Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EKİM1998SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Dostlar Tiyatrosu 'Yalınayak Sokrates' adlı oyunu 13 Kasım'dan itibaren sahneleyecek
Gençler içîn yenideıı Sokrates
G Ü l E R Ç E T t N
1959 yılından beri, kırk yıldu Türk
Tiyatrosu'nun içinde Genco Erkal. Kırk
yıldır ilkelerinden, düşüncelerinden
ödün vermederı sürdürüyor tiyatro
serüvenini. Kendisinin kırkıncı, Dostlar
Tiyatrosu'nun otuzuncu sanat yılında da
yine ilkelerinden, düşüncelerinden ödün
vermeyen, bu uğurda canmı vermeyi
yeğleyen bir düşünürün öyküsüyle
çıkıyor izleyicinin karşısına. On dört yıl
sonra bir kez daha, günümüzün siyasal
ve toplumsal olaylanna uyarlayarak
Yalınayak Sokrates'i sahneliyor Erkal
Usta. Maxwel) Anderson'un yazdığı,
Mîna Lrgan'ın dilimize çevirdiği
Yalınayak Sokrates, on dört yıl önce
sahnelendiğınde en başanlı yapım, en
iyi çevıri, en iyı erkek oyuncu, en iyi
giysi dallannda ödüller kazanmış; 290
oyunda 86 bin izleyiciye ulaşmıştı. Yine
Genco Erkal'ın yönettiği oyunun sahne
tasanmı Duygu Sağıroğlu, giysileri ise
Sevim Çavdar imzasını taşıyor.
Oyunda Genco Erkal'ın yanı sıra
Erdem Akakçe. Didem Germen,
A\ şegül Giinay. Ergin Ocakh, Yurdaer
Okur ve Gökhan Soylu rol alıyor.
Çoğunluğu ilk ya da ikinci profesyonel
oyununda rol alan genç oyunculardan
oluşuyor kadro. Genco Erkal, genç
tiyatroculann mezun olur olmaz dizilere
kapak atma hevesinde olduğu
günümüzde güçlükle oluşturduğu
kadroyu, 'Değişik konservatmaıiardan
toplanmış karma bir milli takım,
televizyonun sahte pınltısuıa yiiz
vermeden gerçek anlamda tiyatro
yapmak için bir araya geuniş bir ekip'
olarak tarumlıyor.
Genco Erkal, kendisinin kırkıncı,
Dostlar Tiyatrosu'nun da otuzuncu
sanat yılını asıl önümüzdeki yıl
otuz yıl boyunca Dostlar
Tiyatrosu ile birlikte çalışmış
sanatçılan bir araya getirerek
görkemli etkinlikîerle kutlamak istiyor.
Otuz yıl boyunca birlikte calıştığı
insanlann çoğunun bir araya geleceği
bir de oyun var gönlünde. Sanatçı ile
Yalınayak Sokrates ve kırk yıllık tiyatro
yaşamı üzerine konuştuk'
- Yalınayak Sokrates'i sahnelemeye nasd
kararverdiniz?
- Izleyici üzerinde derin izler bırakan
kimi oyunlar var. Sokrates da bunlardan
biri. Dört beş yıldır bu oyunu yeniden
ele almayı düşünüyordum. İçinde
yaşadığımız olaylarla, geîişmelerle
bağlantılı olarak hep kafamda
göndermeler oluyordu bu oyuna. Genç
kuşaktan da zamanında bu oyunu
izleyemedikleri için sürekli talep
geliyordu. Bu nedenle genç kuşaklar
için yeniden ele ahyoruz Yalınayak
Sokrates'i.
- Maxweü Anderson'ın yapıünı
günümûze nasıl taşıdınız? İlk
sahnelediğiniz oyunla, yeni oyun
arasında farklar var mı?
- Orijinal metin biraz geveze bir
metindir. İlk sahneleyişimizde de bırçok
kesintiler yapmıştım. Bu sefer daha çok
kesinti yaptım metinden. Geçen sefer de
özgün metninin üzerine Sokrates 'in
kendi savunmasından bazı bölümler
eklemiştim. Bu kez günümüzün siyasal
olaylanna göndermeler yapüğını
düşündüğüm bazı yeni bölümler
daha ekledim. Çok gariptir ilk ı
oynanışmda 12 Eylül'ün hemen
ertesiydi, yeni seçim yapılmıştı.
Demokrasiye yeniden geçiş söz
konusuydu. O zaman daha çok bu
demokrasinın savunulması ilgi
çekiyordu oyımda. Şimdi ise din teması,
. dinin siyasi politıkaya alet .^
edilmesi, dinsel *
bağnazlığa
karşıtavır
yine de toplumu iyiye götüren darbeler
ya da müdahaleleri ötekilerden ayırmak
durumundayız. Örneğin 27 Mayıs,
sanatçılara çok yaradı. O güne kadar
yasak olan kitaplar, Nâzımlar, Marksist
literatürün bütün klasikleri gibi
toplumun bılinçlenmesine katkıda
bulunan bütün kitaplar o dönemde
basıldı. Biz onlarla beslendik ve
toplumu da onlann ışığıyla aydınlattık.
Ama daha sonra gelen ikı darbe için
aynı şeyleri söylemek mümkün değil.
Oyunlarımız yasaklandı, yargılandık.
Yurtdışına çıkma yasağı kondu. Her
ikisi de sadece bana değil, genel olarak
ülkemiz sanatına çok büyük engeller
getirdi. Hâlâ 1980 darbesiyle gelen
anayasanın kusurlannı, ayıplarını
örtmeye çalışıyoruz. Aziz Nezin; 'Mizah
baskı dönemlerinde daha çok
geüşir' demişti. Ben aynı şeyi
sanatın her türü için
%L
söyleyebilirim. Baskı
dönemlerinde sanat
daha da güçleniyor,
insanlar yasaklan
delmek için
daha yaratıcı
oluyor.
^ F o t o ğ r a f : UĞÜRGÜNYÜZ)
temalan ön plana çıkıyor. Biz de ister
istemez bu konulara daha çok ağırlık
verdik yorumumuzda. Düşünce
özgürlüğü gibi kavramlar elbette her
zaman ülkemizin gündeminde. Gerçek
bir demokrasiyi, düşünce özgürlüfünü
bir türlü beceremediğimiz,
kıvıramadığımız için onlar hep
gündemimizde olan konular. Bu oyunda
da elbette işlenecekler. Bir de
düşüncelerinden ödün vermeyen, bu
uğurda canını vermeyi göze alan,
sözlerinden geri dönmektense ölümü
yeğleyen bir insan olan Sokrates'in de
döneklerin çok olduğu şu günlerde çok
aydınlaticı ve uyancı olduğunu
düşünüyorum. Bu bakımdan da
toplulumumuza doğru bir 'la sesi\ güzel
bir ses verecek biri olarak düşünüyorum
Sokrates'i.
- Kırk yılhk tiyatro seriiveniniz boyunca
sanat anlayışınız nasıl biçimlendi?
- Başlangıçtaki tiyatro anlayışımla
şimdıki tiyatro anlayışım arasında çok
büyük değişimler oldu. Başlangıçta
tiyatro benün için bir çeşıt kendinı
toplum içmde var edebilme. ifade
edebilme biçimiydi. Bireysel ve bireyci
bir davranıştı bu. Daha sonra 1961
Anayasasf nın aydınlanma ortammda
tiyatronun daha çok toplumsal bir işlevi
oİduğunun, tiyatronun toplumsal bir
sanat oİduğunun farkına \armamla
birlikte tıyaJro anlayışım da değışti.
- Sanat yaşamınız boyunca Türkive'nin
üç darbesini de gördünüz. Bu shasal
otaylar sanatmıa nasıl etkiiedi?
- Üç mü dört mü? Dördüncüsü biraz
üstü kapalı geçti, ama ben dört darbe
yaşadığınuzı sayıyorum. Bu darbelerin
hepsini aynı kefeye koymamak
gerektiğini düşünüyorum. Bir açıdan
bakıldığında elbette darbe darbedir, ama
- 1960'laruı hareketli günlerinin
ardından Türk thatrosunun durultnası
üzerinde neler etkili oldu?
- Tıyatroya en büyük darbeyi televizyon
vurdu. Parasız bir eğlence, yeni bir
oyuncak gelince insanlar ayaklannı
sinemalardan, tiyatrolardan çektiler.
Daha sonraki dönemde sokağa yansımış
siyasal mücadele dönemi de insanlan
evlerine kapattı.
Darbeler, insanlan tamamen
uzaklaştırdı sanattan.
Kutaplann yasaklandıgı, kitaplaoRj. ... -
yakıldığı dönemler yaşanınca insanlar
yazmaktan okumaktan kaçınmaya
başladılar. Oyunlar yasaklanmasa bile
sürekli videoya çekiliyordu, oyun
sırasında izleyicilerin bile fotoğraflan
almıyordu. Açıkça bir yasak
olmamasına karşın oyun oynanırken
salonda bulunan polislerin telsizle
merkezle konuşmalan duyuluyordu.
Çok tedirgin edici bir şeydi bu ve
özellikle Anadolu kentlerinde pek çok
kişıyi salonlardan uzaklaştırdı.
Tiyatroya en son darbeyi de özel
kanallar vurdu. Kanallann açılmasıyla
bedavaya büyük bir eğlence bolluğu
sunuldu insanlara. Özel tiyatrolann
biletleri de hatın sayılır bir miktara
ulaştı. Bizler de bunlan aşmaya
çalışıyoruz. Oyle işler yapalım, öyle
oyunlar sahneleyelim ki insanlar her
şeye karşın gelsinler diyoruz. Ben bu
noktada Dostlar Tiyatrosu'nu izleyici
bakımından şanslı sayıyorum. Biraz
Cumhuriyet'in okurlan gibidirbizim
izleyicilerimiz. Türkıyenin her yerinde
çok sadık bir izleyici kitlemiz var.
Sayılan belki çok büyük rakamlarla
ölçülmez, ama çok nitelikli bir
izleyicidir, Cumhuriyet'in okuru nasıl
çok nitelikli bir okursa. Nereye gidersek
gidelim yanımızdalar.
- Yurtdışında kısa siireli projeiere
katılmanıza karşın her zaman
yurtiçindeki projelerinize öncelik
veriyor, Anadolu turneterinizi ihmal
etmhorsunuz.»
- Tiyatro insanın kendi anadilinde
yapılır. Yurtdışında projelerim oluyor
ama esas işim burada benim.
Istanbul'daki oyunlann dışında da yılda
iki kez hemen hemen bütün Anadolu'yu
dolaşıyoruz. O izleyicinin coşkusunu,
sıcaklığını, anlatamam. Çok yoğun,
coşkulu birleşmeler bunlar. Ben
>< Istanbul'da oynamaktan çok,
\ Anadolu'da o izleyiciyle
buluştuğum zaman iyi ki
tiyatrocu olmuşum diyorum.
- Kırk yılhk tiyatro seriiveninirin
ardından özel sektöriin sanaü
desteklemeye başlamasuu,
tiyatronun gelişimi açısından nasıl
değeriendirryorsunuz?
- Bir şeyler kıptrdanmaya
başladı. Eskiden özel tiyatrolar
her şeyi devletten ya da belediyelerden
bekliyordu. Şimdi yavaş yavaş bizim
burjuva sınfimızın yeni kuşağı da
toplum içindeki gerçek görevlerini
üstlenmeye başladılar.
Bazı şeyler belli bir sermaye
birikiminden sonra oluyor. İkinci,
üçüncü kuşak daha iyi yetişmiş, kültürel
değerlcrle donanmış oldugundan
kültürel etkinliklere önem vermeye
başlıyor. Eskiden bir bankamn kuruluş
yıldönümleri kutlanırken bir göbek
dansözü, bir pop sanatçısı çağnlırdı o
tür etkinliklere. Şimdi yapüan
etkinlikler ise ülkemizin kültür
düzeyinin yükseldiğini gösteriyor.
Bununla birlikte sponsorluk olayı çok
büyük önem kazamyor.
Bundan sonraki dönemde tiyatro da
onlann desteğıyle daha ileri noktalara
gelecek. Bu özlenen bir şeydi, daha da
gelişmesini diliyorum.
F E S T İ V A L L E R D E N S E Ç M E L E R
Shobana gizemHdanstylaEskişehnHe
1994 yılında ölen yönetmen DerekJarman.
Derek Jarman'ın
tartışmalı şiir CD'si
Kültür Servisi-1994 yılında AIDS'ten ölen
"ilm yönehneni Derek Jarman'ın şiirlerini
çeren CD'nin piyasaya çıkması tartışmala-
a neden oldu. Basında olumlu eleştiriler ya-
nlanJarman'ınCD'sininpiyasadan çekilme-
.i talep edildi. Warner Bros tarafından çıka-
ılan Transhıcence adlı CD raflardan çekilme-
/e başlıyor.
Jarman'ın şiirlerini besteleyen ve seslen-
liren Donna McKevitt. ölmeden bir yıl önce
arman'la bir anlaşma yaptıklannı ve Jar-
nan'ın şiirlerinin ileride bestelenmesine izin
erdiğıni iddia ediyor. McKevitt Jarman'ın
Jlue adlı son filmi için iki şiirini bestelemiş-
i. Ancak Jarman'ın yayıncısı Keith Collins,
vlcKevitt'in söylediklerine karşı çıkıyor. Col-
ins'in Jarman'la daha önce hiç tanışmadığı-
ıı ve hiçbir ilişkisinin olmadığım, piyasaya
ıkan CD'nin ise bozuk bir kopya olduğunu
'e Jarman'ın şiirlerinden bazılannın da de-
dştirildiğini söylüyor. Collins aynca McKe-
itt'i CD'yi yaparken birçok kez durdurma-
a çalışmasma rağmen hiçbirinden cevap ala-
nadığını belirtiyor. "Yapüan iyi eteştirüer bir
ey ifade etmez, açık otanak gerekirse Trans-
ucence'nin piyasaya çıküğını duyan arkadas-
ınm, bunun aptalca bir şaka olduğunu dü-
ündüler."
McKevitt ise Collins'in sözlerine şöyle
arşıhk veriyor. "Amacnnız onun şiirierinin
eniş bir halk kitlesi tarafından tanınmasuıı
ağlamak. Sarurım Collins. sadece Jarman'ın
ahşmalarını kontrol etmek istiyor."
Tüm bu tartışmalann yanı sıra Jarman'ın
ımamlayamadıgı biyografisi. edebiyat danış-
lanı Toay Peake tarafindan tamamlanarak ge-
;cek. Biyografınin hemen ardından da Jar-
lan'ın günlüğünün yayımlanması bekleniyor.
Kültür Servisi - Yapı Kredi Sanat
Festivali, bu akşam Boğaziçi Üniver-
sitesi Murat Dikmen Salonu'nda Fran-
sa'nın önde gelen caz müzisyenlerin-
den oluşan Barthelemy Dörtlüsü'nü
ağırlayacak. Fransa'mn en büyük ulu-
sal caz orkestrasının şefi olan ünlü gi-
tarist ve besteci Claude Barthelemy,
ülkesinde ün yapmış bir müzisyen.
Barthelemy, bestelerinin karmaşık
çoksesli yapısı ile ritmik ve melodik
kurgusunu tutkulu yorumuy la bırleş-
tirmesiyle tanmıyor. Barthelemy Is-
tanbul konserinde saksofonda Da-
unik Lazro, kontrabasta Claude
Tchamitchian ve bateride Christop-
he Marguet ile çıkacak müzıksever-
lerin karşısına.
Eskişehir Festivali çerçevesinde ise
bugün AvTupa Birliği Oda Orkestra-
sı'nın konseri yer alıyor. İlk konser-
lerini vermeye başladığı 1981 yılın-
dan bu yana Avrupa Birliği'nin mü-
zik elçisi olarak dünyaca tamnan bir
topluluk haline gelen orkestra; Avru-
pa, Yakındoğu ve Uzakdoğu, Orta ve
Güney Amerika ve Kanada turnele-
riyle dünyayı dolaşarak yılda 70'in
üzerinde konser veriyor.
Topluluk, bu akşam saat 18.45'te
Anadolu Cniversitesi Kapalı Spor Sa-
lonu'nda vereceği konserde Elgar,
Mozart, Bruckner ve Haydn'ın eser-
lerini seslendirecek. Topluluğun şefı
ve başkemancısı Lavard Skou Larsen,
çeşitli uluslararası festivallerde baş-
kemancı, solist ve şef olarak adını du-
yurmuş bir sanatçı. Topluluğun Eski-
şehir'de vereceği konserde arp sanat-
çısı Şirin Pancaroğhı ve pan flüt sa-
natçısı Michel Tirabosco da solist ola-
rak yer alacak.
İlk arp derslerini Sevin Berk'ten
alan Pancaroğlu, 1998'de Cenevre
Konservatuvan'nı bitirdi. Eğitimini
ABD'de Indiana Oniversitesi Müzik
Fakûltesi'nde, aynı zamanda asistan-
lığını da yaptığı Susann McDonaklile
sürdüren sanatçı, 1992'de Master of
Music derecesiyle mezun oldu. Pan-
caroğlu 1996'da Amerika'da A String
of Longing, Türkiye'de Hasret Bağı
başlığı alrında yayımlanan ilk albü-
münde çalgısmı üçyüzyıla açılan bir
müzik yelpazesinden duyurdu. Re-
'Sbobana Jeyasingh DansTopluluğu' Eskişehir I
Festhali. Gonzalo Rubalcaba da Akbank Caz|
Festivali çerçevesinde buluşacak izlev icilerle.
pertuvannda arpın klasik literatürü-
nü kucaklarken erken dönem müzik-
leriyle günümüz müzigine duyduğu
ilgiyi de yansıth.
Orkestranın diğer solisti pan flüt
sanatçısı Michel Tirabosco ise ABD,
Güney Amerika ve Avrupa'da verdi-
ği konserler ve katıldığı festivallerde
daha önceleri sadece bir halk müziği
çalgısı sayılan pan flütü, çalgının tüm
sınırlannı zorlayarak klasik repertu-
vara kazandıran bir sanatçı.
Bugün festivalde yer alacak bir di-
ğer topluluk ise lngiltere'nin çağdaş
dans gruplanndan 'Shobana Jeya-
singh DansTopluhığu'. Hareketin sı-
nırlannı zorlamaktan kaçınmayan,
yenilik arayışlannı korkusuzca sürdü-
ren koreograf Shobana Jeyasingh'in
kendi adını verdiği topluluk, iki gös-
teri sergıleyecek. İntimaciesofaThird
Order' adlı ilk gösterinin hareket nok-
talannı yolculuklar, anılar ve üişkiler
oluşturuyor.
İkinci gösteri 'Intertense'in kore-
ografısi ise Waıyne Mc Gregor'a ait.
Uzay çağı stilini yansıtan çalışma,
dansçılarla koreografın zorlu ve bir o
kadar da kışkırtıcı buluşması olarak
tanımlanıyor. 1988 yılında kurulan
topluluk bugüne dek üç kez 'Dtgjtal
Dans Ödülü" ve bir kez de sanat çev-
relerinde çok saygın bir yeri olan 'Prn-
dential Ödülü'nü kazandı.
Akbank'ta iki konser
Akbank Caz Festivali, bu akşam
CRR Konser Salonu'nda iki ünlü top-
luluğu buluşturacak müzikseverler-
le. İlk olarak 18.30'da Paul Motian
Electric Bebop Band sahne alacak.
Paul Motianprofesyonel müzik yaşa-
mına 24 yaşında aölmış bir müzisyen.
Cazda çığır açan bir sanatçı olarak
tanınan Motian, gmp üyeleriyle sağ-
ladığı etkileşim sayesinde her türlübi-
leşimde yetkin biçimde çalabiliyor.
Sanatçıya konserinde tenor saksafon-
da Christopher Cheek, ve Chriss
Potter. gitarda Serven Cardenas ve
Kurt Rosenwinkel, basda Steven
Swallow eşlik edecek.
Festivalde bu akşam konser vere-
cek diğer grup ise Gonzalo Rubalca-
ba Trio. Kübalı sanatçı Gonzalo Ru-
balcaba , henüz beş yaşındayken pi-
yanist babası Guilhermo'ya vurmalı
çalgılarda eşlik etmeye başladı. Ken-
di grubu Grupo Proyecto'yu kurarak
1985'te Avrupa'da turneler düzenle-
di. 1989-1990 Montreoux festivalle-
ri, Toronto ve Japonya'da verdiği kon-
serlerin albümleriyle adını duyurdu.
Yaratıcılığının getirdiği zengin armo-
nileri dokunaklı metinlerle zengin-
leştiren sanatçı, sahne performansının
yüksekliği, olağanüstü hızlı parmak
tekniği ve hatasız ritmi ile tanmıyor.
Rubalcaba'ya festival programında
basta Jeff Cambers ve davulda Igna-
cio Berroa eşlik ediyor.
Cupnum ve Kypros'un
• Kültur Servisi - Artemıs Sanat Merkezi yeni sezonu
Kıbnslı sanatçılardan elle kâğıt üreten ve kâğıtla
çalışan ressam Inci Kansu ve seramik sanatçısı
Ayhatun Ateşin'in 'Cuprum ve Kypros'un Görsel
Öyküsü' başlıkh resim ve seramik sergıleriyle açtı.
Kıbns sözcüğu adada bol mıktarda bulunan cuprum
(bakır) ve kypros (kma çiçeği) sözcüklerinden geliyor.
Sanatçılar cuprum ve kyprosun kendi tarihselliği,
insan ve çevre üçgeninden yola çıkarak yaşanmışlık
izlerinin gizemini toprak, su, ateş ve kâğıtla yeni
sentezler üreterek yakalamaya çahşıyorlar. Sergi 31
Ekim tarihine dek izlenebilir. (232 09 20)
Cumhupiyet ve halk müziği
• Kültür Servisi - Borusan Kültür ve Sanat
Merkezf ndeki müzik söyleşileri sürüyor. 15 Ekim
Perşembe günü saat 19.00-21.00 saatleri arasında
Borusan Kültür'de 'Cumhuriyet Döneminde Türk
Halk Musikisi Araştırmalan' başlıklı söyleşi yer
alacak. Istanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi
Devlet Konservatuvan sanatçı Öğretim Görevlisi
Süleyman Şenel'in gerçekleştireceği söyleşide
cumhuriyet dönemi öncesindeki halk müziği
çalışmalanndan örnekler verilecek. Türk halk müziği
araştırmalannın cumhuriyetle birlikte kazandığı ivme
gündeme gelecek. Şenel, söyleşısinde halk müziği
araştırmalanna katkıda bulunmuş belli başlı uzmanlan
tarutacak ve Macar besteci Bela Bartok'un Türkiye'ye
gelişini izleyen yıllarda bu alanda gerçekleştirilmiş
çalışmalan da aktaracak.
Kadriye Ezei Ağaoğlu seramik
heykel sergisi
• Kültür Servisi - Ayşe
Takı Galerisi'nde 19 Ekim
günü Kadriye Ezel
Ağoğlu'nun seramik
heykel sergisi açılıyor."
1971 yılında tstanbul
Tatbiki Güzel Sanatlar
Akademisi Heykel
Seramik-Bahçe Mimarisi
Bölümü'nden mezun olan
Ağaolu, 1980-89 yıllan
arasında tsviçre'de seramik
öğretmenliği yaptı. tsviçre
ve Almanya'da kişisel
sergilerinin yanı sıra karma
sergilere de katılan
heykeltıraş, 1989yılının
sonunda Türkiye'ye döndü.
Ağaoğlu'nun sergisi 7
Kasım'a dek görülebilir.
Stockholm Rlm Festivali
• STOCKHOLM (Cumhuriyet) -6-15 Kasım
tarihleri arasında düzenlenecek olan Uluslararası
Stockholm Film Festivali'nde 34 ülkeden 158 film
gösterilecek. Kısa bir süre önce ölen Japon yönetmen
Akira Kurosawa'nın da anılacağı festivalin onur
konuğu Amerikalı aktör Gena Rowlands. Festivalde
gösterilecek fılmler seçilirken yeni yönSmenlerin ilk
fılmlerine ağırlık verildiği ve 'Newropa' adlı özel
bölüme 'değişen Avrupa'dan yeni sesler'in dahil
edildiği bildirildi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da
Amerikalı bağımsız yönetmenlerin filmleri festivalin
'bağımsızlar' bölümünde yer alacak.
Türk Yahutilerinin neşriyatı
• Kültür Servisi - Şalom gazetesi, cumhuriyetin 75.
yılı nedeniyle düzenlenen etkinliklere bir sergi ile
katılıyor. 'Cumhuriyet Döneminde Türk Yahudi
Basuıı ve Türk Yahudilerinin Neşriyatı' adlı sergi,
1923'ten bu yana Türk Yahudileri tarafından Türkçe,
Fransızca ve Yahudi lspanyolcası dillerinde
yayımlanmış tüm gazete, dergi ve kitaplan kapsıyor.
15-25 Ekim tarihleri arasında Atatürk Kitaphğı Sergi
Salonu'nda gerçekleşecek olan sergi, pazar ve
pazartesi hariç her gün 11.00-19.00 saatleri arasında
gezilebilir.
Sinema Ögrencileri Kısa Rlm
Proje Yarışması
• Kültür Servisi - Sinema Ögrencileri Kısa Film
Destek Programı Proje Yanşması'na son başvuru
günü 29 Ekim olarak belirlendi. Türkiye'deki
üniversitelerin sinema-TV bölümlerinde okuyan
tüm öğrencilere yönelik olarak açılan yanşma, bir
yandan genç sinemacılara film üretebilecekleri bir
platform yaratırken, bir yandan da mezuniyet tezleri
için filmlerini gerçekleştirme aşamasında olan
ögrencileri destekleyerek eğitime katkıda
bulunmayı amaçlıyor. Yanşmaya katılmak isteyen
öğrenciler başvurulannı tek veya grup olarak
yapabilecekler. Kazanan projeler, 3 Kasım 1998
günü açıklanacak ve yapılan katkı ödemelerinden
sonra da 1 Aralık 1998 günü teslim edilecek. Proje
kapsamında gerçekleştirilen fılmler 4-10 Aralık
tarihleri arasında TÜRSAK Vakfı ve Tarih Vakfı'nın
birlikte gerçekleştirecekleri ' 1. Uluslararası Sinema-
Tarih Buluşması Film Festivali'nde gösterime
sunulacak. Yanşma ile ilgili aynntıh bilgi almak
isteyenler TÜRSAK VakfVnın (0212) 251 67 70 ve
251 84 81 No'lu telefonlannı arayabilirler.
BUGUN
AKSANAT'ta saat 12.30'da Ben Webster'in "The
Brute & The Beautiful" ve saat 18.30'da Art Blakey
& The Jazz Messengers'ın 'At Ronnie Scott's" adlı
konserleri video'dan izlenebilir.
BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde
saat 19.00'da Oğuz Büyükberber (klarnet ve bas
klarnet) ve Çağlayan Yıldız'm (gitar ve bas gitar)
sunacağı caz konseri yer alıyor.
BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ'nde Adil
Yalçın'ın yönettiği 'Dönüş' adlı belgesel fihn 13.00,
14.00, 15.00, 16.00, 17.00 ve 18.00 saatlerinde
izlenebilir.
ÜÇ KUŞAK CUMHURİYET SERGİSİ ETKİNLİKLERİ
BUGUN
Tarihi Darphane Binalan'nda süren etkinlikler
kapsamında saat 11.00'de belgesel gösterimi, saat
15.00'te rehberli sergi gezisi ve Yaylı Çalgılar
Dörtlüsü'nün konseri. saat 18.00'de ise sinema
gösterimi yer alıyor.