02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MAYIS 19S7 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Enver Toçoğlu'nun Genel Mali Sekreterlik'ten alındığı Türk-İş'te hesaplaşma sürüyor Türk-Iş'te sözleşme kavgasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral; "yüz kızartKi suçtan" kesinleşmiş ce- zası bulunan Demiryol-Iş Genel Başka- nı Enver Toçoğlu'nun Genel Mali Sek- reterlik göre\ inden alınmasını, "hukuk devletinin geregi" olarak değerlendirdi. Meral. Toçoğlu'nun karan tanımama- sının söz konusu olamayacağını. yargı- nın buna karar verebileceğinı söyledi. Toplusözleşme sürecinde hükümetin istegi doğrultusunda sözleşme imzala- yarak Türk-lş'i bölen ve olağanüstü ge- nel kurul hesaplan yapan Demiryol-lş Genel Başkanı ve SSK Yönetim Kuru- lu üyesi Enver Toçoğlu. hakkında "yüz kızartıcı suçtan" kesinleşmiş cezası bu- lunması nedeniyle konfederasyondan ihraç edildi. • Toplusözleşme sürecinde hükümetin isteği doğrultusunda sözleşme imzalayarak Türk-İş'i bölen ve olağanüstü genel kurul hesaplan yapan Demiryol-İş Genel Başkanı ve SSK Yönetim Kurulu üyesi Enver Toçoğlu, hakkında '"yüz kızartıcı suçtan" kesinleşmiş cezası bulunması nedeniyle konfederasyondan ihraç edildi Türk-lş Yönetim Kurulu'nun ihraç karannda. "Sendikalar Yasası'na göre, Toçoğlu'nun SSK Mensupları Eğitim ve Dinlenme Tesisleri Derneği Başkan- lığı sırasında işlediği suçtan dolayı aldı- ğı cezanın. sendika kuruculuğu \ey öne- tkiliğine engel olduğu ve bu suçtan hii- kiim ghen yöneticinin görevinin kendi- liğinden sona ereceğinin hiikme bağlan- dığı" belirtilmesine karşın: Toçoğlu. Yönetim Kurulu'nun görevden alma yetkisi bulunmadığını ileri sürmüştü. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Türk-İş Genel Başkanı Meral. Toçoğ- lu'nun. hukuk dışı dıye nıtelendirdığı "ih- raç kararuır tanımadığına ilişkın açık- lamasına. "Kabuledipetmemesiönem- li değil. Ona ne ben, ne o karar \erebi- lir. Ona >argı karar verir" yanıtını ver- dı. Türk-lş Yönetim Kurulu'nun Toçoğ- lu'nu gorevden alarak. "yargı karannı yerine getirdiğini" kaydeden Meral. "Hukuk de\letini sa\unan insanların \apacağınıyaptık'*dedı. Meral. "Toçoğ- lu'nun hakkındaki kesinleşmiş ceza ne- deniyle sendjkacıuğuun tehlikeye girme- mesi için toplusözleşme sürecinde hü- kümetin istegjni kabiıl ettigi" ıddialan- nın anımsatılması uzerine."Yaptı yapa- cağuıı, ama kurtaramadı" dedi. Meral. yargının bağımsızlığına ilişkin bir soru uzerine. "Yargının vereceği ka- rara. biz de, o da uy mak zorunda. Ba/ı idari baskılann olduğu ortada. Çalışma Bakanı yazının şeklini şemailini değiştir- di. Çelik'in öy le bir talimat vermeye yet- kisi yok. Ankara Valiliği'ne baskı yapd- d r dıye konuştu. SSK Genel Kurulu öncesinde Toçoğ- lu ihraç edilırken; genel kurula sendi- kalardan katılacak delege sayısı da Türk- Iş'te tartışmaya neden oldu. Sağlık-İş Sendikası. delege sayılannın sendikala- nn üyelik aıdatını ödeme durumlanna göre belirlenmesınin yasaya aykın ol- duğunu savundu. Türk-lş Genel Baş- kanı Meral, konuya ilişkin olarak şun- lan söyledi. "Herkes geçmişte keyfiliğe alışmış. Bizbugün üyelik aidatıikioensav ı\aböt- dûk. 125 kişi üzerinden ödeyene 5 kişi, 2 bin 500 kişi üzerinden öde>ene 3 kişi. Bu hakkaniyet mi? Geçmişte yapılan bir sistem var. Bu sistem keyfîliktir. Türk-İş'in aida- tı üzerinden hesap ettik. Türk-İş'in ge- nel kurulunda nasıl tcmsil ediliyorsa. SSK'de de övle oldu. Turk Yuruyuşu gergin geçti FLAT KOZLUKLU NEWYORK-Türkiye'de yaşanan siyasi gerginlik ve şeriatçı hareketler okyanus ötesinde Amerika'da yaşa- yan gurbetçi Türklen de et- kiledi. Özellikle REFAH- YOL hükümetiyle birlikte Türkiye'de görmeye başla- dığımız şenat bayrağı önce- ki gün 17.'sı gerçekleştinlen geleneksel Türk Günü Yü- rüyüşü'nde de ortaya çıktı. Yürüyüş sırasında "Türtd- ye laik ve demokratik kala- cak" diyenlerle şeriat yan- lısı küçük bir grup arasın- da tartışmalar yaşandı. New York'ta düzenlenen Türk Günü Yürüyüşü'ne 5 bini aşkın Türk \e Türk asıl- lı Amenkalı katıldı. Yürü- yüş sırasında yanında kü- çük çocuğu da bulunan genç birkadın "şeriatbayrağı" dı- ye tanımlanan ve üzennde Arapça yazılar bulunan ye- şil bir bayrakla adeta şov yaptı. Kendilerinı Genç Türkler olarak tanımlayan bir grup. kadına "Bu iğrenç bayrağı dalgalandıramaz- sın" diye çıkıştı. Bu sözler uzerine 20 kadar erkegin genç kadına destek verme- si uzerine tartışmalar ya- şandı. Zaman zaman el kol hareketleri uzerine gergın- leşen ortam New York po- lısinin araya giımesıyle ıkı kez güçlükle yatıştınlabil- di. Türk-Amerikan Demek- leri Federasyonu Başkarr olan tıp doktoru Şevket Ka- raduman'ın ıki fıafta ön<x kalp krizi sonucu ölümü do layısıyla müzikli göstenler yapılmadı. Karaduman'ın fotoğrafinı yakalanna takan Türkler. Türk Günü Yürü- yüşü'nü bir anlamda ma- tem havası içersinde ger- çekleştirdiler. Siviltoplum REFAHYOL'a karşı bir arada ANKARA (Cumhurhet Bürosu)-REFAHYOL'a kar- şı Türk-lş. Devrimci Işçi Sendıkalan Konfederasyo- nu (DİSK) ile Türkiye Es- naf ve Sanatkârlar Konfede- rasyonu'nun (TESK) oluş- turdugu sivil ginşımi, bu- gün yeniden toplanıyor. Türk-lş Genel Başkanı Bay- ram Meral, hükümetin bu şekilde süremeyeceğini vur- gularken ülke sorunlan kar- şısında işçı-ışveren aynmı- nın olmayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakan Nec- mettin Erbakan dışında di- ğer parti lıderlenne ıstem- Iraklılar ders almıyor LATtFSANSÜR KUŞADASI-Izmir'in Menderes ilçesi Yoncaköy bölgesinden Yunanistan'ın Samos Adasfna kaçmak isteyen 31 Kuzey Irakîı Türkmen ile onlan kaçır- maya çalışan 5 kişi yaİca- landı. Kuşadası polisinin Istanbul. Izmir, Kuşadası, Bodrumb&lgelerinde yap- tığı ve üç gün süren izle- me sonucu kaçırma şebe- kesinin ele geçirildiği bil- dirildi. Şebekeyi yönlen- diren iki tran uyruklunun ise arandıgı öğrenfldi. Ku- şadası Emniyet Müdürü Şevket Taşdeten, 12 kişi- lik tekneye 31 kişinin bin- dirilmesinin son anda ön- lenmesiyle geçen günler- de yaşanan ve 24 kişinin ölümüy[e sonuçlanan fa- eiaya, bir yenisinin eklen- mesinin de önüne geçil- digini söyledi. Kişi başma bin dolara anlaştıklan Türkmenleri Samos'a kaçırmak isteyen şebekenin 5 üyesi yaka- landı. Poiisin tekne hare- ket etmeden az önce yap- tığı baskında 22'si erkek, 6*sı bayan, 3'ü çocuk 31 Tfirkmen yakalandı. lerini ileten sivil girişim. bu- gün yapacağı toplantıda. 2 aylık süreci değerlendire- cek. Türkiye nüflısunun ya- nsını temsil eden sivil gıri- şimin, toplantıdan sonra di- ger sivil toplum örgütleri ve bazı işveren kuruluşlanna ortak hareket içın çağnda bulunması bekleniyor. Türk-tş Genel Başkanı Meral. hükümetin halk ta- banında sürekli pnm kay- bettigini vurguladı. Yurttaş- lann "karamsarlığa" itildi- ğine dıkkat çeken Meral. şöyle konuştu: "Hükümetten beklentiler büyük ölçüde azalmış. Biz parlamenter sistem i savu- nan bir kuruluşuz. Paria- mentonun halk nezdinde iti- baıiı ohnasını savunuyoruz. Parlamentoya güvenilme- nıesu demokrasiye güvenin azalması demektir. Biz tünı milletv ekillerinden bunu is- tiyoruz." 'REFAHYOL hükümeti- nın bu şekilde süremeyece- ğını belırten Meral. işveren kuruluşlanyla ortak hare- ketin söz konusu olup ola- mayacağına ilişkin soru uze- rine. "Ulkesorunlarıkarş»- sında iş^i-işveren meselesi olmaz. Ulke meselesi var" dedi. işveren çevrelen de Sul- tanahmet Meydanı'nda dü- zenlenen iki mitingin ardın- dan hükümete karşı ağır eleştirilerde bulunmuşlar- dı. Türkiye tşveren Sendi- kaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Re- Fık Baydur. Türkıye'nin önündeki önceliklı tehdidin •*irtica" olduğunu belirte- rek hükümete ortak dekle- rasyon verilmesı içın çağn yapmıştı. Türkiye Odalar veBorsalarBirliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras. "Ül- ke>i ortaçağzihnhetine. hat- ta daha da geriye giderek fe- odal toplum yaşamına gö- türecekdüşünceye geçit ver- mcmek için bu gidişe dur denilmesini" istemiştı. Türk Sanayicileri ve Işadamlan Demeği de (TÜStAD) Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çü- ler'i "halkı kışkırtmakla" suçlamıştı. Kadrolaşma hareketini sürdüren REFAHYOL, hukuk dışı atamalarda ısrarlı Refah yargıyla savaşıyorBANL SALMAN ANKARA - L zmanlık gerektıren alanlarda bı- le imamlarla yürüttüğü köktendınci kadrolaş- mayı dev bojııtlara ulaştıran REFAHYOL koalıs- yonu. >argıya sa\aş açtı Görevden alma karar- lan \ argıdan dönen yüzlerce bürokrat. "geçicigö- revlendirmeyle" kızaga almırken: RP'lı Çalışma ve Sosyal Güvenhk Bakanı NecatiÇelik. Sosyal Sıgortalar Kurumu (SSK) Genel Müdürlüğü'nden alarak Müsteşar Yardımcılığı'na atadığı Kemal Kıbçdaroğlu'nun iade edılmesıne ilişkin Danış- tay karannı vasal 30 günlük sürenin üzerinden 2 ay geçmesine karşın yürürlüğe koymadı. Çelik'ın. üst düzey bürokratlardan odacılara kadar varan kadrolaşma hareketi çerçevesinde gö- revinden aldığı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında Danıştay 5. Dairesı. 6 Şubat 1997 tarihinde yü- rürmeyı durdurma karan verdi.Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü göre\ ıne iadesine ilişkin karar 19 şubatta Çalışma ve Sosyal Güvenhk Bakanlığf na tebliğ edildi. ldarenin. Danıştay karanna karşı yaptığı başvuruyu inceleyen lda- rı Davalar Genel Kurulu da 21 martta Kılıçda- roğlu'nun göreve ladesıni onayladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelık ise 3 ay önce teb- liğ edılen kararın uygulanması için taninan ya- sal 30 günlük sürenin üzerinden 2 ay geçmesi- ne karşın Kılıçdaroğlu'nu görev ine iade etmedi. Hukukçular. bakanın görev inı kötüye kullan- dığını. 19 Mart 1997 tarihinde SSK Genel Mü- dürlüğü'ne Kılıçdaroğlu'nun atanması gerekir- ken. Ekrem Önal'ın bu görevi "şaibeli" olarak yürüttüğünü belirttıler. Çelik'in kadrolaşma ha- reketi çerçevesinde müsteşar yardımcılığından mü- şavirliğe atadığı Abdülhalik Berber'ın de yürüt- meyı durdurma karan aldığı, bu karar çerçeve- sinde Kılıçdaroğlu'nun yerine müsteşar yardım- cısı olarak gerı getirileceğı belırtildı. REFAHYOL. dün Resmı Gazete'de yayımla- nan yenı atama kararlarıyla kadrolaşma hareke- tini sürdürdü. Güner ÜnaL başka bir göreve atan- mak üzere Maden Tetkık ve Arama Genel Mü- dür Yardımcılığı'ndan alınırken, yennejeomor- folog Abdullah Tombul atandı. Başbakanlık Müşav ırlıği'ne Dr. Murtaza Ata, Denızcılik Müsteşar Yardımcılığı'naemeklı Tü- mamiral Neşet Ömer Şentürk. Adalet Bakanlı- ğı Araştırma. Planlamave Koordinasyon Kuru- lu Başkanlıgf na Tetkik Hâkimı MehmetÖnder Kabasakalgetirildi. Gençlik ve Spor Genel Mü- dürü Yardımcısı Necmettin Altay. bu görev inden alınarak Bayındırlık ve lskân Bakanlığı Müşa- \irliği'negetirildi. Güney Kore'de öğrenci hareketi I ** . Radikal 0--~~ bir Güney Koreli öğrenci. Kwangju katlianıının yıldönümü nedeniyle düzenlenen gösterilere katılnıalannı engelleyen - . polise göz yaşartıcı bomba firlatıyor. L nhersite kampusu dışına çıkmalan engellenen öğrenciler ile polis arasında 3 günden beri çatışmalar sürüyor. 1980 yılındaki Kvvangju katliamı yüzlerce öğrencinin ölümü ile sonuçlanmışO. Akşam liseleri kapatıhyor FİLİZGÜMLŞ Mılli Eğıtım Bakanlığı'na bağlı akşam lıselen, önü- müzdekı öğretim yılında son mezunlannı verecek. Ikı yıldır öğrenci kaydı yapılmayan resmı akşam li- selennm öğrenci potansıyelıne de öğrenım ücretle- rinı yüzde 92 oranında arttırmalarıyla gündeme ge- len özel okullar talıp olacak. tkı yıl önce "asker kaçaklannı banndırdığu ve- rûnliolamadığıvekaynakaynlamadığı'" gerekçesiy- lekapatılma karan alınan akşam liseleri. 199 7 -1998 öğretim yılında bütünüyle kapanacak. Bütün sınıf- lannın dolu olduğu 1995 yılında sayılan yalnız 16 olmasına karşın, yaklaşık 8 bin öğrenci potansiyeli taşıyan akşam liseleri, yerlerinı böylece özel okul- lar ile sürücü kursu, dershane v e özel kuruluşlara bı- rakacak. Bakanlığın 1 Ocak 1995 tarihli açıklama- sında,akşam lıselen. gündüz eğitim alamayan v atan- daşiar için o dönemde başka bir alternatıf kurum ol- madıgı içın açıldığı ancak bunun yerini 1992 yılın- da açılan "açıköğretinı lisesi"nın alacağı belirtili- yordu. Akşam Irselerinde öğrencılerın beklenen program seviyesine yeterince ulaşamadıklan kayde- dilen açıklamada. açıköğretım lısesinın ıse "ciddi" bir eğitim verdıği kaydediliy ordu. KESK'e bağlı Eğıtım-Sen Genel Eğitim Sekre- teri Cemal Ünlü, akşam lıse lerinde gündüz öğreni- mın müfredatının uygulandığını belirterek az geliş- mış bir ülkede okul binalannın akşamları da açık tu- tulması gerektiğinı kaydettı. Ünlü'nün verdiğı bil- giye göre ilkokulu bıtıren her y üz kışiden ancak y üz- de 68.7'sı. ortaokulu bıtirenlenn ise ancak yüzde 48.2 si lıse düzeyındekı okullara devam edebılıyor. Cnlü, akşam lıselennın, geçım düzey ı düşük olma- sı nedeniyle ortaokuldan sonra gündüz öğrenıme devam edememış ve yaşları öğrenım çağını aşmış yaklaşık yüzde 52 oranındaki kesime öğrenım ola- nağı sunmaya devam etmesi gerektiğinı belirtti Öteyandan Istek Vakfı Genel Müdürü Hikmet Ba- yer de okullannın gündüz eğitıminden sonra boş kaldığını belirterek akşam liselerinın ilgilerini çe- keceğini söyledi. AYDINLANMA EMRE KONGAR Bunalım Dönemlerinde Liderler Türkiye'de politikanın hali ortada. Bir kişi, tek bir kişi, tüm ahlaki, siyasal ve beşeri kuralları altüst ederek, bir siyasal rejimi ve onun al- tında yatan koskoca bir hukuk sistemi ile ekono- mik yapıyı hiçe sayabiliyor. Tabii bu olayın "anayasayı bir defa delmekle bir şeyo/maz"diyencumhurbaşkanlannıdaiçerenbir tarihi, dini sıyasete alet eden ortaklan ve kışisel çı- karlar çerçevesinde kenetlenmiş müttefikleri de var. Bugün Türkiye'de kimsenin canı, mali. ırzı ve işi güvencede değil. Çünkü hem Türkiye Büyük Millet Meclısi Araştır- ma Komisyonu'nun hem de Devlet Güvenlik Mah- kemesı Savcılığı'nın tespıtlerıne göre, hatkın gü- venliğıni sağlamakla görevli güçler ve politikacılar ile hukuk dışı çete örgütlenmeleri, iç içe geçmış. Ayrıca siyasal güç ile işçı, işveren. aydın kesim ve medya tam bir çelişkı içinde. Bu olayın benzerleri, bazen başka toplumlarda da görülebilıyor. Tarihte ve günümüzde bunun pek çok örneği var. • • • Hep merak etmişimdir: Hitler. Almanya'da de- mokratik bir ortamda nasıl yükseldı diye. Bu konuda yazılmış hemen hemen bütün ince- lemeleri okudum. Hatta filmleri ve tiyatro oyunlan- nı da izledim. Vardığım sonuç, tabii tartışmaya açık olarak şöyle: toplumsal olarak mukaddes sayılan değerter ile bıreysel sapmalar ve çıkarlar Makyavelist bir biçım- de uzlaştınlıyor; sonra da tek bir güç odağının yö- netıminde topluma empoze edilıyor. Yani dın gibı mılliyetçılik gibi yüce değerleıie kö- şe dönücülük, sahtekârlık, vurgunculuk gibı birey- sel sapmalar arasında Makyavelist bir uyum sağ- lanıyor. Bu uyumun oluşturduğu büyük "sinerji"\ek bir odaktan örgütlenip, merkezileştirilerek, yoğun- laşmış bir lazer ışını gibı toplumun denetlenmesin- de kullanılıyor. Toplumsal kargaşa ve ekonomık çöküş dönem- lerı, bu Makyavelist uyumun sağlanması içın ıdeal ortamı hazırlıyor. Çünkü ekonomik. sosyal ve psi- kolojik güvensizlik içıne düşen insanlar, siyasal ör- gütlenme yoluyla hem kendilerıni kurtanp köşeyi dö- nüyorlar, hem de güya "vatana ve mıllete" ya da "Allaha ve dine" hızmet etmiş oluyorlar. Toplumun demokratik güçleri ise dağınık olduk- ları. "normal vatandaşlar" gibi davrandıkları, kural- lara uydukları: can, mal, ış ve ırz güvenliklerini si- yasal iktıdardan bekledıkleri, yani bir anlamda dev- lete güvenerek "toplumsal rehavet içinde bulun- dukları" içın bu yoğunlaştırılmış "sınerji" karşısın- da yenıliyor. • • • Yukarıda anlattığım süreç içinde en önemli öğe- lerden bıri "lider." Çıkarcıların ve sapkınların, büyük halk kitleleri ile birlikte yüce değerler çevresinde ve çerçevesinde örgütlenmeleri için mutlaka bir lider gerekli. Tabii bu korkunç oluşumun farkına vanldığında, onu engellemek için örgütlenmesi gereken demok- ratik güçler için de bir lider lazım. Ama demokrasi ve demokratik güçler bu tür "oto- nter bir liderliğe" pek uygun değil. Bu yüzden de "demokratik liderlik", toplumun olumlu güçlerinı örgütleyerek ortaya çıkardığı "si- nerji" açısından yetersiz kalıyor. Yakın tarihimizde bunun en tıpik örneği Erdal Inönü'dür. Kişiliğinin demokrat özellikleri ile demokratik si- yasal lıderliği tam bir uyum gösteren Erdal Inönü, üstelik de bugünkü gibi bir bunalım yaşanmazken, (belkı de bu tür bir çıkmazın kaçınılmaz olarak gün- deme geleceğini gördüğu içın) "siyasal ortam ile olan demokratik doku uyuşmazlığı" sonunda. politika- dan çekilmiştir. Acaba Ecevit ile Baykal'ı "sosyal demokrat" kimliklerine karşın partileri içinde "pek de demok- rat olmayan" bir liderliğe yönelten öğeler bunlar mı- dır? Eğer böyle ıse liderlik açısından kullanacaklan baş- ka bir model, gerçekten yok mudur? Sosyal demokrat liderieri, gelecek hafta bu çer- çeve içinde irdelemeye çalışacağım. Medya notu: Bu hafta medyaya bir haber ver- mek istiyorum. Ankara'daki Siyasal Bilgiler Fakültesı'nin eğitime ilk başladığı bina, bugün Yıldız Teknik Üniversitesı Kampusu içinde. Bu bınada, yarın (salı günü) saat 16.00'da Dekan Prof. MuratDemircioğlu ile Ana- yasa Doçenti Fazıl Sağlam'ın ortaklaşa hazırtadık- lan birtören var. Eğitimlenni, buradayatılı olarak yap- mış olan iki büyük hoca ve bir ünlü politikacı ders verecek. Anıt insanlar Prof. Bahri Savcı, Prof. Ca- hit Talas ve eski Dışişleri Bakanlarından Hayret- tin Erkmen'in Türkiye'nin bugünkü ortamında ve- recekleri sembolik derslerde söyleyeceklerı, med- yaya iyı bir konu olur diye düşünüyorum. Yasağa karşın içki tüketimi arttı ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - REFAHYOL hükümetinin işbaşına gelmesınin ardından yurt genelinde uygulamaya konulan örtülü alkol yasağına karşın alkollü içki tüketıminde artış olduğu belirlendı. Yasağın en çok kendini hissettirdiği yerlerden olan Şanlıurfa'da içki satışının geçen yıla oranla yüzde 35- 40 artış gösterdiği kaydedildi. Alkollü içki satışının kamu kuruluşlanna ait sosyal tesislerde yasaklandığı. içkilı yerlerin kapatıldığı. bazılannın ise içkisiz hale dönüştürüldüğü Şanlıurfa'da devlet yöneticilerinın yasaklamasına karşı alkol tüketiminin çok yüksek miktarda olduğu görülüyor. 30 Tekel bayiının bulunduğu kent merkezindekı satışlarda geçen yıla oranla yüzde 35-40 dolayında artış kaydedilırken geçen yıl 108 bin 640 litre tutannda 177 bin şışe. bu yılın ilk dört ayında ise 36 bin 700 litre karşılığında 61 bin şişe içki satışının gerçekleştirildiği bildirıldi. Emre Kongar Demokrasi ve Laiklik REMZİ KİTABEVİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle