25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'de kongreler süpüyop • tstanbul Haber Servisi - CHP Istanbul ilçe kongrelerinin önemli bölümü, yann yapılacak 6 kongreyle tamamlanmış olacak. Şimdiye dek Istanbul'un 23 ilçesinde kongresini yapan CHP'de yann da Bağcılar, Fatih, Kadıköy, Şile, Üsküdar ve Kağıthane ilçelerinin kongreleri gerçekleştirilecek. CHP Maltepe ilçe kongresinin 14, Eminönüilçe kongresinin 15 Şubat'ta yapılacağı, Şişlı ilçe kongresinin tarihinin ise henüz belli olmadığı belirtildi. Aczmendîlerin cezasma onama • ANKARA (Cumhuriyet Bflrosu) - Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Aczmendilerin cezasını onadı. Gerekçeli karann gelecek günlerde açıklanacağı bildirildi. Ankara 1 No'lu DGM'de yargılanan 122 sanıktan 6'sına 4'er yıl, 113'üne3'er yıl, 3'üne de 20'şeT ay hapis cezası verilmişti. Lakein veda kokteyl • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avnıpa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Micheal Lake, dün akşam düzenlediği resepsiyonla Ankaralılara veda etti. Resepsıyona, TBMM Başkanı Hikmet Çetin, çok sayida milletvekili ve bazı ülkelerin büyükelçileriyle kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Asgari ücret tespit yöntemi • tstanbul Haber Servisi - DlSK'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Süleyman Çelebi, asgari ücretin "toplu iş sözleşmesi imzalanan işyerleri ile ünzalanmayan işyerlerinde farklı uygulanması" doğrultusunda düşünülen "asgari ücret yönetmeliği değişikliği"nin sendikal haklara indirilen bir darbe olacağını savundu. PetkinYde ifHfirim sürüyor • İZMİR(AA)-Petkim ürünlerinde 1997 yılı Aralık ayında başlayan fiyat indırimlerine devam edildiği bildirildi. Petkim Genel Müdûrlûgû'nden yapılan yazilı açıklamada, Uzakdoğu Asya'da ortaya çıkan ekonomik krizin etkilerinin artarak sürdüğü belirtilirken buna bağlı olarak Petkim ürünlerinde de indirimler yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, son altı hafta içinde polipropilen ürünlerine dört kez, bunun dışında kalan bazı üriinlere ise üç kez indirim yapıldığı vurgulandı. Petkim Genel Müdürlüğü'nün dün yürürlüğe giren yeni indirimi ise yüzde 3 ile yüzde 15 arasında gerçekleşti. Erdemir'den fiyat ayarlaması • ZONGLLDAK(AA)- Ereğli Demir Çelik Fabrikalan (Erdemir) Genel Müdürlüğü, teneke dışındaki üriinlere dolar bazında fiyat uygulama karan alırken bazı üriinlerin fıyatlannda da indirim yaptı. Yeni fiyat ayarlamasma göre, tenekenin tonu dolar bazında değişmezken soğuk ruloda yüzde 2, sıcak ruloda yüzde 4.6, levhada ise yüzde 2.2 oranında indirim yapıldı. Yeni gümrük merkezi • tstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı Rıfat Serdaroğlu, Gümrük Müsteşarlığı'nca yürütülen "Gümrük ldaresinin Modemizasyonu Projesi" çerçevesinde, "Atatürk Havalimanı Kargo Gümrüğü Bilgisayarlı Hizmet Merkezi"ni açtı. Serdaroglu, amaçlannm Türk gümrüklerinde normal giriş-çıkışlar için azami kolaylığı sağlamak, yasadışı işler ve kaçakçılık için ise aşılması güç bir duvar oluşturmak olduğunu söyledi. Başbakan Yılmaz'ın faili meçhul cinayetlerle ilgili açıklaması samimi bulunmadı Mumcu: Somut acbm atılsmANKARA/tSTANBUL (AN- KA) - Başbakan Mesut Yıhnaz'ın, lpekçi ve Mumcu gibı faıli meç- hul cinayetlerin yeniden soruştu- rulması yolunda çaba harcayacak- lanna ilişkin açıklaması samimi bulunmadı. Avukat Ceyhan Mumcu, somut adımlar atılması gerektiğini bildirirken, Ipekçi'nin avukatı Turgut Kazan da Susurluk dosyasındaki isimlerle lpekçi ci- nayetindekilerin aynı olduğunu söyledi. Başbakan Yılmaz. Milliyet Ga- zetesı Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazan gazeteci Abdi tpekçi ile Uğur Mumcu davasıyla ilgili za- man aşımı faktörünün gözönüne alınarak bu gıbı failı meçhul cina- yetlerin yeniden soruşturulması için çabalayacaklannı bıldirmişti. Uğur Mumcu'nun ağabeyi avukat • lpekçi'nin avukatı Turgut Kazan, Susurluk dosyasında yer alan isimlerin îpekçi davasıyla aynı olduğunu belirterek Başbakan'a, Ağca'yı kimlerin kaçırdığını, pasaportu nasıl edindiğini sordu. Ceyhan Mumcu, tpekçi cinayetin- de zaman aşımına girileceğini kaydederken. "Bunları bir deği- şjklikle uzatabilirier. Bu da yeni bir tartışmayı getirir. Uğur Mum- cu'da henüz zaman aşımı olmadL Süreyi uzatacağına çözüme doğru bir adım atsar diye konuştu. Tfirkeş'e agrt yakan adam Emniyet Genel Müdürlüğü'ne Kemal Yazıcıoğhı'nun getirilece- ğini anımsatan Ceyhan Mumcu. "Başbakan kimi Emniyet Genel Müdürü yapıyor, buna karaıiı mı acaba... 'Ne öğrendiysem ondan öğrendım" dediğiTürkeş'eağıtya- kan bir adam" dedi. tpekçi dava- sında çok sayıda kanıtbulunduğu- nu ifade eden Mumcu şunlan söy- ledi: "Açarlar Uğur Mumcu'nun 'Ağca Dosyası" kftabuu. bakarlar. Aynca son gelişmeler var. Ağca ve arkadaşlarının So\>et ajanı ola- rak Papa">a suikast girişirninde bulunduklan iddia ediliyor. İpek- çi'nin katillerini bugün bile yaka- lasamz. Yargıtay'a gkfcne kadar zaman aşımına girer. Bu bir çö- züm değildir. Hiç kimseyi tatmin etmez." Öte yandan dün îstanbul DGM'ye gelen Mumcu, Cumhur- başkanı Süleyman Demirel'in, Türkiye'de Akşam ve Yeni Gü- naydın gazetelerine açtığı davalar kapsamında, öldürülen Ömer Lütfü Topal'ın avukatı Ekrem Marakoğlu'nun Susurluk komis- yonu ve DGM'de verdiği ifadele- n inceledı. Mesut Yılmaz'ın, tpekçi ve Mumcu'yu öldürenlerin halen bu- lunamamasıyla ilgili "Maatesef gerek idarenio, gerekse yargının çabalan hicbir sonuç vermedi, Su- surluk olayı ile ilgili somut bağlan- tılar da kanjüanamadı" şeklinde- ki açıklamalanyla ilgili olarak avukat Turgut Kazan da "Çeteler- le iç içe geçmiş halkalar varsa, so- Diyarbakır Cezaevi katliamı 'leğen' yüzünden ENVER SEVİŞ DİYARBAKIR - Diyar- bakır E Tipi Cezaevi'nde i- ki yıl önce 10 tutuklunun ölümü ve 23 tutuklunun da yaralanmasına neden ol- makla suçlanan 65 güven- lik mensubunun duruşma- sında söz alan bir tanık, katliamın "leğen" yüzün- den yaşandığını öne sürdü. Duruşma sonrası, bir grup adliye önünde. "Zindanlar boşalsın, tutsaklara özgür- lük" şeklinde slogan attı. Diyarbakır E Tipi Cezaevi olaylannın failleri olduk- lan iddiasıyla Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkeme- si'nde "kasb aşan cürüm sonucu adam öldürmek" suçundan 36 yıl ağır hapis istemiyle yargılanan 36 polis ve 29 askerin dünkü duruşmasında cezaevi olaylannda yaralanan bir tutukludinlendı. Nusrettin Yelboğaadlıtutuklu, 10 ki- şinın ölümü ve 23 kişinin de yaralanmasıyla sonuç- lanan olayın "leğen"tartış- ması yüzünden başladığmı belirterek şunlan anlattı: "tddia edüdiği gibi otaytar çıkan bir isvan sonucu mey- dana gelmedi. Yaklaşık 10 yıldan beri dışandan gelen eşyalanmızj leğenlerle ko- ğuşiara taşıyorduk. Dışan- dan getirilen eşyalan koğuş- lara taşımak için leğen iste- dik. Bu isteğimiz idare tara- fuıdan reddedikli. Leğen iste- ğimiz geri çevrilince şebeke- lerde bekletilmeye başlan- dık." _Yelboğa şöyle devam etti: "Ön taranmızdan askerler, arka taranmızdan ise potisler ve idareciler ellerinde kalas, demir çubuk ve sopalarta bi- ze saldırmaya başladılar. Ne olduğunu bilmiyorduk. Bir- çok arkadaşımız yaralandı. Daha sonra bin sürükleye- rek görûş yerine götürdüler. Orada birçok arkadaşımız yaşamını vitirdi." Duruşmada avukatlann tüm sanıklann tutuklanma- lanna ilişkin ıstemi reddedi- lirken, duruşma ileri bir ta- rihe ertelendi. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART N ^ ( AfZAMLZPİA ruşturmayı da onlar yapacaksa- kanıt bulunamaz" dedi. Kazan, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in Uğur Mum- cu olaymın faillerini açıklamaktan son anda vazgeçtiğini anımsata- rak, o günden bu yana asıl faille- rin yakalanabilmeleri olasılıklan- nın göz önüne alınarak şaşırtma- lar yapıldığını savundu. "Göre- vim gereği soruşturmanın nasılya- pılacağmı biüvonım" diyen Tur- gut Kazan, bir olayla ilgili ortaya atılan bin olasılığı da aynı değer- de görmek zonında olduklannı belirtti. Kazan, çetelere bulaşan mer- kezlerin bir olasılığı öne çıkardı- ğını, "faiDerbulundubuhınacak'" olasılıklan yarattıklannı vurgula- dı. Kazan. Başbakan Yılmaz'ın zaman aşımıyla ilgili sözle- riyle tpekçi ile ilgili bir ola- yın zaman aşımına uğradı- ğını anımsattı. Kazan, "Bu- gün Susurluk olayında biB- nen isimlerin tamamı o gün- lerde tpekçi dosyasında gö- rflnüyor. Dosyayı kakfardı- gımda Susurlukta adı ge- çenlerin adlannı göriiyo- rum" diye konuştu. Kazan, Başbakan Mesut Yılmaz'a "Ağca'yı kim kaçırdı. arka- suıda kim var, kaçması için pasaport nasıl sagiandı" şeklinde sorular yöneltti. Kazan, çete konusunda lpekçi dosyasında her şeyin tamam olduğunu, çete için kanıt ve fail eksikliğinin ol- madığmı kaydetti. lpekçi olayında çete suç- laması bulunduğunu söyle- yen Turgut Kazan, bu de- ğerlendirmenin yapıldığını, ancak devletin hiçbir faili yakalayamadığı için hem çetenin hem kaçırmanın hem de pasaportun kim ta- rafından sağlandığı yönün- deki soruşturmada zaman aşımı nedeniyle takipsizlik karan verildiğini ifade etti. Kazan, davanm zaman aşı- mına uğramasını, devletin faillerin hiçbirini yakala- mamasına bağladı. Kazan, asıl bu olayı organize eden çete için takipsizlik karan verildiğini dile getirdi. Ka- zan, Başbakan Yılmaz'ın ıstemesı durumunda Ağca ile ilgili verilen takipsizlik karannı gönderebileceğini sözlerine ekledi. Hükümetten 425 milyar lira yardım alan 163 dernek tek çatı altında birleşiyor Alevi federasyonu kurııluyor HAZALATEŞÇAKIR ANKARA - Hükümetten toplam 425 milyar lira ödenek alan 163 Ale- vi dernek, tek çatı altında Alevi fe- derasyonu kuracak. Pir Sultan Ab- dal Kültür Denıeği Başkanı Murta- za Demir, 7-8 Şubattarihlerinde ya- pılacak büyük kongrede aday olma- yacağını, çalışmalannı Alevi fede- rasyonu içinde sürdüreceğini açık- ladı. Demir, hükûmetin Alevi der- neklere 425 milyar lira verdiğıni doğrulayarak, bu ödeneğın kültürel faaliyetlerde kullanılacağını söyle- di. Demir, 7-8 Şubat tarihlerinde ya- pılacak büyük kongrede, Aleviliğin sorunlannı gündeme getireceklen- ni ve hükümetten çözüm isteyecek- lerini sözlerine ekledi. PSAKD Genel Sekreteri Nedim Şahhüseyinoğlu da, hükûmetin sağ- ladiğı ödeneğın 163 derneğin ortak Hhran ile Hacı Bektaş Anadolu Kül- tür Vakfı'na verildiğini belirtti. Der- neklerin gereksinimine göre ödene- ğin kullanılacağını kaydeden Şah- hüseyinoğlu. bu işlemlerin de 8 ki- şiden oluşan komisyon tarafından gerçekleştirileceğini belirtti. Avrupa Alevi Federasyonu ile bır- likte hareket edeceklenni söyleyen Şahhüseyinoğlu, "Dernekler Yasa- sı yurtdısuıdaki derneklerin başka bir ülkede şube açmasını \-asakbyor. Dolayısıyla AvTupa'daki federasyon Türkiye'deetkinolamıyor" dedi. Fe- derasyon için yakın bir tanhte bina satın alınacağını bıldıren Genel Sek- reter Nedim Şahhüseyinoğlu şu bil- Hasan Özdemir: Parti kapatılmalı 12 HADEP'liye gözaltı tstanbul Haber Servisi - Gazi Mahallesi'nde toprağa verilen PKK militanı Adnan Şeker'in. PKK bayraklannın açıldığı ce- naze töreninin HADEP yönetici- leri ve üyelerince düzenlendiği- ni öne süren polis, aralannda 2 ilçe başkanının da bulunduğu 12'si HADEP'li 18 kişiyi gözal- tına aldı. Polis suç unsunı olarak, Susurluk çetesi tarafından öldü- rüldükleri belirtilen yazar Musa Anter, DEP Milletvekili Cemri Sincar ile HEP ll Başkanı Vedat Ayitan'ın resımlerini gazetecile- re gösterdi. Istanbul Emniyet Müdürü Ha- san Özdemir, "HADEP'in ka- panlmas konusunda elimizdeki tüm bilgfleri tstanbul Devlet Gü- venlik Mahkemesi Cumhuriyet Bassavcüığı'na sunacağtz" dedi. gileri verdi: "Federasyon için de kongre yapılacak. Henüz kuruluş aşamasındayiz. Bu arada bazı der- nek \<e vakıflar bağımsız çalışmak is- tiyoriar ve destek «rmijDrlar. An- cak toplam 163 dernek bu federas- yon içinde yer alacak. Önceki yıllar- da oluşturulan Alevi Temsilciler Mecüsi. bicimsellikten öteye gideme- di. Bu girişim beklenen düze\de et- kiü oJamadı. Bir bütün oluşturama- dılar. Dolayısıyla siyasal baskı unsu- nı olamıyoriar. Eylemde birtik ol- malı, ortak hareket edilmeü.'* PSAKD'nın 7-8 Şubattarihlerin- de Türk-lş Salonu'nda yapılacak büyük kongresinde, demeğin şimdi- ki başkanı Murtaza Demir aday ol- mayacağını açıklarken, Avukat Ne- cati Yılmaz ve Araştırmacı- Yazar Nesat Birdoğan'ın iki listeyle seçi- me katılacaklan bildirildi. Kongreye, Başbakan Mesut Yıl- maz Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ve CHP lideri Deniz Ba>- kal'ın da katılması bekleniyor. IRMIKI AYDIN ENGİN Karlara bata çıka ormana gitti. Işine yarar dallar seçti. Kızağının iskeletini özenle çat- tı. Sürüsünden seçtiği bir ko- yunun postunu zaten aylar öncesinden kuaıtmuştu. Pos- tu, kızağın ağaç iskeletine se- rip sınmlarla bir güzel bağladı. Kızak bitti. Kalan dallan kıza- ğına yükledi; inişlerde kendi de kızağının üstüne oturup ıs- sız doğanın göbeğinde ço- cuksu sevinç çığlıkları atarak köyün yolunu tuttu. Evine var- dığında kızağını bir güzel yağ- ladı. Gevşeyen sınmlan pekit- ti. Kızağı ocağın az ötesine yerleştirdi. Artık değirmende öğütmek için buğday taşırken, ormandan odun getirirken zorlanmayacaktı. Hatta küçük torunuyla köyün üst başında- ki yokuştan aşağıya oyunlar bile oynayabilirdi. Kendi ürettiği kızağı ocağın gölgeler uçuşturan alevlerinin ışığında keyfile süzdü. ••• Yorgundu. Fabrikanın akar bandı o gün ona daha da hız- landınlmış gibi gelmişti. Akşa- ma kadar artık sayısını unuttu- Kumkapı'nm Mallan ğu kadar çok vidayla, sayısını unuttuğu kadar çok kızak gövdesine yönlendirici çu- buklan monte etmişti. Akşam yemeklerini sessizce yerken, bir ilaç fabrikasının akar ban- dında çalışan kansına ne ka- dar yorulduğunu anlatmak is- tedi. Ama karısının yorgun yü- zünü görünce vazgeçti. Onun yerine laf olsun diye konuştu: - Bugün yeni model kızak- lara başladık. Renkli plastik- ten kanatçıklar eklemişler yanlanna. Kayarken güvenlik sağlıyormuş. Görsen öyle gü- zel renkler seçmişler ki... Kadın yorgun ve kederli gü- lümsedi: - An saçmalama!.. Herhal- de tatil kataloglannda gördü- ğümüz o kayak merkezlerin- den birinde o kızaklara binip eğlenmeyi düşlemiyorsun... Adam da saçmaladığının ayırdına vardı. O da güldü. O- muz silkip bir avuntu aradı. Buldu da: - Olsun, hiç olmazsa bir si- lah fabrikasında çalışmıyorum ya... Düşünsene, ürettiğimsi- lahlar ihraç edildikten sonra bir gün savaş patlarsa, gelip beni vuracak mermileri fırla- tabilirdi. Benimki hiç olmazsa kızak. Binmesem de, alama- sam da kızak... Kadın sorgulamayı yanda kesmedi: - Belli olmaz. Bakarsın düş- man askeheri o kızaklara bi- nip, tepeleh kolayca aşıp te- pemize çökebilirler... Karıkoca yorgun ve bezgin gülüştüler. ••• Fark ettiniz. O muzip bakış- lı sakallının, Karl Marks'ın ka- pitalist üretime ölümcül dar- beyi indirdiği "emeğin meta- laşması" kavramından esin- lenmiş bir iki beceriksiz parag- raf karaladık. Kapitalizm, üretilen her şe- yi metalaştırdı. Emeği de. Emekçi, metalaşan emeğine yabancılaştı. Metalaştırmanın sınırlarına gelindığinde değer- lerin, insanı insan kılan bütün değeherin metalaşmasına ta- nık oldu insanlık. Bu "insana aykın" süreç dur durak tanı- maksızın tırmanıyor. Günlük yaşamda yüreklerimizde ya- ralar açarak, bilinçlerimizde öfkeler kabartarak tırmanıyor. Hülya Avşar'ın bebeğini metalaştırmasından duydu- ğumuz tiksinti henüz bellek- lerdeyken "Kumkapımetalan" piyasaya sürüldü. Önce cina- yet işlemiş, nedeni ne olursa olsun bir can almış genç bir kadın Zeynep Uludağ meta- laştınhp pazara sürüldü. TV di- zileri çekti, kameralar demir parmaklıklar ardında bakımlı bir genç kadının gözyaşlanna ve eteği biraz daha yukan sıy- rılır mı hesabıyla bacaklanna yöneldi. O zavalh kadın da ci- nayetini bile metalaştırdığının farkında ama bilincinde ol- maksızın pazarda boy göster- meye devam etti, ediyor, ede- cek. Şimdi de Kumkapı'da öldü- rülen adamın kansı Güften Kı- zılkaya, "mahkeme koridor- larının gözü yaşlı, başı örtülü, mazbut aile kadını" ambala- jındaki mefa'nın fazla para et- mediğini fark eden pazarla- macılar tarafından lüpür lüpür etlerini sergilediği yeni bir am- balajla piyasaya sürüldü. Ekran başlannda sıralanan- lann şehvet satyalan ile ahlak öğütleri birbirine kanştı. "Tüh tüh füA?"lerle "Ah, of, fo- şurt"\ax iç içe geçti. Bebek bekleyen anne, genç yaşta elini kana bulayan za- vallı kadın, kocasını cinayette yitiımiş zavallı kadın... Herşey utanmasızca ve amansızca metalaştırılmakta. Bu çürü- menin yayılıp kendilerini de kapsamakta oluşunun bile farkında olmayan seyirciler, pazarlamacılar, medya bezir- gânlan şimdilik "Kâr, daha faz- la kâr, mümkün olan en yük- sek kâr" bataklığında debele- niyoıiar. Bataklığın dibineçök- tüklerini bile fark edemeden... POLİTtKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Devlet ve Çete... Dr. Ismail Hakkı Uysal kimdir? Uysal, REFAHYOL döneminde Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın Istanbul Adli Tıp Kurumu'na ata- dığı kişidir. Dr. Ismail Hakkı Uysal hâlâ bu görevini sürdür- mektedir... Şimdi 20 yıl öncesine dönelim ve Ismail Hakkı Uysal'ın kim olduğuna bir bakalım... 1978 yılının Şubat ayı... CHP hükümeti güvenoyu alalı 15 gün olmuştur... Başbakan Bülent Ecevit'tir. Türkiye'de terör iv- me kazanmaya başlamıştır. Her gün onlarca de- mokrat, yurtsever insan öldürülmektedir. Ortalık kan gölüne dönüşmüştür... Doç. Dr. Yakup Kepenek kimliği belirsiz kişiler- ce silahlı saldırıya uğramış (7 Şubat 1978), Erzu- rum'da CHP il merkezine bomba atılmış, Eskişehir TÖB-DER Lokali kundaklanmış, Siirt CHP Gençlik Kolu Başkanı Naci Söyler ağıryaralanmıştır... Türkiye'nin dört bir yanında kendilerine 'ülkücü komando' diyen faşist çetelen yurtsever, demok- rat insanlan kaçırıp işkenceden geçirdikten sonra öldürmektedirler... Istanbul'da iki Kıbnşlı öğrenci kaçınlmıştır. Mu- harrem Özdemir ve Ülmen Salih adlı öğrenciler işkenceden geçirildikten sonra, Büyükçekmece sırtlannda kurşuna dizilmişlerdir... Olayda Muharrem Özdemir ölmüş, Ülmen Salih ise ağır yaralanmıştır... Polis, hemen operasyonlara başlamış; iki Kıbns- lı öğrenciyi kaçırıp kurşuna dizen ülkücü komando- lan yakalamıştır. Aralannda Ülkü Ocaklan Istanbul Şube Başkanı Mehmet Acar'ın da bulunduğu ki- şiler arasında Ismail Hakkı Uysal da vardır... Diğer sanıklar ise şunlardır: Kamil Günay, Mustafa Polat, Mehmet Basar ve Nihat Uluslu... Bu sanıklann salt iki Kıbnslı öğrenciyi kurşuna diz- mediklen, Zeki Erginbay'ı ışkence yapıp daha son- ra öldürdükleri, Beyazıt Meydanı'nda Dr. Banş Yıl- dınm'ı ve nişanlısı Edibe Şahin'i de yaraladıklan ortayı çıkmıştır... ••• Ismail Hakkı Uysal'ın 12 Şubat 1978 tarihli Cumhuriyet'in birinci sayfasındaki fotoğrafına ba- kıyorum... Bıyıklar 'faşo' tipi, aşağıya sarkıyor, üzerinde ise boğazlı bir kazak görülüyor... Tek cinayetin sanığı olarak yargılanan Uysal, na- sıl oluyor da Adli Tıp Kurumu gibi önemli bir yere atanıyor? Diyeceksiniz ki: "Ne olacak yani, Dr. Teğmen Necdet Güçlü'yû öldüren, yargılanıp cezayiyen Ibrahim Doğan TB- MM'de doktor olarak görev yapıyor, yine 70'liyıl- larda ışkence yapıp demokrat ve yurtseverieri öl- dürenler devletin önemli birimlerinde görev alıyor- lar da Ismail Hakkı Uysal neden Adli Tıp Kuru- mu'nda çalışmasın..." Ismail Hakkı Uysal diğer ülkücü komândölar gibi 1978 yılında korunup kollandı. Gözaltına alın- dıklannda dönemin MHP milletvekilleri onlara sa- hipçıktı... '•'"" Sonunda ne oldu? Yargılanmaya başladılar. Sonucu bilmiyorum, a- ma çoğunluğu delil yetersizliğinden salıverikjiler... O yıllarda ülkücü çeteler hep böyle 'delil' yeter- sizliğinden yararlandılar ya da yakalanmadılar... Abdi Ipekçi'yi öldürenler, yani Mehmet AN Ağ- ca, Bahçelievler katliamı sanıklan Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı nasıl bir yolunu bulup sahte pasaport- la yurtdışına kaçtılarsa, bazılan da 12 Eylül 1980'den sonra cuntacıların himayesine girdi... 1970'li yıllarda pek çok cinayete adı kanşan Tev- fik Ağansoy, itirafında bakın ne diyordu: "Biz solcuları kaçınrken polis bize dokunmaz, kollardı. Solculan boğma tetiyle öldürüp çuvala ko- yar ve gözden ırak yertere bırakırya da kurşuna di- zip öldürürdük. Sonunda delil yetersizliğinden ak- lanırdık..." ••• Türkiye'de devlet içinde örgütlü çeteden söz edi- liyor ve Kutlu Savaş'ın 'Susurluk raporu'nöa da olaylar nedense 1993 sonrasıyla ele alınıyor... Ismail Hakkı Uysal eski bir 'faşo'dur ve şu an- da Istanbul Adli Tıp Kurumu Fizik Incelemeleri Ih- tisas Daire Başkanı'dır... Onu göreve getiren, eski Adalet Bakanı Mehmet Ağar'dır... Bir kez görevden alınmış, ancak yargı karanyta yeniden aynı görevine dönmüştür... Şu anda bulunduğu görev çok önemlidir. Uysal, sahte paradan parmak izine; belgede tahrtfattan ateşli silahlann balistik incelemesine dek hazırlanan raporlardan sorumludur... Devlet içinde örgütlü çeteden söz edenler, bu ül- keyi yönetenler; adları 2-3 kişinin kaçınlması, işken- ce edildikten sonra öldürülmesi iddiasına kanşan- lann önemli kurumlann başına getirilmesine ne di- yorlar? Bu ülkede Sıvas katliamı sanıklan 5 yıl sonra an- cak cezalandınldı; Metin Göktepe, Gazi davalan sürüyor, Elazığ'da işkenceden geçirilip öldürüldü- ğü saptanan Sinan Demirtaş'ın katillen hâlâtutuk- suz yargılanıyor, 16 Mart 1978 Istanbul Üniversite- si katliamı davası ise henüz bitmedi... Nerede hukukun üstünlüğü, nerede demokratik hukuk devleti?. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cüneydoğu'da operasyonlar 27 PKK'li öldürüldü DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Mar- din'in Nusaybın ve Mid- yat ilçeleri arasındaki Bagok mevkiı ile Diyar- bakır'ın Lice ilçesinde düzenlenen operasyon- larda çıkan çatışmalarda 27 PKK'li öldürüldü. Önceki gün öğle saat- lerinde Bagok mevkiin- de operasyon düzenleyen güvenlik kuvvetlenyle bir grup terörist arasında çatışma çıktı. Dün öğlen saatlerine kadar süren ça- tışmalarda 22 PKK"li öl- dürüldü. Diyarbakır'ın Lice il- çesi Homet Tepe bölge- sinde çıkan çatışmalarda da 5 terörist öldürüldü. Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde bir PKK'li ya- kalanırken, Dicle, Kulp ve Ağn'da 4 terörist gü- venlik güçlerine teslim oldu. Nusaybin'de önceki gün operasyonlar sırasın- da şehit olan Piyade Üs- teğmen Osman Karado- ğ^n, ile jandarma erleri Omer Saklı ve Tuncay Özçoban'ın cenazeleri de toprağa verilmek üze- re dün memleketlerine gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle