29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Fırsat kaçtı mı, kaçmadı mı? CHP 'de, yeni hükümette yer almama, ona bir anlamda "kerhen " destek verme konusunda iki göriiş öne çıkıyor. Kimi PM üyelerine göre. CHP doğrudan Mesut Yılmaz kabinesine girmeliydi. Bu koşullarda iyi bir pazarlıkla. Milli Eğitim gibi, Içişleri gibi önemli bakanlıklan alabilirdi. CHP 'nin DSP ile aynı hükümette bulunması, iki partiyi yakınlaştırabilir, işbirliği ortamım arttırabilirdi. Ancak CHP, kabineden uzak durmakla bu fırsatları kaçırdı. CHP Grup Başkam'ekili Nihad Matkap ise, olayafarklı açıdan bakıvor: "Yaklaşık 4 katrilyon içborç stoku, 8 katrilyonluk kayıt dışı ekonomi var. Nüfusun çok dar bir kısmı milli gelirin yüzde 55 'ini alıyor. Yenigelir kaynaklan yaratılamıyor." Matkap 'a göre, çok parçalı bir koalisyon hükümeti, tüm bu sorunlarm üstesinden gelemez: "Gerede 'deyolun kapalı olduğunu bile bile İstanbul'dan Ankara 'ya gitmeye kalkışmak, 'Olmazsa Gerede den geri döneriz' demek anlamlı değiV Kimin haklı çıkacağını zaman gösterecek. ISIK KANSU Kurt azınca Fotoğraf Tamlaması Halk, çevresmdegelişen olay- ları izler, gözler, yorumunu bir kü- çük tümceye sıkıştırnerir: "Azan kurt başını yermiş." Doymak bilmeyen tutkular, hırs, gözii dönmüşlük, korku. teh- dit, yasa ve kural tammazlık bir- birine karışırsa kişinin benliği allak bullak olmaz mı? Son köstebek olayını irdeleye- lim. Eski Içişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, bir suç örgütii oluşturuldugu kamsmda. Dev- letin elemanlan ve erkinin, dev- lete karşı kullamldıgını savunu- yor. "Neiçin "sonısuna, şu kar- şılıgı veriyor: "Bireysel, siyasal gücü arttırmak, iktidar erkini elden kaçırmamak için" Güneş 'ten, bu sözlerini biraz açmasını istedik. Şunlart sövle- di: "Köstebek olayının yaşandı- ğı günlerde, iktidarm birkana- dının beklentisi, başbakanlığın kendisine devredilmesi, bellibir kişinin ve ona bağlı grubun ik- tidar erkini eline alması, gücii- nüyükseltmesiydi Kişiselya da grup çıkarı için bu gerekiyordu. Hedef, o günkü Başbakan 'ı gö- revi devretmeye zorlamaktu Ama, birgerekçe bulunmalıydu Gerekçe de, köstebek olayında- kiyapı oluşturularak yaratıldu Yani temelamaç, belli bir kişinin ya da grubun siyasal çıkarma yönelik bir haberalma 'yayönel- mekti. Sitekim onun sonucu alındı. O günkü Başbakan, görevini devretmeye zorlandı ve razı edildL" Kurt azdı, azdı, azdı.. sıra, başını yemeye geldi! Kaş derken goz REFAHYOL iktidan gidera- yak, Milli Eğitim Bakanlıgı 'nda yer değiştirme yönetmeliğini zorlayarak 2 bin atama gerçek- leştirmişti. DSP li Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay da, doğal olarak göreve gelir gel- mez bir genelge çıkararak tüm atama işlemlerini dondurdu, durdurdu. Ancak, genelgenin kapsamınm çok geniş olması sıkıntı yaratmıştı. Tümüyle ya- sal çerçevede zorunlu hizmet bölgesi ve sağlık nedeniyle, eş durumundan. yeni sınıfögret- meni olarak göre\e başlamak için atamaları çıkanlar da var- dı ve bu öğretmenlerin. memur- ların maaş nakil ilmuhaberleri valiliklere ulaştırılmıştı. Göre- ve başlamaları gerekiyordu, ama Uluğbay 'ın kapsamlı ge- nelgesi önlerinde engeldi. Yani, kaşyapavım derken göz çıkarıl- mıştı. Eğitimcilerin Uluğbay a önerisı şu: "Bakanlık içinde- ki kötü niyetliler ile vur deyin- ceöldüren Evet efendim, sepet efendim cilerden uzak durmak gerek." Vur beline kazmayı... (Fotoğraf: Hasan Aydın) Verilere bak, hizaya gel Petrol-tş Genel Başkanı Bayram Yıldtrım, sendika- sının her yıl hazırladığı yılhğındaki verileri açıkladı. Birkaç alıntı yapalım: 500 büyük sanavi kuruluşunda yer alan özelfırma- larınfaaliyet dışı kârlannın net bilanço kârlanna ora- nı 1982'de vüzde 15.3 iken, bu oran 1995'te yüzde 46.5 'eçıkmış. Spekülatifkazançartmca, özelsektör sa- nayi yatırımları adeta durmuş. Özelleştirilen işyerlerinden 1996 sonu itibarıyla iş- ten çıkarılan işçilerin oranı yüzde 53'« bulmuş. Tah- mini hesaplamalara göre, son yıllarda Türkiye'de işsiz savısı 6 milyona ulaşmış. 1988-1996 yılları arasında 1.3 milyon sendikah işçi işten çıkarümış. Sendikasız si- gortalı işçi sayısı 3.6 milyon dolayındaymış. 1993-96 yılları arasında gerçe'k ücretlerdeki düşüş yüzde 57.2 oranında olmuş. Yıllığın rakamlanndan sıynlıp birsaptama da biz ya- palım: Emek kan yitirirken, oy oranları yüzde 24 lerde do- laşan sol partilerin elleri armut topluyormuş. Yüksel Endeğer yaztyor Sayın Menzir Vatanseverdir! Bu halk adam olmaz karde- şim. Çıtırçıtırsımsıcaksimrtol- san, susamlanıp ağzına girsen yine yaranamazsın. Bu hükümetten önce RE- FAHYOL vardı. Şimdi karşıla- nndayım, ama zamanında des- teklemiştim, yalanım yok. Ni- ye desteklemiştim? Bu ülke için, bu coğrafya için! Vatana hizmet olsun da kimden gelir- se gelsin diyerek. Umutla. Hoş- görüyle! Fakat kötü niyetlı solcu ta- kımı daha ilk günden ne Re- fah'ın şeriatçılığını bırakt, ne de Yol'un yolsuzluğunu. Üstüne bir de Susurluk komplosu bindi mi al sana vatan hainleri! Oh ne giizel! Neyse ki.şanlı ordumuz kan- sız, digital bir mücadeleyle dü- ruma el koydu. Ne de iyi yap- tı. Vatan aşkıyla yeni bir hükü- met oluşturuldu. ANAP'ın baş- kumandanı yiğit Mesut Yıl- maz başkan oldu. Eski komü- nist, yeni milliyetçi, bir bir "dev- şirme" Sayın Ecevit ve de- mokrat şahıs Sayın Cindoruk destek verdiler. Hatta laiklik takıntısından mustarip Sayın Baykal bile "kerhen" destek- ledi. Daha ne ister bir halk? Bu değişim neyinize yetmiyor? Ama yok, dinozor tayfası illa ki birsorun çıkaracak. Kimsenin burnunun kanamadığı, başta yiiksek burjuvazi olmak üzere hiçbir sınrfın durumunun değiş- mediği bu hamleyi görmezden gelecek. Neymış dertleri, Sayın Nec- det Menzir nasıl bakan olur- muş... Işkence şefiymiş. Sol- cu düşmanıymış, falanmış fi- lanmış. Solcular bile soldan vazgeçerken. Sayın Menzir ni- çin solcu dostu olsun? Aynca işkence bir sosyal sigortadır. Hak edene yapılır! Amaç, Sa- yın Menzir'in şahsında şanlı Türk oligarşisini yıpratmaktır. Bu oyuna gelmeyelim. Bozguncuların amacı hile hurdayla komünizmi getirmek- tir. Bunların rüyalarını kızıl bay- raklar süsler. Sayın Menzir ve benzeri tüm milliyetçi büyüklerimizi koru- yalım. Onların yıpranmasına. üzülmesine, ülser olmasına en- gel olalım. Onlar da bu iyiliğin karşılığını bahşetsinler, bizi unutmasınlar. Örneğin Ulaştırma Bakanlı- ğı'nın güzel ihalelerinde, biz vatanseverlere, en azından ba- na haber versinler, kolaylık gös- tersinler. Komisyon yiğidin kamçısıdır! Tekrarlıyorum: Her-şey-vatan-için! Internet: htp / www / Çil- ler CIA ajanıysa, ben de Matahari'yim!.. Hisar konserleri başladı Bu yıl sekizincisi düzenlenen İstanbul'un Boğaz havasına özgü Rumelihisarı Konserleri, önceki gece Sezen Aksu'nun Boğaziçi , Üniversitesi Güney Kampusu'nda "Sembolik Hisar'da" verdiği konserle başladı. Beklenenin çok üzerinde seyirci gelmesinden dolayı birçok kişinin ayakta i/lemek zorunda kaldığı konserde Sezen Aksu, eski ve veni kasetlerinden sevilen şarkılarını yaklaşık bin kişilik bir topluluğa okudu. Sanatçının ilk yıllarına ait eserlerinden "Kaybolan Yıllar" adlı şarkının tamamını dinleyicilerin seslendirdiği konserde, Aksu'nun zaman zaman ağladığı görüldü. Rumelihisarı Konserleri, RP'li Kültiir Bakanı İsmail Kahraman'ın yasaklamasıyla Boğaziçi l niversitesi"nin otoparkına taşınmıştı. Üniversitede başlayan konserler, yeni Kültiir Bakanı İstemihan Talav'ın kararıyla 19 temmuz akşamı Cem Yılmaz gösterisiyle yeniden eski verine dönecek. Çarpışma DYP Ne\-şehir Milletvekili Esat Kıratlıoğlu. başından geçenleh anlatıyordu: "Nevşehir yolunda arabayla gidiyordum. Viraja girdim. Dikiz aynasına baktım ki, arkadan gelen araba çok hıziı; virajı alamayıp bana vuracak. Kırdım direksiyo- nu, tarlaya daldım. Oh kur- tuldum ' derken, arkadaki de peşimden gelip vurmaz mı benim arabaya!" Kıratlıoğlu nun Çiller alevhi- ne çalışma içinde olduğuna ilişkin savlar haberleştirili- yorya, DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci 've gün doğmuştu: "Doğru yol- dan aynhrsan, başına bun- lar gelir işte.." Kıratlıoğlu, "Yok,yok"dedi. "doğru yoldan ayrılanlar gelip bize çarpıyor". Seç, beğen, git Tansu Çiller, partısinde kızılca kıyamet kopunca karar vermiş, milletvekillerine Kızılcahamam da ninni sövleyecekmiş: "Hamam yolu taşlıdır, DYP'liler hilal kaşlıdır..." Heyhat! DYP 'li milletvekilleri Kızılcahamam kampına karşı çıkıyorlarmış. O zaman başka yerlerde bir araya gelebilirler. Örneğin şu ilçelerde: Of, olmadı Posof. Şaphane beğenilmedi mi Viranşehir 'e gidebilirler. Ayvalık denk düşebilir. Çiftlik neden olmasın? Dargeçitya da Bulanık tutulmazsa, soluğu Islahiye de alabilirler. Mesudiye bir başka seçenek. HAYVANLAR İSMAÎL GÜLCEÇ ÇİZGİLİK K4MtL HARBİ SEMİH POROY MIRMIRLAR VĞVR DVRAK ERD2.V0N YuzuKlDEK KEYbANA 6EUEN ÇÖL- LE^MEVf 6 o R £ E y t ; TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Temmuz SULTANAZİZ LONORA 'DA.. 1867 OB BueON, OSMANL1 PAPİŞAHI AZİZ, LX>MDeA x YA SiTTİ. AVISUPA'YA YOLCU- t-UK BOEM İLK OSMANLI HÛteÛMOAfîl OL4M SULTAN AZİZ, ÖNC£ F&WSA 'YA O&İ0AN tJJGıLmPE'Ye GEÇM'ŞTİ. PA İNGİLJZ. IfeuAHTT rAŞAFlNOAN f LANAN SULrAAJ (SOLOAKi JS£SİM~), BUCKIMG- HAM S/He/tY/'A/O4 MISAPİG BD/l-M/Ç, E&- TBSİ SÜM OE \A/WOSO/S'A GOB&E ' Ö LA& PÜZ&A/LSA/EM SULTAN VE BAi-O- 7A/ BEYOĞLU 2. ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1997/414 Mahkememizm 27.6.1997 tarih ve 1997414-498 sayılı kara- nyla Tokat. Reşadne Köklü, cılt 078. sayfa 41. kiitük 20'de Şı- nası oğlu Nazmıye'den olma 1987 doğumlu olarak nüfusa kayıt- lı olan Tamer Karacan'a annesı Nazmiye Sıvıl'ın \ası tayinıne karar venlmıştır. llan olunur. 27.6.1997 Basın: 311441 BAKIRKOY 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1997-284 Mahkememizce verilen 1.7.1997 günü 1997/284 esas, 1997'637 sayılı karar ile mahcur namzedi Zelıha Tokdemir'e oğ- lu Nun Tokdemir vası tayin edılmış olmakla işbu vası karanna ıtırazı olanlann kanuni süresınde ıtıraz edebileceklerı, itıraz va- ki olmadığı takdırde hükmün aynen kesınleşeceğı teblığ yerine kaım olmak üzere ılan olunur. Basın: 31011 POLITİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Yılmayan Toplumcu... "Partisinin seçimleri kazanabilmesi için bütün irtica kuvvetlerini seferber ettı" dediği için Anka- ra Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıyor- du. Mahkeme tıklım tıklımdı. Tutuklu olarak yar- gılanıyordu ama, tutuklu değildi. Adı okununca ka- labalığın arasından çıktı, yargıcın önüne geldi.' 1946demokrasisavaşçılarındanMehmetAliAy-, baryargıcın karşısındaydı. . Demokrasi için Vatan. Gün. Hürrıyet, Zincirli Hürriyet gazete ve dergilerinde yazıyordu. İrtica kuvvetlerini seferber eden Ismet Paşa'ydı. İrtica kuvvetleri de CHP'ydi. Duruşmayı ilgiyle izleyen dinleyiciler Aybar'ı ilk görüyorlardı, ben de. Aybar savunmaya geçti. Is- met Paşa'nın iki niteliği vardı. Bunlardan biri Cum- hurbaşkanlığı, ikıncisi parti başkanlığı. bunlardan birine hakaret edebilirdı, ikısine değıl. Duruşma uzun sürdü. Belli ki Ağır Ceza Baş- kanı Dazıroğlu duruşmayı bir oturumda bitırmek istiyordu. Bıraz CHP'Iİ olmasıyla tanınan Dazıroğ- lu, kararı açıkladı. Suç yoktu. Aybar, 1946'da De- mokrat Partı'den milletvekili adayı oldu, ama ka- zanamadı, yolları ayrıldı. 1965'te hem milletveki- li hem de partı genel başkanı (Türkiye İşçi Parti- si) oldu. Tek başına parlamentoda bir parti gibi çalıştı. Bunu gören ismet Paşa şöyle dedi: "Aybar'a bakın, tek kişi, ama bir partı gibi çalı- şıyor." Burada bir çizgi çizecek olur da bunu bugün- lere değin uzatabilsek sosyalizm nereye gelirdi, nereleri geçerdi. İki dönem parlamentoda bulunan TİP, eğer sos- yalizm yolunda çalışsaydı, çabalar sosyalızmin te- orisi değil de pratiğı uğruna verilseydi, başka so- nuçlar alınırdı. TİP kendi içinde barışamadı. Güler yüzlü sosyalizm tartışması çok yıprattı, çok oyaladı. Aybar, denemelerini ve düşüncelerini ki- taplarda topladı. Zaman zaman partinin başına gelen ve giden Aybar, eski kadrolar yerine yenisini kurma gırişim- lerinde bulundu. Kitaplar yazdı, bilimsel çalışma- lar yaptı. Aradan yıllar geçtı, sosyalizmin kendin- de de değişimler oldu. Sovyet sosyalizmi kendi- ni onardı. Sosyalizmin lıderlerı bile kendı teonle- rini tanımaz oldu. Son yıllarda dikkati çeken, Özgürlük ve De- mokrasi Partisi lideri Ufuk Uras'ın şu sözleri var: "ÖDP, aslında 1965 TİP deneyiminin ve Türki- ye 'de Dev-Genç ve diğerana damarlanyla sol de- neyiminin birleşmesinin ürünüdür. Çoğulcu, çok sesli, güler yüzlü bir sosyalizm anlayışının ete ke- mığe bürünmüş halidir." Aybar, bir bilim adamıydı, oradan sıyasete atıl- dı. Eğer siyasetten bilim adamlığına geçseydi tar- tışılacaktı. TİP seçimlere giderken aday bulamıyordu. Aday olabilecekleri teker teker arayan ve bir kadro oluşturmak isteyen gene Aybar'dır. Aybar, bir gönül ve sanat adamıydı, sanat ada- mıydı derken yaptığı resimleri unutmuyoruz. Aybar öleli iki yıl olmuş, ne kadar canlı... B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS SOLDAN SAĞA: 1/ Güneş sıste- mının. Nisan 1993"tekeşfedı- len onuncu ge- 3 zegenı... Serbest meslek adamla- nnı içinde topla- yanresmıbirlik. 2/Gıresun'unbır " ılçesı. 3/ Bir no- ta... Genellıkle Karadenız Böl- gesi'ndegıvılen bir tür erkek 1 2 3 4 5 6 7 8 ayakkabısı. 4/ Büviik çı- vı...Eğik, meyillı.5/Bır renk... "Al yanaktan - - -alam Yanak olmaz du- dak olsun" (Ercışli Em- 3 rah).6/Oylumlu... Adıl. 4 7/ Koyun sütünden ya- pılan \ e mahzenlerde ol- gunlaştınlan, ıçi küflü peynır... Tellürelementı- nınsımgesı.8/Akajuda denılen büyük bir orman ağacı... Bir soru eki. 9/ Uzaklık işareti... Bir kış sebzesı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Değerinden çok aşağı bir fıyatla alınabılen şey. 2/ Bü- yûk bir ırmağa kanşan ikinci derecedeki akarsuİann her bin... Avrupa'da bir başkent. 3/ Radon elementinın sım- gesi... Eski dilde yıldınm. 4/ Yün atkı... Pokerde bir üç ve bir perden oluşan ele \enlen ad. 5/ ""Görmeden 1 nisanın bahar elden gıder" (Ziya Paşa).. Derıde sınır- ler boyunca birtakım ağnlı fıskeîenn dökülmesıyle beh- ren hastalık. 6/ Kalın bükülmüş sıcim... " — tutmuş söy- lemez olmuş ' Ağızda dillerı gördüm" (Yunus Emre). 7/ Bıçimlenme süreci... Eski dilde su. 8/ Hücre yapısında ve metabolizmasında önemli bir rol ojnayan fosfolıpıt bıleşıklerinın ortak adı. 9/ Hıle. aldatmaca. yalan dolan. ÇARŞAMBA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayr 1996 186 Davacı K.H. larafmdan davalılar Nüfus Müdurlüğü. Velittın Setnız aleyhmde açılan mükerrer kayıt iptalı da- vasının mahkememızde yapılan açık vargılaması sırasm- da, verilen ara kararı gereğınce: Çarşamba'da ikamet el- tiği bildırilen \e bütün aramalara rağmen adresı tespıt edilemeyen davalı Velittın Semiz. nüfusa iki kez müker- rer kaydedildiğı 21.11.1955 doğumlu Velittın Semız'in kaydının iptalı ıstenmış olmakla, adresi tespit edilemeyen davalının duruşma günü olan 12.9.1997 günü saat 09.00'da mahkememızde hazır olması \eya kendısinı bir vekılle temsil etmesı. aksı takdırde yargilamaya yoklu- ğunda devam olunacağı. dava dılekçesi yerine geçerlı ol- mak üzere ilanen teblft olunur 28.2.1997 Basın: 11084 VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 199M31 Davacı: PTT Genel Müdürlüğu Ankara Vekilı: Av. Nuran Odabaşı Gazıantep Davalı: Mirza Ercan. Atatürk Mahallesi Park Sokak No: 52 Viranşehir Da\a: Itırazın Iptali Değeri: 2.61 •'.604.-TL. DavaTarihi 19 9.1991 Karar Tanhi: 14.3.1997 Davacı kurum \ekilinin mahkememize açmış olduğu davasımn yapılarak bitırilen açık yargılaması sonundâ, Davacının ıtırazının kabulü ile davalının ıtırazının iptali- ne. llK'nın 68/7 fıkrası gereğınce alacağın yuzde 40 ora- nında tazminatla mahkümıyetine. yapılan yargılama gıde- rı ile takdiredilen ücreti \ekâletin davalıdan tahsıline da- ir davacı kurum vekılınin yüzüne karşı davalının gıyabın- da verilen kararın, davalıya teblığ edılememış olduaun- dan ilanen tebliğıne, ilan metninın gazetede ılan tanhın- den ıtibaren 15 gün içinde aleyhıne temyız olunmadığı takdirde kesınleşeceğı lıususu ilan olunur Basın- 30058
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle