Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE
HABERLER
Öğretim üyelepine
siyaset
serbestisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bünuu) -TBMM Genel
Kurulu'nda, öğretim üyeleri
ile yükseköğretim
ögrencilerine siyasi partilere
üye olma imkânı tanıyan
yasa önerisi kabul edildi.
Yasaya göre, yükseköğretim
kurumlannın öğretim
elemanlan, kurumlanndaki
görevlerini aksatmamak \e
bir ay içinde kurumlanna
bildırmek kaydıyla siyasi
partilerin merkez organlan
ile onlara bağlı araştırma,
danışma birimlerinde görev
alabilecekler.
tn
çahşantarmdan
suçduyurusu
• İstanbul Haber Servisi -
İETT Çalışanlan Iş ve Trafık
Kazalannı Önleme Demeğı,
iş hayatını bozduğu \e
toplusözleşme hükümlenne
uymadığı gerekçesiyle, İETT
Işletmeleri Genel Müdürlüğü
hakkında soruşturma
açılması istemıyle Çalışma
ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı istanbul Bölge
Çalışma Müdürlüğü'ne suç
duyurusunda bulundu. İETT
çalışanlan ile birlikte bir
açıklama yapan Dernek
Başkanı Zeynel Kılıç, ÎETT
Genel Müdürlüğü
yöneticilerinin toplu iş
sözleşmesini ihlal ettiğıni
söyledi.
ktidara3
sandalye daha
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP'den bir süre
önce istifa eden Muş
Milletvekili Erkan
Kemaloğlu ile Edıme
Milletvekili E\Ten Bulut
ANAP'a, İstanbul
Milletvekili Yıldınm Aktuna
DTP'ye katıldı. Böylece
iktidar partilerinin toplam
sandalye sayısı 3 daha
^artarak 214'e ulaştı. Hafta
sonunda DYP'den yeni
istifalann meydana geleceğı
ileri sürüldü.
Krde yolsuzluk
iddiası
• İstanbul Haber Servisi -
1Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Göz Araştırma Merkezı
Müdürü ve 1Ü Rektörü Prof.
Dr. Bülent Berkarda'nın
danışmanlanndan Prof. Dr.
Celal Erçıkan, üniversiteve
girdiği yaklaşık 50 yıldan bu
yana yolsuzluk ve
haksızlıklann üzerine
gittiğini vurguladı. Erçıkan,
ancak belgelerle ortaya
konan suçlann karşılığındakı
cezalann verilmemesinden
yakındı.
RffAHYOL'un
saray satşı
• İstanbui Haber Servisi -
1Ü Baltalımanı Kültür ve
Eğitim Tesisleri'nın de
içinde bulunduğu, birinci
dereceden tarihi eser
statüsündeki Reşit Paşa Sahıl
Sarayı'nın, REFAHYOL
hükümetinin
Kültür BakanlığYnca bir süre
önce satıldığı belirlendi.
Damat Fent Paşa Yalısı
olarak da bilinen, yalıda. bir
süre önce Maliye Bakanlığı
Milli Emlak Dairesi
yetkilileri tarafindan 'kıymet
tespiti' yapıldı. Tespit
sonunda 2 trilyon lira değer
biçilen yalının, 15 gün önce
de satıldığı ortaya çıktı.
Doktora "görevi
ihmaT davası
• İstanbul Haber Servisi -
Gözaltına alınanlann
gördükleri işkencelen
görmezden geldıği öne
sürülen Beyoğlu Adlı Tabibı
Dr. Nur Birgen hakkında
'görevi ihmar suçundan
dava açıldı. Beyoğlu 9.
Asliye Ceza Mahkemesf nde
görülecek davada Birgen, 3
ay ile 1 yıl arasmda hapis
cezası istemiyle
yargılanacak.
Asgari iicretin
yiipürlüliik tarihi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Asgari Ücret
Tespit Komisyonu'nun dün
yaptığı toplantıda, işçilenn
geriye dönük haklannın
korunması yoluyla yürürlük
tarihinin 1 ağustostan 1
ocağa alınması konusunda
uzlaşma sağlandığı
bildirildi. Komisyonun,
dün sanayi ve hizmet
kesimi için yaptığı
toplantıda, Deviet Planlama
Teşkilatı. Deviet İstatistik
Enstitüsü ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'ndan gelen
verilerin ücrete
uyarlanması konusunun
değerlendinldiği belirtildi.
RP'lilerin oylanyla Yüce Divan'dan kurtulan Çiller'in dosyası yeniden açılacak
Malvarhğı yeniden gündemde
AYŞE SAYES
ANKARA - DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in,
yurtıçi ve yurtdışındaki
kuşkulu servetine ilişkin
dosyanın yeniden açılması
gündemde. Trilyonluk
servetini soruşturmak
amacıyla kurulan TBMM
Sorusturma
Komisyonu'ndaki RP'lilerin
oylanyla Yüce Divan'a
gitmekten kurtulan Çiller'in
SorUŞtlirma hazirllğl Çiller'in Malvarhğını Sorusturma Komisyonu
üyelerinden CHP'li Sabri Ergül, "sahte belgelerle" komisyonu yanılttığı
gerekçesiyle Çiller hakkında yeniden Meclis sorusturma önergesi vereceğini bildirdi.
Kurulu'nda oylanan Çiller'in Anayasa ve TBMM lçtüzüğü
Malvarlığını Sorusturma gereği. aynı konuda 1 yıl
Komisyonu'nun da üyesi olan süreyle Meclis sorusturma
Ergül. komisvona sahte önergesi verilemeyeceğini
durumu yeniden TBMM
gündemine geliyor. CHP
Fzmir Milletvekili Sabri
Ergül, "komisyona sahte
beigeler sunarak Meclis'i
yanılttığı''gerekçesiyle
Çiller'in serveti ıçin yeniden
Meclis sorusturma önergesi
vereceğini açıkladı.
Raporu TBMM Genel
beigeler sunulduğuna dikkat
çekti. Ergül, Çiller çiftinin,
ABD'deki maharlığma
ilişkin olarak komisyona
"noterden ahnmış gibi" sahte
belge gönderdiğine işaret etti.
anımsatan Ergül, "Ancak
burada durum farklı.
komisvona sahte belge
gönderilmiş. sorusturma
saptırılmışrır. Hukuken bir
sakatlık doğmuştur. O
nedenle 1 yıl dolmadan aynı
konuda Meclis sorusturma
önergesi verUebilir" görüşünü
savundu.
Ergül, önergeyle ilgili
hazırlıklan sürdürdüğünü,
hükümetin
güvenoylamasından sonra
TBMM'Başkanhğı'na
sunacağını söyledi. Ergül'ün
önergesine ANAP ve
DSP'nin de destek \erme
olasılığının yüksek olduğu
kaydedildi.
İstanbul Bankası
'Çiller'in
batığı
SSK'ye
yıkıldı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Genel müdürü olduğu İstanbul
Bankası'mnkaynaklannı "çıkariBş-
kisivle" bağlı olduğu şirketlere akıt-
tığı resmı belgelere geçen Özer Uçu-
ran ÇUler'in yönetımınin ardından
batan banka sandığmın borçlan da
devlete yüklendı. 1983'te devlete
yaklaşık 50 milyar lıra borç takarak
batınlan İstanbul Bankası'nın sosyal
sıgortalar sandığınm da Tansu Çil-
ler'in başbakan olduğu 1995 yılın-
da Sosyal Sıgortalar Kurumu'na
devredildığı belirlendi Eski Çalış-
ma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ne-
cati Çelik. sandığın. devlete 1995 yı-
lı itibanyla yükünün 17 trilyon 734
milyar lıra olduğunu bildirdi.
CHP tzmır Milletvekili Sabri Er-
gül'ün yazılı soru önergesini yanıt-
layan Çelık, tstanbul Bankası'nın
Ziraat Bankası'na devrinı öngören
27 Ekim 1983 tarihlı Bakanlar Ku-
rulu karannda. ayn bir tüzelkışılığe
sahip olan banka çahşanlannın tabi
olduğu sandığın devır ışlemi içinde
yer almadığına dikkat çektı. Çelik,
devTe ilişkin Bakanlar Kurulu kara-
nna ek kararda. devredılen banka
personelinden uygun görülenlerin
kadrolu olarak Ziraat Bankası'na
atandığı. geri kalanlann ıse işten çı-
kanldığını vurguladı. Çelık'ın verdi-
ği bilgıye göre. 10 yıl süreyle varlı-
ğını sürdüren sandık. aktif sigortalı-
lan bulunmadığından pnm gelirleri-
nın kesilmesi ve mevcut varlıklan-
nın da büyük ölçüde "tüketilmesi"
nedeniyle sigorta yardımlannı ya-
pamaz hale geldi.
SSK'ye yıküdı
Çiller ıse 1985 yılında çıkanlan ve
"faaliyederi sona eren bankalann
personeline ait olanlar ile mali du-
rumlan üyelerinin sosyal güvenlik
yardımlannı sürdürmev e elverişli ol-
madığı anlaşılanlann bütün aktif ve
pasifleri ile SSK'ye devredilebilece-
ğini'"ni öngören Bakanlar Kurulu
karanna dayanarak, başbakanlığı
döneminde sandığın devrini öngö-
ren bir Bakanlar Kurulu karan çı-
kardı. Çelik. 9 Ocak 1995'te SSK'ye
devredilen sandığın halen yükümlü-
lüklerini yerine getirdiğıni. yapılan
teknik hesaplamalar sonucu "fîili ve
teknik açık" toplamının 17 trilyon
734 milyar 597 milyon 782 bın 400
lıra olduğunu bildirdi. Çelik,
SSK'nin 1994 yılına ait hesaplannı
görüşen TBMM KtT Komisyo-
nu'nda, 17 trilyonluk açığın Hazine
Müsteşarlığı ve SSK arasındaki he-
saplaşmalarda dikkate alındığmı
vurguladı. Konuya ilişkin Cumhuri-
yet'ın sorularını yanıtlayan Sabri Er-
gül. verilen rakamın 1995 yılına iliş-
kin olduğuna dikkat çekerek, 1997
itibanyia bu rakamın daha da arttı-
ğını vurguladı.
D\T Bderi, istifa eden mifletvekükrine agır hakaretler yağdırdı. (HASAN AYDIN)
Çiller:îstifacılarşerefsizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
grubu. partideki çözülmenin faturasını
Cumhurbaşkanı Süleynıan Demirel'e \ ükleme
çabası içıne gırdi. Genel Başkan Tansu ÇBler.
istifa eden milletvekillerini 'haysiyetsizlik ve
şerefsizlik'le suçlarken, transfer olmak için
ANAP ve DTP'ye başvurduğu ileri sürülen
DYP Isparta Milletvekili Ömer Bagin,
Cumhurbaşkanrnınkendisıni aıayarak,
"Partiden aynl" dediğini ileri sürdü. Bilgin'in
tanık olarak gösterdıği Isparta Milletvekili
Aykon Doğan ise iddialan yalanlayarak 'bu
konuda bilgisi ounadığuu' söyledi.
Cumhurbaşkanı.Süleyman Demirei de. Bilgin
ile uzunca bir süredir ne yüz yüze ne de
telfonla görüşmediğini bildirdi.
Başbakanlık hesaplan tutmayan DYP lideri
Çiller, dün partisinin grup toplantısında, istifa
eden milletvekillerini ağır bir dille
eleştirirken, grubun basına kapalı bölümünde
de transferlerde Cumhurbaşkanı Demirei'in
parmağı olduğu iddialannm gündeme geldiği
öğrenildi. Alman bilgiye göre, TURBAN
genel müdürlüğü dönemindeki yolsuzluk
iddialan nedeniyle hakkında 100'den fazla
dosyayla ilgili suç duyurusunda bulunulan
Isparta Milletvekili Bilgin, partiden
kopmalarda ve transferlerde Demirei'in rol
oynadığını söyledi. Bilgin. "Baba beni de
aradı, "aynl' dedi,DTP'yegeçmemi önerdi.
Ben gjtmedim*' dedi. Ömer Bilgin'in, tanık
olarak da Doğan'ı gösterdiği öğrenildi.
Doğan'tn ise, Demirerin kendisini
aramadığını, bu tür pazarhklara
girmeyeceğini kaydederek, "Bilgin'in
söytediğı doğru değiL Köşk bövle şevler için
aramaı. Gerekirse bia emreder. Davete kabet
eder, gkfcriz" dediği bildirildi. Bilgin'in
grupta yaptığı konuşmasının ajans ve TV'lere
yansıması üzerine Cumhurbaşkanlığı Basın
Merkezi'nden yazılı bir açıklama yapilarak,
"•Sayın Cumhurbaşkanımız. Ömer Bilgin ile
uzunca süredir ne telefonla ne de vüz yüze
görüşmediklerinL, dolayısıvla bu iddianın
gerçekle hiçbir ilgisinin bulunmadığınuı
kamuoyuna duyıınılmasını istemişlerdir"
denıldi.Muş Milletvekili Necmettin Dede de.
Erkan Kemaloğlunun istifasından sonra Muş
örgütünün rahatladığını, DYP'den aynlmayı
düşünmediğini söyledi. DYP Genel Başkan
YardımcısıHayri kozakçıoğhı'nun, Çiller'le
yaptığı ve kameralara yakalanan görüntülere
tepkiler grupta gerilımi tırmandırdı. Ikili
konuşmada adı geçen Ankara Milletvekili
Ünal Erkan, "Ünal ne yapıyor diye aynca
merak etmeye gerek yok. İktidarda olan parti
iktidardan düşmüşse. bu, yöııerimin
vanlişbğını gösterir. Son derece üzüntüiüyüm.
Güvenovu için verdiğim sözü rutacağım" dedi.
DYP'nin grup toplantısının basına açık
bölümüne, milletvekillerinin istifalanyla
boşalan illerin temsilcileri de katıldı.
Sözlerine. "Siyaset bir şeref ve haysiyet işidir''
diye başlayan Çiller. siyasetçüerin özellikle
kritik dönemlerde verdikleri sınavla önem
kazandıklannı söyledi. Bazılarının şeref
direnci gösteremediğini. tuzaklarda kaybolup
gıttiklerini kaydeden Çiller, "Siyasetçi halk
arasından seçilip gektiyse ayn bir yer rutar. Bu
şeref. haysivet ve onurun beddini öder. Bu
şerefin direncini göstermeyenlerin dışında bir
de madaiyonun öbür yüzü vardır. Bütün
tuzak, vaat ve salınan korkuiara rağmen
davasının etrannda dimdik dururlar. lşte bu
mertoğlu merttir'' diye konuştu. 55. hükümeti
'ayıph iktidar' diye nitelendiren Çiller, 'mBH
iradenin abnıp saoldığııu' savundu. DYP
Başkanhk Divaru'nda Çiller'in, ANAP
grubunda çıkan tartışmalar konusunda
kurmaylanndan bilgi aldıgı öğrenildi.
Ankara
Ozer Çiller
savcılığa
ifade verdi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'in 'evrakta sahtekârlık'la
suçlanan eşi Özer Uçuran Çiller,
soruşturmayı yürüten Ankara
Cumhuriyet Başsav cılığı'nda ifade
verdi.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez
başbakanlık. başbakan yardımcılı-
ğı ve Dışişleri bakanlığı yapmış
olan bir siyasi parti liderinin eşi,
evrakta sahtekârlık suçlamasıyla
savcılığın karşısına çıktı.
ANAP Aydm Milletvekili Yük-
sel Yalova'nın, malvarhğı belgele-
rinde tahrifat yaptığı gerekçesiyle
hakkında suç duyurusunda bulun-
duğu Özer Çiller, dün akşam saat-
lerinde. soruşturmayı yürüten An-
kara Cumhuriyet Başsavcılığı'na
ifade verdi. ANAP Aydın Milletve-
kili Yalova, 20 Ocak 1997 günü
Ankara Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na başvuruda bulunarak, Tansu
ve Özer Çiller'in ABD'deki mal-
varhğı ile ilgili olarak hazırlanan
Ingilizce orijinal tespit tutanağı ile
Türkçe çevirisi arasında farklılık-
lar bulunduğunu ve Özer Çiller'in
noter tarafindan onaylanan Türkçe
çeviride tahnfat yaptığını ileri sür-
dü.
Yalova, ABD'deki GCD adlı şir-
ketin sermayesinin tamamının Ö-
zer Çiller'in başında bulunduğu
Marsan Marmara Holding'e ait ol-
duğunu gösterir orijinal metindeki
tespıtin. çeviri metninde bulunma-
dığını da bildirdi. Yalova, ÖzerÇil-
ler hakkında yaptığı diğer bir suç
duyurusunda da. Çiller'in mahar-
lığı konusunda tanık beyanı olarak
sahte belge sunulduğunu ve eski
Kalkınma Bankası Genel Müdürü
Özal Baysal'ın, TBMM KtT Ko-
misyonu'nda verdiğı ifadede, 'Öz-
er Çiller'in, mevduatının vadesinin
uzatılması talebinde bulunan bir
özel bankamn sahibini araması için
talimat verdiğini' dile getirdiğini
kaydettı.
Cumhuriyet'e bilgi veren Baş-
sav cılık yetkiiisi, her iki suç duyu-
rusu ile ilgili soruşturrnanın birleş-
tirileceğini söyledi. Özer Çiller
hakkındakı soruşturmanm bürok-
ratik nedenler yüzünden ağır iler-
lediğıni kaydeden yetkili, Yalo-
va'nın ilk suç duyurusu ile ilgili
Özer Çiller'in verdiği ifadenin in-
celenmesinin ardından gerekirse
başka kişilerin de ifadesinin alına-
cağını kaydetti.
Aynı yetkili, normal bir tebliga-
tın, adresine en fazla 2 ay içinde u-
laştığını belirterek. Özer Çiller'in
'başbakan ve bakan eşi' olmasının,
polis ve posta görevlilerinde 'istek-
sizlik ya da çekince' yarattığını kay-
detti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı, ifade vermemesi durumunda
Özer Çiller hakkında ihzarmüzek-
keresi (yakalama emri) çıkarmayı
gündemine almıştı.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Demokrasi herkesin kendine
göre yorumladığı ve anladığı bir
kavram. Refah Partisrnin profe-
sör milletvekillerinden Mustafa
Kamalak'a göre demokrasi;
çoğunluğun doğru, haklı ve ya-
nılmaz olduğu bir sistemin adıy-
dı.
CHP Milletvekili profesör Oya
Araslı ise çoğunluğun mutlak
egemenliği uygulamasının de-
mokrasiyi yozlaştırdığını vedik-
tatörlüğe dönüştürdüğünü be-
lirtti. Araslı, bu nedenle, çoğun-
luk egemenliğini sınırlamak için
Anayasa Mahkemesi, Cumhur-
başkanlığı'nın veto yetkisi gibi
kurumlann ortaya çıktığını an-
lattı.
Demokrasi konusunda son
dönemdeki en önemli gelişme-
lerden birisi, azınlık hakları ko-
nusunda atılan adımdı. Yeni de-
mokrasi anlayışına göre; azınlı-
ğın çoğunluk karşısında korun-
ması demokratikleşmenin en
önemli boyutu olarak kabul edi-
liyor. Azınlık derken her türden
azınlıktan söz ediliyor. Dinsel
Liberal Demokratlar ve Gerçek Demokrasi
azınlıklar, mezhepsel azınlıklar.
etnik azınlıklar, cinsel azınlıklar
bunlardan dikkat çekenleri.
Örneğin Müslümanların ço-
ğunlukta olduğu bir ülkede, di-
ğer dini azınlıklann ve dinsizle-
rin haklannın ölçüsü, gerçek de-
mokrasinin önemli ölçülerinden
birisi sayılıyor. Hıristiyanlar. Mu-
seviler. ateistler, Aieviler. Kürt-
ler, Ermeniler, Rumlar, eşcinsel-
ler, Çingeneler ülkemizdeki
azınlıklann belli başlıları. Eğer
bu azınlık grupları. kendılerini
savunabiliyor, yasalar ve ku-
rumlar onların haklannı koru-
mak konusunda duyarlı davra-
nıyorsa, o ülkede gerçek de-
mokrasinin koşulları yerine ge-
tiriliyor denebilir.
Farklı düşünene ve değışik
inançlara sahip olanlara bir ül-
kede özgürlük verilmıyorsa, o
ülkede demokrasinin varlığı tar-
tışmalı sayılır. Son dönemde
REFAHYOL'un iktidarı yitirme-
siyle, bazı liberaller inanılmaz bir
demokrasi kavrayışıyla ortaya
çıktılar. Demokrasinin, parla-
mento egemenliğinden ibaret
bir sistem olduğunu sanacak
kadar da yüzeysellik içindeler.
Parlamento, demokrasinin ku-
rumlarından sadece bir tanesi.
Aynca, birçok ülkede parlamen-
to çalıştığı halde, demokrasinin
zerresıni göremezsiniz.
Türkiye. Meclis'le demokra-
siyi bir türlü bağdaştıramayan
ülkelerden. Parlamenter sistem
bazı kesıntilere uğrasa da 55 yıl-
dır yürürlükte, ancak ne yazık ki
bu ülkede demokrasi hayata
geçirilemedi. Soğuk savaş dö-
neminde, komünizm ve sol
düşmanlığı temelinde örgütle-
nen sistem, yıllarca solculara
kan kusturdu. şovenizmi ve di-
nı gerıcıliği besledi. Şu andaki
manzara da aynı bırikimin bir
ürünü. Beslenen dini gericilik,
sonunda laik sistemi tehdit
eder hale gelince, bir kapışma
yaşandı. Merkezi deviet, sivil
güçlerle birlikte ilk kez kendi sa-
ğındaki bir güçle kavga etti. Ge-
lin görün ki bazı liberaller hep
solu ezen devletın, siyasi Islamı
ve onun siyasi temsilcisi Refah'ı
hedef almasını, demokrasi düş-
manı birtutum olarak yorumla-
yacak kadar ipın ucunu kaçırdı-
lar.
Refah Partisi'nin hükümetin
büyük ortağı olması bir çokses-
lilik denemesiydi. Eğer Erba-
kan ve arkadaşları, demokrasi-
yi içlerine sindirmiş olsalardı,
Türkiye, bu deneyden kazançlı
çıkacaktı. Ama onlar 'Çoğunluk
herşeydir', 'Kalabalıkolanhak-
lıdır' diye düşundükleri için kili-
se yıkmaktan, içki yasağı koy-
maya, kültürel etkinlıkleri yok et-
meye kadar bir dizi demokrasi
düşmanı girişımde bulundular.
Insanlar, Refah Partisi iktida-
rında kendi geleceklerini tehlike
altında hissettiler. Şu yapay bir
duygu muydu? Hiç değil. Bu
gündelik yaşamdan çıkanlmış
haklı bir endişeydi. Komşumuz
Iran böyle bir deneyden geç-
miştj. Olanlar burnumuzun di-
bindeydi. Siyasi Islamın demok-
rasi düşmanı bir güç olduğunu
orada görmüştük. Burada ise
bir yıl deneme fırsatını bulduk.
Sonuç tehlikeliydi. Erbakan ve
arkadaşlan hızla, despotik bir
sistemin altyapısını hazırladılar.
Eğer önleri kesilmez ve aynı
tempoyla giderierse tehlikeli so-
nuçlar ortaya çıkacaktı.
Bazı kendisini liberal ve de-
mokrat ilan edenler, Refah Par-
tisi'nin onünün kesilmesinin de-
mokratik olmadığını söyleyerek
büyük bir hata yapıyorlar. Erba-
kan, demokrasiyi içine sindir-
sin O zaman onu savunmak
anlamlı hale gelir. Bazı liberal
yazarlar Erbakan-Çiller-Yazıci-
oğlu üçlüsüyle aynı yönde saf
tutarak demokrasi düşman-
lannın değirmenine su taşıyor-
lar.
PERŞEMBE
ORHAJN BURSALI
Ammsatmalar
Çürük çank bir kumaş: Türkiye, merkez sağ
partilerin ve sosyal demokratlann beceriksizliği-
nin bir umut haline getirdiği Refah iktidarı dene-
yini yaşamak ve bunun bedelinı de ödemek zo-
rundaydı. Şükür ki Refah kumaşının çürük çank
ipliklerden dokunduğu çabuk ortaya çıktı.
Bu adamların bir fikri olabileceği ve özellikle
de ekonomik alanda olumlu işler yaparak ikti-
darlannı pekiştirebilecekleri korkusu ise yersiz
çıktı. Ne Türkiye'nin sorunlanna yenilikçi bir çö-
züm getirecek fikirleri vardı ne de geleneksel çö-
züm yollarını kararlılıkla uygulayacak istek ve
irade. Çünkü, alacakları her ekonomik önlem,
dayandıkları tüccar kesimlerinin keselerine do-
kunacaktı.
Yapabilecekleri tek şey, deviet içinde mümkün
oldugunca hızlı örgütlenebilmek, deviet olanak-
lannı ele geçirmek, çevrelerine büyük bir kaynak
aktanmını başarmak ve kadrolaşmaktı.
Şimdi bu süreç tavizsiz tersine ışletilmek zo-
rundadır.
• • •
Cüretin kaynağı: Rap rap adımlar, kararlılık
gösterısi, ne istediğini bilen kişi görüntüsü, bü-
yük bir özgüven sergilemesı vb.
Bu sözlerin kimi anımsattığını kestirebilirsiniz.
Tabii Çiller Hanımı!
En son, Içişleri Bakanlığı'nda ortaya çıkan
skandal (Genelkurmayı dinleyen çete!), Çiller'in
stnır tanımaz cüretinin kaynağını sordurtuyor in-
sana!?
Sizce bu cüret nereden geliyor?
Bence ülkemizden, Türkiye'den, bizlerden ya-
ni.
Onlara bu cüreti Türkiye veriyor.
Bu ailenin maddi yükselışının kaynaklan yıllar-
dır yazılıp çiziliyor. Davalar açılıyor ve kapatılıyor.
İstanbul Bankası'nın batırılmasıyla başlayan
yükseliş öyküsü, Vadı Kooperatifi skandalı ile
sünnedi mi? Şirketlerinin vergi kaçırdığı belge-
lenmedi mi? Yasal olmayan para transferleri ya-
kalanmadı mı? Susurluk'taki rolleri, Tofaş hisse-
lerinin satışındaki usulsüzlükleri örtbas edilmiyor
mu?
Şimdi de Işçi Partisi, CİA ajanlıklannı günde-
me getirdi.
Allahaşkına, hangisinin hesabını verdiler?
Onlann yûkselişi Türkiye'de hep bir şeylerin
batışıyla gerçekleşti.
Bekir Çoşkun Hürrıyet'teki köşesinde, Çiller-
ler'ın el attığı her şeyin battığını belirterek aynca
şunları sıralıyor: "Ekonomi, SHP, Murat Kara-
yalçın, Anayol, AB'ye girme umudu, dış politika,
deviet, laiklik..."
lşte Çillerler cüretlerini böyle bir Türkiye'den
alıyorlar.
Ama, sanırım yolun sonuna gelindi.
Türkiye bir daha Refahyol rezaletini yaşama-
malıdır ve bunun yolu da Türkiye'nin defterini
dürmeye kalkışanların defterlerindeki açık he-
saplarını kapatmaktan geçmektedir.
Yoksa, Türkiye'ye verilen tahribattan, üç beş
kadro değişimini anlıyorsa bu hükümet eğer, ba-
taklıkta pislikler yaşamayı sürdürecek ve bu ül-
keye, bu ülkenin insanlarına yazık olacaktır.
• • •
Erken seçim: Sevgili okur, sizin gündeminiz-
de öyle bir şey var mı? Benim düşüncelerimde
minik bir esintisi bile yok... Düşündüm taşındım,
tutar bir yanını bulamadım.
Yoksa yanılıyor muyum?
Kimi ilgilendiriyor erken seçim? Neyi çözecek
erken seçim? Bugünkü ortamda erken seçimi
dayatacak ve hükümeti zorlayacak bir siya-
set, erken seçımlerde büyük bir olasılıkla, zar
zor girdiği Meclis'e iyice elveda demek zorunda
kalabilir.
Refahyol'un örtbas ettiği bütün yolsuzlukların
ve olayların üzerine gıdilmesini ve temiz bir Tür-
kiye yolunda adım atılmasını zorlayacak bir ana
muhalefet görevi üstlenmek varken, erken se-
çim gibi bir isteği öne sürmek niye?
Erken seçim, ancak, geçmışi örtbas etmeye
yarayabilir.
Başka hiçbir şeye değil.
Çiller'den Perinçek'e
suç duyurusu
ANK4RA / İSTAN-
BUL (Cumhurh'et) - DYP
Genel Başkanı Tansu Çil-
ler ile Ankara Cumhunv e:
Başsavcılığf nın
u
evrakta
sahtekârlık" suçlamasıv la
yürüttüğü sorusturma kap-
samında ifade vermeye ça-
ğırdığı eşi Özer Uçuran
Çiller. kendilerinı CIA
ajanlığıyla suçlayan Işçi
Partisi (İP) Genel Başkanı
Doğu Perinçek hakkında
suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusuna sevindi-
ğinı belirten Perinçek. "tyi
oklu, gerçekler ortaya çı-
kacak" dedi. DYP Basın
Müşavirliğf nden dün ya-
pılan yazılı açıklamada.
iddialan belgeleriyle orta-
ya atan Doğu Pennçek'e
sert tepkı göstenldı. Açık-
lamada şöyle devam edil-
di:
"1980 öncesi Taksim
Meydanı'nda kızıl bavrak
asma küstahlığını gösteren
Doğu Perinçek adlı bir ha-
in. şimdi de ülkemizin bir-
lik \e beraberliğini parça-
lavabilmek amacıyla plan-
lannı çeşnü yollardan ser-
güemeye devam etmekte-
dir. \âtan haini Abdullah
Öcalan 'ın askerlerini teftiş
edip onlaria resim çektire-
rek hainliğini bir kez daha
belgeleven Perinçek adeta
Türk milk'tine olan düş-
manlığını kusmaktadır. Bu
sapık /ihniyerin maskesi
artık düşüriilmeüdir."
Açıklamada, Çiller aıle-
sınin Perinçek'ın ıddiala-
nyla ilgili olarak Ankara
Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na suç duyurusunda bu-
lunduğu, başsavcılığın da
97/779 ve 97/780 nolu
dosyalarla bu suç duyuru-
lannı işleme koyduğu be-
lirtildi.
Çiller dün gazetecilerin
"CİA ajanı soruşturma-
sıyla" ilgili sorulannı üze-
rine. şunlan söyledi: "Bi-
rileri Çiller ailesini CIA
ajanı ilan eden Perinçek'in
lafına itibar ediyoriar. Bu
birtesadüfdeğildir. Bugün
Doğu Perinçekkim diyeso-
rarsamz, PKK ve Apo'nun
ordusunu denetleven
adamdır. Çiller ne vapmış-
br. PKK'yle müca-
deleetmiştir.Aynı Apo, Çil-
ler, Cl\ diyecek ve sav cı-
lık buna dikkat çekecek.
Bunları Adnan Menderes
zamanında geçtik. Süley-
man Demirei zamanında
geçtik,"
Işçi Partisi Genel Baş-
kanı Doğu Perinçek ıse,
Çiller'in önümüzdeki gün-
lerde >a ABD'ye kaçaca-
ğım ya da cezaevine gıre-
ceğini ileri sürdü. Perin-
çek, Çillerler'in 'perişan'
durumda olduğunu belir-
terek Çıller'in CIA'-daki
özgecmişini günü gününe
ortaya çıkardıklannı kay-
detti.
İP Genel Sekreteri
Mehmet Bedri Gültekin
de yazılı bir açıklama ya-
parak Çiller ve eşi Özer
Çıller'i "küfiirleıi" nede-
niyle dava edeceklerini
bildirdi.