23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 • GÜNEŞ HAYAT, Kasım 1997'den bu yana intemetle sigortahlara ulaşıyor. Güneş Hayat'ın adresine ise www.güneş hayat.com.tr adresinden ulaşılıyor. • REEBOK, Adana Carrefour Reebok Mağazası yann saat 1430'da hizmete açılacak. Reebok'ın ilkbahar- yaz'98 ayakkabı ve tekstil koleksiyonunun açılışına Galatasaray Futbol takunından Reebok'ın sponsorluğunu yaptığı futbolculann yanı sıra, konuk futbolcular ve basketbolcüler katılacak. Açılışta 5 milyon ve üstü alışveriş yapan herkese Reebok tişört hediye ediliyor. • BEYAZ eşya sektöründe faaliyet gösteren Electrolux, 24- 29 Mart günlerinde TÜYAP Beylikdüzü'nde "Mutfak, Banyo, Seramik"98 Fuan"na yeni ankastre ürünleriyle katıhyor. ı • HENKELtarafından üretilen çamaşır makinesi deterjanı Persil Jel, 1.5 kg'lık şeffaf euro şişede ökjü kabı ile biriikte Biyasava sunuldu. I CANK.URTARAN HOLDİNG kuruluşlanndan Esem Spor'un Türkiye temsilciliğini yaptıği Adidas, 18 Mart- 10 Mayıs günleri arası her türlü ayakkabıyı 4 milyon 500 liraya sayıp yerine yeni bir çift ayakkabı veriyor. • GOODYEAR, benzin istasyonlan ve büyük auşverişleriş merkezlerinin otoparklannda gerçekleştirdiği uygulama> la binek otomobillerin lastik ölçümlerini yaparak süriicüleri bilgilendirdi. • THE MARMARA İSTANBUL BRASSERIE'de 26 Mart ile 3 Nisan tarihleri arasında "Şanlıurfa Yemekleri Haftası" düzenliyor. Bu tarih boyunca Şanlıurfa'nın yöresel yemekleri açık büfe olarak konuklara sunulacak. • INVEScope, ocak ayından iribaren pivasaya sürüldü. Internetin gelişmesine paralel olarak büyümeyi hedefleyen INV'EScope, aracı kurumlar için atternatif dağrtım kanalı olarak oluşturuldu. • 1NTERSTOFE TÜYAP ile Messe Frankfurt arasında yapiian iş ortaklığı sözleşmesiyle bu yıldan başlamak üzere Türkiye'de düzenlenecek. • TELEVİZYON teknolojisinde önemli yeri olan Vestel, 70 ETXTS lOOHzHighDefınition modeliyle televizyon dünyasına yeni bir model sundu. • tNGtLtZ firması MARKS & SPENCER, 21 Mart ve 13 Nisan günleri arasında bayram kampanyası standlarından ahnan ürünler için her 15 milyonluk alışverişe 3 milyon tutannda MARKS & SPENCER hediye ceki verivor. • GEBZE'de inşa edilecek Isuzu kamyon ve otobüs fabrikası ihalesini Özer İnşaat Taahhüt ve Ticaret AŞ kazandı. • THE TATLER CUNARD TRAVEL GUIDE ile GALLIYENTER okurlan Four Seasons Hotel lstanbul'u dünyanın en iyi otellerinden biri olarak seçti. Vergi yasa tasansı, muhalefetin katılmadığı plan ve bütçe komisyonundan geçirildi Sermayeye yine ödünANKARA (Cumhumet Büro- su)-Vergi paketı, DYP ve CHP'den birer üye dışmda, muhalefetten ka- tılım olmaksızın. plan ve bütçe ko- misyonundan geçti. TBMM'ye sermayeye yönelik ödünlerle ge- tirilebilen tasan, komisyondan da yine ödünlerle çıktı. TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu"nda dün sabah saat 04.00'e kadar süren görüşmeler sonucun- da vergi paketi görüşmeleri bitiril- di. FP'li komisyon üyeleri, önce- ki akşam saat 23.00 sıralannda toplantının ertelenmesı istemleri- nin kabul edilmemesi üzerine sa- lonu terk ettiler. Bunun üzerine, tasan CHPUi Algan Hacaloğlu, DYP'li Mustafa ÇUoğlu ve iktidar partilerineüye rmlletvekillennin ka- tılımıyla komisyonda kabul edil- di. Maliye Bakanı ZekeriyaTemi- zeL 1997yılı için 1.5 milyar. 1998 için 2.5 milyar. 1999 içinde 3.5 mil- yar liraya kadar menkul sermaye gelirlerinin vergi kapsamı dışında tutulacağını bildirdi. Tasannın bazı maddeleri ve ya- pılan değişiklikler şöyle: • 1 Ocak 1999'a ertelenen his- se senetleri alım-satım kazançla- nnın vergilendirilmesinde. 1 yıl- dan uzun süreli elde tutulması du- rumunda muafiyet getirildi. Enf- lasyondan anndınldıktan sonra vergilendirilecek olan hisse senet- leri ile yattnm fonu katılım belge- leri alışbedelininortalamadeğe- riyle (borsada gördüğü işlem sa- yısına göre bulunacak) vergi kap- samında değerlendirilecek. Borsa rayici bulunmayan ve değerleme günü itibanyla hesaplama yapılma- sı olanaksız olan menkul kıymet- ler de alış bedelinin ortalama de- • TBMM'ye sermayeye yönelik ödünlerle getirilebilen tasan komisyondan da yine ödünlerle çıktı. Maliye Bakanı Temizel, 1997 yılı için 1.5 milyar, 1998 için 2.5 milyar, 1999 için de 3.5 milyar liraya kadar menkul sermaye gelirlerinin vergi kapsamı dışında tutulacağını bildirdi. Çelebi: Kimseye mavi boncuk dağıtmayacağız Ekooorni Servisi-Ekono- miden Sorumlu Devlet Ba- kanı Işın Çetebi, 98 progra- mım hazırlarken 97'de bütçe disiplini sağlamanın çok önem taşıdığını ve bütçe politikalannın son de- rece titizlikle ve disiplinli uygulanması gerektiği konusu üzerinde durduklannı belirtti. Dünya Basmevi'nde Makro Ekonomik Politika- lar, Dış Ekonomik llişkiler ve Extmbank konulu soh- bette konuşan Çelebi, enflasyonu hedefdeğişken ola- rak aldıklannı, bütçe açığının daraltılması ve faiz dışı fazlanın GSMH'nin yüzde 4'ün altma düşür- meyiplanladıklannı belirterekhedeflerinin önem- li kısmını gerçekleştirdiklerini önesürdü. Kimseye mavi boncuk dağitmayacaklannı söy- leyen Çelebi, tanmsal taban fiyatlannda belirlenen fıyat artış oranınm iyi bir örnek oluşturdugunu be- lirterek "Tanmsal üriinlerde verilen destekleme alımfiyatlanher yü yüzde 150 arttınbrken biz yüz- de 70düzeyindebıraktık. Herkese mavi boncuk da- ğitmak için harcamalan arttınp gelirteri azaltma- yı düşünmüyoruz" diye konuştu. Hükümetin ikinci üç aylık programını nisanda açıklayacaklannı belirten Çelebi, programın ka- rarlı biçimde ve kimseye mavi boncuk dağıtmadan yürütülmesi gerektiğini bildirdi. ğeri alınacak. " • Devlet kağıtlanndan 1998 yı- lında elde edilen gelirlerin Mart 1999 tarihinde beyan edilmeleri yönündeki muafiyet genişletildi. Tahvil vebonoyu 1 yıl süreyleelin- detutanlar. 1998 ve 1999 yılı için vergiden muaf tutulurken. muafi- yet süresi 2000 yılında 2 yıla çı- kanlarak korundu. Kara para kaygısı • Kara para unsurlannı aklaya- cagı kaygılanna neden olan "na- kit para, me\ duatsertifikası. döviz gibi kıymerJerin bankalarda bloke ettiriLmesr^iurumunda daha son- ra bu kaynaklann kullanılması du- rumunda "Nereden buldun" so- rusuyla vergilendiımeye gidilme- yeceğine ilişkin madde kabul edil- di. Ancak bloke ettirilecek kuru- luşlar arasına bankaiann yanı sıra "diğertevdiat kabul eden kuruluş- lar" eklemesi yapılarak. faizsiz fi- nans kuruluşlan da kapsama alın- dı. Bankacılann tepki gösterdiği bu düzenlemeyle ileriye dönük olarak kaçakçılık zemini hazırlanacağı belirtiliyor. • Stok affı denilen düzenle- meyle işletmelerdeki mal bildiri- miyle kayıt sağlanacak. Ancak. bu uygulama fazla bildirim yoluyla ka- çakçılık yapılmasına açık. 0 Kânn sermayeye eklenmesi- nin kârdağıtımı olarak kabul edil- meyeceğine ilişkin eklemeyle or- taklı şirketlerde kurumlar vergisi dışında daöitılan kâr üzerinden yüzde 20 oranında kesilen stopaj kaldınlıyor. • Temel yatınm indirim oraru yüzde 40'a çıkanlacak. Araştır- ma. geliştırme. çe\reyi koruma gibi çeşitli yatınmlar ile 50 milyon dolan aşan sınai yatınmlarda in- dirim oranının yüzde 100 olacak. • Kurumlar vergisi yüzde 30'a indirilecek. Gelir vergisi alt dilimi yüzde 25'ten 1998'de yüzde 20'ye, 1999'da yüzde 15"e indirilecek. • Kurumlar vergisi yükümlüle- ri, yüzde 30 oranında geçici vergi yerine 3'er a\ lık kazançlan üzerin- den yüzde 25 vergi ödeyecekler. Kooperatiflere KDV yok • Konut yapı kooperatifleri. 150 metrekareyi aşmayan konutlarla sı- nırlı olmak üzere yasajla kurul- muş sosyal güv enlik kuruluşlan ve belediyelere yapılan inşaat taahhüt işleri. KDVden muaf olacak. • Bina vergisi oranı binde 2 'ye, meskenlerde ise binde 1 "e indiri- lecek. Çeşitli durumlardaoranO'a kadar indinlebilecek. • Vergi oranı arazilerde binde 1 "e, arsalarda binde 3'e indirilecek. • Veraset ve intikal vergisi. ilk 10 milyar lıra için yüzde 1. ikinci 20 milyar lıra için yüzde 3. üçün- cü 40 milyar liralık dilim için yüz- de 5. sonra gelen 80 milyar liralık dilim için de >üzde 7 ve matrahın 150 milyon lirayı aşan bölümü için de yüzde 10 olarak uygulanacak. 9 Götürü vergı kaldırılıp. basıt usul ticari kazanç esasma geçilecek. • Kira gelirleri muafiyet sının 1998"de 240 milyon lıra olacak. • Vergi ziyaı cezası 5 yıl için- de yinelenirse yüzde 50, usulsüz- lük cezası 2 yıl içinde yinelenirse yüzde 25 oranında ceza arttınmı gerçekleştirilecek. • Defter ve ka>ıtlarda hesap hi- lesi. tahrif ya da gizleme yapanlar. 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası- na çarptınîacak. ancak bu ceza pa- ra cezasına çevrilebilecek. Defter. kayıt ve belgeleri yok eden, sahte düzenleme yapanlara 18 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istenecek. 'Türkiye tahkimi kabul etti^ Hazine, OECD'nin Çok Taraflı Yatınm Anlaşması'nm Türkiye'ye ek yükümlülük getirmeyeceğini savundu ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Hazi- ne Müsteşarlığı. uluslararası şirketlerin hâ- kimiyetinı arttıracağı belirtilen Çok Taraf- lı Yatınm Anlaşması'nm (MAU. Türki- ye'nm şîmdiye kSdar kabul ettiği yüküm- lülüklere yenilerini eklemeyeceğini savun- du. "MAJ çerçevesinde serbestleşme yö- nünde yapılacak herhangi bir düzenleme geri alınama\ r acak < " denilen Hazine açık- lamasında, Türkiye'nin yabancı yatınmcı- larla uyuşmazlıklann çözümü konusunda Dünya Bankası'nca hazır- lanan sözleşmeye taraf ola- rak, Uluslararası Yatınm Uyuşmazlıkları Çözüm Merkezi kurallan çerçeve- sinde '"uluslararası tahki- me" gidilebileceğini kabul ettiği bildirildi. Hazine Müsteşarlığı, "Ekonomik Kalkınma ve Işbirligi Teşkilatı (OECD) ülkelerinin baş- lartığı MAl'nin. dünya ekonomisindeki ulus- lararası yahnmlann büyük bir bölümüne yön veren bu ülkelerin çokuluslu şirketle- rine. özellikle anlaşma>a taraf olacak, ge- lişmekte olan ülkelerin ulusal egemenliği- ni tehdit edebilecek bazı avantajlar sağla- yacağı yönündeki eleştiriler" üzerine bir açıklama yaptı. Türkiye"nin de MAI görüş- melerine katıldığı ve 8 alanda 30 çekince- si bulunduğu bildirildi. Anlaşmanın tüm hükümleriyle taraf ola- cak ülkelere dayatılmasının söz konusu ol- madığını belirten Hazine. ülkelerin mev- cut yabancı sermaye rejiminde daha fazla liberalizasyona gitmelerinin kendi inisiya- tiflerine bırakıldıgını, özelleştirme, tekel ko- nulannda devlet yetkilerine kısıtlama ge- tirmediğini savundu. MAI'nin tamamen yatınmlarla ilgili bir anlaşma olduğu. ticari konularda düzenle- me yapmadığı kaydedilen Hazine açıkla- /vüreselleşmenin anayasası olarak anılan ve OECD ülkelerinin imzalamaya hazırlandığı Çok Taraflı Yatınm Anlaşması ile ilgili olarak yapılan Hazine açıklamasmda, serbestleşme yönünde yapılacak herhangi bir düzenlemenin geri ahnamayacağı ifade edilirken. yabancı yatınmcılarla yaşanacak uyuşmazhk sorunlannda uluslararası tahkimin kabul edilebileceği yönünde mesajlar yer aldı. masında "anlaşmanın yürürlüğegirmesiy- le yerli sanayinin gümriik, kota. tarife gibi enstrümanlarla korunmasmın tümüyle ko- şulsuzolarak kaldırılacağı" iddiasının ger- çek olmadığı sa\unuldu. Hazine açıkla- masında. şöyle denildi: "MAI'nin yabancı yatınmcılann zarara uğraması durumunda öngördüğü tazminat konusunda ise yasal olarak kurulmuş ve faaliyetgösteren bir şirketetazminat öden- meden el konulması yasalanmıza göre söz konusu olmadığından. yabancı yannmcıla- ra bu u>gulama dışında MAI ile verilmiş daha avantajlı bir hak bulunmamaktadır." Açıklamada, Türkiye'nin 1980'lerin ikin- ci yansından başlayarak "ülkenin ekono- mik kalkınmasına katkı sağla>acagı konu- sunda şüphe bulunmayan yabancı serma- ye yatınmlannın arttınlması" ve "olabil- diğince liberal bir yabancı sermaye rejimi- nin oluşturulmasr politikası sürdürdügü belirtildi. "Özelleştirme girişimleri. önem- li ve pahalı yatınmlarda yap-işlet-devret modeli uy- gulamalar ile şirket birleş- me ve iktisaplan gibi alan- larda yabancı sermayeye açık, kısmen sektörel yak- laşımlar geliştirdiği de gö- zardıedilmemeüdir" deni- len açıklamada. Türki- ye'nin. kültür alanının an- laşmanın genel istisnaları arasında yer al- ması yönündeki egilim nedeniyle bu ko- nuda hakkı saklı kalmak kaydıyla çekınce koymadığı bildirildi. Açıklamada ayrıca Türkiye'nin yabancı yatınmcılarla uyuşmazlıklann çözümü ko- nusunda Dünya Bankası'nca hazırlanan söz- leşmeye taraf olarak, Uluslararası Yatınm Uyuşmazlıklan Çözüm Merkezi kurallan çerçevesinde "uluslararası tahkime" gidi- lebileceğini kabul ettiği bildirildi. TOBB'den tahkim semineri Ekonotni Senisi-Türkiye Odalar ve Borsalar Birlıği (TOBB) ile Rusya Fe- derasyonu Ticaret ve Sanayi Odası. özel hukuk kapsamına giren, ticaret ve sanayi alanında uluslararası anlaşmaz- lıklarda önemli bir yer tutan "ulusla- rarası tahkim" hakkında bir seminer düzenledi. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başka- nı Gönen Eriş'in de katıldığı seminer- de, tahkim konusunda Türkiye'nin dünyadaki "yeni düzene a\ak uydur- ması" gerektiği ıfade edıldi. Yabancı hakem kararlarının Türki- ye'de tenfizı uygulamalannm. 1992'de yürürlüğe gıren Nevv York Sözleşme- sı'nin "toprak ilkesi"ne göre dikkate alındığmı anlatan Yargıtav 11. Hukuk Dairesi Başkanı Eriş ile Milletlerera- rası Ticaret Odas,ı Tahkim Sistemi \e yeni tahkim kurallarını açıklayan Prof. Dr. Ergun Özsunay ve Prof. Dr. Mah- mut Birsel'e yöneltılen sorularm yo- ğunluğu da dikkat çekti. Türk-Rus İş Konseyi başkanlan ve Rusya Federasyonu Ticaret ve Sana- yi Odası başkanvekillerinin de bulun- duğu toplantıda. bu konunun Rusya ile ilişkilerde de önemli bir yer tuttuğu ifa- de edildi. Türk hukukunda tahkim ko- nusunda "toprak ilkesi~ savunulan Nevv York Sözleşmesi'nin benimsen- diğı üzerinde duruldu. Büyük dert; trafik • Bir zamanlar hayatımızı kolaylaştıran otomobiller artık beraberinde taşıdığı birçok sorunla dert yumağı haline geldi. Otomobil artık günümüz- de lüks olmaktan çıktı ve ha- yatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Her ge- çen gün artan otomobil sayı- sı, beraberinde birçok sorun getirmekte. Bunlardan ilki. tabii ki her- kesin devamlı içinde bulun- duğu ve çok fazla vaktıni ge- çirdiği trafik. Otomobil sayı- sının artması fakat yolların hep aynı kalması, bu içinden çıkılmaz keşmekeşi daha da başa çıkılmaz hale çeviriyor. Trafikte diğer boşa harcanan şey ise benzin. Şehir içi tra- fığinde dur kalk yaparak oto- mobillerin benzin tüketımle- ri inanılmaz derecede art- makta. Bu hem şahıslara hem de devlete zarar \ ermekte; çün- kü hepimızce bilmdıği gibi ül- kemizde kullanılan petrolün yüzde 80'ini yurtdışmdan sa- tın almaktayız. Trafik soru- nunun ve dolayısıyla berabe- rinde getirdiği yüksek yakıt sarfiyatının önüne geçmek için bazı kişilerin birtakım önlemler alması gerekiyor. Bu önlemlerden ilki toplu ta- şımayı kolay ve modern bir hale getırmek. Hızlı tramvav. deniz oto- büsleri ve yakın zamanda devreye girmesi beklenen metro sistemleri. trafığin yü- künü mutlaka azaltacaktır. lnsanlanmız rahat ve konfor- lu bir şekilde toplu taşıma ile işlerine gidip geldikleri tak- dirde, trafik sorunu ortadan kalkacaktır. Özellikle lstanbul'da tra- fiğin çok yoğunlaştığı sabah ve akşam saatlerinde yükü hafifletmek için trafik mü- dürlüğü. bu saatler dahilinde yük taşıyan ticari vasıtalann trafiğe çıkışını yasakladı. Hiç şüphesiz bu yeni uygulama biraz yoğunluğu ferahlatsa da geçici bir çözüm gibi gö- rünüyor. Uygulanması düşü- nülen diğer bir sistem ise sa- bah saatlerinde köprüden ge- çişlerde bir arabada birden fazla kışi olma zorunluluğu- nun getirilmesi. Trafik sorununun yoğun olarak yaşandığı başka bir metropol olan Mexico City'de haftanın bazı günleri trafiğe plakasının son rakamı çift olan otomobiller çıkıyor, di- ğer günlerde ise son rakamı tek olan otomobiller kullanı- labiliyor. Bu bir zorlamayla da olsa toplu taşımayı özendiri- yor. Umanm ülkemizde yaşa- nan ve günden güne bir çığ gi- bi büyümekte olan bu trafik sorununa yetkililerimiz iyi bir çözüm bulurlan aksi takdir- de bu keşmekeşin sonuçlan- na katlanmak zorundayız... 0 Km otomobil fiyatları AlfaRomeo1561.6TS Audı A4 1.8 T Quat BMW 320ı Sedan Ford Escort 1 6 CLX Sedan HondaCıvıc1.4lS4K Hyundaı AccentGLS1.5 Mazda 626 Sedan 2.0 Mercedes E 200 Nıssan Pnmera 1.6 SLX HB Opel Corsa 1.4ı Opel Vectra 2.0 GLS Peugeot1O6XR Renault 9 Broadvvay RL 1.4 Renault 19Eurooa1.6RNE Skoda Felıcıa GLX Tofaş Sahın S Tofaş Doğan SLX Tofaş TIDO SLX Toyota Corolla 1 6 XEİ VolkswagenPolo1.6 2KHB 4 850 000.000 10.567 000.000 10 234 000 000 3.596.000.000 3.771.000 000 2.906.000.000 4.872 000.000 9.975.000.000 4.740.000.000 2.846.000.000 5.813.000.000 2.652.000.000 2.162.000.000 2.808.000.000 2.238.000.000 2.140.000.000 2.752.000.000 3.152.000.000 3.701.000.000 2.861.000.000 2. El Otomobil Fiyatları Marka-Model Escort 1.6 CLX üpel Astra 1 6 Opel Vectra 2.0i üpel Corsa 1,4i Renault 12 Henautt 9 Broadway Henautt 11 Flash f-ıat Uno SX Honda Civic Sedan Lada Samara HB Mazda 323 Sedan Nıssan Sunny EX Peugeot 405 üL Skoda Favorit Toyota Corolla 1.6 GU Şahın Doğan SLX Tempra SX ^ 97 2.350 3.150 3.750 2.100 1.450 1.800 - 1.600 2.850 - - - - 2.950 1.450 1.850 1.950 96 2.150 2.800 3.350 1.850 1.300 1.700 1.500 2.450 1.000 1.900 1.800 - 1.100 2.600 1.350 1.650 1.750 95 1.850 2.500 3.100 1.750 1.150 1.500 1.600 1.250 2.100 900 1.750 1.600 1.950 850 2.300 1.200 1.500 1.550 94 - 2.150 2.850 1.650 1.050 1.300 1.400 1.150 1.900 850 1.600 1.450 1.800 800 2.000 1.050 1.300 1.400 Büyük şehiıierde trafik en büyük sorunlardan biri. "Gölge etme başka ihsan istemem!" Haftahk Siyasi ve Edebi Mizah Dergisi Mehmet Alı Kıhçba>, Kemal Gökhan, Meral Erez, Yunus Koray, Tcnguç Yaşar, Mert Ali Başarır, Sulhi Dölek, Eray Özbek, Hayâlî, Orhan Duru, Ohannes Şaşkal, Ferruh Doğan, MahmutTıbet, Sevinç Kabakçıoğlu, Necef Uğurlu, Sami Caner, Bosc, W. Stig, Koren, Ömer Türkoğlu, Ercument Morgök, Mehmet Şüküroğlu, Sabn Koz, Mustafa Bilgin, Tan Oral, Ismail Hakkı, Saıt Munzur, Haslet Soyöz, Necatı Abac, W. Hofmann, H. Müller, Ali Osman Öztürk, Curcan Türecı, Fethi Gürcan Mermertaş, Can Külahlıoglu, Hakan Köksal, Utku Gürtunca, Izel Rozental, Turgay Karadağ, Emre Ulaş, Ahmet Önel, Cemal Erez, Azız Sıvaslıoğlu, Kamil Masaracı, Turgut Çevıker, Abidin Dino, Oner Ateş, Irfan Yalçın, C.M. Seyppel, Ercan Akyol, Antonıo Machado, M. Emin Özcan, ASI, Janusz Kapusta, Levent Tarhan, Agop Baronyan, Zek. Beyner, Ali Şur, Hakan Dilek. Her Cumartesi boyinizde İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Zorunlu muyuz? Fazla geriye gitmeye gerek yok. Hanı şu darbe tartışmasından bu yana liderlerin çizdikleri tablo- ya, manevralarına, oyunlarına bir bakınız.. Cumhurbaşkanı hem kurtarıcı. dengeleri kurucu, hem de "tavşana kaç, tazıya tut" diyor. Tarafları bal gibi de yatıştırır görünürken, kızıştırıyor. Kaşla göz arasında, deneyimli, dengeli, kurt politikacının vaz- geçilemez rolünün altı çizilmiş oluyor. Halkın oyu ile seçilmiş, güçlü, etkili bir cumhurbaşkanına du- yulan gereksinim bir kez daha gündeme gelmiş bu- lunuyor. Koalisyon ortağı Cindoruk, Yılmaz'ın askerlere çıkış yaptığı gün. asker tehdidine karşı durmada on- dan çok daha hızlı bir portre çizmişti. Söylem ola- rak sözünü tabii ki geri almadı ama iki gece sonra televizyon ekranlanndan yaptığı açıklamada, Me- sut Yılmaz'ı, söz konusu çıkışı ile "demokrası şo- vu, seçim yatınmı" yapmakla suçladı. ANAP'ın, or- tağı olduğu hükümetin irtica ile gereken mücade- leyi yapmadığını itiraf etti. Askerlere yönelik dev- leti yönetme. darbe özlemi suçlamalarının haksız- lığını dile getirdi. Bu yazıyı okuyacağınız saatlere kadar (dün ge- ce) bu kez Mesut Yılmaz'ı canlı yayınlarda izleye- ceğiz. Büyük olasılıkla, her şeyi birkaç gün ara ile nasıl tersyüz edeceğine, ayrımına varmış ya da varmamış olarak tanıklık edeceğiz. Birkaç günlük çizgisini korusa, bizi yanıltsa bile. ne gerçek demok- rasiye sahip çıktığı ne de hükümet olarak irtica ile mücadelesorumluluğunu üstlendikleri savı dürüst, inandırıcı değil. Çiller önce şiddetle, askerler karşısında yerini ala- cak hükümetin yanında olacağını söylemişti. "Bi- zi gönderirlerken seyrettiler, biz aynı hatayı yapmı- yoruz, onların yanında, askerlerin karşısında yeri- mizi alıyoruz" dedi. Sonra askerleri savundu. Hoş Türkiye'de artık hiç kimse Çiller'in söylediklerini ciddiye alıyor, onun ipiyle kuyuya inmeye kalkışı- yor değil. Baykal ile Ecevit, laikliği savunma, irticanın ya- nında olmama ile askerlerin, hele de darbenin ya- nında görünme kaygısında, biraz karmaşık bir çer- çeve çizmeye çalışırîarken, asıl birbirlerine ters şey- ler söyleyebilme çabasında ya da saplantısında, ne dedikleri pek de anlaşılamaz konuma düştüler. Eski Refah'lılar. yeni Faziletliler bu tartışmalardan çok hoşnut, ortalığı kızıştırıyorlar. Bu arada fırsat bu fırsat. kendi ideolojileri için yeni kazanım alan- lan yakalamaya bakıyorlar. Son stratejilerinin ge- reği, en sivil söylem onlarda. Bütün bu tartışmaların sonunda da bir garip sentez, sonuç ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı ve li- derler hem askerlerin, hem sivillerin namusunu kur- taracak formül olarak seçimlerde biıieştiler. En de- neyimli Babamız, Cumhurbaşkanımızın öncülüğün- de, "erken seçimde" buluştular. Bu arada cumhur- başkanını halkın seçeceği ve daha yetkili olacağı sistem de devreye girerse çok iyi olacaktı. Ama ya seçmen oylarını güçlü iktidan getirecek şekilde bir partide toplayacak ya da partilere seçim ittifakı yaptıracakformüllerbulunacaktı.Bugünkü çözüm üretemeyen partamentodan kurtulunacaktı.. Görüyorsunuz, yine bize soran yok. Biz iktidar- da, muhalefette, darbede, demokrasiye sahip çık- mamada, oy uğruna bugün rejımi tehdit eden bü- tün kötülüklere aracı olmada, irticanın. ırkçılığın hortlamasında, çetelerin, yolsuzluklann oluşumun- da, kişisel. partisel çıkar sağlamada. gözümüzün içine baka baka söylediklerinden çark etmede.. sayısız kez denediğimiz, sınadığımız lıderlerle ye- ni bir seçime gitmeye zorunlu muyuz? Hiç değilse 12 Eylül'ün yasaklı siyasi partilerya- sası biraz demokratikleşmeden, liderleren azından kendi parti üyelerinin delege seçimlerinden. il kong- relerinden başlayan bir genel kurul sınavından ge- çirilmeden bir seçim olur mu? Dikkatinizi çekmiş olmalı; liderlerin önemli bir ço- ğunluğu asla böyle bir sınavdan geçmeye niyetli değil. Sevinçle, parlamenterlerin kendi diktatorya- larında belirlenecek listelerle yenileneceği, ıktidar- larınt pekiştirecek bir seçim olasılığına sarılıyorlar. Erken seçim isteminde Yılmaz ve Baykal'a hak vermek kolay. İki parti için de hemen seçim pek çok nedenle avantajlı ve oy arttırıcı gözüküyor. Ama Çiller'in erken seçim istemesi, partisinin oy kaybet- mesini umursamadan, parti denetimini kaybetme- den. liderliğinde bir seçim için her şeyı göze aldı- ğının belgesi. Bu koşullarda en seçim istememesi gereken, yeni kurulmuş, daha liderini bile belirle- yememiş Fazilet'in tavnna mı ne demeli? Asıl o partide en küçük bir demokratikleşme rüzgân, Er- bakan denetiminin tamamen yok olması ve düzen- le özdeşleşmede çıkan olan siyasal Islamcılarla ra- dikalcilerin, çok farklı şeriat yorumcularının birbir- lerine düşmeleri demek. Liderlerin kendi yarattıkları son kaos bahane, se- çime kaçmalarını anlıyoruz. Ama biz istemedikle- rimizden birini seçmeye neden zorunluyuz? Çok da- ha önemlisi, toplumsal sınavda sınıfta kalmış, top- lumun güvenini yitirmiş liderler diktasındaki liste- lerle gelecek, daha kimliksiz, daha bağımlı. daha deforme parlamenter yapısı ile yeni bir parlamen- to, bugünkü parlamentodan nasıl daha işlevsel, yapıcı olabilir? Evet, biz en küçük bir demokratikleşme yaşan- madan yapılacak bir kaçış seçimine. sınıfta kalmış liderlere doping yapmaya zorunlu muyuz? İmame, Afeşama Ycmekte Ne Var?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle