18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' EKİM 1998 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /cumek(2turk.net 11 İRKETLERDEN PAMUKBANK'ın ternet şubesı hizmete rdi. Üç ayn müşteri ubuna hizmet verecek an şubede. tüm bireysel • kurumsal müşterilerin ını sıra ışyeri sahiplen de :ndi ihtiyaçlan >ğrultusunda özel bir ıklaşımla hizmet acaklar. Şubenin adresı e "www. imukbank.com.tr". I THE DOCUMENT OMPANY XEROX'un, zer ve ink-jet yazıcılar ile >k fonksiyonlu rünlerinin küçük ofis ve • pazannda sanşını ;rçekleştirmek iizere urduğu Xero\ Kanai Irubu, XeroxDocuPrint 17veN40network azıcılannı satışa sundu. I BEYMEN, müşteri lemnuniyetini amaçlayan izmetleri ve oleksiyonlan için Mersin ayisini yenileyerek 2.500 ıetre kareye yayılan bir negastore' haline getirdi. I EGEBANK, ıüşterilerinin ıemnuniyetini hedefleri rasında birinci sıraya erleştirdi. Banka, bu arannı adının yanına oyduğu T ile duyuruyor. I ALGlDA'nın Her ırsatta... Viennetta' ampanyasında en ilginç ırsatı yaratan 6 kişi, 21 ile 7 aralık tarihleri arasında 4ilano. Londra veya ans'te hem tatil hem de ılbaşı alışverişi yapma nkânı kazanacak. I HAVAT SU, tüketiciler ,in yeni bir promosyon ampanyası başlattı. Campanya çerçevesinde 23 :kim-30 Kasım tarihleri rasında. 6 adet Hayat Su lan tüketiciler freebag, işelik ya da duvar saati azanacak. İSUN İICROSYSTEMS, bilgi ;knolojisine yönelik eliştirdlği stratejiieri erçeğe dönüştürüyor. irmanın Kod adı Sun.Net •trategy programıyla, bir •C veya dizüstü ilgisayara gerek uymadan, taşımadan nternet üzerinden talep nında masaüstü erişim ağlanıyor. I WORLD GOLD :OUNCIL'in, üretimlerini e tasanmlannı altın ızerine kuran >aratıcılann serlerini değerlendirmek macıyla düzenlediği Gold "rends '99 Altm Takı ve Ütında Tasanm anşmalanna başvurular levam ediyor. I PIONEER, 60. yılını utlarken 21. yüzyıla da lazırlanıyor. Dijital ıetwork çözümlemelerine önelmeyi ve gelecek Mşak displey pazannda •ncü bir firma olmayı ledefleyen Pioneer, ompleks sistemler erine basit ve kolay ullanım özelliginden dün vermemeyi >ngörüyor. I LUFTHANSA, 15 ektaı arüinde indirim başlatb. 'iyat indirimi uygulaması le İtfanbuL Ankara ve zmır'den Kuzey Imerika'da 13, Orta ve îüre> Amerika'da da dört lüyik kente uçuşlar apiacak. I AERO COLOR'ın "ürtıye distribütörlügünü Carea Ev Aletleri AŞ aldı. irna. Türkiye'deki lazaına ulaşabilmek nxecıyla bayi ağını ıliisturmayı hedefliyor. I MICROSOFT, Kvumsal Yenilik )dılü'nü kazandı. Ödülü e m IEEE Başkanı Dr. iortogna. Microsoft'un eköolojiyi kurumsal lü ı\ada hapsolmaktan .urardığuu söyledL TBMM Başkanvekili Gürkan, 'Enflasyonun nedeni devletin soyulması' dedi Vergîııîn yüzde 65'i faîzeANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan. işsizlik. eşitsizlik yanın- da Türkiye'nin yüksek enfiasyon- la uğraştığım belirterek, "Ekono- mik teorilerde bu sorunun yanın yok. Temelinde devletin soyulması vesömüriilmesi yanyor" dedı. Sa- yıştay Başkanı Prof. Dr. Kamil Mutluer. kamu harcamalannın Gayri Safi Milli Hasılaya (GSMH) oranının yüzde 35 cıva- nna ulaştığını, vergi gelirlerinin yüzde 65'inin faize aktanldığını anımsatarak, bütçe dışı harcama- lann bir an önce denetime alınma- sını istedi. Cumhuriyetin 75. yılında "Ka- mu Harcamalan ve Denetimi Sem- pozyumu" dün gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Mutluer. Türkiye'de konsolide bütçe içindeki kamu harcamalan • İç borç yükünün oluşmasının en temel nedeninin devletin acımasızca sömürülmesi olduğunu vurgulayan Uluç Gürkan, çetelerden, sömürüden kurtulmanın yolunun da etkin denetimden geçtiğini söyledi. oranımn 1977-1996 döneminde en düşük yüzde 23.4 ve en yüksek yüzde 28.5 olduğunu belirterek. şunlan söyledi: "Fbnlar,dönerser- mayeterve bağımsız kumluşlar ta- rafından yapılan harcamalann konsolide bütçe içindeki payı ise yüzde 25 dolayındadır. Bu rakam da dikkate almdığında ülkemizde- ki toplam kamu harcamalannın GSMH'ye oranı yüzde 35 dolayla- nna ulaşnğı sö\ lenebilir, Bu dö- nemde asıl büyüven transfer har- camalan olmuş, bunun içindeki en büyük kalemi de faizler me> dana genrmiştir." Mutluer. faiz ödemelerinın GSMH'ye oranının 1985-90 dö- neminde yüzde 3.1 \e 1992-97 dö- neminde yüzde 7 olduğunu söyle- di. Buoranın 1998 yılında ise yüz- de 11.7'ye ulaştığını kaydeden Mutluer, 1991 yılında vergi gelir- lerinin yüzde 31 'inin faize aktanl- djğını, 1998 yılında bu oranın yüz- de 65'i bulduğunu söyledi. Mutlu- er, zaman kaybetmeden kamu har- canîalannda ve özellikle, kamu- nun borçlanmasında yeni düzenle- me ve politikalann uygulanması- nın zorunlu hale geldiğini belirtti. 'Hukuki denetim önemlT Kamu harcamalannın hukuki denetiminin önemli olduğunu vur- gulayan Sayıştay Başkanı. "Bu ba- kundan kamu kaynaklamun etkin hukuki denetimini mümkün kıla- bflmek için, bütçe dışı dağuuk har- cama merkezJerinin sistem içine çekflmesi zaruri görülmektedir" dedi. Gürkan da, denetim olgusunun Türkiye'de yeterince önemsenme- diğine dikkat çekerek, işsizlik, eşitsizlik yanında Türkiye'nin 25 yıldır enflasyonla uğraştığım söy- ledi. Gürkan, Arjantin, Brezilya gibi ülkelerin enflasyon sorununu çözdüğünü anımsatarak, "Dünya- dauygulamadıkyöntem bırakma- dık. IMF kapısını çok kez çaldık. Ekonomik teorilerde bu sorunun yanıö yok, temelinde devletin so- yulması ve sömürülmesi yatiyor" dedi. Iç borç yükünün oluşmasının en temel nedeninin devletin acı- masızca sömürülmesi olduğunu vurgulayan Gürkan. yağma dur- durulursa kısa sürede kurtulabili- neceğini, çetelerden, sömürüden kurtulmanın yolunun de etkin de- netimden geçtiğini söyledi. Gür- kan, denetimin iş olup bittikten sonrayapılmaması gerektiğini be- lirterek, dünyanın terk ettiği Mec- Us'te yoklama sistemi için Türki- ye'nin 7 milyon dolar harcama lüksüne girmesini eleştirdi. Gürkan, Türkiye tş Bankası'nın Erol Evcil'e 150 milyon dolarlık kredi vermesini eleştirerek, "Kim olduğu, nerden geldiği belli olma- yan,çeteselilişkikricindeolanada- ma 150 milyon dolariık kredi veri- yorsun. 3 müfetüş ve 1 hukuk mü- şaviri namuslu insan örneği vere- rek, bu usulsüzHiğün sorumlulan- nın istifasına yol açıyor" diye ko- nuştu. Yeterince denetim yapılamaması kayıt dışının kayıt altma alınmasını engelledi HaHer Yasası etkili olamadıFATMA KOŞAR Çıktığı zaman uzun süre tartışılan ve kayıt dışı sebze-meyve satışını engelle- yerek fiyatlann düşmesini sağlaması beklenen Haller Yasası, denetimdeki ak- samalar yüzünden hayata geçemedi. Araç ve görevh sayısının yeterli olma- ması gibi altyapı eksikliği nedeniyle de- netimin yapılamadığını belirten yetkili- ler, bu nedenle Haller Yasasf nın bekle- nen sonuçlan doğurmadığına dikkat çe- kıyorlar. Sebze ve meyvede kayıt dışının kayıt altına alınamadığını ifade eden yet- kililer, "serbest piyasa koşullannı" ge- rekçe gösteren market ve bakkallann çok yüksek fiyatlara satış yaptıgını, buralar- da da denetim yapılamadığına işaret edi- yorlar. Haller Yasası'nın çıkmasından sonra korsan saüş yapanlann, ürünleri hale sok- madan satış yapmaya devam ettigini be- lirten tstanbul Meyve ve Sebze Komis- yonculan Derneği Başkanı Burhan Er, seçımin gündeme gelmesiyle de korsan- lara daha çok göz yumulmaya başlandı- ğına dikkat çekti. -HaUer Yasast'ttin çıkmasına karşm4$- leyemediğini ve yollarda denetim olma- dığı için nakliyecilerin hale hiç uğrama- dan, rekabete katılmadan satış gerçek- leştirdiğini belirten Er. Yenibosna ve Kar- tal'da esnafın birleşerek tek fiyatta an- laştığını öne sürdü. Er. üreticiden doğru- dan alıp rekabet ortamına girmeden sa- tış yapanlann yüksek kârlar elde ettigini söyledi. tstanbul Büyükşehir Beledıyesi Haller Müdürü Tuncer Arabul. söz konusu kor- san satış yerlerine karşı olduklannı belir- terek "Denetime dönük tatmin edki bir noktada değüiz. Altyapı yeterli değil" de- di. Hal zabıtasının düzenlenmesı gerek- tiğini belirten Arabul. denetim aracımn da yeterli olmadığını söyledi. Arabul. bu imkânsızlıklara karşm en iyi denetlenen halin. tstanbul Hali olduğunu ifade etti. Fiyat kontroiü yapılamıyor Hal zabıtası. market \e manavlara kâr marjlan konusunda müdahale edemiyor Serbest piyasa ekonomisinde satış ya- pıldığı gerekçesiyle yüksek kâr oranla- ny la satan market ve manavlan zabıta bu konuda denetleyemiyor. tstanbul'da sebze-rneyve satan market ve manaviann denetlendiğinı belirten Haller Müdürü Tuncer Arabul, "Abartı- lı fiyatlandırma yapıldığı doğru. Ancak niye bu kadar pahalı satıyorsunuz, diye soramıyoruz. Fiyat konusunda müdaha- r^^aAsmjız yok" de,^, A^.bul, fiyat agu sından da denetim yapılabümesi için Sa- na^i ve Ticaret Müdürlüğü'nden görev li aldıklannı belirterek "Sanayi ve Ticaret Müdüriüğü görevlileri tükericiyi koru- mak adına fiyata da müdahale edebilir- ler" dedi. Denetim araçlannın >etersizliğine rağmen en iyi denetlenen halin tstanbul Hali olduğu belirtiliyor. . Hal zabıta% market ve manav lara kâr marjlan konusunda müdahale edemiyor. Piyasada yüzde 90 oranında durgunluk yaşanırken ilgililerin önlem alması isteniyor Tekstilsektimmde sıkuıtıbitıniyorEkonomi Senisi - Tekstil sek- töründe son dönemlerde yüzde 90'a varan oranda durgunluk yaşandıgı belirtiliyor. Laleli piyasasının da bu du- rumdan doğrudan etkilendiği ifade edilirken sektör temsilci- len kriz konusunda ilgilileri sü- rekli uyanyor. Laleli Sanayici ve tşadamlan Demeği Başkanı Ayhan Kara- han. tekstil felaketinin, ilgililer- ce 'duvara toslanmasından' sonra fark edildiğini kaydetti. Türkiye'nin tekstilde gerçekleş- tırdiği lOmilyar dolarlık ihraca- tın 4.5 milyar dolannın Laleli piyasasından 'bavultkareti' yo- luyla yapıldığım ifade eden Ka- rahan, Laleli'de işlerin yoluna sokulmaması durumunda teks- tilin de rahatlamayacağını sa- vundu. Iplik üreticileri, teksti- lin sıkıntılannı aşması için Uzakdogu ülkelerinden yapılan ithalatın sınırlandınlarak kota uygulaması ve çeşitli savunma mekanizmalan oluşturulmasım isterken Bursa sanayicileri, Rusya'da yaşanan krizin özel- likle brode ve nakış sektörünü yaraladığını bildiriyor. Bursa Sanayici ve tşadamlan Derneği Başkanı Yüksek Da- nışma Kurulu Başkan Yardım- cısı Yaknp Altınöz, ihracata önem verilmesi gerektiğini ifa- de ederek "Tekstilde kriz göz gö- re göre geliyorum demiştir. Bir günün sonucu değüdir" dedi. Suni Sentetik îplik Üreticile- ri Birliği Başkanı Eray Sanver, tekstil sektörünün uluslararası piyasa hareketliliğinden etki- lenmemesi için de özellikle si- vil toplum örgütlerinin konuya sahip çıkarak siyasiler üzerin- den baskı uygulamasını istedi. Tekstil işçüeri iş bıraktt Deri sektörü büyük sıkmtıdan çıkış yollan ararken tekstilde de işçiler yapılan zamlan düşük bularak iş bıraktılar. İşçiler, zam oranının yüzde 90 arttınlması halinde işe başlayacaklannı söylediler. Cumhuriyet'in Uşak muha- bıri Taşkın Özler'in haberine göre, dünya genelindeki ekono- mik durgunluğun büyük oranda Stok aflfı 2 Kasım'a uzatıldı Ekonomi Servisi-MalıMı lat'ınsonayagıolan "Stok affi" süresi 30 Ekün'den 2 Kasım'a kadar uzatıldı. 30 Ekim 1998 tarihine kadar bildirilmesi gereken envanter Ksteleri, bu tarihin idari izin ol- rnası ve tatile rastlaması nedeniyle 2 Kasım 1998 günü mesai sonuna kadar verilebilecek. Stok affi ile gelir ve kurumlar vergisi mükellef- leri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtla- nnda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve de- nürbaşlanm 2 Kasım'a kadaryasal kayıtlara soka- cak. Uygulamadan, ferdi işletmeler, adi ortaklıklar, kolektif şirketler, adi komandit şirketler, sermaye şirketleri, kooperatifler. ıktısadi kamu müesssele- ri ile dernek ve vakıflara ait ıktısadi işletmeler ya- rarlanacak. Getirilen haktan yararlanacaklar, ka\ıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlan- nı, 2 Kasun akşamma kadar bir envanter Iistesi ile KDV yönünden bağlı okiuklan vergi dairelerine bildirecekler. Bu kıymetler, bildirim tarihindeki rayiç bedelle değerlenmek suretiyîe bildirimlerde gösterilecek. Rayiç bedel ise o kıymetin değerle- me günü itibanyla normal alım satım bedeli ola- cak. Kayttsız stok bildiren mükeHeflerin, bu mal- lan satmalan halinde, defterlere kaydedilecek sa- tış bedeli. kayıth değerinden düşük olmayacaL Kayıtdışı varlıklannı bu şekilde kayda geçirenler. makine, teçhizat ve demirbaşlar ile genel ve yük- seltilmiş orana tabi emtianın bedeli üzerinden yüz- de 10, diğer emtianın bedeli üzerinden de bıinla- nn tabi olduğu oranın yansı kadarKDV ödeyecek. KDV matrahı olarak envanter Iistesi ile bildirilen rayiç bedel ahnacak. Maliye Bakanhğı, vergi refonnuyla getirilen bu hakka rağmen, işletmelerde olup da kayıtlarda y- er almayan varlıklannı bildirmeyen şirketler için geniş çaph denetime geçeceği bildirildi. etkisini hissettirdiği Uşak teks- til sanayıinde bu defa da işçi kri- zi başgösterdi. Ücretlerine yüzde 90-110 oranında zam isteyen dokuma işçilen, bazı tekstil fabrikalann- da iş bu"aktılar. İş bırakma eyleminin çözüm- lenememesi halinde krizin di- ğer fabrikalara da yayılması en- dişesı ortaya çıktı. İşçiler verilen zamlann yeter- sizliğinden yakınırken işveren sıkıntıda olduğunu ifade etti. Zamla birlikte ellerine aylık 50- 60 milyon lira geçen işçiler, ge- çim şartlanmn çok ağırlaştığını ifade ederek, "Ucretkrimiz 100- 110 milyon yapılmalıdır. Bu da \ üzde 90'hk bir zamdır. Bu zam verilmediği takdirde işi bırakma eylemlerimiz sürecektir. tnsanca yaşamak istiyoruz" dediler. Battaniye fabrikası sahipleri ise ışlerinin son aylarda çok dur- gunlaştığını belirterek şunlan söylediler: "Bir ara dünyanın her yöresi- ne battaniye ihraç eden Uşak, şimdi stoklaria çahşıyor. Bu ne- denle üretimde kısuıtı yapıldı. Zam verdik. ama vetersiz bîdun- du. Verecek durumumuz yok. Kendimiz gûç durumdayız." Demiryolunda hep aynı masalAHMETŞEFİK TRABZON- Karadeniz limanlarmı es- ki SSCB demiryolu sistemine bağlayan Trabzon-Batum demiryolunun bütçe ola- naklan içinde gerçekleştirilmesi olanaklı görülmüyor. Hükümet, şu anda yürütül- mekte olan sahil projesi kapsammda de- miryolu için de çalışma yapabilme olana- ğını gözardı ederken demiryolu bağlantı- sı için de dış kredi kaynağı bulabileceği be- lirtiliyor. Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Ça- lışma Grubu (KUÇGÇG) tarafından ha- zırlanan ve sahil karayolunu genişletme çalışmalannın Trabzon-Ba- tum demiryolu bağlantısını içermesi ve çevTesel etkileri- nin en aza indirilmesini içe- ren raporu; Cumhurbaşkanlı- ğı, Başbakanlık, ilgili bakanlık ve kuru- luşlara ulaştı. Trabzon-Sarp hattı 1.5 milyar dolar Cumhurbaşkanlığının istemi üzerine U- laştırma Bakanhğı Demiryollan, Limanlar ve Hava Meydanlan tnşaatı Genel Müdür- iüğü Etüt Proje Daire Başkanı Tuna Gür tarafından KUÇGÇG'ye yazılan yazıda bi- linen şeyler yinelendi. Yazıda Hopa-Sarp-Batum ve Trabzon-Rize-Hopa de- miryolu hatlannın fızibilite etütlerinin KTÜ'ye ayn ayn yaptınldığı ve fizibil bulun- duğubelirtildi. Yazıda şu görüşlere yer ve- rildi: "Bu ikj demiryolu harü Irabzon-Ri- ze-Hopa-Sarp olarak birleştirilerek Trab- zon-Sarp demiryolu etüt, proje hizmederi oiarakyatınnı programına ahnnuşür. Etüt, proje hizmeüeri 1998 yaünm programın- da 1 milyon TL ödenekie yer almışOr. 184 km uzunluğundaki Trabzon-Sarp demir- yolu hatünın inşaat maüyeti 1.5 milyar ABD Dolan olarak tahmin edilmektedir. Demiryolu hattına yeterli ödenek verildiği takdirde etüt-proje hizmetteri ihale edile- cekve proje çalışmalan sırasında Karayttl- lanGenel Müdüriüğü ile gereklikoordinas- yon sağlanacakür." Doğu Karadeniz ve Trabzon'un demir- yolu ile yeni pazarlara bağlanması biçi- mındeki bölgesel istem hep bu yarutlara gelip takılıyor. KUÇGÇG'nin hazırladığı rapora ve proje önerisine karşılık olarak yazılan yazıda oldukça düşündürücü ifade- ler de yer alıyor. Raporun sonunda, "Pro- je çalışmalan sırasında KarayoUan Genel Müdüriüğü ile gerekli koordinasyon sağla- nacakür" denıliyor. İŞÇİNİN EYRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 75 Yılı Sorgulayalım Ekonomik Toplumsal Tarih Vakfı'nın Cumhuri- yet'in 75. yıl etkinlikleri programının projelerinin tanıtılması toplantısında Başkan llhan Tekeli ile projelerden sorumlu Yiğit Gülöksüz'ün açıkla- malannı dinlerken etkilenmemek olanaksızdı. Yıl- lar sonra halkın katılımı temel alınarak düşünülen etkinlikler Türkiyede hem bireyleri hem de örgüt- lenmeleri Cumhuriyet kavramı, anlamı üzerinde düşünmeye yönlendirecek, 75 yıllık geçmişle he- saplaşmaya yöneltecekti. Resmi kutlamalar kalıplarından sıyrılmış, sivil toplum ve örgütlenmelerin katjlımı ile gerçekleş- tirilecek etkinlikler, Cumhuriyet kavramı üzerinde, bugün içinde bulunduğumuz düzeni, yaptıklanmı- zı, yapamadıklarımızı sorgulamayı getirecekti. So- rumluluğu siyasete yüklemek işimize gelse de için- de bulunduğumuz, yaşamımızın her alanına bu- laşmış kirlilik batağında, bireysel, toplumsal biri- kimimiz, dinamiklerimizle, bu çarpık, dayatmacı düzeni haketmediğimizin bilincini pekiştirecektik. Nereden nereye geldiğimizi, günahlarımızla, se- vaplanmızı sorgulama, Cumhuriyet'i kendimiz, ço- cuklarımız için umutlu bir düzen olarak yorumla- ma, 75 yıl sonra yeniden bir soluk alma, sorumlu, katılımlı yola çıkrna, ortak değerlerde buluşma aracı olabilirdi. Ne yazık ki bireyler ve toplum, bugünkü düze- nin umutsuzluk batağından, resmi devlet yerleşik saplantılarından, karşılıklı ön yargılardan kurtulu- namadığı için 75. yıl etkinlikleri projeleri program- landığına göre çok güdük, resmi ağıriıkh olarak kaldı. Yine de yeni arayışlan, beklentileri, birikimi yansıtan, değişen bir şeyler, katılım var. Türkiye'de bir dibe vurmadan sonra sıçramanın, olumlu bir şeylerin, değişimin kimi ipuclannı veriyor. Kimilerini çok rahatsız etse de kimileri de bıktı- rıcı, slogancı, şekilci, art niyetli olarak kullansa da Atatürkçülük, Cumhuriyet değerlerinde odaklan- manın çok önemli ve anlamlı bir yanı var: Bu ülkede yaşayan büyük çoğunluğun, küresel- leşmenin getirdiği çağdaş kölelik düzeninin yük- selen değerlerini onca beyin yıkama araçlarına rağmen yutmadığını, bu çarpık vurgun düzenin bir yan ürünü, sonucu olarak hortlayan geçmişin çağ dışı dine, ırka, aşirete, feodalizme dayalı ayı- rımcılığını reddettiğini, Cumhuriyet ve Atatürkçü- lük ortak değerlerinde, kavramlannda buluşmaya çalıştığını kanıtlıyor. Cumhuriyet ve Atatürkçülük kavramlarında, or- tak değerlerde neleri mi özlüyoruz? Galiba ilk ak- lımıza gelen ayrıntılar, en önemli ve anlamlı olan- lar. Bugünkü gibi birkaç aylık ya da yıllığına millet- vekili, bakan, genel müdür, yönetici olup köşeyi dönenlere karşın, yıllarla işinin başında kalıp, emekli maaşları, sınırlı birikimleri, onurları, anılan ile yaşayıp, ürünleri ile iz bırakanlar... 8-9 yıl bakanlık yapıp, çocuklarını hiç makam arabasına bindirmemiş olanlar Cumhuriyet'in ço- cukları. Ya mafya, çete bağlantısı ortaya çıktığın- da, özel uçağı ile dolaştıkları iş adamı(!) için "bağ- lantılannı bilemezdim /o"yi mazeret yapabilenler ne çocukları? Yurtdışı eğitim, yıllar süren en üst kademelerde- ki görevler, toplumsal yaşama sayısız ürünleri ile katkılar yaptıktan sonra çocuklarına "mirasım onurumdur" diye vasiyet bırakanlarta, Cumhuri- yet'in çocukları ile onur duyuyoruz. Ya nereye, na- sıl sığdınldığının ölçüsü, mantığı bulunamayan çı- kınlar bulduklarını söyleyerek servetlerinin hesa- bını vermekten kurtulmaya çalışanlara ne yapma- lıyız? Yüce Divan'da hesap sormayı beceremeyip, alkış tutarsak, biz hangi yüzle Cumhuriyet çocu- ğu olduğumuzu savunur, çocuklarımıza temiz bir dünya bıraktığımızı söyleyebiliriz? Bilimsel başan, buluş, katkılan ile dünya kaynak- lanna girmiş, emeklilik yıllannda bile üretmiş, hiç servet edinmeyi düşünmemiş, toplum için verdik- leri, yaptıklarını zenginlik, servet olarak görmüş bi- lim insanlan, aydınlar, bugünün yükselen değerle- ri ile "dinozor" olarak hoıiananlar, Cumhuriyet'in çocukları. Ya para için bilgisini, beynini, birikimini satanlar, kendilerine açık arttırmada fiyat biçenler, insan haklarına, topluma verdikleri zararları gözet- meyenler, tıpta, ekonomide, medyada.. yaşamın her alanında örnekleri bolca olanlar ne çocuklan? Ülkenin sayılan ve yoksulluklan giderek artan in- sanlan için halkın çoğunluğu için ucuza basma, süt. et, enerji, her tür kamu hizmeti. Aydınlanma- sında kullanılacak, kâğıt-kitap üretecek, eğitim, sağlık hizmeti verecek kurumlarını, vurgun, yağ- ma düzeninde, çeteler, mafya aracılığında, ona buna peşkeş çekenler ne çocuklan? Evet, de- mokrasiyi tekellerin çıkarlarına hizmet, ülke, top- lum çıkarlarını tüketmek, aydınlanmayı yok etmek olarak yorumlamak isteyenler kimin çocukları? Henüz olması gereken ölçülerde birey ve sivil toplum katılımı ile gerçekleşemese de resmi dev- let yaklaşımı, asker katılımı ağırlığını, damgasını vursa bile; Cumhuriyet'in 75. yılında, Cumhuri- yet'in geçmişi ve geleceği, değerleri ile sorgulan- ması, Türkiye'de içinde bulunduğumuz çarpık dü- zene tepkiyi, olumlu bir değişim özlemini, bir kar- şı çıkışı, bireysel ve toplumsal sorumuluk ve katı- lımla karşı durmaya hazırlığı, bilinçlenmeyi ser- giliyor. Dünya gazetesinden 75. yıl ekonomi kitabı • Ekonomi Servisi - Dünya gazetesi. 'Cumhuriyet'in 75. Yılında Türkiye Ekonomisi' adı altında, Türkiye ekonomisinin 75 yıllık serüvenini kitaplaşnrdı. Çalışmada, Cumhuriyetin başlangıcından bu yana ekonomi olaylan tarih sıralamasıyla anlatılırken sektörler ve kentlerdeki gelişmeleT ayn başlıklar altında toplandı. Dünya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Osman S. Arolat kitapta yayımlanan yazısında, Türkiye'de her alanda olduğu gibi ekonomide de yeterli veri tabam olmadığına dikkat çekerek çalışma boyunca bu eksiklikleri giderme çabası içine girdiklerini belirtti. Cıngıllı Holding r den Şmnak'a 12 derslik ilköğretim okulu • tstanbul Haber Servisi - Cıngıllı Holding Yönetım Kurulu üyesi Sema Cıngıllıoğlu tarafından Şırnak'ta yaptınlan 12 derslikli ilköğretim okulu hizmete açıldı. Okulu yaptıran Sema Cıngıllıoğlu, "Şırnak'ta eğitime ihtiyacı olan çok sayıda çocuk olduğunu görünce burada okul yaphrmaya karar verdim. Herkes tstanbul "da okul yaptınyor. Varlıklı insanlar bu bölgeye de okul yaptırmalı" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle