02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 1997 CUMARTESİ OIAYLAR VE GORUŞLER Intihar... Dr. KRİTON DİNÇMEN S on günierde gerek televizyon ekranlannda gerekse gazete haberlennde sıkhkla rastla- nan intüıar girişimleri olayla- n nederayle güncellik kazan- mış bulunan konunun, belir- li ve geçerl ı bazı bilgilere oturtularak çok kaba ve genel çızgilerle gözden geçinlme- sinde yarar olduğu kanısmdayız. Ve te- mel bir husus olarak ıntiharlann gerçek ölüm arzusunu taşıvan tamamlannuş ya da tatnamlanmamış indharlar :le sırf et- rafin ilgisini çekmek veya belirti bir ka- zancı elde etmek gayesini güden intihar gösterileri şeklinde ikiye aynlmalanmn ve değerlendirilirken de bu yönden ırde- lenmelerinin şart olduğunun vurgulanma- sı gerekir. Birincilerde -ister tamamlansın, ıster girişım safhasmda durdurulsun- intıhann gerçekleştirilmesi ıçın seçilen yolun cid- diyeti ile gırişimin tamamlanması halin- de geri dönmenin imkânsızlığı ve girişi- min tamamlanmasını önleyebılecek bir ortamın bulunmaması için özellikle önce- den tedbırlerin alınmış olması gibi husus- lar kendilennı gösterir. Iküıcilerde ise yukandakilenn tersine girişimini ilan edercesine çevreye yay- mak, kullanılan araç ile zaman ve yerin se- çiminde gınşimın ölüm ile neticelenme- sini son anda önleyecek, yani intiharakal- kışanı "kurtaracak!" bir ortamın bulun- masına ve aynca seçilen aracın öldürücü olmayacak. gıderek fiziksel bir tahribata ve sakatlığa meydan venmeyecek tûrden olmasına dıkkat etmek gibi etkenler belir- gındir. Birinci gnıbu. cıddi bir akıl hastalığı sonucu ortaya çıkmış ölme ve kendisinı yok etme arzusunu taşıyan akıl hastalan olduğu gibi. herhangı bir akıl hastalığı göstermedikleri halde kendilerinin o gü- ne kadar kurmuş olup titızlikle korumuş olduklan kişilik binasını ve kendilerine karşı beslemekte olduklan saygmlıklan- ru yıkacak şiddet ve nitelikte bulunan şart- larlakarşılaşan ve bu intihar eylemini ona- nlmaz şekilde yıkılmış öz saygınlıklannın bir ifadesi ve sonucu olarak kabul eden aklen sağlam kımseler oluşturmaktadır. İntihar girişimini bir gösteri olarak kul- lananlarda ise istediğini elde etme, affe- dilme, kendisinden söz ettirme. etraftaki- lerden öç alma gibi öğeler gözlenir. Kişi- lik yapısı ve zekâsı zayıf, bencil. ilkel, mücadele etmekten korkan veya mücade- le edebilme güç ve becensi olmayan bir kimse, günlük yaşamını kurmuş bulun- duğu ve kolaycasına elde ettiği dengeyi tehdit eden en ufak bir sarsıntı karşısında intihar gösterisine dört elle sanlır. Gerçek intiharlarda daima bir öldürme arzusu gözlenir. Ne var ki bu gibi haller- de öMüren ile ölen aynı kişidir: yanı katil ile maktulün aynı kişinın olduğu bir ctna- yet ile karşı karşıyayız; kışi. kendisinin öldürülmesi olayını kendı eliyle işler. An- cak bazı nadır olgularda, intihar eden ki- şinin bu intihan ile kendi öz anne ya da babasını veya kendisine yaşam ve ahlak imajını oluşturmuş bulunan toplum değer yargılannı öldürmek isteğınde bulundu- ğunu görmekteyiz. Anlaşılması güç \ e çetrefıl olan bu psı- kodinamik konuyu. ana hatlan ile şöyle- ce açıklayabiliriz: Kişiliğin temel yapı- sında eros dediğımız ve tüm yapıcı, yara- tıcı. sevgi ifadesi olan öğeler ile thanatos ya da destrudo diye bılinen ve yıkıcılık. savaş, kavga, nefret. öldürme gibi öğeler topluluğu. çevTeye yayılmaya hazır ve herhangi bir durum karşısında kişinin şu ya da bu şekilde hareket etmesine neden olacak şekilde beraberce ve bir arada bu- lunurlar. Ancak bu iki öğeler topluluğu ki- şilik yapısında bulunan üst benlik ile öy- lesine yoğrulur ki, normal insanla thana- tos bir yandan kişı ve toplum ıçin faydalı işlevlerini oluşturması için potansiyel bir güce dönüşürken, gereğmde de ölçülü ve gerekli bir şekilde ılgili şahıs ya da etke- ne doğru yönelmiş bir yıkıcılığı oluşturur. tşte intihardakişide mevcut bütün yıkıcı- lık öğeleri, kişinin kendisine yönelerek kendi kendinitahripetmedavranışına ne- den olur. Diğer bir ifade ile diyebilinz ki intiharölüm içgüdüsünün yaşam içgüdü- süne karşı zaferidir. İntihar olgulannda ölürruhayat ve sevgıye yönelik kuvvetle- rin iflasının en dramatik söylemi olarak karşımıza çıkar. Gözlenmiştir ki, tamamlanmış intiha- nn erkekler arasında yüzdesinin kadınla- ra oranla çok daha yüksek olmasına mu- kabil, tamamlanmamış intihariarve özel- likle intihar gösterilerinin yüzdesi kadm- larda daha yüksektır. Yaşamın ilk aylannda hiçbir fizyopato- lojik neden yokken bebeğin yemeği red- detmesı sonucu oluşan ölüm ile kendisi- ni gösteren ve bir bebeklik intihan olarak kabul edilen marasmus halının dışmda, ilk çocukluk yıllannda ölüm ve intihar fantezilerine sıkhkla rastlamaktayız. Kü- çük çocuklannpek nadir olmadan kullan- dığı "OJeceğimvesonrasenüzüleceksin'', "Oleyim de göVya da "İnşallah ölürüm" şeklindeki ifadeler. çocuktaki sevgi açlı- ğının neden olduğu ölüm ve intihar arzu- lannı göstermektedir. Yıllann ilerlemesı de aile ve dış dünya içınde erkek ya da kız olarak büyümeye başlayan çocuk. belirli bazı ahlak kural- lannı kabul etmek ve davranışlannın dı- şandan ve başkalan tarafindan denetlen- melerine alışmak zorundakalır ki, sonuç- ta kendisi ile dış dünya arasında bazı ça- tışmalann ortayaçıkması kaçırulmaz olur. Istatistiksel çalışmalara göre, gençlık yıllarındaki toplam intihar olgulannda in- tihar gösterileri olgulannın yüzdesinin yüksek olmasına karşm. olgunluk ile ile- n yaşlarda gerçekintiharlann yüzdesi ar- tar. Zira yaşlı kişi intihara kalkışmadan önce, kendisini geri götürecek tüm kapı- lan kapatmış ve köprülen atmış bulun- maktadır. Zamanlanmamış bir intihar gı- rişiminde kişinin vücudunda oluşmuş fi- ziksel tahribatın ağırlığı, ıntihann başan ile tamamlanması için 'akt'tan önce ge- rekli önlemlerin alınmış olması. intihar aracı olarak seçilen yolun dönüşünün ol- maması kişide girişim ile ilgili pişmanlık durumunun gözlenmemesi, kendisini kur- tarma çabasında bulunanlara karşı kişi- nin direnmesı ve intihar girişiminin ta- mamlanmasına engel olunduğunda, kişi- nin eline yeni bir firsat geçer geçmez gı- rişimini tekrarlaması gibi öğeler, olayın ciddiyetini ve dolayısıyla ileride tekrar- lanma olasılığını gösterirler. Ancak unutmamak gerekir ki, pek çok kişi, ölümü ıstemelerine ve aramalanna karşın korku ya da başka bazı aile kaygı- sı ya da dinsel düşünce ve yasaklar nede- niyle doğrudan intihara kalkışmayıp ken- di Öz huzur ve sağlıklannı, mutluluk ve saygınhklannı tahrip ederek -bilinçli ya dabilinçsiz-bazı girişimlerdebulunuriar. Bu suretle bazı alkolizm. toksik madde kullanımı, işinden aynlmaya da çalışma- ma, kendi saygınlığını yitirten girişimler- de bulunma gibi olgulann tetkikinde ken- di kendini tahrip etme etkemnin olayın oluşunda temel rol oynamış olduğunun saptanması ile böyle olaylar müzmin in- tihar olarak kabul edilmekteler. Hatta ba- zı psikosomatık hastalıklarla kişinin sık- hkla kaza geçirmesı hallerinde ya da ge- reksiz bazı ameliyat edilme isteklerinde bulunmalannda. yine ölüm arzusunun yatüğını görmekteyiz. Yukanda sözünü etmiş olduğumuz intihar olaylannın ayn bir bölümünü de kişinin bazı durumlarda kendisine ve çevTesine karşı yıllarca gös- termekte olup kendisine güvenirlilik ve saygınlık kazandıran muayyen bir davra- nış kalıbının gereği olarak intihar etmek öğesinı kendisine yakışan bir akt, kendi- #** Eski etirin iın. ucıeîS'2 ı>vj ıi.i; ' ' ^ ^ ^ ^ ^ B L . ^ K L İ M A L A R 1870 MELTEM KÜMA/TOOO BTU 1870 R REZİSTANSU/70OO BTV (&C*SO£*) 3000 KUMA/iiOoo BTU 3000 R REZİSUNSU/IZCKJO BTV |SK*S<#*) 3610 3710 4310 5310 PORTATİF KÜMA/(Sıc*Soi*) PORTATİF KÜNA HEAT PUMP/17.000 BTU (S«*-s<e*) SUPER IUİM*/£L<M0 BTU 5310 R REZİSTANSU/2UKU BTU (S«atSoe*> 3800 3910 4010 4200 4710 6210 6300 6610 SPUT/s OOO BTU (&c*S<#*) SPUT/8 500 BTU {S«*-Sc6*| SPÜT/12 OOO BTU (Sıc*So$*| SPUT/L2 OOO BTU ;S.c**jtı*) SPUT/18 000 BTU (Se*-So|ı*) SPÜT/24.0O0 BTU ı;St*-S(«*) MULTI SPUT/s.ooo.u ooo BTU ISK*&«*) MUU1 SPUT/2xS 500 BTU (Seafc^ofe*) 7000 SALON TBM/2S.0O0 BTU ($**«<#*) 7L0O0.0O0 75.700.000 91.200.000 95.400.000 14S.000.000 198.000.000 134.200.000 120400.000 125.200.000 155.000.000 178.000.000 198.000.000 182.600.000 246.000.000 281.000.000 325.000.000 345.000.000 t.'.w.w/.>m PEŞİ 4 14.200.000 15.140.000 18.240.000 19 080.000 29.000.000 39.600.000 26.840.000 24.020.000 25.040.000 31.000,000 35.600.000 L 39.600.000 36.520.000 49.200.000 56.200 000 65.000.000 69.000.000 80.600.000 N FİYATINA TAKSİT 4 TAKSİT 14.200.000 15.140.000 18.240.000 19.080.000 29.000.000 39.600.000 26.840.000 24.020.000 25.040.000 31.000.000 35.600.000 39.600.000 36.520.000 49.200.000 56.200.000 65.000.000 69.000.000 80.600.000 TOPUMFİYAT 71.000.000 75.TOOJ0O0 9L200.000 95.400.000 145.000.000 138.000.000 134.200.000 120.100.000 125.200.000 155.000.000 178.000.000 ise.ooo.ooo 1S2.600.000 246.000.000 281.000.000 325.000.000 345.000.000 403.000.000 PESİNAT + 8 PEŞİNAT 9.510.000 10.140.000 12.220.000 12.780.000 19.420.000 26.510.000 17.970.000 16.090.000 16.770.000 20.760.000 23.840.000 26.510.000 24.450.000 32.940.000 37.630.000 43.520.000 46.200.000 53.960.000 8 TAKSİT 9.510.000 10.140.000 12.220.000 12.780.000 19.420.000 26.510.000 17.970.000 16.090.000 16.770.000 20.760.000 23.840.000 26.510.000 24.450.000 32.940.000 37.630.000 43.520.000 46.200.000 53.960.000 % T A K S İ T TOrUNFİYAT 85.590.000 91.260.000 109.980.000 1150)20.000 174.780.000 238.590.000 161.730.000 144.810.000 150.930.000 1S6.840.000 214.560.000 238.590.000 220.050.000 296.460.000 338.670.000 391.6S0.000 415.800.000 485.640.000 sinin kendisine karşı duymakta olduğu saygının bir ifadesi olarak görmesı halle- ri oluşturur. Sosyalyararhhköğesinin ken- disini belli ettiği bu tür intiharlarda, kişi- nin bir -topluluğu ya da bir kavramı kur- tarma veya onu yüceltme uğruna kendı varoluşunu feda etmesi söz konusudur. Bu tür olaylarda -öbür intiharlarda esas olan \ıkıcıl\k öğesinin yerine- yarabcıhk ve sevgi elementi kendisini açık olarak gösterir. İntiharkonusu irdelenirken. bir intihar girişimı olgusunda, o an olaya doğrudan taruk olan bir kimse ya da kımselerin iz- lemesi gereken hareket tarzmın tartışıl- ması önem taşır. Vurgulayarak belirtilmesi gerekir ki, "ikna edihne" diye belırtilmeye çahşılan herhangi bir önleme yöntemi. önleme ça- resi söz konusu olamaz. Bu tür ifadeler ve ginşimler konuyu bilmemekten. konu hakkında cahil olduğunu göstermekten başka bir şeyi göstermez. Çünkü gerçek intihariardahiçbırl ^nuhakeme'"nin ya da u iknarl nın nüfiız edemeyeceği kadar güç- lü bir ölüm arzusu söz konusudur. Olay psikoz hallerinde tıbbi bir boyut göster- mektedir. Psikoz olmayıp sağlıklı bir ki- şinin son bir kurtuluş çaresi olarak "öhî- mü" görmekte olduğu. çok nazik olaylar- da ise kışi ile konuşabilecek ve olayı kişi ile tartışabilecek tek kişi, yine iyi ve in- sancıl bir meslek yönlendirmesine sahip birhekimdir. Görülüyor ki, gerçek intihar girişimlerinde -ki ne yazık ki bunlann çok büyük bir yüzdesi girişim aşamasındakal- mayıp tamamlanmış intihar şeklinde kar- şımıza çıkar; olgu canlı olarak elde edilir edilmez yapılacak tek şey, şahsın hemen bir hastaneye gönderilmesi olaçaktır. Sıkhkla rastlamakta olduğumuz intihar gösterileri olgulanna gelınce; bu olgular daha önce izah etmeye çahştığımız gibi hemen daıma kalabahk önünde cereyan eder. Gösteri intihan gırişiminde bulunan kişi, ölümü aramamakta olduğu gibi, et- rafinda toplanan ve "sejirci" olarak kabul ettiği kalabahk, televizyon kamerası. ga- zeteci, ilgili resmi şahıslar önünde "istek- lerini öne sürerek onlan elde etmek için ölûmoyununusergitemektedir". "Seyirri" sayısı arttığı, "seyirci''nin merakı, ilgisi, olaya katılımı arttığı sürece "oyun"un duygusal dozu artacağı için de pek çok kez aslında ölümle hiç neticelenmeyecek olan bir girişim, bu karşılıklı seyirci-giri- şimci etkilenmesi sonunda ve de girişim- cinin esasen yetersiz olan kişilik organi- zasyonunun tümden çözülmesi sonucun- da, ginşimci de bir an içınde "Oyunun tam ojTianması gerek" şeklindebozuk bir muhakeme ve duygu durumunu yarata- . Sanayi ve T«aret B Arçelik Klimalar'da büyük değişim başladı! Eski kllmanızı getirin, yepyenl bir klima alın. 6.000.000.TL az ödeyln! cak, maalesef ölüm 'akt'ırun gerçekleş- mesi boyutuna vanr. Bu temel psikodina- mik bilgi ışığmda kolayca anlaşıhyor ki, bu gibi durumlarda, televizyonda gördük- lenmizin tam tersine, resmı kışılerin ya- pacağı ilk şey, olay yeri etrafımn halktan ve televizyon kameralanndan tamamen boşaltılması olaçaktır. Aynca bu olaylar- da "atikdavTamlarakkurtarma" ginşım- lerinın lüzumsuz ve hatta tehlikeli oldu- ğu göz önüne alınarak bunlardan kaçınıl- ması da şarttır. Bu gibi hallerde yapılacak tek şey, orada bulunan resmi bir kişinin soğukkanlı, fakat yumuşak ve ınsancıl bir ıfade ile gayet açık ve kısa olarak girişim- ciye bu girişimin faydasız olup kendisini bu gırişime götüren sorunuyla gerçek ha- yatta karşılaşmasınm ve sorununu çöz- meye çalışmasının bir sonuç verme umu- dunu taşımakta olduğunu anlatması ye- terli olaçaktır. Görülecektır ki, kısa bir sü- re sonra şahıs bu girişiminden vazgeçmiş olaçaktır. Ancak unutulmaması gerekir ki, bu tür olgularda dahi. kişinin tehlike- li dunımundan çıkmasından hemen son- ra hiç beklemeden. gerekli tıbbı muayene ve belki de yatınlarak müşahadesi ve ge- reği için bir akıl hastanesine gönderilme- si şarttır. Diğer bir noktayı önemle vurgu- lamak isteriz ki, bu tür olaylann magazin basınında abartılı bir şekilde yayımlan- ması ve hele televizyon ekranlannda gös- terilmesi benzer durumlarda bulunan dı- ğer yetersiz kişilerin aynı girişimlerde bu- lunmasına neden olacağından, bu tür ya- yınlardan kaçınılması şarttır. Görülüyor ki, ister gerçek isterse gös- teri mahiyetınde ortaya çıkan intiharola- >inda, daima 'ilkel benlik' ile 'ahlald ben- Bk'ın çatışması ve sonuçta ahlaki benliğin kişinin istek ve arzulannı önlemesi meka- nizması rol oynar. Olgun. dığerkâm. sos- yal uyum gösteren her kişinin yapısında temel öğe olarak kendisini bellı eden ve toplum yaşamının esasını oluşturan bu husus bazı, hallerde hastalık boyutlanna vanr. Bu gibi durumlarda. kişide gerekti- ğinde ve gereklı kişiye karşı "Hayır", "Bunu istemiyorum", "Ben hakhyım", "Bu isteğinle haksızolduğun için ben iste- ğüiiyapmayacağım'' diyebilmeyı önleyen ve suçu daıma arayan ve gören, miskin- cesine boyun eğdiren pasif bir kişilik or- taya çıkar. Ve sonuçta bazen, şahsın kendisini yok etmeye yönelik davranışlann ortaya çık- masınatanık olunur. Her şeye karşı gelen, daima alıp karşısındakıne vermeyi bilme- yen egosantrik kişilik ne kadar hasta ola- rak kabul ediliyorsa her şeye boyun eğen ve karşı koyamayan pasıf bir kişilik de o kadar hastadır.Pİatonfelsefesınden Hıns- tiyan anlayışına ve oradan da Hegd'ın felsefi sistema- tizasyonuna kadar uzanan ve kişiden "kişi olma" öz- gürlüğünü alıp onu "büyük bütün"ün içinde kaybol- tattiuş brHııçeındirgeye^'gcv. rüşe bağlı yapay ahlak anla- yışı insanın "insanca" ya- şama olanağını yok eder- ken, onu da çok kez yok ol- maya, intihar etmeye itmek- tedır. Nietzsche'nin "Ahlak- lı ve doğru olarak bildikleri- miz gerçekten ahlaklı mıdır, ahlak kavramlan ile bera- ber değer ölçülerimizi yeni- den gözden geçirmeli \e on- lan yeniden değerlendirme- Byiz"sözü, bu büyük düşü- nürün öbür varoluşçularla beraber sunduklan yenı ve sağlıklı bir yaşam felsefesi ve ahlak anlayışını özetler... Eski klımanız yoksa dert etmeym! Arçehk Klimalar'da aynı zamanda çok özel taksitler var... Peşin fiyatına 4 taksitte ya da uygun vade koşullacıyla 8 taksitte havanızı değiştirin! Arçelik Klimalar: Split. Pencere tıpi, Mobil ve Salon tipı klimalardan bıri mutlaka sizın için... Dört mevsim bahar havası yaşamak için. Arçelıkler'e gelın. Koç İ0 800 261 35 65 10 800 261 65 45 I G 800 261 85 40 , İDIİtr T.l.l.nı. 10 216 423 2E 44 I 10 216 395 45 15 Yaşam kalitesî için çahşır. TARTIŞMA 19Mayıs'm Iletisi S orun, Mustafa Kemal'ın klasik Samsun'a çıkışı şeklinde anlatılan dar bir çerçevede bırakma sorunu değildir. Sorun; çağdaş, laık ve modern Türkiye Cumhunyeti'ni insanlığa armağan eden Türk halkının Istiklal Savaşı'na başladığı gündür. Onun için çok çok önemlidır. Hem halkının çoğu irticaya açık Müslümanhk dininden olan insanlardan oluşacak.. hem de laik, modern ve çağdaş bir devlet yaratılacak... Olur mu böyle bir şey? Olur: Işte Atatürkve'l9 Mayıs... Onun için çok önemli. SSCB'ye karşı kurtuluş savaşı veren topluluklann sonunda neye döndüklerine bakın. Hepsi birer birer şeriatm kucağına yuvarlanıyorlar. Işte Afganıstan, işte Çeçenistan... İçimden, aferin. iyi savaştınız ve istiklalinize kavuştunuz demek gelmiyor. Yazık o akankanlara... Bir totaliter rejimden kurtul, daha kötüsünün kucağına düş. Yazık, yazık... Ne yapayım o akan kanlan, sonunda özgür, modern ve akıl dolu bir dünyaya kapı açtlmadıktan sonra... İşte onun için 19 Mayıs ve Atatürk önemli... Ve onun için de 19 Mayıs'ta herkesin aklını başına toplamasını diliyorum. PENCERE Tek Bağımsız Gazete!.. CHP'li Belediye Başkanı dedi ki: _;; - Cumhuriyetalmıyonım... " Sordum: - Neden?.. - Abi, bir yıldır almıyordum, geçenlerde alayım dedim, pişman oldum!... Bizim partiye öyle birbin- dirmişsiniz ki!.. Bu kadan da olmaz... • Işçi Partili genç: - Abi, dedi, Cumhuriyet'te emperyalizmin adam- lan var, bunlar bizim haberleh çöp sepetine atıyor- lar... - ömek verebilir misin?... Anlattı, filanca ilde başını kendisinin çektiği birtop- lantı yapılmış, ertesi günü gazeteyi açmış, tek satır bilebulamamış... • DŞP'li mektup yazıyor - Ülkede tek umut, namus timsali, Genel Başka- nırrıız Ecevit'e çatan köşe yazarfarından bıktım, bu tutumunuz sürerse, gazetemizi bırakacağım... • ÖDP'li yakınıyor: - Türkiye'de solun tek namuslu temsilcisi ÖDP'dir; Cumhuriyet Işçi Partisi'ni inatla desteklemekten vaz- geçmedikçe gazeteyi almayacağım, Cumhuriyet'i protesto ediyorum... • Öteden beri bu konuya ilişmek istiyordum; dün fakstan çıkan son mektup, Pir Sultan Abdal Deme- ği Adana Şube Başkanı Sadık Boral kardeşimiz- den... Diyor ki: "Ben dönem dönem olmak üzereyirmi yıldırCum- huriyet okuyorum, Pir Sultan Abdal Derneği Adana Şube Başkanı, HBV, ADD, CETKO gibi demekierin üyesiyim, Işçi Partisi Seyhan ilçe yöneticisiyim. Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet, Radikal, Yeni Yüzyıl gibi gazetelerin iki katı fiyatına satılıyor." Gazetenin fiyatının ucuzlatılmasını isteyen Sadık Boral'ın mektubunu tümüyle yayımlamak olanaksız; ama, şu bölümünü biriikte okumalıyız: "Cumhuriyet'in çizgisi nedir? Hangi saftadır? 8u- gün ülkemizdeki saflaşmayı yaratan değerter var; Atatürif, Cumhuriyet devriminin kazanımlan, bay- rak, istiklal Marşı gibi ulusal değerter ve semboller. Cumhuriyet bunlann hangi tarafındadır? Biz biliyo- ruz ki Cumhuriyet bu saftadır. Peki ÖDP kuyrukçu- luğu ne oluyor? Bu nedenden dolayı Cumhuriyet'i bir haftadır para verip a/mıyorum, içime sinmiyor." Buna benzer çok mektup alıyorum. ÖDP'lilerin eli amnut mu topluyor, onlar da Cum- huriyet'e veryansın ediyorlar. • Bir gerçek karşısındayız: Ne CHP'ye, ne DSP'ye, ne İP'ye, ne ÖDP'ye ne de başka solcu örgütlere yaranabiliyoruz. Herkes burnundan soluyor, Cumhuriyet'e öfkelenen, sağın değirmenine su taşıyor, sağcı medya kartelinin çıkar- dığı gazetelerden birıni alıyor, hem de daha ucuz de- ğil mi!.. Kuponlusu 200 bın, kuponsuzu 30 bin!.. Renk var, kâğıdı daha güzel, baldırbacak ve dedikodu bol... • Cumhuriyet gazetesinin sorunu değil bu; Türki- ye'de solun sorunu... Sadık Boral kardeşimiz, Adana gibi zorlu bir yer- de bunca derneğin üyeşi değil nrnL. Toplasırj-dostla- n, aralannda konuşsunlar, bize bîryol göstefeinler!.. Ancak 1924'te, Cumhuriyet'in ilk sayısında, Yunus Nadi'nin beliriediği şu koşulu unutmadan tartışsın- lar: "Cumhuriyetne birpartinin ne de hükümetin ga- zetesidir." Cumhuriyet Türkiye'nin tek bağımsız gazetesidir. MUŞTAK ERENUS MEMETÇİK MEMET ŞİİR KASETİ a ADA. TVlüzilc M.Selim Oçaç Hukukçu, Emekll Asker TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ 1996-1997 BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖDÜLÜ KAT1LMA KOŞULLARI Cemıyetimızın basın ozgürluğünun önemını vur- gulamak amacıyla koyduğu u Basın Ozgurlüğü Ödulü"' her yıl basın özgürlüğünü savunan ve bu uğurda çaba sarfeden kışi ve kuruluşlara ayn ayn verılmektedır. Ödul verilecek kışi veya kuruluşun, basın özgür- lüğünü savunma yolunda 1 Haziran 1996 ile 31 Mayıs 1997 günleri arasındaki çalışmalan değer- lendirmede gözonüne alınacaktır. Ödiil Adaylıkları: a) Kişisel veya kuruiuşların kendi başvuruları, b) Gazete, dergı, TV. radyo veya ajans kuruluşlarının yetkilılerince aday gosterilme c) Türkiye Gazetecıler Cemiyetı Yonetım Kurulu'nca aday gosterilme ile gerçekleşır. Büyük Seçici Kurul: Özel Ödül Yönetmeliği uyarınca, kuruluşlan ta- rafindan belirlenen temsicilerden oluşmaktadır: TBMM'de grubu bulunan partilerden birer temsilci. Turkıye Barolar Birlıği temsilcisi Turkjye Gazetecıler Sendikası temsilcisi Gazete Sahtpleri Derneği temsilcisi istanbul Üniversıtesi temsilcisi Türkiye Gazetecıler Cemiyeti'nden iki temsflci Başvuru Süresi: Başvurular, çalışmalan gösteren belge ve yayın- ların 11 nüsha olarak eklendiği bir yazıyla, engeç 30 Haziran 1997 Pazartesi günü saat 16.30'a ka- dar Türkiye Gazetecıler Cemiyeti'ne ulaştırılmış ol- mahdır. Kışi ve kuruluşlara duyurulur. Türkocağı Cad. No: 1 34440 Cağaloğlu-İSTANBUL Tel: (0.212) 513 83 00 Fax:.(0.212) 526 80 46 TÜRKİYE GAZETECILER CEMİYETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle