Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13ARALIK1998PAZA
10 PAZAR YAZILARI
Almanya'da oyun içinde oyunAlmanya'da, Türk kimliğini yıllarönce
kendi eliyle kırmış kimi insan yok değil.
Asimile olmuş bu kişiler önemli
görevlere gelebihyor... Üst düzey
yönetici olabilirler, politikacı da.
Başkalannı yönetebilmek için kendilerini
yönettırebiJirler. Bunlaf 'sahibinin sesi'
görevini de üstlenebilirler. Almanya'da
yabancılann entegrasyonu (uyumu)
çoktan ifias etti. Azınlık toplum, kimlik
ve kültürü ile egemen toplum içinde
eritilme sürecinde. En etkili ve en kolay
olacağı düşüncesinden yola çıkıyorlar,
insanlanmızın dinine el atıyorlar.
Hıristiyan Demokrat Kohi'ün dflsjediği
senaryoyu, Sosyal Demokrat Schröder
uygulamaya geçiriyor. İnsanlanmızın
onlarca yıldır çözümlenememiş bir sürii
sorunu varken, örneğin yüzde 20'si liseyi
bitirebüen gençlerimizin eğitim sorunu
ivedi çözüm beklerken Içışleri Bakanı
ortaya çıkıp, "Islamcı örgütier birleşsin,
Müshımanlara din dersi versüT tekîifıni
getinyor. Milletvekıli Cem Özdemir'in
de hemen ona> ladığı öneriye ilk ve tek
'kuyruk sallayanlar' tabii bizim
şeriatçılar. Nurcularla MiIIi Görüşçülerin
oluşturdugu 'tslam KonseyT. "Ahnan
hükümetinin istediği şekiide din dersi
vermeye hazmz" dıyerek kendini ön
plana çıkardı. Iddialanna göre
Almanya'dakı Türklerden 1 milyonu da
arkalannda. Baden-VVürttemberg
eyaletinde 30 bin Türk çocuğuna
Almanca din dersi vermek için Kültür
Bakanlığı'na müracaat edenler de,
Nurculann, Fethullah bağlantılı Stuttgart
Islam Birliği. Bu arada eyalet meclisinde
de Hıristiyan Demokratlar, îslamcı
kuruluşlara, "Almanca din dersi için
bjrieşüj" çağnsında bulundu. Sizin
anlayacağınız, bir yol açıldı. bir tartışma
başlatıldı. Yazar-çızerler, politikacılar,
kiliseler, tslam kuruluşlan. gazete
okurlan çeşitlı tepkılergösterdiler.
"Radikal din örgiitJerine böyle bir hak
verüemez" diyenler şu anda çoğunlukta.
MüslümanJığı temsil ettiklerini söyleyip
duran şeriatçı-tarikatçı kuruluşlara tabii
ki verdirtmeyecekler din dersini. 'Yem'
öneriyi önce şöyle bir attılar ortaya, bir
süre bekleyecekler. Tepkiler tabii
STUTTCART
AHMETARPAD
olumsuz olacak. Hıristiyan Almanlarla
aydın Türkler şiddetle karşı çıkacak.
Politikacılar da bu tepkiler üzerine,
"Görüyor musunuz, IsJamcı
kuruluşiardan çekiniyorlar. onJan
istemiyorlar" diyecek, "Öyle ise bız
vapalınr teklifini getirecekler. Oyunun
2. perdesi açılacak. Yenı hükümetin
baştan beri kafasından geçen de zaten bu.
Almanyalı milletvekili Cem Özdemir'ın
Cumhuriyet'e yaptıfı dürüst açıklamaya
göre 2. perde şöyle: "Bizim hükümet"
diyor Özdemir, "sadece çeşitH
cemaatierden temsilcilerin bir araja
geimesi Oe oluşturulacak bir kumJuşu
ooavlayaeaktır. Alman okullannda
Müslüman çocuklara Almanca din dersi
verme yetkisini ancak bö>1e bir kuruluşa
tanıyacağu." U1ke yönetimini yeni ele
alanlara göre bu kuruluş ne Ankara'ya,
ne Tahran'a ne de Riyad'a bağımlı
olacak. Sadece ve sadece Bonn'un ve
eyalet kültür bakanhklarmın kontrolü
altına girecek, din dersinin içeriği ve
uyguİanması hükümetçe denetlenecek.
Özdemir'in, ağzından çıkardığı bir başka
bakla da şu: "Biz Almanya'da çağdaş bir
İslamın oluşmasını istivoruz." Ders
programı buna göre ayarlanacak bir
'Alman tslamı1
yaratılacak. Türklerin
büyük bir çoğunluğunu temsil eden
Dıvanet. laikliği özümsemiş resmi
Ankara tslamını uyguladığı için yıllardır
dıyalog partneri olarak kabul görmüyor.
Bu nedenle, kültür bakanlıkJan ve
kıliselenn, Anayasayı Koruma
Örgütü'nün tüm uyanlanna karşm,
1985'ten bu yana ülkede faaliyet
gösteren radikal Islamcı kuruluşlarla
'dinler arası diyaJog' adı altında düzenli
ilişkiye girmesı bir rastlantı değildir.
Oyun içinde oyun sahneleniyor. Kafalar
bilinçli kanştınlıyor. Özdemir'in de
düşledığı 'Alman İslamı'na ulaşmada din
dersleri bir atlama taşı. Dereyi geçerken,
Islamcı örgütlerde yuvalanmış, her şeye
hazır uyduruk kimi dinı bütünün,
Bonn'un diyalog partneri kabul edecegi
kuruluşa 'srahnhnasi' hiç de zor değil!
Alman politikacılan şimdi kendi
yönlendirdikleri bir Islamı yaşama
geçiriyorlar. Diyanet Işleri Türk Islam
Bırligi'nı de, "Ankara'ya bağımlı deviet
dini savunucusu" diye
tanımlayabiliyorlar. Bu ne perhiz bu ne
lahana turşusu? 2000'li yıllara girerken
Türkiye'yi kafalanndan silip atmış, Türk
kültür ve kimli|ini unutmuş, ülkenin
çıkarlan doğrultusunda Alman
toplumuna uyum sağlamış daha çok
insanın yetiştirilmesi öngörülüyor. Yeni
çağa adım atarken Almanya, çok kültürlü
bir toplumu yeğlemiyor.
28 Eylül seçimleri öncesinde 'yaiaşıklı'
Schröder'in peşinden aynlmayan
Almanya'daki ve Türkiye'deki sosyalist
demokiatlanmız da, yeni hükümetin
şimdi 'masaya atnğı Kürt ve İstam karf
karşısında külahlannı önlerine koydular
mı dersiniz?
Hindinin Intikamı
NEWYORK
Batı-Hıristiyan kültüründe kasım
ayının ortasından başlayarak aralık
sonuna dek süren Noel heyecanının
doruk noktası Amerika Birleşik
Devletleri'nde yaşanıyor. Finlilerin
karanlık ve soğuk kışla başa çıkmak
için haftalarca süren küçük Noel
partileri, Norveçlilerin serinkanlı
bayram hazırhklan, Ispanyollann
Hz. tsa'nın dogumunu sembolize
eden maketlerle dekore ettikleri iri
yan Noel ağaçlan. Isviçrelilerin
geleneksel peynir fondüleri.
Kanadalılann derin sessizlik ve
doğaya saygıyla yasadığı Noel,
Amerika'da her yerde oldugundan
daha çılgın bir alışveriş trafiğiyle
başlıyor. Tabii bunun bir başka
nedenı 26 Kasım'da yalnızca
Amerika'da kutlanan Şükran Günü
(Thanksgiving) Bayramı. Şükran
Bayramı demek hindi demck. Hindi
demek Türkiye demek. Biliyorsunuz
, işte, hindinin
Ingilizcesi olan
Turkey, aynı
zamanda (büyük T
ile yazılınca)
Türkiye anlamına
geliyor. Yine
bilfyorsunuz, biz
bunu değiştirmek
için ülkemizin Ingilizce adı Turkey
yerine Türkiye olsun diye de uğraştık
ama yok, kırk yıllık hindinin adı
bizim incinen ulusal gururumuz için
değişecek değil ya! Böyle rahat rahat
espri yaptığıma bakarak
aldanmayımz. tlk gençlik yıllanmda
Norveç dışında yaşadığım her ülkede
Ingilizce iletişim kurdugum için her
hindili sandviçte içim ezilirdi. Ama
Amerika'ya gelince bu hindi işi daha
da ciddileşti (!). Çünkü 1980'lerde
saghk-bilinçli beslenme modası yeni
başlamıştı ve zaten hindi yemeye
meraklı Amerikalılar düşük
kolesterollü bu beyaz ete iyice
düşkün olmuşlardı.
Hemen her lokanta ve gazete
ilanında lezzetli hindi ilanlan ve
resimleri vardı. Insan yabancı bir
ülkede kendi vatanının adım bu
kadar çok ve sık görmekten
duygulanıyorama.. hindi şeklinde
degjl!
İlk tepki olarak hayvan hindi ile
Turkey arasındaki semiyotik
(göstergebilim) ilişkiyi ve sözcüğun
etimolojisini (söz kökenini)
araştırmaya başladım. (Tabii
Michigan Universitesi'nde şu bilim-
toplum saglığı masteri yapmaya
BUKET
UZUNER
çalışırken elimde ciltlerce hindi
referansıyla görebilirdiniz beni!)
Asıl vatam Kuzey Amerika olan bu
hayvana daha biz resmen Turkey
olmadan Osmanlı Imparatorluğu
sırasında Turkey adı verildigi
bilgisinden tutun da, Türklerin vahşi
ve gürültücü bilinmesinden
esinlenildiği dedikodusuna kadar pek
çok şey öğrenmiştim. Yine de bir
ilköğretim okulu coğrafya dersinde
Türkiye Cumhuriyeti 'ni işlerken
konuk Türk olarak derse girdiğimde,
10 yaşlanndaki çocuklann benim
Turkey'den (hindiden) geldiğimi
duyunca yüzlerinde beliren
şaşkınlığı hatırlanm. Yıllar sonra bu
sıkıntılardan artık kurtulmuş, asıl
önemlisinin düşünce özgurlügü olan
bir Turkey'den gelen bir Turkey'li
yazar olabılmek oldugunu artıİc
ögrenecek yaşa varmıştım. 2 yıl önce
Iowa Üniversitesi'nin davetlisi olarak
yaşadığım
koridorda Şükran
Günü Bayramı için
yine gazeteleri
basan hindi satışlan
ilanlanndan en
yakışıklı olan hindi
m^m^mm^mm^^ım resmini kesip,
kapıma yapıştırmış,
Türkiye'den yazar esprisini onlardan
önce ben yapabilmiştim. Bu yıl
Şükran Günü sırasında New
York'taydım ve ünlü Thanksgiving
resmi geçidini televizyondan canlı
olarak izledim.
Çünkü iki cadde ötedeki Macy'nin
geleneksel geçit törenine (Macy's
parade) gitmek olanaksızdı. Tam
Şükran Günü. tam resmi geçidin
yapılacağı 09.00- 12.00 arasında
New York şiddetli biryağmurla
dehşetli ıslanmaktaydı. Tören zor
koşullarda bitti. Biter bitmez yağmur
dabitti.
Şükran Günü, Amerikan Başkanı
Abraham Lincohı'ün resmen bayram
olarak kutlanmasını önerdiği ve
1864'ten beri kasım ayının dördüncü
perşembesinde kutlanan bir bayram.
1621 'de Ingiliz kolonicilerce
başlatıldığmdan Kızılderililer için bir
soykınm günü anlamı taşıyor ve
onlann protestosuyla karşılanıyor.
Bana gelince saat 17.00'de ailecek
masa başlanna toplanıp hindilerini
yiyen Amerikalı arkadaşlanma
katılamamıştım ama, o saatte
turuncu renİdi geleneksel balkabaklı
bir pastayı yiyerek, hindinin intikam
alıp aJmadıgını düşünüyordum.
umhurıyef
umhuriyet
jandası
YAYSAT
Bayileri;
Cumhuriyet Ajandası
edinmek isteyen
okurlarımıza yardımcı
olacaklardır.
Cumhurryet'in 75. yıl kapağıyla
C~~^ Cumhurtyet
^ kitap kulübü
Çağ Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Afrika'daki yüksek suç oraıu, yetkilileri suçla savaşımda yeni ara-
r.OtomobilüreticUeridünotomobilhjrszlannakarşigetiştir-
dikleri yepyeni ve etkili bir oto alarmını sundular. Araçlann altına yerleştirilen bir aygıt. aracın yanına yaklaşan oldu-
ğunda hemen harekete geçip aracın iki yanından alev püskürtüyor. Hiçbir hırsızın bir otomobil uğruna "yanmak iste-
>emevcccğini" düşünen yetkililer, yeni oto alarmının çok cavdıncı bir önlem oldugunu beurtiyoriar.
Eskî sevdaîar masal olduKayıp ilanı: Aşk aranıyor. Artık eskisi
kadar sık rastlanmıyor âşık olanlara,
aşklara. Geçim derdınde herkes.
Maddi ihtiyaçlar öne çıktı artık. Açık
ve gizli fuhuş doğallaştı: karşılıksız
sevme dönemi bitti. Üstelik kadınlann
özgürlük ve eşitlik mücadelesinin bazı
sonuçlannın aileyi zayıflattığı,
boşanmalan arttırdığı öne sürülüyor...
Adım başı karşılaşıyoruz bu tür
yargılarla. Rusya toplumu ve basını
böylesine kötümser. aşk konusunda.
Büsbütün haksız oldukJannı söylemek
imkânsız. Tümüyle desteklemek zor;
hem acı. Sararmış kâğıtlara yazılmış
bazı "güzel sozler'*e bakmak geliyor
içimden. Aşka daha sık rastlandığı
dönemlerde, Rus büyükleri ne
demişler aşk üzenne diye... Aleksandr
Puşkin, "Aşkuı obnadığı yerde gerçek
de yoktur" diyor. Aleksandr Blok da
aynı kesinlikte yazıyor: "Mutlu obnak
için yapdacak tek şey se\Tnektir; aşk
ağuu bir yana savurmak, ağa
takılanlan birer birer toplamakür."
tvan Bunin, onlan bir başka
yaklaşımla destekliyor: "Mutsuz aşk
otur mu hiç? Dümanın en acıklı müziği
MOSKOVA
HAKANAKSAY
bilc, insana mutiuiuk vermez mi?_"
Anton Çeho\
r
ise, bir yerde "Erkeksiz
kadın solar. kadınsu erkek aptallaşır"',
diyor. Bir başka yerdeyse daha
kötümser göriinüyor: "Kimse
içimizdeki sıradan insana âşık otanak
istemi>or; ne kötit'" Kadın ve aşk
konularında çok sayıda kötümser
anlatımıyla dikkat çeken Fyodor
Dostojevski'nin. evlilikle ilgili şöyle
bir yargısı %ar: "Evühk, her tüıiü
gururlu ruhun ve her türlü
bağunsızhğuı ahlaki ölümü demektir."
Bir başka ilginç yaklaşım da Sergey
Yesenin'e aıt: "'Bir kez seven bir daha
sevemez; bir kez yanınıs, oLanı bir daha
kknse yakamaz." Andm Platonov,
belki de en katı yargılardan birini
savunuyor: ''Aşk peşinde koşanlar,
tophunsai tşfevi ofanayaniarduf
Aleksandr Grin şöyle bir genelleme
yapıyor:
u
Bir kadınuı iki yolu vardır:
Birincisi sevdığine gider, ikincisi
birlikte rahat edecegjne." Yalnız yollar
değil, Rus ünlülerinin aşk, kadın ve
evlilik üzerine yazdıklan da
birbirinden oldukça farklı. Bu fark
yalnız Ruslara özgü değil. Türklerde
de bu konularda birbirlerinden çok
farklı görüşler dile getirilmemiş midir?
Örneğin, defalarca âşık olan Nâzmı
Hikmet, şu dizeleri yazacak kadar
bağlıdıraşka:
"Gelsene dedi bana.
Kalsana dedi bana.
Gülsene dedi bana.
Ölsene dedi bana.
Geldûn, kaktun, güldüm, öldüm."
Oysa bütün ciddiyeti
ciddiyetsizliğinde yatan Orhan VeH
öylemı:
"Bütün güzel kadınlar zannettâer ki
Aşk üstüne y^zdığun her şiir kendfleri
için yaalmışur.
Bense daima üzüntüsünü çektim
Onlan iş olsun diye yazdığımı
bflmenin."
KARASU ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN
1996/163
Davacı Adil Nehat Yılmaz tarafından davalı Dursun Ali Yılmaz aleyhine açılan
tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sırasmda verilen ara karan
gereğince: Davalı Mehmet San, Karasu ilçesi Limandere köyü adresine çıkanlan
duruşma gününü biidirir davetiyenin adresinde tanınmadığından bahisle iade edil-
diği, zabıtaca da adresinin tespit edilemediğinden adma ilanen tebligat yapılması-
na karar verilmiş olup, mahkememizin 1996/163 esas sayısında kayıtlı ve
17/12/1998 saat 09. 00'da yapılacak olan duruşmaya gelmesi, İcendisini bir vekil-
le temsil ettirmesi, gelmediği takdirde yokluğunda yargılamaya devam edileceği
ve hüküm verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basm: 52043
A1NTALYA7.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
49 ÖRNEK İLA.VISIZ TAKİPLERpE
ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ
DosyaNo: 1998/2608
Alacaklı: Türk Telekom AŞ
Vekılı: Av. Ayhan Cnal
Borçlu: Bülent Bozdere, Şirinyalı Mah. 1511 Sok.
Aykın Apt. No: 12 7 Antalya
Borç miktan: 690.083.000.- TL
Takibin mesnedi: 49 örnek ödeme emn
Yukanda adı ve adresı yazılı borçlu hakkında yapılan
icra takıbinde borçlunun vııkandaki bılınen adrestne çı-
kanlan ödeme emri, adresinin yeterli olmadığı veya ta-
nınmadıgı, taşındığmdan bahisle bila tebliğ iade edil-
mıştir. Zabıtaca yapılan adres tahkıkatı da bir netice
vermediğinden ve adresinin meçhul olması nedeniyle
49 örnek ödeme emrinın 7201 sayılı Tebligat Kanu-
nu'nun 29-30-31. maddelen gereğince ilanen yapılma-
sına karar verilmiştir.
Işbu ilanın gazetede yayın tarihinden yasal sürelere 7
gün ilavesiyle.
Yukanda yazılı borç ve masraflannı 14 gün içinde
ödemeniz (teminat vermeniz) borcun tamamına veya
bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkına dair
bir itirazınız varsa, senet altındaki imza sıze aıt değılse
yine bu 14 gün içinde aynca ve açıkça bıldirmeniz, ak-
si halde ıcra takibinde bu senedin sizden sadır olmuş sa-
yılacağı, imzayı reddettiğiniz takdirde merciı önünde
yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymaz-
sanız vaki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı, senet
veya borca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra da-
iresıne 14 gün içinde biidırmediğınız takdirde aynı
müddet içinde 74. madde gereğince mal beyamnda bu-
lunmanız, aksı halde hapısle tazyık olunacağınız, hiç
mal beyamnda bulunmaz veya hakikate aykın beyanda
bulunursanız, hapisle cezalandınlacağınız, borç öden-
mez veya ıtiraz edilmezse cebri icraya devam edileceği,
takibe itiraz ettiğiniz takdirde itırazla birlikte tebliğ gi-
derlerini ödemeniz, aksi halde itiraz etmemiş sayılaca-
ğınız ilanen ihtar ve tebliğ olunur. Basın: 62408
j GELENEKSEL KERMESİMİZ f
:
- "CEYLANIMHRCONTINENTAL
J
OTELF
Convention Balo Salonunda
Özenle hazırladıgımız elişlerimizi ve
hediyeüklerimizi görmeniz için sizleri bekliyoruz.
FAKIRLERI KORUMA DERNEGI
TAldH: İS ARALIK 1S9S SAU
YER: CEYIAM INTERCOfiTINEprrAl. OTEÜ
SAAT: 10.30
IBRAHÎM YILDIZ ŞÎİR ÖDÜLÜ
Yurt çapında kendını sev dınp kendım kabul ettıren degerlı şaır ve
yazar Ibrahım Yılda aoısına düzenlenen şut ödülüne katılma ko-
şullan:
-01.01.1998-31 12 1998 tarihlen arasında çıkan şıır kıtaplan ya
da yayına hazır dosya ile aday olunabılır.
- Ödül bir birincılik iki mansiyon olarak venlecektır.
- Ödüle aday olacak şaırler, açık adresı ve kısa yaşamöyküsü ile
birlikte kıtaplannı (7 adet) ya da (7 kopy» 7 yayına hazır dosya)
olarak H.4LİL NtHAT \TLDI2 P.K. 10 KAR.\BtT( adresine
göndermeUdir. Tel: 0 370 424 67 26 - 418 31 60
- Odüle son katılım tarihı 13.02.1999'dur.
- Ödüle katılan yapıtlann daha önce hiçbir yanşmada ödül aJma-
mış olması gerekmektedır.
- Ödül kazanan yapıt 15 03 1999 günü açıklanacak olup, ödülier 3
NİSAN KARABUK'ün KURTULUŞU kutlamalan çerçevesin-
de sahıplenne venlecektır.
- Ödüle katılan yapıtlar gen göndenlmeyecektır.
- Ödüle başvuıanlar ilan edılen tüm koşullan kabul etmiş sayılır-
lar.
ÖDÜL:
Bırıncıye . 60.000.000.- TL + Plaket
Mansiyon 30.000.000 - TL + Plaket
Mansiyon : 30.000.000-TL + Plaket
SEÇİCİKURUL:
Vedat Günyol, Mehmet Başaran, Sami Karaören, Yetkin Aröz,
Ahmet Özer, Tahsin Şentürk
Noel Baba
kimler için
geliyor...Yavaş yavaş, fakat
güvenilir adımlarla
ilerliyor... Kim bu kişi?
fCafanızı hiç yormayın.
Zaten buna
gereksiniminiz yok,
özellilde çocuklann
sihirli dûnyasında.
Günümüzün gaddar
koşullanna rağmen
yine de sabırsızlıkla
bekleniyor kırmızı
görkemli paltosuyla
Noel Baba! Ya, böyle
işte. Her yıl aynı tarihte
minikler, Noel Baba'yı
karşılamaya hazır. Hoş,
Noel bayramı henüz
yollardaysa da,
görkemli olsun,
mütevazı olsun,
hazırlanıyor şimdiden
gözleri kamaştıran
ışık seli.
Bununla beraber
Noel armağanlannı her
yerde aramak ve
bulmak imkânsız
maalesefl 25 Aralık ile
31 Aralık, şusözüm
ona bayramlara
dikkatle bakın lütfen.
Noel sabahı erkenden
Noel Baba'nın
şömineye bıraktığı
çeşitli oyuncaklan
aramaya başlayan
miniklerin tümü sahip
oiamayacaktır bir yıl
boyunca bekledikleri
31 Aralık gecesine.
Evet, Aziz Nicolas
olarak bilinen Noel
Baba yollardadır artık!
Kime niyet kime
kısmet. Lakin doğrusu
şu ki, büyük bir
karmaşa içindeki
küresel durum karşı
koyamayacaktır
'umut'un dayanılmaz
gücüne... Öte yandan,
Fransız başkenti Paris.
Her yere yayılan Eyfel
Kulesi'nin şampanya
ile Champs-Elyses
kanşımı
vurgulayacaktır elbette.
Kuşkusuz gündemde
vardır yine genç
kuşaklann 'sıcak*
öpücükleri.
Hele hele, sarmaş
dolaş, kendilerini insan
seline bırakmış olanlar
birlikte o am, o saati
yaşarken
'yann'ı asla
düşünmeyecekl erdir.
Noel bayramı ile Noel'i
artık geride bırakmış
olanlar arasında yeni
bir dünyayı düşünenler
de vardır, hiçbir şeyi
umursamayanlar da!..
Peki bu kadar mı
bencil, bu kadar mı
acımasız, şu yıl sonu
bayramlannı
kutlayacak olanlar?
Kuşkusuz hayır.
Insanoğlunu an
benzerleri, kendilerini
sadece aynada görüp
hindi gibi kabamnyor.
Eh, mademki
PARİS
MİŞEL
PERLMAN
daha önce refahı
yaratan insanlardan söz
ettik, şimdi de
ötekilerden konuşsak
biraz?! Çünkü, dünya
şimdilerde insani
örgütlerin etkin
faaliyetine de
dikkati çekiyor.
Kocaman bir haritaya
göz attığınızda da,
dünyanın dört
köşesinde ne denli çok
çatışmanın, savaşm,
insan haklanna
indirilen darbelerin
varhğını görmeden
edemezsiniz.
tnsana insanca
muamele iyi, lakin
imkân yetersizlifi
arzulanan hedefe
ulaşılmasını engelliyor
bir yerde.
Filanca varlıklıymış,
varlıksızmış gibi
hususlar bir yana,
ekonomik ve sosyal
problemlerin çok ağır
bir hava içinde
bulunduğunu saptamak
için kâhin olmaya hiç
de gerek yok. Ama göz
ardı etmek de olanaklı
degil ki!
Bakın şimdi size
bir örnek.
Dünyadaki lüks eşya
ticaretinin ulaştığı
düzey yaklaşık 400
milyar frank.
Bunu biz burada
kafadan atmıyoruz.
Demek istediğimiz, bu
tutan belirten haftahk
Marianne dergisinin
yalancısı olabiliriz
ancak...
Daha yukandaki lüks
eşya ticaretiyle ilgili
olarak ise, Fransa'da
llOmilyan
buluyor bu ciro.
Söz konusu
işkolunda, dogrudan 66
bin kişi çalışırken
dolaylı olarak da 124
bin kişi görevli
bulunmakta.
Aynca, Jean Pato
kuruluşunun üretrigı
'Joy' markalı parfümü
gerçekleştirmek için,
bir damlası için 28
düzıne gül ve 10 bin
600 yasemin gerekmiş.
Lüks içinde
yaşayanlar işte
böylesine bir dünyanın
insanlan. Marianne
dergisinin verdiği diğer
bir habere göre de,
safkan yanş atlanmn
'pansiyonu', yılda 140
bin ile 200 bin frank
arasında oynuyor.
Bundan sonra, gelip de
yakınmayın ha!
MtMAB StNAN ÜNtVERSİTESl
FEN-EDEBÎYAT FAKÜLTESİ
DEKANUĞI'NDAN
İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLİĞt SERTtFtKA
PROGRAMI
Kayıüar 01.07.1996 tanh 2456 sayılı MEB tebligler
dergisinde belirtilen branşlara göre yapılacaktır. Dersler
hafta ıçidir.
LESHAZIRLIK
Yûksek lisans ve arastırma gölevliliğine giriş için zonınlu
mericezi sınav olan LES'te Sayısal, Sözel ve Mannk
derslen vardır.
Kurs süresi. 40 saat Kasım
Smıf Yogunluğu: 20 kişi
BÎLGİSAYAR EĞİTtMt
BUgisayara Gınş Windows 95 Word95 Excel95
Powerpouıt95 paket programlan ve Intemet
Windows95 ortamında
Kurs süresi: Toplam 60 saat
Sınıf yogunluğu: 20 kişi (Her kursiyer için bir bilgisayar)
Kayıt Uribleri: 10-23 Kasım. LES;
Kayıt UriMeri: 10 Kasım-15 Arahk İlköğretim, Bilgisayar
TELEFONLAR0212 260 02 74-260 02 75-261 96 18-
259 I7 90Dahili 158 ve 159 Fafcr 0 212 261 11 21
Adres. Çıragan Cad Yalı Sok. No- 2 Beşıktaş 80690
TEMA
Vakfımızın tanıtım bölümünde çalışacak,
insan ilişkileri kuvvetli, telefonla iletişimde
başanlı, halkla ilişkiler-tanıtım konusunda
eğitim aimış ve/veya bu konuda tecrübeli,
seyahat engeli olmayan
bayan organizasyon elemanı anyoruz.
TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN!
llgilenenler, en geç 18.12.1998 tarihine kadar
0212 281 11 32 no'lu fakÇs ile Ufuk Sayan'ın
dikkatine özgeçmişterini gönderebilirfer.