18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE CUMHUBİYET KULTUR SAYFA 13 _-——•"•"""•""""""•^ îngiliz tiyatro eleştirmenleri, Juliette Binoche'un sahnedeki performansmı övüyor T^LTT NOKTASI Jıdiette^ çınlçıplak...Kültür Servisi - Bu sezon Londra'mn en çok konuşulan ti- yatro olaylanndan biri, ünlü İtal- yan oyun yazan Luigi PirandeW İo'rmn Almeida Tiyatrosu'nda sahnelenen "Çıplak" adlı oyunu. Pirandello'nun 1922 yıhnda, ta- nırtmış oyunu "Altı Kişi Yazannı Anyor'dan altı yıl sonra yazdığı oyunun en büyük kozuJulietteBi- noche... Avrupa sinemasının son yıllarda en çok sevilen yüzlerin- den bın haline gelen. "Köpriiüs- tü ÂşıklarT. "Varolmamn Daya- nılmaz HafifliğT, "Üç Renk: Ma- vT. "Ölesiye", "İngüiz Hasta" filmlerinin yvldızı, Oscar'lı Juli- etteBinoche kısa bır süre için Al- meıda'da tiyatro oynuyor. Ve ln- gıliz eleştirmenlere bakıhrsa. bu ışten de alnının akıyla çıkıyor. ABD'de. bakımını üstlendiği çocuğu öldürmekle suçlanan ve hararetlı bır tartışma başlatan tn- gıliz dadı Louise Woodward ola- yım akla getiren 44 Çıplak"'ta, ay- nı suçlama üe karşı karşıya kalan Ersilia'yı canlandınyor Juliette Bınoche. Bakımmı üstlendiği ço- cuk ölmüş. sevgilisi kendisini terk ettigi için intihara kalkışmış. oldukça bunahmh bir karakter Ersilia. Gazetelere konu olan öy- küsünü okuyan ünlübir yazar. bi- raz da 'potansiyel yaa malzeme- si' olarak gördüğü bu kadınla il- gileniyor. arkadaşlık kuruyor. Insan yaşamındaki gerçeklerin peşinde tutkuyla ız süren bir ya- zar olan Pirandello. iyi kurgulan- mış yaşamöykülerimn ardmdaki yalanlan. yanılsamalan ortaya se- rer oyunlannda. Insan kimliğinin 'kaygan" doğasını.yanüsamalar- la örtülen gerçekleri irdeler. *Çıplak"ta da ötekı oyunlannda olduğu gibi birbirine tezat geli- şen çeşitli öyküler aracılığıyla 'gerçeği' kurgulama peşindeydi ünlü yazar. îşte Ersilia karakteri de o arayışın bir uzantısı: Oyun- da Ersilia'yı. bakımını üstlendiği talihsız çocuğunbabası, eski sev- gilisi ve onunla ilgilenen ünlü ya- krine bütünüyle hâkim..." The Observer Revievv'dan Susannah Clapp, Binoche'un karakterin özünü kavrayan bir performans ortaya koyduğunu belirtiyor. The Times'tan Benedkt Nightingale, kimliğini arayan bir karakteri canlandırmanm güçlüklerinden söz ettiği yazısında. Juliette Bi- noche"u izlemenin küçümsenme- yecek bir deneyim olduğunu ifa- de ediyor ve "Sanki nıhunu açı- yorizJeyiciye" diyor... Juliette Bi- noche'un performansından pek azılan yorumlarda "izleyici ondan gözlerini alamıyor... Karaktere ve karakterin içgüdülerine bütünüyle hâkim", "Sanki nıhunu açıyor izleyiciye" deniliyor. zann bakış açılan aracılığıyla bır dantel gibi işlemiş. Juliette Bi- noche'un üstüne düşen. çevresin- dekilerin tanıdığmı sandıklan bu karaktere ruh vermek. yanılsama- lann ardmdaki gerçek Ersilia'ya dair ipuçlan verebilmek ya da belki gerçek Ersilia'yı olabildiği- nce saklamak... The Sunday Times'tan John Peter'a göre Juliette Binoche'un sahnedeki performansı o denli büyüleyici ki "izleyici ondan göz- lerini alamıyor... Karaktere ve canlandırdıgı karakterin içgüdü- hoşnut kalmayan tek bir eleştir- mene rastlanıyor İngihz basmın- da-. The Independent on Sun- day'den Robert Butler. Bmoc- he'un Ingilizcesinden şikâyet edi- yor: "Sesi pek güçlü değil. Keşke oyunu Fransızca oynasaydı. biz de İngilizce altyazı okusaydık. Z.a- man zaman duraksamasının ya- bancı bir dil konuşuyor olmasın- dan mı yoksa karakterinin bir özelliğinden mi kaynaklanıyor belli olmuyor." Yönermenliğini Jonathan Kent'in üstlendiği. Binoche'un yanı sıra OUver Ford Davies, Da- vîd SiMey \e Ben Danielsın baş- rollerini paylaştığı •'Çıplak". çev- resindeki erkeklenn hayallerinde yarattıklan kadınla o kadının ken- di gerçeğinı aramak yolundaki çabasını ortaya seren. eleştirilere bakıhrsa da Pirandello'nun met- nine sadık kalmayı başaran bır yorum. Ersilia, yani Juliette Binoche. oyunun merkezinde... Ama sanki bir gölge. Bir bilinmez... Piran- dello'nunkurguladığı bır sır gibi. Oyun yalnızca onun öyküsü de- ğil. çevresindeki herkesin de öy- küsü. Onu tanımaya çalışan. onu tanıdığı sanan. ona özellikler yük- leyen herkesin kışiliğıni \ansıtan bir ayna Ersilia. Kim onlar? Pekı Ersilia kim? Psikanaliz, insan ka- rakterinin yaşadıklarının bir uzantısı olduğunu keşfettiğinde birbirimizi kitaplar gibi okudu- ğumuz gerçeğinin de altını çiz- miş oldu. Başka insanları anlaya- bilmek için önce onlann öyküle- rini kavrayabilmeli. onlan yara- tan öyküleri bilmeliyiz... Sevdiği- miz ya da gereksindiğimiz insan- lar söz konusu olduğunda. bu du- rum bir saplantı haline de gelebi- lir. Onlann, bizim istediğimız öy- künün karakteri olmasını. onlara olan sevgimizi ve gereksinimimi- zi hakh çıkarabilecek bir öyküye sahip olmalannı isteriz... Trajik bir saplantıdır bu ve Pirandel- lo'nun "Çıplak" oyunundaki ana tema da aslında bu... jjecM şöterâ». Binoche, Pirandello'nun 'Çıplak' adlı oyununda Ersilia rolünde. Coppola'nm John Grisham'm romanından uyarladığı 'The Rainmaker' tam bir ünlüler geçidi Başı dertte olanların özveıi şövalyesi GONÜL DÖNMEZ COL1N Genç hukuk öğrencisi Rud) Taylor (Matt Damon) terazisi var- sıl ve güçlüden yana ayarianmış, sistemle mahkeme salonlannın en ön saflarında savaşmaya can at- maktadır. Değerli saatlerini ken- disiyle anlaşma yapacak firmala- ra adayarak parası bol müşterilere hizmet veren ve adeta bir 'yağmur gibi yağan' parlak bir yıldız ol- îhat ttterfr^ .Ama önce bir şrrkete kapılanması gerekir. Daha baro sı- navlannı bile geçmeden atıldığı ilk macerada ise mahkeme salonla- nnda fakir fıkaranın hakkını ara- mak yerine hastane koridorlannda müşteri kovalarbulurkendini. Sa- vunmasını üstlendiği suçlularla çeşitli esrarlı bağlantıları olan ve üstsüz kızlann sahneye çıktığı bar- lara yatınmlanyla tanman avukat Bruiser Stone'un (Mickey Rour- ke) yanında işe girer. Hukuk düze- ninin girdisini çıktısını yakından tanımaya başladıkça Kafka ro- manlanndan firlamış bir e%Ten çı- kacaktır karşısına. John Grisham'm "The Rain- maker'' romanı Amerikan Hukuk Sistemi'nin tüm kirli çamaşırlan- nı orta\ a süren güçlü bir yapıt. A- ma ilk kez büyük şirketleri acıma- sızca hedef alıyor yazar. Ve siste- min her zaman büyük şirketlerden yana olduğunu vurgulamayı da unutmuyor. Baş kahraman haksızlığa uğra- mışlar uğruna ortaçağdan kalma bir şövalye gibi atıyor kendıni sa- vaş alanına: Sigortası gerekli ame- liyat masrafinı karşılamadığı için kan kanserinden her gün gitgide eriyen genç adam, çaresiz annesi. bir karabasam andıran evliliğinin kıskacında kıvTanan genç kadın. mrras aVcılanfl<saklambaç oyna- yan yaşlı dul. Beş Oscar'lı, iki Altın Palmiye- li Francis Ford Coppola'yı bu ro- mana çeken "Baba"da olduğu gi- bi güçlü karakterler üzerinde dö- nen sağlam bir öykü içermesiydi. Paris yolculuğu sırasmda uçakta okuduğu roman bir yandan hukuk mesleğinin daha önceleri hiçbir filmde rastlamadığı karanlık kö- şelerini aydınlatması açısından il- gisini çekmiş öte yandan öyküde efsanevi öğeler görmüştü. Örneğin Rudy, bir başka Ame- rikan şövalyesini. dedektif öyküle- rini anımsatıyordu Coppola'ya gö- re. Sigorta şirketini bir metafor olarak kullanıp büyük şirketlerin zavallı insanlar üzerindeki baskısı gibi toplumsal sorunlan irdeliyor- du. Bu arada. ikı kez yapımcı ola- rak Oscar almış., "Temeltçgüdü'', Filmde genç yıldız Matt Damon'un yanı sıra Mickey Rourke. Dan- ny De Yito ve John V'oight gibi isimler de yer alıyor. "Kara Yağmur", "Oyun" gibi filmlerdeki rollenyle ün yapmış Mkrhaei Douglasda Fred Fuchsve Steven Reuther ile birlıkte > apım- cı olarak devreye girdi. İki kez Os- car almış görüntü yönetmeni John Tofl'un da katılmasıyla ekibın ün- lüler listesi bir kat zenginleşti. Romanlan beyazperdeye başa- rıyla uygulanabilen Grisham. Coppola'nın son filminde altıncı kez işbirliği yapıyor sınema ile. Yüklü başrolü üstlenecek oyuncu- nun üstelik de yakışiklı olması ge- rekiyordu ışin içine bir de aşk öy- küsü kanştığı için. Bu nedenle Coppola oldukça zorlannııştı. Oysa Rudy'nin çırağı ve daha sonra da ortağı. işinin kurdu olma- sına karşın yıllardır bir türlü baro sınavlannı geçememiş Deck Shiff- let rolüne u> gun bir oyuncu bul- mak daha yorucu olmu^tu. Sonun- datcle\iz>ondizisi "Taksi" ve bir alay film ile ün yapmış Danny De Mto üstlendi bu işi de. Tüm diğer tasanmlarında oldu- ğu gibi bu filmın de çekimine baş- lamadan önce oyuncularla uzun bir süre prova yaptı Coppola. Ka- lıforniya'dakı villasında süregelen bu uzun çalışmalarda tiyatrooyun- lan \e doğaçlamalar önde gidiyor- du. Dediklenne göre. Damon gibi genç bir oyuncuyu bile kısa za- manda rahatlatan çok ozel bir yö- nü \ ardı Coppola'nın. Örneğin da- ha ilk karşılaşmada kendi yaşa- mmdan söz etmeye başlayıp, ovuncuları da aynısını yapmaya teş.v ik eder. böylece hava yumuşar, herkesbirlikteçalışmayabaşlardı. Rudy'ye ZOT anlar yaşatan kar- şı tarafın a\ukatı Leo F. Drum- mond rolünde 1978 yılında "Yu- vayaDönüş" filminde canlandırdı- ğı Vietnam gazisi rolü ile en iyı oyuncu Oscar'ı alan. "Gece Yan- sı Kavboy'u" ile de Oscar'a aday gösterilen John Vbight karşımız- da. "Gece Yansı Kovboyu"nun genç. yakışıklı. biraz da saf deli- kanlısı belki gende kalmış ama üs- tün bir oyun çıkarma açısından ye- teneğine diyecek yok Voight'ın. Stüdyo çekimlerine sıcak bak- mayan Coppola gerçeğe olanaklar el verdikçe yaklaşma çabalanyla çekirnleri romanın geçtiği Memp- his'te yapmaya karar \ermiştı. Böylece gerçek hastaneler. gerçek okullar. gerçek oteller kullanıİdı, Ama Coppola'nın en çok ilgisini çeken Mississippi Nehri kıyısında spor. dinleti ya da kongreler için kullanılan Memphis piramidiydi. Coppola. piramidi filmde Büyük Yarar sigorta şirketinin simgesı olarak kullandı. Yukandakilerin aşagndakilerebaslu yaptığını oldu- ğu kadar gerçek zenginliğin aşağı- dan geldiğini de vurgulayan çok uygun bir simgeydi bu onca. "The Rainmaker" öncelikle oyiinculannın su götüımez yete- nekleriyle izleyiciyi etkıleyecek bir Fılm. Rudy'nin tipi hepimizin görmek istediğimiz özelliklere sa- hip bin. Haklıyı haksızdan ayır- mak için canını vermeye hazır. kendı kendine yardım edemeyen- lere yardım eli uzatan bir kahra- man. John Voıght'ın da dediğı gi- bi "Kahramanın \oluna bakbğı- mızda nıayın tarlasına bcnziyor. Ama yanıbaşında\ u bu serüvende \« başanh olmasını istiyoruz." "The Rainmaker" Avrupa da ilk kez Brüksel Uluslararası Film Festivali'nde ve Berlin Uluslarara- sı Film Festivali'nde de kapanış filmı olarak göstenldi. ssîSsaîSS na" adıylaökü de. Fransızcada bir mekân S r e f y e , yani eğlence yeno öncü ve küçüK ynulamalannda sanat a\an.noa larda daha gerîraseslenırken. sorvakı^ama çerçeveye oturtieyicitattesmeyonelık b«r tıcan Kabarenin "art/s. .„„. i w Paris'te, 18 Kasımıre" tanimlamasiniamas.se listarafından. adınıinüressamR u d o .l p n n rr 7^t Noir"m açılmasıyla an bir şiirinden dan, onaı ya'da. özellikle ünlü tiyjnu Kısa surede Aiman Frank VVedekind taratlamı Max Reınhardt ve düzenlemeleri izledi. zqerçeWeşt»nten tobare (1916-1917) ıse, Hans Arpi "Cabaret Vo/taıre sa süre sonra bir akıma dönTristan Tzara nın w lanyla ün kazandı. 'K o\an Oada sunuş Özellikle Birinci Dünya Sava. . , „ , . M. manya olmak üzere, Avrupa'daP sor Vra ' I S D O - litik nıtelik kazandı ve eleştirel bıriP ^ , J Bu ko- numu kabareyi. sanatın eleştirel gfukıenaı. çimde sergılendığı alanlardan birineur ) Türkiye'de kabare türünun 9^m 'Ş^' soy-Genco Erkal ikilisi özel bir yere s . liğin temelinde. anılan ikilinin bu yıl 10Ö.L' nümü nedeniyle anılmakta olan Bertolt E,K*'j lerini ve başkaca metinlerini kabare aracılf^- yatro izleyicisine iletmiş olmalan gerçeği yaA^s|ın(ja Brecht gibi. neredeyse yazdığt her satırdan \,u m s a \ bir eleştiriyi yansrtan bir sanatçı için kabare ti. sar[. ki biçilmiş kaftan gibi gözükebılir; ama belki ola^ ten. likelere gebe olan yanı da buradadır. Brecht'i k^are aracılığıyla, fakat hıç ucuzlatmadan yorumlayabılı^ Zeliha Berksoy-Genco Erkal ıkilisinın altına onyıı^. dır imza attikları başan, işte budur. Sanatçıların ilk k^ bare temsilleri 1978-79 döneminde. Genco Erkal'ıı kurguladığı "Brecht Kabare" ile gerçekleşmışti. 1986- 87 döneminde yeni metinlerle ve şarkılarla zenginleş- tirilen bu kabare, bu kez "Ben Bertolt Brecht" adıyla, Dostlar Tiyatrosu'nda sunuldu. Şımdüerde, ytne Dostlar Tiyatrosu'nun bir yapımı olarak temsil edilen "Yosma", yanılmıyorsam eğer. bu ünlü ikilinin gerçekleştirdiğı üçüncü Brecht-kabare. Eseri Bertolt Brecht'ın eserlerınden Genco Erkal uyar- layıp yönetmış. Müzık. Brecht'ın ünlü bestecîleri Kurt Weill ve Hans EissJer'e art. Tek kişilık oyunu Zeliha Berksoy sunuyor. "Yosma "da önce Genco Erkal'ın müthiş kurgulama- sından söz etmek gerekiyor. Brechfden bu oyun için seçilenler, doğumunun üzerinden yüz yıl geçmış olma : sına karşın bu büyük sanatçının neden güncelliğinı ko- ruyabildiğını. ya da yaşanan bugünlen hep yakaiaya- bilmesinin nedeninı tam olarak gözler önüne serıyor. "Yosma"da Brecht'ın deyışlennin penceresınden ba- karak hem bugünkü dünyaya. hem de günümüz Tür- kıyesi'nde olup bıtenlere tanıkhk edebılmek hıç zor de- 9il- Genco Erkal, "Yosma"da her şeyi hayat kadını Jen- ny'e söyletiyor. Jenny, enflasyona, Hitlerfaşizmine, sı- nıflar arasındaki müthiş dengesizliklere ilişkin kendi gö- rüşlerini dile getırirken, bir yandan da izleyicinin kafa- sında gerçek fahişeliğin ne olduğu soruşunun biçim- lenmesine kaçınılmaz olarak yol açıyor. Örneğin "s/ra- öan namuslular", her şeyı "olağan" saymayı sıradan- lıklannı sürdürebilmenin koşulu olarak görürierken. ya- şamın bütününe sıradanlığın çok altından bakabılen Jenny, her şeyi olağan sayma alışkanlığından kaynak- lanan, göze kolay gözükmeyen bır namussuzluk kar- şısında herkest uyarabıliyor! Jenny'yi oynayan Zeliha Berksoy'a gelince, böyle- sine müthiş bir kurgunun başansı ancak müthiş bır oyunculuktan bağımlı olabıleceğıne göre, Berksoy'un olağanüstü başansı daha birönem kazanıyor. Öte yan- dan Zeliha Berksoy, yıllann Brecht oyuncusu olmanın beraberinde doğal olarak getırebileceğı birtuzağa, ar- tık monotonluğa kayan bır oyunculuk üslubunun tuza- ğına düşmekten de kendini çok iyi korumuş. "Vos- ma "da karşımızda, Brecht oyunculuğu bağlamındaki ustalığını çok yakından tanıdığımız, ama yıne de u bu kadannı" ancak bu oyunla tanıyabıldiğımız bır Zeliha Berksoy var. "Tiyatro aracılığıyla politika yapabilirsinız..." demış- ti Brecht. Görebilseydı eğer. bu bağlamda vermekten çekinmeyeceğı örneklerden biri de sanırım "Yosma" olurdu... 293 89 78 (3HAT) 27 Sutet'ta Sahne Foks'da ^ y Çarşamba 15.00 (Kadınlar MatMsi) Cuma 20.30 Cts. Sahne Pote: Ftrm**. No: 43 Bomonti, Şi$ii «ş« Tel: (0212) 240 262$ Büettaoj^/damKitabartve STUDIO OYUNCULARI Samuel Beckett OYUN SONU 2 Mart'lan itibaren TC KulUırB-ıVanlığınHi Katkılanyla Yön: Şahika TEKAND Kez. Tel: 0212. 246 77 25 233 5115 8ARY0 CAFE GRUPGOÇEBE Her Curaa/ C.tesi Imam Adnan Sok No:30 Beyoğlu (Vakko Karşışı) Rez: 293 57 61 SES-1885 ORTAOYUNCULAR ISTİKLAL CAD. MO. 140 TEL: 251 18 65-66 FAX: 0212.244 43 27 Fert>on Sensoy FERHANGİ ŞEYLER Çar^amba Perçembe 21-01 FerHan Sensoy FELEK BIR GUN SALAKKEN Puar 15.30-18.30 HALDUN TANER KABARE Kurgubyon Ferhon Şensoy Yoneten Deryo Baykal Cuma 21.00 Cumarteıi 1S.30-21.00 Kuthır Boltonl.ğ.nai KaHulqnyl<ı ESKİ OYUNIAR BUYUK EKRAN VIDEO GOSTERILERI KAHRAMAN BAKKAL SÜPERMARKETl KARŞI | Ferhan Şensoy 28 Subal C.tesi 14.00 / 7 Marl C.tesi 14.00 /21 Mart C.tesi 14.00 6(fc( Solıs Ycleri. Orfaoyuncular Gışe 251 1 8 65 KKORAMALAR; Taksimf Rumeli, Su ' "' ' CAPS' MAGAZAIARI Maslal. Cc TİYATRO İlanlarınız için 293 89 78 G A L E R I INTERCULTURA Muhsin BİLYAP Füsun çpANAY Fikret ÖZTÜRK Ahmad RIZA Erdem UÇKAN Nazmi YILMAZ 26.02.1998/20.03.1998 istiklal Cad. No: 373 Galatasaray-İST Tel: 243 29 18 Sanat Aüzigi Üstadları Sadett'm Kaynak 5elahattin Pınar Avni Anıl Selahattin İçli M. Nurettin Selçuk Fajrın ertMlH heyet eşlıgınde ve sziere özel olarak, herbır besrekar tçm haırtanmıj taritı Mtapgklanyla ÛSTADLAB1 ANMA GÛNLERİ 3 Şubat-5 Mart tarihleri arasında her Salı ve Perşembe akşamı y Fı\ Mcıui: 4.1KKUKH1 TL. Lutfvn bilgi \çm nr.ıvımi' ESKİYEŞİL toı.'ioı • vtım • «ULT'JR ımıu GHUP HflBBE Gmş 2 WCC'XTL RÇIH RRDVO GECESİ Gınş lif ?OOQOO0'l Oçr 1 0OC W)t TL ClfHA PflRTV T1ME M C. RflFfiMMfl MELİ5 SÛHHtK-CFBH SÖHMEI R a B - Atld Cmi- Soul Saat 7Z 00 i*r îıb**n CUÜABTtSl BREZİLVH HHRNRVHL LUClfl de SILVR Saat 2 3 OO den ı\tb.aT«r\ Gvif 3 000 000 TL &r B-wıtya Kksı Dadt1 1 MUTPUM OHRV TEMIZ IVO PBPflZOV & GROUP BflURNIC flOT Saat:21 OO Gıriş^ OOO OOO TL fcBDÜlKAKHAMITCAD N0 61 TAKSİM PEZ 254 35 09 237 72 501 TiyatroSttıdyosu BalkonJean Genet Çeviren - Yöneten Başar Sabuncu Sahne Tasarımı Duygu Sağıroğlu Giysi Tasarımı Sevim Çavdar Müzik Selim Atakan Zuhal Olcay Haluk Bilginer Ahmet Levendoğlu Derya Alabora Salih Sarıkaya Bülent Yarar Şebnem Sönmez Celal Perk Güven Kıraç Alptekin Serdengeçti Sema Keçik 7 Mart-29 Mart Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Çarşamba: 15.30 (Indınmlı Gün) Perşembe: 21 00 Cuma- 21 00 Cumartesi. 15.30 - 21 00 Pazar :15.30 Bilet Satış Yerleri; Gtşe(KHEM) 0216 33010 27 VaKkoroma Suadıye, VakKoroma Taksım YAPINTKREDİ KÜLTÜR SANAT YAYINCIUK tT.C. Kültür Bakanhğı'nın katkılarıyla EDEBİYATIMIZDA İSTANBUL S E M P O Z Y U M U 28 Şubat -1 Mart 1998 Hasan Akay • Ömer Faruk Akün • Fatih Andı Mustafa Armağan • Beşir Ayvazoğlu • Incila Bertuğ Faik Bilgi • irfan Çiftçi • D. Mehmet Doğan Enver Ercan • Nüket Esen • Hüsrev Hatemi Doğan Hızlan • Ergun Hiçyılmaz • Mustafa İsen Hasan Kaçan • Cengiz Kahraman • Erol Köroğlu Mustafa Miyasoğlu • Sevin Okyay • Safâ Önal Adnan Ozer • Iskender Pala • Tuğrul Tanyol Necmettin Türinay • Abdullah Uçman Metin Üstündağ Açılış: 28 Şubat 1998, Saat 11.00 TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ Tünel, Beyoğlu- İSTANBUL (0212) 293 12 70 Bilgi için: (0212) 227 33 90 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KÜLTÜR İŞLERİ DAİRE BAŞKANLKSI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle