Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYTA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 1997 PAZARTESİ
HABERLER
Ölüm orucu
eyleminin
yıjdönümü
• İstanbul Haber Servisi -
Deırokratik Lise için
Mücadek Komiteleri
(DLMK)geçenyıl
cezaevlerinde ölûm
oruç an sırasinda yaşamını
yitırenler içın bir anma
toplantısı dûzenledi.
DLMK tarafindan Med-
Kom K.ültür Merkezi'nde
düzenlenen anma
toplantısına. ölüm
oruçlannda yaşamını
yitirenlerin yakıhlanyla
kalabalık bir grup katıldı.
Toplantıda dia gösterisi ve
şiir dinletisi de yapıldı.
Demirel
Giipcistan'a
gidiyon
• .\\KARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süle>Tnan Demirel,
Gürcistan Cumhurbaşkanı
Eduard $evardnadze'nin
daveti üzerine bugün
Tiflıs'e gidecek. Demirel,
bu sabah Esenboğa
Havalimanı'ndan
Gürcistan'ın başkenti
Tiflıs'e hareket edecek.
Demirel ve Şevardnadze,
Tiflis'tebaşbaşa
görüştükten sonra, iki ülke
heyetleri arasında
yapılacak toplantılara
başkanlık edecekler.
TİSK'ten
Yılmaz'a destek
İZMİR(AA)-Türkıye
tşveren Sendikalan
Konfederasyonu (TİSK)
Başkanı Refık Baydur, 55.
hükümetin. Türk
toplumunun son şansı
olduğunu vurgulayarak
bunun. başta hükümet
üyeleri olmak üzere tüm
siyasetçiler tarafindan iyi
değerlendirilmesi
gerektiğini söyledi.
Baydur. sağduyulu ve
vatanını seven her Türk
vatandaşının 55. hükümete
destek verdiğini
kaydederek, "Siyasi
tıkamkhğın yaşandığı
dönemde, halk 54.
hükümete ve siyasetçiye
tepkisini nazikçe dile
getirdi. Demokratik sistem
içinde çözüm istedi. Şimdi,
aynı sağduyu ve nezaketi
siyasetçiler göstermelidir"
dedı.
Yerel nadyo
sahibi öldüpüldii
• AKŞEHİR (AA)-
Konya'nın Akşehir
ilçesinde yerel yayın yapan
bir radyonun sahibi
öldürüldü. Alınan bilgiye
göre. "Candan FM"
radyosunun sahibi
Abdullah Doğan. ilçe
merkezindeki bir düğün
salonunda, kimlikleri
henüz belirlenemeyen kışi
veya kişilerin silahlı
saldınsına uğradı. Ağır
yaralanan Abdullah Doğan,
kaldınldığı Akşehir Devlet
Hastanesi'nde öldü.
Haliç Köprüsü
bakıma alınıyor
• İstanbul Haber Servisi -
Haliç Köprüsü, "genleşme
derzleri"nin değiştirilmesi
ve bakım çalışmalan
nedeniyle bugünden
itibaren bakıma alınıyor.
Karayollan 17. Bölge
Müdürü Sefer Tırman,
köprünün Okmeydanı-
Topkapı yönünde 14
temmuz-5 ağustos tarihleri
arasında yapılacak ilk
bölüm çalışmalanrun,
trafıği aksatmaması için
22.00-07.00 saatleri
arasında yapılacaguıı
belirtti. Tırman, 6-12
ağustos tarihlerindeki
bakım çalışmalan sırasında
ıse köprünün Okmeydanı-
Topkapı yönünün tamamen
ırafiğe kapatılacağını
söyledi.
Madende
göçük: 1 ölü
• FETHİYE (AA)-
Muğla'nın Fethiye
ilçesinde krom madeni
çıkanlan bir maden
ocağında meydana gelen
göçükte 1 kişi öldü. 1 kişi
de yaralandı. Fethiye'nin
Üzümlükasabasma bağlı
Gökçeovacık mevkiinde
bulunan Deroner
madencilik şirkerine ait
Keserali Maden Ocağı'nda
göçük meydana geldi. 500
metre dennlikte meydana
gelen göçüğün altında
kalan 8 ışçiden Rafet
Karatosun (28) öldü.
Çe\Teden yetişenler
tarafindan toprak altından
çıkanlan işçilerden Yusuf
Baysu (32) yaralı olarak
Fethiye SSK Hastanesi'ne
kaldınldı.
TGS'nin basm haklan raporunda Erbakan hükümetinin bilançosu açıklandı
'REFAHYOL karabasandı'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - REFAHYOL dönemıni basm
açısından 'karabasan' olarak nite-
lendiren Türkiye Gazeteciler Sen-
dikası (TGS), ANAYOL-D hükü-
metınden de. gazetecı cinayetleri-
nin aydınlatılması ıçın v enlen söz-
lerin tutulmasını istedi. Ankara
Şubesi'nde oluşturulan Basm
Haklannı Izleme Komısyonu"nun
hazırladığı "REFAHYOL hükü-
meti döneminde basm haklanna
yöneliksaldınlar"la ılgilı raporda.
REFAHYOL iktidan döneminde
220 gazetecinın gözaltına alındığı
ve cezaev lenndekı gazeteci. yazar.
yayıncı sayısının haziran ayında
124'e ulaştığı bildırıldı.
TGS"nin raporunda. 1995yılın-
da basm mensuplanna \ e kuruluş-
lanna yönelik olaylarla. Temmuz
1996-Haziran 1997 dönemı karşı-
laştınlarak "REFAHYOL iktida-
nndaki 1 yıllık süre. basın-yayın
kuruluşlanve basın emekçikriiçin
tam bir karabasan olarak geçtT
denildi. Raporda, 1995 yılındapo-
lısin, parti yetkililerinin. kamu gö-
revlilerinin. üçüncü kişilerin döv-
düğü gazetecı sayısı 11 iken, RE-
FAHYOL döneminde büyûk ço-
ğunlugu iktidann emrindeki polis-
ler ve sanklı militanlar tarafindan
olmak üzere, 156 basın emekçısı-
nın dövüldüğü belirtıldi.
1995 yılında 40 basm emekçısı-
nın gözahına alındığı kaydedılen
raporda. REFAHYOL döneminde
bu sayının 220'ye yükseldiğine
dikkat çekildı. 1995 yılında22 ga-
zeteci için tutuklama kararı veril-
diğı bildirilen raporda. REFAH-
YOL döneminde ise 40 gazeteci-
nin tutuklandığı belırtildi. Basın
kuruluşlanna yapılan polis baskı-
nı sayısının 1995'te 15 olduğu vur-
gulanan raporda. söz konusu dö-
nemde 106 basın kuruluşunun po-
lis baskınına. 8 basın kuruluşunun
da üçüncü kişilerin baskınına uğ-
radığına dikkat çekildi. Gazete ve
dergi toplatma karan 1995'te 77
iken. REFAHYOL döneminde bu
sayının 164'e çıktığı bildirilen ra-
porda, aynı dönemde gazete ve
dergıler için 3 yıl 3 ay süreli 20 ka-
patma karan çıkanldığı vurgulan-
dı. Raporda. REFAHYOL döne-
minde RTÜK.'ün de 73 radyo ve
televizyon için geçicı kapatma ka-
ran verdiği, mahkemeler tarafin-
dan basın da\alannda 91 yıl 11 ay
15 gün hapis ve 35 milyar 48 mil-
yon 760 bin lira para cezası venl-
diği kaydedildi. Raporda, gazete-
cı Metin Göktepe'nın söz konusu
dönemde öldürülmediği. ancak
TBMM'de Göktepe cinayetini
araştırmak için kurulan komısyo-
nun. Göktepe'nin gözaltında ölü-
münün tesadüf olduğu sonucuna
varması kınandı. Raporda, Uğur
Mumcu cinayetinin araştınlması
için TBMM'de kurulan komisyo-
nun, cinayet soruşturmasının cid-
diyetsizlık ömeği olduğunu sapta-
masına karşın, REFAHYOL ikti-
dannın bu durumu gidermek için
hıçbır adım atmadığı, buna karşın
katliam sanığı Abdullah Çaflı'nın,
REFAHYOL iktidan tarafindan
"devlet için kursun atan vatanse-
ver" ılan edildiği vurgulandı. Bu
dönemde 2 gazetecinın öldürüldü-
ğü. 17 basın-yayın kuruluşunun
saldınya uğradığı. 14 gazetecinin
silahlı saldınya uğradığı. 4 gaze-
tecinin kaçınldığı bildırildi.
TGS tarafindan "utanç tabtosıT
olarak nitelenen dönemden. son
olarak haziran ayına ilişkin bazı
rakamlar şöyle: "Silahlı saldınya
uğrayan basın-yayın kuruluşu sa-
yısı 4, silahlı saldınya uğrayan ga-
zeted sayısı 4, dövüJen gazeteci sa-
yısı 5, gözaltına alınan gazeteci sa-
>ısı 4, tutuklanan gazeteci sayısı 4,
baskına uğrayan basın-yayın ku-
ruluşu sa>ısı 2, gazete ve dergiler
hakkında toplatmakaran 2,kapa-
ülan gazete 1, toplaüian kitap say>
sı 1, RTL'K taranndan verikn ka-
patmacezası 14, RTLK tarafindan
veriJen uyan cezası 12, açılan. de-
vam eden ve sonuçlanan dava sa>>
a 32, cezaevlerindeki gazeteci-ya-
zar ve yayıncı sayısı 124. Sonuçla-
nan 10 davada 8 yıl 8 ay hapis, 1
mih/ar 386 mih on 330 bin lira pa-
ra cezası."
Cumhurbaşkanı Demirel, uluslararası basm kuruluşlannı kabul etti
4
Türldye'de işkence varchr'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Cumhurbaş-
kanı SiUeyman Demirel.
Türkiye"nin dünyada en
çok gazetecinın hapıste
bulunduğu ülke olmasın-
dan bü>ük üzüntü duydu-
ğunu kaydetti. Halen ceza-
e\inde bulunan gazetecı
IşıkYurttçu ıle ilgılı olarak
"IşıkYurtçu Ue ügili dosya
önüme geldiğinde. söz veri-
yorum yetkimi kullanaca-
ğım. Gazetecileri hapse at-
ma hakkı olan tek kurum
yargıdır ve bu ülkede yar-
gıözgürdür" dedı.
Başbakan Yardımcısı ts-
met Sezgjn de Yurtçu'nun
temmuz ayı içinde serbest
bırakılacağını umduğunu
söyledi. Demirel, basının
daha özgür çalışabılmesi
için parlamentonun gerek-
li yasaları çıkaracağını
kaydederek. 1996 yılında
polislerce dövülerek öldü-
rülen gazetecı Metin Gök-
tepe olayında adaletın ye-
rine getirileceğine inandı-
ğını kaydetti. Demirel, Türkiye"de yazılanndan
dolayı cezaevlennde bulunan gazetecilerın ser-
best bırakılması çerçe\esinde başlatılan kam-
panyaya katılan uluslararası basın kuruluşlan-
nın temsilcilenni Çankaya Köşkü'nde kabul et-
ti. Demirel. Türkiye'de demokratik basının ge-
liştirilmesi için büyük çaba harcadığını. kımse-
nin gazetecilen hapse atma hakkı olmadığını
bildirdi. Yurtçu'nu durumunu da dosyası önü-
ne geldiğinde değerlendıreceğinı ve yetkismi
kullanacağını kaydeden Demirel. "Gazetecile-
ri hapse atma hakkı olan tek kurum yargıdır ve
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "İnsan haklan söz konusu oMuğunda her ülke-
nin, her kinisenin söyİeyecek bir şeyi olmah" dedi. ı ..c.,,., „ <>mui..m: >
bu ülkedeyargıözgürdür. Vargı kararlanbir üst
mahkemede iriraza açıktır. Bizler de adaletin ve
yargının işler halde kahnasmı sağlamaya çalışı-
yonız" diye konuştu. Demirel. TBMM'nin de
gerekli kanunlan çıkaracağını anlartı. Demirel,
Türkiye'de işkence olaylannın yaşandığını, an-
cak bunlann devlet politikası olmadığını söy-
ledi. Uluslararası basın kuruluşlannın temsil-
cilerinin yaptıklan açıklamalan Türkiye'nin
içişlerine müdahale olarak görmediğiru belir-
ten Demirel. "İnsan haklan söz konusu oldu-
ğunda her ülkenin. her kimsenin söyleyecek bir
şeyi olmalı" dedi. Ulusla-
rarası basm kuruluşlannın
temsilcilerinin yaptıklan
açıklamalan Türkiye'nin
içişlerine müdahale ola-
rak görmedeğini belirten
Demirel. "tnsan haklan
S4>z konusu olduğunda her
ülkenin. her kimsenin söy-
levecekbir şeyiolmalT de-
di. Demirel. "terorizrain
dışında, sadece fîkirlerin-
den dolavı hapiste olan ga-
zetecilerin bulunduğu^nu
bildirdi. Heyet, daha son-
ra, Dışişleri Bakanı tsma-
il Cem Adalet Bakanı CM-
tan Sungurlu, Başbakan
Yardımcısı ve Milli Sa-
v unma Bakanı tsmet Sez-
gin ve DTP Genel Başka-
m Hüsamettin Cindoruk
ile bir araya geldi.
Gazetecileri Konıma
Komitesı Başkanı Terry
Anderson. Sungurlu ile
yapılan görüşmede, dün-
ya genelinde cezaevinde
tftiUırıan 180 gazeteciden
•-.,-.- • 80'inin Türkiye"de oldu-
ğunu belirterek, Türkiye'nin Libya, Etiyopya,
Çin ve Burma gibı ülkelerle aynı listede bulun-
duğunu vurguladı. Smır Tanımayan Gazeteci-
ler Örgütü Genel Sekreteri Robert Menard da
Türkiye'de şimdiye kadar 20 gazetecinın öldü-
rüldüğünü, ancak bu suçu işleyenlerin yargı
önüne çıkanlamadığmı belirtti.
Uluslararası basın temsilcileri çarşamba gü-
nü Tekırdağ'a giderek Saray Cezaevi'nde bu-
lunan gazetecı Yurtçu'yu ziyaret edecekler ve
Yurtçu'nun 1996 yılında kazandığı Uluslarara-
sı Basın Özgürlüğü Ödülü'nü verecekler.
'Çiller, Ağar ve
Bucakyargılansın'
Beşiktaş Yurttaş Girişimi'nin "Susurluk çetesinin
yargılanması" için 23 haftadır Beşiktaş İskele
Meydanı'nda düzcnlediği ey lem sona erdL V'urttaş
Girişüni adına vapılan açıklamada. eylül ayından
sonra daha kitlesel ve ses getirici eylemlerin hay ata
geçirueceği belirtildi. Susurluk çetesi yüzünden 11 ay
hapis cezasına carptınldığını ifade eden karikatürist
Ertan Aydın, "İtiraf ediyonım. VargBiz infazlan,
işkenceleri. faili meçhulleri. uyuşturucu sevlayatmı
ben yaptını" dedL Susurluk çetesinin yargılanmasını
isteven \'urttaş Girişimi üv"eterL geçen yıl yaşanan
ölüm orucu eylcminde hayahnı kay beden 12 kişiyi ve
sosyalist lider Mchmel Ali Aybar'ı alkışlarla andı.
"'Çiller, Ağar, Bucak yargılansın" sloganı atan grup,
daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
(Fotoğraf: ALPER TURGUT)
Suclama
'Tansu
ÇOler
CIAajanı'
Haber Merkezi - lşçi Par-
tisi liden Doğu Perinçek'in
'CIA görevlisi' olduğu iddi-
ası üzerine askeri savcılığın
hakkında soruşturma yaptı-
ğı DYP Genel Başkani Tan-
su ÇOler hakkında casusluk
yaptığına daır belgeler oldu-
ğu belirtıldi.
Hürnyet gazetesi köşe ya-
zan Emin Çölaşan dün ya-
yımlanan yazısmda elınde
Tansu Çiller'ın CIA ajanı ol-
duğunu gösteren belgeler
bulunduğunu açıkladı. Çö-
laşan. emekli ıki üst düzey
CIA görevlısinin imzalı ve
noterden onaylı ifadelennin
elinde olduğunu bildirdi. 14
Nisan 1997 tarihinde Yüz-
başı Hovvard Burns'ün im-
zaladığı belgede CIA ajanı-
nın şunlan söylediğı belir-
tildi:
"Kendi ülkesinden ma-
aşa bağladığımız yabana
ajanlarla ilgflendûn ve bun-
lanJohn McMahon'abildir-
dim. Bunlardan biri sonra-
dan Türkiyc'de başbakan
olan Tansu Çillcr'di. Kendi-
sinden sık sık bilgi alır ve ha-
rika olarak nitelerdik. Yılda
100 bin dolar maaş alırdı.
Dosyadaki kod adı Rose of
Istanbul' (İstanbul Gülü) idi.
1979 yüuida Amerikan va-
tandaşı olmuştur."
Mayıs 1997 tarihli, New
York Noteri Mkhael J. Sar-
no tarafindan onaylanan
ikinci belgede ıse şu ifadele-
re yer verildi: "1968-1985
yıllan arasında görev yap-
tını. Bayan Tansu Çiller. gö-
rev döneminde maaşlı ajan-
dı. ClA'nın doğrudan dene-
timi altındabilgigetirirdi.Bu
amaçla Ankara'daki ABD
Büyükelçiliği'ne başvur-
muştu. Amerika'da tarafı-
nuzdan egitimden geçirfldL
Daha sonra doktora yaptı.
1974 yılından itibaren. özel
bir besaba ödenmek üzere
yılda 100 bin dolar maaşa
bağlandı. 1983 yılında dos-
yası gözden geçirilirken
ABD vatandaşlık başvuru-
sunun 1 Temmuz 1979 tari-
hinde kabul cdilmiş olduğu
görüldür
BIZBÎZE
ERDAL ATABEK
Duyguları
Yönetemeyince...
Duygulannı yönetemeyenler. duygulannın ken-
dilerini yönettiğini anlamak zorunda kalırtar.
Istek, tutku, korku, heyecan, sevgi. nefret, insan
duygulandır. Eğer bu duygulan biz yönetemezsek,
bu duygular bizi yönetir. O zaman da biz duygula-
nmızın bizi götürdüğü yerlere gidenz.
Azimle inat arasındaki fark, akıldan başka bir şey
değildir. Akılla direnme azimdir, akılsız direnme
inat.
Doğru seçilmiş bir hedefe yönelten hırs, gücün
doğru kullanımıdır. Yanlış hedefe yönelten hırs ise
gücün yanlış kullanımıdır ve felaketlere giden yo-
lun taşlarını döşer.
'Duygulu insan', duygularına önem veren, duy-
gulannı tanıyan, duygularına değer veren insandır.
'Duyarlı insan', çevresinde olup bitenlere ilgi du-
yan, onlardan kendi payına sorumluluk duyan in-
sandır. 'Duygusal insan', duygularıyla hareket
eden, duygulannı yeterince ölçemeyen insandır.
Duygulanmızdatıpkıaklımızgibıbüyükgüçkay-
naklarımızdır. Duygusuzlaştınlmış akıl, sahibmi
bencil ve zalim kılar. Akılsızlaştırılmış duygu ıse sa-
hibini kendi güdümünden çıkanr, başka olaylann
ve kişilerin peşinden sürükler.
Onun için de hayatta doğaı başanlar kazanmak
ısteyen insan, 'aklın ve duygulann büyük gücünü'
tanımayı, geliştirmeyi ve dengelemeyi bilmelidir.
Hayatta kazanılacak en büyük başan, insanın ken-
di güçlerini tanımasıdır, geliştirmesidir, dengele-
mesidir.
Pek çok, 'akıllı' insanın hayatındaki inanılmaz
yanlışlan nasıl yaptığı anlaşılamamaktadır. Oysa
buradaki tehlikeli kavşaklar, 'duygulann yönetil-
memes/'nde yatmaktadır. 'Duygulan güçlü' pek
çok insan da aklını yönetemediği için hayata mü-
dahale edememekte, çektiği acılarda kendi payı-
nı görmezden gelmektedir.
Aslında insanların bütün eğitim süreçlerinde 'akıl
süreçleri' ve 'duygu süreçleri' önemle yer almalt,
insanın kendi güçlü ve güçsüz yanlarını tanımala-
n sağlanmalıdır. Bu yapılmadığı için de her alanda
verimsizlik. insan israfı, enerjinın boşa harcanma-
sının sonuçlan yaşanmaktadır.
Insanlar yaşadıklarını neden yaşadıklarını anla-
yamamakta, bütün bu olaylarda kendi paylarını
görememekte, kendi dışlarında oluşan gidişe ayak
uydurmaya çalışarak kendilenni tüketmektedirler.
• • •
'Iktidar hırsı', güçlü olma dürtüsünün kontrol-
den çıkarak hastalıklı bir biçim almasıdır.
Türkiye'ye baktığınız zaman, bütün iktıdar süreç-
lerinde, halkın içinden gelmış 'halkçocuklan'mn bir
süre sonra 'hanedan yaratma' çabalannı görürsü-
nüz. Özal ailesi, bu dönüşümün tipik örneğıdir. Çil-
ter ailesi de başka bir örneği oluşturmaktadır. Za-
manında Süleyman Bey de bu dönüşümü yaşa-
mıştır. Buömeklerin hepsi de 'halkçocuğu'olarak
başlayan bir süreçte 'iktidarhırsı'n\ denetleyernej
dikleri içîn 'hanedan olma' dürriilerine tesum oi-
muşlardır.
Oysa bu örneklerde de, başka örneklerde de
'büyük işler yaparak, başanlar kazanarak' hayat-
lanna anlam kazandırmak isteği güçlü bir dürtü ya-
ratmış, böyle bir başlangıçla yola koyulmuşlardır.
Ama süreç içinde 'duygulannı yönetemedikleri
için' artık kendilerini 'daha üstün, herkesten güç-
lü' konuma getirmek hırslannı yenememişlerdir.
Para, koltuk, unvan, üstünlük hırsı.
Az gelişmiş kültüre eklenen kapitalist değer sis-
temınin bilınen sonuçtan budur.
Ne yaptığınız değil, neye sahip olduğunuz önem-
lidir.
Neye yaradığınız değil. nasıl yaşadığınız önem-
lidir.
Ne olduğunuz değil, ne göründüğünüz önemli-
dir.
Oysa, içinizdeki küçük çocuk sadece korkula-
nndan kurtulmak ıstemektedir. Ama bu çarpık sis-
tem, o küçük çocuğu tehlikeli bir yaratığa dönüş-
türmektedir.
Insanlara öğretilmesi gereken ilk iş belki de 'ak-
lın ve duygulann gücünü tanıma' eğıtimiyle ken-
disini anlama ve uygarlığı kavrama olmalıdır. Her
derecedeki okul programlanna bu konu alınmalı-
dır. Bütün toplum örgütleri, sendikalar. meslekku-
ruluşları, şirketler, organizasyonlar bu konuda
programlardüzenlemeli, sistemli bir eğitim yapma-
lıdırlar.
Insanlar 'aklın ve duygulann yönetimi' konusun-
da bilinçlendirilmelıdir. Çünkü nasıl yurttaş olacak-
lan, nasıl analar ve babalarolacaklan, nasıl seçmen
olacaklan, hayatlannı nasıl yaşayacaklan çok bü-
yük ölçüde bu alandaki bilinçlerine bağlıdır.
Insana, hep insana bakmak gerekiyor.
M i l l i E ğ i t i m B a k a n l ı ğ ı n d a A y v a z C ö k d e m i r k u ş a t m a s ı
Gökdemirler'in görülmemiş hukuk tanımazlığıANK\R\ (Cumhuriyet Bürosu) -
Komando Ayvaz olarak anılan DYP
Gazıantep Milletvekili Ayvaz Gökde-
mir'ın kardeşi Fikret Gökdemir'in
Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler
Genel Müdürü görevıne getinldikten
sonra oluşturduğu kadro ile hukuk dı-
şı uygulamalarda bulunduğu öğrenil-
di. Ayvaz Gökdemir'in yeğenmin ka-
nsı Meral Gökdemir'in usulsüz olarak
Seyranbağlan Lisesi Müdürlüğü'ne
atandığı. ilerici ve sendıkacı öğret-
menler üzerinde de sürgüne kadar va-
ran baskılar uyguladığı belirlendi. Ay-
vaz Gökdemir'in ablasımn oğlu Ah-
met Ydmazda aynı okulda göreve baş-
latıldı.
Ayda en az iki kere yurtdışma çıka-
rak günde 150 dolar harcırah alan Fik-
ret Gökdemir'in şube müdürlennden
hızmetlısıne kadar uzanan kadro ope-
rasyonunda, uzman bürokratlan gö-
revden alarak. kendi yandaşlannı eği-
tim müşavirlıklenne getirdıği bildinl-
di. Gökdemir. Personel Sube Müdür-
lüğü'ne Ahmet Büyükkalaycı. Dış Ilış-
kiler Genel Müdürlüğü Sube Müdür-
lüğü'ne de Metin Demir'i getirerek,
istediği eğitim müşavırlerinihiçbırer-
gelle karşılaşmaksızın yurtdışı göre\-
lere atadığı kaydedildi. Gökdemir"ın
şimdiye kadar Dış İlişkiler Genel Mü-
dürlüğü Şube Müdürleri Tevfîk Kara.
Kadri Direkçu Zeki Karabıyık, Özcan
Polat MeUk Yayan. Daıre Başkanlan
İbrahûn Mutlu v e Ertuğrul Açıkei şef
Necart Bayer. Mustafa Yaltınk, Süley-
man Özdemir, Aysun Bayaz. Aysel Ke-
merli, Özel Kalem Müdürü İsmail
Hakkı Doğan. hızmetlı Biiny amin Ka-
ra olmak üzere toplam 17 kişiv ı görev-
den aldığı belirtıldi
Bakanhkta terör
Milli Eğitim Bakanlığfndaki üst
düzey yetkilıler. Dış Işleri Genel Mü-
dürlüğü içinde terfileri gelen bürokrat-
lann üst göre\ lere getinlmesi gerekir-
ken, kurum dışına atandığına dikkat
çekerek şöyle dediler:
"Fikret Gökdemir, hukuk tanımaz
tavn ile bakanhkta adeta terör estiri-
yor. Katüım düzeyine bakmaksızuı biz-
İeri ilgikndiren konularda da kendisi
yurtdışma 0di>or. Türkiye'nin en çok
yurtdışma çıkan bürokratıdır. Döne-
min bakanı Mehmet Sağlam'a Gök-
demir nedeniyle yaşadtğımız sıkıntıla-
n birçok kez ifade etmemize karşın so-
nuç alamadık."
Fikret Gökdemir'in. Kamu Perso-
neli Dil Sınavı (KPDS) C derecesi ol-
mayan bakanlık eğitim uzmanı İsma-
il Yılda'ı Gürcıstan'a göndermek için
Tiflis Üniversitesi'nden birhaftada dil
sertifikası aldırdığı ıddia edildi. Gök-
demir'in. tatilini 24 Temmuz-2 Ağus-
tos 1996 tarihleri arasında Bursa-Ye-
nışehır'de geçirmek üzere yıllık izin
alan Yıldız'ı aynı tanhte gizlice Gür-
cistan'a göndererek dil sertifikası al-
dırması. "Bir haftada Gürcüce öğren-
mek mömkün mü?" diye değerlendi-
nldi.
Bakanlıktan adınm açıklanmasını
istemeyen bir görev li, iyi bir marangoz
olarak tanınan İsmail Yıldız'ın, Gök-
demir'in Bodrum'dakı yazlık evinin
ahşap oymalannı yaptığına dikkat çek-
ti.
Gökdemir'in istediği eğitim müşa-
virlerinı seçmede hukuksal bir sorun-
la karşılaşmamak için Talım Terbiye
Kurulu Başkanlığı'nı devredışı bıra-
karak."Milli Eğitim BakanlığıYıırtDı-
şı Teşkilahna Sürekli Görev le Atana-
cak Personelin Seçim Esaslan Hakku>
da YönetmeBk''te yapmak istediği de-
ğışıkliğın de son anda önlendıği belir-
tıldi. Talım Terbiye Kurulu Başkanı
Ramazan Çetin Dağhtarafindan Gök-
demir'e gönderilen uyan mektubunda,
bakanlık birimlerince hazırlanan yö-
netmeliklenn değişikliği için kurul
onayının gerektiği \aırgulandı.
Fikret Gökdemir'in bakanlık aracıy-
la kardeşi Ayvaz Gökdemir'in 24 Ara-
lık 1995 tarihinde yapılan seçim kam-
panyalannda da çalıştığı öğrenildı.
Fikret Gökdemir'in kendi görev alanı-
na gırmedıği halde Ayvaz Gökde-
mir" in Kayseri'de hizmete sunacağı
okul binalannın açılış törenine katıldı-
ğı belirlendi.
Vekâleten atama
Ayvaz Gökdemir'in yeğeninin eşi
Meral Gökdemir 1996 yılında 4 yıllık
idarecilik kıdemi olmamasına karşın
vekâleten Seyranbağlan Lisesi Müdü-
rü olarak atandı. Eğitim-Sen yetkilile-
n. okulun kantin ihalesının usulsüz
olarak yapıldığına ilişkin suç duyuru-
sunda bulunulduğunu belirtirlerken.
okulda vakıf kuran Meral Gökde-
mir'in. kendisini başkan. Ayvaz Gök-
demir'in ablasımn oğlu olduğu belir-
tılen Ahmet Yılmaz'ı da başkan yar-
dımcısı yaptığını kaydettiler. Eğitim-
Sen, Gökdemir'in hafta içi kredili sis-
tem öğTencilerini hafta sonu paralı
kursa kaydırarak kurduğu vakfa gelir
elde ettiğini bildirdi.
Meral Gökdemir, "keyfigerekçeler-
le"çeşitli cezalar verdiği felsefe öğret-
meni ve Eğitım-Sen'ın işyen temsilci-
si HamkfeVTğit'i, 14 Nisan 1997 tari-
hinde iki araçla ulaşabileceği Anıtte-
pe Lisesı'ne geçıci görevlendirmeyle
sürdü. Çankaya tlçe Milli Eğitim Mü-
dürlüğü'ne keyfi uygulamalara karşı
yaptığı başvurulardan sonuç alamayan
Yiğit, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne
13*Mayıs 1997 tarihinde v erdiği dılek-
çesinde. geçicı göre\ lendinnenin.
"kendisinden sonra okula gelen aynı
branştaki iki öğretmenden birisinin
Amttepe Lisesi'negönderiunesini*" dü-
zenleyen Bakanlık Personel Genel
Müdürlüğü'nün 1995 yılında çıkardı-
ğı genelgeye aykın olduğunu bildirdi.
Yiğit, 14 Nisan 1997 tarihinde Anka-
ra Cumhuriyet Başsavcılığı'na Meral
Gökdemir hakkında suç duyurusunda
bulundu.
Suç duyurusunda, Gökdemır'in
sevk kâğıdını imzalamadığını, bu ne-
denle Numune Hastanesi Acil Cerra-
hi Poliklıniği'nde tedavi olmak zorun-
da kaldığmı ve buradan kendisine 7
günlük rapor verildiğinı anlatan Yiğit,
"Yasalann okul müdürümüze verdiği
bağlı yctkiyi kötiiye kullanarak. beni
sağuğım açısından telafîsi imkânsızza-
rara uğratmak istemektedir" dedi
Oğretmenlere tehdit
Eğitim-Sen, Çankaya tlçe Kayma-
kamlığı'na 1996 yılı sonunda yaptığı
başvuruda. Meral Gökdemir'ın soya-
dını kullanarak öğretmenleri tehdit et-
tiğini ve 18 öğretmen hakkında soruş-
turma açarak cezalar verdiğinı bildir-
di. Başvuruda, usulsüz olduğu savla-
nan uygulamalar şöyle anlatıldı:
"Meral Gökdemir, yeğeni olduğu
söylenen tarih öğretmeni Ahmet YüV
maz'ı başka okuldan ey lül ayında ken-
di okuluna nakil yaptırmış, yaklaşık 2
ay kendisine dersvermemiş. fiilenmü-
dür yarduncısı gibi görev yaptırmıştır
Oysa tarih branşında açık bulunmak-
tadır. Okulun fen bilgisi öğretmeni ts-
met Yılmaz'a29saatdersverilmiş,ay-
nı dersleri okutabilecek diğer oğret-
menlere 8 saat ders verilmişrir. tsmet
Yılmaz'a, ilgili yönetmeliğe aykın ola-
rak sınıf öğretmenliği, okul araçlannı
koruma ve güzeUeştirme kolu rehber
öğretmenliği görevi de verilmiştir."