18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16EKİM1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller'den, annesinden gelen servete açıklama: Sağ olsaydı da kendisine sorsaydınız 'TehBkelF sorular yanıtsız kaldıAYŞE SAYIN ANKARA-DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, 3. davet iizerine ifade verdiği TB- MM Malvarlıgı Komisyonu'nda, şirketle- ri ile ilgili hıçbir soruyu yanıtlayamazken kaynağı açıklanamayan servetini ise baba- sı ve annesinden kalan mırası "iyi değer- lendirmesine" bağladı. Tansu Çiller, anne- si Muazzez Çiller'in miras olarak bıraktı- ğı yüklü miktardaki serveti nasıl edındıği sorulanna ıse "Keşke sağ olsaydı da anne- me sorsaydınız'' karşılığını verdi. TBMM Malvarlıgı Komisyonu'na dün bilgi vermeye gelen Çiller için DYP gru- bu seferber oldu. Komisyona gelişinde Meclis bahçesinde "tek sıra" halinde di- zilerek Çiller' i karşılayan 60'a yakın DYP milletvekili, ifade verdiği 2 saat 45 daki- ka boyunca da komisyon kapısmdan aynl- madı. DYP'liler salona gitmekte olan DTP'li komisyon üyesi Hamdi İçpınarları ko- lundan tutup "Sen de buraya gel" diyerek sataştılar. Saat tam 10.00'da Meclis'e ge- len Çiller, bir süre genel sekreter Nurhan Teldnerin odasında oturduktan sonra 10.30'da komisyon salonuna girdi. Serveti ile ilgili gerek Meclis Başkan- lığı'na gerekse daha önce kurulan Mal- varlıgı Komisyonu'na bütün bilgi ve bel- geleri verdiğini savunan Çiller, Maliye Ba- kanlığı'nın ise kendisi hakkmda "sipariş rapor" hazırlattıgını ileri sürdü. Edinilen bilgiye göre. şirketleri ile ilgi- li sorulan "MuhatabıdeğUiııı,yazuı cevap vereyim" diye geçiştiren Çiller. yurtdışın- daki bankalardan kredi alıp almadığı. GCD Inc.'eyapılanusulsüzparatransfer- leri ve ailesinin harcamalan, gelirlerine ilişkin sorulan ise "Kayıtlarda göründü- ğü gibJdir" diyerek yanıtsız bıraktı. Çiller, bugünkü ser\ etine kaynak gösterdiği ba- basının servetini nasıl degerlendirdiği ko- nusunda komisyon üyelerine ders verdi. Baz\ komisyon üyelerinin, Özer Çil- ler'ın "çıkında bulunduğunu" açıkladıgı annesinden kalan mirasla ilgili sorulara iseDYPIi üyeler"ÇıkmsözünüÖzerBey kullannıadı. basına srzdıran komisyon üye- leri kullandı" diye müdahale edince tartış- ma çıktığı öğrenildi. Edinilen bilgiye gö- re komisyonda Çiller'e yöneltilen sorular ve yanıtlan özetle şöyle: - Annenizden kalan servetin kaynağım nasıl açıklnorsumız: -Bu işe rahmetli annemı kanştırmayın. Keşke yaşasaydı da kendisine sorsaydınız, ama şimdi bu işe ölmüş anneırıi katmayın. - Yurtdısındaki bankalardan kredi kul- landınız nu? tsviçre ve Lüksemburg ban- kalanndan kredi kuilandığınız iddialan var? - Hayır, yine de araştınp yazılı cevap vereyim. - ABD'de eşiniz Özer Çiller'e ait Chero- ke veoğlunuza ait Pathfinder markacip ol- duğu doğru mu? (Plakalann komisyonda bulunduğu da ifade edildi) -Bilmıyorum, araştırayım, yazılı cevap vereyim. - Batan Mannarabank, TYT Bank ve İmpexbank komısunda Merkez Bankası sizi u\ardığı halde neden gerekli önlemle- ri almadımz? - Bugün de o durumda olan bankalar var. ama bir şey yapılrruyor. Ben o dönem- de gerekli önlemleri aldım. O bankalan kapatan da benim, Hazine garantisi altına alan da benim. - Babanızdan kalan mirasla bugünkü serveti nasıledindiniz? Servetinian kayna- ğım açıklar mısınız? - Babamdan 437 bin lira gibi o günün parasıyla büyük bir değer kaldı. DIE'nin istatistikleri ile bir hesaplama yapılırsa bu, bugünün trilyonlannatekabül eder. Bupa- ranın yanı sıra. işhanı ve bazı gayrimen- kuller vardı. Ben ekonomiyi iyi bilen bir insanım. - lstanbul Bankasfndan ortağı olduğu- nuz şirketlere kredi kullandınldı mı? - Bu konuda sayısız dava açıldı, olay mahkemelere intikal etti. Hepsinden de beraatkaran çıktı. -5Nisankararlanndansonravüzde400 Tansu Çillery in Yüce Divan'dan kurtanhğı dosyalar ANKARA (Cumhuriyef Bürosu)-DYPGenel Başka- nı Tansu Çiller, malvarlıgı komısyonunun. u genel ku- rulda Yüce Dhan'a gönder- mek için yeterli çoğunluk bu- lunamayacağT kaygısıyla suç duvurusuyla yetinmesi durumunda. bırçok suçlama için en yüksek yargı maka- mında hesap vermekten kur- tulacak. Komisyonun Yüce Di- van'a göndermeme eğili- minde olduğu Çiller'e yöne- lik suçlamalar ve iddialar özetle şöyle: - Maliye Bakanlığı dene- tim elemanlan Çillerçiftinin sahibi olduğu Marsan Hol- ding'in kazandığı her 100 li- ranın 90 lirasını gizlediğini saptadı. Çıllerler'in 1993- 1998 yıllan arasında toplam 69.2 milyar kaçırdığı belge- lendı. 1993-98 yıllan arasın- da 27 milyar 404 milyon lira gelır beyamnda bulunan Çil- lerler, 280 milyar liralık ge- lin devletten gizlediler. - Özer Lçuran Çiller'in "çıkın içinde" bulduklarını açıkladıgı ve Tansu Çiller'ın annesi Muazzez Çiller'den miras kaldığını açıkladıgı, 570 bin dolar, 690 bin mark. 432 bin lira ve 880 adet Cumhuriyet altınını "yasök altında ya da çıkında" nasıl sakladıgı anlaşılamadı. - Ankara Cumhuriyet Baş- savcılığı tarafindan açılan davada bilırkışi. Özer Uçu- ran Çiller'in haksız kazancı- nın 89 milyar lira oldugunu bildirdi. Maliye uzmanlan ise kaynağı belirlenemeyen gelirinyaklaşık 23 milyar li- ra oldugunu saptadılar. - Çiller çiftine ait Marsan Holding'in 3 parça halinde ABD'deki şirketleri GCD Inc'e transfer ettiğini açıkla- dıgı 925 bin dolann kaynagı için bugüne kadar tatmin edici biraçıklama yapılama- dı. Çillerler 925 bin dolan sermaye transferi olarak gös- termesine karşm, GCD Inc'in sermayesinin 100 bin dolar olduğu ve zarar etmiş gösterildigi komisyon belge- lerineyansıdı. 1991-1992 ve 1993 yıllannda sadece 29 milyon 609 bin lira vergi ve- ren Marsan Holding'in ABDdekıGCD Inc'eiştirak payı olarak 925 bin dolan na- sıl gönderdiği de soru işare- tı olarak kaldı. - Özer Lçuran Çiller'in ts- tanbul Bankası Genel Mü- dürlüğu döneminde içi bo- şaltılan tstanbul Bankası'nın aileye ait şirketlere krediler verdiği resmi kayıtlara geç- ti. - Hazine Müsteşarlığı, Marsan Holding'in ABD'ye transfer ettiği 925 bin dolar- lık transferle ilgili belgeleri DYP iktidardan dûşünce an- cak 5 yıl aradan sonra komis- yona gönderdi. Hazine uz- manlan yaptıklan inceleme- de, Marsan Holding'in sun- duğu belgelerden şirketin or- taklık yapısının anlaşılama- dığını bildirdiler. Hazine. Marsan Marmara Holding tarafindan gönderilen GCD Inc'in ana sözleşmesine bağ- lı 11 sayfalık "By-Lans of GCD Inc" başhklı anlaşma metni altında yer alan Mert Çflkr'in imzasının sırnnı da çözemedi. Komisyona ula- şan belgelere göre, GCD Inc'le ilgili sadece bu belge- de Mert Çiller'in imzası yer alırken Hazine, "Mert Çil- ler'in şirketle bağUnnsT ko- nusunda aynntılı bilgi iste- diği Marsan Marmara Hol- ding"den yanıt alamadı. ÇÎZMEDEN YUKARI MUSA KART M e d y a d a k i r l i l i ğ e s o n k a r i k a t ü r l e r i Kaset savaşlan ve TBMM'nin tıkanması hükümeti sıkıştırdı Aralıkta seçîm olasılıgı güçleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hüküme- tin TBMM'de istediği yasalan çıkarma olana- ğını yitirmesi, araştırma ve soruşturma önerge- leriyle TBMM gündeminin tıkanması, başkent kulislerinde aralık ayında seçim tartışmalannı yenidenalevlendirdi. FP, DYP, DSP ve DTP'nin katıldığı öneri için Başbakan Mesut Yılmaz da "Gerekirse tarihi yeniden değerlendirebiliriz" dedi. CHP Genel Başkanı DenizBavkal, baskın seçim tartışmasını "AıNAP'uı kaçış ptanı" açık- lamasmı yaptı. DTP'nin önceki gün gruptan düşmesinin ardından kulıslerde tartışılan "ara- hkta seçim" seçeneğine DSP'nin ardından FP. DYP, DTP ve CHP milletvekillerinin bir bölü- mü destek verdi. "Olacaksa.gerçekten erken se- çim otsun" görüşünde olan Başbakan Yardım- cısı BülentEcevit dün Bakanlar Kurulu toplan- tısından önce Yılmaz ile bir araya geldi. Ecevit. dile getirdiği kaygılan ve seçimin yeniden de- ğerlendirilmesi gereğini Yılmaz'ın da paylaştı- gını belirterek bu konuda ilerleyen günlerde tek- rar görüşeceklerini söyledi. Yılmaz da, Meclis'teki tıkanıklığın aşılması için bazı temaslarda bulunacagını, gerekirse se- çim tarihi konusunda yeni birdeğerlendirme ya- pacaklannı belirtti. Yılmaz, "Sayın Ecoit, en- dişelerini dile getirdi. Eğer bu yasalan çıkara- mazsak \eni bir değerlendirme yapma Uıthacı doğar. O zaman o değeriendirmeyi yapanz'" de- di. Ecevit, partisinin dünkü grup toplantısmda da ocak ayindan sonra icraat yapamayacak bir hükümetin işbaşına geleceğine dikkat çekti. Ecevit. şunlan söyledi: "Bö\te bir hükümetle ekonomik krizi esenlik içinde adatnıak zor ola- cak. Bu >ıl sonunda Ba> kaJ'ın da\atmasıyla Baş- bakan hükümeti bırakmak zorunda kalacak. Bu durumda ekonomik kri/in Türkive'\ i ciddi ola- rak sarsması kacınılmaz olacak. Zaman sorum- suzca harcanıvor. TBMM nkandı. shaset tıkan- dı. Biz. ilke olarak. olacaksa gerçek anlamda er- ken seçim olsun. dedik. Büyük tepkiler aldık. Ancak şjmdi aynı tophımda.a> nı kesünlerde ara- okta seçimin daha ha> ıriı olacağı öne sürülmeye başlandı." DSP kulislerinde 13 Aralık tanhi dillendiri- lirken ANAP kurmaylan da erken seçim tarihi- nin öne alınması tartışmalan ile son siyasi ge- lişmeleri değerlendirdi. ANAP Genişletılmiş Başkanlık Dıvanı toplantısmda bazı üyeler. CHP'nin tutumundan şikâyetçi olarak Yılmaz ve bakanlar hakkında açılan soruşturmalarla hü- kümetin kasıtlı olarak yıpratılmaya çalışıldığı- nı söyledıler. DTP lideri Hüsamettin Cindomk da YSK'nin olumlu görüşü alınması durumun- da, anayasaya uyum yasalan ve yurtdışındaki yurttaşlann oy kullanmasını düzenleyen yasanın çıkması koşuluyla aralıkta seçimi destekleyebi- leceklerini bildirdi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. kimin seçünden kaçmak uğnına neyi na- sıl yaptığıru bildiklerini belirterek "Ama seçim sandığı \u\arlana yuvarlana gelivtir. DYP tek basına iktidara getivor. Belki umduğumuzdan \akın geüwr" dedi. Bayındırlık ve lskân Baka- nı Yaşar İTopçu. seçim konusunun yeniden ele alınması gerektiğini söyledi. FP Genel Başkanı Recai Kutan. "Eğer bu meselede ciddi bir adım atma>ı düşünüyoıiarsa biz FP olarak buna ha- zınz. Bunun en ideal zamanı da 15 Aralık civa- ndır" açıklamasmı yaptı. Baykal. aralık ayı içinde baskın seçim tartış- masını "ANAP'ın kaçış plam" olarak değerlen- dirdi. Baykal. "Hükümet havlu aüyor. Dahaön- ceden kararlaştınlan seçim takv imini erkene al- ma çabası içine girmesi. hükümetin bu işi götü- reme\eceğini artık kendisinin de gönneye başla- dığını orta>a çıkanyor" dedi. Seçim tartışmasının karşılaşılan sıkıntılann bir sonucu oldugunu söyleyen Baykal. hüküme- tin kendilerine daha ileri bir seçim takvimini ka- bul ettırdiğini anımsatarak şimdi o süreyi bile dolduramaz duruma geldigini belirtti. CHP li- deri, hükümetin kendilerinden resmi bir istekte bulunmadığını. yanıtlannı böyle bir istek geldi- ği zaman vereceklenni söyledi. faizü bonolan, tahvilleri kimlere sattuuz? - Halka arz ettik, Tabana yaydık, gere- ği neyse onu yaptık. -Çocuklannız,eşiniz vesizin kredi kart- lan hesaplannızdaki harcamalannızı açık- lar mısınız? - Hepsi kayıtlarda, mal bildirimlerimde yer aldıgı gibidir. - Maliye Bakanlığı raporlannda sizeyö- neltilen suçtamalarla U^li açıklamalannız necbr? -Bu, emekli 3 Sayıştay üyesine hazırla- tılan bir sipariş rapordur. Eşim ve ben hiç- bir suçun müsebbibi değiliz. Bize yapı- lanlann hepsi iftiradır. - Marsan Holding'in vergi kaçırdığı, Maliye tarafindan ortaya çıkanldu. - Bu konudaki incelemeleri yapacak yer komisyon değildir. Yasada kimlerin inceteme yapacağı bellidir. Bu, vergi mah- kemelerinin konusudur. O nedenle bu ko- nuda ben bilgi veremem, siz de soru sora- mazsınız. - Daha önce açıkladıgınız gibi Zübeyde Hanım Şehit Analan Vak- fi'na maUaruuzuı ne kadan- nı bağışladuıız? - Kayıtlarda ne görünü- yorsa o kadardır. - Başbakan olduğunuzdö- nemdeekonomiden sorumlu De\let Bakanlığı'na Aykon Doğan'ı getirdigJniz halde, Hazine'yi neden kendioize bağladuiız? - Ekonomiyi berbat halde devraldım. O nedenle kont- rolümde olması daha dogru olduğu için kendime bağla- dım. - Ondan önceki 2 yıl da ekonomiden sorumlu devtet bakanıydınız, neden gerekli önJemkri almadınız? - Ekonomideki bozukluk, bizim dönemimizle ilgili de- ğil, çok öncelere dayanıyor- du. - Eşjnize ait2 \atin onarun masraflannı Turban Genel Müdürlüğü'nün karşıladığı ve karşdığuıda sahte farura- lar düzenlendiği iddialan var_ - Biz haklanmız saldı kal- mak kaydıyla onanm mas- raflanndan doğan borçlan- mızı ödedik. Şu anda bu ko- nuda mahkemeler devam ediyor. Mahkeme sonucu- nun da bunu ortaya koyaca- ğına inanıyorum. - ABD'deki malvarüğını- zın kaynağım açıklar mısı- nız? - Hepsi resmi kayıtlarda var. - Eşiniz Özer Çiller hak- kında açılan davalan nasıl değeıiendiriyorsunuz? - Mahkemeler devam edi- yor. Eşim, birçoğudan bera- at etti. İddialann hepsinin ce- vabı tek tek mahkemelerde veriliyor. - tstanbul'da bir arsa üze- rine32 villa yaptırmanızla il- gili bilgi verir misiniz? - O arsayı kat karşılıgı an- iaşması ile müteahhide ver- dik. Bu bizim payımıza dü- şen miktardır. - Kaynağı açıklanamayan 23 milyar liralık servetiniz ol- duğu iddialannı nasıl değer- lendirivorsunuz? -Bunlann hepsi "nflafiha- ldkattir(gerçekdeğil)''. Res- mi kayıtlarda her şeyin kay- nağı gösterilmiştir. Resmi kayıtlarda ne varsa o doğru- dur. Çiller, daha önce kendisi- ne yazılı olarak bildirilen so- rulara da "kaçamak" yanıt- lar verdi. Çiller, ailesinin harcamalan konusunda "Türkaile geteneğindeotana- dığı" için bu konularda he- sap ve belge tutmadıklanın bildirdi. Çiller, yazılı savun- masmda da Maliye Bakanlı- ğı'm "yanh" rapor düzenle- mekJe suçlarken hakkındaki bütün iddialan, "siyasi whu- kuki dayanaktan yoksun" olarak nitelendirdi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin (a posta. cumhuriyet. com. tr Istanbul'a ineli bir saat bile ol- nâdı. Oturup Tırmık yazmam gerek. <\na Moskova anılanm henüz pek ta- re aklım fikrim hep Rusya'da görüp iınlediklerimde... r"ani Türkiye üstüne bir Tırmık döktür- THm mümkün değil. O yüzden izniniz- eoen gene Rusya'da duyup dinledik- eımi, görüp gözlediklerimi anlataca- Jın size. İ)rneğin çok taze bir Gogol öyküsü- -Hne dersiniz? Daha yeni yazılmış. Üs- aiın mürekkebi daha kurumadan oku- iım, çabucak çevirdim ve iletiyorum. 3uyrun! (Mesel?) Gogol'dan dumanı üen bir öykü: • • • <orkmazovsky Yîgitov zaten gün- edir doğru dürüst uyuyamamış, yata- ğda dört dönüp durmuştu. Kansı Yi- jiovna'nın geceyanlan kalkıp sıcak ıh- siurlar kaynatması filan kâr etmiyor- :± Fırtınanın yaklaştığını seziyor, ama 3ide bir şey gelmiyordu. Martinsky Çakıcıyev'in bantlan TV e'anlarından gazete manşetlerinden Mesel? Gogol'dan Bir Öykü inmiyor, her gün yeni bir bant açıklanı- yordu. Henüz kendisinden söz edilme- mişti. Ama içinde bir his "Eli kulağında" diyordu, "Bugün değilseyann çıkarbir bant". Gerçi konuşmalannın banda alınma- ması için elinden geleni yapmış, tedbi- ri elden bırakmamıştı. Hele o kritik gün yaklaştığında Çakıcıyev'e söyledikleri- ni iyice anımsıyordu: - Ben sana yarın bir başka kanal bil- direceğim, oradan görüşeceğiz demiş- ti. Ama gene de içindeki o korkunç kuş- kuyu atamıyordu: "Ya birileh onun ko- nuşmalannı da banda aldıysa!" Oysa her şey ne güzel başlamış ve ne güzelyürümüştü. Mimariıkyaparakya- şanabileceğini, ama zengin olunama- yacağını anladığında hemen yap satçı- lığa girişmişti. Moskova'nın Uluskaya, Akatlarsky, Etilema gibi semtlerinde ar- salar kapatmış, lüks konutlar dikmiş ve "yeni rejim"\n sağladığı elverişli koşul- laıia bu konutlan milyon dolarlarla sat- mıştı. Ama konut yapıp satarak zengin olunabılirdi "çok" zengin, hele "çok çok" zengin olunamazdı. Bunu anlar anlamaz kollan sıvamış ve... Daldığı düşüncelerden cep telefonu- nun sesiyle uyandı. Cep telefonunda kim oldugunu hemen kaptıramadığı bi- ri "Abi oyulduk. Fena oyulduk" diyor- du. Ne oldugunu kavramaya çabalar- ken fax aygıtı işlemeye başladı. Eli ve kulağı telefonda, gözü faxtaydı. Aygıt- tan ağır ağır çıkan kâğıttaki ilk satırlar "Abi oyulduk"un anlamını kavramasını yetti: - Republiskaya Narodnya Partiys- ka'nın (CHP) Duma'daki milletvekili Fikr Sağlamovksy, bir basın toplantı- sı düzenleyerek Rusky Kommerzi- yalsky Bank'ın (TTB) satışı öncesi ünlü Rus kaprtalisti K. Yigitov ile Rus mafya- sının yeni yıldızı A. Çakıcıyev'in konuş- malannın bant kaydını içeren bir kase- di... Devamını okuyamadı, açık duran TV'de önce ait yazılar geçmiş, ardın- dan da kendisinin fiyakalı bir fotografı- nın yer aldığı ekranda bant kaydının metni akmaya başlamıştı. Kendini telefondan, fax aygrtından, TV ekranından akan görüntülerin ara- sında çırpınırken buldu. Başı dönüyor, gözleri karanyordu. Titreyen etleriyle bir açıklama hazırladı. Önce kansına oku- du. Kadıncağız bir metne baktı, bir Yi- gitov'a baktı, başını salladı: "Çok inandıncı olmuş şekerim" de- di. "Bunu okuyan, senin hiç suçun olma- dığını hemen anlar. Hele şu 'şu anda görüşme' dediğini belirtiyorsun ya, bu cümle tek basına bile senin o Çakıcı- yev7 durdurmakiçin ne kadar çaba har- cadığını kanıtlamaya yeter". Yıllardan beri ilk kez kansı Yigitovna'nın ne kadar akıllı bir kadın oldugunu düşündü. Dudaklarının kıyısında beliren sırtlan gülücüğü gitgide bütün yüzüne yayıldı. "Beni yakarlarsa, ben de onlan yaka- nm" dedi kendi kendine, "Bu pisliğe bulaşmamış mı var?" Bu ve başka pis- liklere bulaşmışlıklannı çok iyi bildiği Rus kaprtalistlerinin adlarını şöyle bir aklından geçirdi. Gülümsedi. "Amma çokmuşuz be" dedi "Bizim takımın ne kadariri kıyımı varsa bulaşık. İyi oldu da patladı bu iş. Yoksa kendi kendimi yi- yip bitirecektim. Şimdi artık, paçayı na- sıl sıyıracağımızı hep birlikte düşünmek zorundayız. Bugüne dek ben düşünü- yordum, şimdi onlar da düşünsünler bakalım..." Kormozovsky Yigitov haftalardan be- ri ilk kez o gece, rahat bir uyku çekti. ••• Öykü bu kadar. Bu öyküde pek Gogol lezzeti, Gogol ustalığı bulamadınız mı? Valla bana an- lattıklanna göre öykü Rusya'da geçiyor, yazan da Gogol'muş. Olsa olsa çe- virisinde kusur işlemişimdir. Türkçem idare eder de Rusçam epey kıttır. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üniversiteler... Türkiye'de üniversiteler bilim üreten kurumlar mı, yoksa çıkar ilişkilerinin 'irtica'y\a bağlantılı medreseleri mi? Van 100. Yıl ve 19 Mayıs üniversitelerinde ne- ler olup bittiğini Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'den YOK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e dek herkes biliyor... Yurtsever, demokrat, Atatürkçü öğretim üyele- rinin raporlan elden ele dolaşmıyor mu? Van'datürban eylemine katılan Van 100. Yıl Üni- versitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dursun Odabaş bakın ne diyor: "Sen türban eylemine vatandaş olarak katıl- dım..." Bugün Van 100. Yıl Üniversitesi'nde olup biten- leri bir kenara bırakıp Samsun 19 Mayıs Üniversi- tesi'ne değineceğiz... Elimde 220 sayfalık bir rapor bulunuyor. Rapo- run başlığında ise şöyle yazıyor: "Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde neler olu- yor? (1996-1998)" Sayfalarını kanştırıyorum: "Siyasi kadrolaşma ve diktacı-rantçı tehlikeli gelişim..." Okumaya başlıyorum: "Üniversitemiz yönetimine laikliği, cumhuriye- timizi, çağdaşlık ve demokrasiyi tehdrt eden bas- kıcı siyasi ideolojilerin ve bu ideolojilerin militanı denilebilecek kişilerin egemen olmasını isteme- yen, yönetimde nesnel kriteıiere göre katılımcı- lık, şeffaflık ve demokrasi isteyen ve öğretim elemanlannın, siyasi görüş ve düşüncelerine gö- re değil, bilimsel ürün ve emeklerine göre değer- lendirilmesi ve yükselmesi için direnen öğretim elemanlanna her türiü baskı ve tehdit uygulan- makta, kadro verilmemekte ve bu kişiler başka üniversitelere göçe zorlanmaktadır. Âkılcı, katı- lımcı ve çağdaş bir eğitim arzulayan öğrenciler keyfi disiplin soruşturmalanyla yıldınlmakta, ken- di siyasi ideoloji ve tarzlannı üniversitemizde son- suz bir özgürlükle icra edebilen 'milliyetçi' tari- katçı öğrencilere güven ve destek verilerek öğ- renciler kutuplaştınlmakta ve istenilen yönde po- litize edilmektedir. Üniversitemiz yönetim ağının sorumluluğunu taşıdığı bu gelişmenin baş aktör- leri şüphesiz ki Rektör Prof. Dr. Osman Çakır ve ona yakın yöneticilerdir. Ideolojik ve çıkarcı bakış- laryerine gerçek anlamda nesnel ve kaliteli bilim, tartışma ve eleştih özgürlüğü isteyen laik, demok- ratik ve çağdaş öğretim elemanlanna ve öğren- cilere baskı, yıldırma ve cezalarsöz konusu oldu- ğu zaman Sayın Rektör'ün yönetim ağı çok iyi ça- lışmaktadır." • • • ; Türkiye nereye gidiyor? Gazetelere şöyle bir göz atıyorum... Milliyet gazetesi çalışanları, bir yol aynmında... Onurlu meslektaşlarımız, eski patronları Aydın Doğan'ın "48 saat bekleyin" demesi karşısında yeni gelişmeleri bekliyorlar... Ya Yeni Yüzyıl'ın yazıişleri ve köşe yazarları? Onlar yeni patronlanKorkmazYigit'inemrinde!.. Yöneticilerde, köşe yazarlarında 'tıs' yok!.. Haydi bakalım "Çeteler devleti kuşattı" diyen demokrasi kahramanları bir şeyler yazın da oku- yalım... Mustafa Balbay ve Cüneyt Arcayürek ı oku- yorum Cumhuriyet te Balbay, yazısını şöyle nok- talamış: "Çok yalan medyasız, çok para mafyasız ol- maz..." Cüneyt Arcayürek: "4 kaset Çakıcı'nın bankayı alırken Yiğit'e her anlamda yardımcı olmaya hazırlandığını açık se- çik gösteriyor..." Kendi kendime soruyorum: "CHP'li Fikri Sağlar'/n açıkladıgı kasetteki ko- nuşmalar Alaattin Çakıcı-Özer Çiller'e ait olsay- dı bizim medya ne yapardı?" Pislik, medyayı da kuşatmış da biz bunun far- kında bile değilmişiz!.. Meslektaşlanmız bizim Musa Kart'ın dünkü ka- rikatürüne acaba ne diyorlar? Yeniden 19 Mayıs Üniversitesi'nde olup biten- lere dönüyorum: "Milliyetçilik ve Islam adına konuşan, yazan, örgütleyen, örgütlenen ve üniversitemizi kurum dı- şında da bu çevrelehn denetim ve rant odağına oturtmaya çalışan öğretim elemanlan ve öğren- cilere karşı her nedense bu yönetim ağının tek bir cezalandıncı veya caydırıcı icraat: gözlenmemiş- tir. Bu anlamda Sayın Rektör, çokyüzlü ve nabza göre şerbet vermesini becerebilen, rektörlük se- çimlehnde kendisine oy vermemiş olan öğretim elemanlanna baskı ve yıldırmalar söz konusu ol- duğunda herşeyi aynntılanyla bilen ve uygulatan, dinci ve 'üç hilal bir türban'c/ kesime karşı yaptı- nmlarsöz konusu olduğunda durumdan haberi ol- mayan ve suçu yine kendi yönetim şebekesine yükleyebilen bir kişilik yapısına sahiptir." • • • Bakalım 'yeni kasetler' ortaya çıkacak mı? Türkiye bir yozlaşma süreci yaşıyor... Ne demişti Mehmet Eymür. "Mehmet &ğar yurtdışınaeroingöndermişti..." Suçlamayı yapan kim? Bir eski MİT yöneticisi! Suçlanan kim? Adalet ve Içişleri Bakanlığı yapan güvenlik birim- lerinde üst düzey yöneticiliği de bulunan bir mil- letvekili!.. Işte Türkiye'nin geldiği nokta budur!.. Suskun, unutkan toplumlarda tüm bunlar gelip geçer!.. 19 Mayıs Üniversrtesinde yaşananlar da bir gün gelip anımsanmayacak... Alaattin Çakıcı, Korkmaz Yiğit'e ne diyor: "Abi sen tek basına girer, Türkbank'ı alırsın, sev- giler sunuyorum..." Yiğit, tek basına alıyor Türkbank'ı... Yiğit'in sevgisi de hem Çakıcı'da hem de Milli- yet, Yeni Yüzyıl gazetelerinde, Kanal-6 ve Kanal- E'de kendini gösteriyor... Gerisi can sağlığı!.. hikmet.cetinkayaacumhuriyet.com.tr Faks numaramız:0212/ 513 90 98 ABD: Kürt devletini desteklemtyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Dışişlen Bakan- lığı Yakmdoğu tşlerinden Sorumlu Yardımcı Sekreteri Da- vid Wekh, ülkesinin Kuze, Irak ya da herhangi bir bölgede bağımsız Kürt devletini dtsteldemediğini savundu. ABD'nin Ankara Büyikelçiliği Enformasyon Merke- zi'nde uydu yoluyla Türkgazetecilerinin sorulannı yanıtla- yan Welch, Suriye'den ayrldıgı öne sürülen PKK lideri Ab- dıülah Ocalan'ın yeri kon>sunda, "Nerede olduğu konusun- da vorum yapamam" ded
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle