Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27EKİM1998SAL
HABERLER
SEKA
İşçüer
hakiçin
Ankara'ya
yürüyecek
İstanbul Haber Servisi -
Başbakan Mesut Ydmaz'ın,
"İzmit SEKA Fabrikası ile
Be> koz Deri Fabrikası'mn iş-
çilerinin mağdur edilmeden
başka yerlere taşuıacağT yö-
nündeki açıklamasını sendi-
kacılar, "işçilerin biriiğinj boz-
maya yönelik yeni bir oyun*
olarak değerlendirdiler, Türk-
Iş'e baglı Selüloz-lş Sendika-
sı Genel Başkanı Davut Boz-
kan. hükümetin kapatma ka-
rannı iptal etmemesi halinde
31 Ekım'de 4 konfederasyo-
nun katılımıylagerçekleştıre-
cekleri mitingin hemen ardın-
dan Ankara yürüyüşünü baş-
latacaklarını ıfade etti. Türki-
ye Den-tş Sendikası Genel
Başkanı YenerKaya ise fabri-
kayı başka \ ere taşıma düşün-
cesinin kaynağında "fabrika
arsasının peşkeş çekflmek" ıs-
tenmesinin yattığını ileri siir-
dü.
Ankara yürüyüşünü 22-23
günde tamamlamayı planla-
dıklannı anlatan Bozkan. yü-
rüyüşün her gün gündoğu-
munda başlayıp günbatımın-
da sona ereceğini ve günbaü-
mında vardıklan yerde konak-
layacakalannı söyledi. Eş ve
çocuklann konaklama yerle-
rinde. erkeklenn ise kahv eler.
camı ve okul gıbi yerlerde ge-
ceyı geçıreceklerinı ifade e-
den Bozkan, yürüyüş güzer-
gâbını Izmit Köseköy, Uzun-
tarla, Eşme, Adapazan, Hen-
dek. Düzce, Bolu, Gerede, Kı-
zılçıhamam \ e Ankara olarak
beiirlediklenni kaydetti. Boz-
kan, Ankara'ya ulaştıklannda
hâlâ karar degişmemişse ka-
rar degişene kadar Ankara'da
kaJacaklannı kaydetti.
Başbakan'ın
önerisi o>un
Davut Bozkan. Başbakan
Yılmaz'ın işçiler mağdur
edilmeden fabrikanın başka
bir yere taşınacağı yönündeki
önerisınin sendika ve işçinin
birliğini ve direnişin gücünü
bölmeye yönelik yeni biroyun
olduğunu söyledi. Başba-
kan'a sundukJan raporda fab-
rikanın iddia edildiği gibi ekö-
nomık ömriinü tamamlama-
dığı ve hurdalık olmadığı yö-
nündekı raporun bırcümlesı-
nin dahi yalanlanmadığuu ifa-
de eden Bozkan, fabrikanın
yüzde 85 kapasiteyle çalışa-
rak yılda 120 bin ton üretim
yaptığını anımsattı. Türki-
ye'nın yıllık
7
00 bin ton kâğıt
açığı olduğunun altını çizen
Bozkan. "SEKA'nın peşkeş
çekOen arsasuun degeri 20 tril-
yondur. Bunun 8 trilyonu ya-
nnnıa aynlsa SEKA, Kanada.
İngiltere \e İskandinavya gibi
ülkelerin kaljtcsini ve teknolo-
jisini yakalayacaktır" dedi.
Bozkan. "Bu yannmdan ka-
çıyoriarsa vatan haini arama-
ya gerek yok- Cumhuriyetin
fabrikalannı mevcut yerinde
kurtarma şansı var" diye ko-
nuştu.
Beykoz Kundura Fabrika-
sı'nda örgütlü Türkıye Deri-lş
Sendikası Genel Başkanı Ye-
ner Kaya da. fabrikayı başka
yere taşıma düşüncesinin kay-
nağında "fabrika arsasının
peşkeş çekUmesi"nın yattığı-
nı sa\ıındu.
Valide Sultan
Köprüsü kapalı
• İstanbul Haber Servisi
- Valide Sultan Köprüsü
bugün, bakım ve onanm
çahşmalan nedeniyle 08.30-
16.00 saatleri arasında kara
trafı|ine kapatılacak.
Gazeteciye
gözaltıya tepki
• İstanbul Haber Servisi
- Yeni Asır Gazetesi
yazarlanndan Mehlıka
Türkmenoğlu'nun gözaltuıa
alınrnasına, Izmir
Gazeteciler Cemiyetı ve
Çağdaş Gazeteciler Derneğı
Ege Şubesi"nden tepki
gösterıldi.
Sukesintisi
• İstanbul Haber Servisi
- Su borularının yenilenmesi
nedeniyle bugün Anadolu
yakasındakı bazı semtlere su
verilemeyeceği bildirildi.
Saat 0^.00-19.00 arasında su
alamayacak semtler şunlar:
Beykoz'un tamarru, Anadolu
Hisan. Çubuklu, Kanlıca,
Paşabahçe, Tokatköy ve
Anadolu Kavağı
Ekmek duyurusu
• İstanbul Haber Servisi
- Halk Ekmek"ten yapılan
duyuruda. 29 Ekim günü
üretim yapılmayacağı, ilgilı
yerlerin ekmek ihtiyaçlannı
27 Ekim'e kadar Halk
Ekmek Fabrikası'na
bildirmeleri istendi.
'Dededen, babadan, dayıdan SEKA lıların' direnişinden izlenimler
'Bu işyerinde üretim var'IŞIKKANSU
KOCAELİ- Derinden derine homurda-
yan binalann çatısından süzülüp gelen o.
Inanmayacaksınız ama ta kendisi. Evet,
evet; Richard Bach'ın özgüriüğu arayan
martısı Jonathan bu.
Jonathancıgım, bırak diğerlerini. Bırak
dalsınlar Körfez'in kirli balçığına. Dalıp
çıksınJar, dalıp çıksınlar. Kon omuzuma
bir, dolaşalım, haller nicedir görelim.
Yorgun da olsa gözlerin şu incir agacı-
nı seçti mi? Hani. şu tek katlı küçük evin
arka bahçesindekini. Tam orası, elinde ya-
ralı bir kumru tutan çocuğun bahçesinde-
kini. Kumruya henüz ad koymadı, ama
kendisininki elbette biliniyor: Berker.
Bak, dinle; babaannesinin 30 yıl önce ken-
disine bıraktığı hazineyi açıklıyor bize:
"Dedem de SEKA'lıydı biliyor musu-
nuz? Büyijk dedem de dayun da amcam
da. Babam da». Babaannem dikmiş bu in-
ciri biliyor musunuz?"
Jonathan be, bir çocuğun gizini öğren-
mek çok zordur. Helal bize. Dahasmı kur-
calamak gerek. Anne Mürüvet Ebeoğtu'na
kulak verirsek, anlaşılıyor kı ters giden bir
şeylervarbuyıl:
"Çok güzel incir verirdi N'eriman anne-
nin diktiği agaç. Bu güz küsmüş gibL"
Tanıştırayım, baba Başer Ebeoğlu. 22
yıllık SEKA işçisi. incir ağacının yama-
cındaki lojmanda oturuyor. Tıpkı babası
Faruk Ebeoğlu gibi. Bu evde doğmuş, bu
evde büyümüş. Aileden SEKA'lı. Çogu
SEKA işçisi, çoğu Izmitli gibi. Kendi de-
yimleriyle "bizün" SEKA'ntn üçüncü ku-
şağı.
Küskün incir agacırun gölgesinde "bî-
ziın SEKA"lılann dost meclisindeyiz.
Şaşkınlık ile hüzün oynaşıyor yüz hatlann-
da. Dolu dolu konuşuyorlar, durmaksızın.
Sözleri. birbirlerinden kapıyorlar. Murat
Ciner de SEKA'da çeyrek yüzyılı tamam-
lamak üzere:
"Fabrikamız kaparılmak isteniyormuş,
zarar ediyornıuş filan. İnanmıyoruz. Daha
geçen yıllarda makinelerimiz hurda fry^ö-
na satıldı. Sabn alanlar ükır ükır çaJıştın-
yorlar makinelerimizL Tıkır ükır da kâr
ediyorlar. Biz, fabrikanuzı cahşüracağız.
Çocuklanmızın, bu ülkenin çocuklan da-
ha iyi, daha ucuz defter, kitap alabilsin di-
ye."
Kerem Hocaoğlu yenilerden. 14yaşın-
da SEKA'lı olmuş. Kâğıtçılık Sanat Oku-
lu'ndan mezun. Sanat Okulu "Mehmed
Ali Kâgıtçı" admı taşıyormuş. Ta 1928'de.
Cumhuriyet'te yayımlanan bir konuşma-
smda, "•ülkemtöe kâgıt yapımma eh«riş-
li çokdegJşik hammadde \urken hâlâ dışa-
nya mihonlarta lira para ödenmesinin
doğnı olmadıgınr söyleyen yurtsever
Yüksek Kâgıt Mühendisi Mehmet AJi Kâ-
ğıtçı var ya, o. 1934'te, üzerinde Gaa'nin
imzası oian bir kararname ile SEKA Izmit
Fabrikasf nı kuran Mehmed Ali Kâğıt-
çı 'run coşkusunu, üretim hevesini, ülkeye
ve topluma yarann soluğunu içinde du-
yumsayan 26 yaşında bir genç Kerem Ho-
caoglu:
"Kâgıt namurunua, tozunun kokusunu
akün mı kurtuluşun yoktur. Bir farkh, an-
latılmaz sevdadır bu."
Başer Ebeoğlu, doğruluyor onu:
"Gerçekten SEKA'nın havası ve suyu
başkadır."
Evin çarkının dümeni annelerdedir ya,
Mürüvet Ebeoğlu vurguyu tamamlıyor:
"SEKA'ıun ücreti çok değfldir, ama he-
lal ve bereketlidir."
Hişt Jonathan, duyuyor musun, özgür
martı! Neymiş?
Icerideki muhabbet kuşunun cıtiamala-
n da eşlik ediyor bize arük. Söyleşi koyu-
laşakça "biziın SEKA"nın, Izmitlinin gün-
lük yaşamına bir takvim yaprağı, saniye
sektirmeyen eski bir çaiar saat gibi ince-
den inceye sızdığına tanık oluyoruz. Ke-
rem Hocaoğlu'nun gözlemi bu:
-Anneannem Naciye Çeliker 80 yaşın-
da. Gününü SEKA fabrikasının vaırÛ>
<
a
diidüğüne göre ayariar. Sabahı, ikindiyi ve
akşami-.*'
Uretimin sesi, emeğin, yaratının çıknğı
yine Kerem'in sözlerinde:
"Kule derter, 60 metre vardır. Pirit ku-
lesi. Yugosta\-ya'dan yurda göçtüktea, İz-
mit'e yerleştikten sonra dedem, d^vn u-
vasuu yapmışlar."
Ya ana sınıfina giden, daha beşine yeni
girmiş ana kuzusu Kaan ne derse beğenir-
siniz:
"Anne, bizi İzmh'ten mi atacaklar?"
O küçücük lojman odasında herkesin
küçük baş devinimleriyle onayladıklan,
paylaştıklan ortak görüşe gelince:
U
SEKA btdm mutluluğumuz, geieceği-
miz. 3-5 kişinin imzasıy la haJkın olan bu
fabrika neden kapablır ki? Neden kapaüJ-
smld?"
Ebeoğlu ailesi ve komşu işçiler uğurlu-
yor bizi. Armağanımız, bu kez dedenin
diktiği ağaçtan kopanlmış, azman yum-
ruğu büyüklüğünde iki adet ayva... Ne de-
mek istiyorlar sence Jonathan? "Madem
Ankara'dan geldin. Bunlan fabrikamıa
kaparmaya kalkışan siyasilere götür de ye-
sinler'' demeye mi getiriyorlar? Hani se-
çim yakın ya!... Yok yok, bu ancak bir iş-
ldlli gazetecı yorumu..
Şerefli insanın direniş kapısı
SEKA fabrikasının giriş kapısının he-
men ardı. İşçiler çardagı kurmuşlar. San-
daJyeleratılmış. Görevlilerce (Bunlar, grev
gözcülen gibiler ama "grev gözcüsü" de-
giller. Çürükü, kapının girişinde koca koca
harflerle "Bu işyerinde üretim var" yazılı.
Dolayısıyla "üretim gözcüleri" diyebili-
riz) denetim altma alınan kapının fabrika-
ya bakan girişine "Şerefli insanın direniş
kapısı" yazılmış. Dostum Jonathan, çak-
tın mı dalgayı? "Şerefli insanın direniş ka-
pısı" yazmanın iletisı ne? "Vardiyan bhti
mi nrtma" uyansı anlayacağın.
Sabab.vardiyası bitmiş. Diğerieri içeri-
de, fabrikada, üretimde. Sabahçılar, bran-
da bezinden yapılma derme çatma çarda-
ğın altında sandalyelere kaykılmış bekle-
şiyorlar. Bangır bangır müzik yaym yapan
radyo. haberlere geçince uğultu kesiliyor,'
kulak kabartılıyor:
"POAŞ'ın özeUeştirilmesi hakkmda böl-
geidaremahkemesinceyürütmeyi durdur-
SEKA Izmit
Fabrikası'nı
kuran
Mehmed Ali
Kâğıtçı'run
coşkusunu, üretim
hevesini, ülkeye ve
topluma yaranmn
soluğunu içinde
duyumsayan 26
yaşında bir genç
Kerem
Hocaoğlu: "Kâgıt
hamurunun.
tozunun
kokusunu aJdın mı
kurtuluşun yoktur
Birfarkü,
anlatümaz
sevdadır bu~"
Başer ve
Mürüvet
Ebeoğlu. Başer
Bey 22 jıllık
SEKA işçisi.
İncir agacırun
yamacındaki
lojmanda
oturuyor. Tıpla
babası Faruk
Ebeoğlu gibL
Bu evde
doğmuş, bu
evde büyümüş.
Aileden
SEKA'h.Çoğu
SEKA işçisi,
çoğu İzrnidi
gibL
ma karan ahndı.''
"Hımmm" türünden mınltılar...
işçiler, Metin Çardak'ı "Temsflcimiz-
dir ha!" diye tanıtıyorlar. Çardak'a, "Du-
nun ne" diye soruyoruz. Biraz beylik bir
yanıt alıyoruz:
"Öhnek var, dönmek yok."
tkinci soru:
"Sence neden fabrikavı kapatma kara-
nverdfler?"
- Jonathan başlanm çıgiığına... Gümü-
şî istavrit görmüş gibi bakma bana. Ne ya-
ni, Adana'daki depremzedelere yöneltilen
"Af buyıırun ama tu valetinizi nereye yapı-
yorsunuz? Çok merak edi>t)nım" gibisin-
den sorular mı soracaktık?
Metin Çardak, bu kez form tutmuşa
benzer:
"Onu bana değü Başbakan Mesut Yıl-
maz'a, bir de işçi babası var, Ecevit,ona so-
racaksın."
Aldım mı ağzımın payını. Bari etrafa
bakınayım da hava degişsin. O da ne? Jo-
nathan, sen de farkında mısın o dövizin?
Safi oynama işte, tam karşında duruyor:
"Dün fidanhk, bugün SEKA,yann Tür-
kive."
Işçi Ahmet Vzuaer yaklaşıyor yanımı-
za. "Medya" diyar. "GeüyDrgeliyorceki-
yor, tek saör habes, tek saör görünfü yok."
Dertlı anlaşılan. Sökün ediyor düşüncele-
ri:
"SEKA'nın 1600 dönümlük fıdanbgını
bedavaya verdiler ya Ford'a. Ben oraya ya-
kın otunıyorum. Piyasada o arazinin met-
rekaresi 20-25 müyon lira. Gelelim bizim
fabrikaya. Eskimiş dedikleri. kapanlması
mutiaka gerekli dedikleri fabrikayı bugün
biz işçiler yüzde 85 kapasi-
teyle çalıştınyoruz. Ne der-
lerse desinler, biz fabrikayı
kapatnrmayacağız, çaüştı-
racagE."
Bir mikrofonik çagn ke-
siyor sözleri:
"Arkadaşlar; hanımlan-
mız, çocuklanımz ayakta
kakh, yer ayırahm."
Meğer, her vardiya çıkışı
işçilerin çocuklan, eşleri,
babalan ile birlikte olmaya
geliyorlarmış. Onlarda yer-
lerini aldılar. Kadınlar ses-
siz, bebeler mızmız. zırzrr.
Ailecek direnişteler. Üretim
direnişi!
Ne haber uçuk martı?
Dinle dinle, duy! SEKA ça-
lışanlan, "üretim direnişi"ni
desteklemeye gelen Kordsa
işçilerini nasıl karşıhyorlar:
"Yügınhk yok, direniş
var", "Dayanışma büyüyor,
direniş sürüyoK"
"SEKA HALKINDIR,
KAPATILAMAZ-"
TIM NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR calislar@cumhuriyet.com.tr
Mihri Belli, sosyalistlerin
yakından tanıdığı, yaşamı si-
yasi baskılara göğüs germek-
le geçmiş, devrimciliğini ömür
boyu sürdüren, ülkemizin en
deneyimli siyasetçilerinden.
Mihri Belli, 1915 doğumlu, ya-
ni 83 yaşında. 83 ytllık yaşamı-
nın 10 yılını cezaevlerinde ge-
çirdi.
Neden Mihri Belli hapislere
girdi? Eşitliği, özgüriüğü, ada-
leti aradığı, sömürüye başkal-
dırdığı için. Bu tutumu nede-
niyle devletin takibinden kur-
tulamadı. Mihri Belli, her sos-
yalist gibi düşündüklerini açık-
ça söylemekten çekinmeyen,
bu yüzden başına gelecek
dertleri umursamayan bir ki-
şiliğe sahip.
Mihri Belli, ne yaptı da uzun
yıllar hapislerde kaldı? Ne
yaptı da her askeri darbeden
sonra, darbeciler onun peşine
düştüler? Düşüncelerini söy-
lemekten ve bu düşüncelerini
yaşama geçirmek için örgüt-
lenmeye çalışmaktan öte bir
şey yapmadı. Bunun karşılığı-
nı ona bu devleti yönetenler
fazlasıyla ödettiler.
Mihri Belli Davası...
Mihri Belli, 83 yaşında yeni-
den mahkûm edildi. Geçen
günlerde bir konuşması nede-
niyle Türk Ceza Yasası'nın
312/2. maddesinden bir yıl
hapis cezasına çarptınldı. Bu-
raya kadar Türkiye'nin bugün-
kü koşullannda böyle bir karar
bile normal karşılanabilir. An-
cak Belli davası, yargı süreci
açısından da skandal sayıla-
cak özellikler taşıyor. Ankara
1 No'lu Devlet Güvenlik Mah-
kemesi, Mihri Belli'yi yüzünü
görmeden, savunmasını al-
madan mahkûm etti.
Mihri Belli bu yargılama sü-
recini şu espriyle dile getiriyor:
"Savcı Nuh Mete Yüksel, sırf
beni görmek üzere gece yan-
sı saat 03.00'te Istanbul'daki
evimden alıp apar topar An-
kara'ya getirdi. Dava böyle
açıldı. Ancak işyargılama aşa-
masına geldiğinde, kimse ara-
yıp sormadı."
Belli, Yargıtay'a yolladığı iti-
raz gerekçesinde bu süreci
şöyle anlatıyor: "Adresim bel-
li ve çağnldığım herzaman il-
gili adli ve diğer merciler
önünde hazırbulunacağım bi-
lindiği halde ben, mahkeme
yüzü görmeden, iddianameyi
okuyup usulü gereğince sa-
vunma hakkımı kullanmadan
mahkûm edilmiş bulunuyo-
rum. Dolayısıyla, 'gerekçeli
karar'da geçen 'açık yargıla-
ma' sözü gerçeği ifade etme-
mektedir."
Belli, bir kez alınan ifadesi-
nin hangi koşullarda yerine
getirildiğini şu sözlerte aktan-
yor: "Ankara DGM'nin talima-
tı üzerine ifademi alan İstan-
bul 2 No 'lu DGM 29/06/1998
tarih ve 1998/19 Tal. No'lu tu-
tanağında adlan yazılı mahke-
me heyeti ile ben karşılaşma-
dım. Sorgum, beş aJtı masa-
nın bulunduğu birçok görev-
linin çalışmakta olduğu, İstan-
bul 2 No'lu DGM kaleminde
alındı. Avukatım veben, kâtip
bayanın yanında oturan sorgu
yargıcının karşısında ayakta
dunıyorduk."
İfade alındığı yerdeki duru-
mu ise Belli şöyle dile getiriyor:
"Odadaki gürültüden yargıcın
yanındaki kâtibe neler dikte
ettiğini duymuyorduk. Tuta-
nağı imzalama sırası geldiğin-
de, ben özellikle kendi ifade-
min doğru yazılıp yazılmadı-
ğını kontrol ettim. Tutanağın
geri kalan kısmını foımalite sa-
yarak okumadan imzaladım.
Yani tutanakta yazılı olduğu
gibi usulü gereğince kurul-
muş bir mahkeme huzuruna
çıkmadığıma dairbirşem koy-
madan tutanağı imzaJamış ol-
mam birgaflet eseridir. Böyle
bir durumun adalet cihazının
ciddiyeti ile ne denli bağdaş-
tığını yüksek heyetiniz takdir
eder."
Belli, bundan sonra da sav-
cının mütalaasıyla karşılaşma-
dıklarını ve bu nedenle savun-
ma yapamadıklarını, bir gün
gazetede mahkûm olduğu ha-
beriyle karşılaştığını belirterek,
"Bu sırada Ankara mahkeme-
si huzurunda savunmamız için
bazı hazırlıklara girişmiştik ki,
Hüıriyet gazetesinde hakkı-
mızdaki mahkûmiyet karan
haberini okuduk. Aradan an-
cak birkaç hafta geçmişti.
Adalet cihazının bu denli sü-
ratli çalışması karşısında hay-
ranlık duymaz da ne eder in-
sanl" diyor.
Mihri Belli'nin bir konuşma-
sı nedeniyle açılan ve düşün-
celerini hiç ifade etmeyen, ya-
lan yanlış bant çözümlerine
dayanan bir dava, 83 yaşında
onu yeniden cezaevine gir-
menin eşiğine getirdi. Belli,
hakkındaki karan temyiz etti-
ğini belirtiyor, yine de yargıdan
umudunu kesmemek gerekti-
ğine inanıyor. Dosya şimdi
Yargrtay'da.
Bizler ise Cumhuriyetin 75.
yılını kutluyoruz. Belli, bu
Cumhuriyet'in, özgürlük, ada-
let ve demokrasi içinde geliş-
mesi için bir ömür tüketmiş
devrimcilerden.
Onu, düşünceleri yüzünden
bu yaşında hapse atmak bu
Cumhuriyet'e ne kazandıra-
cak doğrusu çok merak ediy-
orum.
Kâgıthane Belediyesi
15 trflyonluk
kuşkulu ihale
MtVASE İLKNUR
istanbul Büyükşehir
Belediyesi 'nin 27 ilçe için
hazırladıgı ve toplam be-
deli 15 trilyonu bulan iha-
le dosyasından pis koku-
largeliyor. Hazırlanan tek-
nik şartnamenin yönetme-
liklere aykın olması bir
yana, FP'li belediye gide-
rayak yandaşı şirketlere
para kazandırmak için iha-
le dosyasının 15 gün gibi
kısa bir sürede hazırlan-
ması için ilgili birimlere
talimat verdi.
Kâgıthane Belediye-
si'ndeki yasadışıhğı ört-
mek için aynı yasadışıhğı
tüm ilçelere yaymak iste-
yen İstanbul Büyükşehir
Belediyesi, 15 gün zarfin-
da hazırlanmasını istediği
ihale dosyası için bürok-
ratlara baskı yapıyor.
Sözkonusu ihale dosyası,
Büyükşehir'e bağlı 27 il-
çede cadde, sokak tabela-
lan ile evlerin numaralan-
ması işlemini kapsıyor.
Once iş, sonra ihale
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi "nin bu konuda-
ki girişimi. Kâgıthane Be-
lediyesi'nin bır şirkete iha-
le yapmadan tüm ilçenin
cadde ve sokak isimleri ile
evlerinin numaralannı
gösterirtabelalannı değiş-
tirme işini vermesiyle baş-
ladı.
Kâgıthane Belediye-
si'nce, geçen yılm sonla-
nndan itibaren ilçenin 16
mahallesinde cadde, so-
kak ve bulvar tabelalan ile
evlerin numaralama işi bir
şirkete verilerek degiştiril-
meye başlandı. 3030 sayı-
lı yasanın 6. maddesine ve
uygulama yönetmeliğinin
38. maddesine göre ilçe
belediyesinin böyle bir iş-
lemi yapma yetkisi yok.
Yasalara göre bu yetki Bü-
yükşehir Belediyesi'ne ait.
Kendine ait olmayan bir
yetkiyi kullanmakla kal-
mayan Kâgıthane Beledi-
yesi, verdigi işle ilgili de
bugüne kadarherhangi bir
ihale açmadı. İhale açma-
masına karşm Kâgıthane
ilçesinde tabela değiştir-
me işlemi gerçekleştirildı.
FP'li belediye bu işte is-
tim arkadan gelir' sözün-
den hareketle önce işi yap-
tırdı, arkasından da forma-
liteyi tamamlamak için
Büyükşehir Belediyesi'ne
başvurarak bu konuda iha-
le açmasını istedi.
FP'li Kâgıthane Beledi-
yesi'nin yasalara aykın
olarak yaptığı işler bu ka-
darla sınırlı değil. 1963 yı-
lında çıkanlan ve Türki-
ye'nin tamamında tabela
birliği sağlamak amacıyla
çıkanlan 1003 sayılı kanu-
nun 5. maddesine göre ta-
belalann boyutu, rengi ve
imal edildiği madde aynı
olmak zorunda. Yönetme-
liğin ilgili maddesi uyann-
ca tabelalann 20x50 cm
boyutunda, 2 mm kalınh-
ğında, zemin lacivert, ya-
zılar beyaz renkte ve alü-
minyumdan yapılması ge-
rekiyor. Ancak Kâgıthane
Belediyesi'nce RP'li yan-
daş şirkete yaptınlan tabe-
lalann hiçbir özelliği yö-
netmeliğe uygun değil.
Tabelanın boyutlan 20x50
cm yerine 12x13 cm eba-
dında. Mavi beyaz yerine,
yönetmeliğe aykın olarak
yeşil beyaz renkleri tercih
edilmiş. Yasadışılık bu ka-
darla da kalmıyor. Alü-
minyumdan yapılması ge-
reken sokak tabelalan ile
evlerin numaralan ABS
plastik mineralden imal
edilmiş.
Yasalara aykın olarak
hazırianan tabelalar yine
yasadışı olarak ihale yapıl-
madan bir şirkete yaptın-
lırken mali yükü de konut
sahiplerinin sırtına yük-
lendı. Kâgıthane Beledi-
yesi 1998 yılı 'emlak be-
yan'döneminde her evden
'tabela asma tahsis bedeli'
adı altında 500'er bin lira-
yı hane sahiplerinden pe-
şin olarak kesti. T-
MMOB Harita ve Kadast-
ro Mühendisleri Odası is-
tanbul Şubesi'nin uyansı
üzerine Kâgıthane Beledi-
yesi, para işlemini encü-
men karanyla iptal ettiği-
ni ve alınan paralann iade
edilmesi yönünde karar al-
dığını açıkladı. Ancak ip-
tal karannın alındığı güne
kadar toplanan paralann
ne şekilde ve şu ana kadar
kaç kişiye iade edildiği bi-
linmiyor.
İlçe belediyesinin yaptı-
gı bu yasadışı prosedüre
yasallık kazandırmak için
bu kez İstanbul Büyükşe-
hir Belediyesi harekete
geçti. Tabela değiştirme
işlemini bitiren Kâgıthane
Belediyesi, formaliteyi ta-
mamlamak için eski tarih-
le Büyükşehir Belediye-
si'ne başvurarak bu konu-
da ihale açması talebinde
bulundu.
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi, Kâgıthane Be-
lediyesi'nin yasadışı işle-
mini örtbas etmek için tüm
istanbul'un tabelalannı
Kâgıthane'ye uydunnaya
çalışıyor. Yani Kâgıthane
istanbul'a uyacağına, ko-
ca istanbul Kâğıthane'ye
uyacak. Ancak Büyükşe-
hir Belediyesi Harita Mü-
dürii Mustafa Takan'ın,
başkanlık makamının ona-
yına sunmak üzere hazır-
ladıgı resmi yazı ve teknik
şartname okunduğunda,
amacın sadece Kâgıthane
Belediyesi 'nin gayri yasal
işini örtbas etmek değil,
Kâgıthane'nin ihale yap-
madan işi verdiği yandaş
şirkete daha fazla para ka-
zandırmak için kollann sı-
vandığı görülüyor. Zira
bugüne kadar mevcut yö-
netmelikteki koşullara uy-
gun araçlara sahip müte-
ahhitlerin 15 gün gibi kısa
bir sürede ABS plastik mi-
neralden tabela üretecek
donaıumı sağlaması müm-
kün değil. Bu konuda tek
hazırlıklı firma daha önce
Kâgıthane'de tabela deği-
şikliği çalışmasmı ihalesiz
olarak alan ve gerçekleşti-
ren firma olacağından Bü-
yükşehir Belediyesi de ha-
zırladığı ihale dosyasında
bu firmayı tarif ediyor.
Tüm tstanbul için yapı-
lacak bu çalışmanın keşıf
bedeli 15 trilyonu aşıyor.
Plastik mineral
Takan. imzasını taşıyan
resmi yazıda, Kâgıthane
Belediyesi'nin ihale dos-
yası hazırlamak için başla-
tılan çalışmada kapı nu-
maralama işleminde
12x13 cm ebadrnda ABS
plastik mineral kullanıldı-
ğını belirtirken diğer ilçe-
lerde ise bugüne kadar bi-
na kapı numarası olarak
alüminyum üzeri kabart-
malı levhalar kullanıldığı-
nı da itiraf ediyor. 1003 sa-
yılı kanunun 5. maddesini
hatırlatan Takan, İstanbul
genelinde birliği sağlamak
için ilçelerdeki numarataj
çalışmalannda da Kâgıt-
hane'deki malzemenin ve
boyutlann kullamhnası
gerektiğini vurguluyor.
Bu konuda Başkan Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın
onayını isteyen Harita Mü-
dürlüğü, tüm ilçelerde iha-
le açılması için ihale dos-
yasmın 15 gün gibi kısa
sürede tamamlanması için
ilgili birimlere talimat ve-
riyor. Ancak bürokratlar,
Harita Müdürlügü'nün sı-
kıştırmasuıa rağmen bu-
güne kadar dosyayı hazır-
lamadı.
Kısa... Kısa... Kısa... Kısa.
• DİSK'e bağh Lastik-İş Sendikası yapOğı yazdı
açıklamada, DİSK \v TtP kurucularuıdan Rıza Kuas'ın
öhnnünün 17. yıh olan 30 Ekim Cuma günü
Edirnekaprdaki mezan basında anılacağuu bfldirdL
• Personel alımında sınav başan sıralamasına göre
atama yapmayarak görevlerini kötüye kullandıklan
iddia edilen eski tSKl Genel Müdürü Ergun Göknel ve
Ziya Kurtaran'ın yargılanmalanna devam edildi.
• Hakkında gıvabi tutuklama karan bulunan eski Şişli
Belediye Başkanı Gülay Asbtürk'ün babası fhas
Çokay'u 10 ay önce silahJa yaralayan Kadir Tekuı
yakalandı.
• ÖDP, Kadıköy Emniyet Müdürü ye görevli polis
memurlan hakkında, Kadıköy ilçe Örgütü önünde
düzenlenen "Yurttaş Adalet Anyor" eyleminde, polisin
bazı partilileri döverek gözaltına aldığı ve parti
binasına zorla girdigi gerekçesiyle savcılıga suç
duyurusunda bulundu.
• İP Öncü Gençlik İstanbul îl Başkanı Gökçe Fırat
Çulhaoğlu. eüi yıUık karşt-devrim sürecüıden sonra
cumhuriyet devriminin ikinci büyük atılımını
yaşadığımızı betirterek cumhuriyetin sahipsiz
olmadığmı v urguladı.