23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1OHAZİRAN1997SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kalkancı'ya 'ırza tecavüzden' beraat İstanbul Haber Servisi - Kamuoyun- da "CÎDCİ boca r olarak tanınan Ali Kalkana, "manevi cebir kul- lanmak suretiyle Fa- dırne Şahin'in ırana gectiğT gerekçesiyle 10.5 yıldan az olmamak üzere agır ha- pis cezası istemiyle yargılandığı dava- da beraat ettı. Mahkeme başkanı, Kalkancı'ya "Se- ni AHah sorgulayacak" dedi. tstanbul 1. Ağr Ceza Mahkemesi'nde görûlen davaya Ali Kalkancı ile Fadime Şa- hin'in avukatlan ErfoO Akın ve Nuran Atahan katıldı. Mahkeme başkanı Sait Çuhadar. heyetın karannı okudu. Kal- kancı'nın Şahin'e imam nikâhı kıyarak birçok kez ırzına geçtiğinin mahkeme heyetince kabul edildiğüıi söyleyen Çu- hadar, Fadime Şahin'in, sanığın evli ol- duğunu bile bile ilişkide bulunduğu için olayın yasalara göre suç sayılmadığını belirtt. Müslüm Gündüz zorla getirileeek tstanbul Haber Servisi - tstanbul 6 No'lu DGM, Milhyet gazetesinde ya- yımlanan bir röportajı nedeniyle "Halkı ırk, din, mezbep farkı gözete- rek kin ve düşmanhğa tahrik etmek" suçundan yargılanan Aczmendi lide- ri Müslüm Gündüz'ü duruşmalara gerirmeyen Metris Cezaevi yetkilile- ri hakkmda suç duyurusunda bulun- du. İstanbul 6 No'lu DGM'de dün ya- pılan duruşmaya sanıklar katılmadı. Gûndûz. cezaevinden gönderdiği di- lekçesinde duruşmalara Aczmendi olduğu için saçı ve sakahnı kesmeden gelmek istediğini ifade etti. Müslüm Gündüz'ün bu istemini kabul etmeyen mahkeme heyeti, sa- nığı duruşmalara getirmeyen Metris Cezaevi yetkilileri hakkında suç du- yurusunda bulunulmasını kararlaşhr- dı. Mahkeme heyeti Gündüz'ün 16 temmuza ertelenen duruşmaya da zorla getirilmesine karar verdi. Polisle çatışmada 1 kişi öldürüldü tstanbul Haber Servisi-Gazıosman- paşa'da kendısını durdurup aramak is- teyen iki polisten birini yaralayarak kacmaya çalışan saldırgan, yanm saat süren kovalamacadan sonra öldürüldü. Küçükköy'de görevli sivil polis eki- bi, dün 19.45 sıralannda Hekimsuyu Caddesi Keçesuyu mevkiindeki boş arazide şüpheli bir kişi ile karşılaştı. Bu kişi, üstünü aramak isteyen polisle- re ateş açtı. Saldırıda polis memuru Gökhan Şimşekoğlu (28), kasığından tek kurşunla yaralandı. Şimşekoğlu, kaldınldığı Özel Gaziosmanpaşa Has- tanesi'nde ameliyat edıldi. Yaralı polis memurunun sağlık durumunun ıyi ol- duğu bildirildi. Saldınya uğrayan ekipteki diğer po- lis memuru, kaçan saldırganı kovala- mayabaşladı. Kovalama sonucu saldır- gan Yenimahalle'de bir binada kıstınl- dı. Dûzenlenen operasyon sonucu bu kişi öldürüldü. Operasyonun tamamlanmasının ar- dından olay yerine gelen İstanbul Em- niyet Müdürü Ramazan Er, yaptığı açıklamada. sanığın saklandığı evi çok çabuk tespit ettiklerini belirterek ope- rasyon düzenlediklerini söyledi. Er, "Operasyon saat 20.15'te sona erdL Üzerinden çıkan kimlikte Süleyman Örs olduğu belirlenen bir Idşi ölü ele geçnildi" dedi. Küfür ve dayakla anlaşıyoruz İstanbul Haber Servisi-Şiddetkul- lanma ahşkanlığının ruhsal bir hasta- lıktan kaynaklanmadığı, aksine top- lumda "deH" olarak adlandınlan ki- şilerden çok, "normal"lerin şiddete başvurduğu belirtildi. Galatasaray Lisesi'nin 13. Kültür Festrvali kapsamında düzenlediği "Aydmhğa Genç Bir Pencere"başhk- b paneller dizdsinin "Toplum ve Şid- det" konulu paneli dün Galatasaray Lisesi'nde yapıldı. Şosyal psikoloji uzmanı ve yazar Prof. Dr. Ozcan Kökneljıızlı nüfus artışı, göç, enflas- yon, işsizlik ve terörün toplumlan ge- riye götürdüğü ve günlük sorunlannı çözemeyen toplumun kendi "alt kül- tür"ünü oluşturdugunu kaydetti. Tür- kiye'de bilinen 51 etnik köken ve 124 tarikat bulunduğunu söyleyen Kök- nel, bunlann her birinin birbirlerine düşman kendi alt kültürlerini oluştur- duklanna dikkat çekti. Panelde konuşan gazetemiz yazan Dr. Erdal Atabek de henüz birey ol- mayı beceremeyen insanlann oluştur- dugtf toplumlarda şiddetin "meş- ru"laştığını belirtti. Prof. Demiroğlu'nun, komisyon adı altmda 50 bin dolarlık çek aldığı ileri sürüldü Üniversitede çete kuşkusu DEVRİM SEVtMAY Türk Kardiyoloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu'nun İstan- bul Üniversitesi'nde rektör olduğu dö- nemlerde. Oksimedikal Tıbbi Cihazlar Firması'ndan "komisyon" ya da "kon- süKasyon" adı altında yaklaşık 50 bin dolarlık çek aldığı öne sürüldü. YÖK Denetleme Kurulu, çeklerle ilgili araş- tırmasını sürdürürken söz konusu Ok- simedikal fırmasının ortaklanndan Prof. Dr. Mustafa Öz'ün DYP lideri Tansu Çiller'in de yalı komşusu oldu- ğu belirlendi. Eski 1Ü Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu'nun 1985-86 yıllannda üniversiteye tıbbi cihazlar satan Oksimedikal firmasından üni- versitenin haberi olmaksızın yüklü miktarlarda çek aldığı iddia edıldi. Fo- tokopileri ele geçirilen çeklerin Nati- onal VVestminister Bankası'nın Londra ve Birmingham şubelerinden parça • Eski IÜ Rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu'nun 1985-86 yıllannda üniversiteye tıbbi cihazlar satan Oksimedikal firmasından üniversitenin haberi olmaksızm yüklü miktarlarda çek aldığı iddia edildi. Fotokopileri ele geçirilen çeklerin, Narional VVestminister Bankası'nın Londra ve Birmingham şubelerinden parça parça kesildikleri belirlendi. Çek fotokopilerinin üzerinde Demiroğlu'nun da imzası yer alıyor. parça kesildikleri belirlendi. Çek foto- YÖK Genel Sekreteri Atilla Konaç kopilerinin üzerinde Demiroğlu'nun da imzası yer alıyor. Söz konusu çek- lerden haberdar olup otmadığına yöne- lik sorumuz üzerine 10 Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda, çeklerin fotoko- pilerinin yaklaşık 2 yıl önce 1Ü Rek- törlüğü'ne de ulaştınldığını belirterek "Ancak yapılan arasürmalar sonucun- da bu çeklerle ilgili IÜ Saymanhğı'nda hiçbir işlem ya da belge bulunamadı- ğTnı söyledi. Berkarda, bir devlet me- muruna bu kadar paranın neden akta- nldığının araştınlması gerektiğini sa- vunarak konuyla ilgili bilgilerin YÖK Denetleme Kurulu'na yaklaşık 6 ay önce aktanldığını vurguladı. ise konunun henüz incelemede oldu- ğunu. ancak hukuki açıdan gizlilik içerdiği için son durumu açıklamalan- nın mümkün olmadığmı söyledi. Tıbbi cihazlar satan Oksimedikal fırmas. 101 Brook Medovv Rood Wil- mington/Delaware 19807 USA adre- sinde bulunuyor. Firmanın Türk ortağı Mustafa Öz, halen Demiroğlu'nun yö- netim kurulu başkanı olduğu Florance Nightingale Hastanesi'nde çalışıyor. Öz, firmanın kapandığını, kendisi- nin de ortaklıktan yaklaşık 5 yıl önce aynldığını belirtti. Çeklerin kesildiği 1985-87 yıllannda firmada yönetici konumunda bulunduğunu da kabul eden Öz, "Böyle bir çek olayı olmuş olabilir. Ancak benim hiçbir haberim yok" dedi. Demiroğlu-ÇUler-Oz ilişkisi Öz, aynı zamanda Çiller ailesinin Yeniköy'deki yalılann bitişiğindeki ya- hda oturuyor. Öz'ün ortağı olduğu Ok- simedikal firmasından çekler verilen Demiroğlu'nun rektörlüğüne üçüncü dönem devam edebilmesi için özel ya- sa çıkarmak isteyen isim de Tansu Çil- ler. Basbakanlığı döneminde Çiller, 1992 Temmuz ayında yapılan rektör- lük seçimleri öncesinde yeni bir yasa çıkarmak istemişti. Çiller'in bu özel yasa önerisiyle, iki dönem rektörlük yapanlann yeniden aday olmasını sı- nırlandıran ilgili yasanın iptali amaçla- nıyordu. Hakkındakı iddialarla ilgili görüşle- rini almak için aradığımız Cem'i De- miroğlu ise telefonlanmıza çıkmadı. stanbııVda ekmek kuyrukkm uzuyo • *i 25 gram ekmeğin fiyatının 25 bin liraya çıkmasîyla birlikte -«cuz eUIHN&gİBkları da uzamaya başladı. tstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağtatfafk ÖgMkFabrikası'nın üreterek 12 bin 500 liradan sabşa sunduğu ekmeği alaWtmaQjçin dar geürii yurttaşlar saatlerce kuyrukta bekliyor. Z^tinburnu Amft^lar sem^ate bulunan ekmek büfesi önûnde çift sıra kuyrak otuşturan yiKtt^şlâr "Bir kujrok *adü dü kuyruğudur'. Bize yaptığı ezivet ortada; kuynıklarda su| deıtyandttar. (Fotoğraf:M£HM£T DEMİRKAVA) DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Kuzey Irak harekâtı tartışmasım değerlendirdi 'Türk askeri K. Irak'ta kalmab 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Baş- bakan Necmettin Erbakan'ın "D-8'ler toplanüsına kaülacak ülkeleri tatmin etmekiçin Harekât bitti" açıklamasını hayali olarak yapüğmı" vurgulayarak "Sınır güvenüği Irak tarafuıdan sağla- nıncava kadar, Türk askeri Kuzey 1- rak'tâ kalmalı" dedi. Ecevit, dün parlamentoda düzenle- diği basın toplantısmda, bir ülkenin dış güvenlik ve dış ilişkilerinin en yaşam- sal sorunu olduğunu. ancak Türkiye'de bu alanda bir karmaşa ve belirsizlik ya- şandığını bildirdi. Genelkurmay ile hü- kümet ve Dışişleri Bakanhğı arasında ciddi bir kopukluk bulunduğunu savu- nan Ecevit, PKK'ye karşı gerçekleşti- rilen harekâtm hükümete haber verilip verilmediğinin bile anlaşılamadığına dikkat çekti. Ecevit, ödenek tartışması- na değinirken şu değerlendirmeleri yaptı: u Bu tarnşmanuı ardından, hare- kât bitti, açıklaması yapıldL Genelkur- may Başkanlığı'nın 'Hayır bıtmedi' açıklaması üzerine Erbakan, Harekât hedefıne ulaştı, temizlik sürüyor' diye açıklama yapb. Oysa sınır ötesi harekâ- tm nedeni temizükti. Başbakan Erba- kan, önümüzdeki günlerde tstanbul'da y^pdacak D-8'lertoplanüsına kaülacak ülkeleri tatmin etmek için' Harekât bit- ti' açıklamasını hayali olarak yaptı. Bu türda\raruşlarTürkivc'ninitibannıze- deliyor. Irak'ın toprak bütünlüğünün sağbanması için daha aktif bir rutum ta- kınmak gerekiyor. Sınır güvenüği Irak tarafindan sağlanmcaya kadar Türk as- kerinin orada kalmasını savunuyoruz. Hükümet dış ilişkilerde de\ re dışu Çil- ler de görevlerini unurmuş görünüyor." Çiller'in, Selanik'teki Balkan ülkele- ri dışişleri bakanlannın toplanüsına da katılmayacağına dikkat çeken Ecevit, "Bu ilgfarHik, Kıbns sorunundada ken- dini gösteriyor. 250 mihon dolar yar- dım yapılması karariaşünlan KKTC'ye hükümet bugüne kadar 1 milyon dolar dahi göndermedi" dedi. Ecevit, lran'da Cumhurbaşkanhğı seçimlerini Hate- mi'nin kazanmasının bu ülke ile ilişki- lerin hemen düzeleceği anlamına gel- mediğini vurgulayarak "tlişldlerin Ata- türk zamanındaİd dflzeye getirilmesi için Türkiye'nin çaba harcaması gere- kir. ABD ile İran arasında arabulucu- tuğa İngütere soyundu. Türkiyc, Iran'uı komşusu. tngiltere ise binlerce kilomet- re uzakta. Peki bu bölgenin en önemB ül- kesi olan Türkiye nerede" diye sordu. Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı'ndan Ankara'ya sürpriz ziyaret Bıırucerdi, DemirePe rahatsızlıklarını fletecek SERKAN DEMteTAŞ ANKARA - Iran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak operas- yonu ve Genelkurmay Başkanlı- ğı'nın Tahran yönetimi aleyhinde söylediği sözlerden duyduğu rahat- sızlığı Dışişleri Bakan Yardımcısı Alaaddin Burucerdi aracılığıyla Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'e iletecek. Başbakan Necmettin Erbakan da Iran smınndaki geliş- melerle ilgili olarak Genelkurmay Başkanı Orgencral tsmafl Hakkı Ka- radayı'yı uyardı. Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı ani bir ziyaret için dün Ankara'ya geldi. Rafsancani'nin mesajını geti- ren Burucerdi, bugün Dışişleri Ba- kanlığı yetkilileri ve Demirel ile gö- rüşecek. Diplomatikkaynaklar, Raf- sancani'nin mesajında, TSK'nin Kuzey Irak oparasyonu ile Genel- kurmay Genel Sekreteri Tümgene- ral Erol Ozkasnak'ın tran'a yönelik suçlamalanndan duyduğu rahatsız- lığı ileteceğini kaydettiler. Özkas- nak, geçen cuma günü düzenlediği basın toplantısmda teröristlerin si- lahlan Iran üzerinden aldıklannı, ya- ralı teröristlerin tedavilerini Iran as- keri hastanelerinde yaptırdıklannı kaydetmişti. Erbakan, Bosna-Hersek Cumhur- başkanı Alia tzzetbegoviç için dü- zenlenen karşılama töreninin biti- minde Karadayı ile sohbet etti. Ka- radayı. Erbakan'ın, "tran sınınna kadar ilerlemişiz. Operasyon nasıl gkfiyor" sorusuna, başını sallayarak, "Iyi gküyor" yanıtını vermekle ye- tindi. Erbakan bu yanıt üzerine, "tran suun çok hassas bir bölgedir. Dikkam' obnaklazımdn-'' uyansında bulundu. Karadayı, Erbakan'ın söz- lerine karşılık başını sallamakla ye- tindi. Erbakan'ın, hafta sonunda Jstan- bul'da yapılacak D-8 (gelişmekte olan 8 fslam ülkesi) örgütünün zir- vesi öncesinde Iran'la bir sorun ya- şanmasından kaygı duyduğu yorum- lan yapıldı. lstanbul'daki zirve için Rafsancani"nin geleceği, sınırda çı- kabilecek bir sorunun, Erbakan'ın D-8 ile ilgili planlannı bozabilece- ği kaydedıldi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü- yükelçi Ömer Akbel, dün düzenle- diği basın toplantısmda bir soru üze- rine, Türkiye'nin PKKterörüne des- tek veren bölge ülkelerini birçok de- fa uyardığmı belirterek, terör örgü- tüne giden silahlann Eski Yugoslav- ya, dağılan SSCB ve Afganistan'dan geldiğini açıkladı. Akbel, " D ^ zir- vesi için tstanbul'a gelecek olan tran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsanca- ni'ye tran'uı teröre verdiği destek- ten dolayı Türkiye'nin duyduğu ra- hatsızuğuı iletilip iletilmeyeceğine'' ilişkin soru üzerine,"tran'la her za- man temasımız vardır. Konunun gündeme getirüip görüşühnesi sürp- riz olmaz" yanıtını verdi. KANAL 6'DA HER SALI 18:10 HUGO 19:00 KANAL 6 ANA HABER 19:50 ALTINA HUCUM 21:10 MORENO İLE HARİKA MASALLAR 22:30 TOP SECRET TÜRKİYE EKRANI ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Gereksinim Duymak Son yazımda, Almanya Türk toplumunun geçen hafta Türkiye'de yaptığı ve Türk ve Alman akade- misyenler, gazetecilervesiyasetçilerden oluşan yu- varlak masa toplantısından söz etmiş ve o toplan- tıda yaptığım "Laikliğin Çağdaş Türkiye İçin Anla- mı" başlıklı konuşma sonrasındaki bazı tartışmala- ra değinmiştim. Aynı toplantıda Prof. Dr. Hüseyin Atay ve emek- li büyükelçi Pulat Tacar'ın yaptıklan konuşmalar- dan söz etmiş, fakat aynntılara girememiştim. Şim- di bu konuşmalan ve toplantıyla ilgili genel izlenim- lerimi sunmak istiyorum. llahiyatfakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hü- seyin Atay'ın "Islam Kökdenciliği Türkiye'de Laik Demokratik Hukuk Sistemini Tehdit Ediyor mu" başlıklı tebliği, Islamiyetin "/y/n/yef//"biryorumuna dayanıyordu. Sayın Atay, islamiyetin aslında demokrasiye en uygun din olduğunu ileri sürerek Islamiyetin ilk üç yüz yılında herhangı bir sorun (ya da en azından cid- di sorunlar) yaşanmadığını, daha sonra "mezhep- leşmenin" başlamasının tüm kötülüklerin başlangı- cı olduğunu ileri sürdü. Önceleri "ilme"ağıriık ve de- ğer veren Islam dünyasının daha sonra farklı ve yan- lış yorumlara kapıldığını vurgulayarak Batı dünyası- nın klasiklere Islam düşünürleri kanalıyla ulaşabil- diklerini söyledi. Bu arada Kuran'da "zoriama olma- dığına" ve bunun bir anlamda "din hürriyeti" oldu- ğuna da dikkat çekti. Bu tebliğ üzerinde de geniş tartışmalar yapıldı. Es- ki devlet bakanlanndan Dr. Lütfi Doğan, Ankara Ünıversitesi Ilahiyat Fakültesı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hasan Onat, Fehmi Koru vb. gibi isimler, genelde bu teblığın vurguladığı noktalan savunur- larken; Oktay Ekşi, Mehmet Ali Kılıçbay, Binnaz Toprak, Izzettn Doğan, Ayseli Göksoy, Rıza Zel- yırt vb. gibi isimler, farklı görüşler dile getirdiler. Bana kalırsa Dr. Atay'ın tebliği "doğru ve yanlış- lann" iç içe geçtiği ilginç bir tebliğ idi. Bence de Is- lamiyetin demokrasiye çok uygun bir din olduğu konusunda kuşku duymamak gerek. Fakat Islam dünyasında çatışmalann Islamiyetin 3. yüzyılında başladığını söylemek mümkün değil. Daha Hz. Pey- gamber gözlerini yumduğu anda kanlı çatışmalar başlamıştı. Hele Kuran'da din özgüriüğünün variı- ğını ileri sürmek, ne kadar iyi niyetleyorumlarsakyo-»- rumlayalım, bence mümkün değildir. ; Bu türtartışmalarda hep "Medine Sözleşmesi" di- le getirilir ve herkesin kendi dinini özgürce yaşaya-; bilmesi ilkesi ortaya konur. Bu sütunda defalarca di-; le getirdim; Medine Sözleşmesi, gayrimüslimlere- bir ölçüde özgüriük getirmesine rağmen, kendini Müslüman olarak tanımlayanlann "hiçbir özgüriü- ğü yoktur". Egemen güç nasıl bir Müslümanlık yo-. rumu yapıyorsa o biçimde yaşama zorunluluğu var-j dır. Siz eğer kendinizı Müslüman olarak tanımlamış- sanız, bir Müslüman nasıl yaşamak zorundaysa öy- le yaşamak zorundasınız. Bir Müslümanın neler yap- maması gerektiği düşünülüyorsa onlan yapmamak' zorundasınız. Bu kurallardan sıkılıp "BenartıkMüs-' lüman değilim" demek isterseniz de, bunu diye-" mezsiniz. Çünkü reşit bir insanın Müslümanlığı bı- rakması mümkün değildir. lcabmda taşlanarak öl- dürülür. Peki o zaman, bu ne biçim bir din özgüriü- ğü?.. Almanlar bu tartışmalanmızı da ilgiyle izlediler, notlar aldılar. Ve daha sonra çok daha somut sorun- lan gündeme getırerek, örneğin "Refah Partisi'nin ne derece köktendınci olduğu" tartışmasım başlat- tılar. Türkiye ile ilgilenen Almanlann çoğunun iyi ni- yetli olduklanndan kuşku duymuyorum. Fakat çok ciddi "bilgilenme" eksiklikleri var. Ve öyle sanıyorum ki bu eksiklik, onlann değil, bizim kusurumuz. Günün son tebliği "Türkiye'de Istikrariı BirPolitik Gelişmenin Şansı ve Batı Avrupa - Türkiye İlişkile- rinin Geleceği" başlığını taşıyordu ve Bonn'da gö- rev yapmış olan emekli büyükelçi Pulat Tacar tara- findan sunuldu. Fakat çok ikjinç bir biçimde; prog- ramın Almanca yazılışında bu tebliğin başlığı, "Al- manya'nin Türkiye'ye Gereksinimi Var mı" olarak geçirilmişti. Sayın Polat tebliğinde Türkiye'nin son otuz kırk yıllık gelişmelerini ve Almanya'nın Türkiye karşısın- daki tutumunu değeriendirdi. Olaylann içinde yaşa- mış olan bir insanın değeriendirmeleri, doğal olarak çok yarartı ve öğretici oldu. Fakat tartışmalar bambaşka boyutlara uzandı. Türkiye'den katılanlar Almanya'ya karşı oklannı yö- neltirierve kimi Alman politikacılannın hesabını top- lantıya katılan Alman gazetecilere ve siyasetçilere sorarlarken, (aralannda bendenizin de olduğu) kimi- leri, Almanya'nın Türkiye'nin öneminin bilincinde olup olmadığının kuşkusunu sergilediler. Bu konuda Theo Sommer ilginç bir konuşma yaptı ve Almanya'nın Türkiye'nin öneminin bilinci içinde olduğunu vurgulayarak "pipe line" ve "savun- ma" konulannda Türkiye'ye gereksinim içinde ol- duklannı söyledi. Bu yaklaşım da Mehmet Ali Kı- lıçbay'ı kızdırdı. "Haberiniz olsun, biz sizin ileri ka- rakolunuz falan değiliz" diyerek işin içinden çıktı... Aslında Ortadoğu petrolü, en azından elli yıl için Alman sanayisinin yaşam kaynağıdır. Türkiye'de ra- dikal İslamcılann egemen olmalarının Ortadoğu dengelerini nasıl altüst edeceğinin de bilinci içinde- ler. Fakat politikalannı (en azından şimdilik), bu cid- di "gereksinimleri" üzerine değil, kendi anayasala- nndan gelen zonjnluluklan ve Avrupa Birliği içinde- ki gelişmelere göre belirliyoriar. Ve bana öyle geli- yor ki bu da onlann hakkı. Almanya Türk toplumunun bu sempozyumu, be- nim açımdan çok öğretici veyarariı oldu. İki milyon- dan fazla insanımız orada yaşarken ve çoğalmala- nnı sürdürürken, ne Türkiye Almanya'yı ihmal ede- bilir ne de Almanya Türkiye'nin sorunlanna karşı il- gisiz kalabilir. Kısa... Kısa. • İstanbul Kartal Belediyesi'nin yan kuruluşu niteliğinde olan Kartal Ulaşım ve Turizm AŞ'de (KARTUSAŞ) çalışan bir grup işçi, işyerini işgal eylemi başlatn. Işçiler eyleme neden olarak, yeni sözleşmenin çalışma koşullannı çok ağırlaştıracağını ve kendilerine zorla "süreli iş sözleşmesi" imzalattınlmak istenmesini gösterdi. : I tstanbul'da trafo merkezlerinde yapılacak calışmalar nedeniyle Sanyer'deki bazı mahallelere bugünden başlayarak 13 hazirana kadar, 10 saat süreyle elektrik verilmeyeceği bildirildi. I İstanbul Eminönü Belediyesi, ilçede bulunan 1200 dargelirli aileye her ay iki kilo et dağıtmaya başladı. Eminönü Belediye Başkanı Ahmet Çetinsaya. dün Cankurtaran'da bulunan dargelirli ailelere ikişer kilo et dagıttı. I tstanbul'da ana isale haüanndaki bakun, onanm ve vana degişimi çahşmalan nedeniyle Bağcılar, Yenibosaa, Bahçelievler Merkez ve Kocasinan'a 11 haziran çarşamba günü saat 08.00'den 12 haziran perşembe günü saat 06.00'ya kadar su verilemeyecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle