Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya • Yaznşlerı Müdurlerr fbrahimY ıldız (Sonımlu), Dinç Tayanç 9 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat: CengizYıldınm • Kultur Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yöcelman 0 Makalder. Sami Karaören • Dıızeltme Abdullah V azıcı 0 Fotoğraf Frdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge: Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu. İhan Sdçuk(Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinkaya,Şûkran Soner. Ergım Balcı, DinçTayanç, tbrahîm V ıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. AnkaraTemsılcısı: Mustafa BalbayO Haber Müdunı Doğan Alan Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 0 Izmır Temsılcısr SerdarKızık,H ZıyaBIv 1352S.2/3T<H:4411220, Faks. 4419117 0 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönu Cd. 119S. No.lKafl.Tel:363 12 11, Faks-363 12 15 Kootdinatör Ahmet Konüsajı 0 Muhasebe Bülent Yener 0 tdare HüseyinGürer01şletme ÖnderÇeök0Bügı-İş]em Nail tnal 0 Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetun Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gfilbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman • Genel Müdûr Yaıdımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-513 »4 6M1, Faks: 5138463 V4\ımla>an ve lasın: Yenı Gun Haber Aıansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş TûtocağıCad 3» 4 Cağaloğlu 34334 ist'PK 24* Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212)513 85 95 7HAZIRAN1997 Imsak: 3.26 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 Ikindi: 17.07 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.31 NATO toplantısı sonaerdi • İstanbul Haber Servisi - Tûrkiye'de ik kez geTçekleştinien NATO Bayan Aske-ler KLomitesi'nh 1997 yılı toplantısı dün sona erdi. IComite başkanı ABD'li Bayan Tümjeneral Marcelite Hırns. Harbiye A.skeri Kültûr Vlerkezi'nde yapılan ve 4 gün süren toplantının sona ermesi dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, NATO ülkelerindeki bayan askerlerle ilgilı ıngulamalarve gelişmeler hakkında bilgı alışverişinde bulunduklannı belirtti. Akdenizfokları oluyor • ANKARA(AA)-Batı Sahra"da2O0 Akdeniz fokunun, bir su bitkisi tarafından yayılan zehirleyici yüzünden öldüğü bildirildi. Toplu ölümlerin. Türkiye ve Yunanistan kıyılannda yaşayan Akdeniz foklannı da tehdit ettıği kaydedildi. Uzmanlar. 19 mayıstan bu yana süren ölümlerin, Akdeniz foklannda bölge nufusunun yandan fazlasının, dünya nufusunun ise yaklaşık üçte birinin yeryüzünden silinip gitmesine neden olduğunu bildirdiler. İnanç turizmi projesi askıda • TARSÜS (Cumhuriyet) - Tunzm Bakanlığı tarafından İsa'nın 2 bininci doğum yıldönümünde daha da önem kazanacak kutsal yerlerden Saint Paul Kilısesi'yle ilgili hiçbir ciddi hazırlık yapılmadığı ortaya çıktı. Bir yıl önce hazırlanan projenin de "kâğıt üzerinde kaldığı" anlaşıldı. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Saint Paul'ün doğdugu ve Hıristiyanlar için çok önemli bir merkez olan kilise ıçin bir yıl önce "röleve ve restorasyon projesi" hazırlanmıştı. 'Fotoğraf Avcıları' • Haber Merkezi - Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, "Fotoğraf Avcılan Rasgele" isimli bir fotoğraf yanşması düzenliyor. Konusunun, kara avcılığına konu olan ve olmayan her türlü yabani hayvanın doğal yaşam ortamlannda fotoğrafla tespit edilmesinin olduğu yanşmaya son başvuru tarihi 11 hazıran olarak belirlendi. 14-15 haziran arasında yapılacak yanşmaya katılmak isteyenler(0 312)221 33 14 numaralı telefondan bilgi alabilecekler. Gençlik Günü kutlanıyop • İstanbul Haber Servisi - HABITAT-II ve Gündem 21 kararlannı hayata geçirmek için kurulan Gençlik Derneği, tstanbul Valiliği'nın katkılanyla 9 Haziran Dünya Gençlik Günü'nü kutlavacak. DEÜ Adalet Yüksekokulu'nun ülke genelinde 34 bin 165 kişiyle yaptığı anket ilginç sonuçlar ortaya koydu 'Çetelerle mücadele edümiyor'İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yurttaşlann yüzde 85"i Susurluk soruştuımasından sonuç alınacağına inanmıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Adalet Yüksekokulu tarafından Türkiye genelinde yapılan araştırmaya katılanlann yüzde 89'u, çetelerle ciddi biçimde mücadele edilmediğinı belirtiyor. "Şeriata hayır" diyenlerin oranı yüzde 86'yı bulurken, yüzde 53'lük bir oran ise laikliğin tehlikede olduğu kaygısını taşıyor. DEÜ Adalet Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Bahri Öztürk, Türkiye genelindeki araştırmada 34 bin 165 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemi kullandıklanm behrterek "Araşürmamız, son derece çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmayı yaparken, ülkemizin önemli güncel sorunlan konusunda halkımızın eğilimini betiriemek, ortaya çıkaıt sonuçlan bilimsd analizlerde kullannıak, sonuçlan \etkili mercilere sunarak halkın kamusal işlemlere katılmasma katkı yapmayı amaçladık" diye konuştu. Geçen ay başmda tamamlanan araştırmadan çıkan sonuçlara göre, yurttaşlann yüzde 77"si ülkede yargı bağımsızhğı olduğuna inanmıyor. Ülkede hukuk devleti olgusunun var olduğuna inananlann oranı sadece yüzde 10'da kalıyor. Araştırmaya göre Tûrkiye'de • Yapılan araştırmaya katılanlann yüzde 85'i Susurluk soruşturmasından sonuç alınacağına inanmıyor. "Şeriata hayır" diyenlerin oranı yüzde 86'yı bulurken, yüzde 53'lük bir oran laikliğin tehlikede olduğu kaygısını taşıyor. demokrasinin kurum ve kurallanyla yerleşmiş olduğunu düşenenlerin oranı da yüzde 13'ü geçemiyor. Araştırmanın en ilginç belirlemelerinden birisini şeriat ve laiklikle ilgili sorular ortaya koyuyor. Ülkede laikliğin tehlikede olup olmadığına ilişkin sorulan soruya, evet yanıtı verenlerin oranı yüzde 53'ü buluyor. Adalet Yüksekokulu'nun yaptığı araştırmaya katılanlar, Tûrkiye'de şeriat kurallannın uygulamaya konulamayacağını düşünüyor. "Gerçekten bedeni cezalar, örneğin hırsıziıkta el veya kol kesme gibi cezalar getirilmeB midir" sorusuna hayır diyenlenn oranı yüzde 75'i buluyor. Yurttaşlann yüzde 7"sı bu konuda düşüncesinı açıklamaktan kaçınırken, yüzde 18'lik bir kesimin olumlu yanıt verdiği görülüyor. "Şeriata hayır" diyenler arasında yüksekokul mezunu kadınlann oranı yüzde 86'ya dek yükseliyor. Devlet-mafya-sıyaset bağlantılan ve Susurluk soruşturmasına yönelik sorulan sorular ilginç tespitler ortaya koyuyor. Yurttaşlar, çeteler konusunda basmın takındığı tavn yüksek bir oranda olumlu buluyor. Basının çetelerle mücadelede gerekli kamuoyu baskısının yaratilmasında önemli görevler üstlendiğini düşünenlerin oranı yüzde 75 iken. medyanın çete olaylannı seyirci çekmek için abarttığını düşünenlerin oranı yüzde 17'de kalıyor. Buna karşın yurttaşlar, çetelerle ciddi biçimde mücadele edildiğine inanmıyor. "Çetelerle ciddi bir şekilde mücadele edildiğine inamyor musunuz" sorusuna hayır yanıtı verenlerin oranı yüzde 89 düzeylerine ulaşıyor. Devlet-siyaset-mafya bağlantısından söz etmenin doğru olmadığını, çünkü olaylara kanşanlann bazı kamu görevlilerinden ibaret olduğunu düşünenler yüzde 54, devlet ilişkisinden söz edilebileceğini vurgulayanlann oranı ise yüzde 36. Yurttaşlann çok büyük bir çoğunluğu Susurluk olaymdan sonra başlatılan soruşturmanın sonuç vermeyeceği. sorumlulann cezalandınlmayacağı endişesini taşıyor. SSK'ye 64S personel alımyor Çelik'ten erken seçim kadrosu ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-Şaibeh sı- navla 2 bin 500 idari per- sonel; yönetmeliklerde- ğiştinlerek sınavsız ve duyurusuz sağlık elema- nı, avukat. teknik eleman alınan SSK'de 5 bin kı- şilik yenı kadronun ar- dından 648 kişinın daha işe alınacağı bildirildi. RP'liÇalışmaveSos- yal Güvenlik Bakanı Ne- cati Çelik'in, yargı ka- rarlannavymayarak yo- ğun kadrolaşma hareke- ti yürüttüğü SSK'ye er- ken seçimin gündeme geldiği bir dönemde 650 kişılik personel için ye- ni sınav açılması dikkat çekti. Bakanlık'tan ya- pılan açıklamada ise 14 Personel ahmlannın cr- ken seçünlevepoGtik mü- lahazalarla hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen kuru- mun kronikbir sorun ha- line gelmiş personel sı- kınnsının kısmen de ol- sagiderilmesineyöneük- tir" gorüşü savunuldu. Açıklamada, sınavla il- gili duyurunun yapılma- ması ve koşullannın be- lirtilmemesi dikkat çek- ti. Bakanlık tarafından "hizmeun gereği" olarak açıklantfn atamalar çer- çevesinde SSK'de yak- laşık 50 hastanenin baş- hekimi, 30 ilin sigorta müdürü değiştirilirken, odacılara kadarvaran bir kadrolaşma hareketi ger- çekleştirildi. SSK'ye girebilmek için binlerce insanın "re- riP olduklan sınavla Ba- kan Çelik' in akrabalan- nın da yer aldığı 2 bin 500 kişi idari personel olarak kuruma alındı. Danıştay'ın, yönetmelik degişikliklerine karşı ya- pılan başvurular üzen- ne, 3 ayn kararla sapta- dığı "kadrolaşma" ama- cıyla kurumda, partizan- ca atama. yer değiştirme yoluyla atama, üst dü- zey görevlere yükseltme uygulamalan ve çok sa- yıda sürgün gerçekleşti- rildi. Aydınlanmanın Işığında Timur SelçukKültür Servisi - TOBAV ve İDE Eğitım Organızasyon tarafından hazırlanan 'Aydın- lanmanm Işığuıda Sanat tn- sanlaranız' etkınliğinin so- nuncusu Timur Seiçukıçin dü- zenlendi. Taksim Sahnesi'in- de gerçekleştirilen 'TimurSel- çuk'a Saygı Gecesi'nin senar- yosunu Piraye Şengel, yönet- menliğini ise Kenan Işıkyap- tı. Serap Eyüboğlu ve Ali Dü- şenkalkar'm sunuculuğunu yaptığı geceye Setani Andak, Rutka> Aziz,YavuzTop, Şehi- me Ertop katıldı. Selmı Andak konuşmasın- da, Timur Selçuk'un yalnızca bireysel değil aynı zamanda toplumsal bir ekol olduğunu. ulusallık ve evTensellik öğele- rini çok iyı birleştirdığini be- lirtti. Timur Selçuk'un dünya gö- rüşünden ödün vermeden top- Timur Selçuk'a Saçygı Gecesi'ne Selmi Andak, Rutkay Aziz, Ya^Tiz Top, Şehime Ertop da kaöldı. (Fotoğraf: K.\DER TUGLA) lumsal içerikli yapıtlar verdiğini belirten An- dak. Atatürk'ün u De>Timlerinenzoru mii- zik dcvrimidir. Müzikdevrimini tamamla- mayan bir toplum geüşmesini de tamamla- yamaz" sözünü anımsattı. Halk müziği alanında Selçuk'la birlikte çalışan Yavuz Top "Halkı sevnıek, halkın muziğini, sanaünı sevmektir'" diyerek Tür- kiye'nin Selçuk gibi insanlarla daha fazla gelişebileceğini vurguladı. Çağdaş Müzik Okulu öğrencilerinin 'Ab- dülcanbaz'ın oyun muziğini seslendirdiği gecede, ŞehirTiyatrolan Genel Müdür Ke- nan Işık da Timur Selçuk'un yaptığı oyun müzikleriyle tiyatronun halkla buluşması- nı sağlayan önemli insanlardan biri oldu- ğunu belirtti. tlhan Selçuk'un MaponGülü'nü oyunlaş- tıran Rutkay Aziz. yaklaşık 22 yıllık dost- luklannda Timur Selçuk'un kendısı ıçin bir Japon Gülü olduğunu belirtirken aynı zamanda iyi birbesteci, müzik adamı ve ıyi bir müzik hocası olduğunu sözlerine ekle- di. Timur Selçuk'un sanata yönelmesinde önemli bir yeri olan anrıesı Şehime Ertop, Timur Selçuk'u kutladı ve Behçet Kemal Çağlar'ın Selçuk'a doğum gününde hedi- ye ettiği şiiri okudu. Ardından Selçuk'un kızı Mercan kısa bir dans gösterisi yaptı. Ataol Behramoğlu Timur Selçuk'a gön- derdığı kutlama mesajında. Timur Sel- çuk'un yaratıcılığında başkaldın, toplum- sallık ve mizah gibi öğeleri bir arada yo- rumlayan önemli bir sanatçı olduğunu be- lirtti. Gecenin bitiminde konuşan Timur Sel- çuk, Okta>AkbaLVedatGünyoLSalâhBir- sel ve Fakir Ba>'kurt'un gönderdiği "Genç- ler sanat yolunda arük bizim çektiğimiz sı- kıntılan çekmeyecek" ve "Gençler kendi-. leriyle banşık olmah, istedikleri yokla iler- lemeüdirier" mesajını ilettı ve kendisinin de yetmiş beşine geldiğinde ayakta olmak istediğini söyledi. Yeşfllilder içindeki beyaz havaalanı 1992 yıhnda işletmeye açılan Münih Havaalanı'nın çevresi ağaç ve fîdanlarla yeşillendirUdü. Haber Merkezi - Al- manya'nın ikinci büyük ha- vaalanı Münih, işletmeye açıldığı mayıs 1992 tarihin- den bu yana gerek yolcu gerekse kargo kapasitesi açısından sürekli yükselen bir trend izliyor. 3 bin 193 çalışamnın 207'si Türk olan havaalanı işlehnesi, günde ortalama 43 bin yolcuya hizmet veriyor. Yetkililer, günde ortala- ma 637 uçağın inip kalktı- ğı havaalanının kurulduğu alanda çevTenin zarar gör- memesi için yoğun çaba harcıyorlar. Işletmeci şir- ket Flughafen München GmbH, Çevre Bakanlığı ile birlikte hareket ederek300 hektarlık bölgede ekolojik koruma stratejisi oluşturu- yor. "Havatrafiğininekolo- jik dengeyi bozması kaçı- nılmaz. Ancak bizier tüm otanaklanmıatHJzaranmi- nimuma indirgemeye sefer- ber ettik" diye konuşan yet- kililer, başlıca hedeflerinın uçuş operasyonlannın kaçı- nılmaz sonuçlan ile doğal yaşamın korunması arasın- da uzlaşma sağlamak oldu- ğunu belirtiyorlar. Şirketin aldığı önlemlerin başında, ses kırliliğini ortadan kal- dırmak geliyor. Münih Havaalanı Alman- ya'da "veşillikkr içindeki bej'azuk" olarak tanımla- nıyor. Ağaçlar ve fıdanlar- laoluşturulan "yeşflkemer" dünyanın dört bir yanında- ki havaalanlanna örnek oluşturuyor. Lufthansa Hava Yollan, özellikle işadamlannı dü- şünerek tstanbul'dan Mü- nih'e sabah saatine sefer koydu. 1 mayıstan itibaren yapılmaya başlayan sefer- lerde Jstanbul'dan hareket saat 7.50'de gerçekleşiyor. e-posta : tan (a vol. com. tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK ünyanın gelişmiş ülkeleri şu 'öğrenme' konusuna takmış du- rumdalar. "'Nasılöğrennıeli",''NasıJ öğretmeti", "Okullarda hangi öğren- me metotlannı uygulamah da doğ- ru eğitim olmah"gibi sorular sorup yanıtlar anyorlar. Aktif öğrenme, hi- peraktif öğrenme, süperaktif öğren- me gibi konular üzerinde çahşma üzerine çalışma yapıyorlar. Işte bi- zim üstün yanımız da burada ortaya çıkıyor. Bizim atalanmızdan kalma bir öğrenme metodumuz var ki Av- rupalılar, Amerikalılar bunu bilmi- yorlar. Bilmedikleri için de her ko- nuda yayakalıyorlar. Bizimkilerba- şını alıp gidiyor, onlar da arkadan ba- kakalıyorlar. İşte, şimdi bizim "Ala- turka Öğrenme" metodunun gizle- rini açıklıyoruz. Ama bunu Türkçe yazıyoruz ki Amerikalılar, Alman- lar, Fransızlar anlayıp çalmasmlar. 'Gördüğünden $a$ma' metodu... Gördüğünü bileceksin, ondan şaşmayacaksın. Ne gördünse onu öğreneceksin. Bılip bildiğin de Alaturka Oğrenme buolacak. Garantili birmetottur. De- nenmişligi garanti demektir. Çok ve- rimlı bir öğrenme yöntemidir. Kafa- yı kanştırmaz. Öyle uzun boylu "Aca- ba neden böyle > F apıyorlar", "Bunun başka bir yolu var mıdır" gibi soru- larla zihni yorup da bunalıma düşü- recek hiçbir yanı yoktur. Ne gördün- se onu yaparsın, ne derlerse ona ina- nırsın. Metot çok basıttır, ama çok da rahattır. Görmedığın şeye kafa yormayacaksın, bilmediğin işe bu- laşmayacaksın. Kızının kısmeti mi çıkmıyor? Bakacaksın. dedelerin ne yapıyordu? Anahtarcı Baba'ya gi- dip dualarla açık bir kilit götürüyor- lardı. Sen de öyle yapacaksın. Gör- düğünden şaşmayacaksın, bildiğin- den kopmayacaksın. Babanın bildi- ği sana da yeter, çocuklanna da. Bak atalann nasıl Viyana'lara kadar git- mış? Bir şey bilmişler ki gitmişler. Sen şimdi Ahırkapı'ya zor gidiyor- sun. Demek ki dedenın yolundan ay- nlmışsın. Sen sen ol. gördüğünden şaşma. İşte bu metottur. 'Böyle olacağı hiç aklıma gelmemişti' metodu... laturka Oğrenme'nin gözde metotlanndan binsi de budur: Yaşayarak öğrenme. Öyle uzun boy- lu önünü ardını düşünmeden işe gi- rişeceksin. Çünkü çok düşünmenin beyin humması yaptığı eski kitaplar- da yazılıdır. Düşünmediğin için be- yin hummasından korunduğun gibi çekingenlik de olmaz. Çünkü bir işe giriştin mi artık çekinmeyeceksin, "Acaba sonu nasıl olur?" dive tutuk- luk yapmayacaksın. Sonu nasıl olur- sa olur, sen de görürsün. Bir dahaki sefere öyle yapmazsın, olur biter. Bu metoda Frenk memleketlerinde "deneme-yanılma*' diyorlar, ama on- lar bizimkini bereket versin bilmiyor- lar. Bilselerdi onu yaparlardı da bi- zi geçerlerdi. Bizimki "dene-ya- ml"metodudur. Dene-yanıl, sonra gene dene-yanıl, gene dene-yanıl, tekrar dene-yanıl, bir daha dene-ya- nıl. Bu böyle gider. Bizde siyasette uygulanıyor, çok iyi verim alımyor. Trafik kazalannda da bu metot çok iyi sonuçlar veriyor. Yalnız Allah rahmet eylesin, bir kısım kazazede- ler bir daha yanılamıyor. Yani her işimızde çok vçrimli birmetoL Aman, yabancılar duymasın. Çalarlar da bizden üstün çıkarlar. 'Herkes öyle diyor' metodu... T) u da çok ıyi bir öğrenme meto- JD dudur. "O ne diyor?" diye ba- karsın, "Bu ne diyor?" diye bakar- sın, hele şu da öyle dıyorsa tamam- dır. Artık kuşku duymaya gerek yok- tur, sen de öğrenmiş olursun. Bak ne kolay, ne güzel bir metot. Defter is- temez, kalem istemez. yazma oku- ma istemez. lngilizce neyin bilmek gerekmez, öğreniverirsin. "Herkes öyle diyor" metodu, hem iyidir hem de demokrasiye çok uygundur. Ma- dem ki herkes öyle diyor, o iş öyle- dir. Sen herkeslerden daha iyi mi bi- leceksin? Herkes kim miymiş? Her- kes herkestir, o kadar. Böyle suni gündem yaratıp da insanın aklını ka- nştırmaya hiç lüzum yok. Herkes öyle diyorsa sen de öyle dersin. bu- nalımdan kurtulursun. Şimdi birta- kam ukalalar çıkar, "KJm demiş". "Neden demiş", "Ne zaman demiş" gibisinden sorularla fuzuliyet yapma- ya kalkar, sen hiç aldırmayacaksın. Karşısına geçersin o ukalanın, "Her- kes öyle diyor" dersin, ukalayı çat- latırsın. Pek iyi olur. 'Gazete yazmış" metodu... t A laturka Oğrenme' metotlan ÂX. arasına sonradan girmiştir. Teknolojik gelişmeler ilerleyince öğ- renme metotlan arasına "Gazete yaz- mış" yolu da katılmıştır. Bu metot- ta, gazete okuyan birinin rivayet et- mesi söz konusudur. Böylece değerli bilgi de kulaktan kulağa yayılmış olur. Bilimsel - tek- nolojik gelişmeler de böylece "Ala- turka Oğrenme" konusuna girmiş- tir. Sonradan "Radyo demiş ki.." ek- lenmıştir. Son yıllarda da "Televiz- yonda duymuşlar.." bu metoda katıl- mıştır. Gazete okumayan, radyo din- lemeyen, televizyon izlemeyen kişi- ler de böylece bilgi sahibi olmakta, dünyada olup bitenleri tam tamına öğ- renmektedirler. Böyle 21. yüzyıla giriyoruz ki bü- tün dünya milletleri bize şaşıp son- radan saçlannı başlannı yolacaklar- dır; "Eyvah,bizneyaptıkdabu me- totlan kaçınp nal topluyomz?" di- yeceklerdir, ama boşunadır. Biz atı alıp Üsküdar'a gideceğiz, onlar Üs- küdar'ı bir türlü öğrenemeyecekler.