23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MAFT1997SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER FS£, Başbakan Erbakan imzalamasa da MGK kararlannuı hükümete bildirileceğini açıkladı 6 Kararlar akarşı' ANKARA (Cammıriyet Börosu) - Millı Güvenlik Akademisi (MGA), 43. dönem eğitim veöğretimçalışınalarınabaşladı. Tö- rende konuşan üst âüzey komutanlar, MGA'da Atatürkçü görüşün temel esaslan- nı kapsayan bireğitim verildığini veburadan yetişenlere laikliği konımakta bûyük görev düştügünü söylediier. MGA'da 5 ay sürecek prognun kapsammda, 40 sivil, 11 asker ol- mak üzere toplam 51 mûdavimc, Türki- ye'nin jeopolitiği, milli güvenlik kavramı, MiUi Güvenlik Kurulu (MGK), Türkiye'nin komşu ûlkelerle askeri ve siyasi ilişkileri, Türkiye'deki yıkıcı ve bölücü faaliyetler ve kriz yönetimi konulanndan bilgiler verile- cek. MGA'nm43. dönemçalışmalannınbas- • Cırnhurbaşkanı Süleynan Demirel de MGK kararlannın Başbatan tarafından imzalanmasa da hükürrete resmen bildiriieceğini söyledi. Başbakan Ertakaı, kararlann imzalanmasıyla ilgili olarak sessiz kalmayı tercih ederken, "MGK kararlannın henüz Bakanlar Kurulu'na iletilmediğini" söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tiirk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlannın hükümete resmi bildirimi için Başbakan Necmettiı Erbakan'ın imza koymasınm şart olma- dığını bildirdı. 20-24 maddeden oiuşan MGK kararlannın bugün Erbakan'a iletilecefi öğrenildi. MGK Genel Sekre- teri Orgenera) Ilhan Kıbç'ın dün kuvvet komutanla- nnı teker teker ziyaret ederek kararlara son halinin verildiği biîdirildi. MGK kararlannın "çağdısıhğa" iktidar gensoru sınavında Hükümetin zprgünü• ANAP'ın hükümet hakkında verdiği gensoru önergesinin öngörüşmesi ve Adalet Bakanı Şevket Kazan hakkında verdiği Meclis soruşturması önergesi bugün genel kurulda art arda ele alınacak. Sivillere Milli Cüvenlik Akademisi dersi 'Görev laik dûzeni yaşatmak' laması nedeniyle difa MGK Genel Sekreter- ligi'ndebirtörendüzenlendi. MGAKomu- tanı Korgeneral Metin Sağlam, törende yap- tığı konuşmada, MGA hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin özelilkle 1990 sonrasmda dün- yadaki yeni siyasi, ekonomik ve askeri ge- lişmeler ışığında yüksek düzeydeki stratejik çıkarlan içinpolitikalar üretmek zorunda ol- duğunu söyleyen Sağlam. güçlö ve gelişmiş dûnya ülkelerinin, vakıf, akademi. enstitü gi- bi ısımler altında kurduklan organizasyon- larla. sivil ve asker devlet yöneticilerini yo- ğun bir şekilde eğittiğini anlattı. Bu arada Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı 14 F-l 6 pilotu, 9 ay süren harbe haarlık eği- tımını tamamlayarak dıplomalannı aldılar. Milli Eğitim Bakanı Sağlam'ın MCK carkı 'îmam-hatipler durdurulmalı' ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, Milli Gü- venlik Kurulu'nun (MGK) "Kuran kursla- n ve imam-hatip okulJanna anıriama geti- rflmesi, 8 vılhk zorunhı eğitinıin sağlanma- s " istemini içeren karanyla bakanlık prog- ramının "parakrflik" gösterdiğini savundu. 15. Milli Eğitim Şûrası'nda imam-hatip or- taokullaruun ilköğretiıne devredilmesi ko- şuluyla 8 yıllık zorunlu egitimin kesintisiz uygulanması yönündekararaiınmasınakar- şın icra planından "kesintisiz eğram" bölü- münü çıkartöran Sağlam. MGK toplantısı- nın ardından görüş degiştırdi. MGK karan- nın ardmdan "Imam-hatipfer durduruima- V demesiyle de dikkat çeken Sağlam, daha önce "AMyapımız haar değjl" dediği 8 yıl- ük zorunlu eğitime gelecek yıl geçilebilece- gini bildirdi. Miili Eğitim Bakaniığı 'nca dü- zenlenen ve çoğımluğunuTürkcumhuriyet- lerinde özel okul açan dinci vakıf ve dernek- lerin oluşturduğu "YurtdJşmda Açüan Özd Oğretim Kuruma Temsilciteri* toplantısı dün Başkent Öğreönenevinde başladı. Şe- riat eğitimi veren Mısır El-Ezher Universi- tesi mezunlanna öğretmenlik hakkı tanıyan Sağlam, ef itkndeki amacın "Türfciye Cum- huriyetTninanayasasındabeürtilmis.nitettk- teresalu^ laikdemokratikdüzenyanhsı,ka- fası çağdaş medeniyete açık, kalbi milli kül- rtir, dii. tarih ve değertere bağn insgpfar ye- i" olduğunu söyledi. karşı alındığını belırten üst düzey bir general, "LT- kenin gündemi türban ve cami mi?Asl suni gündem bunlar" görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sû- levman Demirel de MGK kararlannın Başbakan ta- rafından imzalanmasa da hükümete resmen bildiri- leceğini söyledi. Erbakan, kararlann imzalanmasıyla ilgili olarak sessiz kalmayı tercih ederken, "MGKka- rariaruıın benüzBakanlar Knrulu'nailetiınediğmi" söyledi. Üst düzey bir general, MGK'nin 9 saat süren 28 Şubat topiantısının ardından aiınan ve aralannda, "kakhrüan 163. madde benzeri bir \asal düzenleme- nin yapılması, imam-hatip okullannın sayılannın azaloiarak meslek lisesi statüsüne geçirilmesi, Kuran kurstaruun denetknmesi, tarikaüann denetime ahn- ması ve devrim yasalannın uygulanmasma özen gös- terflmesiTl önlemierinin de bulunduğu kararlan değer- lendirdi. Erbakan'ın bu kararlan ımzalamasımn şart olma- dığuıı bildiren askeri yetkili. kararlann "çağdışıhğa karşı" alındığına işaret ederek, "Önemli olan bu ka- ANKARA (Cumhııriyet Bürosu)- Miili Güvenlik Ku- rulu'nun (MGK) ilk kez "vapünm" ifadesiyle uyardı- ğı hükümet, bugün TBMM Genel Kurulu'nda gensoru sı- navı verecek. Genel Kurul'da aynca,antilaik uygulamalan, son günlerdeki çıkışlan ile hükümet ortağı DYP'li bazı bakan ve milletvekillerinin de tepkilerini toplayan Adalet Bakanı ŞevketKazan hakkın- da verilen Meclis soruşturma öngergesi ele alınacak. Gen- soru görüşmelerinde hükü- metin birlikte hareket etmesi fbeklenirken, Kazan'dan ra- 'hatsız olan bazı DYP'lilerin de oylamaya katılmayarak muhalefete dolaylı destek ve- receği kaydedildi. ANAP Samsun Milletveki- li Biltekin Özdemir ve arka- daşlannın "kamu persondi- nin ücretrejiıni ileilgOiyanhş, adaletsiz uygulamalarda bu- hınduldan" gerekçesiyle hü- kümet hakkında verdiği gen- soru önergesi ile ANAP Iz- mir Milletvekili Metin Öney ve arkadaşlannın Adalet Ba- kanı Şevket Kazan hakkında. "anayasa, yasalar, oımhuri- yetin temel Okeieri ik bagdaş- mayan tutum ve davranışlar- da bulunarakgörnini kötfiye kullandığı" savıyla verdiği Meclis soruşturma önergesi, MGK'nin hükümete yönelik sert bildirisinin gölgesinde görüşülecek. Hükümete uya- n niteliğindeki MGK bildiri- sinden, RP'li bakan, millet- vekili ve belediye başkanlan- nı sorumlu tutan bazı DYP'li- lerin tavırlannı da bugünkü oylamalarda ortaya koyacak- lan dile getirildi. MGK bildi- risinin bu kadar sert çıkma- sında Adalet Bakanı Ka- zan'm uygulamalannın da payı olduğunu savunan 10'a yakın DYP millervekilinin, oylamaya katılmayarak mu- halefete destek vereceği dile getirilirken, hükümet hakkın- da daha önce verilen gensoru önergelerinde sağlanamayan muhalefettekı bırfık de ilk kez oluştu. Bir süre önce hükü- metten desteğini çektiğini açıklayan BBP, ilk kez bir gensoru önergesinde muhale- fet partileriyle birlikte hare- ket edecek. Bu çercevede, ik- tidar partilerinin sandalye sa- yısı DSP'den istifa ederek DYP'ye katıldığı bildirilen 2 millervekilinin de katılması durumunda 280'e ulaşıyor. ANAP, DSP, CHP, BBP, DTP ve bağımsızlarla birlikte mu- halefetin sandalye sayısı ise 269'da kalıyor. Adalet Baka- nı Kazan hakkında Meclis so- ruşturması açtlabilmesi için oylamaya katılanlann salt ço- ğunluğunun kabul oyu kul- lanmasi yeterli olacak. RE- FAHYOL'un düşürülebilme- si için 276 millervekilinin oy- lamaya katılarak, hükümete "güvensizfik" oyu kullanma- sı gerekiyor. ANAP, iktidar partileri ile aralanndaki 11 oyluk farkı kapatabilmek için harekete gecti. ANAP'm, bunun için DYP milletvekillerine, "Hû- kûmetten aynnn, MGK'nin ıryarLStnın hedefi Refah Par- tiâ" tezini işlediği kulislerde dile getirildi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART raıiann alınnuş olmasjdır" dedi. General. ordunun demokrasiye bir engel oluşturmadığını belirtirken, Erbakan'ın "Suni gündem yaraûhyor" yorumuna şu değerlendirmeyi yaptı: •*Bu ola>1ann ülkenin gündemi olmadığı iddia edi- K>or. Hallan gündemi nedir? \4t1r, iştir, enflasyondur. Peki bu Taksim'e cami, türban ve Sincan olaylarun gündemeordu mu getirmiştir? Asıl suni gündem bun- lardır. Bir referandum vapüsuı bakalım balkın kaçta kaçı türban, peçe istiyor." Kimsenin ordudan şüphe- lenmemesi gerektiğini belir- ten aynı general. "Silah son çaredir. Savaşta en son çaredir. Banşta hele. en son çaredir. Askerlerin silahı vanür. Bu yüzden de oniann eğitilmesi dahada önemlidir" görüşünü dile getirdi. Demirel de MGK kararlan- nın Erbakan tarafından imza- ianmasa da hükümete iletile- ceğini söyledi. Demirel. "ka- rartann coğunluk kuralınagö- re alındığınu ancak kararlann ifadelendirilmesinde muhale- fet şerhinin konabilecegini" belirtirken, "bu durumda MGK kararlannın bağlayıcı niteliğinin bo/ulma\acağma'" dikkat çekti. Erbakan'ın, ka- rarlar kapsammda hükümete sunulması öngörülen yeni dü- zenlemeler çerçevesinde ya- salann. "Siyasal Partiler Ya- sası, Türk Ceza Yasası" gibı tek tek isimlendirilmesine karşı çıktığı kaydedildi. Erbakan, DSP lideri Bfilent Ecevit ile yaptığı göriişmenin ardından gazetecilerin konuy- la ilgili sorulannı yanıtlarken, " MGK çahşmaiannıngizK ol- duğunu, tavsiyelerin Bakan- lar Kurulu'na benüz Detilme- diğüu" 1 söylemekle yetindi. Kararlann kendisine iletilme- sinin ardından imzalayıp im- zalamayacağının sorulması üzerine Erbakan, "CMacak- mış, olacaknu; diye nazariye üzerine konuşubnaz. MGK, kararlan nalka ilan etti" de- di. Tayan, devrim yasalannın uygulanması konusundaki kararlılığını dile getirdi 'Bizim enerjimiz Atatürk ilkeleri' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savun- rna Bakanı Turhan Tayan, Atatürk ilke ve devrim- leriyle kalkman Türkiye'nin parlak bir geleceği olduğunu söyleyerek, "Devrimyasalannı bırakan- lan mahcupetmeyeceğiz" dedi. Tayan, Türkiye'yı komşu Islam ülkelenyle kıyaslarken. "Bizim ener- jimiz, petrolümüz Atatürk ilke ve devrimkri ol- mustur" görüşünü dile getirdi. Milli Savunma Bakanı Tayan, dün Demokrat Eğitimciler Sendikası üyelerini kabul etti. Türki- ye Cumhuriyeti'nin 70 yılı aşan dönemde büyük gelişmeler kaydettiğini anlatan Tayan, 3 mart gü- nünün devrim yasalanndan 3'ünün kabul edildiği tarih olduğunu ammsattı. Türkiye'nin çevresinde- ki Islam ülkeleri ile karşılaştınldığında en başan- lı, en çağdaş ve en kalkmmış ülke olduğuna işaret eden Tayan, şunlan söyledi: "Biz bu başanyı petrol geüıieriyle sağlamadık. Biz bu başanyı Atatürk'ün bize emanet ettiği ilke vedevrimlerie sağladık. Bizim enerjimiz, bizim pet- rolümüz Atatürk ilke ve devrimleri olmuştur. Tür- kiye'ji karanlığa götürmek nıümkün degüdir. Türk milletinin kaderi karanlık olamaz." Tayan, Türk ulusunun hedefının Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşmak oldu- ğuna işaret ederek, "Bunu demokratik ve laik Tiir- Idye ile aşacağtz. Sadece demokratik değiL sadece laikdeğü. Hem demokratik hem laik Türkiye Cum- huriyeti devleti gelisccek, kalkınacak ve Avrupa Birtigi ile entegre olacakûr" görüşünü dile getirdi. Türkiye'nin büyük çaptada olsa cehaleti aştığı- nı vurgulayan Tayan. "Cehaletie mücadelede en önemüen değerli unsuröğrermenlerdir. Demokra- tik ve laik öğretmenlerimiz, Türkiyc'de olup biten- lerden dolayi kesinlilde karamsarhğa düşmeyin. Türkiye'nin geleceği aydınhktır, partaknr" dedi. Atatürk devnmlenyleyetışmiş birkuşağın men- subu olduğunu anlatırken "DevTİm yasalannı bı- rakaniara mahcup olmayacağız 7 ' diyen Tayan, 8 yıllık temel egitimin zaman yitirilmeksizin yaşa- ma geçirilmesi gerektiğine işaret etti. Tayan, Tür- kiye'nin dünyada 8 yıllık temel eğitimi uygulama- yan, yanşta geri kalan 5-6 ülkeden biri olduğunu kaydederek temel eğitim uygulamasmın takipçisi olacağı sözünü verdi. POLtltKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETÎNKAYA Halkın Bilinci... Başbakan Necmettin Erbakan, gerçekten koltu- ğunda rahat mı? Üç gündür sürekli konuşan Başbakan, medya- ya çatmayı sürdürüp sanınz rahatlamak istiyor. RP'yi destekleyen 'şeriatçı gazeteler've 'televizyonlar' da "Emekli olan asker RP'ye koşuyor" haberini birinci sayfadan fotoğraflı olarak verip Erbakan Hoca'nın sırtınısıvazlıyor... Hacı Erbakan, bakalım neler söyiemiş: "Ülke meselelerikonusunda Cumhurbaşkanı, ko- alisyon ortağımız DYP ve komutanlarta tam biruyum ve berabertik içindeyiz..." Sonra devam etmiş Erbakan: "Bazı medya gruplan yalanı bıraksın..." Hacı Başbakan, MGK bildirisinin altına imzasını attığına göre 'şeriatçı yapılanmanın laik demokratik cumhuriyeti' yıkmaya yöndik olduğunu kabul ediyor. Böylece başta Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel olmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Isma- il Hakkı Karadayı ve kuvvet komutanlanyla 'uyum içinde' olduğunu açıklamış oluyor... Şimdi sırada Hacı Başbakan'ın imzalaması gere- ken MGK kararlan var. Erbakan'ın laikliğe aykın ey- lemlerin cezalandınlmasını öngören düzenlemeleri onaylaması gerekiyor... lyi de tüm bunlan onaylamıyor Hacı Başbakan. Onaylamadığı için de gerginlik artıyor... Acaba Necmettin Erbakan, takıyye yapmaktan ne zaman vazgeçecek? Demokrat basın ve televizyon- lann gerçekleri yansrtan haberlerine ne zaman "Doğ- rulan yazıyorfar" diyecek? ••• Malum şeriatçı gazete 'yangına körûkle gitme- yi' sürdürüyor. Ankara'da 'demokrasi yürüyûşüne' katılan kadın- lanmıza 'fahişe ve kokona' diyen şeriatçı gazete dün de "Milletle savaşılmaz" başlığını attı. Bu arada bir başka başlık dikkat çekti: "Laik irtica sahnede..." Yani Başbakan Necmettin Erbakan'ın da imzala- dığı MGK bildirisinin tanımı bu! Devlet içindeki şeri- atçı yapılanmaya karşı durmak, 163. maddeyi gün- deme getirmek 'laik irtica' oluyor. 18 şirkette danışmanlık yapan. demokrat kanal- larda 'demokrasi dersi' veren, Taksim Meydanı'nda "Şeriatgelecek, laiklergeberecek" diye bağıranlan destekleyen 'şeriat pazartamacısı' Abdurrahman Dilipak ise bakın nasıl ahkâm kesiyor: "MGK ihtiyaç fazlası imam-hatiplerin kapatılma- sını istiyor. Devrim yasalannın uygulanmasını istiyor. Yani herkes şapka giyecek. Bey, paşa, efendi de- mek yasaklanacak. Türkiye'nin bu hale gelmesinin sebebi çocuklann okullarda dini bilgiye sahip olmalan, insanlanmızın sanksanp, sakal bırakmalan ve birbirlerini Hacı, ho- ca, bey, efendi diye çağırmalan!" Şeriat pazarlamacısı Abdurrahman'a yanıtı sa- nınz CHP'li Ercan Karakaş, NTV'deki tartışma prog- ramında verir. Hatta o programın yönetmeni Göksel Gülensoy, 10 Nisan 1994'te Taksim Meydanı'nda ve son olarak bir hafta önce de Diyarbakır'da yaptığı ko- nuşrpa(afin.b,'ÇbolQmüniJyayımfayâbilir. Bizlere 'de-' mokrasi dersi veren' şeriat pazarlamacılannın ger- çek yüzünü de kamuoyu böylece görebilir... ••• Hacı Başbakan, beş gün önce "laik faşistler" di- ye tanımladığı kesimle görüşme yaptı. Dün öğle sa- atlerinde ilk durağı DSP lideri Bülent Ecevit, ardın- dan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal oldu. Bir hayli sıkışık durumda olan Hacı Bey, Ecevit ve Bay- kal'dan yardım istedi... Iki lider de aynı şeyleri söy- ledi Hoca'ya: "Ya demokrasiyi içine sindirya da istifa ef..." Aynı saatlerde Istanbul'da ellerinde çiçekler bu- lunanbinlercekadın 'laikdemokratikdevlet'ınyanın- dayeraldıklannı gösteriyoriardı. Kadınlanmız Anka- ra'da olduğu gibı istanbul'da da Taksim Meyda- nı'nda "Ne şeriat, ne darbe" diye haykınyoriardı... Dün hilafetin kaldınlışının ve Oğretim Birliği Yasa- sı'nın kabul edilişinin 73. yıldönümüydü. Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği, 'demokratik tepkileri'rit Taksim'de laik demokratik cumhuriyeti kuran 1923 devriminın önderi Mustafa KemaPe olan saygı ve sevgisini çiçeklerle coşku içinde yansıtıyordu... Haikın dini duygulannı sömüren şeriat pazaria- macılanna karşı bu ülkenin çağdaş ve cumhuriyetçi kadınlan dün Taksim Meydanı'nda toplanırken Istan- bul güneşli bir günü yaşıyordu... 'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık' eylemi- ne 'gulu gulu dansı' diyenlere, Türkiye'yı ortaçağın karanlığına götürmek isteyen demokrasi düşmanla- nna halkımızın tepkisi giderek büyüyordu... Işte şeriat pazarlamacılan bu tepkiden korkuyor, saklanacak bir kovuk anyorlardı... Halkımız "demokrasi" diyor, halkımız inanç ve dü- şünce özgürlüğünü hiçbirgrubun tekeline vermeden yaşamak istiyordu . Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR YAZIIORHAN BİRGİT Seriatcı basının tavrı Başbakan Erbakan, biryandan ken- di kamuoyunu koşullandırmak amacıy- la, 28 Şubat onanm kararlannı kendi büyüteci ile çarprtıyor. llkokulun son sı- nıf öğrencilerinin bile bildiği bir anaya- sa kuralını yineleyerek, hükümetlerın pariamentpda kurulup düşüruldüğünü söylüyor. Öte yandan da muhalefet li- derleri ile görüşüp, politik ortamı yu- muşatmaya çalışıyor. ; Dün bu amaçla hem Ecevit'in hem de Baykal'ın nabzını tuttu. Başbakan'ın iki görüşmeden de el- leri boş döndüğünün aynntılı haberle- rini televizyonlann "canlı" yayınlan ile iz- leyenler, Refah Partisi Genel Başka- nı'nın ilginç ruh yapısına bir kez daha tanık oldular. Demokratik Sol Parti Genej Başka- nı, bir saat elli dakika süren ikili görüş- mede, Başbakanı, hükümeti bırakma- ya çağırdı. Gerekçe olarak da "laikliğin toplumun huzurunun temeliolduğunu, cumhuriyetin temel unsuhannı içine sindiremediğine göre bir süre için çe- kilnıesinin zorunlu olduğunu" söyledi. Bülent Ecevit, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin en kıdemli üyesi, 1960 mü- dahalesi sırasında Cumhuriyet Halk Partisi'nin parti meclisi üyesi ve Anka- ra Milletvekili idi. Talat Aydemir'in 22 Şubatve21 Mayıs kalkışmalannı, 0 kal- kışmalan bastıran hükümetin çalışma bakanı olarak yaşadı. 12 Mart 1971 modeline karşı çıkarak CHP Genel Sekreteriiği'nden ayrıldı. 12 Eylül'dede genel başkanlığı, ara rejimi içine sindi- remediğini söyleyerek bırakt. Ona kızanlar da beğenenler de bir si- yaset adamında olması gereken "de- neyim" faktörünün Bülent Ecevit'tebu- lunduğunu kabul ederier. Dünkü görüş- mede, Refah Partisi liderinin Ecevit'i salt bir parti genel başkanı olarak de- ğil, ülkenin son kırk yıllık siyasal geçmi- şinde izleri ile birlikte köklü deneyimle- ri de olan bir siyaset bilgesi olarak din- lemesini isterdim. Cysa Başbakan, sanki bir gün önce- ki Refah Partisi il başkanlan toplantısın- da, kendisini izleyenlere "dedikoducu basının kışkırtmalanndan şikâyet edi- yormuş gibi" DSP Genel Başkanı ile de aynı frekanslardan konuşmaya çalışı- yor. Deneyimli DSP liderinin, parlamen- to ve siyaset adamları görevinı yap- mazsa, Iran destekli irtica sıçramalan- nın nasıl ve nerede yüzgeri edileceğini bilerek gensoru verrnesinden hiç mi hiç tedirgin olmuyor. Hâlâ da her hafta bir gensoruya muhatap olan hükümetinin bunlardan güçlenerek çıktığı masaJını hem söylüyor hem de kendisini bu ma- Yaptınm... sala inandınyor. Tıpkı muhalefet parti- leri ile öteden beri yapıcı bir diyalog kurduklannı söylerken, muhatabının duyarlı olduğu konulara değinmek is- teyip "bankalaria ilgili köklü değışiklik- ler yapmak istediklerini" anlatması gi- bi... Ecevit, DSP'nin bu konuda verdik- leri araştırma önergesinin Refah millet- vekillerinin oylan ile nasıl reddedildıği- ni anımsatınca da Başbakan bilmezle- ri oynuyor. Parlamentonun gündemine alıp görüştüğü bu konu hakkında bilgi- si olmadığını söylemeye kalkışıyor. Bir Başbakan'ın, parlamentodaki en fazla milletvekiline sahip bir partinin grup başkanının, Meclis'in güridemin- den habersiz olup bilmezleri oynama- sının altını çizmek, bu Erbakan portre- şini psikiyatristlerin büyütecinin altında incelemek gerekiyor. Meclis gündeminden habersiz oldu- ğunu söyleyen Erbakan, Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemini ve karariannı da çarprtan kişidir. ••• Oysa Başbakan, bu görüşmelerin ve kararlann sonunda "tavsıye" de olsa, "yaptınm" sözcüğü de içerse, her ka- rar gibi bir yürütmeye dayandığını bil- mek durumunda. Bunu bildiği için de ipe un sermek ve olan bıteni çarpıtarak sözde demokra- si havarıliğine soyunmak istiyor. Refah Partisi Genel Başkanı, demok- rasi havarilıği sürecini 28 Şubat 1997 gecesi kaçırmıştır. Bir anayasal organ olan Milli Güven- lik Kurulu görüşmelerinde, çoğunluğun eğilim ve karariarı ile mutabık olmadı- ğını söyleyerek, hemen orada bulunan Cumhurbaşkanı'ndan izin ister, gelir partisinin genel idare kurulunu topjaya- rak "onlardan aldığı güç ile" hükümet emanetini bıraktığını açıklardı. Refah Partisi lideri bunu yapmıyor. Önce, Milli Güvenlik Kurulu'nda tüm üyeler ile fikir birliğinde olduğunu söy- lüyor. Sonra bu kurulun değiî, kendisi- ne bağlı bir kuruluşun, yani Genelkur- may Başkanlığı'nın sözcüsünün yalan- lamasına da değinmeden, yurt bilgisi derslerinde bilinmesi gerekli kurallar- dan söz açıyor. Ecevit, dün kendisine "Devlet sade- ce hükümetlerden ibaret değildir. Dev- let kavramının içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi var. Yargı erki var. Cum- hurbaşkanı var. Milli Güvenlik Kurulu var" dediğini basın toplantısında açık- larken, kuşkusuz 0 yurt bilgisi düzeyin- deki ders notlanna işaret etmek istiyor. Dünyanın hiçbir demokrasisinde, 'halk böyle istiyor" masalı ile o devletin temel ilkelerini altüst edici kışkırtmalar, hele yüzde yirmi bir oyla gelip, soruşturma tehditleri ile kurulan koalisyonlann eli ile yapılmaz. Yapılmaya kalkışılırsa, o ülkenin dev- let kavramı içinde görevli organlann bu- na izin vermemesi beklenilir. 25 Şubat gensorusunda TBMM bu- nu yapmadı. Silahsız Kuvvetler uykuya yattı. Bu kez yine silahsız güçler, bir çerçeve çizerek hükümeti de göreve çağırdı. Bu çağnnın herkeste ve 0 ara- da Doğaı Yol milletvekillerinde de etki- si olacağını sanıyorum. Şayet verdikle- ri demeçlerden dönmezlerse, bir Ayvaz Gökdemir, Şamil Ayınm, bir Zeki Er- tugay, bir Mustafa Zeydan, Turan Güven, hatta Esat Kırattıoğlu'nun dün hiç de genel başkanlan gibi düşünme- diklerini ortaya koyan sözleri bugünkü ANAP gensorusunda eyleme dönüşe- bilir. Hatta dönüşmelidir de.. Denebilir ki, bugünkü gensoru, kamu görevlileri ara- sında hükümetin ayrımcılık yaptığı ge- rekçesi ile verilmiştir. Rejim ile ilgisi yok- tur.. Canım efendim. Siyaset adamı di- lerse, "kaşının altında gözleri olduğu için de" bu hükümetin başkanı ile yar- dımcısına "buraya kadar" diyebilir. 'MGK kararlan medyanın uydurması' İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı basın, Başbakan Necmettin Erbakan gibi Milli Güvenlik Kurulu ka- rarlann], "basuıjn uydur- maa" olarak değerlendir- di. Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Erol Ozkasnak'ın, Erbakan'ın ^ r d u ile uyum içindeyiz" sözlerine yanıtını da gör- mezden gelen şeriatçı ba- sın, bu açıklamaya yer ver- medi. MGK'nin köktendinci tırmanışa karşı hükümeti uyardığı 20 maddelik bil- dirisi, şeriatçı basmda şaş- kınlıkla karşılandı. Karar- lann basının uydurması ol- duğunu öne süren gazete- ler, MGK'ye doğrudan sert eleştiriler yöneltmek- ten kaçındılar. Akit gazetesi, dün "Mil- letle savaşılmaz" başhklı manşetinde Vak-Ar adlı bir a'-aştırma şirketince ya- pıldığı öne sürülen bir araştırmanın sonuçlanna yer verdi. Vak-Ar'ın araş- tınnasında halkın yüzde 67.5'inin Taksim'e cami yapılmasmdan yana oldu- ğu belirtildi. Aynı gazete, birinci say- fasından verdiği "Laik ir- tica sahnede" başhklı ha- berinde ise 163. maddenin kaldmlmasıyla doğan boş- luklan doldurmaya yöne- lik yeni düzenleme istekle- rini "laik irtica" olarak de- ğerlendirdi. Akit'in birya- zan ise MGK'rin imam- hatip liselerinin yeniden düzenlenmesi ve devrim yasalannın uygulanması- na ilişkin kararlannı eleş- tiıdiği yazısında, bu yön- deki kararlan 'geriye dö- nüş' olarak niteledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle