Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
EKİM1998SALI CUMHURİYET SAYFA
15
Jevre Bakanı, 1980'lerden bu yana desteklediği çevre karşıtı politikaların açmazında kaldı
[mren Aykut 'ektiğiııi biçemiyor'ÇevTe Bakanı îmren
ykut'un son günlerde şikâyetçi
dugu ve kendisini "çaresiz"
rakan yasal düzenlemelerin
mü, yine kendisinin de kimi
ıman iktidar partisi
illetvekili, kimi zaman da
ıkan olarak onayı ve katkısı
ılunduğu 1980 sonrası
3nemde yürürlüğe girmişti.
ahası, aynı tür düzenlemeler,
ne kendi imzasını da taşıyacak
kilde bugün bile devam
üyor...
KTAY EKİNCİ
Yaklaşık 15 aydır "Çevre Bakanlığı"
•revini yürüten Jmren Aykut. uygula-
îlanyla değil "söylemiyle" hizmet ver-
;yi sürdürüyor...
Elinde kesinleşmiş yargı kararlan bu-
tunasına rağmen Bergama'dakı yasa-
ji sürecı durduramayan; Sanyer orman-
indaki "kaçak" Koç Üniversitesı in-
atına uzaktan seyirci kalan; Çamlıhem-
üilerin Fırtına Vadisi'y'e ilgili haykı-
lanna Kulaklannı tıkayan; Izmıt'in kör-
z kıyısındaki SEKA fidanlığında ya-
nan kıyımı eleştiri konusu bile yapma-
n; Gökova'da ise yine kesinleşmiş yar-
karanna aykın Bakanlar Kurulu karar-
ina imza attıktan sonra yüzyılın en bü-
ık orman ve çe\Te tahribatına neden
îcak termik santralın hukuka aykın ça-
tınlmasını "üzülerek" izlediğini belir-
ı Îmren Aykut. İstanbul'daki son orman
ngınlanndan sonra da şunlan söylü-
•r: "Bunu yapanlar insan olamaz (...)
manlardaki tahsisler de suçluları
endiriyor, bu tahsisler de iptal edil-
eli..." (Cumhuriyet, 29 Eylül 1998.)
Boğaziçi'nden Istanbul'a bakıldığında Tarihi Beşiktaş lskelesi'nin arkasından yükselen ve Yüdız Sarayı'nın eski bahçesini
işgal eden Conrad Oteli. Îmren Aykut'un Çalışma Bakanı olduğu dönemde Emekli Sandığı arsası gözden çıkartılarak ve SSK
kaynakları da inşaat giderleri için harcanarak eski ANAP II Başkanı Erdal Aksoy'a "tahsis" edilmişti... ( OKTAY EKlNCl)
Peki, "tahsfaler" nasıl iptal edilecek?..
Yine Aykut'un geçenlerde Muğla'da söy-
lediğı. "Bundan sonra herkes her iste-
diğim yere tesis kurarım diyemeyecek"
sözü nasıl gerçekleşecek?..
Bu sorunun tek bir yanıtı var: 12 Ey-
lül 1980 darbesinden bu yana yürürlüğe
sokulan ve hemen tümünde ya "iktidar
partisi milletvekili" olarak ya da "ba-
kan" olarak Imren Aykut'un da ımzası
ve "desteği" bulunan tüm "yağmadan
yana yasal düzenlemeleri" iptal etmek.
tmren Aykut'un. iki dönem devlet ba-
kanhğının yanı sıra, 1989'da getinldiği
"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-
lığı" görevi 1980 sonrasının çevre tari-
hinde "iz bırakan tutumlarım" sergile-
diği bir döneme rastlar.
'İnceber skandalı
Bunlardan en ünlüsü, şimdi yurtdışın-
da bulunan ve o yıllann en gözde işa-
damlanndan olan Selim Edes'e Muğ-
la'ya bağlı Dalaman'daki bir "orman
alanı tahsisi" ıle gerçekleşen "tncebel
Tatil Köyü" projesine verdıği açık des-
tektir.
Uçak pistinin hemen kenannda ve de-
niz kıyısındaki bir ormanlık tepenin, ta-
til köyü adı altında "45 yıllığına kirala-
nan tatil konutlarıyla" kaplanması şek-
linde gerçekleştirilen bu proje. Îmren Ay-
kut'un bakan olarak katıldığı "devlet tö-
renleriyle" inşa edilmiş ve hükümet des-
teğiyle de pazarlanmaya başlanmıştı.
O kadar ki aynı yıllarda yine Fethiye-
Dalaman bölgesi için ilan edilen Özel
Çevre Koruma Bölgesi'nin "sınırı" bi-
le bu proje alanını "dışarda" bırakacak
şekilde geçirilmişti. Selim Edes'in fir-
ması ESKA ise böylesi bir ayncalığı ga-
zete ilanlanyla "müşterilerine" şöyle
duyurmuştu:
"Başbakanlığın korumaya aldığı koy-
laruı tam ortasındayız; ancak imar ya-
sağının dışındayız; bu fırsatı kaçırma-
yın..."
Aykut, şimdi bir yandan belediye baş-
kanlannı "imar yağması" nedeniyle eleş-
tirirken öbür yandan yakın geçmişte aynı
yağmaya açtığı Incebel kıyılannı kendi-
sine bağlı Özel ÇevTe Koruma Bölgesi sı-
nırı içine alamamanın "sıkıntısuu" ya-
Şiyor-
'Conrad' dosyası
Îmren Aykut'un bir başka sıkmtı duy-
duğu durum ise, yine belediyeleri imar du-
yarsızlıklanndan ötürü suçladığı şu gün-
lerde, İstanbul'a her gelişinde gözünün
mutlaka iliştiği Beşiktaştakı Conrad
Oteli'nin kenti ezen varlığı olsa gerek.
Yıldız Sarayı'nın devamı konumun-
daki tarihten gelen bir yeşil alanı yok et-
mesinin yanı sıra, İstanbul'un siluetini
de parçalayan devasa çirkinliğiyle 1980'le-
rin ünlü yağma projeleri furyasında hü-
kümetin turizm merkezi karanyla izin ve-
rilen Conrad Oteli, Emekli Sandığı'na ait
parselde inşa edildi.
Otelin en büyük ortaklan, eski ANAP
11 Başkanı Erdal Aksoy ve kardeşı Erol
Aksoy olmasına rağmen. inşaat giderle-
rinin büyük çoğunluğu ise Imren Ay-
kut'un Çalışma Bakanı olduğu dönemde
aynı bakanlığabağlı "SSK kaynaklann-
dan" karşılandı.
Araziyi daha önce Aksoy'lara otel ar-
sası olarak tahsis eden dönemın Emekli
Sandığı Genel Müdürü Ateş Amiklioğ-
lu da inşaat için SSK kaynaklannın önü
açılırken bu kez "Aykut'un müsteşan"
olarak görev yapıyordu. Nitekim, iler-
leyen yıllarda da yine Amiklioğlu, "SİT
alanlannın imara açüması'" yönünde
kanun tekliflen veren bir milletvekili
olarak yine çevrecılenn tepkisini çekecek-
ti...
OKUR MEKTUPLARI
tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu 34334 İstanbul
iaranlığa bir umut...
6-18 yaş arasında olan, ebeveyn-
tarafindan ihmal ve istismaredi-
ek her türlü tehlikeye karşı ko-
masız bırakılan sokakta yaşayan
hayatını devam ettiren çocukla-
ı yeniden topluma kazandınlma-
unacıyla kurulan Sosyal Hizmet-
ve Çocuk Esirgeme Kururnıî Ge-
1 Müdürlüğü'ne bağlı Kadıköy
>kak Çocuklan Rehabilitasyon
erkezi Müdürlüğü sosyal hizmet-
• uzmanlan geceleri de çalışma-
ına devam ederek, sokak çocuk-
ına her türlü yardımda bulunuyor.
Konya Devlet
Tiyatrosu
Bizler üniversiteli gençler
ûarak Konya 'dan yazıyoruz.
ionyamız'da geçen sene Dev-
et Ttyaimsu açıldı. Amatör bir
Mrs vermeye başladı. tlgiyle
akip ettik. Fakat bu sene uygu-
amadan vazgeçildi. Nedenini
se basit bir gerekçeyle geçiş-
irdiler. Bu tiyatro kurslan;
3ursa, İstanbul, Ankara Dev-
et Tıyatrvlan 'nda varken, Kon-
>a'da vazgeçilmesi bizleri de-
•inden iizdü.
Geleceğimtin aydınlık ya-
inlar olması dileğiyle...
Tiyatro Severler
Asıl amacı sokakta yaşayan çocuk-
lan konuşarak kuruma getirmeyi
amaçlayan Rehabilitasyon Merke-
zi'nde çocuklan önce Küçükbak-
kalköy'dekı ilkadım istasyonunda
genel sağlık kontrolünden geçiri-
yor.. Merkezde çocuğun bakımının
yYriTsirasosyaT, RÜltürel ve eğitsel
çahşmalanna da ağırlık veriliyor.
Belli aralıklarla gezilere, pikni-
ğe, tiyatro ve sinemaya götürülen ço-
cuklar sportif faaliyetlere de yön-
lendiriliyor. Bu arada ailesine ve
diğer yakın çe\Tesine ulaşılarak ço-
cuk hakkında bılgiler toplanıyor,
öncelikli olarak ailesi ile yaşaya-
bilmesi üzerinde durularak diğer
altematifler de belirleniyor. Ço-
cuk. görevli sosyal hizmet uzmanı
ve gönüllü anne ve ulaşılabilmişse
aılesıyle görüşülerek bir okula ya da
ise yerleştiriliyor. Kurum. sadece
bu yıl 26 çocuğun çeşitli okullara
kaydını yaptırmıştır. Aynca mes-
leki eğitim çerçevesinde 5 çocuk
Çanakkale Seramik tarafından Ya-
pı Meslek Lisesi'nde açılan iş ga-
rantili fayans, seramik. marley us-
talık kursuna gönderilmiştir. Yine
2 çocuk çıraklık eğitimi bünyesın-
de işe yerleştirilmiştir.
Bu çocuklara bir umut olan So-
kak Çocuklan Merkezleri'ni des-
teklemek sağhklı bir toplumun ge-
leceği için şarttır,
Kahraman Eroğlu
Sosyal Hizmetler tl Müdürü
*artilere düşen görev
\nayasa ve yasalan yok sayacak,
vleti ve milleti soyacaksınız.
ıtta çetelere göz yumarak, in-
ılann öldürülmelerine seyirci
lacaksınız. tşte o zaman "bu
Uet stnnie gurur duyacak (!)"...
Yasalardan doğan haklannız için
icadele edecek ve düşündükle-
izi yine yasalann öngördüğü sı-
lar içinde söyleyeceksiniz. Ha-
:ınız kaydı demektir. Çünkü bu-
nkü anlayışa göre siz bir vatan
inisiniz!
fCuruluşunu, bütün dünyanın
r
gı ile kabullendiği Cumhuriye-
üzin 75. yılında ülkemiz, tarihi-
ı en karanlık ve bu-
lımlı günlerini yaşı-
r. Boşuna zaman
/betmeyelim. Buna-
un gerçek nedenini
îtamadan, yapay
ndemlerle sonuca
şamayacağımız, ka-
I edelim lütfen. Ba-
Jıklan kurutmadan,
rismeklerden kur-
mümkün
lunan siyasi parti başkanlan, her fir-
satta bugünkü anayasadan şikâ-
yetçi olduklannı söylerler de ne-
den biraraya gelerek çağdaş bir ana-
yasa değişikliğini gerçekleştirmez-
İer? Bilinmez.
Ülkemiz yeni bir erken seçime
hazırlanıyor. Anayasa ve seçim ya-
salannda gerekli değişiklikler ger-
çekleştirilmeden yapılacak bir se-
çimden, bugünü bile aratacak bir
sonuç çıkmayacağım hanginiz ga-
ranti edebilir. Hep kendimizi ve
partimizi değil biraz da ülkemizi
düşünelim lütfen?
Bekir Arda / tstanbul
mamız
ı?
Bunalımın gerçek
ienı, demokrasinin
n kurum ve kuralla-
le ijlemesine olanak
ımayan bugünkü, 12
lül irünü "anayasa-
z""ar. Çagın gerçek-
tni tabullenen ve in-
ı hıklanna saygılı
ıi Hr anayasa deği-
liğ yapılmadan bu-
ımİan kurtulacağı-
za inanmıyorum.
ıMvI'de grubu bu-
Türkiye İş Bankası
Köşemizde 13 Ekim 1998 tarihinde yayım-
lanan Tezcan Akmeşe'nin "Kendinizi değil,
devleti düşünün" başlıklı yazısıy la ilgili Tür-
kiye İş Bankası Genel Müdürlüğu'nden bir
açıklama geldi.
Bankamız eleman alım sınavlan belirli ni-
telikler taşıyan adaylar için açılmakta ve ba-
sın aracılığıyla duyurulmaktadır.
Objektif kriterler üzerinden gerçekleştiri-
len sınavlann ilk aşaması olan yazıh sınavı
geçen adaylar, mülakata davet edilmekte, her
iki aşamada başanlı bulunanlarniteliklerine uy-
gun şekilde istihdam edilmektedir.
Sayın Akmeşe, bankamızın 17-18 Ocak
1998 tarihlerinde gerçekleştirmiş olduğu ya-
bancı dil bilen "Memur Alım Sınavı"na ka-
tılmış ve yazdı bölûmdebaşansız ohnuştur. Ban-
kamız eleman alım sınavlanna yoğun bir ka-
tüım olduğu için sadece başanlı olan adayla-
ra duyuruda bulunulabilmektedir. Bilgilerini-
zi rica eder, çalışmalannızda başanlar dileriz.
Türkhe 1; Bankası A.Ş. Genel Müdörifik
HAYVANLAR tsmiL GÜLGEÇ
ÇİZGÎLÎK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMtH POROY
MIRMIRLAR UĞUR DURAK
I
..•&l'R SoKAVCKEÛİSİ
TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 27 Ekim
MUSTAfAMMAL
f9/3'TE BU6İJN. BlNBAŞ/ MUSTAI* K£MAL,BUL
OlARAJf ATXNt>/. fSTAHSUl 'M YAK/N DOSJV
FETHİ(pKrAR) BEYİN EVİNDE KALIRICEN, OS-
MANLI İklPAKATOftU/ĞUNUN YÖNETİMİNİ
O SKAOA EÜNOE TirmN İTTİHAT VE
Kİ YÖNETİCİLEGİNİN GÖZÜNE BATIYOK-
DU. BİR SUKE SONBA, PARTİCE,
İSTEHMİYE/V APAM OLAN
MUST7VA KSMAL
Şe*4İÜTERU6İNE, _
AYNI YERİN ELJÇJÜGİNE ATANIP,
f3/4 KASfMlNA OESİN IS7AN-
BUL'PAN UZAK TUTVLACAK.TI.
BÜYÛK KEM4HCIN/CCOLO R4GAMNL
BUSÜU,ÜNUJ İ7AL1»N K£MAA/C/ VE
BESTECİSf NtCCOUD PAGANtNI, CENOVA'OA
POĞEtl- İLK KEZ •f797'D£ÇjKri6l
/i i i
ŞAMI BOYUNCA, KEMAN ÇALMAÛAKİ OtA
ĞAN İiSTÜ YETEA/eĞİ İLE BİR NUMARAU',
İC8ACJ OLDa.ELDE SUUIMAN EN 2OR
PARÇALA& 8AŞA/l/yL4 ÇMMAK ONU
TATMİNETMEYİUCE DE,?ENİ YAf>ITh4g
ŞBSTEIEMEHE GİRİŞA4İÇTİ. SERÇ,
BU YAPn-LA/? gi&& yZA2£XS£l
j 6ÖSTB&Ş </£ 774ŞK/NUK
RİYOARO MA M
ROUANT/ICTİLER..
Başka Türkiye Yok
Haydi Fidan Dikelim
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
(Kadın Sağlığı ve Aile Planlaması)
Hizmet Sistemi
Bilgi Hattı: 212 - 257 O6 46
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Çırpındıkça Batmak
Olaylar, kimi zaman denetimimizden çıkıyor. Hiç is-
temediğimız halde; kendimizi, istemediğimiz yerlerde
buluyoruz. ÖDP'nin Genel Başkanı Ufuk Uras'la ilgili
olarak yaptığım eleştiri ve her zaman karşı olacağım "ina-
dına aşk" sloganını eleştirmem üzerine do^an polemik
ortamı, doğrusu çok canımı sıkıyor. Çok değer verdi-
ğim, sevgi ve saygı duyduğum kimi dostlanmın da için-
de bulunduğu ÖDP'ye elbette düşman değilim. Fakat
sürekli ayağıma dolanıyorlar ve beni yanıtlamâk zo-
runda bırakıyorlar.
ÖDP'nin yan resmi yayın onganı olan "özgüriük"der-
gisinde, aynı konunun "kargılanmasının" sürdürülme-
si, aynı konuya yeniden dönmeme neden oluyor.
• • •
Ufuk Uras, gazetemizin "dL/ayen/"llhanSelçuk'aya-
yımlanması rıcasıyla bir mektup göndermiş. Sayın Sel-
çuk, aynı gazetede yazan insanlann birbirlerini üzecek
şeyleri yazmaması ilkesıne bağlı olduğu için nezaket
göstererek yayımlamamış. Keşke bana gönderseydi.
Hemen yayımlar ve şimdi yapacağım gibi yanıtını da
verirdim.
Ufuk Uras, kelimesi kelimesıne şöyle yazıyor: "...
Yaklaşık 3 yıl önce Bilgi Üniversitesi 'Mütevelli Heye-
ti'nden Toktamış Ateş'/n ders vermeye ilişkin önerisi-
ni teşekküredip reddetmiştim. Dolayısıyla Bilgi Üniver-
sitesi'nde hiçbir dönem öğretim üyeliği yapmadım. Ne
tek kuruş ücret aldım ne de tek bir ders verdim. Zaten
bu tür kurumlarda ders verebilmek de rektörlüğün iz-
nine tabidir. Doğal olarak İstanbul Üniversitesi Rektör-
lüğü'ne de böyle bir başvurum olmamıştır..."
Gerçekten kimileri çırpındıkça batıyor. Ve insanların
böylesine "yalancı" demeyeceğim, "unu#can"olmala-
n, şaşırtıcı oluyor.
Gerçekten ben Ufuk Uras'a üç yıl kadar önce "Jürk
Dış Politikası" dersini önerdiğim zaman memnuniyet-
le kabul etmiş ve adı okulun reklamlanna girmişti. An-
cak ders ikinci sınıfta olduğu için başlamamıştı. Bu
arada ÖDP kuruculan tarafından genel başkanlığa ta-
yin edilince bu ışten vazgeçilmiştı. "Reddetmek" ne-
reden çıkıyor?..
Ama mektubunun ikinci kısmı, tam bir kara mizah.
Insanlar nasıl bu kadar şaşırıyorlar, inanın aklım ermı-
yor. "Zaten bu tür kurumlarda ders verebilmek de rek-
törlüğün iznine tabidir..." dıyor. Hay Allah layığını ver-
şin. Demek ki rektörlüğe başvurmadığına göre Bilgi
Üniversitesi'nde ders vermemiş...
Bir öğretim üyesinin ya da devlet memurunun, gö-
revli olduğu kent hudutlan dışına çıkması da izne tabi-
dir. Bildiğim kadanyla Ufuk Uras şimdiye dek hiç izin
almadı. Zira izin ısteseydi, "uygundur" diyecek insan
benım. O halde (bu mantığa göre) Ufuk Uras, İstanbul
dışına hiç çıkmadı, parti toplantılarına hiç katılmadı...
Hele ülke dışına çıkmak rektörlük iznine tabi oldu-
ğuna göre yurtdışına da hiç çıkmadı. Hiçbir toplantıda
konuşmadı...
DYP adayı olan baldızının seçim propagandası için
bir önceki seçimlerde Tekirdağ köylerinı de dolaşma-
dı. Malkara köylülerinin gördüğü insan, herhalde "sa-
nal" modeli idi...
Gerçekten insan çırpındıkça batıyor.
• • •
Aynı dergide, "Bazılanna davul zuma da yetmez..."
başlığıyla bir başka yazı daha var. Ayn ayn her cümle-
si ele alınabilir ve yanıtlanabilir. Ama elbette buna ye-
rim yok. Fakat özel eğıtımle ilgili görüşlerini yanıtlamâk
istiyorum.
"... Bugün Türkiye'de aralannda ÖDP'lilerin de bu-.
lunduğu aileler çocuklannı özel okullarda okutrpa ihti- ~
yacını hissediyoriarsa, bu kamu okullannın kalitesizliğin-
den ve yetersizliğinden kaynaklanıyor..." diyorlar. Doğ-
rudur, ben de bunun aksini söylemiyorum ki. Bir dizi
ÖDP'Iİ meslektaşım, özel ortaöğretim kurumlarında
ders veriyor. Hatta aralarında okul sahibi olanlar da
var. Bunu hiç eleştirmeyen ve hatta çocuklannı bu okul-
lara memnuniyetle yollayanlar, vakıf üniversitelerine
neden karşı çıkarlar? Hele daha anaokulu aşamasın-
da iken; çocuğunu, salt yabancı uyruklular için açılan
konsolosluk okullarına sokmak için binbir aracıya rica-
cı olanlara ne demeli?..
Yineliyorum, Istanbul Bilgi Üniversitesi, kâr amacı
olmayan ve şimdiye dek devletten tek delikli kuruş yar-
dım almayan bir vakıf üniversitesidir ve devletten pa-
ra almak bir yana, her yıl yüz milyariarca lira vergi öde-
mektedir. Ve yasalann öngördüğü oranın kat kat üze-
rinde, yetenekli oğrenciye burs vermektedir.
2547 sayılı Üniversite Yasası'na göre, vakıf üniversi-
telerinde ders veren öğretim üyeleri, "izinli" değil, (is-.
tim arkadan bile gelse) "görevli" giderler. Zira bu ku-
rumlar da YÖK'e bağlı "kamu eğitim kunımlandır".
• • •
Bir önceki yazımda yanıtladığım "Atatürkçûlük",
"muhbiriik" ve "harp akademilerinde ders verme" ko-
nulanna yeniden dönmüyorum. Zaten yerim de yok. Ama
eğer bu tatsız polemiği sürdürmek arzusunda oluriar-
sa elbette yeniden kaleme alınm.
• • •
Kişisel sorun ve sorumluluklannı, kurumlann arkası-
na sığınarak çözmek ne derecede dürüstlüktür, bu be-
ni ilgilendirmiyor. Ufuk Uras'la ilgili olarak, daha önce
başkalarının kaleme aldığı yazılann yayımlandığı yer-
lerin, "Cevap vermeye değenyeherdeyanlmadığr dü-
şüncesi de o yazılan kaleme alanlan ilgilendirir, benim
sorunum değil.
Ama benim sorunum, insanlann çırpındıkça nasıl
battıklarını, üzüntüyle izlemek...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2
SOLDAN
SAĞA:
1/ Divan edebi-
yatında Türkçe
dizelerle Farsça 2
ya da Arapça di-
zelenn bir ara-
da yer aldığı şı-
irlere verilen ad.
2/Çıkaryol, ça-
re... " —
Onat":Miman-
mız. 3/ Bakraç, '
kova... Kalın bü- g
külmüş sicim. 4/
Bir etkinlığın 9
geçicı olarak
durdurulduğu süre... Bü-
yük ve denn karavana. 5/
Elleri soğuktan korumak
için kullanılan, astarlan-
mış kürk... Radyum ele-
mentinin simgesi. 6/ Kı-
zılırmak Deltası'ndakı
ormana verilen ad. II g
Yunan mitolojısinde gü-
zel sanatlann dokuz pe-
risinden biri... Iskambil- 8
de koz. 8/ Kenar süsü... 9
Gizli görevli. 9/ Sıvas'ın
bir ilçesı... Tantal elementinin simgesi.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dıvan edebiyatında beş dizeli bölümlerden oluşan şi-
ir türü. 11 "Emırler, beyler" anlamında eski sözcük...
"Se\Tniş iki — ufku görürler daha engin" (Yahya Ke-
mal). 3/ Yağda kızartılarak üzerine şeker ya da şerbet dö-
külen bır hamur tatlısı. 4/ Bir işi yaptırabilme gücü.. .Eği-
k olarak kesilmiş kenar. 5/ Çevrebilim. 6/ Eylemleri
olumsuz yapmakta kullanılan ek... Arapçada "ben"...
Birrenk. 7/Buyurucu... Nâzım Hikmet'in soyadı. 8/ Ko-
kusu hardala benzeyen bır savaş gazı. 9/ "Memduh —":
Sinema yönetmenimiz... Dökümcülerinkullandığı ağaç-
tan yapılmış kalıp.