Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
13
Fırsat kaçtı mı,
kaçmadı mı?
CHP 'de, yeni hükümette yer
almama, ona bir anlamda
"kerhen " destek verme
konusunda iki göriiş öne
çıkıyor. Kimi PM üyelerine
göre. CHP doğrudan
Mesut Yılmaz kabinesine
girmeliydi. Bu koşullarda iyi
bir pazarlıkla. Milli
Eğitim gibi, Içişleri gibi
önemli bakanlıklan
alabilirdi. CHP 'nin
DSP ile aynı hükümette
bulunması, iki partiyi
yakınlaştırabilir, işbirliği
ortamım arttırabilirdi.
Ancak CHP, kabineden
uzak durmakla bu fırsatları
kaçırdı.
CHP Grup Başkam'ekili
Nihad Matkap ise, olayafarklı
açıdan bakıvor:
"Yaklaşık 4 katrilyon
içborç stoku, 8 katrilyonluk
kayıt dışı ekonomi var.
Nüfusun çok dar bir
kısmı milli gelirin
yüzde 55 'ini alıyor.
Yenigelir kaynaklan
yaratılamıyor."
Matkap 'a göre, çok
parçalı bir koalisyon
hükümeti, tüm bu
sorunlarm üstesinden
gelemez:
"Gerede 'deyolun
kapalı olduğunu
bile bile İstanbul'dan
Ankara 'ya gitmeye
kalkışmak, 'Olmazsa
Gerede den geri döneriz'
demek anlamlı değiV
Kimin haklı çıkacağını zaman
gösterecek.
ISIK KANSU
Kurt azınca Fotoğraf Tamlaması
Halk, çevresmdegelişen olay-
ları izler, gözler, yorumunu bir kü-
çük tümceye sıkıştırnerir:
"Azan kurt başını yermiş."
Doymak bilmeyen tutkular,
hırs, gözii dönmüşlük, korku. teh-
dit, yasa ve kural tammazlık bir-
birine karışırsa kişinin benliği
allak bullak olmaz mı?
Son köstebek olayını irdeleye-
lim. Eski Içişleri Bakanı Hasan
Fehmi Güneş, bir suç örgütii
oluşturuldugu kamsmda. Dev-
letin elemanlan ve erkinin, dev-
lete karşı kullamldıgını savunu-
yor. "Neiçin "sonısuna, şu kar-
şılıgı veriyor: "Bireysel, siyasal
gücü arttırmak, iktidar erkini
elden kaçırmamak için"
Güneş 'ten, bu sözlerini biraz
açmasını istedik. Şunlart sövle-
di:
"Köstebek olayının yaşandı-
ğı günlerde, iktidarm birkana-
dının beklentisi, başbakanlığın
kendisine devredilmesi, bellibir
kişinin ve ona bağlı grubun ik-
tidar erkini eline alması, gücii-
nüyükseltmesiydi Kişiselya da
grup çıkarı için bu gerekiyordu.
Hedef, o günkü Başbakan 'ı gö-
revi devretmeye zorlamaktu
Ama, birgerekçe bulunmalıydu
Gerekçe de, köstebek olayında-
kiyapı oluşturularak yaratıldu
Yani temelamaç, belli bir kişinin
ya da grubun siyasal çıkarma
yönelik bir haberalma 'yayönel-
mekti. Sitekim onun sonucu
alındı. O günkü Başbakan,
görevini devretmeye zorlandı ve
razı edildL"
Kurt azdı, azdı, azdı.. sıra,
başını yemeye geldi!
Kaş derken goz
REFAHYOL iktidan gidera-
yak, Milli Eğitim Bakanlıgı 'nda
yer değiştirme yönetmeliğini
zorlayarak 2 bin atama gerçek-
leştirmişti. DSP li Milli Eğitim
Bakanı Hikmet Uluğbay da,
doğal olarak göreve gelir gel-
mez bir genelge çıkararak tüm
atama işlemlerini dondurdu,
durdurdu. Ancak, genelgenin
kapsamınm çok geniş olması
sıkıntı yaratmıştı. Tümüyle ya-
sal çerçevede zorunlu hizmet
bölgesi ve sağlık nedeniyle, eş
durumundan. yeni sınıfögret-
meni olarak göre\e başlamak
için atamaları çıkanlar da var-
dı ve bu öğretmenlerin. memur-
ların maaş nakil ilmuhaberleri
valiliklere ulaştırılmıştı. Göre-
ve başlamaları gerekiyordu,
ama Uluğbay 'ın kapsamlı ge-
nelgesi önlerinde engeldi. Yani,
kaşyapavım derken göz çıkarıl-
mıştı. Eğitimcilerin Uluğbay a
önerisı şu: "Bakanlık içinde-
ki kötü niyetliler ile vur deyin-
ceöldüren Evet efendim, sepet
efendim cilerden uzak durmak
gerek."
Vur beline kazmayı... (Fotoğraf: Hasan Aydın)
Verilere bak, hizaya gel
Petrol-tş Genel Başkanı Bayram Yıldtrım, sendika-
sının her yıl hazırladığı yılhğındaki verileri açıkladı.
Birkaç alıntı yapalım:
500 büyük sanavi kuruluşunda yer alan özelfırma-
larınfaaliyet dışı kârlannın net bilanço kârlanna ora-
nı 1982'de vüzde 15.3 iken, bu oran 1995'te yüzde
46.5 'eçıkmış. Spekülatifkazançartmca, özelsektör sa-
nayi yatırımları adeta durmuş.
Özelleştirilen işyerlerinden 1996 sonu itibarıyla iş-
ten çıkarılan işçilerin oranı yüzde 53'« bulmuş. Tah-
mini hesaplamalara göre, son yıllarda Türkiye'de işsiz
savısı 6 milyona ulaşmış. 1988-1996 yılları arasında
1.3 milyon sendikah işçi işten çıkarümış. Sendikasız si-
gortalı işçi sayısı 3.6 milyon dolayındaymış.
1993-96 yılları arasında gerçe'k ücretlerdeki düşüş
yüzde 57.2 oranında olmuş.
Yıllığın rakamlanndan sıynlıp birsaptama da biz ya-
palım:
Emek kan yitirirken, oy oranları yüzde 24 lerde do-
laşan sol partilerin elleri armut topluyormuş.
Yüksel Endeğer
yaztyor
Sayın Menzir
Vatanseverdir!
Bu halk adam olmaz karde-
şim. Çıtırçıtırsımsıcaksimrtol-
san, susamlanıp ağzına girsen
yine yaranamazsın.
Bu hükümetten önce RE-
FAHYOL vardı. Şimdi karşıla-
nndayım, ama zamanında des-
teklemiştim, yalanım yok. Ni-
ye desteklemiştim? Bu ülke
için, bu coğrafya için! Vatana
hizmet olsun da kimden gelir-
se gelsin diyerek. Umutla. Hoş-
görüyle!
Fakat kötü niyetlı solcu ta-
kımı daha ilk günden ne Re-
fah'ın şeriatçılığını bırakt, ne de
Yol'un yolsuzluğunu. Üstüne bir
de Susurluk komplosu bindi
mi al sana vatan hainleri! Oh
ne giizel!
Neyse ki.şanlı ordumuz kan-
sız, digital bir mücadeleyle dü-
ruma el koydu. Ne de iyi yap-
tı.
Vatan aşkıyla yeni bir hükü-
met oluşturuldu. ANAP'ın baş-
kumandanı yiğit Mesut Yıl-
maz başkan oldu. Eski komü-
nist, yeni milliyetçi, bir bir "dev-
şirme" Sayın Ecevit ve de-
mokrat şahıs Sayın Cindoruk
destek verdiler. Hatta laiklik
takıntısından mustarip Sayın
Baykal bile "kerhen" destek-
ledi.
Daha ne ister bir halk? Bu
değişim neyinize yetmiyor?
Ama yok, dinozor tayfası illa ki
birsorun çıkaracak. Kimsenin
burnunun kanamadığı, başta
yiiksek burjuvazi olmak üzere
hiçbir sınrfın durumunun değiş-
mediği bu hamleyi görmezden
gelecek.
Neymış dertleri, Sayın Nec-
det Menzir nasıl bakan olur-
muş... Işkence şefiymiş. Sol-
cu düşmanıymış, falanmış fi-
lanmış. Solcular bile soldan
vazgeçerken. Sayın Menzir ni-
çin solcu dostu olsun? Aynca
işkence bir sosyal sigortadır.
Hak edene yapılır! Amaç, Sa-
yın Menzir'in şahsında şanlı
Türk oligarşisini yıpratmaktır.
Bu oyuna gelmeyelim.
Bozguncuların amacı hile
hurdayla komünizmi getirmek-
tir. Bunların rüyalarını kızıl bay-
raklar süsler.
Sayın Menzir ve benzeri tüm
milliyetçi büyüklerimizi koru-
yalım. Onların yıpranmasına.
üzülmesine, ülser olmasına en-
gel olalım. Onlar da bu iyiliğin
karşılığını bahşetsinler, bizi
unutmasınlar.
Örneğin Ulaştırma Bakanlı-
ğı'nın güzel ihalelerinde, biz
vatanseverlere, en azından ba-
na haber versinler, kolaylık gös-
tersinler. Komisyon yiğidin
kamçısıdır! Tekrarlıyorum:
Her-şey-vatan-için!
Internet: htp / www / Çil-
ler CIA ajanıysa, ben de
Matahari'yim!..
Hisar konserleri başladı
Bu yıl sekizincisi
düzenlenen İstanbul'un
Boğaz havasına özgü
Rumelihisarı Konserleri,
önceki gece Sezen
Aksu'nun Boğaziçi ,
Üniversitesi Güney
Kampusu'nda "Sembolik
Hisar'da" verdiği konserle
başladı. Beklenenin çok
üzerinde seyirci
gelmesinden dolayı birçok
kişinin ayakta i/lemek
zorunda kaldığı konserde
Sezen Aksu, eski ve veni
kasetlerinden sevilen
şarkılarını yaklaşık bin
kişilik bir topluluğa okudu.
Sanatçının ilk yıllarına ait
eserlerinden "Kaybolan
Yıllar" adlı şarkının
tamamını dinleyicilerin
seslendirdiği konserde,
Aksu'nun zaman zaman
ağladığı görüldü.
Rumelihisarı Konserleri,
RP'li Kültiir Bakanı İsmail
Kahraman'ın
yasaklamasıyla Boğaziçi
l niversitesi"nin otoparkına
taşınmıştı. Üniversitede
başlayan konserler, yeni
Kültiir Bakanı İstemihan
Talav'ın kararıyla 19
temmuz akşamı Cem
Yılmaz gösterisiyle yeniden
eski verine dönecek.
Çarpışma
DYP Ne\-şehir Milletvekili
Esat Kıratlıoğlu. başından
geçenleh anlatıyordu:
"Nevşehir yolunda arabayla
gidiyordum. Viraja girdim.
Dikiz aynasına baktım ki,
arkadan gelen araba çok
hıziı; virajı alamayıp bana
vuracak. Kırdım direksiyo-
nu, tarlaya daldım. Oh kur-
tuldum ' derken, arkadaki de
peşimden gelip vurmaz mı
benim arabaya!"
Kıratlıoğlu nun Çiller alevhi-
ne çalışma içinde olduğuna
ilişkin savlar haberleştirili-
yorya, DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci 've
gün doğmuştu: "Doğru yol-
dan aynhrsan, başına bun-
lar gelir işte.."
Kıratlıoğlu, "Yok,yok"dedi.
"doğru yoldan ayrılanlar
gelip bize çarpıyor".
Seç, beğen, git
Tansu Çiller, partısinde
kızılca kıyamet kopunca karar
vermiş, milletvekillerine
Kızılcahamam da ninni
sövleyecekmiş: "Hamam
yolu taşlıdır, DYP'liler hilal
kaşlıdır..."
Heyhat! DYP 'li milletvekilleri
Kızılcahamam kampına karşı
çıkıyorlarmış. O zaman başka
yerlerde bir araya gelebilirler.
Örneğin şu ilçelerde:
Of, olmadı Posof. Şaphane
beğenilmedi mi Viranşehir 'e
gidebilirler. Ayvalık denk
düşebilir. Çiftlik neden
olmasın? Dargeçitya da
Bulanık tutulmazsa, soluğu
Islahiye de alabilirler.
Mesudiye bir başka seçenek.
HAYVANLAR İSMAÎL GÜLCEÇ
ÇİZGİLİK K4MtL
HARBİ SEMİH POROY
MIRMIRLAR VĞVR DVRAK
ERD2.V0N YuzuKlDEK
KEYbANA 6EUEN ÇÖL-
LE^MEVf 6 o R £ E y t ;
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Temmuz
SULTANAZİZ LONORA 'DA..
1867 OB BueON, OSMANL1 PAPİŞAHI
AZİZ, LX>MDeA
x
YA SiTTİ. AVISUPA'YA YOLCU-
t-UK BOEM İLK OSMANLI HÛteÛMOAfîl OL4M
SULTAN AZİZ, ÖNC£ F&WSA 'YA
O&İ0AN tJJGıLmPE'Ye GEÇM'ŞTİ.
PA İNGİLJZ. IfeuAHTT rAŞAFlNOAN f
LANAN SULrAAJ (SOLOAKi JS£SİM~), BUCKIMG-
HAM S/He/tY/'A/O4 MISAPİG BD/l-M/Ç, E&-
TBSİ SÜM OE \A/WOSO/S'A GOB&E
' Ö
LA& PÜZ&A/LSA/EM SULTAN
VE BAi-O-
7A/
BEYOĞLU 2. ŞULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1997/414
Mahkememizm 27.6.1997 tarih ve 1997414-498 sayılı kara-
nyla Tokat. Reşadne Köklü, cılt 078. sayfa 41. kiitük 20'de Şı-
nası oğlu Nazmıye'den olma 1987 doğumlu olarak nüfusa kayıt-
lı olan Tamer Karacan'a annesı Nazmiye Sıvıl'ın \ası tayinıne
karar venlmıştır. llan olunur. 27.6.1997 Basın:
311441
BAKIRKOY 1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1997-284
Mahkememizce verilen 1.7.1997 günü 1997/284 esas,
1997'637 sayılı karar ile mahcur namzedi Zelıha Tokdemir'e oğ-
lu Nun Tokdemir vası tayin edılmış olmakla işbu vası karanna
ıtırazı olanlann kanuni süresınde ıtıraz edebileceklerı, itıraz va-
ki olmadığı takdırde hükmün aynen kesınleşeceğı teblığ yerine
kaım olmak üzere ılan olunur. Basın: 31011
POLITİKA VE OTESİ
MEHMED KEMAL
Yılmayan Toplumcu...
"Partisinin seçimleri kazanabilmesi için bütün
irtica kuvvetlerini seferber ettı" dediği için Anka-
ra Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor-
du. Mahkeme tıklım tıklımdı. Tutuklu olarak yar-
gılanıyordu ama, tutuklu değildi. Adı okununca ka-
labalığın arasından çıktı, yargıcın önüne geldi.'
1946demokrasisavaşçılarındanMehmetAliAy-,
baryargıcın karşısındaydı. .
Demokrasi için Vatan. Gün. Hürrıyet, Zincirli
Hürriyet gazete ve dergilerinde yazıyordu.
İrtica kuvvetlerini seferber eden Ismet Paşa'ydı.
İrtica kuvvetleri de CHP'ydi.
Duruşmayı ilgiyle izleyen dinleyiciler Aybar'ı ilk
görüyorlardı, ben de. Aybar savunmaya geçti. Is-
met Paşa'nın iki niteliği vardı. Bunlardan biri Cum-
hurbaşkanlığı, ikıncisi parti başkanlığı. bunlardan
birine hakaret edebilirdı, ikısine değıl.
Duruşma uzun sürdü. Belli ki Ağır Ceza Baş-
kanı Dazıroğlu duruşmayı bir oturumda bitırmek
istiyordu. Bıraz CHP'Iİ olmasıyla tanınan Dazıroğ-
lu, kararı açıkladı. Suç yoktu. Aybar, 1946'da De-
mokrat Partı'den milletvekili adayı oldu, ama ka-
zanamadı, yolları ayrıldı. 1965'te hem milletveki-
li hem de partı genel başkanı (Türkiye İşçi Parti-
si) oldu. Tek başına parlamentoda bir parti gibi
çalıştı. Bunu gören ismet Paşa şöyle dedi:
"Aybar'a bakın, tek kişi, ama bir partı gibi çalı-
şıyor."
Burada bir çizgi çizecek olur da bunu bugün-
lere değin uzatabilsek sosyalizm nereye gelirdi,
nereleri geçerdi.
İki dönem parlamentoda bulunan TİP, eğer sos-
yalizm yolunda çalışsaydı, çabalar sosyalızmin te-
orisi değil de pratiğı uğruna verilseydi, başka so-
nuçlar alınırdı. TİP kendi içinde barışamadı.
Güler yüzlü sosyalizm tartışması çok yıprattı, çok
oyaladı. Aybar, denemelerini ve düşüncelerini ki-
taplarda topladı.
Zaman zaman partinin başına gelen ve giden
Aybar, eski kadrolar yerine yenisini kurma gırişim-
lerinde bulundu. Kitaplar yazdı, bilimsel çalışma-
lar yaptı. Aradan yıllar geçtı, sosyalizmin kendin-
de de değişimler oldu. Sovyet sosyalizmi kendi-
ni onardı. Sosyalizmin lıderlerı bile kendı teonle-
rini tanımaz oldu.
Son yıllarda dikkati çeken, Özgürlük ve De-
mokrasi Partisi lideri Ufuk Uras'ın şu sözleri var:
"ÖDP, aslında 1965 TİP deneyiminin ve Türki-
ye 'de Dev-Genç ve diğerana damarlanyla sol de-
neyiminin birleşmesinin ürünüdür. Çoğulcu, çok
sesli, güler yüzlü bir sosyalizm anlayışının ete ke-
mığe bürünmüş halidir."
Aybar, bir bilim adamıydı, oradan sıyasete atıl-
dı. Eğer siyasetten bilim adamlığına geçseydi tar-
tışılacaktı.
TİP seçimlere giderken aday bulamıyordu. Aday
olabilecekleri teker teker arayan ve bir kadro
oluşturmak isteyen gene Aybar'dır.
Aybar, bir gönül ve sanat adamıydı, sanat ada-
mıydı derken yaptığı resimleri unutmuyoruz.
Aybar öleli iki yıl olmuş, ne kadar canlı...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
SOLDAN
SAĞA:
1/ Güneş sıste-
mının. Nisan
1993"tekeşfedı-
len onuncu ge- 3
zegenı... Serbest
meslek adamla-
nnı içinde topla-
yanresmıbirlik.
2/Gıresun'unbır "
ılçesı. 3/ Bir no-
ta... Genellıkle
Karadenız Böl-
gesi'ndegıvılen
bir tür erkek
1 2 3 4 5 6 7 8
ayakkabısı. 4/ Büviik çı-
vı...Eğik, meyillı.5/Bır
renk... "Al yanaktan - -
-alam Yanak olmaz du-
dak olsun" (Ercışli Em- 3
rah).6/Oylumlu... Adıl. 4
7/ Koyun sütünden ya-
pılan \ e mahzenlerde ol-
gunlaştınlan, ıçi küflü
peynır... Tellürelementı-
nınsımgesı.8/Akajuda
denılen büyük bir orman
ağacı... Bir soru eki. 9/
Uzaklık işareti... Bir kış sebzesı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Değerinden çok aşağı bir fıyatla alınabılen şey. 2/ Bü-
yûk bir ırmağa kanşan ikinci derecedeki akarsuİann her
bin... Avrupa'da bir başkent. 3/ Radon elementinın sım-
gesi... Eski dilde yıldınm. 4/ Yün atkı... Pokerde bir üç
ve bir perden oluşan ele \enlen ad. 5/ ""Görmeden
1 nisanın bahar elden gıder" (Ziya Paşa).. Derıde sınır-
ler boyunca birtakım ağnlı fıskeîenn dökülmesıyle beh-
ren hastalık. 6/ Kalın bükülmüş sıcim... " — tutmuş söy-
lemez olmuş ' Ağızda dillerı gördüm" (Yunus Emre). 7/
Bıçimlenme süreci... Eski dilde su. 8/ Hücre yapısında
ve metabolizmasında önemli bir rol ojnayan fosfolıpıt
bıleşıklerinın ortak adı. 9/ Hıle. aldatmaca. yalan dolan.
ÇARŞAMBA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayr 1996 186
Davacı K.H. larafmdan davalılar Nüfus Müdurlüğü.
Velittın Setnız aleyhmde açılan mükerrer kayıt iptalı da-
vasının mahkememızde yapılan açık vargılaması sırasm-
da, verilen ara kararı gereğınce: Çarşamba'da ikamet el-
tiği bildırilen \e bütün aramalara rağmen adresı tespıt
edilemeyen davalı Velittın Semiz. nüfusa iki kez müker-
rer kaydedildiğı 21.11.1955 doğumlu Velittın Semız'in
kaydının iptalı ıstenmış olmakla, adresi tespit edilemeyen
davalının duruşma günü olan 12.9.1997 günü saat
09.00'da mahkememızde hazır olması \eya kendısinı bir
vekılle temsil etmesı. aksı takdırde yargilamaya yoklu-
ğunda devam olunacağı. dava dılekçesi yerine geçerlı ol-
mak üzere ilanen teblft olunur 28.2.1997
Basın: 11084
VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 199M31
Davacı: PTT Genel Müdürlüğu Ankara
Vekilı: Av. Nuran Odabaşı Gazıantep
Davalı: Mirza Ercan. Atatürk Mahallesi Park Sokak
No: 52 Viranşehir Da\a: Itırazın Iptali Değeri:
2.61 •'.604.-TL.
DavaTarihi 19 9.1991 Karar Tanhi: 14.3.1997
Davacı kurum \ekilinin mahkememize açmış olduğu
davasımn yapılarak bitırilen açık yargılaması sonundâ,
Davacının ıtırazının kabulü ile davalının ıtırazının iptali-
ne. llK'nın 68/7 fıkrası gereğınce alacağın yuzde 40 ora-
nında tazminatla mahkümıyetine. yapılan yargılama gıde-
rı ile takdiredilen ücreti \ekâletin davalıdan tahsıline da-
ir davacı kurum vekılınin yüzüne karşı davalının gıyabın-
da verilen kararın, davalıya teblığ edılememış olduaun-
dan ilanen tebliğıne, ilan metninın gazetede ılan tanhın-
den ıtibaren 15 gün içinde aleyhıne temyız olunmadığı
takdirde kesınleşeceğı lıususu ilan olunur Basın- 30058