27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öldüresiye işkence yargıda 5 polisin, yankesicilikten gözaltma alman Cengiz Süslü'nün makatma cop sokarak bağırsaklannı parçaladığı öne sürüldü KEREM ILGAZ Cengiz Siislü. belinde dışkı torbası ile yaşıyor. Yankesicilik yaptığı ıddiasıyla gözaltma alınan Cengiz Süslü'nün lstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde makatma cop sokarak bağırsaklannı parçaladıkları iddiasıyla 5 polis hakkında toplam 25 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle dava açıldı. lstanbul Cumhunyet Savcısı Hasan Eker tarafından hazırlanan iddıanamede, hırsızlık ve yankesicilik yaptığı iddiasıyla Şeref Kavmaz v e Ahmet Boyza'nın gözaltma alındığı. bu kışilerin beyanlan doğrultusunda da Cengiz Süslü'nün 11 Mayıs 1998de gözaltma alındığı belırtildi. Ameliyat oldu Iddianamede, Süslü'nün aynı gün rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı ve bağırsaklanndan ameliyat geçirdiği anlatıldı. Ancak iddıanamede, sanığın 4 Mayıs'ta gözaltma alındığının belirtildiği ve lstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesı Yankesicilik Şubesi'nde görevli sanık polisler Lokman Yılmazer, Mehmet Şirin Yıldız, Ramazan Bingöl, İrfan Güner ve CevdetÇelik'ın kendisine işkence yaptıklan kaydedildi. tddianamede. "makatına cop sokulmak suretiyle, bağırsaklannın parçalandığı ve bu nedenle ameli>at geçirdiği iddialan üzerine yapılan soruşturmada, müştekinin geçirdiği ameliyat sebebiyle havati tehlike geçirecek ve 45 gün iş ve güçten kaiacak derecede yaralandığına dair rapor alındığı'' belirtildi. işkence tespiti 11 Mayıs'ta Şışlı Etfal Hastanesi'ne kaldırılan Cengiz Süslü ile ilgili olaylar o tarihte basına da yansımıştı. Şişli Etfal Hastanesi'ndeki doktorlar, Süslü'nün omuz bölgesinde ekimozlar ve vücudunda elektrik yamklan tespit ettiklerini de açıklamıştı. Ameliyat sonrası dışkı atımını kamındanaçılan delikten sağlayan Süslü, daha sonra çıkartıldığı tstanbul Cumhunyet Savcılığı'nca Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Burada 45 gün iş göremez raporu alan Süslü savcılık tarafından serbest bırakıldı. Daha sonra bu kez asker kaçağı olduğu gerekçesiyle Askerlik Şubesi'ne gönderilen Süslü buradan da Kırklareli'ndeki birliğine gönderildi. Rahatsızlığı birliğinde de devam eden Süslü, bağırsaklanndan lstanbul GATA'da bir ameliyat daha oldu. »/oO KAZANÇ 12 aya varan vadelerle %O faiz 2 Milyar'a kadar kredi imkanı Hemen teslim Bu kampanya stoklarımızdaki otomobillerle sınırlıdır. Kredi limitleri, vade süreleri ve taiz oranları modellere göre değişiklik gösterebilir. Ayrıntıh bilgi ve sunduğumuz diğer avantajları öğrenmek ıçin Totaş-Fiat Bayıleri'ne hemen uğraym. F I A T AYDINLANMA EMRE KONGAR Yamyamlığın Ekonomi-Politiği Bu yılın son yazısını yanı üçüncü bin yılın arife- sini karşılayan yazıyı bir "özelhaber" üzerine yaz- mak istiyorum. Özal, basında bir gelenek başlatmıştı: Köşe yazarları makalelerine, "Başbakan (ya da Cumhurbaşkanı) dün sabaha karşı saat üç buçuk- ta BENİ aradı ve dedi kı..." diye başlarlar ve "özel haber" havası içinde iktıdara övgüler düzerlerdı. Ben de bugun, bir otomobilın içinde, üç kışi arasında geçen bir konuşmayı "özel haber" ola- rak okurlarımla paylaşmak istiyorum. • • • Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülle- ri Sosyal Bilım jürı toplantısı yenı bıtmiş. Ödülü Profesör Bülent Tanör'ün "Kongre Ik- tidarlan" adlı nefis çalışması oybırliğtile kazan- mış. Umur Talu, Zafer Atay ve ben, jüri üyeleri olan öteki hocaları yolcu etmişiz, Talu'nun kullandığı arabayla toplantının yapıldığı Basın Müzesi'nin bulunduğu Cağaloğlu'ndan Ulus'a doğru gidıyo- ruz. Saat 17.00 dolaylarında. Trafığin en sıkışık olduğu zaman. Yol uzun, ülkenin durumu bozuk, ödül konuş- malan dolayısıyla konu sıcak: "Ne olacak bu ülkenin hali?" Üç kişı, politikacıların nasıl yamyamlaştığını. bu süreci tersine çevirmenin zorluğunu, bugünkü yağma rejimine demokrası denemeyeceğini, de- mokrasimizi ancak bilinçlenen ve sivil toplum ör- gütleri çerçevesinde toplanan seçmenin kurtara- bileceğini ama bunun da bu devlet yapısı ile çok zor olduğunu ve çok zaman alacağını konuşuyo- ruz. Tam bu noktada Umur Talu, birkaç cümle ile en- fes bir çözümleme yapıyor. Zafer Atay ile ben de, iyi birer dinleyici olarak o- nun teşhislerine katılıyor ve yargılannı onaylıyoruz. Işte okuyucularımla paylaşmak istediğim "özel haber" bu: • • • Umur Talu diyor ki: "Genç Cumhuriyet, sermaye birikimini sağla- mak için, bir yandan devlet elıyle yatırım yapar- ken, öte yandan, ithal ıkamesı politıkalarla, eko- nomiyi dış rekabete kapadı, yerlı uretıcıyı korudu. Böylece, belkı bir yandan çürük çarık mal da üretildi ama, esas olarak işadamı, devlet elıyle ya- tırım yapmaya özendirıldi. Özal dönemine kadar, devlet ve devlet eliyle desteklenen özel kesim, bir ölçüde montaja da dayansa, üretim verimliliği düşük de olsa, bir sa- nayileşme hamlesıni yaptı ve iyi kötü bir kalkınma sağlandı. Özal dönemi ile birlikte üç şey bırden oldu. Birinci olarak, büyük yokluklar içinde bu yatırım- ları gerçekleştiren birinci ""•"' "" "" ' kuşak bazı işadamlarınin çocukları, tam bir "miras- yedi anlayışı içinde" ba- balannın birikimlerini çar- çur etmeye başladılar. Örneğin yurtdışına ka- çanlar, bunlar arasından çıktı. Ikinci olarak, devletin iyi kötü, geçmışte ger- çekleştirdıği tüm yatırım- laryok pahasına. özel şa- hıslara devredilmeye başlandı. Üçüncü olarak Özal, yerli üretimi uluslararası rekabetle terbiye etmek istediği ve ekonomiyi uluslararası para piyasa- larıyla da bütünleştirdiği için, uluslararası stan- dartlarda üretim yapmak çokzorolduğundan, işa- damlan reel yatınm ye- rine, ticarete ve ulusla- rarası finans piyasala- rıyla da bütünleşerek, mali spekülasyonlara kaydılar. Türkiye'nin ekonomi geleneğinde "devlet des- teği" esas olduğundan, devlet bu kez, ticaret ve para spekülasyonu için kullanılmaya başlandı. Ticaret ve para spekülasyonlarındaki doğrudan devlet desteği, bir yandan özelleştirme ile besle- nirken, öte yandan dolar bazında yüzde 20 gıbi akıl almaz faizlerle yapılan Hazine borçlanması -He, ülkenin fonları, yağmacılara peşkeş çekilme- ye başlandı. Bu paralar, ister kredi, isterteşvik biçimınde ve- rilsin, isterse özelleştirme ya da borçlanma adı al- tındatransferedilsin, yüksek enflasyon hızı ile bir- likte, halkın cebinden alındı ve her iktidarın kendi meşrebine göre uygun gördüğü sermaye grupla- rına ve kişilere aktanldı." Işte Umur Talu'nun çözümlemesi, kelimesı ke- limesine olmasa bile, mealen böyle. Ben bu çözümlemeyi siz okurlarımla paylaş- mak ıstedım. Böylece, "devlet-mafya-siyaset-ticaret-tari- kat beşgeni" dediğim düzenin süreklı olarak ne- den yamyam ürettiğini belki daha iyi anlatabilirim diye düşünüyorum. Bu kısır döngüyü kırmanın, yani yamyam üre- ten oligarşik siyasal yapıyı düzeltmenin yolu, önü- müzdeki seçimlerde yamyamlara oy verme- mekten geçiyor. Unutmayın, önümüzdeki seçimlerde "Yamyam- lara Oy Yok!". web sayfası: htjp://remzi.com.tr/yazar.html lıç Emre Kongar OYAMYAMLARA OYYOK! Remzi Kitabevi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle