Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MART 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Metin Göktepe
davası
• Haber Merkezi -
Gazeteci Metin
Göktepe'nin dövülerek
öldürülmesiyle ilgili
davanın 15. oturumu bugün
Afyon'da yapılıyor. Afyon
Ağır Ceza Mahkemesi nde
saat 10.00'da başlayacak
oturumda müdahil
avukatlar esas hakkındaki
görüşlerini bildirecekler.
Oturumda, müdahil
avukatları aynca Eyüp Spor
Salonu'nda yapılan keşifle
ilgili olarak bilirkişilerce
hazırlanan rapor hakkında
da görüşlerini
açıklayacaklar.
Mektuba
yalanlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Başbakan Mesut
Yılmaz'ın. Almanya
Başbakanı Helmut Kohl'e.
geçen hafta Financial
Times'ta yayımlanan
haberle ilgili olarak bir
mektup gönderdiği
yolundaki haberler
yalanlandı. Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü
Büyükelçi Necati Utkan,
Başbakan Yılmaz'ın.
Kohl'e bir mektup gönderip
göndermediği şeklindeki
birsoruya. "Hayır" diye
yanıt\erdi. Büyükelçi
Utkan, Dışişleri
Bakanlığı'nın Alman
makamlan ile söz konusu
haberle ilgili olarak temas
kurup kurmadığı şeklindeki
soruyada "Hayır' diye
yanıt verdı.
Sendikacıya
tazminat
• ANKARA (AA)-
Ankara 11. Asliye Hukuk
Mahkemesi. özel
tele\ izyon kanallanndan
birinde yaptıgı konuşmada
ve bazı gazetelere verdiği
demeçlerde. Türk-lş
Başkanı Bayram
Meral'in kişilik
haklanna hakaret ettiği
gerekçesiyle, Şeker-iş
Sendikası Genel Başkanı
ÖmerÇelik'i 2 milyarlira
tazminat ödemeye mahkûm
etti. Mahkeme. Çelik'in
~âqx\p 5milyar lıralık karşı
dŞâyı rse
J
reddettf.
Bilican basını
suçladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -KESK'in
Kızılay'daki eyleminde
biber gazı ve gaz bombalan
kullanan polisin tavnnın
eleştirilmesinin ardından
'Polis-Medya llişkileri"
konulu panelde konuşan
Emniyet Genel Müdürü
Necati Büican, "Adalete
dayanmayan güç zalim.
kuvvete dayanmayan güç
âciz olur" dedi. Polis
Akademısi tarafından
düzenlenen panelde
Bilican. basının "yanlışları
söylediğini. doğruları
vermekteyse kıskanç
davrandığını" öne sürdü.
Komutanlar
toplandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) -K.u\\et
komutanları Genelkurmay
Başkanı Orgeneral lsmail
Hakkı Karadayı
başkanlığında bir araya
gelerek durum
değerlendirmesi yaptılar.
Komutanlann 27 Mart'ta
yapılacak Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) öncesinde
son gelişmeleri
değerlendirdikleri bildirildi.
MGK Genel Sekreteri
Orgeneral Ergin Celasin'in
de katıldığı toplantıda,
Genelkurmay"daki bazı
birim başkanları da hazır
bulundu. Genelkurmay
Karargâhı'nda saat
10.30'da başlayan toplantı
öğleden sonra sona erdi.
Saruhan'a
tahliye
• İstanbul Haber Servisi -
Yeni Günaydın gazetesinin
sahibi Mehmet Saruhan,
okuyuculanna vaat ettiği
buzdolaplannı vermediği
gerekçesiyle "Haksız
menfaat sağlamak"
suçundan yargilandığı
davada. tutuksuz
yargılanmak üzere dün
tahliye edildi.
Özden'in köpeği
• İSTANBUL (AA) - Eski
Anayasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör
Özden'e, mahkemeden
emekli olmadan önce kısa
bir süre yakın korumalık
yapan 'Coco' adlı özel
eğitimli cins köpek. 4 bin
dolara satışa çıkanldı.
Manisalı gençlere işkence yaptıklan gerekçesiyle yargılanan polisler salıverildi
FailiıııeMERİH AK
NECATİ AYGIN
MAıNİSA-Manisa"da gözaltına
alınan çoğunluğu lise öğrencısi 16
kışiye işkence yaptıklan savıyla
70'er yılağırhapıscezasıistemiy-
le yargılanan 10 polıs dün beraat
etti. Manisa Ağır Ceza Mahkeme-
si "nin karanna da\ayı izleyenler,
"İnsanlık onuru işkenceyi yene-
cek" sloganı atarak sert tepki gös-
terirken. Izmtr milletvekili Sabri
ErgüL "Manisa'da yargı hata yap-
tı. Bu hata. DGM örneğinde oldu-
ğu gibi Yargıtay'da düzeltilecek-
ör" dedı.
22 ay önce gözaltına alınan 16
kişiye işkence yaptıklan gerekçe-
siyle Halil Emir, Atilla Giirbüz,
Ramazan Kolak. Engin Erdoğan,
Fevzi Aydoğ. Musa Geçer, Meh-
met Emin DaL LeventÖzvez. Tur-
gutÖzcan ıle Turgut Demirel hak-
kında Manisa Ağır Ceza Mahke-
mesinde "işkence yaptıklan" ıd-
diasıyla 70"er yıl ağır hapis ceza-
sı istemiyle dava açılmıştı. Dava-
nın ilk duruşmalannda ifade ve-
ren, ancak yüzleştirmeye geime-
yen polisler. son ıki oturumda ha-
zır bulundular. Rahat tavırlanvla
iencedikkat çeken polisler dün de kara-
rın açıklanmasından önce olduk-
ça "neseliydikr". Bir önceki otu-
rumda savcı Necmettin Karaba-
cakoğlu'nun işkence iddiasını id-
dianamesinden çıkartarak 70'er
yıl ağır hapis cezası istemini. kö-
tü muamele suçundan üç ayla bir
yıl arasında hapis cezasına indır-
mesı. polisleri oldukça rahatlat-
mıştı.
22 aydır süren işkence da\ası-
nın dünkü karar oturumu için çok
sayıda yurttaş. demokratik kitle
örgütleri. siyasi parti temsilcilen.
Almanya İzmir Başkonsolosu Alf-
red l'nger, Eskı tstanbul Beledi-
ye Başkanı Ahmet İsvan. İnsan
Hakları Vakfı İzmir Temsilcisi
Prof. Dr. Veü Lök. CHP İzmir Jl
Başkanı Bülent Baratah dün Ma-
nisa"daydı. Türkı\etie olduğu ka-
dar Avrupa ülkelerinin de günde-
minde bulunan davayı izlemeye
gelenler. aranarak içeri alındılar.
Mahkeme Başkanı Mehmet Yıl-
maz. oturumu açtıktan hemen
sonra karar için ara verdi. Yakla-
şık 45 dakika süren aradan sonra
duruşma salonuna sadece sanık-
lar. avukatlan ve müdahil avukat-
lar alınırken. gazeteciler ve izleyi-
işkence
2. Manisa
davasına
devaın
İstanbul Haber Servisi -
Kamuoyunda "2. Manisa
Davası" olarak bilinen ve
TK.EP L örgürü üjesi ol-
duklan gerekçesiyle gözal-
tına alınan çoğunluğu lise
öğrencisi 12 kişiye işkence
yaptıklan öne sürülen po-
lislerle ilgili davaya devam
edildi. tstanbul 6. AğırCe-
za Mahkemesi "ndeki dava-
ya 5 sanık polis ve davacı-
lar katılmazken tanık Al-
perTungadinlendi. Duruş-
ma diğertanıklann dinlen-
mesi amacıyla ertelendi.
CHP İstanbul ll Örgütü
Gençlik Kolu. CHP Be-
yoğlu Ilçe Merkezi'nde
düzenlediği toplantıda, İs-
tanbul Adliyesi'nde dün
görülen Manisa Davası'nın
son bulmasını ve suçlulara
gerekli cezalann verilme-
sini istedi. ll Gençlik Kolu
Başkanı Murat Akbay. ka-
muoyunda *Manisa Dava-
sı" olarak bilinen davada i-
ki yılı aşkın bir süredir iş-
kence yapan sanıklara ce-
za verilmemesinin benzer
güçlere de cesaret verdiği-
ni söyfedi. "" ? , „.,
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
Bu bizîm iç
i K
ciler alınmadı. Basına ambargo
koyan mahkeme Başkanı Yılmaz.
kararım "Gerekçesi daha sonra
yazüacağı üzere, sanıkların isnat
edilen suçlan işlediği hususunda
mahkûmi\etlerine yeterü, hertür-
lii şüpheden uzak. kesin ve inandı-
ncı deiiüer elde edilemediğinden
sanıkların müsnet suçlardan be-
raatlanna" diye açıkladı.
ICarann açıklanmasınm hemen
ardından işkence suçundan yargı-
lanan ve duruşmada hazır bulu-
nan 7 polis. arkadaşları tarafından
duruşma salonundan dışarıya ka-
çırılırken, müdahil avukatlardan
Felin Arda. "Rahat uyuya-
bilecek misiniz? Bu işin pe-
şini bırakmayacağız" dıye-
rek karara ılk tepkiyi gös-
terdı. "İnsanlık onuru iş-
kenceyi yenecek". "Çete-
ler dışarda. öğrenciler ha-
piste". "İnadına isyan, ina-
dına özgürlük" sloganlan-
nı atan yurttaşları Sabri Er-
gül, yatıştırdı. Manisa'da
yargının hata yaptığını
söyleyen Ergül. davanın
Türkiye'nin sınırlannı aş-
tığını ve tüm dünyanın
Manisa"daki işkence da\ a-
sıyla "yakından iigilendi-
ğini" belirterek. şunları
söyledı: "İnsan yüreği ta-
şıyan kişilerin beklediği bir
karar değildi bu. Mahke-
me kararlan, kamu vic-
danlannı rahatlatmak A-
ma bu, Manisa'da böyle ol-
madı. Bu hâkimin, bu sav-
cının karanna rağmen biz
yargıya güveniyoruz. Yar-
gıtay. gerekli karan vere-
cektir. Bu >^rgılama. birsı-
na\dL Karar. yanlış veril-
miş olabilir. Kumarhane-
cilerle işbiıiiği \apan bazı
polisler dışanda. öğrenci-
ler iceride olabilir. Ama. sa-
bııia mücadelemizi yap-
mahjız
1
" diye konuştu.
İHD tzm'ir Şube Başka-
nı Avukat Ercan Demir de
karara tepki gösterdi. De-
mir. "Adil bir yangalama
isthoruz. ama bu > aşanan-
lar karşısında adil ve ba-
ğımsız bir yargıdan söz et-
mek mümkiin değildir"
dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşması başkentte gündem oluşturdu
Ankara'da ara rejim tarbşmaları
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)
- CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal'ın, "ara rejim'' uyarısı Anka-
ra'da gündem oluşturdu. Cumhur-
başkanı Süleyınan Demirel ve iktidar
partilerinin liderlen ara rejim tartış-
malanna tepki gösterirken muhale-
fetten Baykal'a destek geldi.
Baykal'ın önceki günkü grup top-
lantısındaki "Bugünlerdetekrarbir
tarihi sıkışıkhk dönemine girildigi
tartışmalan \apılı\or. Bunlar. uma-
run sadece mart sendronıu olmanın
ötesinde bir anlam taşımaz" sözleri
Ankara'yı hareketlendirdi. Çağdaş
Gazeteciler Derneği (ÇGD) Yöne-
tim Kurulu'nu kabul eden Cumhur-
başkanı Demirel. "ordunun demok-
rasni tehdit ettiği" anlamına gelebi-
lecek ıfadelerden kaçmılmasını iste-
di. Demirel. demokrasi dışı yolların
tartışılmasını bile talihsizlik olarak"
niteleyerek "Demokrasinin eksikle-
ri demokrasiji yıkarak değiL tamir
edilerek düzeltiİir" dedi.
Demirel. orduyu demokrasi karşı-
tı olarak gösterenleri uyararak şun-
ları söyledi: "Devletin silahlı gücü
sanki dcmokrasi\ i tehdit edivormu;
gibi anlamlara gelecek ifadelere de
hak \erme>eüm. O, a>nı zamanda
halkın kendi rejimi altındaki kendi
silahlı gücü üzerinde birtakım şüp-
helere kapılmasına sebep olur ki
bunlan Türki>
l
e'ye dostluk sa>-
mam."
Türk halkının demokrasiyle yö-
netilmekten memnun olduğunu \ ur-
gulayan Demirel. "Türkiye'yi bir
darbeler ülkesi olarak resmetme>e
de\am etmenin hiçbir anlamı yok-
tur" dedi.
Partisinin grup toplantısmda ko-
nuşan Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit, Baykalın ara rejim uyarıla-
nyla ilgili olarak "Baykal akhnıara
rejime takmış. Belki de son zaman-
lardaÇıller'lebaşlattığıdiyalogsıra-
sında. bu saplanh>a kapılmış olabi-
lir. Kimse merak etmesin. asker ken-
di işindedir. hükümet kendi işinde-
dir" değerlendirmesini yaptı.
Askerlerin görevtnin siyasete \ a-
kit ayırama>acak kadar yüklü oldu-
ğunu belirten Ecevit şöyle konuştu:
"Ba>kal belki de son zamanlarda
Çiller'le başlattığı diyalog sırasında
kapılmış olabilir. Bir baska olasılık
da şudur: Ba\ kal bunalım stratejile-
rivle ünlüdür. Bunalım varatmadan
siyasetin tadına >aramaz. Dünkü
(önceki gün) konuşması da böyle bir
bunalım stratejisinin sonucudur."
DTPIideri Hüsamettin Cindoruk
da partisinın grup toplantısmda ara
rejim sözcüğünün çok dikkatli kul-
lanılması gerektiğini belirterek "Sık
sık ara rejim gelecek diyetehdit bek-
lenti dile getirmek demokrasiyi de
halkı da sıkıntıya sokar" dedi.
Sorunlann si>asetin doğası içın-
de çözülmesi gerektiğini \ urgulayan
Cindoruk. "İkide bir ara rejim lafiy-
la vanlacak hedef hiç de varmak is-
temeyeceğimiz hedef olmayacaknr.
Kim ara rejimden korkuyorsa gelin
ara rejim hukukunu kaldıralım. Ara
rejim anayasasınıdeğiştirelim" diye
konuştu.
Muhalefetten destek
Türkiye'nin hızla bir bunalımın
içine yu\arlandığını sa\unan DYP
Genel Başkanı Tansu Çiller ise
"Tehlike bağıra çağıra geliyor. Ka-
muo>u gelişmeleri kaygıvla iztiyor.
Ama tehlikeyi asıl görmesi gereken-
ler. uyanıkolması gereken bu iktidar
uyuyor" dedi. C'Her. partisinin grup
toplantısmda. hükümeti "3 gün kol-
tukta kalmayı kâr sa>an" anlayışla
erken seçımden kaçıp ülkeyi krize
sürüklemekle suçladı. Türkiye'de
bazı "mihraklann" demokratik si-
yaseti istemediğini. hükümetin de
buna alet olduğunu savunan Çiller
şunları söyledi: "Bunu görmemek
için ya korkak ya da art niyetli olmak
gerekiyor. Hükümet sivil siyasetin
çözüm olarak görülmemesi ümitsiz-
liğine hizmet edivor, bazı siyaset dışı
mihraklardan işaret bekJiyor."
FP Grup Başkanvekilı Salih Ka-
pusuz da düzenlediği basın toplan-
tısmda. Bavkal'ın sözlerine dikkat
çekerek "Biz, bunlan daha önce her
fırsatta dile getirmiştik. Aramızda
bir fark \ar: biz BaykaTın söylediği
gibi ara rejimin geieceğe vönelik bir
tehdit olmadığını. şu anda ara rejim
yaşandığını saMJnuyoruz" dedi. Sa-
lih Kapusuz "MGktoplanüsınınbu
hükümetin 28 Şubat'ı olacagı belir-
tilivor. 28 Şubat'ı hükümette yaşa-
\an bir partinin mensubuydunuz.
Tavsiyeniz neolacak" sorusuna "Her
kurum ve kuruluş kendi yasal sınır-
lan içindc kalmalıdır. Ku> vetler ay-
nlıgı prensibine u> gun hareket edil-
mesi gerekir" yanıtını verdi.
Gürkan 'a mektup
'Mumcu
cinayetini
Yaprak
finanse etti'
ANKAR* (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemiz v aza-
n LğurMumcunun katle-
dildiği suikastın faillerin-
den olduğunu öne süren.
ancak açıklamaları kuş-
kuyla karşılanan Cengiz
Ayhan adlı ülkücü militan
TBMM Başkanvekıli Uluç
Gürkan'a gönderdiği mek-
tupta, cinayet önerisini ge-
tiren ve parayı ödeyen kişi-
nin cezae\inde bulunan
uyuşturucu kaçakçısı Meh-
met Ali Yaprak olduğunu
ıddia etti.
Ayhan. Almanya">a gi-
den DGM Sa\cısı Hamza
Keleş'inhiçbirincelemeve
soruşturma yapmadığını
öne sürdü. "Pişman oldu-
ğu için itiraflarda bulundu-
ğunu" sa\unan Ayhan.
Başbakan Mesut Yılmaz' ı
da suçlarken MHP Genel
Başkanı DevletBahçeli'nin
kendisine "abaalnndanso-
pa gösterdiğini" söyledi.
IRMIKI AYDIN ENGİN
12 Mart darbesinin başında-
ki generalin adı neydi? Birkaç
kuşağın yaşamını karartan,
1961 Anayasası'nın doğurdu-
ğu, kıpır kıpır, umutlu, üstünde-
ki ölü topraklannı silkelemiş
Türkiye'yi boğan bir darbenin
başındaki, o kara gözlüklerin
ardına gizlenmiş adamın adı?
l-ıh, çıkmıyor. Bellegin diple-
rine itilmiş. Bizim kattaki bütün
kulağı kesiklere sordum; soruş-
turma bir tür "test"e dönüştü. I-
ıh, çıkmıyor. Oysa sorduklan-
mın hepsi, o dönemde şu ya da
bu ölçüde "nasiplenmişler"d\.
En ucuz atlatan, evdeki kitap-
lan saklamak için çabaladığı sı-
kıntılı günleri, saatleri hâlâ
anımsıyor. Ama o darbenin ba-
şındaki generalin adını bir türtü
çıkaramıyor.
Gidip arşiv servisine sorsam
söyleyecekler. Ama niye sor-
malı ki? Kalsın! Bellegin çöplü-
ğünde; tıkıldığı, unutulduğu
yerde kalsın.
• • •
General Augusto Pinochet.
11 Eylül 1973 sabahı Şili halkı-
nın tepesine çullanan kanlı dik-
tatör. "Benden habersiz Şili'de
Augusto Pinochet - Kenan Evren
tek bir yaprak bile kıpırdaya-
maz" diyen. bununlaövünen ve
bunu gerçekleştirebilmek için
binlerce, binlerce Şilili yurtse-
veri yok eden katil.
Şili'de, sol bir iktidar olasılığı-
nı -kendi aklınca- kesinlikle
püskürttüğüne inandığı zaman
(1992) siyasal iktidan devretti
ve ordunun başında kalmak ko-
şuluyla kenaraçekildi. Dizginler
hep elindeydi. Dün emekli oldu.
Kendi çıkardığı biryasayla "ya-
şam boyu senatör" oldu. Ne
senatörlük iskemlesi ne paria-
mento umurunda. Onun, ölü-
müne gereksindiği: Dokunul-
mazlık! Parlamenter dokunul-
mazlığı zırhının ardına saklana-
rak cinayetlerinin hesabını ver-
mekten kurtulacağını umuyor.
Bu, onun hesabı. Belki de
"Santiago de Chile"den döne-
cek bir yanlış hesap. Emekliye
ayrıldığı gün, kendi elleriyle se-
çip, yetiştirip, semirtip kilit nok-
talara yerleştirdiği öteki gene-
raller, onu "Şili ordusunun
onursal genelkurmay başkanı"
ilan ederlerken Santiago so-
kaklannda, Şili yurtseverleri. 27
yıllık bir karabasanın ardından
seslerini yükselttiler. Ülkenin kı-
yı kenti ve askeri merkezi Val-
poroiso kenti yakınlannda yap-
tırdığı, okyanusa bakan villası-
nı anımsatan bir pankartta.
Shakespeare den bir alıntıyla
şöyle yazıyordu:
"Katil! Yeryüzünün bütün ok-
yanuslan yıkayamaz ellerinin
kanını!"
Dün, 11 Eylül 1973 sabahı,
tank mermileriyle ve jetlerden
açılan makineli tüfek atışlanyla
delik deşik ettirdiği Moneda Sa-
rayı'nda, genelkurmay başkan-
lığından ayrılışı ve yaşam boyu
senatörlüğe adım atışıyla ilgili
olarak Cumhurbaşkanı Frey'le
buluşacaktı.
Utancın ve korkunun pençe-
sinde kıvranarak bir tünele gir-
di. Darbenin hemen ardından
yaptırdığı gizli birtüneli kullana-
rak Moneda Sarayı'na gidebil-
di. O içerdeyken, Moneda Sa-
rayı'nın önündeki alanda, on
binlerce Şilili özgürlük türküleri
söylüyor ve hesap sormadaki
kararlılığını haykınyordu.
Büyüyen. yaşam boyu onu
izleyecek olan kori^usu, Pinoc-
het'yi bir gizli tünele sokmuştu.
İnsan önüne çıkamıyordu Şili
diktatörü. Fransız Haber Ajan-
sı. haberinde "Bugün bu ihti-
yardiktatörü savunan tekbirsi-
vil bulmak çok zor Santi-
ago'da" diye yazdı.
•••
Pinochet'nin uğursuz yüzü-
nü izlediğimiz TV ekranlannda,
'hemen sonraki haberde bir
başka tanıdık belirdi: Kenan
Evren.
Hep birlikte 11 Eylül 1973'ten
12 Eylül 1980'e geçtik. Bir ka-
ranlıktan ötekine. Bir kan gö-
lünden ötekine...
Muğla ili, Marmaris ilçesi, Ar-
mutalan Mahallesi muhtarlığı-
na kayıtlı emekli General Kenan
Evren, ekranda elinde purosu
ile boy gösterdi. Defile filan gi-
bi bir yerde. Bakımlı, hatta ke-
yifli...
Defilenin yapıldığı salonun
önündeki alanda binlerce kişi-
nin toplanarak, 12 Eylül cina-
yetlerinin hesabını sorduğuna
ilişkin bir haber yoktu. Bizim ha-
ber merkezinden öteki ajansla-
nn haberlerinin aktığı bilgisayar
ekranlanna kadar her yere bak-
tım. l-ıh. Tık yok.
Şili diktatörü Pinochet gizli
tünelleri kullanmak zorunda ka-
lır, insan önüne çıkamazken, 12
Eylül diktatörü elinde purosu ile
defilelerde boy gösteriyor.
Şilili yurtseverlerin eli kanlı
katili gizlenmek zorunda. Su-
surluk'un dolaylı ve dolaysız
elebaşılanndan biri, 12 Eylül'ün
diktatörü ise neredeyse "Türki-
ye seninle gurur duyuyor" diye
alkışlanacak. Pinochet'yi savu-
nan tek bir sivil bulmak olanak-
sızlaşmışken, bizde siyasetçi-
ler "Evren Paşa'yı üzmeyelim"
deyip (evet resmen ve açıkça
böyle deyip) 12 Eylül suçlarının
üstünü gönüllü olarak örtme
yarışındalar.
Şili - Türkiye farkı!
Utanç! Bir başka darbenin,
12 Mart'ınyıldönümündeyakıp
kavuran bir utanç!
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İşkence Görmüştür../
Gecenin içinde sessiz bir çığlıkla uyandım...
Havasoğuktu veikigündüryağmuryağıyordu...
Huysuz bir acı uykularda bile beni rahatsız edi-
yordu...
Güneşe doğru büyüyen tutkuların çiçeği Law-
rence'ın renkli penceresinden odanın içine usul-
casızıyorgibiydi...
Işkencelerin, yargısız infazların, faili meçhullerin
kök saldığı bir ülkede yaşıyorduk.
Çeteler tek tek salıveriliyor; cinayetlerin. katli-
amların sanıkları kanıt yetersizliğinden aklanıyor-
lardı...
Bir tuhaf ülkeydi Türkiye...
Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe
yine yollara düşüyordu Afyon'daki duruşmayı izle-
mek için...
Kafam karmakarışıktı...
Yeşil'in, yani Mahmut Yıldırım'ın tetikçisi Cen-
giz ortaya çıkmıştı şimdi...
Tüm bu olup bitenler Cem Ersever'den Mahmut
Yıldınm'a, Muhsine'den Mustafa Deniz'e; itiraf-
çı, JİTEM, korucu, özel tim ilişkileri, 1993'ten bu-
güne dek bilinmiyor muydu?
Gecenin sessizliği içinde, o yıllar önce yazılan-
ları okudum. Uğur Mumcu'dan Muarnmer Ak-
soy'a. Bahriye Üçok'tan Turan Dursun'a. Çetin
Emeç'ten Musa Anter'e dek çok sayıda faili meç-
hulün izlerini görür gibi oldum...
27 Temmuz 1992'de Ayten Öztürk'ü Malazgirt
ilçesine bağh Kepektaşı köyündeki evinden alıp öl-
dürdükten sonra Elazığ Asri Mezarlığı'na kimler
gömmüştü?
23 Şubat 1993'te Elazığ insan Hakları Derneği
Başkanı. avukat Metin Can ve doktor Hasan Ka-
ya'yı işkenceden geçirip kafalanna kurşun sıkan-
lar kimlerdi?
Yağmur sinsice yağıyordu...
Eski soluk fotograflar sarı ışığın gölgeleri gibi
masanın üzerinde oynaşıyordu...
Bir yetkilinin açıklamalannı anımsadım:
"Devlet isterse Uğur Mumcu cinayetini çözer!.."
Devlet; avukat Metin Can ve doktor Hasan Ka-
ya cinayetlerinin üzerine gitseydi örgütlü çeteler
beş yıl önce ortaya çıkacak, Diyarbakır'da gece ya-
nsı evinden alınan Vedat Aydın'ı katledenlerin kim-
ler oldukları bugün değil, 1991 'de anlaşılacaktı...
• • •
Benim ülkemde siyasal iktidarlar sevinçlerimizi
alıp yerlerine hüzün koyuyoriar...
Sevecenliğin titrek kumaşında Lorca'nın bıçak
ürpertilerini duyuyoruz, işkencecilerin kapkara göz-
lerinde insanlığımızdan utanmıyoruz...
Gün, yağmurlu bir sabahla başladı ve ilk haber
izmir
1
den geldi:
"Manisa'da 16 liseli öğrenciye işkence yaptık-
lan iddiasıyla 70'er yıl hapis cezasıyla yargılanan
10 polis aklandı..."
Türkiye bir tuhaf ülke...
İşkenceyi, yargısız infazı, gözaltındaki ölümleri
kimse umursamıyor...
Acaba işkenceden utananlara ne yapıyoruz?
Aydın incirliova Sağlık Merkezi doktorlarından
Eda Güven. jandarma tarafından gözaltına alınan
6 kişiye "işkence görmüştür" raporu verdi...
Doktor Eda Güven, böyle bir rapor verdiği f£|n
başına gelmedik kalmadı...
Elazığ'da birkaç yıl önce 'askerlikyoklaması' için
evinden alınan 22 yaşındaki Sinan Demirtaş gö-
zaltında beyin kanamasından ölmemış miydi?
Türkiye'de insanlar evlerınden alınıp götürülü-
yor, köprü altlarında ölü olarak bulunuyorlardı...
Doktoriar "işkence görmüştür" raporu verirler-
se yargı önüne çıkanlıyor, "düşüp beyın kanama-
sı geçirmıştir" derlerse ödüllendiriliyorlardı...
Siyasi cinayet işledikleri için yargılanan doktor-
iar da bugün TBMM'de, devlet hastanelerinde, Ad-
11 Tıp Kurumu'nda görev alıyorlardı...
• • •
Bugün 12 Mart 1998...
12 Mart 1971 askeri darbesinin 27. yıldönümü...
12 Mart 1971 'in işkencecileri 1973'te Adalet Par-
tisi'nden milletvekili seçildi; Faik Türün, Süley-
man Demirel tarafından baştacı edildi.
Gerici-faşist kadrolaşma, 1971'den 1998e dek
hızından hiçbir şey kaybetmedi.
Tam üç yıl önce Gazi Mahallesi ve Ümraniye'de
22 kişi keskin nişancılarca katledildi...
Bugün gökyüzünde mercan bir elle çekiştirilıp ör-
selenmiş bulutlarda sevginin, coşkunun, barışın
esintisi yok...
27 yıl önce, 27 yıl sonra değişen nedir, söyler mi-
siniz?
Çocukları işkenceden geçiren, cezaevlerine tı-
kan, katilleri ödüllendirenler yine eskisi gibi güçlü-
ler!..
Mustafa Kemal Atatürk'ün ve arkadaşlarının;
kanlanyla, canlanyla kurduklan laik cumhuriyet teh-
dit altında!..
Gericiler, faşistler ve yeni mandacılar Beyazıt
Meydanı'nda eylemdeler, ajan provokatörler dün
olduğu gibi bugün de Beyoğlu'nda dükkânları taş-
lıyorlar!..
Birileri yıllar önce alıç çiçeklerimizi ve tanelenmiş
sürekli sevecenliğimizi alıp götürmüş...
Ve bizler bir tuhaf ülkede yaşıyoruz...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya v/ raksnet.com
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Özer Çifler'e
servet davası
A^fKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- DYP Genel Başka-
nı Tansu Çiller'in eşi Ozer
Içuran Çiller. haksız servet
edindiği suçlaması nedeniy-
le ikinci bir davada daha yar-
gıç karşısma çıkacak. Anka-
ra Cumhuriyet Başsavcılığı.
u
e>Takta sahtecilik" suçla-
masıyla açılan dayadan \ar-
gılanması süren Özer Uçu-
ran Çiller hakkında, Mal Bil-
diriminde Bulunulması.
Rüşvet ve Yolsuzluklarla
Mücadele Yasası'na aykın
olarak servet edinimi suçla-
masıyla. 3 yıldan 5 yıla ka-
dar hapis cezası istemiyle
davaaçtı. Sa\cılığın iddiana-
mesinde. bilirkişi raporuna
göre Tansu Çiller'in "suçor-
tağı" sıfatıyla Özer Uçuran
Çiller'in 89 milyar 988 mil-
yon 936 bin 520 liralık hak-
sız servet edindiği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet BJŞ-
savcılığı. DTP Kırıkkale ll
Başkanı ve eski DYP Millet-
vekili Sadık Avundukluoğ-
lu'nun suç duyurusu üzenne
Özer Uçuran Çiller hakkn-
da başlattığı soruşturmayı :a-
mamladı. Ankara Asliye Ce-
za Mahkemesi'ne açılan ca-
vanın iddianamesinde.
Avundukluoğlu'nun 3 ka-
sım 1997'de savcılığa verii-
ği şikâyet dilekçesinde. Tan-
su Çiller hakkında Mec is
soruşturması açıldığı. ancık
TBMM'de yapılan oylana
sonucu da\a açılamadığı hs-
lirtilerek eşi Özer L'çuin
Çiller'in de mah arlığmınor-
tağı göründüğü. bu nederJe
"suçortağı'' sıfatıyla hakkn-
da tahkikat istendiği görüsi-
neyerverildi.