04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEMMUZ 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 Nesin Vakfı Makine mühendisleri Aydoğan Yazıcı ve Bülent Tanyolaç, geçen yıl yayımladıklan Ölümsüz Çağn romanından elde ettikleri 211 milyon lirayı Nesin Vakfı'na bağışladıktan sonra, bu yıl yayımladıkları ikinci kitaplan Sonsuzluğun Sırn'nın gelirini de Nesin Vakfı'na bırakma karan aldı. Nesin Vakfı Demeği üyesi genç mühendis yazariar ayrıca vakfın Internet'e bağlanmasına da katkıda bulundu: http://www.ada. com.tr/ nesin vakfi/ index.html tatemet http: / / www.ptenetcom.tr /KnBektronik posta: Peng£om»ptanetcom.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks 0.212^1244 87 - Otellerin havuzu el vakıvormuş... "Biraz soğuk su ilave ediversinler!" Hacı'nın başarısızlığımn ardındaki bazı gerçekleracı ile Bacı'nın devr-i iktidarında işler ne- dense hep ters gitti. Neye ellerini atsalar ba- şarılı olmadılar, amaçlarına ulaşamadılar. 2000 yılına kadar iktidarda kalmayı düş- lerken bir anda koltuktan düşüverdiler. Oysa, Türkiye'nin ilk Müslüman Hükümeti'ni kur- mak Hacı'ya nasip olmuştu. Bacı olanı ise ülkenin bin yılda bir görebildiği takdir-i ilahiydi! Olmadı... Olmadı... Olmadı... Dualaryerini bulmadı... Çünkü Hacı'nın bazı hataları oldu. Işte birkaçı: Taksim'e caminin temelini atamadı. Bodrum Kalesi'nde minareyi tamamlayamadı. Ayasofya Müzesini camiye çeviremedi. Parti merkezindeki camide bakanlar kurulunu top- layamadı. Trablusgarp'ı kardeş başkent ilan edemedi. Mekke'nin fethini resmi bayram yapamadı. Istanbul'u yeniden fethedemedi. Sakallı korumalarına ayaklarını iyi kurulatamadı. Sünnet-i şerife göre sakal bırakamadı. Mehter Takımı'nı Devlet Opera ve Balesi kadro- suna alamadı. imamlara nikâh kıyma yetkisi veremedi. Mesai saatlerini ezan saatine göre düzenleyeme- di. Latin harflerinin yerine Arap harflerini getiremedi. Kuran'dan cüz ezberleyen mahkûmları affede- medi. Kuran kurslarını ilköğretim kapsamına alamadı. Sıfırı bulan Araplar adına Batılı zengin ülkelerden telif ücretini tahsil edemedi. Partisine oy verenlere cennetten yeteri kadar yer ayırtamadı. Hafta sonu tatilini pazar gününden cumaya kay- dıramadı. Tarikat şeyhlerine başbakanlıktan lojman tahsis edemedi. Şevki Yılmaz'ın görüşlerinden yararlanamadı. Hasan Hüseyin Ceylan'ı dinlemedi. ibrahim Halil Çelik'in engin fikirlerini hayata geçi- remedi. I.Melih'i ve Tayyip'i ihmal etti; saksı ve musluk açılışlanna fazla katılmadı. Özer Uçuran'ı hacca götüremedi. Toppil Son günlerde radyodan dinlediği bir reklamdan söz ediyor Mehmet Aktulga. Sabah gazetesinin bir reklamından... Özgeçmişini gönderen gençlere iş olanağı sağlıyormuş gazete... Reklam "Siz iş aramayacaksınız, iş sizi arayacak" gibisinden sözlerin ardından şu sloganla bitiyormuş: "Gençler, torpiliniz Sabah'tan." Mehmet Aktulga, toplumdaki yozlaşmanın somut bir göstergesi olarak niteliyor bu "torpil"li reklamı... SESSÎZ SEDASIZ Eğitim-Sen temsilcisi konuşturulmadı Uzunköprü'de ders yılı sonu öğret- menlertoplantısı yapıldı. Gündem ge- reği dilek ve temenniler bölümünde ba- zı ögretmenlere söz verildi ancak Eği- tim Bilim ve Kültür Emekçileri Sendi- kası (Eğitim-Sen) adına konuşmak is- teyen öğretmene söz verilmedi. Eği- tim-Sen temsilcisi bir ara mikrofonu eline aldıysa da Uzunköprü Milli Eği- tim Müdürü tarafından sözü he- men kesildi ve toplantı bitirildi. Eğitim-Sen temsilcisi konuşa- bilseydi neler diyecektiye gelince: "llçemizde yasalara aykırı görev- lendirmeler yapıldı. Mazeret izni kul- lanılımında artniyetli keyfilikler sergi- lendi. Ayrıcalıklı insanlara para öden- di. Okulların fiziki durumundan idare- ci odalannın fiziki güzelliği anlaştldı. Ko- ruma dernekleri kılıfına uydurularak öğrecilerden katkı payı alınması işin- de öğretmenler kullanıldı. Uzunköp- rü'de de gericilik hortladı; çağdaşlığı, cumhuriyetimizi, Atatürk devrim ve il- kelerini savunup geliştirmeye çalışan örgütlü meslektaşlanmız her türlü bas- kıya uğradı." Eğitim-Sen temsilcisi konuşabil- seydi sözlerini şöyle bitirecekti: "Değerli arkadaşlar, biz çalışan- lar bilgimize güvendiğimiz anda ce- saretimiz de artacak ve eğitimdeki yozlaşmaya dur diyebileceğiz. Onun için önerimiz bu yaz tatilinde kendimi- zi yenileme ve geliştirme çahşmaları- na ağırlık vermenizdir." PALAS PANDIRAS Komşulanmız PKK'yi tetikçi olarak kullanıyormuş... Boşa zahmet; bizim vatanseverler(!) tetikçilerimiz bize yetiyor zaten! — MüfrtBozacı \ AYDINLANMA ATEŞİ betişira: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 Yurtçu J nun özgürlüğü için Cumok'lardan mektup Çorlu'daki Cumok bölge top- lantısına Tekirdağ. Çerkezköy. Malkara. Istanbul, Bakırköy. Ka- dıköy v e Antalya Cumok katıldı. Saray Cezaevi'nde Işık Yurt- çu'yu ziyaret eden Bakırköy Cu- mok gazeteci kökenli milletvekil- lerine Yurtçu'nun serbest bırakıl- ması için mektup yazdı. Cumok 6. Marmara Bölge Toplantısı "29 hazıranda Çorlu'da yapılan Cumok 6. Marmara bölge toplan- tısına Tekirdağ, Çerkezköy, Mal- kara, Istanbul, Bakırköy, Kadıköy ve Çorlu Cumok'lar katıldı. Antal- ya Cumok da toplantıya gelerek hoş bir süpriz yaptı. A. Remzi Eriş, Corlu Cumok un etkinlikle- rini kısaca özetledi ve 'Karşıdev- rimcileri Pandora'nın Kutusu'na tekrar kapatana kadar uğraşım vereceğiz' dedı. Bundan sonra Te- kirdağ. Çorlu. tstanbul. Çerkez- köy temsilcilerinden bir başkanlık divanı oluşturuldu. Divan adına Mehmet Merdin (Tekirdağ) altı ay sonra da olsa Cumok bölge toplan- tısının yapılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek ilk beş bölge toplantısını özetledi. Sakarya toplantılanndan sonra altıncı Çorlu bölge toplantısının başanlı bir çalışma yapmasını di- ledi ve gündem hazırlandı. Gün- demde ilk olarak 'Genel durum ufak ayak oyunlanndan sıynlma- sının sağlanmasıdır. Geçmişi ve bugünü yoketmeye çalışarak gele- ceğimizi de ipotek altına almaya çalışan ideolojinin takipçisi de- mokratik kıtle örgüılen olacaktır. Ankara Cumok olarak kendi- mizi ve bugüne dek yaptıklanmı- zı irdelemeye çalıştık. Demokra- tik tavnmızla düzeyli eleştirileri- mizi ve önerilerimizi birlikte de- ğerlendirdik. Elde ettiğimiz sonuç ve önerilerden ilgili olanlan en kı- sa sürede tzmir cumok dostlan- mıza yazılı olarak aktaracağız. Ka- tılımcı demokrasi anlayışımızın gereği olarak yeni oluşturulan hü- kümetin uygulamalarını titızlikle takip edecek. gördüğümüz hatala- n bakan ve milletvekillerine yaz- cak, bilinçli yurttaşlık görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. Perşembe sohbetimiz Ataç 2 Sok.66 l,saatl8.30'da. Bilim ve aklın yolunda. çağdaş. demokra- siye inanan herkesi bekliyoruz." Bakırköy Cumok '"Madımak bir güzel ot idi. O yö- redekiler ya kurutarak ya da taze olarak tüketirlerdi ve türküsünü söylerlerdi. Bu değerli otun adı bir yaşam boyu unutulmamak üze- re kirletildi. Madımak'ın adını kir- letenlere lanet olsun. 2 Temmuz'lar yüreğimizde od oldu. 29 haziran- da Saray Belediye Başkanı Erdo- Bakırköy Cumok, Işık Yurtçu'yu cezaevinde ziyaret etti tespiti ve değerlendirilmesi' ya- pıldı. YükselGür (Çorlu). Cumok hareketınin bir özeleştirisini ya- parak iddialı hedef ve kararlardan çok somut alanlarda hayata geçi- rilebilir, mütevazı hedefler ortaya koymasını önerdi ve Çorlu Cu- mok'un bugüne kadar gerçekleş- tirebildiği etkinlikleri özetledi." Ankara Cumok "Hayvani duygularla 37 canı yakarak yokeden yarattıkları in- sanlık adına tekrar lanetliyoruz. Pasaportlannı alarak yurtdışına çıkıp izini kaybettirenler dışında İcalan 3-5 kişi aradan 4 yıl geçme- sine rağmen hakettikleri cezalara çarptınlmamışmardır. Başkalan- nın yazılanndan dolayı uzun hapis cezalan derhal uygulanırken. Işık Yurtçu'lann özgürlükleri ellerin- den alınırken, başkalannın canla- nnı tasarlayarak alanlar 4 yıldır duruşmalarda şov yapıyorlar. Ger- çekte ülkemizin bugünkü proble- mi de önemli olmasına rağmen maşalann ya da 3-5 kişinin ceza- landınlması değildir. Demokratik kitle örgütlerinin de döneleyerek işaret ettiğı gibi devletimizin sü- rüklendiği kokuşmuş zihniyetten. ğan Aslanın konuğu olduk. STK'lannın özlem \e dileklerini ilettik, dertleştik. Işık Yurtçu'yu bi- ze yeni katılan arkadaşlanmızla birlikte görmeye gittik. Bizler, Ba- kırköy Cumok olarak aşağıda isim- leri yazılı olan gazeteci kökenli milletvekillerine Işık Yurtçu"nun serbest bırakılması için mektup yazıyoruz. Bir mektup da sen yaz. Ahmet Tan (DSP). Uluç Gür- kan (DSP). Hakan Tartan (DSP). Bülent Ecevit (DSPt. Yılmaz Ateş (CHP), İsmail Cem (DSP). Al- tan Öymen (CHP), Yaşar Oku- yan (ÂNAP), Vletin Işık (RP). H.Hüseyin Ceylan (RP)." Daha sonra 6. Marmara Cumok Bölge Toplantısı'na katıldık. Top- lantı sonundaarkadaşlanmızla söy- leştik, konuk severlikleri için te- şekkürler. Sürmene ADD kurucu- su Yüksel Kumaş'ı yitirdiğimiz için çok üzgünüz. onurlu yaşamı- nın önünde saygıyla eğiliyoruz. 8 temmuzda Truva Kültür Merke- zi'ndebuluşalım." Çanakkale Cumok "Çanakkale Cumok"lar 3 tem- muz saat 17.30'da Yalıhan'da top- lanıyorlar." HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 3 Temmuz COK ZENGİN VE CİMRİ!. 1916'DA SuGÜM, PÜNYANIN EN ZEN6İN KADINI OLARAK BİÜNEH (ZAMANtNûA) AMERİKALI HETTY G£EEN 81 YAf/NOA ÖLOO. GENÇÜSİNPE, BAgASl VE HALASIHIN YÖNETİMİNPEKİ, BAÜNA t*ğl TİCABETİ YAfHkJ *HOW- ; I LAND VE eaBiNSON* Kueııuuçu ONLARJN ÖUIMÜYLE KEUPİSİNE MİRAS CAUMÇTI (ptZIALAMA 1O MİLYON DOLAR P££Ee/NP£). TİCAK£TE ME&VOJ OLAN 6R£EN BU SERVETİ ÇOK 8ÜYÜTTÜ- ANCAK, ÇOK CJM& BİR İHSAA/P/ ve EN KJJÇÜK FMZAYI BİLE HESAPLAe/>/. •K3O MİLYON DOLAZLIK BİR SERYETİN SAHİBİ OLPU Su SAHILAN BU ZENSİM KAPtH, BİR MÇB&ESİU- DC, YAKALAfJAN OĞLUNUN -n£OAVİSİNE FA2- LA PARA HARCAMAK İSTEMEPİĞİN&ENj BACA- 6IN/N KESİLMESİUE NEPEN OLMUÇTU!. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAX 1 2 3 4SOLDAN SAGA: 1/ Beklenmedik olay: sürpnz. 2/ Birdüsünceanla- tan bir ya da bır- kaç tümcelik söz... Kötülük,fe- nalık. 3/ Tuzak. kapan... tstan- bul'da yayımla- nan haftalık bir 6 haber dergisi. 4/ 7 Yank, çatlak... ' Bir kimsenın. 8 başkalan tarafın- _ dan dokunulma- y ması ve saygı gösterilme- si gereken ifteti. 5/Siirt'in bir ilçesi... Bir etkinliğin geçici olarak durduruldu- 2 ğusüre.ö/Birrenk.Aşa- 3 masıçıraklaustaarasında . bulunan zanaatçı. 7/ Tar- lalarda saban demıri ya da pulluklaaçılansuyolu.8/ 6 Birnota... 1799'daNapol- 7 yon'unMısır'ıişgalisıra- „ sında Osmanlı kuvvetleri- ne karşı kazandığı savaş. 9 9/ Çift yönlü geniş yol... Fas'ın plaka ışaretı. YUK.4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ tzmir'ın Çeşme ilçesi ya- kınlannda turistik bir yöre... Telefon -,özü. 2/ "Lrum ab- dallan gelür dost deyü Sırtımızda hırka post deyü" (Kaygusuz Abdal)... Bir Afrika ülkesinin başkenti. 3/Kü- çük dogranmış patates. patlıcan. biber gibi sebzelerle ya- pılan kızartma yemeğı. 4/ Şarkı. türkü... Ilenme... Tann. 5/ Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu du- yum... Özensız. gelişigüzel yapılmış. 6/ Bir haber ajan- sının sımgesi... Hububat tozu. 7/ Karagözün başlığının adı. 8/ Dolay... Parola. 9/ "L'lvi — " : Lnlü tiyatro sanat- çımız... lnsan bedeni çevresındeki manyetik alan. ' LjÖRÜŞ/ ALİ RIZA GÜLÇtÇEK* 2 Temmuz 1993 Sıvas Vahşeti Ne yazık ki kanlı Sıvas vahşetinin yıldönümünü yi- ne yüreklerimizin derinliklerinde acıyla yaşayarak karşılıyoruz. 2 Temmuz 1993, ülkemizin tarihine yazılmış kos- koca kara bir sayfadır. insanlığı, ınsan düşüncesini hedef alan yüz kızartıcı bir olaydır. 35 sanatçı ve bı- limadamı en değerli canımızı kurban verdiğimiz bu dehşetli facia, aynı zamanda tum insanlığa yönel- miş bir saldırıdır. Sıvas olayları, Alevi-Bektaşi toplu- mu tarihinde Kerbela vakası kadar vahimdir. Bu kanlı olayların bir tertip sonucu gerçekleştiril- diği resmi delillerce kanıtlanmasına. sorumlulan açık- ta olmasına rağmen, bunların cezalandırılmaları ge- rekirken, tam tersine ödüllendirilmiş olduklarına ta- nık oluyoruz. Bu durum, kuşku yok ki devletin yan- lış resmi politikalarının bir sonucudur. Demokrasi, düşünce özgürlüğü, akademik hak- lar, ekmek ve iş taleplehni dile getiren bilim adamı- mız, sanatçımız, öğrencımiz ve memurumuz laik Türkiye Cumhuriyeti sokaklarında guvenlik güçleri- nin coplarına, kurşunlarına ve ışkencelerine hedef olurken, dini şeriatçılık devlet kademelerini de ele ge- çirerek en şanlı dönemlerınden birini yaşamaktadır. Tek kusuru insan sevgisi olan Alevilik-Bektaşilik inancı hâlâ baskılar altındadır. Devletin resmi ku- rumlannca hâlâ kuşkuyla görülmektedir. Sıvas olay- lanndan henüz dersler çıkarılmadığını görüyoruz. Felsefemız ve inancımız hâlâ baskılar altındadır ve yasaklıdır. Anayasanın öngördüğü vicdan ve inanç özgürlüğü henüz Alevi-Bektaşi inancı için işlerlik ka- zanmış değildir. Biz Aleviler olarak din, dil, ırk, cinsiyet aynmı yap- maksızın bütün insanlığın, barış. huzur ve mutluluk içerisinde yaşamasını istiyoruz. Aleviler olarak yeri- miz, laık, ilerici ve demokrasi cephesinin yeridır. Ale- viler olarak gerek gericiliğe ve ırkçılığa karşı, gerek- se de Alevilerin kendi sorunlarının çözümüne yöne- lik mücadeleyi geliştirmeyı hedeflıyoruz. Bizim var- lığımız, bizim gücümüz ve örgütlülüğümüz laiklik ve demokrasi lehinedir. Bizim varlığımız insan sevgısi- nin, dostluğun ve halkların kardeşliğinin lehinedir. Demokratik ve laık bir hukuk sıstemınde devlet, Sünniliği esas alan yapısını kökten değiştirmelı ve bütün inanç gruplan karşısında tarafsız olmalıdır. Her inanç grubu dini ihtiyaçlarını kendi olanakları ile yerine getirmelidir. Hiçbir demokratik ve laik ülkede devletin desteklediği Diyanet Işleri Başkanlığı ol- madığı gibi okullarda din dersleri zorunluluğu da yoktur. Laik ve demokratik bir hukuk sistemine ay- kın olan böyle bir uygulamanın kaldırılması ve Av- rupa standartlarına uygun bir düzenlemenın yapıl- ması Avrupa topluluğuna girmek isteyen bir Türki- ye için artık kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiş- tir. Bizim dinler ve inançlar tarihi, sosyoloji konusun- da yapılmış ve yapılacak bilimsel araştırmalara iti- razımız elbette ki yoktur. Ama üzülerek görüyoruz ki ülkemiz nüfusunun 1/3'ünü oluşturan Alevi-Bekta- şiler konusunda devletin resmi politikası saplantılar- dan ve öznecilikten arındırılmış görünmemektedir. Sünnilik, üniversitelerimizde eğitim ve araştırma ya- pan bir dizi bilim kuruluşu ve kürsü tarafından araş- tırma konusu olarak işlenirken, Alevi-Bektaşilik fel- sefesini ve inancını ışleyen-araştıran bir tek kürsü, bir tek enstitü halen mevcut değildir. Halkımızın, farklı inançlardan olan vatandaşlarımı- zın, Aleviliği-Bektaşiliği bilmesine, tanımasına ihti- yacı vardır. 21. asnn eşiğine ayak bastığımız bir dönemde, Ale- vi-Bektaşi hareketi artık kendi kimliği, inancı, kültü- rü ve felsefesiyle yaşamak istiyor. Devlet adamlarımıza, siyasi yöneticilerimize, ba- sın kuruluşlarımıza, sivil örgütlerimize, demokrasi güçlerimize ve kamuoyumuza seslenmek istiyorum: Ülkemizin aydınlık geleceğı, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla eksiksiz işlemesi, çağdaş ve laik Türkiye'nin Alevi-Bektaşi öğretisıne bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Alevi-Bektaşi felsefesinin temel öğesi insandır: insan merkeziyetçiliğidir. Bir başka deyişle insanlık. kainatın asli hedefidir Bu anlayışı bilimsel planda ant- roposantrizm olarak nitelemek yanlış olmayacaktır. "Okunacak en iyi kitap insandır", "Bizim kıbiemiz in- sandır" diyebilen bir görüş felsefesidir Alevi-Bekta- şilik. Alevilik-Bektaşilik var oluşundan bu yana hüma- nist düşünceyi benimsemiş, onun gelişmesine kat- kıda bulunmuştur. Dinsel hoşgörüsüzlüğe, şeriata ve fanatizme hep karşı olmuştur. Her zaman ve şart- larda sağduyu yolunu seçmiştir. Oysa Alevi-Bektaşi felsefesi, inancı ve kültürü asırlardır inkâr edilmiştir. Baskı ve katliamlara hedef olmuştur. Dini fanatizm. aleyhinde "katü vaciptir" fermanları çıkarmıştı. Son yıllarda tanık olduğumuz katliam olayları bu düşüncenin ürünüdürler. Gücünü insan sevgisınden alan. gericiliğe ve ırk- çılığa karşı barışı ve hoşgörü anlayışını geliştiren Alevilik-Bektaşilik elbette yok edilemez. Güneş bal- çıkla sıvanamaz. Türkiye'de aydınlanma hareketinin oluşmasında en ön saflarda yer alan Alevi toplumu, laik ve demok- ratik hukuk sisteminin bir teminatıdır. '(Avrupa Alevi Birliklerı Federasyonu ve eski Ale- vi-Bektaşi Temsilciler Meclisi Başkanı)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle