25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4MART1997SAU OLAYLAK VE GORUŞLER Öğretim Birliği Neden Zorunludur? Bugün imam-hatip lisesi ve öğrenci sayısını arttırmadaki asıl amaç, köktendincılerin özledikleri şeriat düzenini kurmak için gerekli altyapıyı hazırlamak, daha açık bir deyişle Afganistan'daki 'Taleban'ı yetiştirmektır. Prof. Dn MAHMUT ÂDEM Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üvesi Yedilen Öğretim Birliği Yasası; anayasanın 174. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteliğini koruma amacı- nı güden korunacak devrim yasalannın ilkidir. 1924 öncesi eğitimimizin durumu: Bi- lindiği gibi Öğretim Birliği Yasası kabul edilmeden önce 1923-1924 öğretim yı- lında 12 milyon dolaymda tahmin edilen nüfusun yüzde 90'ı köyierde yaşıyordu ve okumaz yazmazdı. Köylerin yüzde 90'ın- da ilkokul ve öğretmen bulunmuyordu. Ortaokul ve lise kimi ayncalıklı yerleşim merkezlerinde bulunuyordu. Ü!ke gene- linde 23 okulda toplam 1241 lise öğren- cisi öğrenim görüyordu. Hertür ve düzey 5 bin kadar okıtlda öğrenim gören tüm öğrenci sayısı 400 binden azdı. Dokuz fa- külte ve yüksekokulda üniversite öğreni- mi gören öğrenci sayısı 3 binden azdı. Bu yükseköğretim kurumlan medreselere koşut eğitim veriyorlardı. Kayıtlara bakı- lırsa 18 bin. fiilen öğrenimlenni s.ürdüren öğrenciler ise 6 bin dolayında idi. Atatürk önderlığinde ginşilen devrim- ler, toplumsal yapıda köklü değişiklikle- re yol açtı. Temelde emperyalızme karşı kazanılan kurtuluş ^avaşının vanı sıra, cumhuriyetin ilanı ile birlikte ümmetçili- ğe karşı Türk ulusçuluğu, tebaa anlayışı- na karşı halkın egemenliği. din esasına dayalı devlet düzenınin yerine laik hukuk tır. Hedef, çağdaş uygarlığı yakalamak ve geçmekti. Bu hedefe ulaşılmasında tek ışık. ulusal ve laik eğitimdi. Oysa 1924 yı- lında eğitim ne ulusaldı, ne laik idi. Bir yanda "mahalle mektepleri" ve medrese- lerle dinsel eğitim veriliyordu. Öte yanda az sayıda da olsa. Tanzimat'la birlikte te- melı atılan bugünkü çağdaş okullar gibi eğitım-öğretim veren "Tanzimat okulla- n" bulunuyordu. Aynca birkaç kentte yabancı dilde öğ- retim yapan azınlık ya da "misyoner" okullan vardı. Öyleyse cumhuriyetin ku- rulduğu yıl Türkiye üç kanallı bir eğitim düzenine sahipti. Bu üç kanallı eğitim ile ulusal egemenliği özümsemeye yönelmiş yeni kuşaklar yetiştirmek, ulusal kültürü güçlendirmek. yurttaşlanmıza ulus bilin- cı vermek. böylece ulusal birliği sağla- mak olanakh değildi. Bir ulus bireyleri ancak bir türlü eğitim görebilir. Bir ülkede iki türlü eğitim, iki türlü insan yetiştirir. Bu ise duygu ve dü- şün birliğini ve dayanışma amaçlarmı bü- tün üyle yok eder. Işte bu gerekçelerle TBMM 3 Mart 1924 tarihinde Öğretim Birliğj Yasasf nı kabul etmiştir. Bu yasa ile tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmış, mahalle mektepleri ve medreseler kapa- tılmıştır. Ulusal eğitim dizgemiz (siste- mımiz) . dogmatik yapıdan demokratık yapıya kavuşmuştur. "Misyoner" okulla- n Milli Eğitim Bakanlığı'nın gözetim ve denetimialtınaalınmıştır. Dahadaönem- lisi. dinsel eğitimden. laik, bilimsel ve çağ- daş eğitime geçilmiştır. Teokratik bir yö- netim düzeninde, bireysel özgürlük söz konusu değildir. Çünkü dogmatik baskı- nın kurallan. bireysel özgürlük tanımaz. Günümüzde şeriatla yönetilen hangi fs- lam devletinde özgürlükçü demokrasi vardır? Öğretim Birliği Yasası'na göre Milli Eğitim Bakanlığı. _. tmamlık ve hatiplik gibi din hizmenVrinin yerine getirilmesi ile görevli memurlann yetiştirilmesi için de ayrı okullar açabilecektir. Bugünkü durum: 1972 yılmda kabul edilen imam-hatip okullan yönetmeliği- nin bırincı maddesi. buokullann amaçla- nnı şöyle belirlemiştir: Laik öğretim sistemimiz içinde, MiUi Eğitim Bakanhğj'nın hizmetkri arasında. ayn bir meslekokulu niteliğinde, Öğretim Birliği Yasası"nın 4. maddesi gercğince ku- rulmuş bulunan imam-hatip okullannın amaçlan; 633 sayılı Diyanet işleri Başkan- lığı Yasası'nın 22. maddesine göre inıam- ük, hatiplik. Kuran kursu öğretmenfiği, gereğinde müftülük. vaizlik benzeri gö- revleri vapmak üzere ortaöğretim görmüş din görevlileri yetistirmektir. Ancak anılan din görev lilerine duyulan gereksınme doyum noktasına gelince ve belki de şeriata özlem duyanlara destek olmak istenince. 16 Haziran 1983 tarih \ e 2824 sayılı yasa ile Milli Eğitim Temel Yasası'nın 32. maddesi 12 Eylül askeri yönetimince şöyle değiştirilmiştir: İmam-hatip liseleri. ımamlık. hatiplik ve Kuran kursu öğretmenliği gibi dini hiz- metlenn yerine getirilmesi ile görevli ele- manlan yetiştirmek üzere Milli Eğitim Bakanlığf nca açılan ortaöğretim sistemı içinde. hem mesleğe hem yükseköğreni- me hazırlayıcı programlar uygulayan öğ- retim kurumlandır. Bu değişiklikle 12 Eylül askeri yöneti- muana>asanın 174.maddesinirafakaldır- mış, dola\ısıyla Öğretim Birliği Yasası'nı delmiştir. Böylece çağdaş, bifimsel ve laik egirimin yasal dayanagı olan Öğretim Bir- liği Yasası kabul edilmesinden 59 yıl son- ra fiilen işletilmez duruma getirUmistir. Dolayısıyla 1924öncesindeki iki, hatta din- sel vakıflann kurduğu özel okullarla üç kanaUıeğitim dizgesinegeridönülmüştûr. 1997 yılında gelinen noktada imam- hatip liseleri. meslek okulu niteliğini yi- tirmiş, birtürdinsel ağırlıkJı genel lise ni- teliği kazanmışlardır. 1995-1996 öğretim yılında tüm mesleki-teknik lise öğrenci- lerinin dörtte biri, tüm mesleki-teknik öğ- retim öğrencilerinin de (orta ve lise) yüz- de 57'si imam-hatip okullannda öğrenim görmektedir. Bugün imam-hatip lisesi ve öğrenci sa- yısını arttırmadaki asıl amaç. köktendin- cilerin özledikleri şeriat düzenini kurmak için gerekli altyapıyı hazırlamak, daha açık bir deyişle Afganistan'daki "Tale- ban"ı yetistirmektir. Bunda belli ölçüde de olsa başan sağlamışlardır. TBMM'de- ki 550 milletvekilinden 138'i (yüzde 25) imam-hitap lisesi çıkışlıdır. 1954-1994 dönemi imam-hatip orta- okul mezunu 610.608, (ise mezunu 285.482; 1971-1996 dönemi resmi Kuran kursu mezunlanyla birlikte bu sayı 3.662.062'dir. 1994-1995 öğretim yılında imam-hatip lisesi orta kısmında öğrenim gören 286.479 oğrencinin yüzde 4O'ı (114.421), toplam imam-hatip lisesi (orta ve lise) öğrenci sayısının yüzde38'i kız öğ- rencidir. Kuran kursu gören öğrencUerin de yüzde 67'sinin kız olması düşündürü- cüdür. Böylece şeriatçı kadro oluşturulmuyor mu? L'şak İmam-Hatip LJsesi'nde RP mio- tanı gibi çahşarak kız ve erkek öğrencile- ri örgütJedikleri belirlenen Din Kültürü ve AhJak dersleri öğretmenJeri Kadir Kesici ve N'azmi Yıldınm'm VaM Kamil Demir- cioğlu'nun onayıylaaynıokuldan 6öğret- menle birlikte geçici olarak başka okula atanmalanmn öğrencilerarasında tepkiy- lekarşüandığı bildirildi. Atama kararının gelmesnle birlikte öğrencUerin. kaldıkla- n Fatih Öğrenci Yurdu'nda hazırlıkyapa- rak derslere girmeme ve toplantı düzenle- yerek protesto karan aldıklan öğrenUdL Sağır sultanın bile bildiği bu gerçeğin altını: 13 Ekim 1996 tarihindeyapılanson Refah Partisi 5. Büyük Kongresi'ndebiz- zat Erbakan çizmiş ve şöyle demiştir: "350'nin üzerinde imam-hatip. üç bin Ku- ran kursu açnk. Bugünkü nesil işte o ham- leler sonucu yetişti." Oneriler •Kimi köktendinci partilere büyük öl- çüde militan yetiştirme yuvalanna dönü- şen, meslekı okul niteliğini yitiren imam- hatip liseleri. gereksinmeye göre ya genel liseye ya da teknik liseye dönüştürülme- lidir. • Tarikatçı kimi vakıflann kurmuş ol- duğu özel okullann ve yurtlann tümü ka- mulaştınlmalıdır. • Kuran kurslan tümüyle Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmalıdır. • Zorunlu temel eğitim 8 yıla çıkanl- malıdır. • Başta Kuran kursu, çırakJık eğitimi, genel-mesleki-teknik ortaöğretime, an- cak zorunlu, bütünleştirilmiş ve kesinti- siz 8 yıllık temel eğitim mezunlan gire- bilmelidir. Böylece Öğretim Birliği Yasa- sı'na yeniden işlerlik kazandınlacaktır. Çünkü Öğretim Birliği. laik eğitimin ön- koşulu. demokrasinin de harcıdır. ARADABIR Av. Dr. CENGİZ ABBASGİL Emeklilik SatıştaL Işçi konumundaki emekçilerın emeklilik hakkı ve güvencesi Sosyal Sigortalar Yasası ile belirlenmiş- tir. Anılan yasanın altmışıncı maddesi hükmü, ko- nuyu enine boyuna ele almıştır. Akla gelebilecek bü- tün olasılıklar ve koşullar aynntılı bir biçimde belir- tilmiştir. Ancak her olasılıkta vazgeçilmez iki öğe gö- rülmektedir. Belirli bir süre çalışmak, yani emek ve bu süreye yayılmış belirli bir prim. Böylece Sosyal Sigortalar'a bağlı emekçiler yasada belirtilen koşul- lan gerçekleştirdiklerinde emekli olabilmektedirler. işin doğalı ve hakçası budur. Fakat Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı'nın bazı girişimleri, konuyu bu doğal çerçevesinden saptırmaya yönelmiştir. Yurtdışında çalışanlara döviz karşılığı emeklilik öne- rilmektedir. Açıkçası bunun adı, satılan emekliliktir. Zira parası olan, parayı bastırıp emeklilik hakkını sa- tın almış olacaktır. Emekçiler arasında haksız bir farklılığa neden olan bu tutum yetmiyormuş gibi, Çalışma Bakanı, girişimini haklı göstermek için me- mur maaşları artışlan nedeni ile buna gerek duy- duklarını açıklamıştır. Yani amaç emekçinin yararı değildir. Amaç, kaynak yaratmaktır. Tam birtüccar anlayışı. Özür kabahatten büyük. Özelleştirmenin büyüsüne ya da nöbetine tutulmuş sayın büyükle- rimiz emekliliği pazarlayarak Sosyal Sigortalar'ın parça parça satışında da örtülü özelleştirmenin uy- gulamasını yapmaktadırlar. Ancak bu davranışla- nn anayasal ilkelere uygunluğu hiç düşünülmemek- tedir. Anayasamız 2. maddesinde, cumhuriyetimizin sosyal bir hukuk devleti olduğunu açıkça belirtmiş- tir. Ve bu ilkenin değiştirilemeyeceği de 4. madde- de hükme bağlanmıştır. Bunlann anlamı yoksuldan yana olmaktır. Her şeyi paragöz olarak değerlen- dirmemektir. Emekçi kesimin ve giderek tüm yurt- taşların mutluluğu için var olmaktır. Devleti yöne- tenlerin de bu yolda uğraş vermemeleri gerekliliği- dir. Öte yandan yine anayasamız 10. maddesinde de eşitlik ilkesine yer vermiştir. Bütün bu vazgeçil- mez ilkeler ortadayken para karşılığı emekliliğin açıklaması ve savunması nasıl yapılabilir. Bunun adı, bal gibi emekliliğin satışıdır. Anayasal ilkelere boşvermektir. Emekçiler arasında ikilik yaratmak- tır. Giderek anayasa ihlallerini güncelleştirmektir. Şimdi hükümete düşen görev, bu haksız yanılgıdan derhal dönmektir. Böylece hakça düzen savları sa- hiplerinin içtenlikleri bir de bu konuda sınanmış olacaktır. Solda Yeniden Yapılanma Dr.ENGİNÜNSAL D emokrasinin beşıği sayılan tngil- tere'de. siyasal anlamda. ilginç gelişmeleryasanıyor. Son 18 yıl- dır iktidarda bulunan Muhafaza- kâr Parti bu yılır. bahar aylann- da ülkeyi seçime götürmek zo- runda. MargaretThatcherbaşkanlığında parti ül- keye zor ve bunalımlı yıllar yaşatmış bir parti olarak anılmaktadır. Sendikalann toplum içinde- ki etkisi kınlmış. sosyal harcamalar kısıtlanmış, özelleştirme olgusu gerçekleştirilmış ve Ingilte- re AvTupa Birliği ileçokciddi sıkıntılaryaşamış- tır. IMF değerlendirmelerine göre geçmiste ya- şanan tüm olumsuzluklara karşın. İngiltere son dört yıldır AvTupa'nın en güçlü ekonomisine sa- hip ülke konumunda. Yapılan kamuoyu yoklamalannda Ingiliz hal- kı IMF ile aynı ınancı paylaşmıyor ve Muhafaza- kâr Parti iktidanndan desteğini çektiği ve Işçi Partisi'ni iktidara getirme hazırlığı içinde oldu- ğunun işaretlerini veriyor. Bunun tek nedeni In- giliz Işçi Partisi'ııin ideolojik yapılanmasını ye- nilemesi ve değişen bir çağın değişen koşullan- na uygun bir parti programı değişikliği yaparak toplumun beklentilerine kalıcı çözümler ürete- bilmesidir. Partinin genç başkanı Tony Blair,şirketlerin kâr ehnesine övgüler düzüyor, halkın daha çok tüket- mesini ve daha az v«rgi ödemesini istiyor. Sos- yal korumaya dayalı bir pazar ekonomisinin ku- rulmasını savlıyor. Geleneksel destekçilerini yi- tirmeden, dış dünya ile yanşabilen bir ekonomik düzen kurmanın ingiltere için çok önemli oldu- ğuna inanıyor. Kamuoyunun beklentileri hangi siyasal partinin programı ve söylemi ile çakışı- yorsa o partinin iktidar olacağı düşüncesine sım- sıkı sanlıyor. Değindiğimiz nedenlerle tşçi Partisi, ideolojik merkezini ve sol yelpazedeki yerini koruyarak. bugüne değin M uhafazakâr Parti 'ye oy v ermiş or- ta sınıfın desteğini yanına çekmeyi ve bunu ya- parken işçi sınıfının desteğini yıtirmemeyi amaç- lıyor. Parti kurmaylan, daha çok seçmenin des- teğini aramanın parti ilkelerini yadsımak anla- mına gelmeyeceğinin altını çiziyorlar. Işçi Parti- si. fngiltere için yeni bir ilerici güç yaratmak, ül- keyi sınıflann ve baskı gruplannın çıkarlanna dayalı politikalardan kurtararak toplumda köklü değişiklikler yapmak istiyor. Tony Blair. "Ekonomik büyüme ile sos>al da- vanışma çelişmemeii, ferdi girişimcilik ve özel sek- tör ka\ ramlan sosyal adalet ilkesinin ışığında eie alınmalıdır" diyor. tşçi Partisi bir yandan düşüncelerinde devrim yaparken öte yandan partinin yapısında da bazı önemli değişiklikleri gerçekleştirdi. Tüzükte sen- dikalann btok O) kullanarak parti kurultaylanna egemen olmalannı sağlayan maddeyi yürürlük- ten kaldırdı. Bundan böyle sendika başkanlan kurultaylarda sendika adına blok oy kullanama- yacak. buna karşın o sendikanın kurultaya katı- lan üyeleri oy verme hakkına sahip olacak. Par- tinin millervekili adaylannı. sendikalann egemen olduğu yarkurullar(komisyonlar) değil, parti üye- leri seçecek. Böylece parti içi demokrasinin işle- mesinın önü açılmış olacak. Pasomu kaybettım. Hükümsüzdür. FİLİZGÜMCŞ TANKTAMİRATI YAPTIRILACAKT1R SEKA DALAMAN >IÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Müessesemizce. kapalı zarfla teklif isteme yöntemi- ne göre 8A-458 item no.lu Tall-Oıl stok tankımn " 3 " metreden yukansının, KJor Alkali fabrikamızda bulunan 25-2T. 1 item no.Lu kalsiyum hipo tankının tavanı ve yanlarda (incelmiş olan) E 411-3151 no.lu resmimizde işaretli bölümlerinın ve 25-2T.2 item no.lu kalsiyum hi- po tankının tavanının yerinden kesilip alınarak. şartna- memız esaslannda, yeni saclarla tamiratının yapılması ile 25-2T. 1 ve 25-2T.2 item hipo tanklarının tamir edi- len bölümlennin içten lastik kaplanması. her üç tankın dıştan boyanması ve çalışır durumda teslimı ışleri yap- tınlacaktır Ihaleye girebilmek için üessemizden Yer Görme Bel- gesi alınması şarttır. Geçici teminat mektubu. teklif tu- tannın %5"ı, kesın teminat mektubu ise %10'u nispe- tinde olacaktır. Bu ışe ait şartnameler Müessesemiz Ti- caret Kısım Müdürlüğü'nden =5.000.000.-TL. = bedel- le temin edilecektır. Teklifler engeç 25.03.1997 tarih. saat 17.00'ye kadar kapalı zarf içinde müessesemiz Haberleşme Şefliği'ne verilecektir. Belirtilen şefliğe süresi içinde ulaştınlamayan, geçi- ci teminat mektubu ve Yer Görme Belgesi olmayan, açık gelen telefaks. teleks ve telgrafla göndenlen teklifler de- ğerlendırmeye alınmayacaktır. 0 252 697 56 00 no.lu telefondan detayh bilgı alına- bılir. Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir. Ihale- yı yapıp yapmamakta. gerektiğinde ıptal etmekte ve di- ledığine siparişi vermekte serbesttir. llan olunur. Basın: 8076 CESUR HECİEf Tarafsız ve Bağımsız FLASH TV'de. BU AKŞAM SAAT 21.30'da CANU ŞûK (DDİALAR. Şimdi Daha Doğru HEDEF'lere... SÜREkli YÜI<SEIEN Çizqi Genel kanı Işçi Partisi'nin baharda yapılacak seçimlerden başanlı çıkacağı yolunda. Avrupalı siyaset bilimcilerinin değerlendirmelerine göre Jngiliz seçimlerini Tony Blair'in kazanması du- rumunda İngiltere Avrupa'nm sosyal demokrasi anlayışı ile bütünleşebilecek ve Avrupa'da bir sos- yal demokrat platform kurulabilecek. Ingiliz Işçi Partisi"ni 18 yıllık bir muhalefet döneminden sonra iktidara taşıyabilecek bu ge- lişmeleri, umanz. ülkemizdekı sosyal demokrat- lar. gerektiği gibi değerlendirebiliyorlardır. Tür- kiye'de sosyal demokratlar, gereğinden çok faz- la bir sürede, muhalefette kalmışlardır. Oysa halk bir değişim istemektedir. Milli gelir"dağılımının toplumun çok büyük bir kesimi için ciddi çarpık- lıklar sergilemesi. işsizliğin artması, toplumsal değerlerin hızla kirlenmesi böyle bir değişim is- temınin altyapısını çoktan hazırlamıştır. Türk hal- kı uzun bir süredir sağdaki partilerin toplumun beklentilerine yanıt verecek çözüm üretemeyece- ğini açıkça görmüştür. Umutsuzluğun denizinde boy verirken. seçe- nek yokluğundan Refah Partisi'ne sanlmış ama, sonunda onun da ne kadar içi boş, ne kadar ya- nıltıcı ve ne kadar gerçek dışı. geri, ilkel ve din sömürücüsü olduğunu görmüş, umutsuz bekleyi- şine geri dönmüştür. Sosval demokratlann tarihsel yanılgtsından ve tembelliğinden ka\ naklanan bugünkü si>asal or- taklık, Mustafa Kemal'in bin bir güçlükle kurdu- ğu gençTürkiyeCumhuriyetfne bedeli ödeneme- yecek faturalar çıkarma haariığı içindedir. Cum- huriyetin ve demokrasimizin temel ilkeleri çok ciddi tehlikeler içindedir. Bu nedenle Türk solu, gerçekleştirmek yükümünde olduğu tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Ça- ğın gereklerine ve toplumun gereksinmelerine göre yeni- den yapılanmış bir sol parti. bu karanlıktan ve umutsuz- luk batağından ülkeyi kurta- rabilecek tek seçenektir. Bu parti hangi parti ve na- sıl bir parti olacaktır? Günün ekonomik koşullan nedeniy- le yeni bir partinin. harcanan trilyonlara karşın yaşama ge- çirilemediği gerçeği ortada- dır. Sosyal demokrat koşuyo- lunda (kulvarda) var olan iki partiden biri. liderinin kişili- ği ile ayaktadır ve örgüte da- yalı değildir, partinin lideri parti içi demokrasiyi özüm- seyememiş. milletvekillerini ilkokul çocuğu gibi azarla- yan: Cumhuriyet'i yıkmayı amaçlayan tarikatlardan oy almayı, bu nedenle, bazı tari- katlann iyiliğine inanan, yaş- lılığm verdiği yorgunlukla yeni arayışlardan kaçan bir konumdadır. Solun, büyülü bir şeyh konumundaki bir li- derle örgütü ve kadrosu ol- madan bir yere varması ola- naksızdır. Buna karşın solun öbür partisi tarihten gelen bir kim- liği ve yaygın örgütü ile ülke- nin kurtuluşu için umut ola- bilecek bir konumdadır. Her nedense bu yapıya bir heye- can verilememektedir. Parti- nin. kadro ve programını ye- nileme sorunu vardır. Anlaşı- lamaz ve kabul edilemez bir tembellikle partiye yeni top- lumsal destekler arayışı yok- tur. Tabanı harekete geçire- cek yeni heyecanlar, yeni dü- şünceler ortaya konulmalıdır. Partinin, ideolojik konumu- na uygun yeni bir üye yapısı- na kavuşması sağlanmahdır. Türkiye'nin fazla zamanı kalmamıştır. Solda yeni dü- şünceler ve yeni kadrolar ile yeniden yapılanma hemen gerçekleştirilmelidir. Ata- türk"ün partisi Atatürk'ün Cumhuriyeti'ne ancak böyle hizmet edebilir. ŞûK BELGELER PENCERE Medrese Oğretimi!.. iskoçya'da genetik kopyalama yöntemiyle koyun üretildikten sonra anlaşıldı ki Amerikan bilim adam- lan da maymunun kopyasını çıkarmışlar. "OnlarAy'a.. bizyaya." Ancak biz de marifetliyiz; tarihe göçüp fosilleşme- si gereken yobaz türünün kopyalannı üretmekte üs- tümüze yok!.. Derviş Vahdeti nin, Derviş Meh- met'in, Said-i Nursi'nin kopyalan siyaset pazannda ibadullah!.. Öğretimle çoğattılıyor yeni kopyalar... • 3 Mart 1924'te büyük bir devrim gerçekleşti, Tür- kiye'de hilafet kaldınldı. Bu bir.. Şeriat hukukunun ülkede uygulanmasını gözeten Şeriye Vekâleti kaldınldı.. Bu iki.. Öğretim Birliği Yasası benimsendi, medrese eğiti- mi kaldınldı.. Bu üç.. Çağdaş, aydınlık, akılcı, özgür, demokrat insan ye- tiştirmek için bu devrim kaçınılmazdı. • Medrese öğretiminin kökeni Doğu'da ve Batı'da birdir, Aristo felsefesinden kaynaklanır. Ne var ki Hı- ristiyan Avrupa, medrese öğretiminden 14'üncü yüz- yılda çözülmeye başlamıştı; felsefe ve bilim, dine ba- ğımlı olmaktan kurtuluyordu, Türkiye ise 1924'e de- ğin ortaçağın gölgesi altında kaldı. Atatürk, Öğretim Birliği devrimini şöyle vurguluyor: "Şimdiye değin ulusun beynini paslandıran, uyuşturan ve bu istekte bulunanlar olmuştur. Herhalde zihinlerde bulunan bütün boş inanlar tümüyle atılacaktır. Onlar çıkanlmadıkça beyne gerçek aydınlıklan aşılamak olanaksızdır. Görü- lüyor ki en önemli ve verimli ödevlerimiz, öğre- tim ve eğitim işlerimizdir. Bu işlerde ne yapıp ya- pıp başanya ulaşmamız gerektir. Bir ulusun ger- çek kurtuluşu ancak bu yoldadır." Mustafa Kemal, 22 Ekim 1922'de -daha Kurtu- luş Savaşı bitmeden- Türkiye'nin yolunu saptamıştı, öğretmenlere 'Aydınlanma'nın yolunu göstermişti: "Ordularımızın kazandığı zafer, sizin eğitim or- dulannızın zaferi için yer açtı, yolu hazırladı. Gter- çek zaferi siz kazanacak, siz koruyup sürdüre- ceksiniz. Bunu başaracağınızdan kuşkum yok. Sarsılmaz bir inançla ben, bütün arkadaşlanm si- zi gözeteceğiz, sizin karşılaşacağınız bütün en- gelleri kıracağız." Öğretim devrimi medreseyi yıkıp yolu açtıktan son- ra neden tıkandı?.. Bu soruyu yanrtlamak için ikinci bir soruyu günde- me getirmekte yarar var: Köy Enstrtüleri neden kapatıldı?.. • Yalnız Köy Enstitüleri kapatılmakla kalmadı, 1924'te yıkılan medrese öğretimi hortlatıldı; imam- hatip okullan bir meslek eğitimi olmaktan çıkıp, te- mel öğretim niteliğine yükseltilerek yaygınlaştırıldı. Avrupa'nın 14'üncü yüzyılda kurtulduğu medrese öğretimini biz, ancak 20'nci yüzyılın ilk çeyreği so- nunda cumhuriyet devrimiyle aşmıştık. Karşı devrimle geri döndük. Bugün içinde çıpnndığımız açmaz, devlet eliyle or- taçağ öğretiminin ürünüdür. Türkiye'de cami sayısı şeriatla yönetilen Iran ve Suudi Arabistan'ı sollarken, yanm milyon medrese öğrencisi Hıristiyanlığın 14'ün- cü yüzyılda aştığı öğretiminin islam'a yansıması olan yöntemlerle yetiştirilmektedir; buna Kuran kurslannı da eklerseniz, 2.5 milyon çocuğumuz yannki Türki- ye'yi yönlendirecek şeriatçı militanlar olarak hazıria- nıyor. • Cumhuriyet devleti hem açtığı medreselerle laik cumhuriyete düşman milyonlarca öğrenci yetiştiriyor, hem laiklikten dem vuruyor... Nedir bu maskaralık?.. TEŞEKKÜR Çok ciddi boyun fıtıgı ameliyatımı, büyük bir başan ile gerçekleştiren, beni yeniden sağhğıma kavuşturan, Başkent Hastanesı Beyin Cerrahi Bölümü Başkanı Sayın Prof. Dr. Nur Altnörs ile Sayın Doç. Dr. Hakan Caner'e ve değerlı ekibine; Anestezi Bölüm Başkanı, Sayın Prof. Dr. Gülnaz Arslan ve değerli ekibine, servis sorumlulan, insan, sevgi ve üstün hizmet bılincı ile çalışan değerli hemşire ve görevlilere, yakın ilgisini her an sürdüren, değerli insan, rektör. Sayın Prof. Dr. Mehmet Haberal'a, Başhekim Sayın Prof. Dr. Rengin Erdal ve Sayrn Prof. Dr. Zafer Öner'e, Ürolog Sayın Doç. Dr. Hakan Özkardeş'e gönülden teşekkür eder. sevgı ve saygılar sunanm. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Sayın Deniz Baykal'a, CHP Genel Sekreteri Sayın Adnan Keskin'e. CHP'nin tüm örgütlerine, yeni ve eski milletvekili arkadaşlanma, Anavatan Partisi Genel Başkanı Sayın Mesut Yılmaz'a, Çankaya Belediye Başkanı Sayın Doğan Taşdelen'e. Cem Vakfı Başkanı Sayın Prof. Dr. İzzetta'n Doğan ve yöneticilerine. Türkiye iş Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Burtıan Karagöz'e, Türkiye iş Bankası A.Ş. Genel Müdürü Sayın Ünal Korukçu'ya, BASİSEN Genel Başkanı Sayın Metin Tiryakioğlu'na, BASİSEN Ankara ve Iç Anadolu Şube Başkanı Sayın Yaşar Seyman'a Türkiye İş Bankası A.Ş.'nin Yönetim ve Denetim Kurulu'nun değerli üyelerine, Türkiye iş Bankası A.Ş.'nin değerli yönetici ve çalışanlanna, esirgemedikleri ilgi, şefkat ve alakalanndan dolayı minnet ve şükranlanmı sunanm. Hastalığım süresince bizzat gelerek, telefon ile arayarak, çiçek göndererek, yakın ilgisini esirgemeyen tüm dost ve yakınlanma teşekkür ve şükranlanmı sunanm. MUSTAFA TİMİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle