19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13ARAUK1996PAZ/ 12 PAZAR KONUGU KKTC'nin 'YüksekDevletDenetçisi'Atalay, 10yüNew York'takaldıktansonrayenidenAda'yadöndü 'Her günölümSJJNUS Dünyada hukukun üstünlüğüne saygı gosteren uygar ülkelerde bir * kurum var. Türkiye'de çoğu insanın bilmediği bu kurumun adı "Ombudsman" ya da Türkçe karşılığıyla "Yüksek Devlet Denetçisi". Özellikle Batı Avrupa ülkeleri ve dünyamn çeşitli bölgelerinde onlann mandası altında bulunan ülkelerde "Ombudsman" kurumu etkili ve söz sahibi. Bu kurum KKTC'de de anayasal olarak var. Daha bir yıllık bir geçmişe sahip. JGKTC'nin ilk Ombudsman'ı da, Kıbns Türk toplumunun 10.5 yıl New York'ta görev yapan ilk BM Temsilcisi Nail Atalay. Atalay, üstelik bu işi hiçbir ücret almadan yapıyor. KKTC'deki çok önemli görevleri ilk kez üstlenerek bu "ilk"lere imzasını atan Nail Atalay'la Ombudsman kurumunu, BM'deki görev süresinde neler yaşadığını, aynca KKTC Cumhurbaşkanlıgı'na adaylığını koymaktan neden vazgeçtiğini konuştuk. i alıyorum' SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye'de hemen hemen hiç bilinme- yeıt Ombudsman kurumu ne amaçla kuruldu ve görevi nedir? ATALAY-Ombudsman kurumu anayasal birku- ruluştur. Türkiye Anayasası'nda bu kurum yoktur. Vatandaşla idare arasındaki kopukluğu ya da ih- tiyacı biraz olsun düzeltmeye ve vatandaşın hakla- nnı vatandaş adına araştırarak bu haldan bulup ver- dirtmeye yarayan bir kurumdur. Ombudsman ku- rumu burada daha yeni kurulduğu için vatandaşlar da bunu daha yeni öğrenmeye başladılar. Bakm, bir yıl içinde bize 180'in üzerinde başvu- ru yapıldı. Bİ2 buniardan 60 kadannı halletmiş du- rumdayız. ••••I Bu çalışmalannıza bir örnek verebilir misiniz? ATALAY - Burada Akdoğan Belediyesı, içme suyunun fiyatını yükseltme konusunda bir tüzük geçirdi. Ancak tüzük Resmi Gazete'de yayımlan- dığı günden başlayarak yürürlüğe girer. Ama Ak- doğan Belediyesi. bunun yayımlanmasından üç ay önce vatandaştan zamlı paralan topladı. Ama açık- göz bir vatandaş durumun farkma vararak bize baş- vurdu. Zamlı ödediği paranın makbuzunu da ver- di. Samimı söyleyeyim ki makbuza rağmen olayın doğruluğuna inanmadım. Arkadaşlan gönderdim; onlar denetlediler ve bunun doğru olduğunu orta- ya çıkardılar. Bunun üzerine Akdoğan Belediye Başkanı'na bir yazı yazdım; görüşünii istedim. Belediye Baş- kanı buraya geldi, "Biz bu parayı kullandık. Şimdi ne yapalım" dedi. Biz de. "Bunu vatandaşın öde- yecegi paralardan düşeceksiniz" dedik. Yanı bir vatandaşın şıkâyetı 700 vatandaşın hak- kını korudu. Mahkemenin aldığı iptal karanna ben- zer bir karar çtkarttık. Şimdı Lefkoşa Belediye- si'nın başında da aynı dert var. Sanıvorum. bu ko- nuda da bir-iki haftaya kadar raporumuz çıkacak- tır. Bir başka örnek de şu: Bir vatandaş SSK'den emekli olmuş. Kendine göre bu emeklilik maaşı- nın ona dört ay önce tahakkuk ettirilmesi gereki- yordu. Ama SSK Müdürlüğü böyle olamayacağını savunuyordu. Arkadaşlar durumu denetlediler. Ger- çekten de emekhliğini isteyen kişinin söylediği gi- bi bir durum oldugunu gördüler. Bunun üzerine müdürle konuşuldu. Müdür yapılan yanlışlığı ka- bul etti ve şikâyetçi kişiye parası geriye dönük ola- rak ödendi. Peki, bu kişi neden mahkemeye başvur- madı da size geldi? ATALAY - Sizde Danıştay, bizde Yüksek İdare Mahkemesi var. Adamın alacağı 100 milyon lira gi- bi birpara. Avukata 50-60 milyon lira verecek; so- run üç ay gibi kısa bir zamanda çözülmeyecek.. belki üç yıl süriincemede kalacak. O zaman mah- kemeye başvurmuyor ve bize geliyor. Yani devletin kurdufu bir organ, vatandaşa beş kuruş para ödetmeden, vatandaşla devlet arasında- ki ilişkileri denetliyor; koordineediyor; olaylar var- sa meydana çıkanyor. Şunu da belirtmekte yarar var: Bize başvuranla- nn en az yüzde 20'si de haksız durumdadır. netlemesi ve kendisine bu konuda rapor sunması için bir kişiyi görevlendirdi. Daha sonra bu kuru- mu yerleşik hale getırmeye karar verdi. Böylece bu kurum ilk kez Isveç'te başlatıldı. Daha sonra Nor- veç, Finlandiya, Danimarka da bu kurumu benim- sedi. En güçlüsü Danimarka'dadır. Ancak lngiltere'de parlamento Ombudsman'ı vardır. Bu, bir vatandaşın bir parlamenter kanalıy- la sunduğu dilekçeyi incelemekle yetkilidir. Ayn- ca polisin Ombudsman'ı vardır; polisin icraatını denetlemekJeyetkilidir. Eğiüm, avukatlar, yerel yö- netimlerle ilgili Ombudsmanlar görevlidir. Örneğin bir vatandaş, avukatının kendisini iyi savunmamasından şikâyet ederek avukatla ilgili Ombudsman'a gider. Bir keresınde bir avukat, mü- vekkiline 1.200 sterlin ödemek zorunda kaldı. ln- giltere'de gerçekten Ombudsman kurumu, oturmuş bir sistem olarak işlemektedir. H B B H Ombudsman kurumu sizce Türkiye'de neden kurulmadı? ATALAY - lstememişlerdir de ondan. Benim Türkiye'(jeki ilgililerle yaptığım temaslarda Om- budsman kurumunun merkezde değil. illerde bu- lunması gerektığini düşünüyorum. Yani Türkiye'de bu kurum merkezileştirilmemeli. Van'daki bir va- tandaş meselesi için Ankara'ya gıdecekse o zaman Ombudsman yerine kendi milletvekiline başvurur. Hem bızde hem de başka ülkelerde şöyle bir olumsuzluk var: Milletvekilleri kendilerini her konuda halkın temsilcisi olarak görürler. Hep ön planda olmak is- terler. Ama biz bu sistemi kurmak istıyorsak milletve- NAİL ATALAY 1937 Larnaka doğumlu. Ortaöğrenimini Lefkoşa Erkek Lisesi 'nde, yükseköğrenimini ODTÜ Eğitim Fakültesi 'nde tamamladı. Kıbns 'a dönüşünde Haydarpaşa Tıcarel Lisesi 'nde öğretmen oldu. 1963 Arahk olaylarınm patlak vermesi üzerine mücahitlere katıldı ve Lefkoşa da iaşe-levazım sorumluluğunu üstlendi. 1969'da Fulbright bursuyla gittiği ABD'dekamu yönetimi ihtisası yaptı. 1971 de Kıbns 'a döndükten sonra 1974"e kadar Cemaat Meclisi Siyaset ve Dışilişkiler Dairesi Müdürlüğü 'nüyürüttü. Banş Harekâtı 'ndan sonra Eylül 1974'te BM'de Kıbns Türk Temsilciliği ni kurmakla görevlendirildi. 10.5 yıl KKTC 'nin BM Daimi Temsilcisi oldu. 1985 te KKTC'de açık olan Sayıştay Başkanhğı 'na başvurdu ve bu göreve atandı. Geçen yıldan beri de KKTC Ombudsman 'ı (Yüksek Yönetim Denetçisi) görevini sürdürüyor Ombudsman nasılseçiliyor? ATALAY - Ombudsman anayasaya ve Ombuds- man Yasası'na göre cumhurbaşkanı tarafindan ata- nır ve Meclis'in üye tam sayısının üçte iki çogun- luğuyla seçilir. flk tur oylamada, 50 kişilik Mec- lis'ten 34 oy almak koşuJu vardır. Bu da gördüğü- nüz gibi ağır bir koşul. Belki de doğrusu bu. Çün- kü sonuçta, Ombudsman Meclis adınadenetim gö- revini yapıyor. Siz kaçıncı turda seçildiniz? ATALAY - İlk turda seçildim. Bu da beni çok memnun etti. Peki, kaç tur olabilir? ATALAY - Ikinci tur salt çoğunluğu, yani mec- lisin 26 oyunu gerektiriyor. Ben, birinci turda se- çilmeseydim, adaylıktan çekilme yazımı hazırla- mıştım, hemen çekilecektim. Yasada pek bir açıklık yok. Ikinci turda da seçi- lemezse üçüncü, dördüncü turlann olup otmayaca- ğı belli değil. Yoruma açık. Ancak, ikinci turda da seçilemeyen kişinin adaylığını geri çekmesi gerek- tiğini düşünüyorum. Siz meclisin güvenine layık defilseniz ısrar et- menin de âlemi yok. Siz, "Ben Marko Paşa 'yım " diyorsunuz. Önünüze gelen bütün sorunlan çözebiliyor musu- nuz? ATALAY-önümüze gelen sorunlar çeşitli. Ba- zılan zaman isteyen sorunlar. Ama şimdiye kadar çözemedjğimiz sorunlar sadece birkaç tanedir, di- yebilirim. Bunlar da mahkeme kararlan. Yasada. "Mahkeme karartanrun uygulanıp uy- gulanmadığının derjettenmesi" diyor. Biz ne polis ne yargıç ne de savcıyız. Ama yasa bunu emretti- ğine göre şikâyet gelirse, mahkeme kararlannın uy- gulanıp uygulanmadığını da denetliyoruz. Vatandaş başvurursa, basından bir duyum alırsak ya da biz resen harekete geçiyoruz. Burada da faz- la sorun yok. Çofu kişisel sorualarzaten. idare ve vatandaşın, bizim görüşümüzü kabul etmediğı durumlarda Yüksek İdare Mahkemesi'ne gidüebilir. Ama şim- diye kadar gitmediler. Şunu da belirteyim: Konu polis soruşturmasındaysa ya da dava aşa- masmdaysa biz geri çekiliriz. Biz, polis ve yargıç görevlerini yaptıktan sonra devreye gireriz. I Peki. siyasilerin sizin kuruma müdaha- leleri olmuyor mu? ATALAY-Kendilerini çok fazla ilgilendiren bir konu olmazsa müdahale etmezler. • • • • Ombudsman kurumu başka hangi ülke- lerde var? ATALAY-Bu kurum. Türkiye dışındabütün Av- rupa'da var. ABD'de, özellikJe üniversitelerde etkin- dir. lngiltere'de çok iyi çahşmaktadır. Sonuçta. Om- budsman kurumu 86 ülkede vardır. dir? Ombudsman sözcüğünün etimolojisine- ATALAY-Bu sözcüğün kökeni Isveççedir. Isveç Kralı 12. Şarl bazılanna göre sürgün, bazılanna gö- re hasta olduğu. bazı kavnaklara göre de idareden kaçmak için Edirne'ye gitti. Orada, Osmanlı'daki kadı sısteminı inceledi. Batrda yayımlanan bazı kitaplardan öğrendiğim kadanyla Edirne'den aynlmadan önce. idareyi de- killerinin başka alanlardagörevleri oldugunukabul etmeliyiz. Milletvekillerinin görevleri vatandaştn işini takip değil, yasa yapmaktır. Vatandaşın işini takip etmek Ombudsman'a ya da ona benzer, ara- cılık yapacak olan kuruluşlara aittir. Eğer vatandaşın işini milletvekili takip edecek- se Ombudsman kurumu kumlmuş ya da kurulma- mış, hiçbir şey fark etmez. Birkere bunun bilincin- de olmak lazım. • • • • Ombudsman ne anlama geliyor? ATALAY - Sözcük anJamı gözcü. Bakm, bir kez daha yinelemek istiyomm. Eğer vatandaşta, benim sorunumu sadece milletvekili çözer inancı varsa.. Ombudsman'ın görevi çok zorlaşır ya da sıfırlanır. • • • • £ « kurumun mutlaka anayasadayer al- masıgerekli mi? ATALAY-GerekJi. Anayasadayer alırsa çok da- ha iyi olur. ••••AATC.4nffvusu.S7 1985'te yapüdı. Ama Ombudsman 'lığa 1997'deseçildiniz ve KKTC'nin ilk Ombudsmam 'sımz- 12 yıl süreyle KKTC'de Ombudsman seçmemekle anayasaya aykın davra- nümış olmadı mı? ATALAY - Bizim anayasada Ombudsman *ın Türkçesi "Yüksek Yönetim Denetçja"dir. Bu, ana- yasanın 119. maddesınde yer alıyor. Ama, aranan nitelikler, bunun seçimi yasayla düzenlenir, deni- yor. Ombudsman yasası, isteyerek ve bilerek KKTC Meclisi'nden çok geciktirilerek geçirildi. I yeden? ATALAY - Sanıyorum üst makamlardaki kişiler bu konuda Cumhurbaşkanı'yla ters düştüler. • • • • Yani Cumhurbaşkanı mı Ombudsman kurumunun kurulmasında ısrarltydı? ATALAY-Evet, bunu ısrarla istiyordu. Ancak si- yasi irade bunu istemiyordu. Siyasiler, doğrudan kendilerinin Ombudsman tarafindan denetlenece- ğinden çok korktular. Oysa, Ombudsman'ın göre- vi siyasileri denedemek değil ki... Onun görevi ida- reyi denetlemek. Ama küçük bir ülkede her şeyin daha çabuk çö- züleceği zannıyla. herkes kendi milletvekiline, baş- bakana ya da bakana gitmeyi, onlara göre, yeğli- yordu. Ancak, tahmin ediyorum, pratikte görüldü ki, üst düzey siyasiler Ombudsman kurumundan hiçbir şekilde zarar görmediler. Saıuyorum şimdi bundan şikâyetçi de degiller. tdari yönden denetleyen bir makam olursa siya- silerin görev ve yetkilerinin daha da azalacağını sa- myorlardı. Ama öyle ohnadı. Hiç böyle bir olay karşınızageldi mi? ATALAY -Evet. Bir bakan, bir kurıtmdan aJtı ki- şinin bir gün içinde görevine son vermişti. Tazmi- natlannı da ödemedi. Bundan bir gün sonra da ka- nımıza göre kendine yakın olan bazı kişileri göre- ve aldı. Bu işçiler bakan hakkmda toplu halde da- va açtılar. Sonra da bize şikâyete geldiler. Ben işçilere, ancak dava bittikten sonra devreye girebileceğimizi söyledim. Bunun üzerine, "Dava- yı geri çekeriz'' dediler. Ama bana tam olarak doğ- ruyu söylemediler. Biz devreye girdik. Hemen hemen rapor hazırla- ma aşamasma geldik. Bu arada da bakandan görüş istedik. Bunu istediğimizde savcılık araya girerek konunun yargıda oldugunu bildirdi. Biz biraz zor durumda kaldık. Bunun üzerine işçilere, "Hanida^ayigeriçekmiş- tiniz" diye sordum ve davanın geri çekıldığıne da- ir resmi yazı istediğimi söyledim. Bu kez davayı çektiler. Biz de görüşümüzü bildirdik. Bu kez ba- kan görüşümüzü almak istemedi. Ancak mecliste o bakan ve partısi öyle sıkıştınldı ki koalisyon da- ğılma tehJikesi geçirdi. • • • İ Bakan hangipartidendi? ATALAY - DP'den, Kenan Akm idi. Sonuçta iş- çiler işe geri almdılar. Bizim istediğimiz oldu. Çün- kü vatandaş haklıydı. Siz o kişilere tazminatlannı ödeseydiniz sorun yoktu. Tensikat zorunluluğu gerekçesiyle işçilerin tazminatsız olarak işine son verip ertesi gün de yer- lerine yeni kişiler alırsanız oknaz. Kabahatleri ne? Kabahatleri baska partiden ohnak. • • • • Siz 1974'ten 1985'e kadar BM'de Kıbns Türktoplumunun temsilciliğiniyaptmız. Odönem dünya çapında da birün sahibioldunuz. Bugöre- ve getirilişinizin öyküsünü anlatır mısınız? ATALAY - Temmuz 1974'te Banş Harekâtı ya- pılmıştı. 11 Eylül'de Sayın Denktaş, o zamanki Tür- kiye Büyükelçisi Asaf fnhan ve Kolordu Komuta- m Korgeneral Bedrettin Demirel bircuma gecesi be- ni çağırdılar. Ben de o sırada Denktaş'ın Siyasi Iş- ler Müdürüyüm. Denktaş, "Yann sabah .\ew York'a gideceksin. BM GüvvnJiJi Konseyi,gend ku- rul toplannlanna kaülacaksın" dedi. Ben durakladım. Onun üzerine Demirel Paşa, "Kr sıkıntın mı var" diye sonınca cevap verdim: "Benevüvim,çocuğum var. Bana hiç olmazsa bir gün izin verin." Böylece pazar günü Kırnı Ovası'ndan helikop- terle Adana'ya, Adana'dan Ankara'ya, oradan da uçakla New York'a birkaç günlüğune gönderildün. Ya da bana birkaç gün kalacağım gibi geldi. Bunun ardından o zamanki Türkiye Dışişleri Ba- kanı Turan Güneş'in isteğiyle bir aya kalmadan BM bürosunu kurduk. Sandım ki orada birkaç ay kalacağım. Ama iş 10.5 yıl uzadı. • • § • 1 O dönem Kıbns Türk toplumu için en zor dönem değil miydi? ATALAY - Öyleydi. BM Güvenlik Konseyi'nde YunanJılarla, Kıbnslı Rumlarla hep atıştık. Büyük devletler bu atışmalardan büyük sıkmtı duyarlar. Ben Nevv York'tan aynldıktan sonra BM Güvenlik Konseyi'nde taraflan hiç konuşturmadılar. Sadece kararlan geçirdiler. BM Güvenlik Konseyı prosedürüne göre 37. madde gereğince toplantılarda devlet temsilcileri konuşurlar. Ama 39. madde gereğince de BM Gü- venlik Konseyi, uzman saydığı kişileri toplantılar- da dinleyebilir. Ben o madde altında BM Güvenlik Konseyi'nde sürekJi yerimi alarak konuştum. Bir de aynı şeyi Genel Kurul Özel Siyasi Korrutesi'nde yapma olanağı buldum. BM Genel Kurulu'nda ise devlet temsilcileri dışında hiç kimse söz alamaya- cağı için konuşamadun. Sadece gözlemci olarak katılabildim. ! • • • Neden 10.5yti sonra geridöndünüz? ATALAY - Devlet memurluklannda açık kadro bulunduğunda bu ilan edilir. Sayıştay Başkanhğı için kadro açılmıştı. Ama duyuru postayla geldiği için başvuru tarihi geçmişti. Ben bu gibi haksızlık- . Jara her zaman bas kaldınnm. AkJımda Sayıştay. Başkanhğı 'na başvurmak olmadığı halde olaya iti- raz ettım. Meclis Başkanlığı'na bir yazı yazarak başvuru hakkımın gerçekJeşmesini istedim. "Ha- yır" cevabı alsaydım dava açacaktım. Ama başvurum kabul edildi ve başvuru süresi uzatıldı. Benim nedenimle başvuru süresi uzatılın- ca, "Başvunnazsam j^ıp ofur" diye düşündüm. Na- sıl olsa seçilmeyeceğimı tahmin ediyordum. Ara- dan bir yıl geçti. Nevv York'ta müzakereler devam ediyordu. Sayın Denktaş da oradaydj. Zamanın Başbakanı Necat Konuk. Konuk bana telefon etti. "Hâiâ Savıstav Başkanhğı için istekü misin" diye sordu. Onun üzerine Denktaş'a "Pazu kuvvetiyle değfl ama. burada sana daha iki-üç yıl ihtnaç var, div'e- bilir misiniz" diye sordum. Denktaş, "Hayır, di> ı e- mem" deyince telefonda Konuk'a döndüm ve Sa- yıştay Başkanhğı'nı istedığimi söyledim. O gece Meclis'te oylandı ve onaylandı. Döndüğüme de memnun oldum, çünkü Nevv York'ta yaptığım iş monoton hale gelmişti. Bir de can koricusu vardı. Her gün tehdide uğruyorduk. 1983'te bana, Türkiye'nin Kanada ve Meksika büyükelçilerine suikast düzenleneceği ihban gel- mişti. Nitekim Kanada'daki Coşkun Kırca'ya suikast girişimi yapıldı. Meksika'da Ahmet Akvamaç var- dı. Ona da bomba atmışlar, ama avluya düşmüş. Bu, benim faaüyetlerimi kısıtlamak amacıyla ya- pılmış bir tehdit de olabilirdi. Süjrekli her yere gi- diyor ve konferans veriyordum. Ostelik ben diplo- mat statüsünde obnadjğım için koruma da alamı- yordum. Tabii burada en önemli nokta, bir mevkii, arandığınız zaman bırakmanız. • • • • Sizl99$1eKKTCCumhurbaşkanhğı'na adaylığınızı koymuştunuz. Sonradan niye vazgeç- tiniz. ATALAY - Ben adaylığmu koymadım. "Adayü- ğum laçTnayı düşünüyorum" dedim. Aday olmayı düşünmemin en büyük nedeni Sayın Denktaş'ın, "Ben arük cumhurbaşkanlığı görevinden yoruJ- dum. Bu görevi sen yapabilirsin'' demesiydi. Sürek- li de beni ön plana çıkanyordu. Bunun da nedeni beni kendi yerine uygun gördüğünü söylemesiydi. Ama Sayın Denktaş son anda yeniden aday ola- cağını açıkladı. Bütün parti liderleri de bunun üze- rine cumhurbaşkanlığı adaylıklannı ilan ettiler. Oy- sa ben partilerüstü aday olmayı hedefliyordum. Mecliste birinci turda bana oy verecek kimse kal- mamıştı. Herkes kendi adayına oy verecekti. îkinci tur benim için kolaydı. Çünkü herkes Denktaş'a değil bana oy verecekti. Ama önemli olan birinci turdu. O koşullar altında da aday ola- mazdım. ANKARA 22. İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SA17Ş İLANI DosyaNo: 1998,470 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafi; Ankara, Altındag ilçesi, Aydınlıkevler mahallesinde. ÇevTelı sokağı, 58 kapu numaralı, Ürnit Apartmanı'mn bulundu- ğu >ere rastlayan ve imann 4503 ada, 7 parselini teşkil eden 511 nû. mıktanndaki kâgir apartmanın 2 14 arsa paylı zemin kat 2 numaralı, 3 oda salon ve müştemilatından ibaret 95 nû. kullanım alanlı mesken vasıflı taşmmaz. bir borç nedenıyle açık arttırma suretiyle satılacaktır. Geniş evsafi dosyada mevcut şartnameye ilişik bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Takdir edılen kıymeti: 5.000.000.000.-TL'dir, yüzde 1 KDV alıcıya aittir. Sabş şartiarı: 1 - Satış, 25.1. 1999 günü saat 14.50'den 15.00'e kadar Adliye mezat salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu amır- mada tahmm edilen kı>Tnetm yüzde 75'ıni ve rüçhanh alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkrnazsa, en çok arttı- ranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 4.2.1999 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arrtırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar eide edilememişse gayrimenkul en çok artnranın taahhü- dü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmm edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve sa- tış ısteyenin alacağma rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olrnası ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa- tış talebı düşecektir. 2- Arttırmaya iştırak edeceklenn, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si mspetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazım- dır. Satış. peşin para iledır, alıcı istedığinde 20 günü geçmemek üzere mehıl verilebilir. Tellaliye resmi. ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittır. Birikmiş vergiler satış bedelinden öde- rur. 3- Ipotek sahibi alacakiıiarla diger ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bil- dirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ıhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettıkleri bedel ile son ihalebedeli arasmdaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızm dairemizce tahsıl olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiğı takdirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6- Satışa ıştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bilgi al- mak isteyenlerin 1998/'470 sayılı dosya numarasıyla müdürlügümüze başvurmalan ilan olunur. 9.11.1998 (*) tlgililer tabınne ırtifak hakkı sahiplen de dahildir. Basın: 62948 BOGAZLJYAN SULH HTJKUK HÂKİMJJĞİ'NDEN Dosya No: 1997/270 Davacı Boğazlıyan ilçesi Çakmak köyünden Abdülkızı Emine Yazdıç vekili Av. 1b- rahim Demiroglu tarafindan davalılar Osman kızı Mediha Yoruhnaz, Ferit kızı Gülsen Yoruknaz, Ülker Yoruhnaz, Abdül oğlu Hilmi Yorulmaz ve Ramazan Yoruhnaz adlan- na Boğazlıyan ilçesi Çakmak köyü hudutlan içerisinde kain bulunan 167, 177, 953, 468, 669, 672, 677, 1144, 1018, 2596, 74, 15, 1899, 2014, 1274, 3062, 2279, 2297 ve 2268 parsel sayılı taşınmazlann ortaklıgının mürnkünse aynen taksimi, mümkün olmaz ise taşmmazlar ortaklıgının satış suretiyle gidenlmesi davasında, Davalıların yapılan bütün araştırmalara ragrnen tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden adlanna ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş oldugundan, Bu itibarla dava dilekçesinin taşınmaz maliklerinden duruşmanm atılı bulunduğu 29.12.1998 günü saat 09.05'te mahkememızde bızzat hazır bulunmalan ve kendilerini bir vekil ile temsil ettirmelen, aksi takdirde duruşmanın yokJuklannda yapılacağı ve ka- rar verileceği hususlan dava dilekçesi yerine kaım ohnak üzere HUMK'nin 509. mad- desi gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 62326
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle