Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 MAYIS 19S7 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Enver Toçoğlu'nun Genel Mali Sekreterlik'ten alındığı Türk-İş'te hesaplaşma sürüyor
Türk-Iş'te sözleşme kavgasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral;
"yüz kızartKi suçtan" kesinleşmiş ce-
zası bulunan Demiryol-Iş Genel Başka-
nı Enver Toçoğlu'nun Genel Mali Sek-
reterlik göre\ inden alınmasını, "hukuk
devletinin geregi" olarak değerlendirdi.
Meral. Toçoğlu'nun karan tanımama-
sının söz konusu olamayacağını. yargı-
nın buna karar verebileceğinı söyledi.
Toplusözleşme sürecinde hükümetin
istegi doğrultusunda sözleşme imzala-
yarak Türk-lş'i bölen ve olağanüstü ge-
nel kurul hesaplan yapan Demiryol-lş
Genel Başkanı ve SSK Yönetim Kuru-
lu üyesi Enver Toçoğlu. hakkında "yüz
kızartıcı suçtan" kesinleşmiş cezası bu-
lunması nedeniyle konfederasyondan
ihraç edildi.
• Toplusözleşme sürecinde hükümetin isteği doğrultusunda sözleşme imzalayarak Türk-İş'i
bölen ve olağanüstü genel kurul hesaplan yapan Demiryol-İş Genel Başkanı ve SSK Yönetim
Kurulu üyesi Enver Toçoğlu, hakkında '"yüz kızartıcı suçtan" kesinleşmiş cezası bulunması
nedeniyle konfederasyondan ihraç edildi
Türk-lş Yönetim Kurulu'nun ihraç
karannda. "Sendikalar Yasası'na göre,
Toçoğlu'nun SSK Mensupları Eğitim
ve Dinlenme Tesisleri Derneği Başkan-
lığı sırasında işlediği suçtan dolayı aldı-
ğı cezanın. sendika kuruculuğu \ey öne-
tkiliğine engel olduğu ve bu suçtan hii-
kiim ghen yöneticinin görevinin kendi-
liğinden sona ereceğinin hiikme bağlan-
dığı" belirtilmesine karşın: Toçoğlu.
Yönetim Kurulu'nun görevden alma
yetkisi bulunmadığını ileri sürmüştü.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan
Türk-İş Genel Başkanı Meral. Toçoğ-
lu'nun. hukuk dışı dıye nıtelendirdığı "ih-
raç kararuır tanımadığına ilişkın açık-
lamasına. "Kabuledipetmemesiönem-
li değil. Ona ne ben, ne o karar \erebi-
lir. Ona >argı karar verir" yanıtını ver-
dı.
Türk-lş Yönetim Kurulu'nun Toçoğ-
lu'nu gorevden alarak. "yargı karannı
yerine getirdiğini" kaydeden Meral.
"Hukuk de\letini sa\unan insanların
\apacağınıyaptık'*dedı. Meral. "Toçoğ-
lu'nun hakkındaki kesinleşmiş ceza ne-
deniyle sendjkacıuğuun tehlikeye girme-
mesi için toplusözleşme sürecinde hü-
kümetin istegjni kabiıl ettigi" ıddialan-
nın anımsatılması uzerine."Yaptı yapa-
cağuıı, ama kurtaramadı" dedi.
Meral. yargının bağımsızlığına ilişkin
bir soru uzerine. "Yargının vereceği ka-
rara. biz de, o da uy mak zorunda. Ba/ı
idari baskılann olduğu ortada. Çalışma
Bakanı yazının şeklini şemailini değiştir-
di. Çelik'in öy le bir talimat vermeye yet-
kisi yok. Ankara Valiliği'ne baskı yapd-
d r dıye konuştu.
SSK Genel Kurulu öncesinde Toçoğ-
lu ihraç edilırken; genel kurula sendi-
kalardan katılacak delege sayısı da Türk-
Iş'te tartışmaya neden oldu. Sağlık-İş
Sendikası. delege sayılannın sendikala-
nn üyelik aıdatını ödeme durumlanna
göre belirlenmesınin yasaya aykın ol-
duğunu savundu. Türk-lş Genel Baş-
kanı Meral, konuya ilişkin olarak şun-
lan söyledi.
"Herkes geçmişte keyfiliğe alışmış.
Bizbugün üyelik aidatıikioensav ı\aböt-
dûk. 125 kişi üzerinden ödeyene 5 kişi,
2 bin 500 kişi üzerinden öde>ene 3 kişi.
Bu hakkaniyet mi? Geçmişte yapılan
bir sistem var.
Bu sistem keyfîliktir. Türk-İş'in aida-
tı üzerinden hesap ettik. Türk-İş'in ge-
nel kurulunda nasıl tcmsil ediliyorsa.
SSK'de de övle oldu.
Turk Yuruyuşu
gergin geçti
FLAT KOZLUKLU
NEWYORK-Türkiye'de
yaşanan siyasi gerginlik ve
şeriatçı hareketler okyanus
ötesinde Amerika'da yaşa-
yan gurbetçi Türklen de et-
kiledi. Özellikle REFAH-
YOL hükümetiyle birlikte
Türkiye'de görmeye başla-
dığımız şenat bayrağı önce-
ki gün 17.'sı gerçekleştinlen
geleneksel Türk Günü Yü-
rüyüşü'nde de ortaya çıktı.
Yürüyüş sırasında "Türtd-
ye laik ve demokratik kala-
cak" diyenlerle şeriat yan-
lısı küçük bir grup arasın-
da tartışmalar yaşandı.
New York'ta düzenlenen
Türk Günü Yürüyüşü'ne 5
bini aşkın Türk \e Türk asıl-
lı Amenkalı katıldı. Yürü-
yüş sırasında yanında kü-
çük çocuğu da bulunan genç
birkadın "şeriatbayrağı" dı-
ye tanımlanan ve üzennde
Arapça yazılar bulunan ye-
şil bir bayrakla adeta şov
yaptı. Kendilerinı Genç
Türkler olarak tanımlayan
bir grup. kadına "Bu iğrenç
bayrağı dalgalandıramaz-
sın" diye çıkıştı. Bu sözler
uzerine 20 kadar erkegin
genç kadına destek verme-
si uzerine tartışmalar ya-
şandı. Zaman zaman el kol
hareketleri uzerine gergın-
leşen ortam New York po-
lısinin araya giımesıyle ıkı
kez güçlükle yatıştınlabil-
di. Türk-Amerikan Demek-
leri Federasyonu Başkarr
olan tıp doktoru Şevket Ka-
raduman'ın ıki fıafta ön<x
kalp krizi sonucu ölümü do
layısıyla müzikli göstenler
yapılmadı. Karaduman'ın
fotoğrafinı yakalanna takan
Türkler. Türk Günü Yürü-
yüşü'nü bir anlamda ma-
tem havası içersinde ger-
çekleştirdiler.
Siviltoplum
REFAHYOL'a
karşı bir arada
ANKARA (Cumhurhet
Bürosu)-REFAHYOL'a kar-
şı Türk-lş. Devrimci Işçi
Sendıkalan Konfederasyo-
nu (DİSK) ile Türkiye Es-
naf ve Sanatkârlar Konfede-
rasyonu'nun (TESK) oluş-
turdugu sivil ginşımi, bu-
gün yeniden toplanıyor.
Türk-lş Genel Başkanı Bay-
ram Meral, hükümetin bu
şekilde süremeyeceğini vur-
gularken ülke sorunlan kar-
şısında işçı-ışveren aynmı-
nın olmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı, TBMM
Başkanı ve Başbakan Nec-
mettin Erbakan dışında di-
ğer parti lıderlenne ıstem-
Iraklılar
ders
almıyor
LATtFSANSÜR
KUŞADASI-Izmir'in
Menderes ilçesi Yoncaköy
bölgesinden Yunanistan'ın
Samos Adasfna kaçmak
isteyen 31 Kuzey Irakîı
Türkmen ile onlan kaçır-
maya çalışan 5 kişi yaİca-
landı. Kuşadası polisinin
Istanbul. Izmir, Kuşadası,
Bodrumb&lgelerinde yap-
tığı ve üç gün süren izle-
me sonucu kaçırma şebe-
kesinin ele geçirildiği bil-
dirildi. Şebekeyi yönlen-
diren iki tran uyruklunun
ise arandıgı öğrenfldi. Ku-
şadası Emniyet Müdürü
Şevket Taşdeten, 12 kişi-
lik tekneye 31 kişinin bin-
dirilmesinin son anda ön-
lenmesiyle geçen günler-
de yaşanan ve 24 kişinin
ölümüy[e sonuçlanan fa-
eiaya, bir yenisinin eklen-
mesinin de önüne geçil-
digini söyledi.
Kişi başma bin dolara
anlaştıklan Türkmenleri
Samos'a kaçırmak isteyen
şebekenin 5 üyesi yaka-
landı. Poiisin tekne hare-
ket etmeden az önce yap-
tığı baskında 22'si erkek,
6*sı bayan, 3'ü çocuk 31
Tfirkmen yakalandı.
lerini ileten sivil girişim. bu-
gün yapacağı toplantıda. 2
aylık süreci değerlendire-
cek. Türkiye nüflısunun ya-
nsını temsil eden sivil gıri-
şimin, toplantıdan sonra di-
ger sivil toplum örgütleri ve
bazı işveren kuruluşlanna
ortak hareket içın çağnda
bulunması bekleniyor.
Türk-tş Genel Başkanı
Meral. hükümetin halk ta-
banında sürekli pnm kay-
bettigini vurguladı. Yurttaş-
lann "karamsarlığa" itildi-
ğine dıkkat çeken Meral.
şöyle konuştu:
"Hükümetten beklentiler
büyük ölçüde azalmış. Biz
parlamenter sistem i savu-
nan bir kuruluşuz. Paria-
mentonun halk nezdinde iti-
baıiı ohnasını savunuyoruz.
Parlamentoya güvenilme-
nıesu demokrasiye güvenin
azalması demektir. Biz tünı
milletv ekillerinden bunu is-
tiyoruz."
'REFAHYOL hükümeti-
nın bu şekilde süremeyece-
ğını belırten Meral. işveren
kuruluşlanyla ortak hare-
ketin söz konusu olup ola-
mayacağına ilişkin soru uze-
rine. "Ulkesorunlarıkarş»-
sında iş^i-işveren meselesi
olmaz. Ulke meselesi var"
dedi.
işveren çevrelen de Sul-
tanahmet Meydanı'nda dü-
zenlenen iki mitingin ardın-
dan hükümete karşı ağır
eleştirilerde bulunmuşlar-
dı. Türkiye tşveren Sendi-
kaları Konfederasyonu
(TİSK) Genel Başkanı Re-
Fık Baydur. Türkıye'nin
önündeki önceliklı tehdidin
•*irtica" olduğunu belirte-
rek hükümete ortak dekle-
rasyon verilmesı içın çağn
yapmıştı. Türkiye Odalar
veBorsalarBirliği (TOBB)
Başkanı Fuat Miras. "Ül-
ke>i ortaçağzihnhetine. hat-
ta daha da geriye giderek fe-
odal toplum yaşamına gö-
türecekdüşünceye geçit ver-
mcmek için bu gidişe dur
denilmesini" istemiştı. Türk
Sanayicileri ve Işadamlan
Demeği de (TÜStAD) Baş-
bakan Yardımcısı Tansu Çü-
ler'i "halkı kışkırtmakla"
suçlamıştı.
Kadrolaşma hareketini sürdüren REFAHYOL, hukuk dışı atamalarda ısrarlı
Refah yargıyla savaşıyorBANL SALMAN
ANKARA - L zmanlık gerektıren alanlarda bı-
le imamlarla yürüttüğü köktendınci kadrolaş-
mayı dev bojııtlara ulaştıran REFAHYOL koalıs-
yonu. >argıya sa\aş açtı Görevden alma karar-
lan \ argıdan dönen yüzlerce bürokrat. "geçicigö-
revlendirmeyle" kızaga almırken: RP'lı Çalışma
ve Sosyal Güvenhk Bakanı NecatiÇelik. Sosyal
Sıgortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü'nden
alarak Müsteşar Yardımcılığı'na atadığı Kemal
Kıbçdaroğlu'nun iade edılmesıne ilişkin Danış-
tay karannı vasal 30 günlük sürenin üzerinden
2 ay geçmesine karşın yürürlüğe koymadı.
Çelik'ın. üst düzey bürokratlardan odacılara
kadar varan kadrolaşma hareketi çerçevesinde gö-
revinden aldığı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında
Danıştay 5. Dairesı. 6 Şubat 1997 tarihinde yü-
rürmeyı durdurma karan verdi.Kılıçdaroğlu'nun
SSK Genel Müdürlüğü göre\ ıne iadesine ilişkin
karar 19 şubatta Çalışma ve Sosyal Güvenhk
Bakanlığf na tebliğ edildi. ldarenin. Danıştay
karanna karşı yaptığı başvuruyu inceleyen lda-
rı Davalar Genel Kurulu da 21 martta Kılıçda-
roğlu'nun göreve ladesıni onayladı. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Çelık ise 3 ay önce teb-
liğ edılen kararın uygulanması için taninan ya-
sal 30 günlük sürenin üzerinden 2 ay geçmesi-
ne karşın Kılıçdaroğlu'nu görev ine iade etmedi.
Hukukçular. bakanın görev inı kötüye kullan-
dığını. 19 Mart 1997 tarihinde SSK Genel Mü-
dürlüğü'ne Kılıçdaroğlu'nun atanması gerekir-
ken. Ekrem Önal'ın bu görevi "şaibeli" olarak
yürüttüğünü belirttıler. Çelik'in kadrolaşma ha-
reketi çerçevesinde müsteşar yardımcılığından mü-
şavirliğe atadığı Abdülhalik Berber'ın de yürüt-
meyı durdurma karan aldığı, bu karar çerçeve-
sinde Kılıçdaroğlu'nun yerine müsteşar yardım-
cısı olarak gerı getirileceğı belırtildı.
REFAHYOL. dün Resmı Gazete'de yayımla-
nan yenı atama kararlarıyla kadrolaşma hareke-
tini sürdürdü. Güner ÜnaL başka bir göreve atan-
mak üzere Maden Tetkık ve Arama Genel Mü-
dür Yardımcılığı'ndan alınırken, yennejeomor-
folog Abdullah Tombul atandı.
Başbakanlık Müşav ırlıği'ne Dr. Murtaza Ata,
Denızcılik Müsteşar Yardımcılığı'naemeklı Tü-
mamiral Neşet Ömer Şentürk. Adalet Bakanlı-
ğı Araştırma. Planlamave Koordinasyon Kuru-
lu Başkanlıgf na Tetkik Hâkimı MehmetÖnder
Kabasakalgetirildi. Gençlik ve Spor Genel Mü-
dürü Yardımcısı Necmettin Altay. bu görev inden
alınarak Bayındırlık ve lskân Bakanlığı Müşa-
\irliği'negetirildi.
Güney Kore'de öğrenci
hareketi
I
** .
Radikal
0--~~ bir Güney Koreli
öğrenci. Kwangju
katlianıının yıldönümü nedeniyle
düzenlenen gösterilere katılnıalannı engelleyen
- . polise göz yaşartıcı bomba firlatıyor. L nhersite kampusu
dışına çıkmalan engellenen öğrenciler ile polis arasında 3 günden
beri çatışmalar sürüyor. 1980 yılındaki Kvvangju katliamı yüzlerce öğrencinin
ölümü ile sonuçlanmışO.
Akşam liseleri
kapatıhyor
FİLİZGÜMLŞ
Mılli Eğıtım Bakanlığı'na bağlı akşam lıselen, önü-
müzdekı öğretim yılında son mezunlannı verecek.
Ikı yıldır öğrenci kaydı yapılmayan resmı akşam li-
selennm öğrenci potansıyelıne de öğrenım ücretle-
rinı yüzde 92 oranında arttırmalarıyla gündeme ge-
len özel okullar talıp olacak.
tkı yıl önce "asker kaçaklannı banndırdığu ve-
rûnliolamadığıvekaynakaynlamadığı'" gerekçesiy-
lekapatılma karan alınan akşam liseleri. 199
7
-1998
öğretim yılında bütünüyle kapanacak. Bütün sınıf-
lannın dolu olduğu 1995 yılında sayılan yalnız 16
olmasına karşın, yaklaşık 8 bin öğrenci potansiyeli
taşıyan akşam liseleri, yerlerinı böylece özel okul-
lar ile sürücü kursu, dershane v e özel kuruluşlara bı-
rakacak. Bakanlığın 1 Ocak 1995 tarihli açıklama-
sında,akşam lıselen. gündüz eğitim alamayan v atan-
daşiar için o dönemde başka bir alternatıf kurum ol-
madıgı içın açıldığı ancak bunun yerini 1992 yılın-
da açılan "açıköğretinı lisesi"nın alacağı belirtili-
yordu. Akşam Irselerinde öğrencılerın beklenen
program seviyesine yeterince ulaşamadıklan kayde-
dilen açıklamada. açıköğretım lısesinın ıse "ciddi"
bir eğitim verdıği kaydediliy ordu.
KESK'e bağlı Eğıtım-Sen Genel Eğitim Sekre-
teri Cemal Ünlü, akşam lıse lerinde gündüz öğreni-
mın müfredatının uygulandığını belirterek az geliş-
mış bir ülkede okul binalannın akşamları da açık tu-
tulması gerektiğinı kaydettı. Ünlü'nün verdiğı bil-
giye göre ilkokulu bıtıren her y üz kışiden ancak y üz-
de 68.7'sı. ortaokulu bıtirenlenn ise ancak yüzde
48.2 si lıse düzeyındekı okullara devam edebılıyor.
Cnlü, akşam lıselennın, geçım düzey ı düşük olma-
sı nedeniyle ortaokuldan sonra gündüz öğrenıme
devam edememış ve yaşları öğrenım çağını aşmış
yaklaşık yüzde 52 oranındaki kesime öğrenım ola-
nağı sunmaya devam etmesi gerektiğinı belirtti
Öteyandan Istek Vakfı Genel Müdürü Hikmet Ba-
yer de okullannın gündüz eğitıminden sonra boş
kaldığını belirterek akşam liselerinın ilgilerini çe-
keceğini söyledi.
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Bunalım Dönemlerinde
Liderler
Türkiye'de politikanın hali ortada.
Bir kişi, tek bir kişi, tüm ahlaki, siyasal ve beşeri
kuralları altüst ederek, bir siyasal rejimi ve onun al-
tında yatan koskoca bir hukuk sistemi ile ekono-
mik yapıyı hiçe sayabiliyor.
Tabii bu olayın "anayasayı bir defa delmekle bir
şeyo/maz"diyencumhurbaşkanlannıdaiçerenbir
tarihi, dini sıyasete alet eden ortaklan ve kışisel çı-
karlar çerçevesinde kenetlenmiş müttefikleri de
var.
Bugün Türkiye'de kimsenin canı, mali. ırzı ve işi
güvencede değil.
Çünkü hem Türkiye Büyük Millet Meclısi Araştır-
ma Komisyonu'nun hem de Devlet Güvenlik Mah-
kemesı Savcılığı'nın tespıtlerıne göre, hatkın gü-
venliğıni sağlamakla görevli güçler ve politikacılar
ile hukuk dışı çete örgütlenmeleri, iç içe geçmış.
Ayrıca siyasal güç ile işçı, işveren. aydın kesim
ve medya tam bir çelişkı içinde.
Bu olayın benzerleri, bazen başka toplumlarda
da görülebilıyor.
Tarihte ve günümüzde bunun pek çok örneği var.
• • •
Hep merak etmişimdir: Hitler. Almanya'da de-
mokratik bir ortamda nasıl yükseldı diye.
Bu konuda yazılmış hemen hemen bütün ince-
lemeleri okudum. Hatta filmleri ve tiyatro oyunlan-
nı da izledim. Vardığım sonuç, tabii tartışmaya açık
olarak şöyle:
toplumsal olarak mukaddes sayılan değerter ile
bıreysel sapmalar ve çıkarlar Makyavelist bir biçım-
de uzlaştınlıyor; sonra da tek bir güç odağının yö-
netıminde topluma empoze edilıyor.
Yani dın gibı mılliyetçılik gibi yüce değerleıie kö-
şe dönücülük, sahtekârlık, vurgunculuk gibı birey-
sel sapmalar arasında Makyavelist bir uyum sağ-
lanıyor. Bu uyumun oluşturduğu büyük "sinerji"\ek
bir odaktan örgütlenip, merkezileştirilerek, yoğun-
laşmış bir lazer ışını gibı toplumun denetlenmesin-
de kullanılıyor.
Toplumsal kargaşa ve ekonomık çöküş dönem-
lerı, bu Makyavelist uyumun sağlanması içın ıdeal
ortamı hazırlıyor. Çünkü ekonomik. sosyal ve psi-
kolojik güvensizlik içıne düşen insanlar, siyasal ör-
gütlenme yoluyla hem kendilerıni kurtanp köşeyi dö-
nüyorlar, hem de güya "vatana ve mıllete" ya da
"Allaha ve dine" hızmet etmiş oluyorlar.
Toplumun demokratik güçleri ise dağınık olduk-
ları. "normal vatandaşlar" gibi davrandıkları, kural-
lara uydukları: can, mal, ış ve ırz güvenliklerini si-
yasal iktıdardan bekledıkleri, yani bir anlamda dev-
lete güvenerek "toplumsal rehavet içinde bulun-
dukları" içın bu yoğunlaştırılmış "sınerji" karşısın-
da yenıliyor.
• • •
Yukarıda anlattığım süreç içinde en önemli öğe-
lerden bıri "lider."
Çıkarcıların ve sapkınların, büyük halk kitleleri ile
birlikte yüce değerler çevresinde ve çerçevesinde
örgütlenmeleri için mutlaka bir lider gerekli.
Tabii bu korkunç oluşumun farkına vanldığında,
onu engellemek için örgütlenmesi gereken demok-
ratik güçler için de bir lider lazım.
Ama demokrasi ve demokratik güçler bu tür "oto-
nter bir liderliğe" pek uygun değil.
Bu yüzden de "demokratik liderlik", toplumun
olumlu güçlerinı örgütleyerek ortaya çıkardığı "si-
nerji" açısından yetersiz kalıyor.
Yakın tarihimizde bunun en tıpik örneği Erdal
Inönü'dür.
Kişiliğinin demokrat özellikleri ile demokratik si-
yasal lıderliği tam bir uyum gösteren Erdal Inönü,
üstelik de bugünkü gibi bir bunalım yaşanmazken,
(belkı de bu tür bir çıkmazın kaçınılmaz olarak gün-
deme geleceğini gördüğu içın) "siyasal ortam ile olan
demokratik doku uyuşmazlığı" sonunda. politika-
dan çekilmiştir.
Acaba Ecevit ile Baykal'ı "sosyal demokrat"
kimliklerine karşın partileri içinde "pek de demok-
rat olmayan" bir liderliğe yönelten öğeler bunlar mı-
dır?
Eğer böyle ıse liderlik açısından kullanacaklan baş-
ka bir model, gerçekten yok mudur?
Sosyal demokrat liderieri, gelecek hafta bu çer-
çeve içinde irdelemeye çalışacağım.
Medya notu: Bu hafta medyaya bir haber ver-
mek istiyorum.
Ankara'daki Siyasal Bilgiler Fakültesı'nin eğitime
ilk başladığı bina, bugün Yıldız Teknik Üniversitesı
Kampusu içinde. Bu bınada, yarın (salı günü) saat
16.00'da Dekan Prof. MuratDemircioğlu ile Ana-
yasa Doçenti Fazıl Sağlam'ın ortaklaşa hazırtadık-
lan birtören var. Eğitimlenni, buradayatılı olarak yap-
mış olan iki büyük hoca ve bir ünlü politikacı ders
verecek. Anıt insanlar Prof. Bahri Savcı, Prof. Ca-
hit Talas ve eski Dışişleri Bakanlarından Hayret-
tin Erkmen'in Türkiye'nin bugünkü ortamında ve-
recekleri sembolik derslerde söyleyeceklerı, med-
yaya iyı bir konu olur diye düşünüyorum.
Yasağa karşın içki tüketimi arttı
ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - REFAHYOL
hükümetinin işbaşına gelmesınin ardından yurt
genelinde uygulamaya konulan örtülü alkol yasağına
karşın alkollü içki tüketıminde artış olduğu belirlendı.
Yasağın en çok kendini hissettirdiği yerlerden olan
Şanlıurfa'da içki satışının geçen yıla oranla yüzde 35-
40 artış gösterdiği kaydedildi.
Alkollü içki satışının kamu kuruluşlanna ait sosyal
tesislerde yasaklandığı. içkilı yerlerin kapatıldığı.
bazılannın ise içkisiz hale dönüştürüldüğü
Şanlıurfa'da devlet yöneticilerinın yasaklamasına
karşı alkol tüketiminin çok yüksek miktarda olduğu
görülüyor. 30 Tekel bayiının bulunduğu kent
merkezindekı satışlarda geçen yıla oranla yüzde 35-40
dolayında artış kaydedilırken geçen yıl 108 bin 640
litre tutannda 177 bin şışe. bu yılın ilk dört ayında ise
36 bin 700 litre karşılığında 61 bin şişe içki satışının
gerçekleştirildiği bildirıldi.
Emre Kongar
Demokrasi
ve Laiklik
REMZİ KİTABEVİ