18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 1998 CUMJ 10 EKONOM /cumek(Sturk.net Cumhuriyetin kuruluşunun 75. yılmda ekonomide Türk kadmının yeri sorgulanırken ortaya çıkan tablo karan 'Ekonomiye kadın bakışı kazandınlmalı • Kadınlann işgücüne katılım oranı 1950'de yüzde 70 'igösterirken, 1998'deyüzde32 'ye düştü. • Kırsalkesimlerde kadınlann yüzde 88 'i ücret almadan çalışıyor. • Ücretli, maaşlı ve gündelikle çalışan kadınlann toplam kadın işgücü içindeki oranıyüzde 23.7 • SSK'ye üye kadın sayısı 1997de 470 bin 327 • Sadeceyüzde 3.7si üst düzeyyönetici • Yüzde 70 'i ücretsiz aile işçisi • Kadınlann sadeceyüzde 10'u sendikalı • Kırsalkesimde kadınlann sadeceyüzde 23 'ü okumayazma biliyor. HAZAL ATEŞ ÇAKBR "Bir toplum, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan oJuşur. Mümkiin miidiir ki, bir topluluğun yansı topraklara âncirle bağh kakhkça diğer kısmı semalara yükselsin" dıyen Atatürk'ün seçme ve seçilme hakkını 1934 yılında verdiği Türk kadını, bugün ekonomik yaşamda ve politikada yeterince sesıni duyuramıyor. Türkiye'deki kadınlann çalışma yaşamındaki konumlannın, gelişmış ülkelerdeki hemcinslerine göre çok daha kötü durumda oldugu, ücretli ve maaşlı çalışanlann sadece yûzde 20'sinin kadın olduğu görülüyor. Kırsal kesim kadını Kırsal kesimdeki kadınlann yüzde 23'ü okuma yazma bilmezken, 1950'li yıllarda işgücüne katılım oranı yüzde 70'i göstermesine karşın bugün yüzde 32'lere düştü. Kemalist devrim ekonomik, sosyal-politik aJanda, evde, işte, işyerinde ve toplumda kadına karşı uygulanan her türlü cinsiyete dayalı aynmcıhğın ortadan kaldınlmasını hedeflerken. cumhunyetin aydınlığından yararlanan kesim kadınlar oldu. Ancak. günümüzde devleti küçültme çalışmalan, sosyal devlet aniayışına gölge düşüren politikalar, özelleşrirme şeklinde karşımıza çıkan neo-Iiberal saldınlann faturası kadına çıkıyor. \larx, "Kadm özgiirlüğunün derecesi tabii ki genel özgüriügü tayin eder" der. O halde Türk kadınının dünyadaki hızlı değişim içinde, kendı ülkesinde ne kadar söz hakkına sahip olduğuna, işgücüne katılım oranına şöyle bir göz atalım. Türkiye'de kadınlann işgücü piyasasına katılımı gelişmekte olan ülkelere göre düşük bir tablo sergilerken, özellikle 1950'lerden günümüze çalışma hayatına katılım oranlân sürekli geriliyor. Türk kadınının 1950'lerde yüzde 70'leri gösteren çalışma oranının, günümüzde yüzde 32'lere gerilemesi acı tabloyu göz önüne senyor. Atatürk'ün Köylü milletin efendisidir" dediği kırsal kesimdeki kadınlann bugün sadece yüzde 23'ü okuma yazma biliyor. Kadınlann işgücüne katılım oranının hızla düşmesinin, köylerden kentlere yaşanan yoğun göç, ataerkil kültür ve üstyapı kurumlanndan kaynaklandığı belirtiliyor. Yüzde 70'i ücretsiz aile işçisi Geniş kadın kitlelerinin eğitim düzeyinin erkeklere göre daha düşük olmasının, sektörler itibanyla dağılımlanna bakıldığında istihdam edilen kadınlann yüzde 74.7'i tanmda, yüzde 9.5*i endüstride, yüzde 15.8'i de çeşıtli hizmetlerde çalışıyor Aynca kadınlann yüzde 70'inin de ücretsiz aile işçisi olduğu görülüyor. Erkeklerde ise bu oran sadece yüzde 12.7'lerde kalıyor. Kadınlann ancak yüzde 3.7'si müteşebbıs, direktör ve üst düzey yönetici olarak çalışırken, eğitim dûzeyinin yükselmesiyle birlikte çalışma yaşamındaki oranlan da yükseliyor. Aynmcıhk kalkmah Kadın işgücü konusundaki incelemelenyle tanıdığımız Seyhan Erdoğdu ve Gülay Tokgöz'ün araştırmasında" kadınlann yüzde 7.7'sinin işveren veya kendi hesabına çalıştığı belirtilerek, hemcinsler arasındaki aynmcıhğın kaldınlması isteniyor. Araştırmaya göre, ücretli, maaşlı ve yevmiyeli olarak çalışan kadınlann hemcinsleri içindeki işgücü oranı yüzde 23.7'yi gösterirken, jallar itibanyla kûçük bir artış görülüyor. Özellikle, imalat sanayiindeki işgücünün yüzde )8.6'sını kadınlann oluşturduğuna işaret edilen araştırmada, sanayide çalışanlardan yüzde 46.6'sının 25 yaşın altında olduğu saptanıyor. Kentteki meslek gruplanna göre ıstihdamına bakıldığında, eğitim dûzeyinin yükselmesiyle birlikte, kadınlann 22.5'inin ilmi ve teknik eleman ve serbest meslek sahibi, yüzde 19.6'sının idari personel, yûzde 12.5'inin hizmet ve yüzde 8.2'sinin de ticaret ve satış personeh olarak çalıştığı vurgulanıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 49.55'ini kadınlar oluşturuyor. Türk kadınlannın yüzde 61.26'sı 15- 64, yüzde 34.45'i 0-14, yüzde 4.29'u da 65 yaş üzerinde bulunuyor. Türkiye'de kadınlann ortalama ömür süresi 69, erkeklerin de 67 oldugu görülüyor. Kadının kadın olmaktan kaynaklanan sorunlannın yanısıra, eğitim, çalışma alanlanna baktığmızda kadın verilenn karamsar bir tablo sergiledigini görüyoruz. Okuma-yazma oranı Türkiye'de kadınlann yüzde 27.17'si okuma-yazma bilmiyor. Kadınlann yüzde 19.68'i sadece okur- yazar, yüzde 41.74'ü ilkokulu, yüzde 4.89'u ortaokul ve dengi, >r üzde 5.07'sı lıse ve dengi, yüzde 1.45'i yüksekokul ve fakülte mezunu. Yükseköğrerîm düzeyindeki öğrencilerin yüzde 34.12'sikız öğrenci. Türkiye'de çalışan kadınlann yüzde 25.19'uda okuma- Erkeklerden daha çok ezüiyorlar "Kaduuntarihi, ezümesinin tarihidir" dıyen Bebd'ın görüşlen şımdı de ? r - ı doğruluğunu koruyor. Çalışma Bakanlığı'nın 1997 rakamlanna göre Türkiye nüfusunun yansını oluşturan kadınlann sadece yüzde 10'u sosyal güvenliğe sahip. Atatürk döneminde, yalnızca laik, demokratik devletin kazanımlan değil, sosyal devletin kazanımlan da kadın için eşitlikçi bir dünyanın kapılannı aralıyor. Türkiye'de laik, demokratik cumhuriyete yönelik saldınlann, 195O'lı yıllardan itibaren gelişen karşı devnm sürecınde, eğitimde birliğin ortadan kaldınlması kadına karşı bir "saJdm" olarak gelişiyor. Yol-lş Sendıkası Genel Başkanı Danışmanı Seyhan Erdoğdu, Atatürk Türkiyesi 'nden bugüne kadının ekonomik yaşamdaki rolüne ilişkin Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, sorunlann sağlıklı politikalarla çözülebileceğini söylüyor. Erdoğdu, kadınlann işgücüne katılımlannın, ücret veya maaş karşılığı çalışma olanaldannın arttınlması gerektiğini vurguluyor. Türkiye ekonomisinin uluslararası tefecilerin ipoteği altında olduğunu belirten Erdoğdu şunlan söylüyor: "Kamıı geürlerinin neredeyse yansuun iç ve dış boreun yaİıuzca faizine aynlmışken, sosyal harcamalar için kavnak nasıl aynJabilecektir? Llus ötesi mali ve sınai sennayenin çıkariannı savunan IMF'nin dayaftıgı istikrar ve yapısaJ uyum pnogramlannuı temel bedefi devteti küçüJrmek, kamu harcamalannı kısnıak. KİT'leri satmak, işçiyi mezarda emekJttiğe mahkûm etmek, gerçek ücretleri düşürmek, her türlü sosyal hakkı yok ederek rüro kaynaklan uluslararası mali sernrnenin borç servisine aktarmak olduğuna göre, G7'lerin ve EVlF'nin düınen suvunda giden hükümetler kadından ve haklarmdan vanayım divebilir mi?" Seyhan Erdoğdu, cumhuriyetin kadına sağladığı haklara sahip çıkmanın, küreselleşme adı altında pazarlamaya, kapitalizm emperyalizmine karşı gelmek olduğunu vurguluyor. Erdoğdu, "Türkive'de bir kadın olarak, bir işçi olarak ve bir a>dın olarak cumhuriyetin aydınlığına sahip çıktık divebilmek için sosyal devlete ve rüm kamu variıklanna sahip çıkmalıyız" sözleriyle konuşmasını tamamlıyor. 'ugun Türkiye'de 371 bin 402 kadın işçinin büyük çoğunluğu düşük statülü işlerde çalışıyor. Cumhuriyetin kadına sağladığı haklara sahip çıkmanın, kapitalizm emperyal- izmine karşı gelmek olduğu vurgulanıyor. yazma bilmezken, sadece yüzde 5.37'si ilmi v teknik elemanlar, yüzde 030'u girişimci. Aile içinde kadına yönelik şiddet, eğitim düzeyine bakmıyor. Üniversite mezunu kadınlann şiddet karşısında daha çok sustuklan görülüyor. Yapılan araştırmalarda, erkekler, şidderi eviiliğin doğal uzantısı olarak değerlendiriyor. Şiddet olaylannın yüzde 85'inin devam ettiği saptanan araştırmalar, kadmlann yüzde 56'sının bu durum karşısında sessiz kaldığını gösteriyor. Araştırma sonuçlanna göre şiddete uğrayan kadınlann yüzde 66'sında üzüntü, kırgınhk ve hafîf psikolojik etkiler görülüyor. Türk kadını artık hem yasaiarda hem toplumsal ve ekonomik yaşamda eşit koşullar istıyor. Cumhuriyet'in 75. yılında kadınlann ekonomik yaşamdaki rolü sorgulanırken, Türk kadını yeni bir yüzyılın eşiğinde arti cinsiyet aynmının ortadan kaldınlmasiE ıstiyor. Kadının yeri evidir diyenlere başkaldıran cumhuriyet kadınlan, irticacı faaliyetlere, şeriata hayır diyenlerin de başını çekiyor. Kadınlar her yerde llk kadın püot Sabiha Gökçe'nin ardndan onlarcası bu meslekte yer aJdj. Cumhurhet kadını Meciis'te olduğu kadar ekonomide de "tüccar kadınlar olarak" söz sahibi oldu. Istihdamda kadının payı yetersiz Küreselleşme ve yapısal uyum politikalan olarak adlandınlan süreç, bundan sohrası için düzenli ücretli kadın emeğinin gelişme şansınm sınırlı olacağını gösteriyor. 1980'li yıllarda ihracata öncelik veren ekonomik model ivme kazandığında dünyanın birçok ülkesinde kadın istihdamında önemli bir artış gözlenirken, Türkiye'de bu sınırlı kalıyor. 1970-1990 yıllan arasında sanayi istihdamında sadece yüzde 50'Iik bir artış olurken, çalışan kadın sayısı 304 binden 455 bine çıkıyor. Oysa hizmetlerdeki artış oranı yüzde 300 olup kadm istihdamı 255 binden 768 bine yükseliyor. Artık işgücü piyasasına girmek isteyen kadınlann, iş bulma şanslannın iyice azaldığı, ücretli işlerden evde yapılan gelir getirici faaliyetlere doğru bir kayış olduğu görülüyor. Özellikle evde yapılan parçabaşı çalışma, aile yükümlükJeri olan kadına bir miktar gelir sağlama 1935 yılmda parlamentoda temsil oranı yüzde 4.56 iken günümüzde yüzde 2.36'ya geriledi Cumhuriyetkadınlan direniyorAtatürk'ün seçme-seçilme hakkı, Me- deni Kanun 'un kabulü gibi uygulamalar kadınlann toplumsal yaşamda söz sahibi olmasını sağlarken 1935 yılında 18 kadın parlamentoya girdi. Cumhuriyetin ılk yıl- îannda kadın haklan için atılan adımlar Avrupa'da büyük yankılara nedenoldu.Ata- türk ve arkadaşlan Meclis'e kadın taşımak için örtülü bir kota uygulaması getirerek partilerde kadınlann sesinı yükseltti. Tür- kiye'de kadın yurttaşlık haklan açısından öncülüğü sonucu Nısan 1935'de yapılan 12. Uluslararası Kadınlar Konferansı ts- tanbul'dagerçekleştirilir. Kadınlann onu- runun korunması, erkeklerle ekonomik eşitlik, politikada etkinlık, evli kadmlara yapılan baskıiara mücadele konulan tar- tışıldı. Toplam sıgortalı nüfusun sadece yüzde 15.8 kadın. I950'li yıllara kadar eğitimine önem verilirken bu tarihten son- ra ciddi genleme yaşandı. Türkiye'de 1955 yılında çalışma yaşa- mındaki kadın nüfiısun yüzde 77'sı işgü- cüne dahilken 1989 yılı Nısan venlerine göre bu oran yüzde 35.1 "e, 1990 yılında da yüzde 31.8'e, 1993 yılında da yüzde 29.9'a düştü. Beş Yıllık Kalkınma Planlan ve yıllık programlar 1960 yılından 1989 yılına ka- dar kadın konusunu sosyal sektör olarak ele almadığı için politikalar üretemedi. 1950'li yıllara kadar kadınzn eğitimine özel bir önem verildi. 1927-1950 yıllan arası özellikle dokuma sanayiinde önem- li sayıda kadın istihdamı söz konusu ol- du. 1950-1971 yıllannda da kadın hakla- n açısından önemii adımlar atılmazken milletvekili oranı da hızla düştü. 1973 yı- lına kadar 3 bin 22 yargıçtan 149'u yargıç, 10 bin 670 avukattan 1532'si kadındı. Ideolojilerin hâkim olduğu 1996-1970 r3vWİ*JKC 1935 P/C^\£eJ^<b Î939 ,. ı—~i h // // / / / / / / T ' / A İmâUâmk 1943 1946 1950 1954 1957 1961 1965 1969 1973 1977 1983 1987 1981 1995 ;lis' Kadm 18 15 16 9 3 4 7 3 8 5 6 4 12 6 8 13 te kadınlar Ertıok 377 385 419 446 484 531 603 447 442 445 444 446 388 444 442 537 Toplam 395 400 435 455 487 535 610 450 450 450 450 450 400 450 450 550 Kadmor 4.56 3 75 3.68 1 98 0.62 0.75 1.15 0.67 1.78 1 11 1.33 0 89 3 0 0 1.33 1.78 2.36 yıllannda, özgürlük çığlıklan anldı. I980'li yıllara gelindiğınde kadın haklan yeni- den gündeme geldi. Çalışan kadınlar yü- rüyüşler düzenleyerek dayağa hayır slo- ganlan atıldı. Kadın vali, bakan derken ilk kadın başbakan seçildi. Türk tarihinde 'ilk' kadınlar: Ilk alfabenin yazan Melahat liğurkan, Bakan Prof. Dr. Türkan Saylan. Başbakan Tansu ÇiDer, Beledıye Başkanı Müfide t»- han, Dişhekimi Ferdane Bozobağan Er- Siyasette kadın Kadın poJitikacılar bugüne kadar kadınlann sorunlanna çözüm üretemediler. Bugün Medeni Kanun'un kadın-erkek aynmcıhğı yapılan maddeleri değiştirilmeyi bekliyor. Kadınlann Tûrk siyasi yaşamında temsil oranlanna şöyle bir göz atalım. berk, DoktorSafîj'e Ali, dünya güzeli Ke- riman Halis, Emniyet Müdürü Feriha Sa- nerk, Fotoğrafçı Semiha Es, Gazeteci SeJ- ma Rıza Hâkım Suat Berk, Hemşire Es- ma Deniz, Heykeltıraş Sabiha Bengütaş, Hukukçu BeraatZekiÜngör,Jet Pilotu Le- man Altmçekiç, Karakol Amiri Nevian Kulak, Kaymakan OdeoıBozkurt, Kürek- çi Metek Özdil, Makinist Seher Aytaç, Milli Eğirım Müdürü Güler Karakülah, Millı Maç Hakemi LaleOıtak, MuhtarGüf Esin, Mühendis Sabiha Gürevman. Ope- ra Sanatçısı Semiha Berksoy, Otomobil yanşçısı Samiye JVforkaya. Pılot Sabiha Gökçe, Polis Memuru Berül Diker, Profe- sörFazıJaŞevkef Giz, Radyo Spiken Emd Gazi Nihaİ Savcı Tüzinkan Kochisarloğ- lu, Sayıştay Üyesi Fahriinisa Etmen, Se- natör ve Elçı Adile Ayia, Sendıka Başka- nı DerviseKoç, Subay UlküSema Toksöz, TBMM Başkan Vekılı Neriman Neftçi, ılk Türkiye güzelı Feriha Tevfik, ılk TV Spiken Nuran De\Tes, Vaii LaleAyteman, Veteriner Sabrijte Aydemir, Yargıtay Üye- si Melahat .\uracan, siyasi parti başkanı Behice Boran, seçilmiş bakan Imren Ay- kut Anayasa Mahkemesi Üyesi Samiye Akbulut, kadın Yönetmen Cahide Son- ku, Tiyarrocu Afîfe Jale. imkânı sunmakta, ama kadmı dört duvar arasına hapsederek emeğinin sömürülmesine yol açıyor. Kadm istihdamını teşvik edici yasal düzenlemelerin yapılarak, Medeni Kanun, Türk Ceza Yasası ve Iş Yasası 'nda kadına karşı aynmcılığa doğrudan ya da dolaylı olarak yol açan maddeler değiştirilmeli. Ücretli doğum izninin arttınlarak, şiddete uğrayan kadınlar için başvuru yerleri açıhnah. Kentlerde çalışan kadınlann erkeklerden daha çok ezildiği, hangi sektörde olursa olsun düşük statülerde çahştınldıklan belirtiliyor. Bu arada, yapılan araştırmalarda sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinde hükümetlerin kadmlann kazanılmış haklannı ihlal ettikleri saptanıyor. Örneğin Birleşmiş Milletler Enformasyon Merkezi'nce hazırlanan raporda, dünyadaki tüm ailelerin 3 'te birinın kadınJar tarafından yönetildiği, bunlann çoğunun yoksul olduğuna işaret ediliyor. Kadına şiddet eylemlerinin kültür ve din baskısıyla yaygınlaştığma dikkat çekilen raporda, aynı işi yapan kadmlann erkeklerden ortalama yüzde 30-40 daha az ücret aldığı kaydediliyor. Dünyanın birçok ülkesi kadmlara yönelik aile içi şiddeti cezalandırmıyor. xVenrte çalışan kadınlann yüzde 56.3 'ünün sosyal güvenliği olmadığı, bu oranın kırdan kente göç ederek çalışan kadınlarda yüzde 88.9 olduğu görülüyor. Evde çalışma, kadını dört duvar arasına hapsederek emeğinin sömürülmesine yol açıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle