18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1998 PERŞEMBE HABERLER Insan hakları konferansı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hacettepe Üniversitesi ve Heinrich Böll Vakfi'nın işbirliği ile "50 Yıllık Deneyimlerin Işığında Türkiye'de ve Dünyada Insan Haklan Konferansı" ve UNESCO kürsüsünün açılışı bugün gerçekleştiriliyor. Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi"nde (ÂTAL'M) yapılacak olan konferansa, ATAUM Müdürü Prof. Dr. Nahıt Töre, Hacettepe Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. M. Oktay Beşkardeş, Uluslararası Felsefe Kurumlan Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. loanna Kuçuradı, UNESCO Felsefe ve Etik Bölümü Müdürü Prof. Dr. Yersu Kim ve Devlet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk katılacaklar. Telekom davası • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. "haksız mal" edindikleri gerekçesiyle 3 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan ve aralannda eski Ulaştırma Bakanı Oğuz Tezmen, eski Türk Telekom Genel Müdürü Cengiz Bulut, eski Posta lşletmesi Genel Müdür Veli Bettemir'in de bulunduğu 34 sanık hakkında, Ankara 6. Asliye Mahkemesi'nin verdiği beraat karannı temyiz etti. Keskin tazminat ödeyecek • ANKARA (AA) - CHP Genel Sekreten Adnan Keskin'in, kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan"a 3 milyar lira manevi tazminat ödemeye mahkûm olduğu bildirildı. Erbakan'ın avukatlan, Keskin'in, Sincan'daki bir açıkhava toplantısında, o tarihte başbakan olan Necmettin Erbakan için "Humeyni'nin uşağı, Kaddafi'nin kulu, yeşil tespihli şeytan zombi" gibi ağır hakaretlerde bulunduğu ve Erbakan'ın onur ve şerefı ile oynadığı gerekçesiyle 10 milyar liralık manevi tazminat davası açmışlardı. Danışmanlık merkezlepi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanlığı, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Yönetmeliği'ni değiştirerek, rehberlik çalışmalanru "kurumsallaştırma" karan aldı. Illerde danışmanlık merkezi açacak olan bakanlık, rehberlik çalışmalannı da gözetim altına alacak. Dış Tıcaret Haftası' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ihracatı Geliştirme Etüt Merkezi (İGEME) yetkilileri dün düzenledikleri basın toplantısıyla bu yıl ilk kez dûzenlenen 'Dış Ticaret Haftası' etkinlikleri hakkında bilgi verdiler. Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı ve ÎGEME Genel Sekreten Kürşad Tüzmen, dünyadaki ekonomik bunalım nedeniyle ekim ayı rakamlanna göre gerekirse hedeflerde revize yapılabileceğini bildirdi. DYP'den milat eleştirisi I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Afyon milletvekili, eski maliye bakanlanndan Ismet Attila, "mali milaf'ı "kara milat", dünü de "'kara çarşamba" olarak adlandırdı. Attila, "Bu vergi kanunu ile devlet, milleti ile kavga eder hale getirilmiştir" dedi. Kamu-Sen 'derece' istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen'Genel Başkanı Resul Akay, cumhuriyetin 75. yılı nedeniyle 29 Ekim 1998 tarihinden geçerli olmak üzere 1991 yılından sonra göreve başlayan memurlara iki, diğerlerine de bir derece veribnesini istedi. DGM, mektup soruşturması için karar değiştirdi, Gültekin de cezaevine konuldu Perinçek'e ildnci tutuldaırıaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, "bölücü örgüte yardım" suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında gözal- tına alındıktan sonra yedek hâkimlik ta- rafından serbest bırakılan İP Genel Baş- kanı Doğu Perinçekile genel sekreter Bed- ri Gültekin için yeniden tutuklama karan çıktı. Soruşturmayı yürüten savcı Nuh Mete YükseL, yedek hâkimliğin tahliye karan- na itiraz etmişti. Ankara 1 No'lu DGM, is- temi yerinde görerek "suçun vasıf ve ma- hiyeti, mevcut delil durumuna göre" Pe- rinçek ve Gültekin "in tutuklanmalanna karar verdi. Perinçek, eski bir mahkûmiyeti nede- niyle halen Haymana Cezaevi'nde bulu- nurken, Gültekin dün öğle saatlerinde An- kara 1 No'lu DGM'ye çıkanlarak karar uygulamaya konuldu. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne gönderilen Mehmet Bedri Gültekin, gaze- tecilere İP'nın Türkiye'nin aydınlık yüzü olduğunu, Nuh Mete Yükseİ'in suç işle- diğini söyledi. • Gözaltına alındıktan sonra yedek hâkimlikçe serbest bırakılan îşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında verilen karar değiştirildi. Haymana Cezaevi'ne düşünceyi açıklama suçu nedeniyle konulan ÎP lideri bir kez daha tutuklandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Perinçek ile Tayyip Erdoğan'ın parti üyeliklerinin düşürülmesi için IP ve FP'ye "çıkarma yazısı" yazdı. Perinçek'le ilgili karar ise Haymana Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilecek ve buradaki Asliye Ceza Mahkemesi'nde Pe- rinçek'in de katılacağı duruşmada "vka- hiye" çevrilecek. Eski mahkûmiyetini ta- mamladıktan sonra Perinçek'in, bu kara- nn devam etmesi halinde tutukluluk hali devam edecek, aksi durumda tahliye edi- lecek. Cezayı erteleme girişimi "Bölücülük" propagandası yaptığı ge- rekçesıyle yine Ankara 1 No'lu DGM ta- rafindan 14 ay hapis cezasına çarptınlan ve halen Haymana Cezaevi'nde özel bir koğuşta yatan Perinçek'in cezasmın 4 ay süreyle ertelenmesi için yoğun çaba gös- teriliyor. Eski AP milletvekili olan ve bir dönem dönemin AP Genel Başkanı Süleyman Demirerin yardımcılığıru yapan Sadık Pe- rinçek'in oğlu Doğu Perinçek'in cezasını erteletmek için DTP Genel Başkan Yar- dımcısı tsmet Sezgin'le görüşeceği öğre- nildi. İP yöneticisi Suphi Karaman'ın, aynı konuda Başbakan Yardımcısı ve DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ecevit'ten randevu al- dığı bildirilirken, İP Genel Sekreteri Ha- san Yalçın da Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Vural Savaş'tan bu konuda yardım istedi. Perinçek ve Erdoğan için yaa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Do- ğu Perinçek ile Diyarbakır 3 No'lu DGM tarafindan 10 ay hapis cezasına çarptın- lan Istanbul Belediye Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan" ın parti üyeliklerinin düşü- rülmesi için İP ve FP genel merkezlerine "çıkarma yazjsı" gönderdi. Tayyip Erdoğan'la ilgili onama karan- nm, Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafindan geçen cuma günü Diyarbakır 3 No'lu DGM Başkanlığı'na gönderildiği öğre- nildi. DGM Başkanlığı'nın, Erdoğan'ın belediye başkanlığının düşürülmesi için gelecek günlerde onama karannın bir ör- neğini Içişleri Bakanlığı'na göndereceği bildirildi. Içişleri Bakanlığı daha sonra kararla birlikte Danıştay'a başvuracak. Yurttaş Girişimi 'nden 'kirli ilişkilerden dehşete düşen' halka hareket çağrısı 'TemzdevletjtenüzstymetySaygmMedfc' tstanbul Haber Servisi - Aydınlık İçin Yurttaş Giri- şimi. ülkücü mafya baba- sı Alaattin Çakıcı'nın Fransa'da yakalanışıylaor- taya çıkan kirli ilişkilerden "dehşetedüşen" yurttaşla- nn harekete geçeceğini be- lirtti. Girişim sözcüsü avu- kat ErgüıCinmen. yurttaş- lann yeni yasama yılında temiz devlet. temiz siyaset ve saygın parlamento için kollan sıvadığını belirte- rek, halkın bugün başlaya- cak olan yeni yasama yı- lında TBMM ve hükümet- ten acil beklentilerini içe- ren mektuplan milletve- killeriyle bakanlara gön- dereceğini söyledi. Ergin Cinmen, "TB- MM'nin açıhşıyia birfikte yurttaştan yurttaşa başla- yacak faks evlemiyle yurt- taşuı 'Acil Önlem Paketi' tüm yurdu dolaşacak" de- di. Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi'rün iletişim büro- sunda dün toplantı düzen- leyen girişim sözcüsü avu- kat Ergin Cinmen, çete li- deri Alaattin Çakıcı'nın kamu görevlilerini suçla- yan kasetlerinin ortalıkta dolaşmasına karşm adli ve askeri birim ve esasen sav- cılann "kınnı kıpırdatma- dığmT belirtti. Yurttaş Girişuni Sözcüsü Avukat Ergin Cinmen, girişimin hazuiadığı Acil Önlem Paketi'ni açıkladı. Cinmen, "Kutlu Sa- vaş'm hazırladığı Susur- lukRaporu ileTBMM Su- surluk Komisyonu'nda adı geçen kişiler için dava açd- maması durumunda yurt- taşlar DGM önlerinde uzun kuyruklar oluştura- cak ve suç duyurusunda bulunacak" dedi. Yurttaşlann kendilerini ve çocuklannı çetelerden korumak için önlem alaca- ğını kaydeden Cinmen, "Mafya, çeteler ve 'derin devlet', ses ve aydıniıktan korkar. Sesinizi çıkanp ışı- ğı da üstüne tuttunuz mu kaçaıiar. Arnk yurttaşlar, pislik ve uyuştunıcu içinde yüzen bir Türkiye istemi- yor" diye konuştu. 'Acil Önlem Paketf Yurttaş Girişimi'nin Acil Önlem Paketi özetle şöyle: - Bazı örgütlü suçlarla mücadele yasa tasansı, Yargıtay'ın ve barolann görüşü alınarak derhal ya- salaştınlmahdır. Aksi takdirde devasa mafya örgütlerini yöneten- ler (örneğin Çakıcı) ve on- lann üyeleri üst sımn 3 yıl olan TCK'nın 313. mad- desine göre yargılanacak- lar. nın ilişkide ol- duğu kişi ve kurumlar der- hal ortaya çıkanlmalıdır. - Yasama dokunulmazlı- ğı, mafya ilişkileri içine girmiş milletvekillerinin 'yargı kalkanı' olmaktan çıkanlmalıdır. - Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nda yapılacak de- ğişiklikle, yargıç ve savcı- lara konuşma ve açıklama yapma olanağı sağlanma- hdır. - Mafyaya bulaşmış ka- mu görevlilerini yargıdan saklayan Osmanh'dan kal- ma Memurin Muhakematı Kanunu mevzuatı tümüy- le kaldınlmalıdır. - Yargı bağımsızhğı tam olarak yerleştirilmeli, Adalet Bakanı ve müste- şann Hâkimler ve Savcı- lar Yüksek Kurulu'nda bulunmasına imkân sağla- yan yasal yol kapatılmalı- dır. - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun sek- retarya ve müfettişlerinin bakana ve müsteşarlığa bağımlılıgına son verilme- lidir. - Sadece mafya tipi ör- gütlenmeleri soruşturan savcılıklar ihtisas alanı ha- line getırilmeli, onlann emrine yıne aynı konuda uzmanlaşmış bir kolluk gücü verilmelidir. (Adli zabıta kurulmalıdır.) - Hukuk devletine vanl- ması için güçlü bir sivil topluma gerek bulunmak- tadır. Bunun için de yurttaşla- nn devlet uygulamalanyla ilgili bilgilenme olanağı sağlanmalıdır. Gün Işığın- da Yönetim olarak adlan- dınlan bu sistem derhal yasalaştınlmalıdır. DEÜ'nün yeni dönem açılışmda konuşan Adalet Bakanı Denizkurdu, Çiller'e yüklendi 6 Türbam savunanlara prim vermeyin' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Do- kuz Eylül Üniversitesi, 1998-99 öğretim yı- lına törenle başladı. Törende konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi tdiman, Türki- ye'nin. Atatürk'ün dediği gıbi "Dahili ve harici bedhahlar"ın tehdidi altında oldugu- nu belirterek "Bu dahili düşmanlann en bü- yükleri irtica ve bölücülüktür" dedi. Töre- ne katılan Adalet Bakanı Hasan Denizkur- du da konuşmasında, DYP lideri Tansu Çil- ler'e atıfta bulunarak, siyaset sahnesinde la- ik demokratik çağdaş kadın haklannı savu- nurken sonradan başörtüsünü savunanlara 18 Nisan'da prim verilmemesini istedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi tdiman, yeni öğretim yılı açıhş tö- reninde yaptığı konuşmada Türkiye'nin, cumhuriyetle, Atatürk devrimleriyle aydın- lanma ve çağdaşlaşma çağına girdiğini vur- gulayarak "Bu çağsürmektedir. Türkiyege- lişim ve aohmını sürdürürken büyük Ata- türk'ün belirttikleri gibi 'Dahili ve harici bedhahlar'ının tehditleri alündadır. Bu da- hili düşmanlann en büyükleri irtica ve bö- lücülüktür" dedi. Idiman, bu düşmanlann, varlığımızın tek nedeni, varlığımızrn teme- li olan laik, demokratik Türkiye Cumhuri- yeti'nin bölünmez bütünlüğünü, anayasayı hedeflediklerini kaydetti. Daha sonra söz alan Adalet Bakanı Ha- san Denizkurdu, 1960'lı yıllann üniversite- lerindeki havayı koklamış, 1975'te üniver- site boykotlannın yaşandığı dönemde öğ- rencilik yapmış biri olarak nereden nereye geldik diye düşünmeden edemediğini söy- ledi. Türkiye'de, polıtikacıların senaryosu- nu yazdığı ve dar bir oyuncu kadrosunun ovTiadığı bir oyun yaşandığına dikkat çe- ken Denizkurdu. "Acaba toplum adına siz- ler. politikaya atılmadan. bürün bu olup bi- tenleri izlevip demokrasiyi sadece beş yıkla bir sandığa gitmekten ibaret olarak mı dü- şünmektesiniz, Toplumun hakkı sadece ov atmak mıdır? Bunu sorgulamamız gereki- yor. Demokrasiye katkı bundan ibaret ol- mamahdır. Çete reisleri, karanlık ilişkiter ve siyasette kirlenme yaşnoruz. Türk toplu- munda. acaba namuslu olan insanlar, na- mussuz insanlar kadar cesaretü değil mi" dedi. Denizkurdu, konuşmasında 1950'li yıl- lardan beri demokrasinin temel unsurlan olan yasama, yürütme ve yargı üçlüsünde yasama ve yürütmenin yargıya soğuk bak- tığına, yürütme ve yasamanm yargıyı sev- mediğinine de değinerek milletvekili doku- nulmazlığı ve Memurin Muhakematı Kanu- nu'nu eleştirdi. Denizkurdu. konuşmasının sonunda. 18 Nisan'da öğretim üyeleri ve ögrencilerden seçimlerini dikkatli yapma- lannı da isteyerek "siyaset sahnesinde laik, demokratik, çağdaş, kadın haklannı savu- nurken sonradan sizi aldatanlara ve başör- tüsünü savunanlara prim vermeyin" dedi. mFIRNOKTASI I ORAL ÇALIŞLAR calislar(g cumhuriyet.com.tr Doğu Perinçek'in, düşün- celeri nedeniyle mahkûm edil- mesini kınıyorum. Şiddeti kış- kırtmayan ve ırkçılık yapmayan her düşüncenin özgürce ken- disini açıklaması, demokrasi- nin, insan haklarının temel ge- reği. Türkiye gibi, demokrasi özürtüsü ülkeler ne yazık ki, hâ- lâ düşünce peşinde koşmak- tan geri durmuyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın da düşünceleri nedeniyle mah- kûm edilmesi kabul edilemez. Düşünceler, ancak başka dü- şüncelerle sınanarak ve yanşa- rak toplumda kendisine bir yer bulabilir. Eğer bir düşünce akı- mı, tarihi gelişmeye ve toplu- mun ihtiyaçlanna uygun düş- müyorsa, bir dönem ilgi görse bile, hayatın akışı içinde kaybo- lup gider. Doğu Perinçek, bir siyasi partinin genel başkanı. O ne- denle, ne düşündüğü, ne yap- tığı herkes tarafindan biliniyor. Insanın, düşünceleri nedeniyle Perinçek'i 'Mahkûm Eden' Devlet mahkûm edilmesinin ne kadar abes olduğu Perinçek ömeğin- de daha net şekilde ortaya çı- kıyor. Perinçek'in mahkûm edil- mesine yol açan konuşma 1991 yılında yapılıyor. Yani tam 7 sene önce. Perinçek'in mah- kûm olmasına yol açan Kürt so- runu konusundaki tutumu bu süre içinde değişikliğe uğramış. Mahkûmiyetine neden olan konuşmasında bakın Perinçek nelersöylüyordu: "Buiçgûven- liğin adını koyalım. Kürt mese- lesidir bu. Iç güvenlik sorunu diye koydunuz mu, askeriye ile zabıta ilejandarma ile çözersi- niz. Fırat'ı bu rejim sınır haline getirmiştir... Orada ayn bir hu- kuk uygulanıyor. Ayn bir siyasi rejim uygulanıyor... Türk milli- yetçiliği Fırat'ta boğuldu. Ge- çemez öte tarafa. Bakınız siya- si liderler oralarda gidip m'rting yapamıyorlar..." Perinçek ko- nuşmasının bu bölümünde devletin terörist oldugunu ve il- legalleştiğini belirtiyor. Devletin dağa adam kaldırdığından söz ediyor, DEP Diyarbakır ll Baş- kanı Vedat Aydın'ın da devlet tarafindan yolda kurşunlandığı- nı dile getiriyor ve sözlerini şöy- le sürdürüyor: "Doğu'davatan- daşı fişlemişler. Bütün muhtar- lıklan kırmızı, yeşil, sarı renkler- le bu hale getirmişlerdir... Siz, askehyeye havale ettiniz soru- nu. Askeriyenin üzerineyıktınız. Böylece fuzuli hale getirdiniz siyasi partileri. Kürt sorunu si- yasi çözüm istiyor. Peki askeri- ye çözecekse, bir müddet son- ra demezler mi, kalkın beyler bu koltuklardan, biz oturaca- ğız." Perinçek, daha sonra kar- deşçe çözümden söz ediyor ve federasyon öneriyor... Perinçek o yıllarda, Kürt so- runu konusunda böyle düşünü- yor, böyle çözümler öneriyor- du. Bu görüşleri doğrultusunda PKK'yi de farklı bir gözle de- ğerlendiriyordu. Daha sonra çok farklı bir noktaya geldiğini de herkes biliyor. 7 yıl içinde Perinçek görüşlerini vetutumu- nu değiştirdi. Insanın diğercan- lılardan farkı, düşünmesi. Bu düşüncesini çeşitli etkiler ve deneyimlerie değiştirebilir. Do- ğu Perinçek de bu süreci ya- şadı. Örneğin bundan on yıl kadar önce Abdurrahman Dilipak'la üniversite kapısına gıdiyor ve türban yasağına karşı mücade- le edenlere destek veriyordu. Daha sonra ise türban yasağı- nın en karariı savunuculan ara- sında yer aldı. Kürt sorununda- ki tutumu ise devletin merkezi politikalannı destekleyen bir dönüşüme uğradı. Perinçek'in, Nuh Mete Yük- seİ'in emriyle gözaltına alındı- ğını duyduğumda birden 30 Ağustos 1998 tarihli Aydınlık gazetesinde Nuh Mete Yüksel'i destekleyen bir haberi anımsa- dım. Yükseİ'in, Erbakan hak- kında açtığı bir soruşturma Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu'nun emriyle ondan alınmış, başka savcıya verilmişti. Bu sı- rada Yüksel hakkında 'basına bilgi sızdırmaktan' savunma is- tenmişti. Aydınlık bu olayı anımsatıyor, Nuh Mete Yükseİ'in savunma- sını yayımlıyor ve bu savunma- yı Yükseİ'in ağzından 'Meşruti- yetin değil Cumhuriyetin savcı- sıyım' başlığıyla veriyordu. İnsanlar, düşünceleri nede- niyle mahkûm edildiği sürece, hiçbir sorunun üstesinden gel- mek mümkün değil. Türkiye çe- teleri dışanya salıp düşüncele- ri nedeniyle insanları tutukla- mayı sürdürdükçe, bir arpa bo- yu ilerleyemez, uygar dünya içinde kendisine yer bulamaz. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Nasıl Bir Milletvekili? Nasıl Bir Meclis? Nasıl Bir Parti? Seçimler yaklaşıyor. Ne yapacağız? Emre Kongar, köşesinde, partiye değil kişiye oy verme yönteminin uygulanmasını istiyor. Şüp- hesiz, önümüzde zemzemle yıkanmış, hatta zem- zem suyu görmüş hiçbir parti olmadığına, liderin seçeceği adayların belki de büyük çoğunluğuna güvenmek için de bir neden bulunmadığına gö- re, Kongar'ın önerisi yabana atılır gibi değil. O halde, Meclis'e, parti veya ne idüğünü bilme- diğimiz kullar göndermek yerine; güvenilir, temiz, çağdaş bir programı ve görüşü olan, ülke sorun- larını bilen ve bunlara çözüm de önerebilen; büt- çesi, geliri şeffaf insanların seçilip girmesini sağ- lamak gerek. Bu yetmez; seçtiğimiz milletvekillerinin Meclis içi ve Meclis dışı çalışmalannı objektif olarak izleye- cek, bunlan bir rapor halinde öncelikle kendi se- çim bölgesindeki seçmenlere düzenli aralıklarla duyuracak, gerektiğinde milletvekilinin seçmeni- ne hesap verme toplantılan düzenleyecek bir sivil örgütlenmeye ihtiyaç var. Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık çalışma- sını örgütleyen Yurttaş Girişimi'nin, yukanda bah- settiğimiz milletvekillerini izleme rolüne soyunma- sı, bu amaca çok uygun düşer. Hem Emre Kongar'ın önerisi hem de milletve- killerini izleme örgütlenmesi, her ikisi de, • Yurttaşın siyasal sisteme katılımcılığını arttır- masına, • Seçmende yeni bir siyasal yurttaşlık bilincini geliştirmesine, • Seçmenin, salt üç, dört veya beş yılda bir ken- disini ve ülkeyi kimin soyup soğana çevireceği ki- şi veya kurumlan seçme durumunda bırakan sts- temden kurtulmasına; • Hesap soran ve hesap veren etkileşimli bir si- yasal seçim mekanizmasının oluşturulmasına, • Ve nihayet tabanda böylece daha demokra- tik bir yapının geliştirilmesine vb. büyük katkılan olacaktır. Böylece nasıl bir milletvekili ve nasıl bir Meclis arzuladığımız konusu açıklığa kavuşmuş oluyor. • • • Peki nasıl bir parti? "Nasıl bir parti değil"\ soruşturarak soruya ya- nıt arayabiliriz. Bir partiye oy verebilecek durumda mısın, so- rusuna yanıtım hayırdır. Bir partiye nasıl ve niçin oy veririz? Sadece ku- rumsal bir gönül bağımızla mı? Ülkemizde lider ve lider partisi kök salmış. Seç- menler daha çok tepedeki adama bakıyor. Partiler, seçim zamanı programlannı açıklıyorlar. Ancak, bu program göstermeliktir ve seçim akşa- mına kadardır. Deneyimler öyle gösteriyor. Herhangi bir parti, örneğin iktıdara geldiğinde programını uygulamak gibi bir sorumluluk veya programını uygulayamamanın sıkıntısını duydu mu ülkemizde? Bütün bu sorulann yanrtı hayırdır. Burada, laikliği savunuyor mu savunmuyor mu gibi sorularla uğraşmıyoruz. Bunlann hepsini var olarak kabul ediyoruz. O halde: Öncelikle programını uygulamak için verdiği sözleri yerine getiren bir parti. Bugüne kadar böyle bir derdimiz olmadı seç- men olarak. Ama bundan sonra olmalı. Seçmen de kendini yenilemek ve ülke sorum- luluğuna yeni bir bilinçle katılmak zorunda.. Yurttaş Girişimi, aynı zamanda partilerin prog- ramlannı ve vaatlerini de izleyerek geniş açıklama- lar yapmalı. "Nasıl bir parti programı" ise bir başka yazının konusu. Kahramati: Şantaj yapıldı KTHY davasında Utku'ya suçlama tstanbul Haber Servisi - Kıbns Türk Hava Yolla- n'nı (KTHY) dolandır- dıklan ıddiasıyla hakla- nnda "sahte özel belge dü- zenleme ve kullanma" ve "emnijeti suüstimal" suç- lanndan dava açılan eski KTHY Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Utku ve yö- netim kurulu üyelerinin yargılanmasına dün de- vam edildi. Bakırköy 4. Asliye Ce- za Mahkemesi'nde görü- len duruşmaya Utku ile eski yönetim kurulu üye- leri Mehmet Muhsinoğlu, Güvenç Cantaş katılmaz- ken eski yönetim kurulu üyesi avukat Ruhi Kahra- man hazır bulundu. Du- ruşmada, Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından KTHY ile ilgili olarak ha- zırlanan rapordan alıntı- larla hazırladığı 17 sayfa- lık savunmasmı mahke- meye sunan Kahraman, şirketteki usulsüz ve hu- kuk dışı girişim ve uygu- lamalara ısrarla karşı çık- tığını belirtti. Ödün vermemesi nede- niyle totaliter rejimlerde "rejim muhaliflerinin uğ- radığı muamelelerle*' kar- şılaştığını kaydeden Kah- raman, "Şahsıma şantaj yapılnuşor. Aleyhime dü- zenlenen iftira tutanakla- n, büro memurelerine im- zalanlmışür. Aileme teh- dh telefonlan gelmiş, ço- cuklarun hedef gösteril- miştir" dedi. Utku'nun "tek adam zihniyetiyle" hareket ettiğini vurgula- yan Kahraman, savunma- sında Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca hazırlanan ra- pordaki "Cmit Utku'nun murahhas üyelik sıfatıyla 2 ülkede, 2 kamu kuru- munun ortaklıgı ile kurul- muş bu şirketi bir aile şir- keti gibi yönermeve kat- kışmasL ciddiyetk üzerin- de durulması gereken bir husustur" ifadelerine yer verdi. Kahraman, yönetim ku- rulu üyesi olduğu dönem- de Utku'nun KTHY Ge- nel Müdürü'ne gönderdi- ği ve "Yönetim ve dene- tim kurulu üyeleri müşte- reken veya münferiden, zat-ı âliniz dahil hiçbir gö- revliye talimat veremeye- cek, bilgi ahşverişinde bu- lunamayacakveşirketleiş- leri görüşemeyecektir. Bi- let ve benzeri istekkrin de ayıu çerçevedahilinde kar- şilanması ve bu taleplerin de Yönetim Kurulu Baş- kanı araahğı ile sağlanma- sıgerekmektedir" ifadele- rinin yer aldığı talimat ya- zısı ile yönetim kurulu üyeliğine "pranga" vurul- duğunu kaydetti. Teftiş kurulu tarafindan hazırlanan raporda aleyhi- ne bir iddianın da bulun- madığını ifade eden Kah- raman, savunmasında, ya- sadışı işlemlere karşı çık- tığı için tehdit edildiğüv _ dikkat çekerek beraatın ^ istedi. Duruşma, dosyac' , eksiklenn giderilmesi sanık Güvenç Cant? dinlenmesi için erte
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle