Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3TCMMUZ 1997 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
Istanbul _A 30 Sinop PB 24
Edirne A 32 Samsun PB 26
Kocaelı 31 Trabzon PB 25
Çanakkaie A 32 Gıresun PB 24
Izrnir 34 Ankara 29
Manisa A 37 Eskişehır 28
Ayoın A 39 Konya 29
Denizli A 34 Sıvas A 28
Zonguldak PB 26 Antalya 38 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
A
PB
PB
33
31
39
39
34
32
30
27
Y 24
Yurdun kuzeydoğu
kesımleri çok bulutlu,
Doğu Karadeniz ıle
Doğu Anadolu'nun
kuzeydoğusu sağa-
nakyağışlı, dığeryer-
ler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sı-
caklığındaönemlı bır
cteğışıklik olmaya-
cak. Rüzgâr, kuzey
ı'e batı yönlerden ha-
fif ara sıra orta kuv-
i'ette esecek.
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
PB
Y.
Y
Y
Y
Y
PB
24
23
26
19
18
15
19
22
Münıh PB 26 Mılano
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
PB
Y
PB
PB
PB
Y
A
2U
27
26
25
29
27
29
34
B 26
AS YA
Moskova
Aşkabat
AJmatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
A
Y
PB
Y
A
Y
A
24
39
34
35
32
36
29
36
Şam 36
0Aç,k Parçalı bulut L Ssı BulutİL \ Çok bulutlu • Yağmu
r
1u
\J>J~AP
Kartı S u l u
* k Gok gunjltülu
G L J N C E L CÜNEYTARC4YÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
relerden "rnakul" nedenler de toplanabilir.
Ammaaa?.. Genelkurmay'ın telefonlannı dinlet-
menin, askeri kimi sırtarın belgelerini dışarıya çıka-
ran bir çete kurmanın "ne makûl nedeni olabilirne
de savunu'acak yanı".
Ister dış servislere ister içerdeki kimi odak nok-
talarına ya da bir çete başına hizmet versin; bir ör-
güt kurarak Genelkurmay'dan bilgi çıkarmak iha-
netin ta kendisidir.
Bülent Orakoğlu adındaki üstün nitelik ve ni-
celikleri olmadığı söylenen biri, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü'nde üstelik Istihbarat Dairesi Başkanlığı gi-
bi bir göreve atanmış. Birincil soru şu: Kimler ta-
rafından bu koltuğa oturtulması ısrarla istenmiştir
acaba?
Sakın Bülent Orakoğlu, Şaibe Hanım'ın eski ko-
rumalarından olmasın?
Biraz daha açalım skandalı:
Atamayı yapan eski Içişleri Bakanı Meral Akşe-
ner, Çiller ailesinin, özellikle elini öpmekten kıvanç
duyduğu Özer'in hizmetkârı birsiyasetçi. Atama-
nın "resmi yüzü "Akşener.
Atama olayında bir de görünmeyen yüz veya
yüzler var. Bu da bir gerçek. Şimdi hemen herke-
sin aklına şu soru geliyor: "Meral Akşener'e Ora-,
koğlu 'nun çok duyarlı olan istihbarat görevine ge-
tirilmesi emrini veren perde gerisindekı insan
kim?"
• Sorunun yanıtı, pek çok gizemli olayı, atamanın
ve çetenin altındaki gerçek yüzü veya yüzleri or-
taya çıkaracak. Bu kesin.
Tabii, Akşener'in ABD'ye ailesiyle gönderdiği
Orakoğlu Türkiye'ye dönerse! Şu andaki bilgiler il-
tica etmek gibi saçmasapan bir girişimde bulun-
mazsa, Orakoğlu'nun döneceğini gösteriyor.
Akla gelen kanıtlar
Ne ki, yakın geçmişi gözlerimizin önünde can-
.landırırsak kimi ipuçları yakalama olanağı bulabi-
^iriz.
•' örneğin, içeriğindeki gerçekler henüz aydınlan-
mayan bir olay, Alaaddin Yüksel'in Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü görevinden bir geceyarısı alınma-
sındaki gizem hâlâ canlı.
Apar topar neden uzaklaştırıldı Yüksel? Acaba
yapılmak istenilen kimi "özel işlemlerya da çete-
sel düzenlemeleri" görmemesi, öğrenmemesi için
mi gözden çıkarıldı?
Bu olay, patladığından kısa süre sonra Akşe-
ner'in Şaibe Hanım'dan aldığı "kesin emirle" Yük-
sel'i Emniyet Genel Müdürlüğü'nden uzaklaştırdı-
ğı, hatta Şaibe'nin bu emri kocası Özer'in talima-
.tıyla^verdiğj yazıldı. söylendi amat yalanlanmadj..^
Dikkati çeken başka gelişmeler kimi sezgiferı
güçlendiriyor. Işçi Partisi Genel Başkanı Doğu Pe-
rinçek, Şaibe Hanım'ın CIA'ya hizmet verdiğini ta-
rihleriyle, belge numaralarıyla iki ay önce açıkladı.
Günler geçti, bu ağır suçlamayı yalanlamak ge-
reksinimi duymayan "aile", özellikle telefon dinle-
me çetesi ortaya çıktığı sırada Perinçek hakkında
suç duyurusunda bulunmayı yeğledi.
Ustelik Perinçek, Şaibe'ye çok uygun düşen bir
başka öğeyi de açıkladı. Şaibe Hanım'ın "CIA'nın
Camp Peary'de 'psikolojik savaş eğitimi' gördü-
ğünü" öne sürüyor, "yani" diyor: "Yalancılıkeğiti-
minden geçti".
Ama Şaibe o eşsiz yüzsüzlüğüyle Perinçek'in
açıklamalarını "Bunlar ufak tefek şeyler" diye ni-
teliyor. Hem de önceki gün! Kapalı toplantıda ise
"Hakkımda daha çok dosyalar çıkaracaklar" diye
şimdiden savunuya geçiyor.
Ne var ki, bir habere göre, Orakoğlu'nun başın-
da olduğu "gizli istihbarat çetesi" ordu içindeki
kolları aracılığıyla "darbe olup olmadığını" araştı-
rıyor.
Belleklerinizi yoklayınız; Şaibe Hanım, ordu ile
REFAHYOL arasında gerginliğin tırmandığı günler-
de Takkeli iie çevresine "Ben hergün Amerika ile
konuşuyorum. Darbe olmayacak" diyordu.
ABD'de acaba hangi örgüt veya "gizemli, gizli
kişi"üen bu bilgiyi alıyordu? Ya burada?
Cüzdanı ve malı mülkü dışarda olan kişiler için
darbeyi önceden öğrenmenin önemi büyük değii
midir?
Dokuz canlı siyasal bir mikroptan arınmanın yo-
lu açıldı mı?
Ne dersiniz?
'Tansu Çiller dinlettT
• Baştarafı 1. Sayfada
kanı Tansu Çiller"e kadar
uzandığı savunuldu.
ANAP Genel Sekreten
Yaşar Okuyan. "Bu iş bir
başkomiserin işi olamaz.
Bunun olması için mutla-
ka biri olması lazım. Bu
birileri de ÇiDer'e kadar
uzanmaktadır" dedi.
Okuyan. Dışişleri Ba-
kanı İsmail Cem'i maka-
mında kutlamak için git-
tiği Dışişleri Bakanlı-
ğı' nda gazetecilerin soru-
larını yanıtladı. Telefon
dinleme ve casusluk olay-
lan ile ılgili olarak Oku-
yan. "BuoIaylarEmriyet
Genel Müdürlüğü'nde
görevli bir başkomiserin
tek başına yapacağı ola>-
lar olamaz. Bunun olma-
Okurlanmıza açıklama
sı için mutlaka biri olma-
sı İazım. Bu birileri de Çil-
ler'e kadar uzanmakta-
djr" dedı.
Okuyan. dinleme ola-
yının tüm Türkiye'de bi-
lindiğini belirterek, "Bili-
yorsunuz, biz de dinleni-
yoruz. Akraba okluk ken-
dileriyle" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekıli
Oya Araslı da. "Çok va-
him bir olay,VVatergategi-
bi. Ne yapacağımızı önü-
müzdeki günlerde karar-
laştıracağız'* derken CHP
Genel Başkan Yardımcı-
sı Onur Kumbaracıbaşı
da. gazetecilerin sorulan
üzerine. "Akşener'in ba-
kanlığı ilginç olav larla do-
lu geçti Şaşırtıcı bulmu-
vorum" dedi.
Haber Merkezi - Cum-
huriyet gazetesi adına.
hasta bir öğretmen için
yardım topladıklannı ile-
ri sürerek işyerlerinden
para isteyen ve yardımın
1.5 milyon liradan fazla
olması durumunda yar-
dımseverin isminin gaze-
tede yayımianacağı sözü
veren kişi ya da kişilerin
son günlerde Erenköy-
Göztepe dolaylannda fa-
aliyetle bulunduklan öğ-
renilmiştir.
Gazetemizin ve Cu-
mok'lann böyle bır giri-
şimle ilgisi olmadığını be-
lirtir. kendilerine böyle bir
teklif gelenlerin durumu
emniyet örgütüne bildir-
melerini rica ederiz.
Askerden emniyete tavır• Baştarafı 1. Sayfada
"Baö ÇalışmaGrubu"na ait belge-
yi Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Karadayı'ya verdı. Karada-
yı'nın talimatıyla başlatılan soruş-
turma sonucunda belgenin Deniz
Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat
Daıresi'nde görevli onbaşı Kadir
Sarmusak tarafından sızdınldığı
belirlendi. Askere alınmadan önce
Niğde emniyet istihbaratında Bü-
lent Orakoğlu'nun emrinde çalıştı-
ğı saptanan Sarmusak'ın sorguda
suçunu itiraf ettiği kaydedildi. Sar-
musak. askere alınmasının ardın-
dan ziyaret ettiği Orakoğlu'nun,
Emniyet istihbarat Dairesi Başkan
Yardımcısı Hanefi Avcı'nın yanın-
da kendisinden Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı ile Genelkurmay hak-
kında istihbarat çalışmalannda bu-
lunmasını istediğini anlattı. Sar-
musak hakkında "devletin gizli bel-
gelerini dışarı vermek" suçlama-
sıyla soruşrurma yürütüldüğü bil-
dirildi. Sarmusak'ın başka bir suç
nedeniyle de 30 gün hücre cezası-
na çarptınldığı öğrenildi.
Genelkurmay Başkanı Karada-
yı. "özel dinlemeörgütü"nün orta-
ya çıkanlmasının ardından Içişleri
Bakanı Akşener'e gönderdiği
mektupta. gırişimin "sakmcalı.dü-
şündürücü ve esef verici" olduğu-
nu belirterek kurumlararası güve-
ni sarstığını vıırguladığı olayın so-
rumlu yöneticilik anlayışıyla bağ-
daşmadığını kaydetti.
Mektupta. askeri istihbarat tele-
fonlannı dinleyerek yazışmalan
ele geçirdikleri ve askeri istihbarat
topladıklan gerekçesiyle Orakoğ-
lu ile birlikte Hanefi Avcı. Emni-
yet Genel Müdürlüğü Teknik Alım
Satış Müdürü Mehmet Tomnık.
Emniyet Genel Müdürlüğü Basın-
Yayın masasında soyadlan sapta-
namayan Başkomiser Mahmut.
Emnivet Genel Müdürlüöü'nde
görevli polis memurlan Mustafa
ile L'ğur adlı kişilerin de adının
yer aldığı öğrenildi.
Mektubun iletilmesinin ardın-
dan Meral Akşener, Orakoğlu'nu
görevinden alarak APK Dairesi
emnne atadı. Orakoğlu. geçen haf-
ta Akşener tarafından bilgisini art-
tııması gerekçesiyle ailesiyle bir-
likte 1 yıl süre için ABD'ye gön-
derildi.
istihbarat faaliyetleri sırasında
Kadir Sarmusak'ın elde ettiği bil-
gi ve belgeleri Mustafa ve Uğur'a
bildirdığı. Mustafa ve Uğur'un
Mahmut'a aktardığı, Mahmut'un
da Orakoğlu'na ilettiği öğrenildi.
"Özel dinleme örgütü"nün
TSK'ye yönelik istihbari çalışma-
lan nedeniyle Genelkurmay Baş-
kanlığı'nın Emniyet Genel Müdür-
lüğü ile arasmdaki bütün haberleş-
mebağlantılannıkestiği öğrenildi.
Genelkurmay'ın kriptolu haberleş-
me kutulannı söktüğü. kimi hat
bağlantılannın da tamamen kesil-
diği kaydedildi.
İçişleri Bakanı Başesgioğlu.
Orakoğlu'yla ilgilı soruştuıma
başlattıklannı. soruşturmanın Mül-
kiye müfettişleri tarafından yürü-
tüldüğünü söv ledi. Akşener" in Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral Ka-
radayı'nın uyansıyla görevden al-
mak zorunda kalarak 1 yıllığına
ABD'ye gönderdiği Orakoğlu'nun
yurtdışı görev ınin "iptal"edildiği-
ni kaydeden Başesgioğlu, suçlanan
bürokrata yurda dönmesi için tele-
fonla emir verildiğini kaydetti.
Askeri savcılık
soruşturuyor
Genelkurmay Askeri Savcılığı.
"üstdüzey komutanlann telefonla-
nnı dinleme" v e "baa polis köken-
li askerieri kullanarak Genelkur-
may'a ait gizli bilgi ve belgeleri ya-
sadışı yollardan elde ettiği'" öne sü-
rülen Orakoğlu ve diğer 5 kişi hak-
kında soruşturma başlattı. Soruş-
turmanın Askeri Ceza Yasası hü-
kümlerine göre ve "askeri suç"
kapsamında yürütüldüğü bildiril-
di.
Akşener, TBMM'de. TSK'ye
yönelik istihbari faaliyetlerde bu-
lunduklan suçlamalannın anımsa-
tılması üzerine. Türkiye'nin hukuk
devleti olduğunu kaydetti. Akşe-
ner, şunlan söyledi:
"Emniyet teşkilab, teşkilat yasa-
sının ve anayasanın kendisine tevdi
ettiği bir görev çerçevesinde çalışı-
yor. Bunun dışma çılaldığı iddia edi-
livorsa. bu konuda elinde bilgi ve
belge olanlarortaya çıkarsa hağım-
sız vargı gereğini yapar. Ben. benim
dönemimle ilgili olarak gereğini
yaptını. Yeni bakan arkadaşunızda
görev ini yapar. Bagımsız vargı da
gereğini yapar.**
Orakoğlu: Hesap
soracağım
Muhabinmiz Fuat Kozluk-
lu'nun sorulannı Nevv York'ta ya-
nıtlayan Orakoğlu, kendisine yö-
neltılen iddialan reddetti. Söz ko-
nusu iddialann emniyet içindeki
kadrolaşma sonucu meydana ge-
len iç çatışmalardan kaynaklandı-
ğını ileri süren Orakoğlu. "Emni-
yet içinde bir çatışma söz konusu-
dur. Emniyette çatışma var derken
istihbarat dairesinin içini kastetmi-
yorum. Emniyetin genel yapısını
söylüyorum. İstihbarat dairesinde-
ki arkadaşlarla topyekûn birlik be-
raberük içindeyiz. Bakın çok sıkı-
şırsam bunlan açıklayacağım. Bu-
nu da söylüyorum. Benim daire
başkanlığına gelişim. pek çok insa-
nı rahatsız etmişti. Vbğun bir kad-
rolaşma yaşandı. Bunlan hep bir-
likte yaşıyoruz. Sıkıntılar buradan
kaynaklanıyor" dedi.
Kendisi ile ilgili iddialan ortaya
atanlardan hukuki yollardan hesap
soracağım belirten Orakoğlu, tele-
fon dinleme olayı ile ilgili eski Içiş-
leri Bakanı Meral Akşener gibi ko-
nuştu. Genelkurmay'ın telefonlan-
nın dinlendiğine ilişkin herhangi
bir belge bulunmadığını söyleyen
Orakoğlu."Nereden aldınız bunla-
n. nereden biliyorsunuz bizim tele-
fon dinlediğimizi. Biz telefon dinle-
dik. Ama devlete. millete yönelik
çetelerin, yasadışı insanların tele-
fonlannı dinledik. Genelkurmay*ın
bizimle ilgili birtakım iddialan var.
Genelkurmay 'ın telefon dinliyorsu-
nuz diye bir yazısı vok. Bunu biliyo-
ruz. O iddialar incelenecektir. Doğ-
ru yanlış ortaya çıkanlacaktır. Ben
her şeyin dcmokrasi içerisinde çö-
zülecegine inanmış birishim. Göre-
v imizi vasalann sınırlan içinde yap-
tık. Eğer bu görev imizi yaptığımız-
dan dolayı suçlanacaksak biz raa-
yız. Görev imizi vapfığımız için suç-
luvsaksuçluyuz" diye konuştu. Cu-
martesı ya da pazar günü Türki-
ye'ye döneceğini de belirten Ora-
koğlu, kendisi hakkında basın or-
ganlannda çıkan haberler üzerine
konsolosluğa başvurduğunu ve
Içişleri Bakanlığf ndan geri çağnl-
masını istediğini belirtti. Orakoğ-
lu. Içişleri Bakanlığı'nın dün ken-
disinı geri çağırdığını da doğrula-
yarak Türkiye'ye geldiğinde ken-
disi hakkında asılsız haberler ya-
zanlar hakkında ceza ve tazrninat
davası açacağını da söyledi. Özer
ÇiUer'in adamı olduğu ıddialannı
reddeden Orakoğlu. "Özer Çil-
ler'le herhangi bir iletişimimiz ol-
mamıştır. Kendisini sadece televiz-
yonlarda gördük. Görsek gör-
diiğümiizü söyleriz.
Bugün 7 ürkiye'de çok üst düzey-
de görev yapan birçok kişi. Özer
Çiller'le gelmiş. Ama ben böyle bir
yerlerden gelmedim. Bilegimin
hakkıyla geldün" diye konuştu.
AııkaraMa 50 bin kişi Sıvas için yüriidü
AMCARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokratik kitle
örgütleri, sol partilerin des-
teğiyle düzenlenen miting-
de bir araya gelen on binler-
ce kişi. 35 aydının Sıvas'ta
yakılarak katledilmesini ve
katillerin cezalandınlmama-
sını protesto ettiler. Pir Sul-
tan Abdal Kültür Derneği
Genel Başkanı MurtazaDe-
mir. Sıvas katliamının so-
rumlulannın Meclis çatısı
altındaolduklannı savunur-
ken. "Hep birlikte olabilir-
sek çetelerden hesap sorabi-
liriz" dedı. Çev ik kuv^et po-
lisi. Sıvas'ta yakılarak kat-
ledilenlerin yakınlannın
avukatı Şenal Sanhan ile
avukat Selma Çiçekçi'ye.
"HADEP davasınm avnkaü
değil misin orospu. Alevileri
savunan da sen değil misin
fahişe" hakaretleriyle saldır-
dı.
Sıvas katliamını protesto
amacıyla Türkiye'nin pek
çok yerinden Ankara'ya ge-
len yaklaşık 50 bin kişi. dün
saat 12.00'de Sıhhiye Köp-
rüsü üzerinde toplandı. Slo-
ganlar. alkışlar ve pankart-
larla Sıvas katliamının pro-
testo edildiğı mitingi, çok
sayıda demokratik kitle ör-
gütü. CHP. ÖDP. İP. DBP.
SlP. HADEP, Emeğın Parti-
si ve DStP destekledi.
Yürüyüş sırasında. "Sı-
vas'ın hesabı sorulacak".
"Çeteler Medis'te, öğrenci-
ler hapiste". "Faşizme karşı
omuzomuza*", "Sıvas'ınka-
tili kontrgerilla cumhuriye-
ti". "Çiller. Ağar yargılan-
sın". "Çiller'i jıkük, hesap
verecek". "Şeriata karşı o-
muzomuza". "Srvas'ınkati-
lidevlettir, hesap soracağH**.
"Alevi-Sünni canşması yok.
faşistkatfiamlarvar". "Kah-
rolsun MİT. CLA, Kontrge-
rilla". "Sıvas faşizme mezar
olacak" sloganlan atıldı. Ey-
lemciler, şu pankart ve dö-
vizleri taşıdılar: "Maraş'ta,
Gazi'de, Sıvas'ta tek yol fa-
şizme karşı savaşta". "Ba-
ğımsız. laik, demokratik
Türkiye**. "tnsanlıkyanma-
sın. Sıvas'ı unutmadık".
"Dün Sıvas'ta, bugün Ga-
zi'de. çözüm halklann birli-
ğmde". "2 Temmuz, Sıvas
katlianu unutulmavacak."
Mitinge yöresel giysiyle
katılan HADEP'lıler Kürtçe
sloganlar attılar. Mitingde
BertoltBrecht'in "Kurtuluş
yok tek başına, ya hep bera-
ber, ya hiçbirimiz" sözleri-
nin yazılı olduğu pankart da
Protesto gösterisinde kavga çıktı
BANU SALMAN
ANK.\RA- Sıvas'ta, 35 aydının şeriatçılar tarafın-
dan diri diri yakılmasınm 4'üncü yıldönümünde An-
kara VJa düzenlenen mitingde İP ve ÖDPTiler arasın-
da çatışma çıktı. Harf sırasına göre partilerin alana
ahndığı mitingde, ÖDP'lilerin İP'lilerden önce ala-
na girmek istemeleri nedeniyle çıkan çatışma sırasın-
da miting araçlanndan, "Biz ne için buraya geidik?
Niye bir aradayız?" anonslan yükselirken sopalar, su
şişeleri, kola kutulan, taşlar havada uçuştu.
Çatışma. güvenlik görevlilerinin müdahalesi üze-
rine durduruldu. Polis, kısa süre eylemcilerin üzeri-
ne tazyikli su sıktı. Olayda aralannda güvenlik gö-
revlisi. kameramanlar ve gazetecilerin de bulunduğu
bazı kişiler yaralandı. Bir güvenlik görevlisi ve bir ey-
lemcinin bası yanldı. Ambulans göreviileri, 10 yara-
lı getirildiğini ve durumlannm agır olmadığını belirt-
riler.
Olaylar nedeniyle emniyet yetkilileriyle görüşen
CHP öenel Sekreteri Adnan Keskiıu Istanbul Millet-
vekili Ercan Karakaş ve Ankara Milletvekili Ydmaz
Ateş, polisin müdahale etmemesini istediler. İP'liler
güvenlik çemberi oluşturarak alanda yer alırlarken;
ÖDP'lilerin pankartımn polis tarafından toplandığı
gözlendı. (Fotoğraf: TARIK HNAZA\-)
dikkat çekti. Mitingin öncü-
lüğünü yapan Murtaza De-
mir. Maraş'tan Çorum'a.
Maiatya'dan Sıvas'a değin
uzanan katliamlann gerisin-
de "şeriatçu faşist ve ırkçT
anlayışın olduğunu vurgula-
dı. 35 kişinin din din yakı-
larak öldürüldüğü Sıvas"ta
görev yapan dönemin Bele-
diye Başkanı Temel Kara-
mollaoğlu. lçişlen Bakanı
Mehmet Gazioğlu. Başba-
kan Tansu Çiller. Başbakan
Yardımcısı Erdalİnönü'nün
ve emniyet genel müdürü-
nün yargılanmadığına dik-
kat çeken Demir. "Sıvas kat-
liamının sorumlulannın
.Meclis çatısı altına sığındık-
lannı" söyledi.
"Sıvas katliamlannı yap-
tırdıktan sonra. onlann ar-
kasında durduktan sonra
Meclis'e kaçanlardan, ce-
hennemin dibine kaçsalarda
hesap soracağtz" diyen De-
mir. Susurluk olayı çözül-
medikçe, faili meçhullerin
ve bu tür katliamlann aydın-
lanamayacağını kaydetti.
Dev letin 100 bin şeriatçıya
maaş ödediğini belirten De-
mir. "Şeriatbataklığınınkn-
rutulması Divanct İşleri Baş-
kanlığı ve zorunlu din ders-
lerinin kaldınlmasına bağlı-
dır" dedi.
Kamu Emekçileri Sendi-
kalan Konfederasyonu Ge-
nel Başkanı Siyami Erdem.
Sıvas olaylannın şeriat öz-
lemcilerinin gerçek yüzleri-
ni ortaya koyduğunu belirt-
ti. Oy kaygisıyla hareket e-
den siyasilerin halkın din
duygulannı sömürdüğüne
dikkat çeken Erdem. "Sı-
vas'ta Madımak'ı saran alev
bugün bütün yurda yayılma
eğilimi gösteriyor. Madı-
mak'ta vahşi bir şekilde kat-
ledilen 35 genç ve avdınlıkin-
sana sahip çıkmak demek,
bugün için şeriata karşı bü-
tün güçlerin seferberedilme-
si demektir"" diye konuştu.
Devrimci İşçi Sendikala-
n Konfederasyonu (DlSK)
Merkez Yönetim Kurulu
üyesi TayfunGörgünde. Sı-
vas olaylanna neden olanla-
nn. "REE\HYOLhüküme-
tinin çatısı amnda şeriat çığ-
lıklan atanlar" olduğunu
söyledi.
Görgün. "12 Eylül'cüle-
rin, kucağında büyüttüğü şe-
riatçılar, ekonomik güçleriy-
le, uluslararası ilişkileriyle,
örgütlenmeleriyle bir tehli-
kedir" dedi. Miting alanın-
dan erken aynlan eski Çağ-
daş Hukukçular Derneği
Genel Başkanı Avukat Şe-
nal Sanhan. barikat kuran
polisin önlerini kestiğini be-
lirterek şu açıklamayı yaptı:
"Çevik kuvvetin arasuıdan
köprii altına inmeye yönel-
diğimizde poüsler tarafın-
dan etranmız sarıldı ve cop-
lannı üzerimize doğnı salla-
maya başladılar. Bunun an-
cak bir şaka olabileceğini dü-
şünerek, 'Bizi coplayacak
mısınız' diye gülümseyerek
sordum: neredeyse hep bir
ağızdan. "Asıl coplanacak
olan sızlersiniz' diyereksin-
kaflı sözlü saldınlara başla-
dılar. Arkadaşım Selma Çi-
çekçi'nin eline ve sırtına cop-
la vurdular. Ağzınıa alama-
yacağnn küfürierini sürdü-
rürken şu sözleri açıkça yine-
lediler: HADEP davasınm
avukaü değil misin orospu?
Alev ileri sav unan da sen de-
ğil misin fahişe?"
Sanhan. olay yerinde bu-
lunan polis şeflerinin saldı-
nya müdahale etmediklerinı
belirterek bugün Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı ile
Içişleri Bakanlığı'na suç du-
yurusunda bulunacağını
söyledi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ilk akla gelen şu:
Demek ki bunlar ufak. Daha büyük iddialar var.
Onlara bakmak gerekiyor.
Ardından devam ediyor:
- Önemli olan davanın kendisidir....
Bu ne demek? Sanırız şu demek:
Önemli olan dava açılmasıdır. Dava açılmamış-
sa bu, cumhuriyet savcılarının bugüne kadar sav-
saklamış olduğunu gösterir. Bugün gündeme ge-
len suç duyurularının geçmişi aylar öncesine da-
yanıyor. Yeni mi akılları başlarına geldi?
Partisinin grup toplantısında ise hükümete yö-
nelik saplamalarda bulundu:
- Bu hükümet onarım hükümetidir. Mesut Yıl-
maz'ı onaracak, Bülent Ecevit'ionaracak, DTP'yi
onaracak... Sonra seçime gidecekler.
DTP'yi parti olarak saydı. Demek ki orada, top-
lu onarım gerektiğini düşünüyor.
Çilkos'un bu tanımlaması, ortağıyla da bütünle-
şiyor. ikilinin hafta başından bu yanatakındıklan ta-
vır, sert muhalefet değil, çirkin muhalefet yapa-
caklarını gösteriyor.
Ikisi de solcu düşmanı kesildiler. Aynı gün, bir-
birine çok yakın tümcelerle hükümete yönelik eleş-
tirilerini "soldan"yönelttiler:
"Milli Eğitim Bakanı bir solcuya teslim edildi...
Abuuu... Diyanet İşleri hiç bir solcuya vehlirmi?"
Solu dağınık bırakalım, konuya dönelim...
RP-DYP kaderdaşlığının yakın geçmişini şöyle
özetleyebiliriz:
- Önce haklama, sonra aklama...
Tansunand'ın önüne önce faturayı koydular, hü-
kümeti bozup kendilerine dönünce faturayı "çek"\
verdiler...
Bıkmadan usanmadan bu durumun altını çizip,
unutulmamasını sağlamakta, saymakla bitmez ya-
rar var.
Sözümüz yazıdan dışarı, diyelim ki bir kişi hırsız-
lık yaptı, elde belge de var. Yapılması gereken,
sandığa gidip, "Ey halkımız bu hırsızlığı onaylıyor
musunuz, onaylamıyor musunuz?" demek değil-
dir.
Nedir?
Hırsızı yargı önüne çıkarmaktır.
Hırsızın ve bu mantığı benimseyenlerin hesap
vermesi gereken yer seçim sandığı değil. mahke-
mesalonudur...
Bülent Arakoğlu...
Uzun süredir, kulislerde çalkalanan, kimi yönle-
ri yazılıp çizilen bir haber vardı:
- Genelkurmay, Emniyet Genel Müdürlüğü ile
tüm bağlantılannı kesti, iki kurum arasında bilgi
akışı durdu.
Haber giderek netleşiyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat Daire Baş-
kanı Bülent Orakoğlu'nun "üst makamlar" adına
ordunun içinden bilgi toplamaya çalıştığı, bunun
için bir örgütlenme oluşturduğu kesinleşti.
Durumun ortaya çıkmasından sonra Orakoğlu a-
par topar ABD'ye geçicıgörevlegönderılmiştı. Ye-
ni Içişleri Bakanı Murat Başesgioğlu, işlemi iptal
etti.
Olayın şu anda, görünen yüzünün uç kısmının bir
bölümü aydınlık.
NTV'nin haber spikeri Hülya Yürekli bu haberi
sunarken, Bülent Orakoğlu'nun soyadını "Arakoğ-
lu" diye okudu, sonra düzettti.
Duruma dil sürçmesi mi demeli, akıl dürtmesi
mi?
Orakoğlu bilmecesini kim ç'özer' dersiniz?
Bu konuya da girerdik ama, yerimiz dar. Satıröl-
çer 70'i gösteriyor. Yazıyı bağlama zamanı...
Biz kimi eski dışişleri bakanları için Düşişleri Ba-
kanı diyorduk. Yanılmışız...
Mustafa Ekmekçi'nin biçemiyle söylemek
gerekirse...
Suçişleri Bakanı mı ne?
Örgütün 2. adamı
• Baştarafı 1. Sayfada
tenin ikinci isminin. İstih-
barat Daire Başkan Yar-
dımcısı Hanefi Avcı oldu-
ğunu söyledi TBMM Te-
lefonlann Dinlenmesini
Araştırma Komisyonu
üyesi Izmir CHP Milletve-
kili Sabri Ergül de "RP
tandanslı DGM Savcısı Ta-
lat Şalk ve Nusret Demiral,
bu işin DGM'deki ayağı"
dedi. Ergül. komisyondaki
çalışmalarının özellikle
emniyet kökenli DYP Mil-
letvekili Ünal Erkan tara-
fından engellendiğini söy-
ledi.
Tevfik Diker. Orakoğlu
ve yardımcısı Hanefi Avcı
hakkında yeni Içişleri Ba-
kanı Murat Başesgioğlu'nu
uyardığını açıkladı. TBMM
Uğur Mumcu Cinayetini
Araştırma Komisyonu üye-
si Diker, DYP'den aynlıp
ANAP'ageçtiğinde, Emni-
yet Genel Müdürlüğü'nden
bir başkomiser ile general
seviyesindeki bir arkadaşı-
nın "Tevfik Bey sizi dinle-
meye aldılar" diye uyanda
bulunduğunu kaydederek
"Bu konuda Telefonlan
Dinleme Komisyonu'na di-
lekçe ile başvurmuştum. Bu
dinlemecihazlannı Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne alan,
ithal eden sivil özel firmayı
çağınn, bunlar zembille in-
medi ya, bövlece kimin na-
sıl dinledigi de ortaya çıkar"
dedi.
Genelkurmay'ın telefon-
lannın dinlenmesi için em-
niyet içinde özel bir örgüt-
lenmeye gidilmesini "Su-
surluk'un ikinci perdesi' di-
ye tanımlayan CHP Millet-
vekili Ergül de, komisyon-
da telefonlann dinlendiği
uyansını yapmalanna kar-
şın bunu kimseye anlatama-
dıklarını kaydetti. Ergül,
"DYP ve RP'liler, özeUikle
de Ünal Erkan bunlan en-
gelledi. Bunlar tam bir şebe-
ke. Doğruya doğnı, bu özel
polis örgütünü de Özer Çil-
ler yönetiyordu" dedi. Ko-
misyona ulaşan bilgiler
doğrultusunda, MÎT ve or-
dunun emniyet tarafından
dinlendiği endişesi içinde
olduklannın bilindiğini
kaydeden Ergül. şunlan
söyledi: "Hanrlanırsa, bir
ara Genelkurmay tüm şifre-
lerini değiştirdi. Kendisine
özel şifre yapordı. Emniyet
ile \IİT istihbaran arasm-
daki çekişme arttı. Bu çeliş-
kinin arrmasına Çiller'in
kendi özel polis örgütü ne-
den oldu. Bu örgütü Özer
Çiller yönetiyordu. Doğru-
su bu. Emniyet İstihbara-
tı'nın binası. emniyet bina-
sından daha büyük bir bina,
4 bin kişilik kadrosu var. RP
tandanslı DGM Savcısı Ta-
lat Şalk ve Nusret Demiral,
bu işin DGM'deki ayağı. Ge-
cekondu Emniyet Müdürü
Kemal Çelık'e 'Santrallar-
dan dinleme cihazlannı kal-
dırttınız mı' dijesorduk, a-
maÇelik, 'Gereği yapılıyor"
vanıtından başka yanıt ver-
medi. Bütün bunlara bak-
nğuuzda asbndaçeteçok net
ortaya çıkıyor."