23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayuı Yönetmeın. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatöru: Hikmet Çetinkava 9 Yazıişlerı Mudürlen IbrahimYıldız, Dinç Ta>an<; (Sorumluı # Haber Merkezi Müdurü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen- Fikret Eser Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 0 Istihbarat: f engiz Yıldınm 9 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücdman 9 Makaleler: Sami Karaören 9 Düzeltme: Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf- Erdoğan Köscoğlu 9 Bilgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberleri Mehmet Faraç YaymKurulu:İ]haııSdçuk(Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke, Hikmet Çetinka>a,Şökran Soner, ErgunBakı,DinçTa>anç, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı. MusUfa Balbav. Hakao Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balba> 9 Haber Müdüru Doğan Akm Atatürk Bulvan No. 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel- 4195020 (7 hat). Faks. 4195027 9 İzmır Temsılcısı SerdarKınk,KZıyaBlv 1352 S.23Tel'4411220, Faks 4419117 •AdanaTemsılcısrÇetinYiğeııoğlu, inönüCd 119 S No 1 Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks. 363 12 15 Koordınatör Ahmet Komlsan 0 Muhasebe. Bûlent Yener 9 Idare HüseyinGürer9tşletme Önder Çetik#Bılgı-Işlem: Nafl İnal 9 Bılgisayar Sıstem Mürüvet Çiler MEDYA C: • Yonetım Kurulu Baskanı - Genel Müdür Gnlbin Erduran # ftoordınatör Reha Işıtman • Genel Mudur Yaıdımcısı: Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513S46fr61,Faks 5138463 \ ayunla) an ve Basan: Yenj Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş TOrkocağı Cad 3941 Cağalojlu 34334 Ist. PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20hat; Faks (0 212)513 85 95 24MAYIS 1997 İmsak: 3.39 Güneş: 5.32 Öğle: 13.08 tkindi: 17.04 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.14 Travertenlerde dolaşmak yasaklandı •DENİZLİ (Cumhuriyet) - Pamukkale'yi koruma projesinin en önemli halkalanndan biri olan travertenler ûzerinde dolaşmak, nihayet kalıcı olarak yasaklandı. Bu arada, 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarmı Koruma Kurulu, daha önceden gûndeme ahnan travertenler ûzerinde gezi bandı ve seyır terası yapılmasına izin vermedi. Kanser tedavisiıde • LONDRA(AA)- Afrika'da "combretum'" adıyla bilinen bir ağacın kabugunun, kanser tedavisinde devrim yaratabileceği öne sürüldü. ingilız Kanser Araştırma Kampanyası adlı kuruluşun araştırmasına göre, "combretum" ağacından elde edilen "' combretastatine " maddesi, sağlam hücrelere dokunmadan. tümörün kan desteğini keserek büyümesini, önemli ölçüde durdurabiliyor. Güneşli çöplüğü tehdit ediyop • ADANA (Cumhuriyet Güney İUeri Bürosu) - Merkez Yüregir ilçesi sınırlan içerisinde yer alan ve uzun yıllar çöp döküldükten sonra üzeri betonla kapâtılan Güneşli Mahallesi'ndeki bölge, Adana ıçin tehlıke yaratıyor. Betonun altında sıkjşan gazlann ikınci bir Ümraniye faciasına yol açabileceğine. zehirli sıvılann da yeraltı sulannı kirlettiğine dikkat çeken Jeofizik Mühendisleri Odası. önlem alınmasını isterken Yüregir Belediye Başkanı, Çevre Bakanlığı'nı göreve çağınyor. Çin'de suni panda döllemesi • PEKİN(AA)- Çin'de suni dölleme yöntemiyle 48 panda dünyaya geldi. Soylan tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan ve sayılan sadece bin civannda olan pandalann yüzde 80'i Çin'ın güneybatısındaki Sinchuan eyaletinde yaşıyor. Eyaletin merkezi Chengdu'da bulunan Panda üreme Araştırma Merkezi'ndeki suni dölleme çalışmalan, 1980 yılında başladı. Doktopların eğitimi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağhk Bakanlıgı'na bağlı eğitim hastanelerinde çalışan uzman doktorlann, son tıbbi gelişmeleri yerinde görmelerini sağlamak amacıyla Almanya'ya gönderileceği bildirildi. Eğitim hastanelerinde görevli uzman doktorlann özellikle diyabet hastalığının tedavisindeki son gelişmeleri yerinde görmelerini sağlamak amacıyla Almanya'ya gönderilecekleri bildirildi. Nükhet Duru, Mehmet Teoman ve Cenk Taşkan'la 20 yıl sonra 'Mühür' için bir araya geldi 'Acılar yaşamm bir parçası'SERPİLGÜNDÜZ Bazı kadınlar vardır genç kız gibi olmak. spor giyinmek onlann üzeraıe yakışmaz. oturmaz. Nükhet Duru da "feminen" tara- fi ağır basan kadınlardan. Cilveli, işveli... Süslenmeyi seviyor. Yatarken bile küpe ta- kıyor. Kimse onun genç kızlığını hatırlamı- yor. Sanki küçük bir kadın olarak hayatı- mıza girdi. Şarkı söylerken bedenini kul- lanıyor. Belinin kıvraklığıyla yaptıgı dan- stn, kendisine eşlik eden arkadaşlanyla bir- likte oluşan bir müzik söyleşisi olduğunu söylüyor. Hayatla ve gerçekle çok erken tanışmış, kınk büyümüş bir genç kadın ola- rak şimdi olgun yaşlannı sürüyor. "CMgun- laşmamn yanı sıra hayan aıuamanın getir- diği sükûnetk huzur var şarkı söy leyişim- de şimdi'' diyor. Mehmet Teoman. CenkTaşkan ve Nük- het Duru 20 yıl sonra 'Mühür' ıçin tekrar bir arada. Bu kaset haziran ayı içinde piya- sada... Tekrar bir arada olmak nasıl? "Cenk Taşkan Türkiye'den gittikten son- ra ben bir başka bestedyle uyum sağlaya- madun. Ali Kocatepe hariç. Eski ekibi ye- niden bir araya getirmiş olmak çok mutlu- luk verici Benden dinlenilmek isteneni ve- rebileceğim. Mühür, bir araya geldiğimiz- de oluşan bir şey." S ^ h ^ b ü ^ S ü h r ü S Z £ ^ f f olduğunu söyleyen Niikhet Duru yatarken bUe küpe takıyor. 'Minjcikhalka küpelerim vanür- onlan takanm. yoruz. Bu"birubun.Ozaman mühürolu- Ku] agınida^P* wdıışuncesıyleuyurum diyor. (Fotograf: KADER TUGLA) yoruz işte. Eskiden mühür demiyorduk. Çok gençtik. Bugün bu mührü vuruyoruz diyecek kıdeme sahipolduğumuzu düşünüyorum tevazuyu da bir tarafa bırakıp. Her biri yepyeni şarkılardan oluşuyor. Mehmet Teoman'ın yazdıklan şarkı sözü değildir. Mehmet müzikli hikâyeleryazar. Ben yan- sıünm. Hep benhn bakış açımla bakar. Neden biz iküniz bu kadar müthiş oluyoruz dediğunde şöyie diyor: Çiinkü ben sen oluyorum. Sen de ben oluyor- sun. Çok iyi tepldler alacağundan eminim." 'Acı çekmeyi ayıp sanırdım' Eskiden savaşçı gibi (jlduğunu anlatıyor Nükhet Duru. Yumuşamasının, sükûnetinin gerçekten far- kına varmış. •'Eskiden şarküarda asla 'sensiz ya- şayamam' "ben yann sensiz ne yapacağım, sen git- tin' demez, aaçektiğinusöylemezdim. 'Olsun. ben başımın çaresıne bakanm, tasınm, yüklenırim" gi- bi tavnm vardı. Umutsuz şarkılar yoktu. Bu kez "İnsanım ben. Tabıi ağlanm... Üzülürüm de sensiz çok kötü olurum" diyebiliyorum. Gereksiz gururu törpüledim. Aa çekmeyi ayıp sanınhm. Şimdi iseger- çekten üzülürum ve üzüntümü gösteririm." Size sorulmayan şey kaldı mı? -Hatınm sorulmaz. O kadar çok hesap vermeye müsait bir iş yapıyoruz ki.. Onu neden yapün? Bu- nu yaparken ne düşündün? Ne zamandan beri ya- pryorsun? Daha ne kadar yapacaksın gibi... İnsan- lar bu sorulan yöneltmeye kendini mecbur hissedi- yorgaBba." < Kimse sızin genç kızlığınızı hatırlamıyor. Küçük bir kadın olarak başladınız galiba hayata. Hayatı şar- kılardan mı öğrendinız? "Öyle denebüir. Gerçekten 14 yaşında sahneye çn kınca birçok şeyi vaşayarak bire bir tecrübe ederek öğrenmedurumunda kabyorsunuz. Tekerteker de- neyerekolaylan yaşama>ıöğrendün. Bazıtip kadın- lara sportif olmak yakışmaz. Hiç spor giy inmeyi is- temedi canım. Feminen tarafim hep agır basıyordu. Genç yaşta sahneye çıkmanın getirdigi cesaretk de hep o zamandan beri makyajlı, daha büyük görün- meye çalışan bir tavn benimsedim." 'Her şeyden ders ahnmah' Ben hayatta çok yara aldım ama Türkiye hiç bil- medi diyorsunuz. Böyle mı oldu? Neşeli, cilveli, şen şakrak görünüyorsunuz hep. "Öyle olmaya özen gösterdim. Çünkü insan ol- gunlaşukça. hayaün gerçek anlamını kavradıkça ao- ya da hazırhklı olmayı öğreniyor. Acmın da hayaün bir parçası olduğunu öğreniyor. Toy zamanında acı- lar sürpriz geliyor insana. Niye bu böyle oldu? Ni- ye bana oldu? gibi. Olacak tabü. Her şeyden ders alacağız. Öyie büyüyüp ka\Ta\acağız. Lzüntüleri- mi. yaşadığım dönemlerde bazen kendime bile iti- raf etmemekiçin çokneşeli görünürdüm. Sonra ne- den bundan kaçıyorum ki... Bu benim hayatunın bir parçası. sindirip bundan ders alıp yeniden başlaya- bümeliyim dedim. Ben hep çevTemi mutlu etmekle mutlu oiabilen bir insanım. İnsanlaıia ilişkim beni yeniden hayata bağhyor. Gerçekhahm daha çok hoşlanna gidiyor insanlann. Hoşa gitmek de doyumsuz bir ze>k." Süslenmeyi ve küpelen seviyorsunuz. Yatarken de takıyor musunuz? "Ben kendini seven. kendinden hoş- nut bakımlı olmayı seven bir kadımm. Sabahleyin kahvaln masasına otura- caksam mudaka özenh° bir halim var- dır. Eşim ve oğlumun karşısma bakun- sız çıkmam. Hafıf pembe bir ruju du- dağjmdan geçiririm. Kremimi sürerim. Ancak öyle günaydın derim. SüsHhüm. Yatarken. minicik halka küpelerim var- dır.. onlan takanm. Küpeyi çok sevi- yorum." Dans stilim kendime özgü' Dansetmeyi seviyorsunuz. Değişik bir tarzınız var. Belinizi adeta çıkara- rak dansedıyorsunuz. Bu bir oryantal tarzmı? "Dansun benim eiim ve ayaklanma baglı. Ne dansı olduğu sorulabilir. Or- yantal değfl. Afrika. İspanyol de degfl. Bütün bunlardan ahnmış. sonra içimin coşkusuyla kanlmtş bana ah birdans." lçınizin mi yoksa dışınızın mı kınş- masından korkarsınız? "Tabü ki içimin lanşmasmdan. Ben güler yüzlü bir insanım. Her şeye rağ- men yaşamanın en güzel şeyoMugunun bilincindeyim. Gülerek bakmak iste- rim hayata. Benim yaşunda olup da yaşını değişik gösteren arkadaşlanm var. Ben yaşımı gururla söy- lerim. Bir kadının yaşıyla değerininölçühnesiniçok aşağılaytcı buluyorum." Şöhretınizi seviyor musunuz? "tnişli çıkışlı ama, hoş bir hayat benünki Akışı- na bu-aktnn. Bildiklerûnie değjL, hissettiklerimk ha- reket ettim. Kendimi cendere içinde hissetmedim. Ben seçtim bu yolu. Bu kadar sevdiğim bir şeyden şikâyetetmeme terbiyesini verdim kendime. Kendi yapnğım şöhreti seviyorum. Kadınlann beni se>- mesinden boşlanıyorum. Bana inanıyorlar. Yaptığı- nız her hareket biraz ışıklar alünda- ama olsun.." Nasıl bir eviiliğiniz var? u Benim evHUğim i>i gidiyor.. aşkm ötesmde ha- yattaki duruşunu. davranışlannı beğendiğim bir in- sanla e\ liyim. Kişiolarak kendisinionayladığım bir insanla ev Ihim. Eşüne hay ranlık duyuyorum. ,\z ko- nuşarak anlaşabiliy oruz. Benden 6yaş küçük. Ama benden ileride." 6 Sağcı basın çevre karşıü kampanya yürütüyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birliği (TMMOB) ÇevTe Mühen- disleri Odası'nca nükleer enerji konusunda hazırla- nan raporda, "nükleer lo- binin İslami bağlannsuıa" dikkat çekildi. Nükleer santrallann "ucuz enerji" kaynağı olmadığı vurgu- lanan raporda. RP ile bağ- P EMOKR ATİK e-posta : tan (g vol. com. tr lantılı vakıf ve dernekle- rin yanı sıra, Islamcı basm organlannın nükleer sant- ral yapımı için kampanya başlatmalannın "%inçbağ- lanülan ortaya koydugu" belırtildi. ÇMO'nun raporunda nükleer enerjiden elde edi- len elektriğin diğer tüm kaynaklara oranla daha pa- halı olduğuna dikkat çeki- ldi. Türkiye'nin genel ener- ji politikasmın uluslarara- sı alanda nükleer lobi fa- aliyetleri gösteren kuru- luşlarca değiştirildiğine işa- ret edilen raporda, "Çerno- bil faciasından sonraki su- reçte radyosyonlu çaylan içirun. nndıklan yediren ve tehükelere karşı uyarmak yerinehalkıkandıran,keı>- dilerine hâlâ hesap sorul- mayan poütikacılar ve bü- rokratlar bu sistematiğin aynlmaz parçasıdır" de- nildı. Raporda, "İslamcı çevrelerin ve Refah Parti- si'ne yakın yayın organla- nnın. dernek ve vakıflann nükleer santral kuruhna- sı yönünde sürdürdükleri kampama ise nükleerlobi- nin Uginç bağlantılannj bir kez daha ortaya çıkannış- ür" görüşü kaydedildi. Genç stilistleryanşü İstanbul Tekstil ve Konfeksivon İhracatçı Birlikleri (tTKİB) tarafindan düzenlenen "6. İTKİB Genç Stilistler Yanşmasr sonuçlandı. 200'ün ûzerinde genç tasanmcınm kahldığı yanşma iki kategoride düzenlendi. 20yaşın altındaki tasanmcı adayiannuı kabldığı kategoride Çiğdem Cezeroğlu birincilik ödülünü kazanırken. Bengül Ka>r a ikincüiğe, Şirin Ezgi Polat da üçüncülüğe değer görüldü. Ikinci ka- tegoriye başvuran ve iki aşama sonucu jüri tarafin- dan belirlenen 10 stilist, altışar kıyafetten oluşan ko- leksiyonlannı. iinlü mankenlerin kaüldığı defile ile üçüncü ve son kezjürinin değerlendirmesine sundu- lar. Birinciliği İsmail Yanar, ikinciliği Nasuf Ba- har ve üçüncülüğü Meral Akbaş kazandL (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Siyanürle altın 'DDK harekete geçsin' lZMtR(Cumhuriyet Ege Bürosu)- Bergama'daki al- tın madeni konusunda Dev- let Denetleme Kurulu'nun (DDK) harekete geçirilme- si istendi. Bergamah köylülerin avukatı Senih Ozay, Çevre Bakanlığı, lzmir Valiliği, Yüksek Planlama Kurulu, Bakanlar Kurulu ve Devlet Denetleme Kurulu'na gön- derdiği yazada, siyanür yön- temiyle altın elde edilmesi- ne ilişkin işletme faaliyeti- ne yönelik Çe\Te Bakanlı- ğı izninin Danıştay 6. Da- iresi'nce karara bağlandı- ğını anımsatarak, "Danış- tay'm bozma karan, tdari Yargdama Usühı Yasasj'nm 52/4. maddesine göre yürüt- meyi durdurma içermekte- dir" dedi. Aynı yasanın bir başka maddesinde ise "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, klare ve vergi mahkemeie- rinin esasa ve yürütmenin durduruhnasma ilişkin ka- rariannın icaplanna göre idareyegeciknıeksizinişlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şeidlde kararm idareye tebliğinden başla- yarak 30 günü geçenez" de- nildiğini anımsatan avukat Özay, idarenin, yasanın ver- diği 30 günlük hakkı sonu- na kadar kullanmaması ge- rektiğini savundu. Özellikle Bergama'daki huzur ve sükûnun sağlan- ması yolunda Izmir Vali- si'nin madeni bir ay kapat- ma karannın varlığı karşı- sında idarenin hem huzur maddesi ve yargı karan ne- deniyle çifte sorumluluk al- tında olduğuna dikkat çektı. İngiltere'de Türk lisesi açılıyor İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de ve yurtdışında yaşayan 15-18 yaş arasın- daki Türk öğrencilerine 4 yıllık uluslararası Hse eğiti- mi vermek üzere İngiltere'de kurulan ilk Uluslararası Türk Lisesi, eylül ayında eğitime başlıyor. Okula sekiz yıllık temel eğitimi ya da ortaoku- lu bitirmiş 20 kız, 20 erkek ögrenci kabul edilecek. Cambridge Yabancı Dil- ler Merkezi ve Türk Incele- meler Vakfi işbirliğiyle ku- rulan lisenin onursal baş- kanlığını Türkiye Londra Büyükelçisi OzdemSanberk yapıyor. Lisenin 9. ve 10. sınıflannda uygulanan ulus- lararası genel öğretim serti- fikası ders programını başa- nyla tamamlayan öğrenciler, Cambridge Üniversitesi Eği- tim Sertifikası alabilecek- ler. Uluslararası Türk Lise- si'nin kurucusu Dr. Sinan Bayraktaroğhı, öğrencilere Ingiltere standartlannda bir ortaöğretim ile Türk dili eği- timi ve kültürünü birlikte sunacaklannı söyledi. 29 ha- ziranda düzenlenecek Türk- çe. Ingilizce, matematik ve genel yetenek sınavı ve söz- lü mülakatla öğrenci kabul edecek olan lisenin yıllık eğitim ücreti 5 bin pound, ko- naklama ücreti ise 7 bin 500 pound olarak belirlendi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK EFAHYOL iktidan son genso- ru oylamasmda yennde bir de- ymle •sıyırdı'. Oysa bu gensoru oy- lamasmda özellikle DYP içinde de ınuhalif millet\'ekillerinin olduğu, banlann gensoruyu desteklemele- ri.le 'işlem tamam' deneceği sanı- lıyordu. .\ma her zaman olduğu gibi, kri- tit durumlarda görülen 'son anda bışka bir şey düşünme' gibi, 'köşe- yidönerken kay boluverme' gibi tek- nklerin bol bol uygulandığı politik arana deneyimli izleyicileri şaşırt- rradı. Demek ki daha bir süre REFAH- "VDL iktidanntn künleri ne hallere ge- trdiği görülecektir. Aslına bakarsa- ra bir açıdan iyi de olacaktır. Insan- lar nasıl yolculukta. içkı masasında, kımaroyunundaanlaşılırsa, siyasal patilerin ne olduğu da iktidarda an- ljşılır. Onun için sabırlı olalım, gö- reeklerimizi de bir yana yazalım. >Vna gensoru engelinin nasıl aşıldı- gna da unutrnadan bakahm. Pazarlıkla mı?.. O öylenip yazüanlara bakılırsa böy- <3 le durumlarda keyifsiz görünüp orda burda 'Böyle ounaz kardeşün, baksana rejim tehlikeye düşüyor, hi- si bu iktidarın artık bitmesidir' diye konuşanlar yakın markaja alınıyor- muş. Yakın markajdan kasıt, bu ke- yifsiz arkadaşm bilınmeyen dertle- rinin anlaşılması, sıkıntılanna lojis- tik destek verilmesi anlamına geli- Gensopu mu? Ensonu mu? yor. Söz temsili bu keyifsizın eniş- tesi yanınayaklaşıyor, "Hayrolaba- canak. pek tadın yok galiba. gel ba- kahm da biraz muhabbet edelim di- yor.Eniştebacanakordan burdan bi- raz konuşuyoıiar. Enişte hoşsohbet, haMenanlar, dertdinler. işi bağlar M- ridir. Muhabbetüı bitiminde görü- hıyor ki bacanak ikna olmuş ki ne ol- muş. Kendisi ikna olmakla kalmı- yor, başka bir keyifsLri de ikna etme- yekoşuyor. Sohbetin memJeketm eko- nomisiy leflgiliolduğu ri\metleri do- lasjyor. Dolann nerden nereve geJdi- ği, bir iki mnyon dolann nerelere ya- ürıhrsavçrimBolacagıgibiyararlısoh- betlerin sıkmtüara ilaç gibi getdiği anlaülıyor. Ya da gelecek seçimlerde kimlerin nerelerden miUetvekih' seçi- leceğine ilişkin tahminler ûzerinde bir muhabbet de aile içi sorunlan çözmede işe yanyor. Bu gibi şifah ko- nular arasmda bacanağın ortaya çık- masmdan hiç hoşlanmadıgı bir ko- nunun birdenbire duyuhnasuun ön- lenmesi de eniştenin yakın desteği içine ahnıyor. Bunlar hep rivayet, de- dikodu. Ama ister enişteyle ister bal- dızla yapıLsın. bu sohbetler hep ani- den yeni gerçeklerin görülmesiyle so- nuçlamyor. Aile içi dayamşma her iraman yararudır. SıkınDlar aşıhr, du- rum düzlüğe çıkar. Yoksa nazarlıkla mı?.. ~n unun böyle olmadığını söyle- Jj yenler de var. Onlara göre buişin sırn pazarlıkta değil, nazarlıkta. Böy- le sıkılan, bunalan, orda burda do- laşıp oflayan puflayan kardeşlere te- sirli bir nazarlık takılıyor. Bu nazar- lığın içinde ne olduğu tam olarak bi- linmiyorsa da tesirli olduğu anlaşı- lıyor. Nazarlık takılır takılmaz arkada- şm sıkıntısı geçiveriyor. Sıkıntısının geçtiği artık ortalarda pek dolaşma- masından anlaşılıyor. Yerinde sakin sakin oturuyor, zamanı gelince de sessizce kalkıp destek oyunu kulla- nıyor. Nazarhğın içinde neler oldu- ğu çok merak ediliyorsa da işin sır- n bir türlü çözülemiyor. Bilinenler bir mavi boncukla bir miktar çöre- otu. Çeyrek bir alhnın da nazarlığa konduğunu söyleyenler var. Artık bundan ötesi bilinmiyor. Bilinen, bu nazarlığrn takıldığı arkadaşlann ken- dilerini 'gözaltmda hissetmeteri". On- lar artık güçlü bir çift göz tarafindan kontrol edildikleri duygusuna kapı- lıyorlar. Artık kendilerine başka bir nazar değmesi ıhtimali ortadan kal- kıyor. Nazara gelmedikleri için de sı- kınhlan geçiyor. Yalım Erez'le Yıl- dınm Aktuna bu şıfalı nazarlığı tak- madıklan için sıkıntılan geçmiyor. Hatta Yıldınm Aktuna kardeşimiz iyice şaşırmış görünüyor, partisinden istifa edeceğini söylüyor. Kendisiy- le görüşüp de "Ben de sizler gibi dü- şünüyonım" diyenlere ne olduğu- nu anlamaya çalışıyor. Şaşıracakbir şey yok Yıldınm Bey kardeşimiz, bu iş nazar işidir, ruh sağlığı bilgi- lerine benzemiyor. Nazarhk takıldı mı işte böyle oluyor. Gensoru böyle de ensonu ne olacak?.. 77' nsonu iyi olacak kardeşler, me- Hd rak etmeyin. Gensoru böyle at- laölır ama ensonu böyle atlaölma- yacak. Ensonunda pazarlıklar, na- zarlıklar işe yaramayacak, yolun so- nu gelecek. O zaman pazarlıklar pa- zara çıkacak, nazarlıklar nazara ge- lecek. Pazarla nazarla işi olmayan- lar da her şeyi ayan beyan görecek. Gensoruyu nasıl gördükse ensonu- nu da öyle göreceğiz. Kimse merak etmesin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle