04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE HABERLER Öğretim üyelepine siyaset serbestisi • ANKARA (Cumhuriyet Bünuu) -TBMM Genel Kurulu'nda, öğretim üyeleri ile yükseköğretim ögrencilerine siyasi partilere üye olma imkânı tanıyan yasa önerisi kabul edildi. Yasaya göre, yükseköğretim kurumlannın öğretim elemanlan, kurumlanndaki görevlerini aksatmamak \e bir ay içinde kurumlanna bildırmek kaydıyla siyasi partilerin merkez organlan ile onlara bağlı araştırma, danışma birimlerinde görev alabilecekler. tn çahşantarmdan suçduyurusu • İstanbul Haber Servisi - İETT Çalışanlan Iş ve Trafık Kazalannı Önleme Demeğı, iş hayatını bozduğu \e toplusözleşme hükümlenne uymadığı gerekçesiyle, İETT Işletmeleri Genel Müdürlüğü hakkında soruşturma açılması istemıyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı istanbul Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulundu. İETT çalışanlan ile birlikte bir açıklama yapan Dernek Başkanı Zeynel Kılıç, ÎETT Genel Müdürlüğü yöneticilerinin toplu iş sözleşmesini ihlal ettiğıni söyledi. ktidara3 sandalye daha • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'den bir süre önce istifa eden Muş Milletvekili Erkan Kemaloğlu ile Edıme Milletvekili E\Ten Bulut ANAP'a, İstanbul Milletvekili Yıldınm Aktuna DTP'ye katıldı. Böylece iktidar partilerinin toplam sandalye sayısı 3 daha ^artarak 214'e ulaştı. Hafta sonunda DYP'den yeni istifalann meydana geleceğı ileri sürüldü. Krde yolsuzluk iddiası • İstanbul Haber Servisi - 1Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Araştırma Merkezı Müdürü ve 1Ü Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın danışmanlanndan Prof. Dr. Celal Erçıkan, üniversiteve girdiği yaklaşık 50 yıldan bu yana yolsuzluk ve haksızlıklann üzerine gittiğini vurguladı. Erçıkan, ancak belgelerle ortaya konan suçlann karşılığındakı cezalann verilmemesinden yakındı. RffAHYOL'un saray satşı • İstanbui Haber Servisi - 1Ü Baltalımanı Kültür ve Eğitim Tesisleri'nın de içinde bulunduğu, birinci dereceden tarihi eser statüsündeki Reşit Paşa Sahıl Sarayı'nın, REFAHYOL hükümetinin Kültür BakanlığYnca bir süre önce satıldığı belirlendi. Damat Fent Paşa Yalısı olarak da bilinen, yalıda. bir süre önce Maliye Bakanlığı Milli Emlak Dairesi yetkilileri tarafindan 'kıymet tespiti' yapıldı. Tespit sonunda 2 trilyon lira değer biçilen yalının, 15 gün önce de satıldığı ortaya çıktı. Doktora "görevi ihmaT davası • İstanbul Haber Servisi - Gözaltına alınanlann gördükleri işkencelen görmezden geldıği öne sürülen Beyoğlu Adlı Tabibı Dr. Nur Birgen hakkında 'görevi ihmar suçundan dava açıldı. Beyoğlu 9. Asliye Ceza Mahkemesf nde görülecek davada Birgen, 3 ay ile 1 yıl arasmda hapis cezası istemiyle yargılanacak. Asgari iicretin yiipürlüliik tarihi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun dün yaptığı toplantıda, işçilenn geriye dönük haklannın korunması yoluyla yürürlük tarihinin 1 ağustostan 1 ocağa alınması konusunda uzlaşma sağlandığı bildirildi. Komisyonun, dün sanayi ve hizmet kesimi için yaptığı toplantıda, Deviet Planlama Teşkilatı. Deviet İstatistik Enstitüsü ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan gelen verilerin ücrete uyarlanması konusunun değerlendinldiği belirtildi. RP'lilerin oylanyla Yüce Divan'dan kurtulan Çiller'in dosyası yeniden açılacak Malvarhğı yeniden gündemde AYŞE SAYES ANKARA - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in, yurtıçi ve yurtdışındaki kuşkulu servetine ilişkin dosyanın yeniden açılması gündemde. Trilyonluk servetini soruşturmak amacıyla kurulan TBMM Sorusturma Komisyonu'ndaki RP'lilerin oylanyla Yüce Divan'a gitmekten kurtulan Çiller'in SorUŞtlirma hazirllğl Çiller'in Malvarhğını Sorusturma Komisyonu üyelerinden CHP'li Sabri Ergül, "sahte belgelerle" komisyonu yanılttığı gerekçesiyle Çiller hakkında yeniden Meclis sorusturma önergesi vereceğini bildirdi. Kurulu'nda oylanan Çiller'in Anayasa ve TBMM lçtüzüğü Malvarlığını Sorusturma gereği. aynı konuda 1 yıl Komisyonu'nun da üyesi olan süreyle Meclis sorusturma Ergül. komisvona sahte önergesi verilemeyeceğini durumu yeniden TBMM gündemine geliyor. CHP Fzmir Milletvekili Sabri Ergül, "komisyona sahte beigeler sunarak Meclis'i yanılttığı''gerekçesiyle Çiller'in serveti ıçin yeniden Meclis sorusturma önergesi vereceğini açıkladı. Raporu TBMM Genel beigeler sunulduğuna dikkat çekti. Ergül, Çiller çiftinin, ABD'deki maharlığma ilişkin olarak komisyona "noterden ahnmış gibi" sahte belge gönderdiğine işaret etti. anımsatan Ergül, "Ancak burada durum farklı. komisvona sahte belge gönderilmiş. sorusturma saptırılmışrır. Hukuken bir sakatlık doğmuştur. O nedenle 1 yıl dolmadan aynı konuda Meclis sorusturma önergesi verUebilir" görüşünü savundu. Ergül, önergeyle ilgili hazırlıklan sürdürdüğünü, hükümetin güvenoylamasından sonra TBMM'Başkanhğı'na sunacağını söyledi. Ergül'ün önergesine ANAP ve DSP'nin de destek \erme olasılığının yüksek olduğu kaydedildi. İstanbul Bankası 'Çiller'in batığı SSK'ye yıkıldı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genel müdürü olduğu İstanbul Bankası'mnkaynaklannı "çıkariBş- kisivle" bağlı olduğu şirketlere akıt- tığı resmı belgelere geçen Özer Uçu- ran ÇUler'in yönetımınin ardından batan banka sandığmın borçlan da devlete yüklendı. 1983'te devlete yaklaşık 50 milyar lıra borç takarak batınlan İstanbul Bankası'nın sosyal sıgortalar sandığınm da Tansu Çil- ler'in başbakan olduğu 1995 yılın- da Sosyal Sıgortalar Kurumu'na devredildığı belirlendi Eski Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ne- cati Çelik. sandığın. devlete 1995 yı- lı itibanyla yükünün 17 trilyon 734 milyar lıra olduğunu bildirdi. CHP tzmır Milletvekili Sabri Er- gül'ün yazılı soru önergesini yanıt- layan Çelık, tstanbul Bankası'nın Ziraat Bankası'na devrinı öngören 27 Ekim 1983 tarihlı Bakanlar Ku- rulu karannda. ayn bir tüzelkışılığe sahip olan banka çahşanlannın tabi olduğu sandığın devır ışlemi içinde yer almadığına dikkat çektı. Çelik, devTe ilişkin Bakanlar Kurulu kara- nna ek kararda. devredılen banka personelinden uygun görülenlerin kadrolu olarak Ziraat Bankası'na atandığı. geri kalanlann ıse işten çı- kanldığını vurguladı. Çelık'ın verdi- ği bilgıye göre. 10 yıl süreyle varlı- ğını sürdüren sandık. aktif sigortalı- lan bulunmadığından pnm gelirleri- nın kesilmesi ve mevcut varlıklan- nın da büyük ölçüde "tüketilmesi" nedeniyle sigorta yardımlannı ya- pamaz hale geldi. SSK'ye yıküdı Çiller ıse 1985 yılında çıkanlan ve "faaliyederi sona eren bankalann personeline ait olanlar ile mali du- rumlan üyelerinin sosyal güvenlik yardımlannı sürdürmev e elverişli ol- madığı anlaşılanlann bütün aktif ve pasifleri ile SSK'ye devredilebilece- ğini'"ni öngören Bakanlar Kurulu karanna dayanarak, başbakanlığı döneminde sandığın devrini öngö- ren bir Bakanlar Kurulu karan çı- kardı. Çelik. 9 Ocak 1995'te SSK'ye devredilen sandığın halen yükümlü- lüklerini yerine getirdiğıni. yapılan teknik hesaplamalar sonucu "fîili ve teknik açık" toplamının 17 trilyon 734 milyar 597 milyon 782 bın 400 lıra olduğunu bildirdi. Çelik, SSK'nin 1994 yılına ait hesaplannı görüşen TBMM KtT Komisyo- nu'nda, 17 trilyonluk açığın Hazine Müsteşarlığı ve SSK arasındaki he- saplaşmalarda dikkate alındığmı vurguladı. Konuya ilişkin Cumhuri- yet'ın sorularını yanıtlayan Sabri Er- gül. verilen rakamın 1995 yılına iliş- kin olduğuna dikkat çekerek, 1997 itibanyia bu rakamın daha da arttı- ğını vurguladı. D\T Bderi, istifa eden mifletvekükrine agır hakaretler yağdırdı. (HASAN AYDIN) Çiller:îstifacılarşerefsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP grubu. partideki çözülmenin faturasını Cumhurbaşkanı Süleynıan Demirel'e \ ükleme çabası içıne gırdi. Genel Başkan Tansu ÇBler. istifa eden milletvekillerini 'haysiyetsizlik ve şerefsizlik'le suçlarken, transfer olmak için ANAP ve DTP'ye başvurduğu ileri sürülen DYP Isparta Milletvekili Ömer Bagin, Cumhurbaşkanrnınkendisıni aıayarak, "Partiden aynl" dediğini ileri sürdü. Bilgin'in tanık olarak gösterdıği Isparta Milletvekili Aykon Doğan ise iddialan yalanlayarak 'bu konuda bilgisi ounadığuu' söyledi. Cumhurbaşkanı.Süleyman Demirei de. Bilgin ile uzunca bir süredir ne yüz yüze ne de telfonla görüşmediğini bildirdi. Başbakanlık hesaplan tutmayan DYP lideri Çiller, dün partisinin grup toplantısında, istifa eden milletvekillerini ağır bir dille eleştirirken, grubun basına kapalı bölümünde de transferlerde Cumhurbaşkanı Demirei'in parmağı olduğu iddialannm gündeme geldiği öğrenildi. Alman bilgiye göre, TURBAN genel müdürlüğü dönemindeki yolsuzluk iddialan nedeniyle hakkında 100'den fazla dosyayla ilgili suç duyurusunda bulunulan Isparta Milletvekili Bilgin, partiden kopmalarda ve transferlerde Demirei'in rol oynadığını söyledi. Bilgin. "Baba beni de aradı, "aynl' dedi,DTP'yegeçmemi önerdi. Ben gjtmedim*' dedi. Ömer Bilgin'in, tanık olarak da Doğan'ı gösterdiği öğrenildi. Doğan'tn ise, Demirerin kendisini aramadığını, bu tür pazarhklara girmeyeceğini kaydederek, "Bilgin'in söytediğı doğru değiL Köşk bövle şevler için aramaı. Gerekirse bia emreder. Davete kabet eder, gkfcriz" dediği bildirildi. Bilgin'in grupta yaptığı konuşmasının ajans ve TV'lere yansıması üzerine Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yazılı bir açıklama yapilarak, "•Sayın Cumhurbaşkanımız. Ömer Bilgin ile uzunca süredir ne telefonla ne de vüz yüze görüşmediklerinL, dolayısıvla bu iddianın gerçekle hiçbir ilgisinin bulunmadığınuı kamuoyuna duyıınılmasını istemişlerdir" denıldi.Muş Milletvekili Necmettin Dede de. Erkan Kemaloğlunun istifasından sonra Muş örgütünün rahatladığını, DYP'den aynlmayı düşünmediğini söyledi. DYP Genel Başkan YardımcısıHayri kozakçıoğhı'nun, Çiller'le yaptığı ve kameralara yakalanan görüntülere tepkiler grupta gerilımi tırmandırdı. Ikili konuşmada adı geçen Ankara Milletvekili Ünal Erkan, "Ünal ne yapıyor diye aynca merak etmeye gerek yok. İktidarda olan parti iktidardan düşmüşse. bu, yöııerimin vanlişbğını gösterir. Son derece üzüntüiüyüm. Güvenovu için verdiğim sözü rutacağım" dedi. DYP'nin grup toplantısının basına açık bölümüne, milletvekillerinin istifalanyla boşalan illerin temsilcileri de katıldı. Sözlerine. "Siyaset bir şeref ve haysiyet işidir'' diye başlayan Çiller. siyasetçüerin özellikle kritik dönemlerde verdikleri sınavla önem kazandıklannı söyledi. Bazılarının şeref direnci gösteremediğini. tuzaklarda kaybolup gıttiklerini kaydeden Çiller, "Siyasetçi halk arasından seçilip gektiyse ayn bir yer rutar. Bu şeref. haysivet ve onurun beddini öder. Bu şerefin direncini göstermeyenlerin dışında bir de madaiyonun öbür yüzü vardır. Bütün tuzak, vaat ve salınan korkuiara rağmen davasının etrannda dimdik dururlar. lşte bu mertoğlu merttir'' diye konuştu. 55. hükümeti 'ayıph iktidar' diye nitelendiren Çiller, 'mBH iradenin abnıp saoldığııu' savundu. DYP Başkanhk Divaru'nda Çiller'in, ANAP grubunda çıkan tartışmalar konusunda kurmaylanndan bilgi aldıgı öğrenildi. Ankara Ozer Çiller savcılığa ifade verdi ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in 'evrakta sahtekârlık'la suçlanan eşi Özer Uçuran Çiller, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsav cılığı'nda ifade verdi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez başbakanlık. başbakan yardımcılı- ğı ve Dışişleri bakanlığı yapmış olan bir siyasi parti liderinin eşi, evrakta sahtekârlık suçlamasıyla savcılığın karşısına çıktı. ANAP Aydm Milletvekili Yük- sel Yalova'nın, malvarhğı belgele- rinde tahrifat yaptığı gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulun- duğu Özer Çiller, dün akşam saat- lerinde. soruşturmayı yürüten An- kara Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade verdi. ANAP Aydın Milletve- kili Yalova, 20 Ocak 1997 günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na başvuruda bulunarak, Tansu ve Özer Çiller'in ABD'deki mal- varhğı ile ilgili olarak hazırlanan Ingilizce orijinal tespit tutanağı ile Türkçe çevirisi arasında farklılık- lar bulunduğunu ve Özer Çiller'in noter tarafindan onaylanan Türkçe çeviride tahnfat yaptığını ileri sür- dü. Yalova, ABD'deki GCD adlı şir- ketin sermayesinin tamamının Ö- zer Çiller'in başında bulunduğu Marsan Marmara Holding'e ait ol- duğunu gösterir orijinal metindeki tespıtin. çeviri metninde bulunma- dığını da bildirdi. Yalova, ÖzerÇil- ler hakkında yaptığı diğer bir suç duyurusunda da. Çiller'in mahar- lığı konusunda tanık beyanı olarak sahte belge sunulduğunu ve eski Kalkınma Bankası Genel Müdürü Özal Baysal'ın, TBMM KtT Ko- misyonu'nda verdiğı ifadede, 'Öz- er Çiller'in, mevduatının vadesinin uzatılması talebinde bulunan bir özel bankamn sahibini araması için talimat verdiğini' dile getirdiğini kaydettı. Cumhuriyet'e bilgi veren Baş- sav cılık yetkiiisi, her iki suç duyu- rusu ile ilgili soruşturrnanın birleş- tirileceğini söyledi. Özer Çiller hakkındakı soruşturmanm bürok- ratik nedenler yüzünden ağır iler- lediğıni kaydeden yetkili, Yalo- va'nın ilk suç duyurusu ile ilgili Özer Çiller'in verdiği ifadenin in- celenmesinin ardından gerekirse başka kişilerin de ifadesinin alına- cağını kaydetti. Aynı yetkili, normal bir tebliga- tın, adresine en fazla 2 ay içinde u- laştığını belirterek. Özer Çiller'in 'başbakan ve bakan eşi' olmasının, polis ve posta görevlilerinde 'istek- sizlik ya da çekince' yarattığını kay- detti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı, ifade vermemesi durumunda Özer Çiller hakkında ihzarmüzek- keresi (yakalama emri) çıkarmayı gündemine almıştı. NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Demokrasi herkesin kendine göre yorumladığı ve anladığı bir kavram. Refah Partisrnin profe- sör milletvekillerinden Mustafa Kamalak'a göre demokrasi; çoğunluğun doğru, haklı ve ya- nılmaz olduğu bir sistemin adıy- dı. CHP Milletvekili profesör Oya Araslı ise çoğunluğun mutlak egemenliği uygulamasının de- mokrasiyi yozlaştırdığını vedik- tatörlüğe dönüştürdüğünü be- lirtti. Araslı, bu nedenle, çoğun- luk egemenliğini sınırlamak için Anayasa Mahkemesi, Cumhur- başkanlığı'nın veto yetkisi gibi kurumlann ortaya çıktığını an- lattı. Demokrasi konusunda son dönemdeki en önemli gelişme- lerden birisi, azınlık hakları ko- nusunda atılan adımdı. Yeni de- mokrasi anlayışına göre; azınlı- ğın çoğunluk karşısında korun- ması demokratikleşmenin en önemli boyutu olarak kabul edi- liyor. Azınlık derken her türden azınlıktan söz ediliyor. Dinsel Liberal Demokratlar ve Gerçek Demokrasi azınlıklar, mezhepsel azınlıklar. etnik azınlıklar, cinsel azınlıklar bunlardan dikkat çekenleri. Örneğin Müslümanların ço- ğunlukta olduğu bir ülkede, di- ğer dini azınlıklann ve dinsizle- rin haklannın ölçüsü, gerçek de- mokrasinin önemli ölçülerinden birisi sayılıyor. Hıristiyanlar. Mu- seviler. ateistler, Aieviler. Kürt- ler, Ermeniler, Rumlar, eşcinsel- ler, Çingeneler ülkemizdeki azınlıklann belli başlıları. Eğer bu azınlık grupları. kendılerini savunabiliyor, yasalar ve ku- rumlar onların haklannı koru- mak konusunda duyarlı davra- nıyorsa, o ülkede gerçek de- mokrasinin koşulları yerine ge- tiriliyor denebilir. Farklı düşünene ve değışik inançlara sahip olanlara bir ül- kede özgürlük verilmıyorsa, o ülkede demokrasinin varlığı tar- tışmalı sayılır. Son dönemde REFAHYOL'un iktidarı yitirme- siyle, bazı liberaller inanılmaz bir demokrasi kavrayışıyla ortaya çıktılar. Demokrasinin, parla- mento egemenliğinden ibaret bir sistem olduğunu sanacak kadar da yüzeysellik içindeler. Parlamento, demokrasinin ku- rumlarından sadece bir tanesi. Aynca, birçok ülkede parlamen- to çalıştığı halde, demokrasinin zerresıni göremezsiniz. Türkiye. Meclis'le demokra- siyi bir türlü bağdaştıramayan ülkelerden. Parlamenter sistem bazı kesıntilere uğrasa da 55 yıl- dır yürürlükte, ancak ne yazık ki bu ülkede demokrasi hayata geçirilemedi. Soğuk savaş dö- neminde, komünizm ve sol düşmanlığı temelinde örgütle- nen sistem, yıllarca solculara kan kusturdu. şovenizmi ve di- nı gerıcıliği besledi. Şu andaki manzara da aynı bırikimin bir ürünü. Beslenen dini gericilik, sonunda laik sistemi tehdit eder hale gelince, bir kapışma yaşandı. Merkezi deviet, sivil güçlerle birlikte ilk kez kendi sa- ğındaki bir güçle kavga etti. Ge- lin görün ki bazı liberaller hep solu ezen devletın, siyasi Islamı ve onun siyasi temsilcisi Refah'ı hedef almasını, demokrasi düş- manı birtutum olarak yorumla- yacak kadar ipın ucunu kaçırdı- lar. Refah Partisi'nin hükümetin büyük ortağı olması bir çokses- lilik denemesiydi. Eğer Erba- kan ve arkadaşları, demokrasi- yi içlerine sindirmiş olsalardı, Türkiye, bu deneyden kazançlı çıkacaktı. Ama onlar 'Çoğunluk herşeydir', 'Kalabalıkolanhak- lıdır' diye düşundükleri için kili- se yıkmaktan, içki yasağı koy- maya, kültürel etkinlıkleri yok et- meye kadar bir dizi demokrasi düşmanı girişımde bulundular. Insanlar, Refah Partisi iktida- rında kendi geleceklerini tehlike altında hissettiler. Şu yapay bir duygu muydu? Hiç değil. Bu gündelik yaşamdan çıkanlmış haklı bir endişeydi. Komşumuz Iran böyle bir deneyden geç- miştj. Olanlar burnumuzun di- bindeydi. Siyasi Islamın demok- rasi düşmanı bir güç olduğunu orada görmüştük. Burada ise bir yıl deneme fırsatını bulduk. Sonuç tehlikeliydi. Erbakan ve arkadaşlan hızla, despotik bir sistemin altyapısını hazırladılar. Eğer önleri kesilmez ve aynı tempoyla giderierse tehlikeli so- nuçlar ortaya çıkacaktı. Bazı kendisini liberal ve de- mokrat ilan edenler, Refah Par- tisi'nin onünün kesilmesinin de- mokratik olmadığını söyleyerek büyük bir hata yapıyorlar. Erba- kan, demokrasiyi içine sindir- sin O zaman onu savunmak anlamlı hale gelir. Bazı liberal yazarlar Erbakan-Çiller-Yazıci- oğlu üçlüsüyle aynı yönde saf tutarak demokrasi düşman- lannın değirmenine su taşıyor- lar. PERŞEMBE ORHAJN BURSALI Ammsatmalar Çürük çank bir kumaş: Türkiye, merkez sağ partilerin ve sosyal demokratlann beceriksizliği- nin bir umut haline getirdiği Refah iktidarı dene- yini yaşamak ve bunun bedelinı de ödemek zo- rundaydı. Şükür ki Refah kumaşının çürük çank ipliklerden dokunduğu çabuk ortaya çıktı. Bu adamların bir fikri olabileceği ve özellikle de ekonomik alanda olumlu işler yaparak ikti- darlannı pekiştirebilecekleri korkusu ise yersiz çıktı. Ne Türkiye'nin sorunlanna yenilikçi bir çö- züm getirecek fikirleri vardı ne de geleneksel çö- züm yollarını kararlılıkla uygulayacak istek ve irade. Çünkü, alacakları her ekonomik önlem, dayandıkları tüccar kesimlerinin keselerine do- kunacaktı. Yapabilecekleri tek şey, deviet içinde mümkün oldugunca hızlı örgütlenebilmek, deviet olanak- lannı ele geçirmek, çevrelerine büyük bir kaynak aktanmını başarmak ve kadrolaşmaktı. Şimdi bu süreç tavizsiz tersine ışletilmek zo- rundadır. • • • Cüretin kaynağı: Rap rap adımlar, kararlılık gösterısi, ne istediğini bilen kişi görüntüsü, bü- yük bir özgüven sergilemesı vb. Bu sözlerin kimi anımsattığını kestirebilirsiniz. Tabii Çiller Hanımı! En son, Içişleri Bakanlığı'nda ortaya çıkan skandal (Genelkurmayı dinleyen çete!), Çiller'in stnır tanımaz cüretinin kaynağını sordurtuyor in- sana!? Sizce bu cüret nereden geliyor? Bence ülkemizden, Türkiye'den, bizlerden ya- ni. Onlara bu cüreti Türkiye veriyor. Bu ailenin maddi yükselışının kaynaklan yıllar- dır yazılıp çiziliyor. Davalar açılıyor ve kapatılıyor. İstanbul Bankası'nın batırılmasıyla başlayan yükseliş öyküsü, Vadı Kooperatifi skandalı ile sünnedi mi? Şirketlerinin vergi kaçırdığı belge- lenmedi mi? Yasal olmayan para transferleri ya- kalanmadı mı? Susurluk'taki rolleri, Tofaş hisse- lerinin satışındaki usulsüzlükleri örtbas edilmiyor mu? Şimdi de Işçi Partisi, CİA ajanlıklannı günde- me getirdi. Allahaşkına, hangisinin hesabını verdiler? Onlann yûkselişi Türkiye'de hep bir şeylerin batışıyla gerçekleşti. Bekir Çoşkun Hürrıyet'teki köşesinde, Çiller- ler'ın el attığı her şeyin battığını belirterek aynca şunları sıralıyor: "Ekonomi, SHP, Murat Kara- yalçın, Anayol, AB'ye girme umudu, dış politika, deviet, laiklik..." lşte Çillerler cüretlerini böyle bir Türkiye'den alıyorlar. Ama, sanırım yolun sonuna gelindi. Türkiye bir daha Refahyol rezaletini yaşama- malıdır ve bunun yolu da Türkiye'nin defterini dürmeye kalkışanların defterlerindeki açık he- saplarını kapatmaktan geçmektedir. Yoksa, Türkiye'ye verilen tahribattan, üç beş kadro değişimini anlıyorsa bu hükümet eğer, ba- taklıkta pislikler yaşamayı sürdürecek ve bu ül- keye, bu ülkenin insanlarına yazık olacaktır. • • • Erken seçim: Sevgili okur, sizin gündeminiz- de öyle bir şey var mı? Benim düşüncelerimde minik bir esintisi bile yok... Düşündüm taşındım, tutar bir yanını bulamadım. Yoksa yanılıyor muyum? Kimi ilgilendiriyor erken seçim? Neyi çözecek erken seçim? Bugünkü ortamda erken seçimi dayatacak ve hükümeti zorlayacak bir siya- set, erken seçımlerde büyük bir olasılıkla, zar zor girdiği Meclis'e iyice elveda demek zorunda kalabilir. Refahyol'un örtbas ettiği bütün yolsuzlukların ve olayların üzerine gıdilmesini ve temiz bir Tür- kiye yolunda adım atılmasını zorlayacak bir ana muhalefet görevi üstlenmek varken, erken se- çim gibi bir isteği öne sürmek niye? Erken seçim, ancak, geçmışi örtbas etmeye yarayabilir. Başka hiçbir şeye değil. Çiller'den Perinçek'e suç duyurusu ANK4RA / İSTAN- BUL (Cumhurh'et) - DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler ile Ankara Cumhunv e: Başsavcılığf nın u evrakta sahtekârlık" suçlamasıv la yürüttüğü sorusturma kap- samında ifade vermeye ça- ğırdığı eşi Özer Uçuran Çiller. kendilerinı CIA ajanlığıyla suçlayan Işçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna sevindi- ğinı belirten Perinçek. "tyi oklu, gerçekler ortaya çı- kacak" dedi. DYP Basın Müşavirliğf nden dün ya- pılan yazılı açıklamada. iddialan belgeleriyle orta- ya atan Doğu Pennçek'e sert tepkı göstenldı. Açık- lamada şöyle devam edil- di: "1980 öncesi Taksim Meydanı'nda kızıl bavrak asma küstahlığını gösteren Doğu Perinçek adlı bir ha- in. şimdi de ülkemizin bir- lik \e beraberliğini parça- lavabilmek amacıyla plan- lannı çeşnü yollardan ser- güemeye devam etmekte- dir. \âtan haini Abdullah Öcalan 'ın askerlerini teftiş edip onlaria resim çektire- rek hainliğini bir kez daha belgeleven Perinçek adeta Türk milk'tine olan düş- manlığını kusmaktadır. Bu sapık /ihniyerin maskesi artık düşüriilmeüdir." Açıklamada, Çiller aıle- sınin Perinçek'ın ıddiala- nyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na suç duyurusunda bu- lunduğu, başsavcılığın da 97/779 ve 97/780 nolu dosyalarla bu suç duyuru- lannı işleme koyduğu be- lirtildi. Çiller dün gazetecilerin "CİA ajanı soruşturma- sıyla" ilgili sorulannı üze- rine. şunlan söyledi: "Bi- rileri Çiller ailesini CIA ajanı ilan eden Perinçek'in lafına itibar ediyoriar. Bu birtesadüfdeğildir. Bugün Doğu Perinçekkim diyeso- rarsamz, PKK ve Apo'nun ordusunu denetleven adamdır. Çiller ne vapmış- br. PKK'yle müca- deleetmiştir.Aynı Apo, Çil- ler, Cl\ diyecek ve sav cı- lık buna dikkat çekecek. Bunları Adnan Menderes zamanında geçtik. Süley- man Demirei zamanında geçtik," Işçi Partisi Genel Baş- kanı Doğu Perinçek ıse, Çiller'in önümüzdeki gün- lerde >a ABD'ye kaçaca- ğım ya da cezaevine gıre- ceğini ileri sürdü. Perin- çek, Çillerler'in 'perişan' durumda olduğunu belir- terek Çıller'in CIA'-daki özgecmişini günü gününe ortaya çıkardıklannı kay- detti. İP Genel Sekreteri Mehmet Bedri Gültekin de yazılı bir açıklama ya- parak Çiller ve eşi Özer Çıller'i "küfiirleıi" nede- niyle dava edeceklerini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle