Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAFT1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
FS£, Başbakan Erbakan imzalamasa da MGK kararlannuı hükümete bildirileceğini açıkladı
6
Kararlar akarşı'
ANKARA (Cammıriyet Börosu) - Millı
Güvenlik Akademisi (MGA), 43. dönem
eğitim veöğretimçalışınalarınabaşladı. Tö-
rende konuşan üst âüzey komutanlar,
MGA'da Atatürkçü görüşün temel esaslan-
nı kapsayan bireğitim verildığini veburadan
yetişenlere laikliği konımakta bûyük görev
düştügünü söylediier. MGA'da 5 ay sürecek
prognun kapsammda, 40 sivil, 11 asker ol-
mak üzere toplam 51 mûdavimc, Türki-
ye'nin jeopolitiği, milli güvenlik kavramı,
MiUi Güvenlik Kurulu (MGK), Türkiye'nin
komşu ûlkelerle askeri ve siyasi ilişkileri,
Türkiye'deki yıkıcı ve bölücü faaliyetler ve
kriz yönetimi konulanndan bilgiler verile-
cek. MGA'nm43. dönemçalışmalannınbas-
• Cırnhurbaşkanı
Süleynan Demirel
de MGK kararlannın
Başbatan tarafından
imzalanmasa da
hükürrete resmen
bildiriieceğini
söyledi. Başbakan
Ertakaı, kararlann
imzalanmasıyla ilgili
olarak sessiz
kalmayı tercih
ederken, "MGK
kararlannın henüz
Bakanlar Kurulu'na
iletilmediğini"
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tiirk Silahlı
Kuvvetleri (TSK), Milli Güvenlik Kurulu (MGK)
kararlannın hükümete resmi bildirimi için Başbakan
Necmettiı Erbakan'ın imza koymasınm şart olma-
dığını bildirdı.
20-24 maddeden oiuşan MGK kararlannın bugün
Erbakan'a iletilecefi öğrenildi. MGK Genel Sekre-
teri Orgenera) Ilhan Kıbç'ın dün kuvvet komutanla-
nnı teker teker ziyaret ederek kararlara son halinin
verildiği biîdirildi. MGK kararlannın "çağdısıhğa"
iktidar gensoru sınavında
Hükümetin
zprgünü• ANAP'ın hükümet hakkında verdiği
gensoru önergesinin öngörüşmesi ve Adalet
Bakanı Şevket Kazan hakkında verdiği
Meclis soruşturması önergesi bugün genel
kurulda art arda ele alınacak.
Sivillere Milli Cüvenlik Akademisi dersi
'Görev laik dûzeni yaşatmak'
laması nedeniyle difa MGK Genel Sekreter-
ligi'ndebirtörendüzenlendi. MGAKomu-
tanı Korgeneral Metin Sağlam, törende yap-
tığı konuşmada, MGA hakkında bilgi verdi.
Türkiye'nin özelilkle 1990 sonrasmda dün-
yadaki yeni siyasi, ekonomik ve askeri ge-
lişmeler ışığında yüksek düzeydeki stratejik
çıkarlan içinpolitikalar üretmek zorunda ol-
duğunu söyleyen Sağlam. güçlö ve gelişmiş
dûnya ülkelerinin, vakıf, akademi. enstitü gi-
bi ısımler altında kurduklan organizasyon-
larla. sivil ve asker devlet yöneticilerini yo-
ğun bir şekilde eğittiğini anlattı.
Bu arada Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı
14 F-l 6 pilotu, 9 ay süren harbe haarlık eği-
tımını tamamlayarak dıplomalannı aldılar.
Milli Eğitim Bakanı Sağlam'ın MCK carkı
'îmam-hatipler durdurulmalı'
ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Milli
Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, Milli Gü-
venlik Kurulu'nun (MGK) "Kuran kursla-
n ve imam-hatip okulJanna anıriama geti-
rflmesi, 8 vılhk zorunhı eğitinıin sağlanma-
s " istemini içeren karanyla bakanlık prog-
ramının "parakrflik" gösterdiğini savundu.
15. Milli Eğitim Şûrası'nda imam-hatip or-
taokullaruun ilköğretiıne devredilmesi ko-
şuluyla 8 yıllık zorunlu egitimin kesintisiz
uygulanması yönündekararaiınmasınakar-
şın icra planından "kesintisiz eğram" bölü-
münü çıkartöran Sağlam. MGK toplantısı-
nın ardından görüş degiştırdi. MGK karan-
nın ardmdan "Imam-hatipfer durduruima-
V demesiyle de dikkat çeken Sağlam, daha
önce "AMyapımız haar değjl" dediği 8 yıl-
ük zorunlu eğitime gelecek yıl geçilebilece-
gini bildirdi. Miili Eğitim Bakaniığı 'nca dü-
zenlenen ve çoğımluğunuTürkcumhuriyet-
lerinde özel okul açan dinci vakıf ve dernek-
lerin oluşturduğu "YurtdJşmda Açüan Özd
Oğretim Kuruma Temsilciteri* toplantısı
dün Başkent Öğreönenevinde başladı. Şe-
riat eğitimi veren Mısır El-Ezher Universi-
tesi mezunlanna öğretmenlik hakkı tanıyan
Sağlam, ef itkndeki amacın "Türfciye Cum-
huriyetTninanayasasındabeürtilmis.nitettk-
teresalu^ laikdemokratikdüzenyanhsı,ka-
fası çağdaş medeniyete açık, kalbi milli kül-
rtir, dii. tarih ve değertere bağn insgpfar ye-
i" olduğunu söyledi.
karşı alındığını belırten üst düzey bir general, "LT-
kenin gündemi türban ve cami mi?Asl suni gündem
bunlar" görüşünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sû-
levman Demirel de MGK kararlannın Başbakan ta-
rafından imzalanmasa da hükümete resmen bildiri-
leceğini söyledi. Erbakan, kararlann imzalanmasıyla
ilgili olarak sessiz kalmayı tercih ederken, "MGKka-
rariaruıın benüzBakanlar Knrulu'nailetiınediğmi"
söyledi. Üst düzey bir general, MGK'nin 9 saat süren
28 Şubat topiantısının ardından aiınan ve aralannda,
"kakhrüan 163. madde benzeri bir \asal düzenleme-
nin yapılması, imam-hatip okullannın sayılannın
azaloiarak meslek lisesi statüsüne geçirilmesi, Kuran
kurstaruun denetknmesi, tarikaüann denetime ahn-
ması ve devrim yasalannın uygulanmasma özen gös-
terflmesiTl
önlemierinin de bulunduğu kararlan değer-
lendirdi.
Erbakan'ın bu kararlan ımzalamasımn şart olma-
dığuıı bildiren askeri yetkili. kararlann "çağdışıhğa
karşı" alındığına işaret ederek, "Önemli olan bu ka-
ANKARA (Cumhııriyet
Bürosu)- Miili Güvenlik Ku-
rulu'nun (MGK) ilk kez
"vapünm" ifadesiyle uyardı-
ğı hükümet, bugün TBMM
Genel Kurulu'nda gensoru sı-
navı verecek. Genel Kurul'da
aynca,antilaik uygulamalan,
son günlerdeki çıkışlan ile
hükümet ortağı DYP'li bazı
bakan ve milletvekillerinin de
tepkilerini toplayan Adalet
Bakanı ŞevketKazan hakkın-
da verilen Meclis soruşturma
öngergesi ele alınacak. Gen-
soru görüşmelerinde hükü-
metin birlikte hareket etmesi
fbeklenirken, Kazan'dan ra-
'hatsız olan bazı DYP'lilerin
de oylamaya katılmayarak
muhalefete dolaylı destek ve-
receği kaydedildi.
ANAP Samsun Milletveki-
li Biltekin Özdemir ve arka-
daşlannın "kamu persondi-
nin ücretrejiıni ileilgOiyanhş,
adaletsiz uygulamalarda bu-
hınduldan" gerekçesiyle hü-
kümet hakkında verdiği gen-
soru önergesi ile ANAP Iz-
mir Milletvekili Metin Öney
ve arkadaşlannın Adalet Ba-
kanı Şevket Kazan hakkında.
"anayasa, yasalar, oımhuri-
yetin temel Okeieri ik bagdaş-
mayan tutum ve davranışlar-
da bulunarakgörnini kötfiye
kullandığı" savıyla verdiği
Meclis soruşturma önergesi,
MGK'nin hükümete yönelik
sert bildirisinin gölgesinde
görüşülecek. Hükümete uya-
n niteliğindeki MGK bildiri-
sinden, RP'li bakan, millet-
vekili ve belediye başkanlan-
nı sorumlu tutan bazı DYP'li-
lerin tavırlannı da bugünkü
oylamalarda ortaya koyacak-
lan dile getirildi. MGK bildi-
risinin bu kadar sert çıkma-
sında Adalet Bakanı Ka-
zan'm uygulamalannın da
payı olduğunu savunan 10'a
yakın DYP millervekilinin,
oylamaya katılmayarak mu-
halefete destek vereceği dile
getirilirken, hükümet hakkın-
da daha önce verilen gensoru
önergelerinde sağlanamayan
muhalefettekı bırfık de ilk kez
oluştu. Bir süre önce hükü-
metten desteğini çektiğini
açıklayan BBP, ilk kez bir
gensoru önergesinde muhale-
fet partileriyle birlikte hare-
ket edecek. Bu çercevede, ik-
tidar partilerinin sandalye sa-
yısı DSP'den istifa ederek
DYP'ye katıldığı bildirilen 2
millervekilinin de katılması
durumunda 280'e ulaşıyor.
ANAP, DSP, CHP, BBP, DTP
ve bağımsızlarla birlikte mu-
halefetin sandalye sayısı ise
269'da kalıyor. Adalet Baka-
nı Kazan hakkında Meclis so-
ruşturması açtlabilmesi için
oylamaya katılanlann salt ço-
ğunluğunun kabul oyu kul-
lanmasi yeterli olacak. RE-
FAHYOL'un düşürülebilme-
si için 276 millervekilinin oy-
lamaya katılarak, hükümete
"güvensizfik" oyu kullanma-
sı gerekiyor.
ANAP, iktidar partileri ile
aralanndaki 11 oyluk farkı
kapatabilmek için harekete
gecti. ANAP'm, bunun için
DYP milletvekillerine, "Hû-
kûmetten aynnn, MGK'nin
ıryarLStnın hedefi Refah Par-
tiâ" tezini işlediği kulislerde
dile getirildi.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
raıiann alınnuş olmasjdır" dedi. General. ordunun
demokrasiye bir engel oluşturmadığını belirtirken,
Erbakan'ın "Suni gündem yaraûhyor" yorumuna şu
değerlendirmeyi yaptı:
•*Bu ola>1ann ülkenin gündemi olmadığı iddia edi-
K>or. Hallan gündemi nedir? \4t1r, iştir, enflasyondur.
Peki bu Taksim'e cami, türban ve Sincan olaylarun
gündemeordu mu getirmiştir? Asıl suni gündem bun-
lardır. Bir referandum vapüsuı bakalım balkın kaçta
kaçı türban, peçe istiyor."
Kimsenin ordudan şüphe-
lenmemesi gerektiğini belir-
ten aynı general. "Silah son
çaredir. Savaşta en son çaredir.
Banşta hele. en son çaredir.
Askerlerin silahı vanür. Bu
yüzden de oniann eğitilmesi
dahada önemlidir" görüşünü
dile getirdi.
Demirel de MGK kararlan-
nın Erbakan tarafından imza-
ianmasa da hükümete iletile-
ceğini söyledi. Demirel. "ka-
rartann coğunluk kuralınagö-
re alındığınu ancak kararlann
ifadelendirilmesinde muhale-
fet şerhinin konabilecegini"
belirtirken, "bu durumda
MGK kararlannın bağlayıcı
niteliğinin bo/ulma\acağma'"
dikkat çekti. Erbakan'ın, ka-
rarlar kapsammda hükümete
sunulması öngörülen yeni dü-
zenlemeler çerçevesinde ya-
salann. "Siyasal Partiler Ya-
sası, Türk Ceza Yasası" gibı
tek tek isimlendirilmesine
karşı çıktığı kaydedildi.
Erbakan, DSP lideri Bfilent
Ecevit ile yaptığı göriişmenin
ardından gazetecilerin konuy-
la ilgili sorulannı yanıtlarken,
" MGK çahşmaiannıngizK ol-
duğunu, tavsiyelerin Bakan-
lar Kurulu'na benüz Detilme-
diğüu"
1
söylemekle yetindi.
Kararlann kendisine iletilme-
sinin ardından imzalayıp im-
zalamayacağının sorulması
üzerine Erbakan, "CMacak-
mış, olacaknu; diye nazariye
üzerine konuşubnaz. MGK,
kararlan nalka ilan etti" de-
di.
Tayan, devrim yasalannın uygulanması konusundaki kararlılığını dile getirdi
'Bizim enerjimiz Atatürk ilkeleri'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Savun-
rna Bakanı Turhan Tayan, Atatürk ilke ve devrim-
leriyle kalkman Türkiye'nin parlak bir geleceği
olduğunu söyleyerek, "Devrimyasalannı bırakan-
lan mahcupetmeyeceğiz" dedi. Tayan, Türkiye'yı
komşu Islam ülkelenyle kıyaslarken. "Bizim ener-
jimiz, petrolümüz Atatürk ilke ve devrimkri ol-
mustur" görüşünü dile getirdi.
Milli Savunma Bakanı Tayan, dün Demokrat
Eğitimciler Sendikası üyelerini kabul etti. Türki-
ye Cumhuriyeti'nin 70 yılı aşan dönemde büyük
gelişmeler kaydettiğini anlatan Tayan, 3 mart gü-
nünün devrim yasalanndan 3'ünün kabul edildiği
tarih olduğunu ammsattı. Türkiye'nin çevresinde-
ki Islam ülkeleri ile karşılaştınldığında en başan-
lı, en çağdaş ve en kalkmmış ülke olduğuna işaret
eden Tayan, şunlan söyledi:
"Biz bu başanyı petrol geüıieriyle sağlamadık.
Biz bu başanyı Atatürk'ün bize emanet ettiği ilke
vedevrimlerie sağladık. Bizim enerjimiz, bizim pet-
rolümüz Atatürk ilke ve devrimleri olmuştur. Tür-
kiye'ji karanlığa götürmek nıümkün degüdir.
Türk milletinin kaderi karanlık olamaz."
Tayan, Türk ulusunun hedefının Atatürk'ün
gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyini aşmak oldu-
ğuna işaret ederek, "Bunu demokratik ve laik Tiir-
Idye ile aşacağtz. Sadece demokratik değiL sadece
laikdeğü. Hem demokratik hem laik Türkiye Cum-
huriyeti devleti gelisccek, kalkınacak ve Avrupa
Birtigi ile entegre olacakûr" görüşünü dile getirdi.
Türkiye'nin büyük çaptada olsa cehaleti aştığı-
nı vurgulayan Tayan. "Cehaletie mücadelede en
önemüen değerli unsuröğrermenlerdir. Demokra-
tik ve laik öğretmenlerimiz, Türkiyc'de olup biten-
lerden dolayi kesinlilde karamsarhğa düşmeyin.
Türkiye'nin geleceği aydınhktır, partaknr" dedi.
Atatürk devnmlenyleyetışmiş birkuşağın men-
subu olduğunu anlatırken "DevTİm yasalannı bı-
rakaniara mahcup olmayacağız
7
' diyen Tayan, 8
yıllık temel egitimin zaman yitirilmeksizin yaşa-
ma geçirilmesi gerektiğine işaret etti. Tayan, Tür-
kiye'nin dünyada 8 yıllık temel eğitimi uygulama-
yan, yanşta geri kalan 5-6 ülkeden biri olduğunu
kaydederek temel eğitim uygulamasmın takipçisi
olacağı sözünü verdi.
POLtltKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETÎNKAYA
Halkın Bilinci...
Başbakan Necmettin Erbakan, gerçekten koltu-
ğunda rahat mı?
Üç gündür sürekli konuşan Başbakan, medya-
ya çatmayı sürdürüp sanınz rahatlamak istiyor. RP'yi
destekleyen 'şeriatçı gazeteler've 'televizyonlar' da
"Emekli olan asker RP'ye koşuyor" haberini birinci
sayfadan fotoğraflı olarak verip Erbakan Hoca'nın
sırtınısıvazlıyor...
Hacı Erbakan, bakalım neler söyiemiş:
"Ülke meselelerikonusunda Cumhurbaşkanı, ko-
alisyon ortağımız DYP ve komutanlarta tam biruyum
ve berabertik içindeyiz..."
Sonra devam etmiş Erbakan:
"Bazı medya gruplan yalanı bıraksın..."
Hacı Başbakan, MGK bildirisinin altına imzasını
attığına göre 'şeriatçı yapılanmanın laik demokratik
cumhuriyeti' yıkmaya yöndik olduğunu kabul ediyor.
Böylece başta Cumhurbaşkanı Sûleyman Demirel
olmak üzere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Isma-
il Hakkı Karadayı ve kuvvet komutanlanyla 'uyum
içinde' olduğunu açıklamış oluyor...
Şimdi sırada Hacı Başbakan'ın imzalaması gere-
ken MGK kararlan var. Erbakan'ın laikliğe aykın ey-
lemlerin cezalandınlmasını öngören düzenlemeleri
onaylaması gerekiyor...
lyi de tüm bunlan onaylamıyor Hacı Başbakan.
Onaylamadığı için de gerginlik artıyor...
Acaba Necmettin Erbakan, takıyye yapmaktan ne
zaman vazgeçecek? Demokrat basın ve televizyon-
lann gerçekleri yansrtan haberlerine ne zaman "Doğ-
rulan yazıyorfar" diyecek?
•••
Malum şeriatçı gazete 'yangına körûkle gitme-
yi' sürdürüyor.
Ankara'da 'demokrasi yürüyûşüne' katılan kadın-
lanmıza 'fahişe ve kokona' diyen şeriatçı gazete dün
de "Milletle savaşılmaz" başlığını attı. Bu arada bir
başka başlık dikkat çekti:
"Laik irtica sahnede..."
Yani Başbakan Necmettin Erbakan'ın da imzala-
dığı MGK bildirisinin tanımı bu! Devlet içindeki şeri-
atçı yapılanmaya karşı durmak, 163. maddeyi gün-
deme getirmek 'laik irtica' oluyor.
18 şirkette danışmanlık yapan. demokrat kanal-
larda 'demokrasi dersi' veren, Taksim Meydanı'nda
"Şeriatgelecek, laiklergeberecek" diye bağıranlan
destekleyen 'şeriat pazartamacısı' Abdurrahman
Dilipak ise bakın nasıl ahkâm kesiyor:
"MGK ihtiyaç fazlası imam-hatiplerin kapatılma-
sını istiyor.
Devrim yasalannın uygulanmasını istiyor.
Yani herkes şapka giyecek. Bey, paşa, efendi de-
mek yasaklanacak.
Türkiye'nin bu hale gelmesinin sebebi çocuklann
okullarda dini bilgiye sahip olmalan, insanlanmızın
sanksanp, sakal bırakmalan ve birbirlerini Hacı, ho-
ca, bey, efendi diye çağırmalan!"
Şeriat pazarlamacısı Abdurrahman'a yanıtı sa-
nınz CHP'li Ercan Karakaş, NTV'deki tartışma prog-
ramında verir. Hatta o programın yönetmeni Göksel
Gülensoy, 10 Nisan 1994'te Taksim Meydanı'nda ve
son olarak bir hafta önce de Diyarbakır'da yaptığı ko-
nuşrpa(afin.b,'ÇbolQmüniJyayımfayâbilir. Bizlere 'de-'
mokrasi dersi veren' şeriat pazarlamacılannın ger-
çek yüzünü de kamuoyu böylece görebilir...
•••
Hacı Başbakan, beş gün önce "laik faşistler" di-
ye tanımladığı kesimle görüşme yaptı. Dün öğle sa-
atlerinde ilk durağı DSP lideri Bülent Ecevit, ardın-
dan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal oldu. Bir
hayli sıkışık durumda olan Hacı Bey, Ecevit ve Bay-
kal'dan yardım istedi... Iki lider de aynı şeyleri söy-
ledi Hoca'ya:
"Ya demokrasiyi içine sindirya da istifa ef..."
Aynı saatlerde Istanbul'da ellerinde çiçekler bu-
lunanbinlercekadın 'laikdemokratikdevlet'ınyanın-
dayeraldıklannı gösteriyoriardı. Kadınlanmız Anka-
ra'da olduğu gibı istanbul'da da Taksim Meyda-
nı'nda "Ne şeriat, ne darbe" diye haykınyoriardı...
Dün hilafetin kaldınlışının ve Oğretim Birliği Yasa-
sı'nın kabul edilişinin 73. yıldönümüydü. Istanbul
Kadın Kuruluşlan Birliği, 'demokratik tepkileri'rit
Taksim'de laik demokratik cumhuriyeti kuran 1923
devriminın önderi Mustafa KemaPe olan saygı ve
sevgisini çiçeklerle coşku içinde yansıtıyordu...
Haikın dini duygulannı sömüren şeriat pazaria-
macılanna karşı bu ülkenin çağdaş ve cumhuriyetçi
kadınlan dün Taksim Meydanı'nda toplanırken Istan-
bul güneşli bir günü yaşıyordu...
'Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık' eylemi-
ne 'gulu gulu dansı' diyenlere, Türkiye'yı ortaçağın
karanlığına götürmek isteyen demokrasi düşmanla-
nna halkımızın tepkisi giderek büyüyordu...
Işte şeriat pazarlamacılan bu tepkiden korkuyor,
saklanacak bir kovuk anyorlardı...
Halkımız "demokrasi" diyor, halkımız inanç ve dü-
şünce özgürlüğünü hiçbirgrubun tekeline vermeden
yaşamak istiyordu .
Internet http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya @ Planet.com. TR
YAZIIORHAN BİRGİT Seriatcı basının tavrı
Başbakan Erbakan, biryandan ken-
di kamuoyunu koşullandırmak amacıy-
la, 28 Şubat onanm kararlannı kendi
büyüteci ile çarprtıyor. llkokulun son sı-
nıf öğrencilerinin bile bildiği bir anaya-
sa kuralını yineleyerek, hükümetlerın
pariamentpda kurulup düşüruldüğünü
söylüyor. Öte yandan da muhalefet li-
derleri ile görüşüp, politik ortamı yu-
muşatmaya çalışıyor.
; Dün bu amaçla hem Ecevit'in hem
de Baykal'ın nabzını tuttu.
Başbakan'ın iki görüşmeden de el-
leri boş döndüğünün aynntılı haberle-
rini televizyonlann "canlı" yayınlan ile iz-
leyenler, Refah Partisi Genel Başka-
nı'nın ilginç ruh yapısına bir kez daha
tanık oldular.
Demokratik Sol Parti Genej Başka-
nı, bir saat elli dakika süren ikili görüş-
mede, Başbakanı, hükümeti bırakma-
ya çağırdı. Gerekçe olarak da "laikliğin
toplumun huzurunun temeliolduğunu,
cumhuriyetin temel unsuhannı içine
sindiremediğine göre bir süre için çe-
kilnıesinin zorunlu olduğunu" söyledi.
Bülent Ecevit, Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin en kıdemli üyesi, 1960 mü-
dahalesi sırasında Cumhuriyet Halk
Partisi'nin parti meclisi üyesi ve Anka-
ra Milletvekili idi. Talat Aydemir'in 22
Şubatve21 Mayıs kalkışmalannı, 0 kal-
kışmalan bastıran hükümetin çalışma
bakanı olarak yaşadı. 12 Mart 1971
modeline karşı çıkarak CHP Genel
Sekreteriiği'nden ayrıldı. 12 Eylül'dede
genel başkanlığı, ara rejimi içine sindi-
remediğini söyleyerek bırakt.
Ona kızanlar da beğenenler de bir si-
yaset adamında olması gereken "de-
neyim" faktörünün Bülent Ecevit'tebu-
lunduğunu kabul ederier. Dünkü görüş-
mede, Refah Partisi liderinin Ecevit'i
salt bir parti genel başkanı olarak de-
ğil, ülkenin son kırk yıllık siyasal geçmi-
şinde izleri ile birlikte köklü deneyimle-
ri de olan bir siyaset bilgesi olarak din-
lemesini isterdim.
Cysa Başbakan, sanki bir gün önce-
ki Refah Partisi il başkanlan toplantısın-
da, kendisini izleyenlere "dedikoducu
basının kışkırtmalanndan şikâyet edi-
yormuş gibi" DSP Genel Başkanı ile de
aynı frekanslardan konuşmaya çalışı-
yor. Deneyimli DSP liderinin, parlamen-
to ve siyaset adamları görevinı yap-
mazsa, Iran destekli irtica sıçramalan-
nın nasıl ve nerede yüzgeri edileceğini
bilerek gensoru verrnesinden hiç mi hiç
tedirgin olmuyor. Hâlâ da her hafta bir
gensoruya muhatap olan hükümetinin
bunlardan güçlenerek çıktığı masaJını
hem söylüyor hem de kendisini bu ma-
Yaptınm...
sala inandınyor. Tıpkı muhalefet parti-
leri ile öteden beri yapıcı bir diyalog
kurduklannı söylerken, muhatabının
duyarlı olduğu konulara değinmek is-
teyip "bankalaria ilgili köklü değışiklik-
ler yapmak istediklerini" anlatması gi-
bi... Ecevit, DSP'nin bu konuda verdik-
leri araştırma önergesinin Refah millet-
vekillerinin oylan ile nasıl reddedildıği-
ni anımsatınca da Başbakan bilmezle-
ri oynuyor. Parlamentonun gündemine
alıp görüştüğü bu konu hakkında bilgi-
si olmadığını söylemeye kalkışıyor.
Bir Başbakan'ın, parlamentodaki en
fazla milletvekiline sahip bir partinin
grup başkanının, Meclis'in güridemin-
den habersiz olup bilmezleri oynama-
sının altını çizmek, bu Erbakan portre-
şini psikiyatristlerin büyütecinin altında
incelemek gerekiyor.
Meclis gündeminden habersiz oldu-
ğunu söyleyen Erbakan, Milli Güvenlik
Kurulu'nun gündemini ve karariannı da
çarprtan kişidir.
•••
Oysa Başbakan, bu görüşmelerin ve
kararlann sonunda "tavsıye" de olsa,
"yaptınm" sözcüğü de içerse, her ka-
rar gibi bir yürütmeye dayandığını bil-
mek durumunda.
Bunu bildiği için de ipe un sermek ve
olan bıteni çarpıtarak sözde demokra-
si havarıliğine soyunmak istiyor.
Refah Partisi Genel Başkanı, demok-
rasi havarilıği sürecini 28 Şubat 1997
gecesi kaçırmıştır.
Bir anayasal organ olan Milli Güven-
lik Kurulu görüşmelerinde, çoğunluğun
eğilim ve karariarı ile mutabık olmadı-
ğını söyleyerek, hemen orada bulunan
Cumhurbaşkanı'ndan izin ister, gelir
partisinin genel idare kurulunu topjaya-
rak "onlardan aldığı güç ile" hükümet
emanetini bıraktığını açıklardı. Refah
Partisi lideri bunu yapmıyor.
Önce, Milli Güvenlik Kurulu'nda tüm
üyeler ile fikir birliğinde olduğunu söy-
lüyor. Sonra bu kurulun değiî, kendisi-
ne bağlı bir kuruluşun, yani Genelkur-
may Başkanlığı'nın sözcüsünün yalan-
lamasına da değinmeden, yurt bilgisi
derslerinde bilinmesi gerekli kurallar-
dan söz açıyor.
Ecevit, dün kendisine "Devlet sade-
ce hükümetlerden ibaret değildir. Dev-
let kavramının içinde Türkiye Büyük
Millet Meclisi var. Yargı erki var. Cum-
hurbaşkanı var. Milli Güvenlik Kurulu
var" dediğini basın toplantısında açık-
larken, kuşkusuz 0 yurt bilgisi düzeyin-
deki ders notlanna işaret etmek istiyor.
Dünyanın hiçbir demokrasisinde, 'halk
böyle istiyor" masalı ile o devletin temel
ilkelerini altüst edici kışkırtmalar, hele
yüzde yirmi bir oyla gelip, soruşturma
tehditleri ile kurulan koalisyonlann eli
ile yapılmaz.
Yapılmaya kalkışılırsa, o ülkenin dev-
let kavramı içinde görevli organlann bu-
na izin vermemesi beklenilir.
25 Şubat gensorusunda TBMM bu-
nu yapmadı. Silahsız Kuvvetler uykuya
yattı. Bu kez yine silahsız güçler, bir
çerçeve çizerek hükümeti de göreve
çağırdı. Bu çağnnın herkeste ve 0 ara-
da Doğaı Yol milletvekillerinde de etki-
si olacağını sanıyorum. Şayet verdikle-
ri demeçlerden dönmezlerse, bir Ayvaz
Gökdemir, Şamil Ayınm, bir Zeki Er-
tugay, bir Mustafa Zeydan, Turan
Güven, hatta Esat Kırattıoğlu'nun dün
hiç de genel başkanlan gibi düşünme-
diklerini ortaya koyan sözleri bugünkü
ANAP gensorusunda eyleme dönüşe-
bilir.
Hatta dönüşmelidir de.. Denebilir ki,
bugünkü gensoru, kamu görevlileri ara-
sında hükümetin ayrımcılık yaptığı ge-
rekçesi ile verilmiştir. Rejim ile ilgisi yok-
tur.. Canım efendim. Siyaset adamı di-
lerse, "kaşının altında gözleri olduğu
için de" bu hükümetin başkanı ile yar-
dımcısına "buraya kadar" diyebilir.
'MGK kararlan
medyanın uydurması'
İstanbul Haber Servisi -
Şeriatçı basın, Başbakan
Necmettin Erbakan gibi
Milli Güvenlik Kurulu ka-
rarlann], "basuıjn uydur-
maa" olarak değerlendir-
di. Genelkurmay Genel
Sekreteri Tümgeneral Erol
Ozkasnak'ın, Erbakan'ın
^ r d u ile uyum içindeyiz"
sözlerine yanıtını da gör-
mezden gelen şeriatçı ba-
sın, bu açıklamaya yer ver-
medi.
MGK'nin köktendinci
tırmanışa karşı hükümeti
uyardığı 20 maddelik bil-
dirisi, şeriatçı basmda şaş-
kınlıkla karşılandı. Karar-
lann basının uydurması ol-
duğunu öne süren gazete-
ler, MGK'ye doğrudan
sert eleştiriler yöneltmek-
ten kaçındılar.
Akit gazetesi, dün "Mil-
letle savaşılmaz" başhklı
manşetinde Vak-Ar adlı
bir a'-aştırma şirketince ya-
pıldığı öne sürülen bir
araştırmanın sonuçlanna
yer verdi. Vak-Ar'ın araş-
tınnasında halkın yüzde
67.5'inin Taksim'e cami
yapılmasmdan yana oldu-
ğu belirtildi.
Aynı gazete, birinci say-
fasından verdiği "Laik ir-
tica sahnede" başhklı ha-
berinde ise 163. maddenin
kaldmlmasıyla doğan boş-
luklan doldurmaya yöne-
lik yeni düzenleme istekle-
rini "laik irtica" olarak de-
ğerlendirdi. Akit'in birya-
zan ise MGK'rin imam-
hatip liselerinin yeniden
düzenlenmesi ve devrim
yasalannın uygulanması-
na ilişkin kararlannı eleş-
tiıdiği yazısında, bu yön-
deki kararlan 'geriye dö-
nüş' olarak niteledi.