üniversitesi (İÜ) ve
Marmara Üniversitesi'nde (MÜ) gerçekleş-
tinlen baskınlar sonunda çok sayıda öğren-
ciyi gözaltına aldığı belirtildi.
İHD îstanbul Şubesi'nin önünde basın
açıklaması yapan Ercan Kanar, Nevruz'un
hak ihlallerinin değil insan haklanna saygı-
nın günü olması gerektigı söyledi. Kanar,
"İHD olarak Diyarbakır'a bir heyet gönder-
dik. Arkadaşlanmız, OH ALdeki Nevruz kut-
lamalannı izlevecekler" dedi.
Nevruz nedeniyle Diyarbakır, tçel, Tarsus.
Sıirt. Ankara. Edirne. Tekirdağ. tzmir, Mani-
sa. Bursa. Bilecik, Elazığ, Sıvas. Şanlıurfa,
Konya \e Karaman'da gerçekleştirilecek et-
kinliklere Kültür Bakanlığı da. konserler ve
Halk Danslan Toplulugu'nun gösterileri ile
katılacak. Bakanhğınetkinlıkprogramına gö-
re bugün Diyarbakır'da sanatçılar Belkıs Ak-
kale \e Musa Eroglu Türk Halk
Müziğı Korosu ile Zekai Tunca
da Klasik Türk Müziği Korosu eş-
lığinde birer konser verecekler.
Sanatçılar İzzet Alonmeşe ile Ar-
mağan Elçi Sıirt'te: Kamil SSn-
mez ile Yavuz Top bugün tçel'de,
>ann da Tarsus'ta konser düzen-
leyecekler.
Adana Valisi Oğuz Kağan Kök-
sal. Nevruz'u hazırladıkları bir
program çerçevesınde kutlayacaklannı söy-
ledi. Adana Anakent Belediyesi'nın progra-
mı çerçevesınde Seyhan Baraj Gölü'nde bu-
gün ozan Hilmi Şahbalh bır konser \erecek.
HADEP tl Sekreteri Arif Atalay. Nevruz'u
Yüreğir ilçe binalan karşısındaki açık alan-
da saat 11 00"de kutlayacaklannı söyledi.
Batman'da da Nevruz dolayısıyla TPAO,
Tüpraş ve Botaş tesisleriyle petrol alanlann-
da güvenlik önlemlerinin arttınldığı gözlen-
di
yor musunuz?
- .Artık Mesut Bey kendisi de bu işe son
verme gereğıni hissediyor. Buna sorumlu
bulmaya çalışıyor.
- Siz, 'bir gensoruluk ömürleri kaldı' de-
diniz. Hükümeti düşürmek için bir genso-
ru önergesi vermeyi düşünüyor musunuz?
-Hayır. Ben bır tespıt yapıyorum. Bu hü-
kümetin çözülmekte oldugunu, çürüdügü-
nü görüyorum. Uzun bir süredir aytıı keli-
melerlebunu söylüyorum. Hükumet doğal
ömrünü tamamladı. Doğal ömrünü tamam-
laması, o anda sona ermesi anlamına gel-
mez. Ömrü sona erinceye kadar bir geçiş
dönemi yaşanır. Şimdı o dönemdeyız. Bu
noktaya hükümetin başansızlığı nedeniyle
geldik. Resmi açıklamalarla da biliyoruz ki
bu hükumet başansızdır. Enflasyonda mü-
cadelede başansızdır. trticayla mücadele-
de, Susurluk'ta başansızdır. Her alanda ba-
şansızdır, bunu kendilen de ıtiraf ediyor-
lar. Böyle başansız hükümetinbu koşullar-
da devam ermesi mümkün değildir. Başa-
nsızlık bu hükümeti yenı arayışlara sürük-
ledi. De\ let organlanyla çatışma yaratarak.
o çatışma içinden yeni bir siyasi platform
oluşturabilır miyiz arayışına girdıler. So-
rumsuzca devlet organlan arasında çatışma
yarattılar. Bu da hükümeti sarsmıştır.
- Peld, buhükumet nasılresmen bitecek?
Siz bu yönde bir adım atmayacak mısınız?
- Bizim bu hükümeti resmen sona erdir-
mek için adım atmak gibi
bırkaranmızyoktur. Biz ge-
lişmelen dikkatle ızliyoruz.
Bu hükumet de. öyle anlaşı-
lıyor ki. artık birisi çıksa da
bu işe son verse diye bekle-
meye başlamıştır. Bu kişi
biz degiliz.
- 27 Mart'tan sonra nasıl
bir siyasal tablo öngörüyor-
sunuz?
- Benim bir bekleyis.im
yok. 27 Mart tablonun daha
bir aydınlık kazanmasına y-
ol açacak.
- Son grup toplantınızda,
'sağhklı bir seçim planla-
ması yapılmair dediniz. Bu
yönde ne tür çahşmalar yü-
rûtülüyor?
- O çalışmalan, hüküme-
tin bittiğini itiraf etmesiyle
birlikte yapmak uygun ola-
caktır. Benim gözümde, hü-
kümetin bitme sürecinin son
aşamatanna geldiği açık.
Bitişe dogru gidiyor. Bunun
resmiyet kazanması gereki-
yor. Bir yerde resmiyet ka-
zanacaktır. Ö çerçevede ye-
ni dönemle ilgili açılımlar
başlar. Bu arada, bir şey gö-
rülüyor ANAP ile FP ara-
sında yeni ilişkiler gelişiyor.
Yeni bir siyaset çizgisi şe-
killeniyor. ANAP yeni bir
siyaset çizgisi içine girme-
ye başlıyor. Bu, önemli ge-
lişmeleri beraberinde geti-
recektir.
- Seçime nasıl bir hükü-
metk gidileceği tarüşmalan
sürüyor. Siz, "bu hükümetle
de gidilebihr' demiştiniz. Bu
fikriniz degişti mi?
- CHP'nin seçime yönelik
bir müzakeresi yoktur. Se-
çim hükümetiyle ilgili bir
arayışı. bır talebi, bir müza-
keresi yoktur. Önem taşı-
yan, Türkiye'nın demokra-
tik koşullarda sağlıklı bir se-
çime götürülmesidir. tktida-
nn devlet imkânlannı, para-
sını, kadrosunu kendi siya-
si başansı için kullanama-
masıdır. Bunun güvencele-
rinin verilmesidir. Eşit ko-
şullarda bir siyasi yanş or-
tamının yaratılmasıdır. Ben
hükumet tanf etmedım.
Önem taşıyan. de\ letın im-
kânlannın bir parti tarafm-
dan kullanılmamasıdır.
- Birleşme,ittifak çağnnı-
n Ecevit reddetti. Bunu na-
sıl değerkndiriyorsunuz?
- Değerlendirmiyorum.
Halkın sağduyusuna havale
ediyorum.
JSTıIRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr
Daha gazetelen önüme serip
sabah kahvesini höpürdetme-
ye hazırlanırken telefon çaidı.
Evi aradığına göre bir tanıdık.
Ama kim oldugunu belli etme-
yecek kadar da uyanık. Selam-
sız sabahsız lafa girdi:
- Ne o, memleket çalkalanı-
yor; Başbakan ile askehye ka-
pışmış. Sen tutmuş, üç gün-
dür, aydınlanma, Anadolu ihti-
lali, kul, yurttaş muhabbetiyle
uğraşıyor, Marksizmin el kiia-
bmdan paragraf aktanp bilgiç-
lik taslıyorsun... Demokrasi mi
- darbe mi tartışılırken bu laf
ebelikleri ne demek oluyor?
Sıkmıyor değil mi, bu konuda
yazmaksıkmıyor!..
- Nasıl sıkmaz? Sıkıntıdan
patlıyorum... demeye bile kal-
madı, "çatr telefon kapandı.
Haydaaaa!.. Ben de aklım-
ca, tartışmanın tam da göbe-
gindeyim sanıyordum. Üç
çjündür, en can alıcı noktayı
tartıştığım kanısındaydım.
• • •
Hâlâ da aynı kanıdayım. Ter-
sini düşünen okuyucunun fır-
İmkânsızı Mümkün Kılmak!
çasına rağmen...
"Ankara 'da kim, kime ne de-
di; o, ona ne cevap verdi; son-
ra kim, kimle ne yaptı" düze-
yinde birtartışma 28 Şubat'tan
bu yana sürüp gidiyor. Genel-
kurmay'ın geçen günlerde
YÖK'e verdiği brifingin "danis-
kalanna", 28 Şubat arifesinde
tanık olmadık mı?
Tartışma o gün neyse bugün
de o: Siyasal Islamın tırmanışı
cumhuriyet için bir tehlikeye
dönüşmüştür. Bu önlenmeli-
dir!
Askerler bu "öctev"le işbaşı-
na gelen hükümetin yetersizli-
ğinden, kararlılık göstereme-
mesinden yakınıyor ve bastırı-
yorlar. Hükumet de "Bu iş zor
kullanarak olmaz" diyor; "Pekı
nastl olur" sorusuna yanrt ver-
meksizin askerlerle kavgaya
tutuşuyor.
Bunun adı da "rejim bunalı-
mı" oluyor.
Bir rejim bunalımı ki hüku-
met "Türbanı kesinlikle yasak-
ladım. Değil ün/vers/teye gir-
mek, sokakta bile dolanmak
yasaktır" deyiverse; Fethullah
Gülen ve takımınm tutunduk-
ları dallan budayıverse bunalım
bitecek.
Burada bir yanlışlık yok mu
sizce?
• • •
Dört eğilimi Özal usulü çi-
mentolayarak oluşmuş
ANAP'ın, yönetim düzeyinde
temsil edilen siyasal Islamcı
kadrolarıyla ve klasik sosyal
demokrasiden sapıp Türki-
ye'ye özgü bir sosyal demok-
rasi (o "demokratik sol" diyor)
yaratayım derken milliyetçiliğe,
tarikatın iyisi kötüsü deyip
Nasrettin Hoca'nın karpuz
yemesine dönüşmüş politika-
lara saplanan Ecevit'le siyasal
islamın tıımanışının önlenebi-
leceğine niye inanahm ki?
Hem siyasal Islamın etki ala-
nında kalan kitlelerden oy top-
lamak için ödün üstüne ödün
vereceksiniz, hem de "özgür
yurttaşlann" düzeni laik ve de-
mokratik cumhuriyeti koruya-
cak, geliştireceksiniz...
Olacak iş mi bu?
Keza "Emir demiri keser"
darlığında bir strateji saptayıp
parti kapatarak, siyasal Islam-
cı şirket boykotu uygulayarak,
"bataklıkta sivhsinekavıyla sıt-
ma mücadelesi programı" çi-
zip şeriatçı vali, kaymakam,
amir, memur peşine düşerek
ve bir yandan da Diyanet Işle-
ri kanahyla "ehlileştirilmiş bir
Islam" yaratmaya çabalayarak
siyasal Islamın tırmanışının ön-
lenebileceğine niye inanalım?
Fethullah Gülen'de demok-
rasiyle bağdaşacak "laik bir Is-
lam " arayan ve bulduğunu sa-
nıp "Hocaefendi"ye övgüler
düzenlerin yanıldığı kanısın-
daysanız, yukandaki paragraf-
ta özetlenen tutumun da yan-
lışlığını teslim etmek zorunda-
sınız.
"Cami erki" ile demokrasi-
nin bağdaşmazlığı, en özlü an-
latımını "kul-yurttaş" ikilemin-
de buluyor. Eğitim sistemi te-
peden tırnağa kulluk bilincini
şırıngalarken, devletin halkla
ilişkisi, yurttaş-devlet ilişkisini
değil, "devlet-uyruk" ilişkisini
kurumlaştırırken, hangi de-
mokrasiden söz edilebilir; si-
yasal Islamın tırmanışı nasıl ön-
lenebilir?
Laikliği, devleti dinden ve
ruhban sınrfların etkisinden fü-
müyle anndırmak olarak kav-
ramadıkça, gerginliği de rejim
bunalımlannı da aşmak müm-
kün olmayacak.
Dinsel inanç sahibi "özgür
yurttaşlar"\a laik ve demokra-
tik bir cumhuriyet mümkündür.
Ama kul bilincinin ötesine ge-
çememiş, kul bilinci sistem ta-
rafından sürekli pekiştirilen kit-
lelerle bir demokratik cumhu-
riyet üretmek mümkün değil.
Bunalım "imkânsızı mümkün
kılmak" isteyen güçlerin bey-
hude çekişmesinden ibaret.
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Metin ve Sinan
Gazeteci Metin Göktepe davası bitti...
Metin, polis dayağıyla 800 gün önce öldürülmüş-
tü...
Yirmi iki ay süren yargılamada mahkeme on bir
sanık polisten, beşine hapis cezası verdi...
Polislerden üçü yirmi sekiz, ikisi otuz dört ay ha-
pis yatacak...
Işin ilginç yönü, yirmi iki ay süren yargılamada on
biryargıçdeğiştirildi...
Duvaıiara "Halkların kardeşliği" yazdıklan ya da
"Kalemli Çete" kurduklan için 20-25 yıl hüküm gi-
yen çocuklanmız ne diyeceklerdi bu 'adilkarar' kar-
şısında?
Türkiye bir tuhaf ülke...
Devlet içinde örgütlü çetelere "Türkiye sizinle gu-
rurduyuyor" diyenlerin egemen olduğu birtoplum-
da katiller, işkenceciler ellerini kollarını sallaya sal-
laya dolaşırken gencecik insanlar, duvarlara yazı
yazdıklan için demir parmaklıklar arkasına atılıyor...
Türkiye'de herkesin kendisine göre bir 'demok-
rasi anlayışı' var...
Çeteler ve devleti dolandıranlarbu ülkede 'vatan-
sever', 'emektenyana' olanlarise 'vatanhaini'ola-
rak tanımlanıyor...
Komünizmle Mücadele Dernekleri ve gericilerin
'toplu namaz' gösterileriyle başlayan faşist-dinci
örgütlenme, devletin tüm kurum ve kuruluşlannda
bugün etkili değil mi?
Ya yargıda durum nedir?
Ne yazık ki aynı örgütlenmeyi yargıda da görüyo-
ruz...
Manisa'daki işkenceci polisler aklanırken Metin
Göktepe'yi öldürenlerin sadece beşi yedişer yıl al-
tışar ay hapse mahkûm ediliyorlar...
Acaba Elazığ'da üniversite öğrencisi Sinan De-
mirbaş'ı gözaltında işkencede öldüren polisler ne
olacak?
Belki kanıt yetersizliğinden aklanacak...
Oysa kanıtlar ortada:
"Sinan işkence sonucu beyin kanamasından ya-
şamını yitirmiştir..."
Ama Sinan'ın öldürülmesi kamuoyuna pek yan-
sımadı...
Yani, kamuoyu desteği yok!..
• • •
Metin'in annesi Fadime Göktepe diyor ki:
"Ben bu cezayı kabul etmiyorum. O kuş değildi,
insandı. Onu öldürdüler..."
Müdahil avukatlardan Fikret llkiz'in söyledikleri
ise bir gerçeğin altını çiziyordu:
"Bu davada bir başka sorun da şudur: Mevcut
ceza sistemi, Türkiye'nın bugün içinde bulundugu
temel ınsan hak ve özgürlüklerini karştlayan birsis-
tem olmaktan uzaklaştığının göstergesidir. Yargıla-
ma sistemindeki bütün aksayan yönler, yünjtmenin
yargıya müdahalesi, polislerin yargılanmasındaki
Memurin Muhakematı Kanunu'nun ne kadar çağın
gerisinde kaldığı da ortaya çıktı. Bir başka deyışle
bu yargılamada yargı sistemi de yargılandı. Yürüt-
menin bundan böyle yargıya hiçbir şekilde müda-
hale etmemesı gerekir. Yargılama sistemi, temel in-
san hak ve özgürlüklerine, özellikle de hukuk ve de-
mokrasinin gereğine uygun hale getirilmelidir. Bu-
nu istemeyen siyasal iktidann bır gün hukuk, ada-
let ve demokrasiye ihtiyacı olabiiir. Yargı çökerse ilk
önce onlar altında kalır."
CHP Izmir Milletvekili Sabri Ergül de şöyle diyor-
du:
"Manisa 'daki işkence davasının ardından bu da-
va da göstermıştir ki Türkiye 'de işkence, yargısız in-
faz ve gözaltında öldürmenin cezası yok..."
• • •
Fadime Göktepe yorgun ve bitkin...
Obir anne...
Gözlerinde acının ve hüznün çizgileri okunuyor...
Fadime Göktepe soruyor:
"Türkiye'de devlet var mı?"
Türkiye'de demokrasi bir sınavdan geçiyor...
Ama bu sınavda Türkiye başanlı değil!..
Sinan Demirbaş. 1995 yılında işkence sonucu öl-
dürüldü...
Ben aşağıdaki belgeyi belki yirmi kez ortaya koy-
dum. kimseden 'çıt' çıkmadı:
"Bir veya daha fazla kişinin, bilgialmak, itirafa zor-
lamak ya da herhangi bir başka nedenle kasıtlı, sis-
temli veya kasıtsızca, nedensiz birbiçimde bir baş-
ka kişinin fıziksel veya mentalacı duymasına yol aç-
ması şeklinde, işkence tanımı ile uyumlu olarak de-
ğeriendirilebileceği oybirliğiyle mütalaa olunur..."
Bu rapordaAdalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Baş-
kanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın'ın imzası bulun-
maktadır. Tarıh: 9 Şubat 1996 (3544/950821-
4002)...
Bir kez daha soruyoruz:
"Sinan Demirbaş, işkence sonucu mu ölmüştür,
yoksa kötü muamele sonucu mu?"
Şimdi de SınırTanımayan Gazeteciler Örgütü Ge-
nel Sekreteri Robert Menard'ın Metin Göktepe da-
vasının sonucuna ilişkin görüşlerini alalım:
"Türkiye henüz demokratik bir ülke değil..."
Ne diyorsunuz Sayın Mesut Yılmaz ve Sayın Bü-
lent Ecevit?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (« raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
ilhan Selcuk
'Aydınlanma cumhuriyet
devrimiyle gerçekleşti'
tZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Kültür-
park'ta süren kitap fuan-
na TÜYAP'ın konuğu
olarak gelen ve 'Aydınlan-
ma savaşımında basının
işlevi' konulu söyleşiye
katılan gazetemiz yazan
ve Yayın Kurulu Başkanı
Ühan Selçuk. Osmanlı dö-
nemmdeki Tanzimat'm
'Batüılaşma'. Atatürk'ün
gerçekleştırdiği cumhuri-
yet de\riminın de 'aydın-
lanma' oldugunu vurgu-
ladı.
Selçuk, "Avrupa'da 18.
yüzNÜda başlayan aydın-
lanma, Türkive'de Ata-
türk'ün gerçekleştirdiği
aklın devrimiyle başla-
mıştır'' dedi. Türkiye'de-
ki demokrasinin irtica
tehdidinin ortadan kaldı-
nlmasıyla sağlanabilece-
ğine dikkat çeken Selçuk,
"tnsankğın keyfı, özgür-
lükler için mücadele et-
mekle sagtanabilecektir"
diye konuştu. Medyanın
dünya genelinde tekelleş-
me sürecı yaşadığına de-
ğinen İlhan Selçuk. Tür-
kiye'deki durumun da
bundan farklı olmadığını
kaydetü. Selçuk şunlan
söyledi: "Avdınlanmade-
nen gizemli sözcüğüniçin-
de basın da var. Basın, ay-
dmlanmayia birlikte oluş-
muş bir olgudur. Türki-
ye'deki medyanın bugün-
kü haline baktığımızda
gazete sahiplerinin işada-
mı oldugunu görüyoruz.
Oy sa daha önceki patron-
lar, aynı zamanda gazete-
lerinin başyazarlanydı.
Bu örnekmedyanınduru-
munu anlatmava yetrvw."