Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1997 SALI
10 DIZI
Savaş kuralları insanlık dışı
eylemlerde kalkan gibikullanıldı
/
rak'a Amerika'mn öncülüğünde tam altı
yıl öncekı silahlı müdahalenın giz perdesı
yavaş yavaş açılıyor Ortaya çıkan
ûrkütücü görünüm, bır yandan bu komşu
Arap halkının acılannın boyutunu gözler
önüne seriyor, öte yandan da Amenka'yı 'özgür
dünyanın önderi" ve 'hukuksalbğm savunucusu"
gibi konumlardan alıp tam karşıtı bir yere
oturtuyor. Resmi yanıltma ve kitle haberleşme
araçlannın da bu aldatmacadaki rolü, bu
müdahaleye ilışkın olarak dünya kamuoyunda
mutlaka düzeltilmesı gereken yanlış kanılar
uyandırmıştır. Türkiye'nin de Amerikan
girişimıne destek olmasıyla o zamanki
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın deyımiyle "bir
koyup üç almak" yerine, yalnız Irak pazannı
değil. tüm Ortadoğu'daki ekonomik konumunu
tümden yıtıreceği. savaşın daha ilk haftalannda
belli olmuştu. Bu desteğin Türkiye halkına ne
denli pahalıya oturdugu bugün daha iyi
anlaşılıyor olmalıdir Bu kısa yazı dizısı bu
gerçeklerin çeşıtli yanlannı. hiçbır yerde
yayımlanmamış bazı fotoğraflarla okuyucuya
sunma amacını güdüyor.
irak'a er geç müdahale:
• 1973 Arap-lsrail Savaşı'nın sonunda kısa bir süre
! uygulanan Arap petrol boykotunun bir daha
! gerçekJeşmemesıni ısteyen Amenkan yönetimi.
Başkan Nbıon donemınden bu yana Ortadoğudan
sürekli petrol akımını sağlamak ıçın önlemler
almaya koyuldu. Irak'a er geç müdahale de bu
genel tasannın bırparçasıydı.
Bağdat yönetımının Kuveyt'i işgali, yalnızca bu
firsatı vermelde kalmadı. Amerika, bu saldınya
kendi amaçlan yönünden yeşil ışık da yaktı.
Birleşmış MılletlerGihenlik Konseyı'nın
karanna dayalı gibi görünen askeri 'koalisyon'
aslında bır Amerikan ginşımiydi. Savaş da
temelde bir Amerikan savaşıydı.
Tüm hazırlık a$amalanndan bugüne değin,
yoğun bır propaganda perdesiyle gizlenmıştır.
Bu müdahalenın 'temiz ve hukuksaT olduğuna
ilişkin Amerikan propagandası gerçekle
hiç bağdaşmıyor.
Amerika, en üst düzey yetkililerinin sık sık
yineledikleri savlannın tam karşıtı, hiçbir askeri
gereksinim olmadan sivıl hedeflere de yoğun
biçimde saldırmış. ekonomik ve siyasal
hedeflerine uygun olarak Irak'ın altyapısını
tümden ve uluslararası hukuka aykm
biçimde yok etmiştir.
Savaş hukukuna uyduğunu ileri sürüyorsa da, o
hukukun kendi zaten insancıl düşüncelen
göz ardı etmektedir. Körfez Savaşı, savaş
kurallannın insanlık dışı eylemlerde kalkan gibi
kullanılabileceğinin son örneğidir Amenka'nın
eylemleri zaten çok yetersiz savaş kurallannı
daha da geriye götürmüştür. Ne var ki, mevcut
hukuka göre bile, eski Başkan Bush'tan
başlayarak tüm üst düzey Amerikan yetkilıleri.
'İnsanuğa Karşı Suç' işlemiş olmaktan
Körfez Savaşı, yıne en çok çocuklan etkiledi. Savaştan kaçmaya çalışan yüzbinlerce Iraklı komşu ülkelere sığındı.
muhakeme edilebilirler. 17 Kasım 1996'da
Madrid'te benım de yargıçlar kurulunda üye
olduğum bir muhakeme olmuştur da. Eski
Amerikan Başkanı J. F. Kennedy yönetiminde
adaletten sorumlu en üst düzey yetkılisi olan
Ramsey Clark Madnd'te de başsavcı görevini
yapmış, Amerikan yönetimı yadsınamaz kanıtlar
karşısında suçlu bulunmuştur Bu çabalar
entelektüel uğraşın çok ötesinde anlam taşırlar.
de. Gelişmekte olan ülkelerin aydınlan için de
konu bir Kuzey-Güney çatışması ve bir sömürü
sorunudur.
Savaş, 'temiz ve hukuKsal' mıydı?
Dünya kamuoyunda, Amenka'nın Basra
Körfezi'nde yürüttügü savaşın temiz ve en
hukuksal' olduğuna ilişkin bir sav, giderek bir
1973 Arap-lsrail Savaşı'nın sonunda kısa bir süre uygulanan Arap
petrol boykotunun bir daha gerçekleşmemesini isteyen Amerikan
yönetimi, Başkan Nixon döneminden bu yana Ortadoğu'dan sürekli
petrol akımını sağlamak için önlemler almaya koyuldu. Irak'a er geç
müdahale de bu genel tasannın bir parçasıydı. Bağdat yönetiminin
Kuveyt'i işgali, yalnızca bu firsatı vermekle kalmadı, Amerika, bu
saldınya kendi amaçlan yönünden yeşil ışık da yaktı.
Aldatıcı bir efsaneyi yıkmak, uluslararası
hukukun gelişmesı için bınnci koşuldur İnsancıl
açıdan yenı bir hukuka gereksinim var. En başta,
meslekı uğraşı uluslararası hukuk olanlara ciddi
sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluk, onlan
uluslararası politıka sahnesının bugünkü
dıktatörü Amerika ile ters bir konuma yerleştirse
inanç var. Kanıtlar tam karşıtını gösterse de
bunun 'sivil halka en az zarar veren yeni bir sava;'
olduğu ınancı da yaygın. Sıradan kişinın, hatta
hukuk uzmanlannın da kafalannda 'savaş
hukuksal olursa insancıl olacağına' ilişkin bir
değerlendirme de yerleşmış. Yani, savaş mevcut
hukuka uyarsa insancıl olur. Bu yargıya bır de *en
Körfez Savaşı'na katılan Amerikan askerleri, donanımları ve kıyafetleriyie sanki bilim-kurgu fîlmlerinden fırlamış gibiydi.
hukuksaT değerlendirmesi eklenırse 'en insancıl"
yakıştırma da kendiliğinden geliyor.
Resmi açıklamalarla yetınmeyi demokratlığın ve
yurtseverliğın gereği sayan çevreler, hatta
akademik Amerikan çevreleri, 'hukuka uygun
savaş' sanumunu genelde eleştirisiz onayladılar.
Başka konularda eleştirilerini eksık etmeyen
'Greenpeace' ve 'MRtdle East VVatch' gibi
kuruluşlar da koalisyonun ılan ettıği hedeflerle
uygulamalann bağlantılı olduğunu savundular
Yani, iddiaya göre, savaş kurallanna uyulmuştur
ve böylece bir sorun yoktur.
Ama bugüne değin gelıştırilmiş olan savaş
hukuku, genel kanıdan çok farklı olarak, silahlı
çatışmalan ınsancıllaştırmadı.
Gerçek şu ki, savaş kurallan, şiddeti
'hukuksallaştırmış'. ona bir çeşit
meşruluk kazandırmıştır. Önce, bunu bilmek
gerekir. Amerika'nın yürüttügü Körfez
Savaşı'nın hukuk ve insancılhk açısından açtığı
*yeni bir çığu"', ancak bilgısızleri ve
emperyalizmin işbirlikçilerini aldatacak olan bir
propagandadır. Böyle bir yenilik söz konusu
olmadıktan başka, ınsancıllıkla çatışan yöntemler
sürdürülmüş giderek pekiştırilmıştir.
Bu gerceği gizlemek, hatta olanlan ters biçimde
sunmak, insancıl değerlenn korunması için
gerekli gınşımlen bır kavram karmasası ıçinde
işın daha başında açmazlara iter.
Gerçek şu kı, Körfez Savaşı. insancıllıktan
kaynaklanmayan savaş kurallannı daha da genye
götürmüştür. Söz konusu kurallar, genelde
düşmamn yenılgisini sağlayacak ya da buna
yardımcı olacak neredeyse her türlü eylemi
onaylamaktadır. Bu durum bıle az bilinen hatta
sözde uzman çevrelennde de yeterince
bılinmeyen, fakat tüyleri diken diken etmesi
gereken bir gerçektir.
Bu gerçek bır yana, Körfez Savaşı'nda
düşmanın yenilgisine katkıda bulunmayan çok
sayıda ve çeşitlı asken eylem söz konusudur.
Amerika. bu konuda oldukça deneyimlidir. Aynı
Amerika'nın. yakın geçmişte yayımlanan
belgelerin belirttiği gıbı, Hıroşima'yı 1945'te
atomla bombalaması, hele üç gün sonra da
Nagazakı'ye aynı bombayı atması. savaşı
kazanması için hiç gerekli değıldi. Bu kez de,
Iraklı sivülere reva gördüklen, bu ülkenın askeri
kanadını pes ettırmek için gereksızdi.
Kuvvete, ancak meşru sa\Tinmada ya da ortak
güvenlik için başvurulabilır.
Bu dunımda bile, kullanılan kuvvet, önce
gerçekten gerekli ve sonra tehditle orantılı
olmahdır. Kurallar ne denli yetersiz olursa olsun,
düşmanın askeri yönden yenılgisiyle hiçbir
ilişkisi olmayacak biçimde bır esneklık
söz konusu olamaz.
Yarın: Siyasal ve ekonomik hedef
ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
6
23 yılımın ikramiyesi ne olacak?'
Soru: tld yıl özel sektörde sigortab olarak çanştıktan sonra. devlet me-
nıuru oldum. Halen bir sosyal güvenlik kurumunda ktsun mü-
dürü olarak çauşmaktayım. Emekli SandığTna bağlı çalısma-
lanm 23 ydını doldurdu. Özel sektördeki iki yıllık sigortalı ça-
kşmamla, 23 yılhk Emekli Sandığı çalışmalanm toplamı böyle-
ce 25 yüı tamamladı. Erkek işrirakçi olarak, emekli olmak isti-
yorum. Arkadaşlar, emekli ikramiyesi alabUmem için, Emekli
Sandığı'na bağlı en az 25 tam yıl çahşmam gerektigini sövledj-
ler. Sorum: İkramiye almak için, Emekli Sandtğı'ndaki cauş-
malanrru 25yılatamamlamam mı gerekecek? Tamamlayamaz-
sam, 23 yüımın ikramiyesi ne olacak? (A.C)
YANIT: Çeşıtli sosyal güvenlik kurumlanndaki (son yedi yılhk
fiili hızmet sÜTesinin yansından fazlasmın Emekli Sandığı'nda geç-
mesı koşulu ıle, pnm ve kesenek toplamı 25 tam yılı (9.000 gün)
dolduran erkek ıştirakçilere, istekleri üzerine Emekli Sandığı'nca
emekli aylığı bağlanmaktadır.
5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası'nın emekli ikramiyesi ıle
ilgili Ek Madde 20 uyannca. "Emekli, adi malullük, vazife malul-
lüğü bağlanan veyahut toptan odeme yapılan asker, sivil tüm iştirak-
çilere her tam fiili hizmet yılı içüı" emekli aylığı bağlamaya esas alı-
nan tutarlann bır aylığı emekli ikramiyesi olarak verilmektedir.
Ancak."Verilecek emekli ikramiyesinin hesabında, 30 fiili hizmet
yıundan fazla süreler nazara ahnmaz" denıleTek, yasada ikramıye
ödenecek sürenin üst sının belırlenmıştır. Yasada alt sınır için bir
süre öngörülmemiştir.
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlanna Tabi Olarak Geçen Hız-
metlerin Birleştinlmesi Hakkında Yasanın Uygulama Yönetmelı-
ği'nin "emekli ikramiyesi" ile ilgili 8. maddesınde, ıkramiye öde-
me koşullan belırlenmiştir. 2829 sayılı yasa ve yasanın uygulama
yönetmenlığinde ikramıye ödenecek hizmet süresı yönünden kısıt-
layıcı bir hüküm bulunmamaktadır.
Yönetmehğe göre, Emekli Sandığı'na bağlı görevlerden değişik
sosyal güvenlik kurumlannda geçen ve bırleştirilen hizmet sürele-
ri üzerinden emekli aylığı bağlananlara. "Sigorta primi \eya emek-
li keseneği ödemek suretiyle geçen sürelerin toplamı üzerinden TC
Emekli Sandığı'nca emeklilik ikramiyesi ödenmesine dair hüküm-
leri gereğinde ikramiye ödenir.
Ancak, sigortalı sürelerin ikramiye ödemesinde nazara annabilme-
si için bu sürelerin, TC Emekli Sandığı'na tabi daire, kuruluş \e or-
takhklarda geçmiş olması gerekmektedir. Bu şekilde sigortalı geçen
hizmetlerden dolayı evvefce herhangibir kıdem ta/minatı \ eya emek-
lilikikramiyesi ödenmiş süre var ise, emeklilik ikramiyesinin hesabın-
da bu süre nazara alınmaz."
Kısaca. Emekli Sandığı emekli aylığınızı, özel sektörde sigortalı
geçen ikı yılhk sürey i de göz önüne alarak bağlayacak, ancak emek-
li ikramiyesinı, Emekli Sandığı kapsamında geçen 23 tam yıl üzenn-
den ödeyecektir.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
MGK Açıklaması!
12 Ocak 1997 Pazar günkü "Ankara Notlan"nöa
Aczmendi Şeytii Müslüm Gündüz'le ilgili olarak, Ela-
zığ 1. Aslıye Ceza Mahkemesi'nin karannı yayımlamış-
tım. Yargıç, karannı verirken, Genelkurmay'ca yayım-
lanan "Atatürkçü Düşünce" kitabmdan da yararlanmış,
üç ciltlik krtabın üçüncü cıldinden de alıntılar yaparak
karannı vermışti. Yargıcın karan, Yargrtay'ca onandı.
Ancak, yargıcın varariandığı kıtap bende yoktu. Ge-
nelkurmay Halkla llışkıler Daire Başkanlığı'nı aradım.
Okurlann bu krtabı nereden sağlayabileceklerinı sor-
dum. Çünku okuıiar, sözünü ettığım bır kitabı bula-
mazlarsa, üzülüyorlar:
- Kitaptan alıntılar yapıyorsunuz ama, biz bu yapıt
nereden bulacağız? diye soruyorlardı.
Genelkurmay'dan yanrt verildi:
- Sız bizım telefonumuzu venn, soran olursa bızkar-
şılık verelim.
Yazının sonuna da şu notu koydum:
"Okuhara: Genlkurmay'tn yayımladığı 'Atatürkçü-
lük' yapıtını edinmek ısteyenler, btlgi için Genelkur-
may Halkla ilışkiler Daire Başkanhğı 'na başvurabılııier.
(Tetefonu: 0 312/402 10 36)"
Benim işim brtmiştı. iki gun sonra Genelkurmay'da
Halkla İlışkıler'de çalışan Bn. Hüsnüye Karaciya eve
telefon etti:
- Efendım Mustafa Ekmekçt Bey mi?
- Evet, buyurun!
- Siz yazalı ben Genelkurmay'ın telefonlan kılitlen-
di! Türkiye'nin heryanından telefonlaryağıyor. Bırya-
zar da böyle okunur muymuş?
Ne yalan söyleyeyım, bıraz şışınmedim değil.
- Pekı, okurlara kitap ne yapıyorsunuz? Bunun üc-
retı filan ne kadar?
Aibay Hüsnü Dağ, daha önceden bunun yanrbnı
vermişti.
- Başvurulara göre bakacağız, Mehmetçik Vakfı'na
yardım edilerek olabılır belki! demişti.
Kitap daha bende yok, iyı mi?
• • •
16 şubat pazar gununden beri, Atatürk un Adalet
Bakanlanndan Mahmut Esat Bozkurt'un yazılann-
dan alıntılar yapıyor, haftada uç gün salı, perşembe. pa-
zar günlerinı Bozkurt'un yazılarına ayınyordum. Yazar-
lıkta bır huyumu söyleyeyım: Köşeyı, kim iyi birşey yap-
mışsa ona bırakınm. "Bu köşe bana vehlmıştır, ben ora-
da istedığimı yazanm!"deme hakkını kendınde gören-
lerden değilim. Mahmut Esat Bey'ın yazılan oylesine
güncel, oylesine günumüzu yansrtıyordu ki, onlan bı-
rakıp da başka yazı yazamazdım.
- Pekı, bu yazılan nereden buldun? dıyeceksınız.
Bu bır gazetecılık, yazarlık sezgısıdir. Arayan her şe-
yi bulabılir. Mahmut Esat Bey'in yayımladığım yazılan-
nın sadece başlıklannı venyorum. Şöyleydi:
"Hırsızlar Teslım Olun-V,"Hırsızlar Teslım Olun-2",
"Yobazlar Elinde Din-1", "Yobazlar Elınde Dın-2",
"Soyguncular Elınde Dın", "148'in Şeriat Mahkeme-
si", en son olarak da "Türkçe Tapınma Üzenrte"...
Mahmut Esat Bey, bır yazısının sonunu şoyte bağlı-
yordu:
"Büyuk Türk gencı! Türk ihtılali, yobazlann dınsızlik
dedığı laıklıği, şu sana bırer bırer saydığım rezaletle-
rin ve bunlara benzer maskaralıklann önüne geçmek
için ilen sürdü. Laıklik, dını dın soygunculannın elin-
den alarak en temiz yere, Türklenn vıcdanlanna koy-
du. Ailch'ın dıninı soygunculann elinde millet ve mem-
leket aleyhince kullanılıralet olmaktan kurtardı. Sen la-
ıkliğı can pahasına müdafaa ederken, bıleceksın ki,
vicdanlan koruyor, dın soygunculannı yok ediyorsun...'
• • • *
Günlerce, Mahmut Esat Bozkurt'un yazılanyia haşjr
neşır olan benim için, Milli Güvenlik Kurulu'nun açık-
laması hiç şaşırtıcı degildı. Açıklamanın bazı bölümle-
rini buraya almak ısterim, şöyle:
"... Toplantıda bilhassa anayasa ve Atatun\ mılliyet-
çiliğine bağlı, demokratk, laık ve sosyal hukuk devle-
tı olarakbelirlenen Türkiye Cumhunyeti Devletı 'ne kar-
şı çağdışı bır kisve altında zemin oluşturmaya yöneiik
rejim aleyhtan faaliyetler de gözden geçınlmiştir.
Türkiye Cumhunyeti'nin variığınt, Atatürk ılke ve in-
kılaplan doğrultusunda, çağdaş medeniyet yolunda,
demokratıksıstem ıçensinde iieriemesinin teminatal-
tına alınması ve Cumhunyetyasalannın uygutanmasın-
dan asla tavız venlmemesi gerektiğı,
- Cumhuriyet ve rejim aleyhtanyıkıcı ve bölücü grup-
lann laik ve antıiaık ayınmı, demokratık ve sosyal dev-
letını güçsüzleştırmeye yeltendıklen,
• Türitıye'de laıkliğın sadece rejimın değil, aynı za-
manda toplum huzuru ve demokrasinin de teminatı ve
bıryaşam tarzı olduğu,
- Devletinyapısal özünü oluşturan sosyal hukukdev-
leti ve adalet ılkelen an/ayışından vazgeç/temeyecegV
yasalaria belirienmiş kurallann gözardı edilerek yapı-
lan çağdışı uygulamalann da hukukun üstünlüğü ılke-
siyle bağüaşmayacağı,
- Türkiye'nin 1997yılı içınde, AB'ye tam üye olacak
ülkeler lıstesine gırmeyı önceiikli bır hedef olarak sür-
dürduğü böyle bir dönemde resmi ve sıvıl kurum ve
kuruluşlann bu sürece katkıda bulunmasının gerekliol-
duğu, bu sebepte demokrasımiz hakkında kuşkulara
yol açacak, Türiuye'nın yurtdışındaki ımajı ve itibannı
zedeleyecek her türlü spekülasyona son yermek ge-
rektiği... değeriendihlmış ve bu tedbırterin Bakanlar
Kurulu'na bildirilmesıne karar verilmiştir."
•••
Mahmut Esat Bey, Lahey Adalet Divanı'nda Türki-
ye'yi savunup, davayı kazandıktan sonra dönerken,
orada aldığı paltoyu, Selçuk'ta soğuktan üşüyen bir
köylüye gıydiriyor. "Bu zaten sızin paranızla a//nd//"di-
yor. Günümüzde böyle devlet adamı kaldı mı? Yutan,
deveyı havuduyla yutuyor!
BULMACA SEDAT YAŞAYAS
SOLDk\NSAĞA:
1/ Rezenenın,
özellikle Ege Böl-
gesi'nde pazarlar-
da satılan ve sebze
olarak kullanılan
yaprakh körpe
saplanna venlen
ad. 2/Kuran'ada-
yanan lslam huku-
ku... Bır nota. 3/
Kısık sesli küçük
keman...Dıvan
edebiyatında man- 8
zum bilmece. 4/ Q
1 2 3 4 5
Sahıp... Bir haber
ajansımn simgesı... Yankı.
5/BehçetNecatigil'ın bır şı-
ırkıtabi. 6/Mızrapla çalı-
nan bir çalgı. . Güzel ka-
dın. 7/Karakter... Slav alfa-
be ve yazısı. 8/ Vaktinde 4
kılınmayan namazı ya da
tutulmayan orucu sonra-
dan yenne getirme... Soy- "
suz kımse. 9/ Keten tohu- 7
mu. 8
YUKAMDAN AŞAĞIYA: g
1/Öznenin ereklennın, öz-
nenin kendi dışında varolması. 2/Küçükteknekaptanı... Be-
lırtıler. 3/ Arka, gen... Etek ucuna doğru genışleyen gıysı.
4/Atasözlenne dayanan dıdaktık Çin şiiri... Yemın... Bır za-
man bınmı. 5/ Ostünde ölü yıkanan kerevet. 6/ iskambılde
koz... Düşünce. IISıvas'm bir ılçesı. 8/ "Karanlıktabızden
— ağlıyor köylenmız ' Ağaç gibi karanlıkta dal gıbı canavar
ellerimız" (Attılâ llhan)... Bır içkı. 9/ Güneydoğu
Anadolu'dan çıkıp Türkiye'nin her yanına yayılmış halk öy-
küsü.