Katalog

10MART1998SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 13 'Küçilk Bir İş İçin Yaşlı Palyaço Aranıyor', Müge Günnan 'ın yorumuyla İstanbul Devlet Tıyatrosu 'nda 31 Mart'tan itibaren sahnelenecek oyunda. Levent Öktcm. Mehmet Gülerjüz ve Özkan Lğur oynuyorlar. ç sanatçı sahnede sanatı sorgııluyor GÜL ERÇETİN 1997 Nobel Edebıyat Ödülü sahibi DarioFo, ödül törenınde yaptığı konuşmada. 13. yüzyıl Italya- sı 'ndaki herkese soytanlara dayak atma hakkı ta- nıyan yasaya göndermede bulunuyordu. Bu ya- sanın geçerlı olduğu yıllarda soytanlar, uğurlu \arlıklarolarakgörülü>ordu. Bununnedeni iseon- lann, efendilerine gelecek ugursuzluklan üzerle- rine çektıkleri ınancıydı. Bu bakış açısına denk düşen bır başka metafor da 31 Mart'tan itibaren İstanbul De\let Tıyatrolsu'nun Aziz Nesin Sah- nesfnde buluşacak izleyicilerle. Oyunun ısmi "Küçük Bir İş Için Yaşlı Bir Pal- yaçp Aranıyor". İş arama sayfasında çıkan bir i lan üzerine üç eski paly aço dostun verilen adreste bu- luşmaları \e beklemeye başlamalan üzerine ku- rulu bir oyun. Yapıtınadıylabaşlıyor sorular. So- nuna kadarda kuşkularımızı. merakımızı arttıra- rak sürüyor. Neden bır palyaço aranıyor? Küçük iş nedir? Neden yaşlı bir palyaço? Arayan kim? Burası neresıdır? Bu ölümcül bır ilan mıdır? Bu- rası fantastık bır sırk gıbı kurulmuş organize bir yer midir? Romen asıllı yazar Matei Vısniec'ın metninde ön plana çıkan bu sorular. oyunun yönetmeni Mü- ge Gürman'ın yorumuyla bambaşka bir boyutka- zanıyor ve bizlere. modern çağın insanlannı ve yi- ne modern çağın sanatçılarını sorgulatıyor. Ge- nelde çağımızı. özelde de bu çağın içinde kendi- sıne birçıkış arayan sanatı-sanatçılan ırdeliyor oyun. Başlangıçtaki sorular sahnede 'sanat nedir" 'sa- natçı nedir' "sanatın- sanatçının işlevleri nedir'e dönüşüyor. Üç yaşlı palyaçonun karşılaşmasıyla başlayan oyunun konusu. kesinlikle bu buluşma anındakı romantik. dramatık, psikolojik durum- lar değil. Bu basıt konu çerçevesinde çok daha de- rin boyutlan olan, dikıne çalışan bir yapit. Yönet- men Müge Gürman o\unu değerlendirirken "Oyun bu konu bağlamında sanat ve sanatçılan kullana- rakinsanlığı anlatı>or"diyor. "Anlatılanlarbugün içinde bulunduğumuz duruma denk düşüyor. Bii- tün bu keşmekeş. örgütlenmeler, şirketler, göste- riler. performanslar, şovlar dünvasında da aslın- da gerçek sanatın ve sanatçının içine düştüğü bir çıkmaz sar. Birevsel hüneri olan sanatçı hangi alandaolursaolsun 'ben şımdı ne >apmalıv ım" di- ye soru>or kendisine. Oyundaki sanatçılar da as- lında trajikomik karakteıier olduklan için meta- forik olarak pahaçolar. Öte yandan bütün insan- bktan bir parça yansıtıyor oyun. Sovtan. palyaço geleneğinin parçalanmış, karmaşık rvnkli. bakla- valı, puantiveli, kareli kıvafetleri. boyanmış > üzle- ri ve saçmalığı günümüz insanının ruh hali sanki. Oyundaki soytanlar da kimliklerinin parçalanmış- lığı içinde çağımızı vargılıvorlar. Ovun a>nı kafe- se kapatılmış farklı hayvanlann acı ve keder dolu ölümcül dansı. Oraya girivorlar ve oyun süresin- ce de bir daha çıkamıyorlar." Şimdiki zamanın çıkarcı ilişkileri Bekleme temasının giderek büyük anlam kazan- dığı oyunun Beckett'i andıran bir yanı da var. An- cak bugünkü insanlığın beklemesi şimdiki zaman paranoyası içinde irdeleniyor. Müge Günnan şim- diki zaman paranoyasını şöyle açıyor: "Chunda- ki insanlık hafizasını kaybediyor. Bir şeyler bölük porçük hatırlanıyor ya da anılann verleri değişri- rilmiş. Bunlar aslında çağınıı/daki karmaşıklığın getirisi. Geçmişi > itirmiş olmak çok tehlikeli bir şe> çünkü ondanderslerçıkaramazsınu. Hafizasını ve geçmişi kavbetmiş bir insanlık gelecegini de kay- betmiştir. Korkuvlabakargeleceğe. Bu nedenlesü- rekli bir şimdiki zaman paranovası vardır. Ovun- da işte hu şimdiki zaman içindeki çıkarcı ilişkile- ri ele alıvoruz." Düny a promıyen 1991 'de Roman> a'da gerçek- leşen oyun. >u anda A\rupa"da büvük ilgı görü- Insanyüzü, içtenlik, zaman, çaba. FATMA ORAN "Birtek lan Gogh çtkarmasını bilmiştir bir msan kafasından, dağılmış bır kalbin atışının patlavıcı fîizesi olan bir portreyi. Kendi kalbinin." Mehmet Güreli'nın resimlerine bakarken anımsadığım bu sözler, Antonin Artaud'nun. Güreli'yı Van Gogh'la bır tuttuğumu sanmayın. aman sakın... Ben »adece Mehmet'ın çizip boyadığı msan yüzlennde de ıçtenlık ile kendılıgındenlığı görebildığım içın mutluyum. Kendı kalbinin. Mehmet'in. Mehmet Gürelı sınema ve müzık yazan, gazetecı. öykücü. yayıncı. vönetmen. senaryocu. şarkıcı. bestecı. gıtarist kımliklerine bır yenısini daha ekledi: Ressam. Gureli. resimle ılişkisini C'ezanne'ın " Resim bir meslek değil, yazgıdır"' sözüvle açıklıyor. Mehmet Gürelı"nın ! 1 Mart-23 Nisan tarihlerinde Mıllı Reasürarfs Sanat Galensi'nde gerçekleştıreceği resim sergısi "AJope'nin Gözü'nden" adını taşıyor. Alope'nın Gözü'nden önce size anlatacaklanın \ar. Cıhangır. Denıze ınen merdivenli sokaklar. Bırbırinı dıkey kesen birçok sokağa açılan sokaklar. Gecenin içine açılan balkonlar. Eski sokaklar. eski yapılar ve ışte bu yapılardan binnde otuz küsur \ıllık Cıhangirlı Alope'nin odası \ar. .Alope'nin Odası, Mehmet Güreli'nin Sıcak BirGöz'den sonra yazdığı ıkinci öykü kitabı. Alope,birbakıma Mehmet'in kendisi. Alope'nin Odası = Mehmet'ın Odası: A\uç ıçı kadar bir oda. Masa yataga yakın. Yatak gitara Mehmet Güreli'nin resimleri 23 Nisan'a dek Milli Reasürans Sanat Galensi'nde. yakın. Gitar daktıloya vakın. Sınema dergileri. film afişleri, fotoğraflar. broşürler \e üç bıne yakın kıtap, bilgısayar \e Matisse'in Kemanh Oda'sı. kahve \e Camel. bütün bunlann hepsıne yakın. Defne'nin, Ahmet'in. Bülent in dostluklan ve diğerlerinın arkadaş ıslıklan. bütün bu yakınlara yakın. Mehmet Gureli ilk defa Türkçe şarkılar yazıp söylediği albümünün piyasaya çıkacağı şu günlerde de AJımet Altan'ın Tehlikeli Masallaradlı romanının senaryosunun da hazırlığı içinde \e ıkı yıldırda gecesi gündüzüne kanşmış bıçimde kendını resme \erdı. Cervantes'in hayatinı filme almayı düşünüvor; İspanvol-ltalvan-Turk ortak projesi. Bir de üçüncü film proıesi var, Gündüz Vassaftan lıaklannı satın almış: •*CehennemeÖ>gii"\ü vapmak ıstıvor. Yazdıklanmda boş vere cümle düşüklüğü ya da kanşıklık \a da fiil yanlışlığı aramayın, çünkü bu Mehmet'in hayatı. Çünkü Mehmet ancak böyleyazılır. Alope'nin Gözünden başlıklı sergısinin "tema**ii kadınlar. Mehmetın kadınlan. 35\5O cm'den başlavıp boyutları giderek buyüyen ve tu\al üzerine yağlıboyadan oluşan resımlennde hep kadınlar var. evet. Kendinide çizıvor. insan vüzü. Kadın yüzü. Mehmet'in yüzü Kendisıni çeken kadınlara doğru ılerliyor. boyalann içinde. Sısli gözlerınden Nietzsche'nin baktığı kadınlara doğru. Mehmet Gürelı. Louise Brooks üzerine bır de kıtap >azı\or bu hengâmede. Louise Brooks. yarattığı çocuksu, ama karşı konulmaz kadın tipleriyle 1920'lerde sessiz sınemanın büyüleyici yıldızlanndan biri olmııştu. Mesela. Brooksun masum erotizmı. solgun. güzel yüzü \e kısa kesilmiş koyu renk saçlarnla kendi hakkmda vazılmış bıyografı kitabının kapağındakı şu duruşu bıle. Mehmet'ın bınlerce resim >apmasına >eterli bir neden. Böyle dedım ama. Mehmet Gureli aslında "modelsiz" çalışan bır ressam. Modeller. beynınde oluşuyor \e oradan tu\ale yansnor. Bır "sistem" resmı \apmı\or Mehmet Gürelı: Once karar. sonra uygulama dıye bır şe> söz konusu değil. Resmin >apılma\a başlanması>la birlıkte gelışen süreçler \ar. Bu süreçler içinde ımgeler. renk uyumlan \e nasıl başarmış bılmem. bıçımsız gibi görünen bıçım dengelen var Renkleri desenız ağustos delısi: sıcak mı sıcak. koyu mu koyu. Biberlı mavı. şeh\etli kırmızı. ofkeli san. mutlu kahve. vesaıre. Görünen den öz'e giden ve renk volunda açık. belırgın düz renk kompozisyonları özledığı bır dünyaya götürü\or resımlere bakanları. Eğer re^ımlerınde duygusal. ıçtenlıklı bır bildırı \arsa. bu büyük bir olasılıkla Mehmet Güreli'nin kadınlara. dünvaya, sanata. ıenklere \e kendine dujduğu se\gıvle ılgılı bır bıldındir. Mehmet Güreli'nin resımlen. hayattan tat almanın ve görsel heyecanın bır ıfadesidir. Gürpınar'ın eviyazar ve çevirinin merkezi olacak SEZER DLRL Hüse>in Rahmi Gürpmar'ın Heybelı- ada'daki e\ i. Uluslararası \'azar ve Çevir- menler Merkezi oluyor PEN' \azarlar Derneği ve Türkiye Ya- zarlar Sendıkası (TYS) on yıldan bu ya- na Bü\ ükada'da Uluslararası \azarlar veÇe^i^nenlerE^i yapma çabası ileuğ- raşıyor. 1996'dakurulan Üç Denizin Dal- gaları adlı yeni uluslararası yazar ve çe- virmenler örgütü. bilındiği gibi 1996'da Rodos'ta bu nitelıkte bir merkez açmış ve bu merkez çalışmalanna başlamıştır. Mer- keze TYS ve PEN üyeleri başvurarak gi- debılir ve orada çalışma yapabılirler. Üç Denizin Dalgalan adlı örgüt. özellikle Ege v e Karadenız >öresinde yeni merkezler aç- mak istemektedir. Yunanıstan, bu yakla- şıma çok sıcak bakmış ve bir yıl içinde yazarlara Rodosta olağanüstü güzellik- tebırbınavı tahsisetmiş. restorasyonunu yapmış ve her türlü mali desteğı sağlamış- tır. Biz ise daha çok PEN bünyesinde yü- rüttüğümüz çabalar ile sonunda Hevbe- lıadadaki Hüseyin Rahmi Gürpınar ev ı- nin tahsisinı hem Adalar Beledıye Baş- kanhğı"ndan. hem Kültür Bakanlığı'ndan. hem vılayetten hem de Dışişleri Bakan- lığı'ndan sağlamış bulunuyoruz. Ama so- run asıl şimdi başlıyor. Hüseyin Rahmi Gürpınar e\ı daha önce basında yer al- dığı bıçimde harap hale gelmiş. vazann kjtaplan. özel eşyalan. el ışlemelen tah- rip edılmiş. hatta vok olmuştur. Kuşku- suz açılacak Uluslararası Yazar \e Çe- virmenler Ev i. Hüseyin Rahmi Gürpınar adını taşıyacaktır. Evinbirbölümüdeya- zaraavrılmışmüzeniteliâinikoruyacak- tır. Kültür Bakanı Sayın fstemihan Tala> basına yaptığı açıklamada evın restoras- yonunun Kültür Bakanlığfnca gerçek- leştirileceğini ve restorasyonun aralık ayı- na kadar bıteceğini söylemişti. Ovsa bu olmadı. A>nca PEN ile bakanlık arasinda da her- hangı bir iletışım. btıtün ısrarlanmıza rağ- men kurulamıvor. Şımdı bu ıletışımın ku- rulmasını. restorasyonun bakanlık tarafın- dan ya da edebiyata ve ülkemizın tanıtıl- masına gönül vermış. maddı destek sağ- layabılecekkişi vekurumlarcagerçekleş- tırilmesıni bekliyoruz. Umanz. bu beklentimiz bıron vıl da- ha sürmez ve bız de yalnız ılerı ülkeler- de değil. fakat avnı zamanda tüm koınsu ülkelerde (Bulganstan, Romanva. Gürcıs- tan. Ermenistan. Ukrayna) çoktan ger- çekleştırilmişbirmerkezekavuşur. bura- da hem yabancı vazarları ağırlarhem de uluslararası semınerler düzenler. edebi- yatımızı ve ülkemızi en ıyı voldan tanıt- ma olanaöını buluruz. v or. Ancak çok mükemmel bir denklem olarak va- zılmış olan oyun. banndırdığı derinliği kendisi aç- mıyor. Bu nedenle denklemin okunabilmesi için oyunculara çok önemli bir rol düşüyor. Sanatın ırdelendiği bu oyunda yine sanatın dal- lannı temsıl eden bir oyuncu, bir ressam ve bır mü- zisyen rol alıyor. Palyaçolan fstanbul Devlet Ti- yatrolsu oyunculanndan Lev«nt Öktem. ressam MehmetGüleryüz ve MFÖ'nün Ozkan Uğur'unun canlandıracağı oyunda Güleryüz ve Uğur'a rol ve- rılmesı. 3" Devlet Tiyatrosu sanatçısının imza kanıpanyası başlatmasına neden oldu. Araların- da Arsen Gürzap, Can Gürzap, Lğur Polat, En- gin Şenkan, Levent Özdilek, Tîjen Par ve Metin Belgin gibi isimlerin bulunduğu sanatçılar, bu se- çimi Devlet Tiyatroları yapısına aykırı ve popü- list bulduklarını belırtiyorlar. Müge Gürman ise Dev let Tiyatrolan gıbı ülkemızdekı en kapsamlı tiyatro bünyesinde gereklı durumlarda dışandan oyuncu konuk edebileceklennı belırtiyor. "Oyu- nun >apısı gereği özel kişiler gerekebilir. Seçimle- rim tamamen sanatsal ölçütler göz önünde bulun- durularak yapıldı. Ovunda bütün sanat dallann- da içine düşülen çıkmaz konu alınıyor. Özkan Uğur ve Mehmet Güleryüz'ün de kendi dallannda bü- yük başanv a ulaşmış isimler olarak oyuna çok şey ^ _ ^ m katacaklarını düşüniiyo- rum." Reji yardımcisı Özgür Yalım da bu üç sanatçınm sanat üzerine söyleyecek- leri sözlerde buluşruklan için bu oyunda bir araya geldıklerini, buluşmanın tesadüfı olmadıgını belir- tiyor. Levent Öktem oyunda- ki temel sorunsalı değerlen- dirirken "Beniençoketki- leyen yönü bugüne dair bir şeylersöyJemesi" dıyor. Sa- natçı. rol arkadaşlannın di- ğer alanlardaki deneyimle- rıyle oyunu ve kendısinı geliştırdiğıni belirtiyor. Ti- yatro ve resim eğitımini ta- mamlamasına karşın bu- gün ressam yönüyle tanı- dığımız Mehmet Güleryüz, oyunculuk serüvenini şöy- le aniatıyor "Ben resmiti- yatroda keşfettim aslında. Her ikisinin de eğirimini al- mama karşın resimden ön- ce tiyatroda profesyonel ol- muştum. Tiyatroda resmin ne olduğunu anladıktan sonra tekrar resme dön- düm. Sonra hazırladığım dekorlarla, rol aldığım film \e dizilerle giderdim hasre- timi. ancak aklımın bir kö- şesinde bir gün tekrartiyat- roda rol almakvardı. Ama bunun 60 yaşımda Müge Gürman'ın bir oyunuyla olacağını hiç düşünemez- dim. Şimdi sonuç olarakti- yatro ve resmin labirentle- rinin birbiıierine çıkrığuıı bilryorum." Farklı disiplinlerin sahnedeki buluşması Müziğin de tiyatronun da sahne sanatı olduğuna dikkat çeken Özkan Uğur ise her üç oyuncunun fark- lı dısiplınlerdeki deneyım- leriyle birbirlerine çok şey kattıkları düşüncesinde. Güleryüz v e Uğur. kendi- lerine yönelik suçlamala- ra yönelik yanıt vermeye- rek şimdilik sadece oyuna konsanrre olmak ıstedik- lerini, asıl karann oyun sah- nelendikten sonra verile- bileceğinı vurgulu>orlar. Avangard yorumuyla dikkat çeken yönetmen Günnan. ay sonundan iti- baren zorlu mu zorlu bır yapıtla gyldürürken düşün- dürmeyı deneyecek izleyı- cileri. Tercihi hep çok yön- lü çagnşımlan olan > apıt- lar. Böylelikle kendi açılım- lannı yapıp metni sahnede yeniden var edebileceğini söylüyor. Oyunlanndan ön- ce amacı hep, aşkla bağlan- dığı yapıtla yeni maceralara sürüklenmek. Diğerlerinin Adı Ali, Ankara'da • Kültür Servisi- İstanbul Şehır Tıvatrolan'nın 'Ankara'da her ay bır oyun' kampanvası surüvor. Diğerlerinin Adı Ali ısımlı oyun 23-28 Mart tarihlerinde Ankara'da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Alman yazar Fassbınder'ın vazıp Sibel Arslan Yeşılay'ın Türkçeleştirdığı ve Serra Yılmaz'ın sahneledığı Diğerlerinin Adı Ali ısımlı oyunda Alev Oraloglu. Celile Tovon, Zumrüt Erkin. Can Başak. Hüsnü Demirala\. Esın Eden. Sevil Uluyol. Tanju Tuncel. Funda Özcan. Bercis Fe»ci. Melike Altınbaran. Cem Uras. Can Bılgıner. Hakan Arlı. Zeki Yıldınm. Mehmet Asa. Turgut Arseven. Ayça Telırmak. Nacı Taşdöğen. Savaş Barutçu. Hülya Aslan. İlhan Kılımcı ve Serdar Duınan rol alıyor. Acar Başkufun resim sergisi • Kültür Serv isi - Acar Başkut ve Atölyesi'nin resimleri 15Mart'adekŞark Sigorta Genel Müdürlüğü'nde sergileniyor. Bır süre yurtdışında yaşav an Acar Başkut. 1966 yılında Türkıye'ye döndü Bu arada İstanbul Beledıye Operası'na giren sanatçı. Ankara Devlet Opera ve Balesı. istanbul Devlet Opera ve Balesi ve birçok tiyatroda çalıştı. Ana ve Çocuk ısimlı tablosu UN1CEF tarafından önce kart daha sonra ise 1995 yılında takvım olarak basıldı. Resim çalışmalannda. eski Istanbul'u. ahşap yalılan. sandallan. martılan tuvaline aktaran Başkut. 1991 yılındaÇengelköv'de bir atölve kurarak bıravuç sanatçıyla birlıkte çalışmava başladı. Haftanın belırlı günlerınde resim derslerı veren Acar Başkut aynı zamanda bılgısayarla resim yapan ender kışilerden bın. Gölge liyatrosu Kültür Servisi - Gölge Tiyatrosu. İçindeki Içindedir isimli çokboyutlu gölge ovununu 16 Mart'ta saat I9.00'da Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi"nde sunacak. Tasanm ve yönetıminı Mehpare Aksoy Yığit'ın yaptığı oyunda Gülın '• Hayat. Halil Kınş, Serdar Aksoy. Vavuz Öztürk, Fahrertin Yiğit ışıkçılık görev ıni üstlenmiş. dialar ise Serdar Aksoy'a ait Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması • KühürSenisi-Emınönü Beledi>esi. Emınönü Hizmet Vakfı ve Türk Edebıvat Yakfı'nın ışbirliği ile düzenlenen 1998 yılı Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması'nda birincihğe Git Dağlardan KarGetir isimli yapıtıyla Nursel Saygınar lav ık görüldü. ikıncılık ödülünü Pın Paşa'nın Sırlan ı.simlı yapıtıyla Ahmet Kabaklı. üçüncülük ödülünü ise San isimli hikâyesiyle Ümit Altun aldı Seçıciler kurulu ödülüne Hatice Özçelebı. Kadir Süphandağı. Ali Karagöz ve Sevinç Kuşoğlu: özendirme ödülüne ise Güler Akşen değer görüldü. Bursa'da Naaş-ı Muhteremler • Kültür Servisi - Bursa Ahmet Vefık Paşa Tiyatrosu. Tayfun Türkılı'nın vazdığı. Fıkret Tartan"ın sahneye koydugu Naaş-ı Muhteremler isimli polisıye bır komedı sahneliyor Oyunda başlıca rollen Emın Gümüşkaya. Cıhan Buyükisik. Ayşe Akınsal. Melike Aydınoğlu Ergüzen. Kemal Okur, Erem Nalcı. Celal Bıvıklı. Hikmet Orhon, Veysel Kamış. Uğur Gümüşkaya. Cünevt Kınık. Kamıl Atlıman. Macit Doğan. Zekı Bıçakçı. Dıdem tşler ve Filiz \fete pav laşıyorlar. Plccolo Tiyatposu'nda Harlequin • Kültür Senisi-Pıccolo Tıvatrosıı. Harlequın ısımlı oyunu 22 Mart'a dek Pans'te Odeon Tiyatrosu'nda sahneleyecek. Oyun ılk kez 1945 yılında 25 Aralık'ta ölen Giorgıo Strehler tarafından sahnelendi. Carlo Goldonı'nin vazdığı oyun bugüne dek dokuz ayn versiyonda sahnelenmiştı İlk kez geçen perşembe günü Odeon"da sahnelenen ovunun sonunda. 1963 yıhndan bu yana oyunun başrolünü ojnavan Ferrucıo Solen . Strehler"ın anısına bır konuşma yaptı. Suat Derviş'in 'Çılgın Gibi'si çıktı KüKür Servisi - Ünlü kadın romancımız Suat Dervış'in 'Çılgın Gıbı' isimli ronıanı çıktı. İlk kez 1945 yılında yayımlanan roman bu kez Hasat Yayınlan'ndan çıktı. Selim Ilerı. kıtabın ön>özünde "Suat Deniş'ın en güzel aşk romanıdır" dıyor. Suaf Derviş'ın "Hıç' ısımlı romanı da önümüzdekı günlerde Hasat Yayınlanndan çıkacak. 'Albüm'de Feriha Tevfik Kültür Servisi - Türkiye'nın ilk görsel kültür dergisi Albüm'ün ikincı sayısı çıktı. Gökhan Akçura'nın kaleminden Türkiye'nin ilk güzeli Fenha Tevfik'ın anlatıldıgı bu sayıda. bır dönem futbola damgasını vuran Şenol ve Bırol'un hikâyesıni Hakkı Sabancalı yazıyor.Bu sayıda aynca Leyla Neyzi'nin babaannesi Nezihe ] Hanım'ın. ABD'deki oğlu Nezih'e 1947-48 ; yıllannda yazdığı mektupları konu alan 'Oğluma < Mektuplar". Agâh Özgüç'ün "Sınema Fcnerlerını \ Kim Yaptı'. Sadettın Davranın Cazda İlk Yakınlaşmalar", Engin Özendes"ın 'Fotoğrafta Oryantalizm", Hakan Akçaoğlu'nun 'Eknıekler \e Fmnlar" başlıklı >azılan ile Anadolu'da Amerikan kolejleri ve Selahaddin Giz'ın fotoğraflannın konu edildığı yazılar yer alıyor. Metın Deniz'ın sahne tasarımlannın ele alındığı "İki Kalas Bı Heves' başlıklı yazıyla tiyatro tanhinden bır kesıt. İstanbul Ansiklopedisi' başlıklı yazıda ise Reşat Ekrem Koçu'nun ömrünü adadığı ansıklopedının yaratılma süreci. Semavı Eyice'nın birınci elden tanıklıgıyla , okurlann beğenisine sunuluyor.