Katalog

Cumhuriyel Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç # Genel Yaym Koordınatoru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlerı Müduru İbrahim Vıldız # Sorumlu Mudur Fikret llkiz # Haber Merkezı Mudürü Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cengiz V ıldınra 0 Ekonomı. Özlem Yüzak 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç. Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı, tbrahim V üdız. Orhan BursaJı. Mustafa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Ataturk Bulvan No 125, Kat4, Bakanhklar-Ankarâ Tel 4195020(7 hat), Faks 4195027 0Izmır Temsılcısı Serdar Kınk, H ZıyaBK 1352 S 2 3Tel 4411220, Faks 4419117 0Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. [nönuCd 119 S. No.l Kat 1, Tel. 363 12 11. Faks. 363 12 15 Muessese Mudürü Üstfin Akmtn • Koordınaıör Ahmet Konüsan # Muha- sebe BOIent Yener • tdare Hüseyin Gûrer«lşleme Önder Çelik • Bıİgı- Işlem \ail İnal • Bılgısayar Sıslem Mûnrvet Çiler • SaOş Fızikt Kııza MEDYA C: • Yoneüm Ku Başkaıu - Genel Müdur Gü Erduran # Koordınatör R Işırman # Genel MüdürYardıra SevdaÇoban Tel 514 (T 5139580-513846O£l,Faks 513i Yıyunlayan »e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın \e Yavmcılık A Ş TurkocagıCai39 41 Cagalogiu 34334 lst PK-246Istanbul fel.(0,'212) 51205 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 6KASIM1998 Imsak: 5.05 Güneş: 6.33 Öğle: 11.55 Ikındı: 14.37 Akşarrv 17.02 Yatsı 18.25 www.cumhuriyet.com ettirmeyeceğiz' • tstanbul Haber Servisi - Avrupa Güvenlık ve Işbırliğı Teşkilatı (AGİT) tarafından 1999 yılında düzenlenecek "7. Ekonomik Forum"a bir hazırlık toplantısı niteliğındeki "Bölgesel ÇevTe Sorunlan ve Giderilmesi Için Ortak Yaklaşımlar" konulu konferans dün lstanbul Maçka Oteli'nde başladı. Konferansın açılış konuşmasıru yapan Çevre Bakanı Dr. Imren Aykut, boğazlann taşıraacılık yolu haline getirilmek istenmesini "bencillik" olarak tanımlayarak "O ülkelerin çıkarlan için boğazlanmızı feda ettırmeyecegiz" dedi. bekliyorlar «- • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağhk Bakanlığı'nca Organ Nakli ve Organ Bağışı Haftası dolayısıyla yapılan açıklamada organ bağışında artış olmasma rağmen halen 5 bin 522 hastanın organ nakh beklediğı bildirildi. Açıklamada, Tûrkıye'de nakil için gerekli olan böbreğin yüzde 85'inin canhdan, yüzde 15'inin ıse kadavradan almabildığine dıkkat çekıldı. Düzeltme • tTÜ Maden Fakültesi Genel Jeoloji Anabilim Dalı ve Avrasya Yerbılırnlen Enstıtüsü Öğretım Üyesi Doç. Dr. Mehmet Sakınç, 2 Kasım 1998 tarihlı gazetemizdeki 'Fosil incelenıyor' başlıklı haberde -yer-aten bilgılenn yartlrç olduğunu açıkladı. Sakınç. fosilin boyunun 10, eninin 3 metre olarak tahmın edildığı yönünde bir demeç vermediğıni kaydederek "Fosilin 10 metreye 3 metrelik bir alan içmde kemiklennin yüzeyde dağınık bir şekilde görüldüğünü söyledim" dedı. İhale duyurusunun önümüzdeki günlerde yapılması bekleniyor 3. köpraye ilk acbııı• Yap-işlet-devret modeline göre inşa edilmesi planlanan üçüncü köprii, çevre yollan ıle birlikte 700 milyon dolara mal olacak. 14 yıl süreyle ışletildikten sonra Karayollan'na devredilecek 3. köprünün, 1. ve 2. köprüler arasında yapılması ağırlık kazandı. lstanbul Haber Servisi- Istanbul'a yapı- lacak 3. köprü ıçın önümüzdeki günlerde uluslararası ihaJeduyurusuyapılacak. Yap- işlet-devret modeline göre inşa edilmesi planlanan üçüncü köprii, çevre yollan ıle bir- likte 700 milyon dolara mal olacak. 14 yıl süreyle ışletildikten sonra Karayollan'na devredilecek 3. köprünün. 1. \e 2. köprü- ler arasında yapılması ağırlık kazandı. Karayollan Genel Müdürlügü yetkılıle- ri, 1998 yılı yatırım programında yer alan lstanbul 3. Boğaz geçışıyle ilgili olarak önümüzdeki günlerde uluslararası ihale du- yurusunun yapılacağını belirttiler. 3 geliş ve 3 gidiş olmak üzere toplam 6 şerittenolu- şacak köprünün orta bölümünde ise raylı sistem yer alacak. Yenı köprünün yapımıy- la ılgıli kamulaştırma ve güzergâh tespıtı çalışmalannın da sürdünildüğii öğrenıldi. Yetkililer, üçüncü köprünün Istanbul'aya- pımı öngörülen tüp geçıt projesıne alterna- tıf oluşturmadıgını belırtırken 3. Boğaz köprüsünün yapımı ıçın, bugünkü fiyat- larla yaklaşık 700 milyon dolarlık bir har- cama yapılacağını belirttiler. tnşa edilmesi öngörülen köprünün, ya- pımcı firma gruplannca 14 yıl ışletildik- ten sonra Karayollan Genel Müdürlüğü'- ne devredılmesı planlanıyor. Üçüncü Boğaz köprüsü. lstanbul Boğa- zıçi ile Fatih Sultan Mehmet köprüleri ve Vaniköy ile Arnavutköy arasında belirle- necek bir alanda inşa edılecek. Yeni köp- rü, teknik olarak ilk ikı köprü ile aynı özel- lıkte inşa edılecek. Üçüncü köprü için, yerli ve yabancı fir- ma gruplan ile görüşmelerin sürdürül- düğünü vurgulayan yetkililer, önümüz- deki günlerde eıkılacak ihale ilanının ar- dından firmalara, "yeterlilik belgesi" al- malan için belirlı bir süre verileceğini söy- ledi. Önümüzdeki günlerde uluslararası düzeyde ihaleye çıkılacak 3. Boğaz köp- cüsünun yapımı için, 1999 yılının ilk ay- lartnda teklifier alınacak. İstanbul'da Çekestetiği "GerçekÇekEstetiğT adlı takı ve giy si defilesi önceki gece Cevlanlnter- Conrinental Oteli Dolmabahçe Baio Salonu'nda gerçekleştirildi. Çek modacıların eserlerinin yine Çek mankenler tarafından sunulduğu gecede sergilenen özgün gjysi >e takılar İstanbul'a Prag bahannın üık esintisini taşıdı. Defılede giysi şöleninin \anı sıraÇek mücevherierinin en büyük ihracatcısı Jablone\'in takıları ilgiyle izlendi. Defileden elde edilen gelir Türkive Korunmaya Muhtaç Çocuklar V'akfi'na bağışlanacak. (Fotograflar: AYKUT KÜÇÜKKAYA) SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Nam-ı Diğer 'Faşizm'ı Sızi bilemem, ben 'Amele Taburları'ru, gözlerımle gördüm: yarı asker, yarı mi- lis, galiba silahlı; 9 Eylül'ün kutlandığı gün, geçit törenıne katılmışlardı. 'Amele Tabur- lan'ne demek? Fabrika işçisi, 'dikeyörgüt- lenip', iktîdar tarafından 'zapt-ü rapt' altı- na alınıyor: Izmir, deneme bölgesi olarak seçilmişti; aynı 9 Eylül günü, biz ilkokul öğ- rencilerı, şeref tribünü önünden, kollarımı- zı ileriye uzatıp, 'faşizan'birselâm vererek geçmiştik! 'Liman'cı Hamdi bey'in, 'Ida- ri Devletçilık' adını verdiğı, İsmet Paşa 'devletçiliği' budur! Kapsamlıdır da! Amele kısmını 'dizgine bağlamakla'kalmaz; köylüzümresini 'zapt- ü-rapt' altına almayı da planlamıştır: Köy Enstitüleri projesi ve uygulaması, 'Amele Taburları' projesı ve uygulamasıyla bir ara- da düşünülürse, amacın, 'aşağıdan gelen- leri' denetlemek, hatta 'evcilleştirmek' ol- duğu o dakika anlaşılır. Enstitü tasanmının nihai amacı, 'köylüyü köyünde tutmak'ti, yâ- ni 7fç/teşmes/n/'önlemek; işçileşirse, oza- man da 'amele taburian'mn disiplinine gi- recek! 'Sanayici efendilerimiz. biraz susar mısınız?' Buna mukâbil, 'dev/etçi' iktidar, deviet ihâ- leleriyle 'yeni' burjuvaziyi yaratıyor, ona gelişme imkânları sağlıyordu; o kadar ki, o yıllarda Ahmet Hamdi bey gıbi 'muhalif biryazann, yazısına koyduğu başlık, nedir bitir misiniz?: "Sanayici Efendilerimiz, Bi- raz Susar mısınız?" Yazının çıktığı dergi- nin, adı da mûcib-i merak: 'Kooperatif!', çünkü o, 'ekonomik devletçilık' yandaşıdır, 'tü kaka' sayMmasının nedeni de budur. Şu hazin satırlan o yazmış: "...iktisadj,devletçilık müellifi ve dev- letçilik inkılâbının en ateşli taraftan olan bir adamın, bir inkılâp devrinde devlet- le alâkası kesilerek; Galata piyasasın- da, komisyonculuk ve simsarlık yapa- rak, 'şahsi teşebbüs'le hayatını kazan- maya mahkûm ve mecbur edilmesinin, o adamın ruhi yapısında senelerce yap- tığı çöküntüleri tahlile çalışmayacağım." ('Atatürk'le ÜçAy', s.169, lstanbul, 1945) Gâzi'nin Celal bey'i (Bayar) başvekilli- ğe getirmesiyle, İsmet Paşa'nın (faşizan) 'ıdari devletçılığıne', kısa bir süre, ara ve- rılmiş olacaktır; fakat Gâzi'nin vefatı, onun yerine 'mumaileyhin' 'seçilmesi', 'iktisadi devletçiliğin' canına okumuştur; savaşın karanlık yıllarında, karaborsa ve ihtikârla iyice 'semirmiş', o 'sera' burjuvazisini yü- reklendirecek olan, 'Idari devletçilik'; - 'Kadrocular'\ da daha önce tasfıye ettıği için, kumandayı tek başına eline alır. Nâm-ı diğer, 'faşizm'l Muhalefetin 'kaydırılması' operasyonu! t \şçiSınıfı'nı, 'Amele Taburlan' ile, 'köy- I lü zümresi'ni, 'enstitüler' ile denetleye- cek 'Idân Devletçilik', düpedüz kapıtalist bir devletçilikti; 'ilericiliği', ekonomikdüzeyden, açıkça, kültürel düzeye kaydırıyor; 'inkı- lâpçılık, anti/emperyalist bir demokra- tik eylem olmaktan çıkanlıp, 'Batı kül- tür modeli'ne uymak, onu benimseyip uygulamak şekline sokuluyordu; bu 'kül- tür modeli'ni, tabana' yayabilmek ama- cıyla da, 'Halkevleri' örgütlenmişti. O gün bugün Türkiye'de 'ilericilik', Ba- tı Klasik Müziği'ni sevmek, Yunan/Latin klasiklerini okuyup, Selçuklu/Osmanlı kürtür sentezini vermek; Dil Devrimi'ni, 'özleştirmecilik' diye alıp, Türkçenin an- laşılmaz hale düşmesini savunmak sa- yılır; o yüzden de, sryasi düzeyde demok- rasiye intikal, muhalefetin, hakikj-de- mokrasilerde olduğu gibi ekonomik dü- zeyde (yâni işçi sınıfı düzeyinde) olma- sma imkân verilmemiş, ortaya uyduruk bir üstyapı muhalefeti çıkanlmıştır. Bunun 'maAsad//'yapıldığı, tarihen sâbit: savaş ertesinde, karaborsanın ve ihtikârın semirttiği ticaret burjuvazisi, siyasi örgüt- lenmesini; Gâzi'nin 'sömürgelere mahsus- tur, bizde olmaz' dediği liberalliğe oturtur- ken; işçi sınıfinın, iktisadi determiniz- min gereğine uyarak, sosyalizm'e otur- ması gereken siyasi örgütlenmesine, asla fırsat verilmemiştir 1946 sonrası, da- ha DP kuruluş halindeyken, muhalefete katılmak isteyen eski 'Solcu Kemalitstler' (Câmi Baykut, Tevfik Rüştü, Zekeriya Sertei.vb 4Aralık'proi'O/fasyonuVladev- re/dışı bırakılmış; hele dolaysız sosyalist örgütlenmeye yeltenen sendika, parti ve gazeteler, ihanet suçlamasıyla kapatılmış- tır. Cörünür 1 çeliskl. görünmez' çelişki! Ozaman, 'demokrasimizde' 'görünür' iktidar/muhalefet çelişkisi, laiklik/müs- lümanlık, ya da alafrangalık/alaturkalık şek- line yozlaşıyor; 'görünmez' çelişkiyse, iş- çıye ve köylüye karşı, aralannda uyuşmuş olan, yeni ve 'lümpen' Burjuvazi ile Bürok- rasi'nin 'ülkeyi kimin yiyeceği' tartışması- naindirgenmişoluyordu. 1950 sonrasında yaşanan budur: DP, AP, DYP, ANAP (ye- nı liberaller) iktidar oldular mı, kültürel dü- zeyde 'alaturkalık' ve 'gericilik'; piyasada tüccar ve sanayici egemenliği görülmüş; CHP, DSP vb. kısacası Bürokrasi iktidar ol- du mu, Inönütipi 'Tanzimat Alafrangalığı'', memurların egemenliği öne çıkmıştır. Bu, siyasetin itici gücü olan ekonomik çelişki dinamizminden kopanlmasKJtr, bir bakıma, *yabancılaşmasr ya da 'kısırlaş- tınlması'! Türkiye'yi çıkmaza sokacağı tartışılamaz: çünkü halkı, yâni işçiyi ve köylüyü, 'meşrû' çıkariannı savunmasıy- la değil, sadece -büyük ölçüde yönlen- dirilen- 'oylanyla' siyasete kabul edi- yon oysa sahici ve geçerii olan, bunun karşıtı: halk, meşrû çıkariannı korumak için, siyasi düzeyde örgütlenecek; oy- lanyla, kendi örgütlerini 'besleyecek- tir'; hem de 'liberalizm'in tam karşıtı, 'sosyalizm' düzeyinde! lyi de, nerede peki o partiler? http:// www. prizma.net MI AiLHAN http7/www.eda.tr/- ( bilgiyay/yazar/ailhan.htlm 2300 ATM albunuzda H 8 6 3 I 9 9 8 > "Türkiye'nin neresine giderseniz 'gidin, Osmanlı Bankası Tek Kart ve kredi kartlarıyla işlem yapmak çok kolay. Çünkü Osmanlı Bankası Tek Kart ve kredi kartları, şimdi Garanti Bankası, Akbanlc, Halkbankve Vakıfbank ATM'lerinde de geçerii. Artık 2300 ATM'den, Osmanlı Bankası Tek Karfı ile para çekip hesap bakiyenizi öğrenebilir; Osmanlı Bankası kredi kartları ile nakit avans çekebilirsiniz. Altın Nokta işaretine dikkat edin. Bu işaret, beş bankanın banka ve kredi kartlarının geçerii olduğu banka ATM'lerini gösterir. Osmanlı Bankası Tek Kart ve kredi kartları ile bu işareti gördüğünüz her ATM'de işlem yapabilirsiniz. Yani Osmanlı Bankası Tek Kart ve kredi kartınız varsa 2300 ATM avcunuzda; Türkiye elinizin altında. '- Osmanlı Bankası, hayatınızı kolaylaştırmak için hizmetlerine devam edecek. OSMANLI BANKASI www.osmanli.com.tr