16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1996 CUM HABERLER Öğrenciler, 6 Kasım YÖK'ü protesto gösterilerinde köktendincileri görmek istemiyor Tepld eylemine tiirban gölgesiİSTANBUIVANKARA (Cumhuriyet) -Turkıye'de demokratık surecın uzenne balyoz gıbı ınen 12 Eylul darbesını ger- çekleştiren Mıllı Guvenlık Konseyı'nce* unıversıtelen merkezı denetım altına al- mak amacıyla 6 Kasım 1981 'de kurulan Yuksekoğretım Kurulu (YÖK), bugun 17 yılına gınyor YOK'e, bu yıl da bın- lerce ogrencı \e oğretım uyelen tepkı gostenyor YOK'e karşı "bagımsız, de- mokratik, bilimsel unjverste* ıstemıyle yapılan tepkı ejlemlen, koktendıncıle- nn şenat ve rurban kışkırtmalan sonucu golgelendı YOK'un kuruluş yıldonumune denk getınlerek bugun yapılacak turban ey- lemlen ıçın fçışlen Bakanlığı ve valılık- lerolağanustuonlemaldı Yargıtay Cum- hunyet Başsav cılığı "ndakı dosyası kaba- ran FP ıse. bır yandan uyelenne "Eyle- me kanlmayın" buyruğu verdığını bıldı- nrken obur yandan dıncı gazetelerde "büyük eylem" çağnsıyla Beyazıt Me> - danı'nı buluşma yen olarak gosterdı 1982 yıhndan ben YOK'e tepkı gos- teren ozgur universite ıstemcılennm ba- zı kentlerdekı programlan, turt)an eylem- cılennın TurRıye genelınde gosten yap- ma karan nedenıyle dun gerçekleştınldı Başkentte emnıyet bınmlen alarma geçerken camı ve okullarda sıkı guven- lık önlemlen alındı lçışlen Bakanlı- ğı 'nca YOK, unıv ersıteler ve valılık uya- nldı Ozgurluk ve Demokrası Partısı (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Serpü Boğa YOK mucadelesının ıçenğmın Is- lamcı gençlık tarafından boşaltıldığını soyledı Boğa, şu goruşlen bıldırdı "L nrversite gençtiği özerk, demokra- tik linrversite mücadeJesi verirken kenar- dan seyreden, arkadaşlan davak vcrken alkışlayan. bugune kadar hıçbır demok- ratik talebı dillendirmeven İslamcı genç- Uk. sıyası sımge halıne geürilmış turbanı gerekçe gostererek şündi sokağa çıkma- ya hazırlanıjor." Ankara Unıversıtesı oğrencılen, 6 Ka- sım'dakı şenatçı eylemlere karşı "Med- rese degU, cumhurivet üniversites" slo- ganıyla dun Sakarya Caddesı'nde basın açıklaması yaptı Cumhunyetın 75 yılm- da gencı gozdağının belırdığı anlatılan açıklamada "tiirban maskeii kalkışma- nın" cumhunyet ve aydın duşmanlığı amaçlı oldufu savunuldu "GericiHgin olduğu yerde özgürlük oi- maz" denılen açıklamada "Bizier bağun- sız, laik ve demokratik Türkrve'den yana öğrenciler olarak eumhun>et dev runiyte boy olçuşmeve kalkışan guçlere karşı 6 Kasım'da okullannuzda olacağız. Gerid bovkotun onunde univeratclerimize sa- hip çıkarak duracağtz" gorüşlenne yer venldı lstanbul'da da uruversıte oğrencılen, oğretım üyelen ve demokratık kıtle or- gutlen temsılcılen saat 11 OO'den ıtıba- ren Beyazıt Meydanı'nda toplanarak YÖK'e tepkı gosterecekler 1975 yılında Anayasa Mahkemesı 'nın Anayasa ve hukuka aykın bularak ıptal ettığı Yuksekoğretım Kurulu'na, 12 Ey- lul sonrası 2547 sayılı Yuksek oğretım Yasasf yla daha genış yetkıler venlerek yenıden yapılandınldı YOK'ün kurulmasıyla bırlıkte bütün akademı ve yuksekoloillar bırleştınlerek universite çatısı altında toplandı YÖK oncesınde, özyonetım ılkesınce lıyakata dayalı seçımlerle doldurulan ıdan ma- kamlar YÖK'le bırlıkte yukandan aşağı- ya atama yoluyla doldurulmaya başlandı Öğrenciler ve oğretım elemanlannın orgutlenme haklannı rektörlenn ıznıne bağlayan YÖK sıstemı, unıversıtelere Turk-Islam sentezı ıdeolojılennm tem- sılcılennı getırdı YOK'e tepkı duyanen onemlı unıversıtelerden 500'u aşkın oğ- retım uyesı ünrversıtelerden uzaklaştınl- dı. Atalay 'Devlet gençleri anlamalı' İstanbul Haber Servisi- YOK'ten, YOK'un uygula- malanndan ve 6 Kasım tep- kılennden, oğrencılenn dı- şında en çok etkılenen kesı- mı öğrencı velılen oluştunı- yor Öğrencı Aılelen ve Ya- kınları Derneğı Başkanı Mustafa Atalav dev İetın. kendı eğıtımlen uzennde de- mokratık bır bıçımde soz ıs- teyen gençlen anlamaya ça- lışması gerektığını belırterek "ıdare, gençlerin \OK'ü protestosuna coplu. kopekli, kafa goz kırarak saldırma- malı. onlann ne so> ledıkleri- nı oğrenmelı ve isteklenni in- celemelıdır" dedı Polısın son 1 5 yıldır, Beyazıt ta, Ça- pa'da ve Cerrahpaşa'da ger- çekleştınlen turban e> lemle- nne sessız kaldığını belırten Atala> "Emniyet guçleri \e idare, eğer bu 6 Kasım'da YÖK'u protesto edhor dive Beyazıt'ta çocuklanmıza mudahale eder ve yine ko- fceklere ısırttınrsa. idarede bir çifte standart var demek- tir" dıye konuştu Atala> YOK'un 12 Ey- lul'un bır urunu olarak baskı- cı, antıdemokratık bılımden ve araştırmadan uzak bır ku- rul olduğunu belırterek, bu- nun ıçın de bılımden ve çağ- daşlıktan yana her kesımın karşı çıkması gerektığını soyledı Ogrencı Aılelen ve Yakınlan Derneğı Genel Sekreten Gursan Atar da 1996yılı6Kasımı nıtambır kışkırtma olarak tanımladı Üniversitelerde en çok oyu alan rektörler YÖK'çe atanmıyor, yönetsel bağımlılık sürüyor Universiteler parasal loskaçtaANKARA (Cumhuriyet) - 12 Eylul sonrası 6 Kasım 1981 'de ku- rulan Yuksek Oğretım Kurumu (YOK) antıdemokratık uygulama- laıi, unıversıtelere parasal ve yö- netsel ozerklık tanımayan yapısı nedenı>le akademık ve bılımsel çalışmalara sınırlamalar getınyor Son vapılan rektor seçımlennde de Kocaelı, Mersın ve Balıkesır unıversıtelenndekı seçımlerde bı- ŞENATALAR 'YÖK yönetime inançsızhğa nedenoldu' İstanbul Haber Servisi - Lnıversıte Oğretım Uyelen Derneğı Başkanı Prof Dr Burhan Şenatalar, YOK duze- nının universite ozerklığıne ve unıv ersıtelerde demokratık > o- netım anlayışına ınançsızlığı getırdığını soyledı YOK'un, "tepeden inmef" geldığını vurgula> an Şenatalar. YÖK Yasası'nın bırçok kez de- ğıştınlmesıne karşın aşın mer- kezıyetçı, katılıma kapalı ve mudahalecı ozunu koruduğu- nu soyledı YOK'un, 12 E>lul ıktıdannın, ılencı. demokrat oğretım uyelennı gorevınden uzaklasjtırmaya aracılık ettığı- nı ıleten Şenatalar, YOK'un Turkıye'nın demokratıkleşme surecuıı >avaşlattığıru, oğretım uyelen ve öğrencılere guven- sızlığı doğurduğunu belırttı nncı gelen rektor adaylannı kendı lıstesınde ılk sıraya almayan YOK, oğretım uyelen ve oğrencılenn derneklere uye olmasını rektor ız- nıne bıraktığı ıçın tepkı topluyor Yenı oğretım donemıne de para- sal, yönetsel ve akademık sorun- larla başlayan universiteler, YÖK Yasası'nın bır an once değışmesı- nı ıstıyor Bılımsel araştırmalann yuzde 95'ı doktora ve vTiksek lı- sans duzeyınde unı\ ersıtelerde ya- pılırken, bılımsel arastırma fonla- n Malıye Bakanlığı, TUBtTAK ve Devlet Planlama Teşkılan kanalıy- la akademık kurumlara göndenlı- yor Yenı açılan unıversıtelerle bır- lıkte laboratuvar, kıtaplık ve bılım- sel yayın yetersızlığı buyuyor 500 bını aşkın oğrencısı bulunan 23 taşra ünıversıtesmde yoğunlaşan gencı kadrolara karşı etkın ve kok- ten önlemler alamayan YOK, laık ve Atatürkçu çızgıde gelışen bazı unıversıtelerdekı akademık ve bı- lımsel kadrolara ıse mudahale edı- yor Oğretım üyelennın ve oğren- cılenn derneklere üye olmasını rektor ıznıne bırakan YOK, ozgur, katılımcı, ozerk ve bılımcı univer- site çabalanna köstek oluyor Oğretım Uyelen Derneğı Baş- .DEĞİL UN ERSlTESfc unhenlteleıin öğ- g y rencileri v e oğreüm uveJerinden ohışanbirgrup, YOK'un kuruluşyıldönümiı olan bugün,şeriatçılannyapacağıevk-me tepldgöster- dL Atatürk posteri \e Türk bavrağı iie uzerinde Atatürk'ün "Tûrki>« Cumhuriveti şeyhfcr ve mec- zuplar iilkesi olamaz" sözkrinin >er aJdığı fotoğrafim taşjyan öğrenciler, Cumhuriyet dcvrimhle boy ölçüşme\e kalkışan guçlere karşı bugıin okuüannda olacaklannı bildirdiler. Öğrenciler, "Medrese değil, Cumhuriyet üniversitesi isâyana" dediler. (Fotograf AA) 8 yılda 14'ü ağır 146 oğrenci yaralandı YÖK'edirenmegelenek İstanbul Haber Servisi - Yıllarca YOK'un baskıcı yonetımı altında ezılen öğrenciler, 1990 yılında "uzerlerindekiolu toprağını atarak" bovkot karan aldı Gu- venlık guçlennın 6 Kasım gunu gerçekleş- tınlen tepkı e>lemlenne mudahalesı sonu- cu son 8 yılda I4'u ağır 146 öğrencı yara- lanırken İ 733 ogrencı gozaltına alındı 14 Nısan 198"7 tanhınde İstanbul, Ankara ve Izmır de alanlara çıkan öğrenciler, YOK'e ve onun getırdığı baskıcı vonetıme tepkı gosterdı Lnıversıtelıler 28 Nısan 1988'de ıse İstanbul Unıversıtesı Rektorluğu'nuele geçırdı 6 Kasım 1990'da oğrencılenn karar v er- dığı b ov kota mudahale eden polıs. 474 öğ- rencıvı gozaltına aldı 1990 da başlayan ders bo\ kotu 1991 yılında oğrencı dernek- lennce gelenekselleştmldı 1992'de guv en- lık guçleri boykot başlamadan oğrencılere mudahale ederek 90'dan fazla oğrencıyı tartakla>arak gozaltına aldı Oğretım uyelen YOK boykotuna ılk kez 6 Kasım 1994'te katılırken polısın muda- halesı sonucu 4 ogrencı yaralandı Beyazıt Meydanı na gırmek ısteyen oğrencılen coplayarak dağıtmak ısteyen polıs. 13'u ağır 125 oğrencıyı yaraladı 0 gun lstan- bul'da 500, Ankara'da 200 ve dığer ıllerde- kı üniversitelerde de 100 oğrencı olmak uzere 800 oğrencı gozaltına alındı lstan- bul'da haklannda toplam 1299 yıl hapıs ıs- temıyle dava açılan 483 oğrencı aklamrken Amasya'da YOK boykotuna katıldıklan ıçın tutuklanan 8 oğrencı 4'er ) ıl hapıs ce- zasma çarptınldı Geçen >ıl Bevazıt Mey- danı'nda YOK, kıtlesel olarak boykot edı- lırken Ankara'da solcu oğrencılere saldı- rdı Guvenlık guçlen, Dıyarbakır ve Mer- sın'de 100 oğrencıyı gozaltına aldı D Beyazıt Meydanı'ndaki YÖK eylemi yasaklandı VaMktengözalti uyansı tSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) - istanbul Valılığı, YOK'ün kuruluşunu pro- testo etmek amacıyla Beyazıt Meydanı'nda yapılacağı behrtılen gostenlen yasakladı YOK'un >ıldonumu oncesınde polıs ope- ras>onlan da yoğunlaştı Ankara'da gozal- tına alınan ve DHKP-C orgutu uyesı oldu- ğu ılen surulen 27 gençten 7'sı çıkanldık- lan DGM tarafindan tutuklandı Oğretım Elemanlan Sendıkası'nın (OES) İstanbul şubelen, YÖK'ü demokra- tık voldan protesto hakkını kullanmaya yo- nelecek baskı ve şıddete karşı unıversıte yo- netıcılennı, ıl yonetıcılennı ve kamuoyunu du>arlıolmayaçağırdı ODP Genel Başkan Yardımcısı Serpil Boğa ıse 6 Kasım'ın ıçe- nğının saptınlmaya çalışıldığını belırterek "lslamcılar sokağa çıkmava hazıriamvordi- yedemokrat gençlığı \ OK'e karşı mucade- leden vazgecirmeveçaüşmanın vanlış" oldu- ğunu soyledı ÎP Oncu Gençlık tstanbul tl Başkanı Gökçe Fu^t Çulhaoğlu da univer- site yonetımlenne ve YOK yetkılılenne çağnda bulunarak "6 Kasun'dakigerid boy- kotu kırahm"' dedı Ibtanbul ve Yıldız Teknık Unıversıte- sı'nde YOK, Susurluk ve kılık-kıyafet ge- nelgesını protesto etmek amacıy la duzenle- nen gostenler olaysız sonuçlandı İstanbul Valılığı'nden yapılan yazılı açıklamada, öğrenciler ve çeşıtlı demok- ratık kıtle orgütlen tarafından protesto gos- tenlennın duzenleneceğı ve bu gostenlere yasadışı bolucu orgutlerle umversıtelerde kılık-kıyafetı bahane eden ırtıcaı gruplann da katılacağı ve göstenyı provoke edeceğı- ne daır bılgıler edınıldığı belırtıldı Be>a- zıt Me>danı'nın valılıkçe belırlenen gosten alanlanndan olmadığı vurgulanarak göste- n yapılmasının suç oluşturacağı belırtıldı kanı Prof Dr Tahir Hatipoğiu, 3 Kasım 1986'da kurulan derneğın, 12 Eylul cuntası sonrasındakı ılk sıvıl toplum orgütu olduğunu soy- ledı YOK ve cuntanın unıversıte- den uzaklaştırdığı oğretım uyele- nne sahıp çıkmak ve orgutlenmek amacıyla kurulan derneğın bılım- sel dayanışmayı da hedefledığını belırterek, "Buncasüredeoğretim ûyeieriniıı ckkfi ve uzun ömürlü ör- güt kuramamalan eksiklik- tir ve düşundûrücüdur. Ör- gütlu olmak. çağcıl olmaknr. Ulkenın bilimcı kesımleri, toplum sorunlanna duyarb- lık gostermek zorundadu*. Henuz bu duyarhükyeterin- ce gelişmis ve örgütiemneye yansunış değfldir" dedı Bazı unrversıtelenn hazır- ladığı yazanaklarda (rapor) şu sorunlara yer venldı Hacettepe İnivenitesi: Universiteler, eğıtım, araş- tırma ve çevreye olan katkı- lan bakımından gösterme- len gereken performansın altında kalıyor Kalabalıksı- nıflar, oğretım uyesı yeter- sızlığı, bına, araç gereç, kü- tüphane ve sosyal-kültürel alanlardakı açıklar devam edıyor Devlet butçesınden aynlan kaynaklann yetCTsız- lığı, nıtelıklı ıdan personel çalıştınlamaması, genel kadro kısıtlamalan da mev- cut sorunlan ağırlaştmyor tnönu Üniversitesi: YOK, TUBlTAK ve TUBA gıbı kuruluşlarla ışbırlığı yap- mah Kaynaklar, ıhtıyaç du- yulan alanlarda eleman ye- üştırmek uzere yonlendınl- melı Universite doner ser- mayelen, vergı ve kesıntıler- den muaf tutulmalı Çukurova Ünhersitesi: Yuksekoğretıme aynlan kaynak arttınlmalı Unıver- sıtelere ozel olanaklar sağla- yacak duzenlemelere gıdıl- meh Yuksekoğretım ku- rumlannda TC uyruklu soz- leşmelı akademık ve ıdan personel ıstıhdam edıhnesı ıçm gereklı yasal duzenle- meler yapılrrîalı PEN Yazarlar Derneğı Başkanı Alpay Kabacah da Mersın Unıversıtesı'ndekı rektorlük seçımlennde en fazla oyu almasına karşın Prof Dr Onur Wlge Ku- uı'nın YOK'çe Cumhurbaş- kanı'nın onayına sunulan dı- zelgeye ahnmamasını kma- dı Kabacah, "Eğitinı siste- mimizin Türkije'de büimin gelişmesi onündeki engelkr- den birini oluşturan Y: ÖK'ten bir an önce kurtul- maa gerekmektedir" dedı UZ YAZIIORHAN BtRGİT Oyle, mılletvekılı, hele hele bır sıyası partının genel başkanı olmanıza bıle ge- rekyok Şayet elınıze devletın soyulduğunu kanrtlayan belgeler ve bılgıler geçmış ıse ne yapmanız gerekıyor^ Ya savcmın kapısını çalarak bu belge- len ışleme koyması ıçın suç duyurusun- da bulunmak ya da aynı suç duyurusu- nu kamuoyu onunde dolaylı olarak yapa- rak, soruşturmayı başlatacak resmı go- revlılen harekete geçırtmek Bunlann ıkısını de yapmaz, elınızde us- telık "hukumet uyelenne eut beş yolsuz- luk dosyası bulunduğunu" partınızın grup kursusunden soylemekle yetınırsenız, sı- zın peşınızı uç ayrı kesımden ınsanlann bırakmaması gerekır * Gazetecıler * Suçladığınız hukumet uyelen * Savcılar Henuz uçuncu sıradakılerden her han- gı bır tepkı bılmıyorum nıçın, gelmış de- ğıl Ama gazetecıler, bu suçlamanın sa- hıbı CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a "Kım bu dosyalarda kastettığınız bakan- lar? Neleryapmışlar demeden, uzun sı- yası yaşamını durustluk tabanına oturt- muş olan Bülent Ecevtt, oncekı gunku DSP Grubu Genel Kurulu'nda yaptığı haf- Sen Ey Sol Duyu... talık konuşmasının tamamını bu konuya ayırdı Ecevıt, "Ellerınde hükümetle ılgılı beş dosya bulunduğunu soyledı, ancak, yü- zunde bırkurnazca ıfadeyle, bunlan şım- dı açıklamayacağını, ılende zamanı gelın- ce açıklayacağını belırttı Böyle dosyalar varsa bunlann açıklan- ma zamanı bırpartı lıdennın taktık hesap- lanna ve kumazlığına göre belıhenemez Elınde ne dosyalar varsa, Sayın Bay- kal, bunlan derhal açıklamalıdır Aksı hal- de muften ve şantajcı dummuna duş- mekten kurtulamaz" derken haksız mı- dır^ Açıklamayı oncekı gun "zamanı gelın- ce"lı bır koşul ıle ılendekı gunlere bırakan CHP Genel Başkanı, oyle anlaşılıyor kı, dun kımı gazetelerde hemen her olayda kendısını haklı bulan Güngör Mengı gı- bı bazı yazarlann karşısında bıle ınandı- ncı olmadığını gormuş olmalı kı, bır açık- lama yaparak yolsuzluk dosyalan ıle ılgı- lı söytedıklenne yenı bır boyut getırıyor Baykal, "açıklandığı zaman herkesın vaybee" dıyeceğını soyleyerek ılgı oda- ğı olmasını surdurmek ıstedığı bu dosya- lar ıçın henuz hazırlık aşamasında olduk- lannı, ıfadelenn alındığını, tutanaklann tu- tulduğunu ılen suruyor Boylelıkle CHP grup kursusunde DSP'lı ıkı bakana ustu kapalı bıçımde gonderme yaparak sozunu ettığı dosya- lann şımdılık "sana/" olduğu bır olçude kendısını gostenyor Polıtıka yaşamı çeyrek yuz yılı aşmış, ayrıca sıyaset bılımı uzennde doktora yapmış bır kımsenın, şayet elınde bahset- tığı bıçımde yolsuzluk bulgulan var ıse onlan belge halıne getırmeden kamuoyu- na açıklamasının da hele polrtık karşıt- lan ıçın bır tehdıt malzemesı olarak kul- lanmasının da yanlış olduğu bılınmelıdır Ustelık sozu edılen açıklama, Başba- kan Mesut Yılmaz'ın partısının Bursa II Başkanı'nın, Erol Evcıl ıle ılışkılennı araş- tıımak ıçın gozaltına alınacağını polısın kendıne bıldırdığı, kendısının de "Kımge- rekıyorsa ıstedığınızı yapın Kardeşım bı- le olsa" yanıtını verdığı gunlere denk gel- mış ıse Ama, Ecevrt'ın oncekı gunku konuş- ması ıle altı çızılen ve Evcıl'e verılen Iş Bankası kredılen ıle ılgılı ışlemlenn altın- da CHP kontenjanından yonetım kurulu- na gırmış uyelenn de ımzalannın bulun- duğu gerçeğını, ne Baykal ne de Keskırt yalanlamıyoriar Adı geçen uyeler de herhangı bır açık- lama yapmayı duşunmedıklennı ortaya koyan bır sessızlık polıtıkası ızlıyor Ecevrt, bır yandan o tur kredılerle CHP kasasına şaıbelı bağışlar yapıldığı ızlenı- mınıvereceksuçlamalaryapıyor Busuç- lamalannı guçlendırmek ıçın de partının, Cumhunyet haftasından yararlanarak ga- zete ve televızyonlara venlen reklamlann kaynağını nereden bulduğuna dıkkatlen çekmek ıstıyor Ote yandan DSP mılletvekıllerı, somut bır adım atarak Evcıl'e venlen banka kre- dılennde CHP'lı uyelenn sorumluluğunu araştıracak bır onergeyı dun parlamento başkanlığınaverdı Sıyası partıler, asıl ge- lırlennı Hazıne'den sağlamaktadır Her butçe yılında, TBMM, pariamentoda temsılcısı bulunan partılere, o temsılcıle- rın sayılanna gore para aktarmaktadır Ayağını yorganına gore uzatmasını bıl- meyen yonetımlenn telekomunıkasyon- dan personel gıderlenne, orgute venlecek yardımlara kadar uzayan, hele seçım do- nemlen bırkaç katartacak masraflan kar- şılamasının ne olduğunu lyı bılenlerde- nım Baykal, bu konuda eskı CHP'nın son genel başkanının suçlamalannı "Bızı sa- vunmaya zorluyorlar" dıye geçıştırmek ısterken, Genel Sekreten Keskin, Ece- vıt'e "Göndersın bır adamını faturalan gözûnesokalım" bıçımındeyanrtvenyor Sanınm ortada bır yanlış anlama var Merak edılen, o reklamlann gazete ve televızyonlara bedava yaptınlıp yaptınl- madığı değıl kı Bılınmesı ıstenılen, be- dava olmadığı kuşkusuz olan bu rekiam- lar ve benzer malı hovardalıklar ıçın CHP'nın nereden kaynak bulduğudur? Her vergı yukumlusu seçmen yurttaşın, kendı cebınden dolaylı olarak sıyası par- tılere aktanlan devlet yardımının nasıl ve nerelere harcandığını bılmek ıstemesını Keskin, hırçınhkla karşılamamalıdır Haydı geçen yıllarda, eskı CHP'den devır alınan Ruzgârlı Sokak'takı ış hanı gı- bı, altın değenndekı satılmaz mallar har vurulup harman savrulmuştu Ya şımdı? Şımdı partı kasasına gıren bağışlann tumu alın ten urunu mu"? Bulent Bey'ın kamuoyunun merakını harekete geçırmek ıstemesı, bana kalır- sa bu sorunun yanıtına odaklanıyor BİRBAKIMA SERVER TANtLLİ İstanbul Kitap Fuarı Açılırken... Yann İstanbul Kitap Fuan açılıyor. Bu fuann kcxa kentın kultur yaşamındakı onen pek buyuk Konferanslar, tartışmalar, açık oturumla dışandan çağnlan fıkır ve sanat konuklan, bu arad bınlerce okurun topluca yenı yayınlarla karşılaşma' az şey mı' Fuann bu yılkı onur konuğu da Fetfıi Naci. Nurullah Ataç sağken, edebıyat eleştınsının baş nı o çekerdı, tartışmayı başlatan O'ydu ve o yonler dınrdı Nesnel bır eleştın mıydı buyuk ustanınkı? He yıri Çoğu kez, kendı beğenılennden yola çıkardı, b yerde sevıp sevmemeye dayanırdı yargılan Ama oy le de olsa, gun gormuş buyuk bır yazann, edebıyat tui kunu, ustelık ıleriemeden, değışmeden yana bır kafa nın verdığı hukumlerdı onlar Pek oznel tutumlarla d olsa Ataç, yaşadığı yıllarda, "çurüyup dökulen"\n ya nı sıra, geleceğın filızlennı gormuş, onlan savunup ön tennı açmıştır Benım kuşağım bu ıklımde yetışiı v Ataç'a çok şey borçludur Nesnel, yanı asıl edebıyat eleştınsı Ataç'tan sonr başlar O kuşağın ıçınde Fethı Nacı, Memet Fuai Berna Moran, Asım Bezırcı, Mehmet H. Doğan ıl akla gelenlerdır Aralannda Fethı Nacı'nın ıse apayn b yen vardır Çağdaş Turk edebıyatına, ozellıkle de ro manına, durmuş oturmuş bır dunya goruşunun aydın lığında en nesnel ve cıddı yaklaşım O'ndan geldı Fet hı Nacı'yı okumadan o romanı tanımak olanağı pe yoktur furkıyelı okurun Fethı Nacı çapında bır eieş tırmene sahıp olmak gıbı bır şansı olmuştur ve dah. uzun yıllar bu ayncalığının surmesını dılenm Fethı Nacı'yı, bır okuru olarak yurekten selâmlıyo rum. • Fuann dışardan çağnlı konuklanndan bın, Profesc Irene Melıkoff uzennde de durmalıyım Turkıyelı oku Alevılık ve Bektaşılık konusundakı bu uluslararası oto nteyı aslında yakından tanıyor Onun soz konusu alan dakı araştırmalanndan bır tutamın, Uyur Idık Uyardı lar adlı esennın, bırkaç yıl once okurlara sunulduğun da nasıl bır ılgıyle karşılandığını bılıyoruz Melıkoff, bu kez yenı bır çalışmasıyla karşımızda. Cumhunyet Kitap Kulubu, saygın profesorun Hac Bektaş Efsaneden Gerçeğe adlı esennı yayımlami' bulunuyor Kitap, bu yılın başlannda unlu bır yayıne\ olan Bnll'ce çıkarılmıştı, şımdı de, Turan Alptekın'ıı tıtız ve hunerlı çevınsıyle Turicçede Eser de, Melı koff'un yıllardır surdurduğu çalışmalann bırsentezıdıı Önemı ne bu kıtabın bizler ıçın' 13 yuzyıldan başlayarak, Anadolu'nun fikır ve ı nanç tanhının en onemlı olaylanndan bın, hıç kuşku suz Bektaşılığın doğuşudur Bu adın yanında dah. sonra Alevılık de konacaktır Bugun ıse, Alevılık, Bek taşılığı de kapsayan genel bır adlandıniış Oysa Bek taşılık, Melıkoff'un belırttığı gıbı, konuya kent aydın larının yaklaşımı, Alevılık ıse kırsaldakı gelışmesı Ne var kı oz aynı O ozde de şu var Alevılık, Ortaasya'dan gelen et kıler, Anadolu'nun daha oncekı yerlı ınançlan ve Is lam'ın katkjlanndan oluşmuş bır sentez Orgusundı kardeşlığın, eşıtlığın, hoşgorunun, banşın, bırlık ve da yanışmanın -en çarpıcı renklerle- dokunduğu bır sen tez. Ve tam bır humanızma 1 s -'..««r* ^ Ne dıyordu -o buyuk- Anadolu ulusu? Her ne arar ısen ınsanda ara Kudus'te, Mekke'de, hacda değıldır Boyle bırfikre, Sunnîbırmezhebın sultasındakı Os manlı ıktıdannın guler yuzle bakması mumkun olabı lır mıydı' 7 Alevılık, acılarını ve yakınmalannı, ustelıt dupduru bır Turkçede soyleyerek, Bektaşı fıkralann da -yenyle goğuyle- duzenı sorgulayarak, hoıiana ezı le, kınladokuleçağımızagelır 19 yuzyılın Osmanlı ye nılık hareketlennde Bektaşı aydınlarının apayn yer vardır, 20 yuzyılda ve gunumuzde de Cumhunyet'ın demokrasının ve laık duzenın yanında Alevılık Şenat çılar, butun bu soyledığımız kurumlann kanına susa mışken, Alevıler Şenata geçıtyok 1 " dıye haykınyor Nasıl dıkkatımızı çekmez olur' \rene Melıkoff, geçmışten bugune, ışte bu ılgınç ge lışmeyı -buyuk bıryetkıyle- sergılıyor Esennın, aynı za manda ulkemızdekı demokratık mucadeleye de bu katkı olduğunu soylemelıyım ve Turkıyelı okurlardar gereklı ılgıyı goreceğıne de ınanıyorum Bır de, ışlenn son otuz-kırk yıllık bır seruvenı var ul kemızde Nereden nereye ve nıçın geldık? Onun oy kusunu ıse, llhan Selçuk, -o usta kalemıyle- aynı ya yınevınden çıkan Enel Hakk'ın Hakkı'nöa anlatıyor Aslında, her ıkı kitap bırbınnın tamamlayıcısı, geç mışı ve bugunu anlatırken, geleceğe de ışık tutuyor lar Gozlenmızı kapayabılır mıyız aydınlığa 7 Prof. Dr. Izzettin önder 'YOK'ten öğretim üyeleri de sorumlu' tstanbul Haber Servisi - Oğretım Elemanlan Sen- dıkası (OES) Genel Baş- kanı Prof Dr Izzettin Ön- der, oğretım üyelennın tavnnın YOK'ün bugune dek yaşamasında etkılı ol- duğunu belırterek "Oğre- tim üvelen olarak \ OK'ü eleşnnyonız, ama \ OK'- fin kuruluşundan; ona karşı çıkmayan ve bugün deen kuçük bir konuda bi- le YOK'e danışan öğretim üyeleri de sorumludur" dedı Onder, unıversıtele- nn YOK kuşatması altmda olduğunu savundu Onder, YOK'un, 1980 öncesı topluma ve ünıver- sıtelere tam hâkım olama- yan sermayenın, bu hâkı- mıyetı 12 Eylul darbesıyle sağlamasının bır sonucu olduğunu soyledı Serma- yenın, butun ülkeyı yone- tebıhnek ıçın ust yapı ku- rumlanndan olan unıversı- telen de kendı çıkarlan doğrultusunda yenıden şe- kıllendırme çabasıyla YOK'u kurdurttuğunu vurgulayan Onder, soz ko- nusu kurulun, unıversıtele- n sermayenın oluşturduğt sıstemı meşrulaşöran ku- rumlar halıne getırdığını kaydettı YOK'ün varlığınm sur- mesınde oğretım üyelen- nın de sonımluluğu oldu- ğunu savunan Onder, "Ön- ce dönüp kendimize bak- malıvız. YOK'un başlan- gıçta burokrat-asker bile- şüninden oluşacağmı dü- şünmuştük. Ovsa soldagö- rüten öğretim üyeleri bik YOK'ün uygulamalanna karşı çıkmadı" dedı Onder, ozgun oğretım yapan unıversıtelenn YOK tarafından "danna- dağm" edıldığını vurgula- yarak uluslararası serma- yenın Turkıye'ye verdığı gorevı yenne getınneyen bır">r aramazçocuk" olan ünıversıtelen etkısızleştır- dığınıbehrttı YOK'un, ıc- raatlan ıle mevcut unıver- sıtelen sulandırarak "aka- demik yaşamla ilgili olma- yan" kışılere akademık un- vanlar verdığını, ıdan bas- kılarla şekıllendıremedığı kafalan da unıversıte dışı- na attığını soyledı Haberier EBRU TOKTAR, YX SLT ZİYA AY, ALPER TURGUT ve tPEK YEZDANİ tarafindan hazırianmıştır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle