Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1998 PERŞEMBE
HABERLER
Insan hakları
konferansı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hacettepe
Üniversitesi ve Heinrich
Böll Vakfi'nın işbirliği ile
"50 Yıllık Deneyimlerin
Işığında Türkiye'de ve
Dünyada Insan Haklan
Konferansı" ve UNESCO
kürsüsünün açılışı bugün
gerçekleştiriliyor. Ankara
Üniversitesi Avrupa
Topluluğu Araştırma ve
Uygulama Merkezi"nde
(ÂTAL'M) yapılacak olan
konferansa, ATAUM
Müdürü Prof. Dr. Nahıt
Töre, Hacettepe
Üniversitesi Rektör Vekili
Prof. Dr. M. Oktay
Beşkardeş, Uluslararası
Felsefe Kurumlan
Federasyonu Genel
Başkanı Prof. Dr. loanna
Kuçuradı, UNESCO
Felsefe ve Etik Bölümü
Müdürü Prof. Dr. Yersu
Kim ve Devlet Bakanı
Prof. Dr. Hikmet Sami
Türk katılacaklar.
Telekom
davası
• ANKARA (Cumhurhet
Bürosu) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı.
"haksız mal" edindikleri
gerekçesiyle 3 yıldan 5 yıla
kadar hapis istemiyle
yargılanan ve aralannda
eski Ulaştırma Bakanı
Oğuz Tezmen, eski Türk
Telekom Genel Müdürü
Cengiz Bulut, eski Posta
lşletmesi Genel Müdür
Veli Bettemir'in de
bulunduğu 34 sanık
hakkında, Ankara 6. Asliye
Mahkemesi'nin verdiği
beraat karannı temyiz etti.
Keskin tazminat
ödeyecek
• ANKARA (AA) - CHP
Genel Sekreten Adnan
Keskin'in, kapatılan
RP'nin Genel Başkanı
Necmettin Erbakan"a 3
milyar lira manevi tazminat
ödemeye mahkûm olduğu
bildirildı. Erbakan'ın
avukatlan, Keskin'in,
Sincan'daki bir açıkhava
toplantısında, o tarihte
başbakan olan Necmettin
Erbakan için
"Humeyni'nin uşağı,
Kaddafi'nin kulu, yeşil
tespihli şeytan zombi" gibi
ağır hakaretlerde
bulunduğu ve Erbakan'ın
onur ve şerefı ile oynadığı
gerekçesiyle 10 milyar
liralık manevi tazminat
davası açmışlardı.
Danışmanlık
merkezlepi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim
Bakanlığı, Rehberlik ve
Psikolojik Danışmanlık
Hizmetleri Yönetmeliği'ni
değiştirerek, rehberlik
çalışmalanru
"kurumsallaştırma" karan
aldı. Illerde danışmanlık
merkezi açacak olan
bakanlık, rehberlik
çalışmalannı da gözetim
altına alacak.
Dış Tıcaret
Haftası'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ihracatı
Geliştirme Etüt Merkezi
(İGEME) yetkilileri dün
düzenledikleri basın
toplantısıyla bu yıl ilk kez
dûzenlenen 'Dış Ticaret
Haftası' etkinlikleri
hakkında bilgi verdiler. Dış
Ticaret Müsteşar
Yardımcısı ve ÎGEME
Genel Sekreten Kürşad
Tüzmen, dünyadaki
ekonomik bunalım
nedeniyle ekim ayı
rakamlanna göre gerekirse
hedeflerde revize
yapılabileceğini bildirdi.
DYP'den milat
eleştirisi
I ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Afyon
milletvekili, eski maliye
bakanlanndan Ismet Attila,
"mali milaf'ı "kara
milat", dünü de "'kara
çarşamba" olarak
adlandırdı. Attila, "Bu
vergi kanunu ile devlet,
milleti ile kavga eder hale
getirilmiştir" dedi.
Kamu-Sen
'derece' istedi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye Kamu-
Sen'Genel Başkanı Resul
Akay, cumhuriyetin 75. yılı
nedeniyle 29 Ekim 1998
tarihinden geçerli olmak
üzere 1991 yılından sonra
göreve başlayan memurlara
iki, diğerlerine de bir
derece veribnesini istedi.
DGM, mektup soruşturması için karar değiştirdi, Gültekin de cezaevine konuldu
Perinçek'e ildnci tutuldaırıaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An-
kara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca,
"bölücü örgüte yardım" suçlamasıyla
başlatılan soruşturma kapsamında gözal-
tına alındıktan sonra yedek hâkimlik ta-
rafından serbest bırakılan İP Genel Baş-
kanı Doğu Perinçekile genel sekreter Bed-
ri Gültekin için yeniden tutuklama karan
çıktı.
Soruşturmayı yürüten savcı Nuh Mete
YükseL, yedek hâkimliğin tahliye karan-
na itiraz etmişti. Ankara 1 No'lu DGM, is-
temi yerinde görerek "suçun vasıf ve ma-
hiyeti, mevcut delil durumuna göre" Pe-
rinçek ve Gültekin "in tutuklanmalanna
karar verdi.
Perinçek, eski bir mahkûmiyeti nede-
niyle halen Haymana Cezaevi'nde bulu-
nurken, Gültekin dün öğle saatlerinde An-
kara 1 No'lu DGM'ye çıkanlarak karar
uygulamaya konuldu.
Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne
gönderilen Mehmet Bedri Gültekin, gaze-
tecilere İP'nın Türkiye'nin aydınlık yüzü
olduğunu, Nuh Mete Yükseİ'in suç işle-
diğini söyledi.
• Gözaltına alındıktan sonra yedek
hâkimlikçe serbest bırakılan îşçi Partisi
Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında
verilen karar değiştirildi. Haymana
Cezaevi'ne düşünceyi açıklama suçu
nedeniyle konulan ÎP lideri bir kez daha
tutuklandı. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı, Perinçek ile Tayyip
Erdoğan'ın parti üyeliklerinin düşürülmesi
için IP ve FP'ye "çıkarma yazısı" yazdı.
Perinçek'le ilgili karar ise Haymana
Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilecek ve
buradaki Asliye Ceza Mahkemesi'nde Pe-
rinçek'in de katılacağı duruşmada "vka-
hiye" çevrilecek. Eski mahkûmiyetini ta-
mamladıktan sonra Perinçek'in, bu kara-
nn devam etmesi halinde tutukluluk hali
devam edecek, aksi durumda tahliye edi-
lecek.
Cezayı erteleme girişimi
"Bölücülük" propagandası yaptığı ge-
rekçesıyle yine Ankara 1 No'lu DGM ta-
rafindan 14 ay hapis cezasına çarptınlan
ve halen Haymana Cezaevi'nde özel bir
koğuşta yatan Perinçek'in cezasmın 4 ay
süreyle ertelenmesi için yoğun çaba gös-
teriliyor.
Eski AP milletvekili olan ve bir dönem
dönemin AP Genel Başkanı Süleyman
Demirerin yardımcılığıru yapan Sadık Pe-
rinçek'in oğlu Doğu Perinçek'in cezasını
erteletmek için DTP Genel Başkan Yar-
dımcısı tsmet Sezgin'le görüşeceği öğre-
nildi.
İP yöneticisi Suphi Karaman'ın, aynı
konuda Başbakan Yardımcısı ve DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit'ten randevu al-
dığı bildirilirken, İP Genel Sekreteri Ha-
san Yalçın da Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Vural Savaş'tan bu konuda yardım
istedi.
Perinçek ve Erdoğan için yaa
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Do-
ğu Perinçek ile Diyarbakır 3 No'lu DGM
tarafindan 10 ay hapis cezasına çarptın-
lan Istanbul Belediye Başkanı Recep Tay-
yip Erdoğan" ın parti üyeliklerinin düşü-
rülmesi için İP ve FP genel merkezlerine
"çıkarma yazjsı" gönderdi.
Tayyip Erdoğan'la ilgili onama karan-
nm, Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafindan
geçen cuma günü Diyarbakır 3 No'lu
DGM Başkanlığı'na gönderildiği öğre-
nildi. DGM Başkanlığı'nın, Erdoğan'ın
belediye başkanlığının düşürülmesi için
gelecek günlerde onama karannın bir ör-
neğini Içişleri Bakanlığı'na göndereceği
bildirildi.
Içişleri Bakanlığı daha sonra kararla
birlikte Danıştay'a başvuracak.
Yurttaş Girişimi 'nden 'kirli ilişkilerden dehşete düşen' halka hareket çağrısı
'TemzdevletjtenüzstymetySaygmMedfc'
tstanbul Haber Servisi -
Aydınlık İçin Yurttaş Giri-
şimi. ülkücü mafya baba-
sı Alaattin Çakıcı'nın
Fransa'da yakalanışıylaor-
taya çıkan kirli ilişkilerden
"dehşetedüşen" yurttaşla-
nn harekete geçeceğini be-
lirtti. Girişim sözcüsü avu-
kat ErgüıCinmen. yurttaş-
lann yeni yasama yılında
temiz devlet. temiz siyaset
ve saygın parlamento için
kollan sıvadığını belirte-
rek, halkın bugün başlaya-
cak olan yeni yasama yı-
lında TBMM ve hükümet-
ten acil beklentilerini içe-
ren mektuplan milletve-
killeriyle bakanlara gön-
dereceğini söyledi.
Ergin Cinmen, "TB-
MM'nin açıhşıyia birfikte
yurttaştan yurttaşa başla-
yacak faks evlemiyle yurt-
taşuı 'Acil Önlem Paketi'
tüm yurdu dolaşacak" de-
di.
Aydınlık İçin Yurttaş
Girişimi'rün iletişim büro-
sunda dün toplantı düzen-
leyen girişim sözcüsü avu-
kat Ergin Cinmen, çete li-
deri Alaattin Çakıcı'nın
kamu görevlilerini suçla-
yan kasetlerinin ortalıkta
dolaşmasına karşm adli ve
askeri birim ve esasen sav-
cılann "kınnı kıpırdatma-
dığmT belirtti.
Yurttaş Girişuni Sözcüsü Avukat Ergin Cinmen, girişimin hazuiadığı Acil Önlem Paketi'ni açıkladı.
Cinmen, "Kutlu Sa-
vaş'm hazırladığı Susur-
lukRaporu ileTBMM Su-
surluk Komisyonu'nda adı
geçen kişiler için dava açd-
maması durumunda yurt-
taşlar DGM önlerinde
uzun kuyruklar oluştura-
cak ve suç duyurusunda
bulunacak" dedi.
Yurttaşlann kendilerini
ve çocuklannı çetelerden
korumak için önlem alaca-
ğını kaydeden Cinmen,
"Mafya, çeteler ve 'derin
devlet', ses ve aydıniıktan
korkar. Sesinizi çıkanp ışı-
ğı da üstüne tuttunuz mu
kaçaıiar. Arnk yurttaşlar,
pislik ve uyuştunıcu içinde
yüzen bir Türkiye istemi-
yor" diye konuştu.
'Acil Önlem Paketf
Yurttaş Girişimi'nin
Acil Önlem Paketi özetle
şöyle:
- Bazı örgütlü suçlarla
mücadele yasa tasansı,
Yargıtay'ın ve barolann
görüşü alınarak derhal ya-
salaştınlmahdır.
Aksi takdirde devasa
mafya örgütlerini yöneten-
ler (örneğin Çakıcı) ve on-
lann üyeleri üst sımn 3 yıl
olan TCK'nın 313. mad-
desine göre yargılanacak-
lar.
nın ilişkide ol-
duğu kişi ve kurumlar der-
hal ortaya çıkanlmalıdır.
- Yasama dokunulmazlı-
ğı, mafya ilişkileri içine
girmiş milletvekillerinin
'yargı kalkanı' olmaktan
çıkanlmalıdır.
- Hâkimler ve Savcılar
Kanunu'nda yapılacak de-
ğişiklikle, yargıç ve savcı-
lara konuşma ve açıklama
yapma olanağı sağlanma-
hdır.
- Mafyaya bulaşmış ka-
mu görevlilerini yargıdan
saklayan Osmanh'dan kal-
ma Memurin Muhakematı
Kanunu mevzuatı tümüy-
le kaldınlmalıdır.
- Yargı bağımsızhğı tam
olarak yerleştirilmeli,
Adalet Bakanı ve müste-
şann Hâkimler ve Savcı-
lar Yüksek Kurulu'nda
bulunmasına imkân sağla-
yan yasal yol kapatılmalı-
dır.
- Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'nun sek-
retarya ve müfettişlerinin
bakana ve müsteşarlığa
bağımlılıgına son verilme-
lidir.
- Sadece mafya tipi ör-
gütlenmeleri soruşturan
savcılıklar ihtisas alanı ha-
line getırilmeli, onlann
emrine yıne aynı konuda
uzmanlaşmış bir kolluk
gücü verilmelidir. (Adli
zabıta kurulmalıdır.)
- Hukuk devletine vanl-
ması için güçlü bir sivil
topluma gerek bulunmak-
tadır.
Bunun için de yurttaşla-
nn devlet uygulamalanyla
ilgili bilgilenme olanağı
sağlanmalıdır. Gün Işığın-
da Yönetim olarak adlan-
dınlan bu sistem derhal
yasalaştınlmalıdır.
DEÜ'nün yeni dönem açılışmda konuşan Adalet Bakanı Denizkurdu, Çiller'e yüklendi
6
Türbam savunanlara prim vermeyin'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Do-
kuz Eylül Üniversitesi, 1998-99 öğretim yı-
lına törenle başladı. Törende konuşan DEÜ
Rektörü Prof. Dr. Fethi tdiman, Türki-
ye'nin. Atatürk'ün dediği gıbi "Dahili ve
harici bedhahlar"ın tehdidi altında oldugu-
nu belirterek "Bu dahili düşmanlann en bü-
yükleri irtica ve bölücülüktür" dedi. Töre-
ne katılan Adalet Bakanı Hasan Denizkur-
du da konuşmasında, DYP lideri Tansu Çil-
ler'e atıfta bulunarak, siyaset sahnesinde la-
ik demokratik çağdaş kadın haklannı savu-
nurken sonradan başörtüsünü savunanlara
18 Nisan'da prim verilmemesini istedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Fethi tdiman, yeni öğretim yılı açıhş tö-
reninde yaptığı konuşmada Türkiye'nin,
cumhuriyetle, Atatürk devrimleriyle aydın-
lanma ve çağdaşlaşma çağına girdiğini vur-
gulayarak "Bu çağsürmektedir. Türkiyege-
lişim ve aohmını sürdürürken büyük Ata-
türk'ün belirttikleri gibi 'Dahili ve harici
bedhahlar'ının tehditleri alündadır. Bu da-
hili düşmanlann en büyükleri irtica ve bö-
lücülüktür" dedi. Idiman, bu düşmanlann,
varlığımızın tek nedeni, varlığımızrn teme-
li olan laik, demokratik Türkiye Cumhuri-
yeti'nin bölünmez bütünlüğünü, anayasayı
hedeflediklerini kaydetti.
Daha sonra söz alan Adalet Bakanı Ha-
san Denizkurdu, 1960'lı yıllann üniversite-
lerindeki havayı koklamış, 1975'te üniver-
site boykotlannın yaşandığı dönemde öğ-
rencilik yapmış biri olarak nereden nereye
geldik diye düşünmeden edemediğini söy-
ledi. Türkiye'de, polıtikacıların senaryosu-
nu yazdığı ve dar bir oyuncu kadrosunun
ovTiadığı bir oyun yaşandığına dikkat çe-
ken Denizkurdu. "Acaba toplum adına siz-
ler. politikaya atılmadan. bürün bu olup bi-
tenleri izlevip demokrasiyi sadece beş yıkla
bir sandığa gitmekten ibaret olarak mı dü-
şünmektesiniz, Toplumun hakkı sadece ov
atmak mıdır? Bunu sorgulamamız gereki-
yor. Demokrasiye katkı bundan ibaret ol-
mamahdır. Çete reisleri, karanlık ilişkiter ve
siyasette kirlenme yaşnoruz. Türk toplu-
munda. acaba namuslu olan insanlar, na-
mussuz insanlar kadar cesaretü değil mi"
dedi.
Denizkurdu, konuşmasında 1950'li yıl-
lardan beri demokrasinin temel unsurlan
olan yasama, yürütme ve yargı üçlüsünde
yasama ve yürütmenin yargıya soğuk bak-
tığına, yürütme ve yasamanm yargıyı sev-
mediğinine de değinerek milletvekili doku-
nulmazlığı ve Memurin Muhakematı Kanu-
nu'nu eleştirdi. Denizkurdu. konuşmasının
sonunda. 18 Nisan'da öğretim üyeleri ve
ögrencilerden seçimlerini dikkatli yapma-
lannı da isteyerek "siyaset sahnesinde laik,
demokratik, çağdaş, kadın haklannı savu-
nurken sonradan sizi aldatanlara ve başör-
tüsünü savunanlara prim vermeyin" dedi.
mFIRNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR calislar(g cumhuriyet.com.tr
Doğu Perinçek'in, düşün-
celeri nedeniyle mahkûm edil-
mesini kınıyorum. Şiddeti kış-
kırtmayan ve ırkçılık yapmayan
her düşüncenin özgürce ken-
disini açıklaması, demokrasi-
nin, insan haklarının temel ge-
reği. Türkiye gibi, demokrasi
özürtüsü ülkeler ne yazık ki, hâ-
lâ düşünce peşinde koşmak-
tan geri durmuyor.
Recep Tayyip Erdoğan'ın
da düşünceleri nedeniyle mah-
kûm edilmesi kabul edilemez.
Düşünceler, ancak başka dü-
şüncelerle sınanarak ve yanşa-
rak toplumda kendisine bir yer
bulabilir. Eğer bir düşünce akı-
mı, tarihi gelişmeye ve toplu-
mun ihtiyaçlanna uygun düş-
müyorsa, bir dönem ilgi görse
bile, hayatın akışı içinde kaybo-
lup gider.
Doğu Perinçek, bir siyasi
partinin genel başkanı. O ne-
denle, ne düşündüğü, ne yap-
tığı herkes tarafindan biliniyor.
Insanın, düşünceleri nedeniyle
Perinçek'i 'Mahkûm Eden' Devlet
mahkûm edilmesinin ne kadar
abes olduğu Perinçek ömeğin-
de daha net şekilde ortaya çı-
kıyor. Perinçek'in mahkûm edil-
mesine yol açan konuşma
1991 yılında yapılıyor. Yani tam
7 sene önce. Perinçek'in mah-
kûm olmasına yol açan Kürt so-
runu konusundaki tutumu bu
süre içinde değişikliğe uğramış.
Mahkûmiyetine neden olan
konuşmasında bakın Perinçek
nelersöylüyordu: "Buiçgûven-
liğin adını koyalım. Kürt mese-
lesidir bu. Iç güvenlik sorunu
diye koydunuz mu, askeriye ile
zabıta ilejandarma ile çözersi-
niz. Fırat'ı bu rejim sınır haline
getirmiştir... Orada ayn bir hu-
kuk uygulanıyor. Ayn bir siyasi
rejim uygulanıyor... Türk milli-
yetçiliği Fırat'ta boğuldu. Ge-
çemez öte tarafa. Bakınız siya-
si liderler oralarda gidip m'rting
yapamıyorlar..." Perinçek ko-
nuşmasının bu bölümünde
devletin terörist oldugunu ve il-
legalleştiğini belirtiyor. Devletin
dağa adam kaldırdığından söz
ediyor, DEP Diyarbakır ll Baş-
kanı Vedat Aydın'ın da devlet
tarafindan yolda kurşunlandığı-
nı dile getiriyor ve sözlerini şöy-
le sürdürüyor: "Doğu'davatan-
daşı fişlemişler. Bütün muhtar-
lıklan kırmızı, yeşil, sarı renkler-
le bu hale getirmişlerdir... Siz,
askehyeye havale ettiniz soru-
nu. Askeriyenin üzerineyıktınız.
Böylece fuzuli hale getirdiniz
siyasi partileri. Kürt sorunu si-
yasi çözüm istiyor. Peki askeri-
ye çözecekse, bir müddet son-
ra demezler mi, kalkın beyler
bu koltuklardan, biz oturaca-
ğız." Perinçek, daha sonra kar-
deşçe çözümden söz ediyor ve
federasyon öneriyor...
Perinçek o yıllarda, Kürt so-
runu konusunda böyle düşünü-
yor, böyle çözümler öneriyor-
du. Bu görüşleri doğrultusunda
PKK'yi de farklı bir gözle de-
ğerlendiriyordu. Daha sonra
çok farklı bir noktaya geldiğini
de herkes biliyor. 7 yıl içinde
Perinçek görüşlerini vetutumu-
nu değiştirdi. Insanın diğercan-
lılardan farkı, düşünmesi. Bu
düşüncesini çeşitli etkiler ve
deneyimlerie değiştirebilir. Do-
ğu Perinçek de bu süreci ya-
şadı.
Örneğin bundan on yıl kadar
önce Abdurrahman Dilipak'la
üniversite kapısına gıdiyor ve
türban yasağına karşı mücade-
le edenlere destek veriyordu.
Daha sonra ise türban yasağı-
nın en karariı savunuculan ara-
sında yer aldı. Kürt sorununda-
ki tutumu ise devletin merkezi
politikalannı destekleyen bir
dönüşüme uğradı.
Perinçek'in, Nuh Mete Yük-
seİ'in emriyle gözaltına alındı-
ğını duyduğumda birden 30
Ağustos 1998 tarihli Aydınlık
gazetesinde Nuh Mete Yüksel'i
destekleyen bir haberi anımsa-
dım. Yükseİ'in, Erbakan hak-
kında açtığı bir soruşturma
Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu'nun emriyle ondan alınmış,
başka savcıya verilmişti. Bu sı-
rada Yüksel hakkında 'basına
bilgi sızdırmaktan' savunma is-
tenmişti.
Aydınlık bu olayı anımsatıyor,
Nuh Mete Yükseİ'in savunma-
sını yayımlıyor ve bu savunma-
yı Yükseİ'in ağzından 'Meşruti-
yetin değil Cumhuriyetin savcı-
sıyım' başlığıyla veriyordu.
İnsanlar, düşünceleri nede-
niyle mahkûm edildiği sürece,
hiçbir sorunun üstesinden gel-
mek mümkün değil. Türkiye çe-
teleri dışanya salıp düşüncele-
ri nedeniyle insanları tutukla-
mayı sürdürdükçe, bir arpa bo-
yu ilerleyemez, uygar dünya
içinde kendisine yer bulamaz.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Nasıl Bir Milletvekili?
Nasıl Bir Meclis?
Nasıl Bir Parti?
Seçimler yaklaşıyor. Ne yapacağız?
Emre Kongar, köşesinde, partiye değil kişiye
oy verme yönteminin uygulanmasını istiyor. Şüp-
hesiz, önümüzde zemzemle yıkanmış, hatta zem-
zem suyu görmüş hiçbir parti olmadığına, liderin
seçeceği adayların belki de büyük çoğunluğuna
güvenmek için de bir neden bulunmadığına gö-
re, Kongar'ın önerisi yabana atılır gibi değil.
O halde, Meclis'e, parti veya ne idüğünü bilme-
diğimiz kullar göndermek yerine; güvenilir, temiz,
çağdaş bir programı ve görüşü olan, ülke sorun-
larını bilen ve bunlara çözüm de önerebilen; büt-
çesi, geliri şeffaf insanların seçilip girmesini sağ-
lamak gerek.
Bu yetmez; seçtiğimiz milletvekillerinin Meclis içi
ve Meclis dışı çalışmalannı objektif olarak izleye-
cek, bunlan bir rapor halinde öncelikle kendi se-
çim bölgesindeki seçmenlere düzenli aralıklarla
duyuracak, gerektiğinde milletvekilinin seçmeni-
ne hesap verme toplantılan düzenleyecek bir sivil
örgütlenmeye ihtiyaç var.
Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık çalışma-
sını örgütleyen Yurttaş Girişimi'nin, yukanda bah-
settiğimiz milletvekillerini izleme rolüne soyunma-
sı, bu amaca çok uygun düşer.
Hem Emre Kongar'ın önerisi hem de milletve-
killerini izleme örgütlenmesi, her ikisi de,
• Yurttaşın siyasal sisteme katılımcılığını arttır-
masına,
• Seçmende yeni bir siyasal yurttaşlık bilincini
geliştirmesine,
• Seçmenin, salt üç, dört veya beş yılda bir ken-
disini ve ülkeyi kimin soyup soğana çevireceği ki-
şi veya kurumlan seçme durumunda bırakan sts-
temden kurtulmasına;
• Hesap soran ve hesap veren etkileşimli bir si-
yasal seçim mekanizmasının oluşturulmasına,
• Ve nihayet tabanda böylece daha demokra-
tik bir yapının geliştirilmesine vb. büyük katkılan
olacaktır.
Böylece nasıl bir milletvekili ve nasıl bir Meclis
arzuladığımız konusu açıklığa kavuşmuş oluyor.
• • •
Peki nasıl bir parti?
"Nasıl bir parti değil"\ soruşturarak soruya ya-
nıt arayabiliriz.
Bir partiye oy verebilecek durumda mısın, so-
rusuna yanıtım hayırdır.
Bir partiye nasıl ve niçin oy veririz? Sadece ku-
rumsal bir gönül bağımızla mı?
Ülkemizde lider ve lider partisi kök salmış. Seç-
menler daha çok tepedeki adama bakıyor.
Partiler, seçim zamanı programlannı açıklıyorlar.
Ancak, bu program göstermeliktir ve seçim akşa-
mına kadardır. Deneyimler öyle gösteriyor.
Herhangi bir parti, örneğin iktıdara geldiğinde
programını uygulamak gibi bir sorumluluk veya
programını uygulayamamanın sıkıntısını duydu mu
ülkemizde?
Bütün bu sorulann yanrtı hayırdır.
Burada, laikliği savunuyor mu savunmuyor mu
gibi sorularla uğraşmıyoruz. Bunlann hepsini var
olarak kabul ediyoruz.
O halde: Öncelikle programını uygulamak için
verdiği sözleri yerine getiren bir parti.
Bugüne kadar böyle bir derdimiz olmadı seç-
men olarak.
Ama bundan sonra olmalı.
Seçmen de kendini yenilemek ve ülke sorum-
luluğuna yeni bir bilinçle katılmak zorunda..
Yurttaş Girişimi, aynı zamanda partilerin prog-
ramlannı ve vaatlerini de izleyerek geniş açıklama-
lar yapmalı.
"Nasıl bir parti programı" ise bir başka yazının
konusu.
Kahramati: Şantaj yapıldı
KTHY davasında
Utku'ya suçlama
tstanbul Haber Servisi -
Kıbns Türk Hava Yolla-
n'nı (KTHY) dolandır-
dıklan ıddiasıyla hakla-
nnda "sahte özel belge dü-
zenleme ve kullanma" ve
"emnijeti suüstimal" suç-
lanndan dava açılan eski
KTHY Yönetim Kurulu
Başkanı Ümit Utku ve yö-
netim kurulu üyelerinin
yargılanmasına dün de-
vam edildi.
Bakırköy 4. Asliye Ce-
za Mahkemesi'nde görü-
len duruşmaya Utku ile
eski yönetim kurulu üye-
leri Mehmet Muhsinoğlu,
Güvenç Cantaş katılmaz-
ken eski yönetim kurulu
üyesi avukat Ruhi Kahra-
man hazır bulundu. Du-
ruşmada, Başbakanlık
Teftiş Kurulu tarafından
KTHY ile ilgili olarak ha-
zırlanan rapordan alıntı-
larla hazırladığı 17 sayfa-
lık savunmasmı mahke-
meye sunan Kahraman,
şirketteki usulsüz ve hu-
kuk dışı girişim ve uygu-
lamalara ısrarla karşı çık-
tığını belirtti.
Ödün vermemesi nede-
niyle totaliter rejimlerde
"rejim muhaliflerinin uğ-
radığı muamelelerle*' kar-
şılaştığını kaydeden Kah-
raman, "Şahsıma şantaj
yapılnuşor. Aleyhime dü-
zenlenen iftira tutanakla-
n, büro memurelerine im-
zalanlmışür. Aileme teh-
dh telefonlan gelmiş, ço-
cuklarun hedef gösteril-
miştir" dedi. Utku'nun
"tek adam zihniyetiyle"
hareket ettiğini vurgula-
yan Kahraman, savunma-
sında Başbakanlık Teftiş
Kurulu'nca hazırlanan ra-
pordaki "Cmit Utku'nun
murahhas üyelik sıfatıyla
2 ülkede, 2 kamu kuru-
munun ortaklıgı ile kurul-
muş bu şirketi bir aile şir-
keti gibi yönermeve kat-
kışmasL ciddiyetk üzerin-
de durulması gereken bir
husustur" ifadelerine yer
verdi.
Kahraman, yönetim ku-
rulu üyesi olduğu dönem-
de Utku'nun KTHY Ge-
nel Müdürü'ne gönderdi-
ği ve "Yönetim ve dene-
tim kurulu üyeleri müşte-
reken veya münferiden,
zat-ı âliniz dahil hiçbir gö-
revliye talimat veremeye-
cek, bilgi ahşverişinde bu-
lunamayacakveşirketleiş-
leri görüşemeyecektir. Bi-
let ve benzeri istekkrin de
ayıu çerçevedahilinde kar-
şilanması ve bu taleplerin
de Yönetim Kurulu Baş-
kanı araahğı ile sağlanma-
sıgerekmektedir" ifadele-
rinin yer aldığı talimat ya-
zısı ile yönetim kurulu
üyeliğine "pranga" vurul-
duğunu kaydetti.
Teftiş kurulu tarafindan
hazırlanan raporda aleyhi-
ne bir iddianın da bulun-
madığını ifade eden Kah-
raman, savunmasında, ya-
sadışı işlemlere karşı çık-
tığı için tehdit edildiğüv _
dikkat çekerek beraatın ^
istedi.
Duruşma, dosyac' ,
eksiklenn giderilmesi
sanık Güvenç Cant?
dinlenmesi için erte