Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 1997 CUMARTESİ
HABERLER
Ağar ve Bucak'ın
feztekeleri
İDGM'de
• Istanbul Haber Servisi -
Dokunulmazlıklan
kaldınlan DYP Elazığ
Milletvekili Mehmet Ağar
ve Şanlıurfa Milletvekili
Sedat Bucak hakkındaki
fezlekeler, dün Istanbul
DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'na ulaştı.
Fezlekelerin. dosya
üstündeki herhangi bir
ışlem yapılmadan tekrar
Ankara'ya gönderileceği
bildirildi.
Zile olayına
tazminat davası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tokat'ın Zile
ilçesinde geçen kasım
ayında meydana gelen ve
bir astsubay ile iki PKK
militanının ölümüyle
sonuçlanan olay nedeniyle,
öldürülen PKK'lilerin
aileleri, mahkemeye
başvurarak lçişleri
Bakanlığı'ndan tazminat
isteminde bulundular.
Müslüm Gündüz
beraat etti
• Istanbul Haber Servisi -
"Manevi cebir ve hileli
vasıtalar kullanarak,
Fadime Şahin'e tecavûz
ettiği" iddıasıyla 7 yıldan
az olmamak üzere hapis
cezası istemıyle Kadıköy
2. Ağir Ceza
Mahkemesi'nde
yargılanan Aczmendilerin
İideri Müslüm Gündüz.
beraat etti.
Boynepler'e1
yüzsüz
r
davası
• tstanbul Haber Servisi -
Boynerler'in de ortaklan
arasında yer alan Alboy
Ayakkabı Ticaret ve
Sanayi AŞ yöneticileri
hakkında açılan davanın
temelinin, aslında vergi
mahkemesinde çözüldüğü
bildirildi. Şirketin yaptığı
yazılı açıklamada. söz
konusu olayla ilgili olarak
Istanbul Vergi
Mahkemesi'nde dava
açıldığı bildirildi.
Açıklamada, "Bu
mahkeme, şirkete verilen
tûm faturalann gerçek
olduğunu açıkça karar
altına almıştır" denildi.
Eğltime katkı
payı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP tstanbul
Milletvekili Ercan
Karakaş, 8 yılhk kesıntisiz
temel eğitime katkı
amacıyla devlet
ihalelerinden eğitime
yüzde 1 oranında katkı
payı alınmasını öngören
kanun teklifi hazırladı.
Karakaş'ın TBMM
Başkanlığı'na sunduğu
teklif yasalaşırsa, Devlet
thale Kanunu'nun 1.
maddesi kapsamına giren
10 milyar lira ve üstündeki
ihalelerden 2000 yılına
kadar yüzde 1 oranında
eğitime katkı payı
alınacak.
Sıvas sanıkları
• SI\AS (Cumhuriyet) -
Sıvas olaylannın parti ile
hiçbır ılgisi olmadığını her
defasında dile getıren
RP'li yetkililer, sanıklann
savunma işini yine
üstlendiler. RP Sıvas
Merkez tlçe Başkanı Av.
Ahmet Işık. Sıvas olaylan
sanıklanna verilen 33
idam ve diğer cezai
hükümler için komisyon
kurarak karan temyiz
edeceklerini söyledi. Işık.
sanık aile ve yakınlanna
da seslenerek. "tdeolojik
zeminde bağımsız yargıyı
incıticı eylem ve söylem
icerisinde asla savunma
yapılamaz ve de
yapılmamalıdır, Beldemiz
insanlanndan arzumuz ve
talebimiz şudur. Lütfen
kanun dışı, politik şablonu
ve ilimizin saygın
görüntüsünü tekzip edici
girişimde bulunmayınız"
dedi.
PKK itirafçısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-PKJt
liderlerinden Şemdin
Sakık'ın koruma görevini
yaptığını öne süren bir
itirafçının. kapatılan
Demokrasi Partisi'nin
(DEP) cezaevinde bulunan
ve aralannda Leyla
Zana'nın da olduğu eski
milletvekillerine ağır
suçlamalar yönelttiği
bildirildi.
Uğur Mumcu cinayetini üstlenen ülkücü militanın Almanya'da ifadesi alındı
Âyhan'm iadesi istenecekANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Gazetemiz yazan Uğur
Mumcu'nun katledilmesine iliş-
kin soruşturmayı yürüten Ankara
DGM Savcısı Hamza Keleş'ın Al-
manya'ya giderek ifadesini aldığı
Cengiz Ayhan'ın iadesi tartışılı-
yor. Ankara DGM Başsavcısı
CevdetVblkan, "en ufakipucunu"
dahi değerlendırdiklerini söyledi.
Ayhan'ın Savcı Keleş'e, Mumcu
suikastının gerçekleştiği 24 Ocak
1993 'te Ankara'da olduğunu ka-
nıtlamaya çalışhğı öğrenildi.
CHP İideri Deniz Bavkal ile
Çankaya Belediye Başkanı Doğan
Taşdeten'e gönderdiği mektuplar-
da. Uğur Mumcu, Prof. Dr. Mu-
ammer Aksoy. Doç. Dr. Bahriye
Üçok veeski MÎT'çi HiramAbas
cinayetlerini üstlenen Cengiz Ay-
han adlı ülkücü militanın ifadesi-
ni alan Keleş, dün Türkiye'ye
döndü. Keleş ve DGM Başsavcı-
sı Volkan'm yaptığı toplantıda.
Ayhan'ın ifadesi değerlendirildi.
Toplantı sırasında, cinayetve gasp
suçlanndan Almanya'da ceza-
evinde bulunan Ayhan'ın Türki-
ye'ye iadesinin de ıstenmesinin
gündeme geldiği öğrenildi.
Keleş, hazırlık soruşturmasının
gizli olduğunu belirterek herhan-
gi bir açıklama yapmayacağını
söyledi. Başsavcı Volkan'la yap-
tığı görüşmede aldığı ıfadeyi de-
ğerlendirdiklerini belirten Keleş,
zamanı geldığinde gerekli açıkla-
manın yapılacağını söyledi.
Volkan da, basında çıkan haber-
lerin büyük bölümünün gerçekle-
ri yansıtmadığını belirterek kesin
bir göriişe vanldıktan sonra açık-
lama yapılacağını söyledi. Gasp
ve 17 Arahk 1992'de Ayşe Kay-
makçı ve Ramazan Erol adlı iki
Türk'ü öldürdüğü gerekçesiyle
mahkûm olan Cengiz Ayhan, 12
Eylül 1980 öncesinde Türk tnti-
kam Tugayı (TİT) adh yasadışı ör-
güt adına cinayetler işlemekten Is-
tanbul Sıkıyönetim Mahkemele-
ri'nde yargılanmıştı. Istanbul'da
Taksim-Sanyer seferini yapan
otobüsüdurdurup, 2 öğrencıyi in-
direrek soğukkanlılıkla öldüren
Ayhan, Perinçek'i de ayağmdan
vurmuştu.
Gönderdiği mektuplarda,
Mumcu, Cçok, Aksoy ile eskı
MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram
Abas'ın kendisinin de aralannda
bulunduğu 5 kişi tarafindan öldü-
rüldüğünü öne süren Ayhan,
Abas'ı öldüren silahın kendisinde
olduğunu ve Türkiye'ye iade edil-
mesi durumunda adli makamlara
teslim edeceğini öne sürdü. Abas
öldürüldukten hemen sonra, Dev-
rimci Sol örgütü suikastı üstlendi-
ğini açıklamıştı.
Ayhan mektubunda. 17 Aralık
1992'de Almanya'da cinayet işle-
dikten sonra Türkiye'ye kaçtığını,
15 Mayıs 1993'tede Âlmanya'ya
döndükten sonra yakalandığını
belirterek Mumcu'nun bombah
bir suikast sonucu katledildiği 24
Ocak 1993'te Türkiye'de bulun-
duğunu kanıtlamaya çalıştı.
6. ölum yılı
Abdullah
Baştürk
anılıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Uluslararası düzey-
de "idamla yargılanan sendi-
kaeı" olarak tanınan. Türk
sendikal hareketinin önemli
isimlerinden DİSK ve Genel-
lş'in eski Genel Başkanı Ab-
dullah Baştürk. ölümünün 6.
yılında anılıyor.
DlSK'e bağh Genel-lş Ge-
nel Başkanı Atfla Öngel, dün
yaptığı yazılı açıklamada, Ge-
nel-tş'ın mallanna el koyul-
ması karannın verildiği 21
Aralık 1991 tarihınde geçirdi-
ği beyin kanamasıyla yaşamı-
nı yitiren Baştürk'ün eşitlik,
adalet, özgürlük, savaşsız ve
sömürüsüz bir dünya düzeni-
nin önderlerinden olduğunu
belirterek. "O, bugün de bu
kavgaıun içinde" dedı.
Istanbul'da ortaokulu yan-
da bırakarak ışçi olarak çalış-
maya başlayan Baştürk. 1961
yılında tstanbul Fen tşçıleri
Sendikası'na üye oldu ve ilk
genel kurulunda genel sekre-
terlik görevine seçildi. Baş-
türk, 1960'h yıllarda Bursa,
Çorum. Manisa belediye işçi-
leriyle gerçekleştirdıği
u
Yah-
nayaklar Yürüyüşü" olarak
bilinen eylemlerin ardından
1967 yıl mda ilk "Anayasa Yü-
rüyüşü"nü gerçekleştirdı. Ge-
nel-tş'ın Türk-tş'ten aynlarak
DtSK'e üye olmasının ardın-
dan 1977 yılında genel baş-
kanlığı üstlenen Baştürk, 12
Eylül 1980darbesindetutuk-
landı ve 4 yıl hapis yattı.
"Anayasal düzeni >ıkma giri-
şüni" iddıasıyla idam cezasıy-
la yargılanan Baştürk. daha
sonra milletvekili seçilerek
Meclis'e girdi. Baştürk öldü-
ğü 1991 yılında DtSK'in ye-
niden faaliyete geçmesiyle il-
gili çalışmalan yürütüyordu.
CHPlde kadın seferberli^
• CHP Kadın
Kollan Genel
Başkanı Güldal
Okuducu, son
zamanlarda kırsal
kesimlerde ve
varoşlarda
başlattıklan
çalışmalarla çok
farklı kadın
kesitleriyle
karşılaştıklanm
belirterek, sosyal
politikada bir nefes
olmak istediklerini
söylüyor.
SAADETUSLU
CHP Kadın Kollan
Genel Başkanı Güldal
Okuducu. kadınlann el
attığı tüm alanlarda
başansını kanıtladığına
dikkat çekerek Türk
kadımnm hak
aramamasının ise bir
kültür meselesi
olduğunu söyledi.
1980'h yıllarda
partilerin kadın ve
gençlik kollannuı
çalışmalannın engellendiğini
ammsatan Okuducu, "Biz
Anasot-D hükümetiyle yasalann
Anayasa'ya uygun olacağmı
düşünüyorduk. Ama uyum
yasalan hâlâ çıkmadL Çıksalar,
kadın kollarmm önündeki bir
yığın cngel de ortadan kalkmış
oiacak. Bu nedente
parbtmentoya bu görevini
anımsatmakta yarar var" diye
konuştu. Son zamanlarda kırsal
kesimlerde ve varoşlarda
başlattıklan çalışmalarla çok
farklı kadın kesitleriyle
karşılastıklannı belirten
Okuducu, sosyal politikada bir
nefes olmak istediklerini anlattı.
Okuducu, kadın ve siyaset
konusundaki görüşlerini de
CHP Kadın Kollan Başkanı Okuducu, kadınla-
nn çözûm aracı olduğu konusunda güvenleri
kabnadığı için siyasete girmedikkrini söyledi.
şöyle aktardı:
"Kadmlar, 'siyaset yapın'
demekte siyasete girmezler.
Siyasette uğraşanlar, kadınlarla
ilişki içine girip siyesete bir
aniam kazandırmahlar.
Kadınlar sryasete girmiyor,
çünkü siyasetin çö/.üm aracı
olduğu konusunda güvenleri
kaknadL Siyasetin bir rant araa
olduğunu gönıyoriar. Bunlann
yanında kocasuun itirazı
olnıamalı. ( stelik ev yaşamuıda
sorumluluk da kadına ait
Örneğin, çocuk hasta
olduğunda kadın ilgilenmeli
görüşü var, ancak erkeğin
çocuğuyla UgUenmesi
gerekmiyor. Bu gibi durumlarda
kadın, erkek kadar rahat
olamıyor. Yani sartiar eşit
değtt."
Kurtuluş Savaşı'nda
kadmlann haklannı elde
etmesine karşın bugün
kazanılmış haklannı
kullanmadığına dikkat
çeken Güldal Okuducu,
şöyle konuştu:
"Türk kaduunm hakkun
aramaması bir kültür
meselesi. 'Böyle gelmiş
böyle gider' lafinı
kadınlann yüzde 80'i
kabul ediyor ama okumuş
kesim dile getirerniyor.
Biz, böyle gitmesin diye
uğraşıyonız. Kadmlar, S-
10 yıl öncesi kadar
suskun değiL Yolun sonu
apk."
Ozellikle varoşlardaki
kadınlara ulaşmak
istediklerini vurgulayan
Okuducu, bazı
çalışmalannı da şöyle
sıraladı:
"Bu konudaki ilk
çahşmanuz Kadın-Danış
merkederi. Buralarda
kadınlann her konuda
başvurabilecekleri
merkeder kurulacak.
Kadın koDanna üye
arkadaşiannuz, oy potansiyeH
olmadığı için siyasilerin
Ugiknmediği cezaevi gibi
yerlerdeki kadınlara ulaşmaya
çahşacaklar. tlkini geçtiğhniz
günferde ympöğımız Açık
Mikrofon toplanülannda ise
hedef varoşlardaki kadınlar.
Buralarda yaşayan
kadınlann sorunlanıu, onlann
ağzmdan dinleyeceğiz.
Her ay değişik bir ilçede
yapılacak toplantılann
ardmdan bir rapor
hazıriayacagız. Şu an
hazırlıklan devam eden bir
başka çalışmamız da kadınlarla
ügüi bir film. Bu filmi özelükle
yerel televizyonlarda
yayımlamayı düsünüyornz."
Komisyon
Atatürk'e
hakaret
edenlere
dokunulacak
ANKARA (AA)- Anaya-
sa-Adalet Karma Komisyo-
nu adına, 171 dokunulmaz-
hk dosyasmı inceleyen alt
komisyonlann, "Atatürk'ün
anısuıa, TBMM'ye, Silahh
Kuvveder'e \ç hükümete ha-
karet, halkı tahrik, ağır gö-
revihmalT suçlannı işleyen
milletvekillennin dokunul-
mazlıklannm kaldınlmasını
istemesi bekleniyor.
Komisyon üyelerinden
oluşturulan 5 ayn alt komis-
yonun, dosyalarla ilgili ince-
lemeleri tamamlamak üzere
olduğu bildirildi. ANAP'lı
Mehmet Keçeciler'in, geçen
hafta görüşülmek üzere kar-
ma komisyonasevk ettiği 13
dosyadan sonra, CHP'li
Mehmet Moğuhay'ın baş-
kanhğını yaptığı alt komis-
yon da 11 dosya ile ilgili in-
celemesini tamamlayarak
raporunu komisyona sundu.
Moğultay, siyasi partiler ve
seçım yasalan, trafik kazala-
n gibi suçlann yer aldığı bu
dosyalardaki dokunulmaz-
lıklann kaldınlmasinın dö-
nem sonunabırakılmasıru is-
tediklerini, diğer 21 dosya
ile ilgili incelemelerini de ay
sonuna kadar tamamlaya-
caklannı bildirdı.
Keçecıler de komisyona
sevkettikJeri 13 dosyanın dı-
şında kalan 20 dosya üzerin-
deki incelemelenni de ta-
mamiadıklannı, 8'i dışında-
kilerin dokunulmazlıklan-
nın kaldınlmasının dönem
sonunabırakılmasıru önere-
ceklerini bildirdi. Bu 8 dos-
yanın RP'li Oğuzhan Asil-
türk. tbrahim Halil Çelik,
Şevki Yıunaz ve Hasan Hü-
seyin Ceylan ile ilgili oldu-
ğu öğrenildi.
CHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar, istihbarat örgütlerinin araştınlması için önerge verdi
Çeteleşme yeniden Meclis gündeminde
ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - CHP
İçel Milletvekili Fikri Sağlar ve arkadaş-
lan TBMM Başkanlığı'na verdikleri araş-
tırma önergesi ile dev let içindeki çeteleşme
ıddialannı yeniden gündeme getirdiler.
Önergede iddialarla ilgili olarak güvenlik
ve istihbarat güçlennin aldığı önlemlerin
veya yetersizliklerin irdelenmesı ıstendi.
Önergede, devlet icerisinde bazı güç ve
odaklann yasadışı organizasyonlaroluştur-
duklannın Susurluk olayıyla tüm çıplaklı-
ğıyla ortaya çıktığına dikkat çekildı. 12 Ey-
lül darbesinin ardından meydana gelen or-
tamdaekonomide ve siyasette mafyalaşma-
nın gündeme geldiğine dikkat çekilen araş-
tırma önergesinde, bu süreçte Güneydo-
ğu'da başlayan çatışmalarnedeniyle meyda-
na gelen otorite boşluğunun da etidsiyle çok
büyük boyutlara varan silah ve uyuşturucu
piyasasırun oluştuğu vurgulandı.
Büyük çıkarlann ve paralann çetelerara-
sı iç çatışmalara, hesaplaşmalara yol açtığı
ve bu noktada devlet içinden destek bulma
ya da devletin bazı kurumlannı ele geçir-
me operasyonlannın gündeme geldiğine
dikkat çekilen önergede. uluslararası istih-
barat teşkılatlannın bu olaylarla bağlantıla-
nndan söz edildi. Önergede çetelerin ege-
menlık alanlannı yitirmemek amacıyla
kendilerine engel gördükleri bürokratlan
hedef aldıklan belirtılırken Sağlık Bakan-
lığı Teftiş Kurulu Üyesı Namık Erdoğan' ın
öldürülmesı ve Jandarma Genel Komutanı
Eşref Bhfis'e suikast iddıalan anımsatıldı.
Çetelerin devlet politikalanna müdahale ve
ülke yönetimmi biçimlendırme konusunda
tehdit, şantaj ve sındirme yöntemlenne baş-
vurduklan savına yer venîen önergede Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın Budapeşte'de uğra-
dığı saldın, son günlerde hava yoluyla yap-
tığı yolculuklarda karşılaştığı uçak kazala-
n ve Trabzon'un Araklı ilçesinde konuşma
vapacağı yere bomba konulması olaylan
örnek gösterildı.
Önergede, 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'a başbakanhğı döneminde ülkücü kö-
kenli Kartal Demirağ tarafindan vapılan
suikast gırişimıne de değinilirken Ozal'ın
ani ölümüyle ilgili iddıalardan da söz edil-
di. Sağlar, önergesinın son bölümünde şu
görüşlere yer verdi: "Ulke yönetkilerine ve
bürokraüanna karşı gerçekleştirilen bu ey-
lemlerin açıklığa kavuşturuunası demokra-
tik hukuk devleti olabiune açısından bir zo-
nınluluktur. Açıklanan nedenleıie söz konu-
su olaviaria ilgiii iddialann açıkhğa kavuş-
turuunası, bu anlamda güvenlik ve istihba-
rat güclerinin almış olduklan tedbirierin \ie-
ya yetersizliklerin irdelenmesi amacıyla
Meclis araştiı-mas! açılmalıdır."
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oral.calıslartg raksnet.com
Cezaevlerinden gelen mek-
tuplann sayısında artma başla-
yınca, endişeye kapılıyorum.
Biliyorum ki, yine dertler büyü-
yor, direniş yolu gözüküyor.
Son dönemlerde moda oldu,
her gelen hükümet, cezaevieri-
ne yeniden düzen vermeye kal-
kıyor. Her düzen verme girişimi,
bir anlamda mahkûmu hizaya
getirme olarak gündeme geli-
yor. Bu ise cezaevlerinin yeni-
den kanşmasına sebep oluyor.
Sık sık da hükümet değiştiği
için, her yıl hükümetlerin önünü
arkasını düşünmeden yaptıkla-
n değişiklikler cezaevlerini ka-
nştjnyor, yeni acılara yol açıyor.
Önümde yine birtomar mek-
tup yığılı. Cezaevlerinde başla-
yan yeni açlık grevlerinden söz
ediyorlar. Yeni ölüm oruçları
gündeme geliyor. Cezaevlerin-
de neler mi oluyor? Siyasi tu-
tuklu ve mahkûmlar, taleplerini
ve içinde bulunduklan durumu
mektuplarda anlatıyorlar.
Uşak E-Tipi Cezaevi'nden
Sevgi Erdoğan şunlan yazıyor:
"Hapishanelerden çokmektup
Cezaevlerinde Sorunlar Büyüyor
almışsınızdır. Ancak 13 bine ya-
kın tutsağm içinde sadece ve
sadece kamuoyuna mal olmuş
öğrenciler yok, bildiğiniz gibi.
Manisalı gençlergibi, tüm siya-
si tutsaklar, adil ve bağımsız ol-
mayan mahkemelerde, ceza
aldılar ya da yargılanıyorlar.
Suçlan, vatanı, halkı sevmek.
Suçlan, haksızlıklara göz yum-
mamak. Hapishanelerde de bu
tutum sürdürülünce, bedeli
ağır oluyor. Ya kalaslarla dövû-
lerek öldürülüyorya ölüm oruç-
lannda gönüllü ölüme gidiyo-
ruz. Tedavi edilmediğimiz için
sakat kaiıyoruz, ölüyoruz.
Bunlar yetmiyor, küçük ko-
ğuş adı altında hücre sistemi
yeniden getiriliyor. 'Hapishane-
lere hâkim olamryoruz' denile-
rekyeni saldınlara zemin hazır-
lanıyor. Ancak ne yapılırsa ya-
pılsın 'Hücreleregirmeyecegiz,
direneceğiz' diyerek tüm ha-
pishanelerde tek bir yürek ol-
duğumuzu vurguluyoruz. Hak-
lılığımızı anlatmaya çalışıyoruz.
Yann geç olmadan, ölümler-
den sonra dur demek olmama-
lı görevimiz. Hücrelere girme-
memizin bedeli ne otursa ol-
sun, karartılığımızı anlatıyoruz.
Yann daha büyük acılan yaşat-
madan, buyasanın, uygulama-
nın kaldmlmasına elbiriiğiyle
katkıda bulunmalıyız."
Çankın hapishanesinden
"Ölüm orucu direnişçisi" diye-
rek mektup yollayan Ercan Şe-
ker de benzertalepleri dile ge-
tiriyor: "Geçen yılki ölûm orucu
direnişimiz ve 12 şehidimizle
kazandığımız haklanmız, henüz
bir yıl geçmemişken tekrar
gasp edilmek isteniyor. ANA-
SOL-D hükümetinin işbaşına
gelmesiyle bihikte 'oda siste-
mi' adı altında siyasi kimlik ve
onurumuzayönelikyeni birsal-
dın başlatılmak isteniyor. Ada-
let Bakanı Ottan Sungurlu 7V
programlannda, açıklamalar-
da, satır aralannda üstü kapalı
şekilde, hücre sistemine geçi-
şin, bizim 'sağlıklı ortam'/arda
yaşamamız amacını taşıdığını
söylüyor. Daha ölüm orucu di-
renişinde sakat kalan arkadaş-
lanmızın tedavileri yapılmayıp,
kalıcı hastalıklan olan arkadaş-
lanmızın tedavileri engellenir-
ken, sağlık gerekçesi ne kadar
gerçekçidir?
Hücrelerle amaçlanan, top-
lumsalyaşamımızın, yardımlaş-
ma ve dayanışmanın dağıtılma-
sıdır. Hücreler, sosyal ilişkileri
yok etmesi yanıyla insanın ta-
biatına aykındır, insan olmanın
onuruna aykındır. İnsan olma
onuruyla, siyasi kimliğimizle
hiçbir şekilde bağdaşmayan
hücrelere girmeyeceğiz."
Ankara Merkez Kapalı Ceza-
evi'nden Temel Çağırtekin de
benzer tepkiler içeren bir mek-
tup yollamış. Bütün mektuplar-
dan anlaşıldığı gibi cezaevterin-
de hücre uygulaması gündem-
de, tutuklu ve mahkûmlar ise
bu uygulamayı reddediyorlar.
Eğer hücre sistemi siyasi tutuk-
lu ve mahkûmlara zorla uygu-
lanmaya kalkışılırsa, belli ki or-
talık yeniden kansacak ve açlık
grevleri gündeme gelecek.
•••
ölmek ve öldürmek dışında,
sorunlarımıza ne zaman çö-
zümler üretebileceğiz? Her hü-
kümet, cezaevlerini nasıl hiza-
ya sokanm diye düşünmek ye-
rine, buralarda huzur ve banş
içinde bir düzeni nasıl kurabili-
rim diye düşünse daha iyi ol-
maz mı? Ne var ki, bizde siya-
set etmek; emretmek, korkut-
mak, hizaya sokmak olarak an-
laşılıyor. Öyle olunca da, hiçbir
soruna kalıcı çözümler üretile-
miyor. Her çözüm girişimi so-
runlan daha da büyütmekten,
acılara acılar katmaktan başka
işe yaramıyor.
Cezaevlerinden endişeli ses-
ler geliyor. llgililerin dikkatine.
Yann çok geç olmasın.
CUMARTESİ
YAHLARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
HukuksuzHukuk Devleti
İlk kez bir Yargıtay duruşmasında bulundum. De-
mokratik üniversite ve parasız eğitim için eylem
yapmaktalarken anayasal düzeni yıkmaya yönelik
örgüt üyesi olmakla suçlanarak 3 yıldan 18 yıla ka-
dar toplam 96 yıl ağır hapis cezasına çarptınlan ve
şu anda Çankın Cezaevi'nde bulunan üniversite og-
rencilerinin Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ndeki "temyiz"
duruşmasını izledim. "Temyiz"\n sözlük anlamı,
"ayırma, farketme, lyiyikötüdenayırma duygusu"...
Halkımız sözlük anlamını bilmese de bu sözcüğü
sağduyusuyla "temiz" yapmış... "Davayı temize
gönderdik, dosya temize gitti" denildiğini işrtmiş-
sinizdir. Tutuklu öğrencilerin getirilmedikleri duruş-
mada avukatlannın savunma ve isteklerini dinlerken,
gerçekten de arıtılması gereken bir dava dosyasın-
dan söz edilmekte olduğunu apaçık gördüm...
*••
Gençlerine düşman bir ülke olabilir mi? Türki-
ye'de gençlere yapılagelenler böyle bir ülkenin ola-
bileceğini gösteriyor. Pir Sultan Abdal'ın dizesi ül-
kemizde gençlerin durumuna tıpatıp uyar: "Tüken-
meyizkırmakile..." llerici gençlik eyiemlerini kırma-
ya yönelik devlet şiddetinin tarihini II. Abdülhamit
dönemiyle başlatacak olursak o günlerden bu gün-
lere gençler kınlmakla tükenmedi, fakat devlet de
onlann direncini kırmak için cezaevinden sehpaya
her yöntemi uygulamaktan usanmadı. Gençlik ey-
lemlerine yönelik devlet şiddetinin günümüzdeki ör-
neklerinden iki tanesi, Manisalı lise öğrencileriyle
şu anda Çankın Cezaevi'nde yatmakta olan Anka-
ralı üniversite öğrencilerine yapılanlardır...
• • •
Gençlerin avukatlannın 18 Aralık Çarşamba gü-
nü Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde okuduklan ve açık-
ladıklan "temyiz" dilekçelerinde dile getirilenleri an-
lamak, mahkûmiyet kararlannın hukukla bağdaş-
mazlığını gönmek için hukuk bilgisine sahip olmaya
da gerek yoktu. Ankara 2 No'lu DGM'ce toplam 96
yıl hapis cezasına çarptınlan 8 üniversite öğrencisi,
anayasal düzeni yıkmaya yönelik örgüt üyesi ol-
makla suçlanmışlar ve TCK168. maddesi gereğin-
ce mahkûm edilmışlerdi. Suçlamanın başlıca kanı-
tı ise bir gösterıde atıldığı ve bir evde bulunduğu id-
dia edilen molotofkokteylleriydi. Gençlerin avukat-
lanndan, Tün<ıye Barolar Biıiıği Başkanı, Prof. Dr. Er-
alp Özgen, atıldığı ıddia edilen birkaç molotofkok-
teyliyle mi anayasal düzenin yıkılacağını haklı ola-
rak soruyordu. Yargıtay dairesi sayın üyelerinin zi-
hinlerinden geçen yanıt, sanıyorum ki biz izleyicile-
rin zihinlerinden geçenden farklı olamazdı... Sorun
anayasal düzen değil, pariamentoda pankart aça-
cak kadar ileri giden gençlere ve onların örneğinde
de herkese gözdağı verilmesiydı. Tıpkı Deniz Gez-
miş ve arkadaşlannın idamlanyla yapılmak istenen
gibi. Bu anlamda da 12 Mart-12 Eylül olağanüstü
dönemlerinde geçerlı bir hukuk anlayışının günü-
müzde DGM'lerce sürdürülmekte olduğu apaçık
ortadaydı. Sayın Eralp, "DGM'ler hukukun dışında
değildir. DGM'ler yasalan birkenara atamazlar" 6e-
sede... .- .
•••
Çankın Cezaevi'ndeki arkadaşlanyla dayanışma
içinde trenle Istanbul'dan, otobüsterie Izmir ve Es-
kişehir'den gelen gençler o sabah Ankara'ya sokul-
madı. Yüzlercesinin gözattına alındığını öğrendik.
Yargıtay'daki duruşmanın bitiminde üniversite öğ-
rencilerinin basın bildirisini dinlemek üzere Güven
Park'a gittim. Uğradıklan nice haksızlığa tepkilerini
haykıran gencecik ve çoğu kavruk çocuklardan, ço-
cuklanmızdan, parmak kadar kızlardan fışkıran na-
musu, enerjiyi, öfkeyi, özveriyi hayranlık ve kaygıy-
la izledim... Kaygım haklı çıkmakta gecikmedi. Top-
lumsal olaylarda "taraf" değil "tarafsız güvenlik gü-
cü" olmak gerektiğini hiçbir zaman kavrayamayan
üniformalı ve sivıl polisler toplantı sonrasında Kızı-
lay'dan Kolej'e doğru yürüyüşe geçen gençlerin
üzerine coplar, panzerier ve kurt köpekleriyle sal-
dırmakta gecikmediler... 6O'lı yıllan, kendi üniversi-
te öğrenciliği dönemimi anımsadım... Yaklaşık otuz
beş yılda Türkiye, uygar, demokrat bir ülke olma
doğrultusunda bir arpa boyu yol almam»stı...
• • •
Yargıtay'daki duruşma karar için birçırpıda üç ay
sonraya, 18 Mart 1998'e ertelendi... Bu kadar uzun
bir ertelemeyi sanıyorum avukatlar da beklemiyor-
lardı... Silahlı örgüt üyesi olmakla suçlanan delikan-
lılar demek ki kış aylannı Çankın Cezaevi'nde geçi-
recek ve ilkbahan orada karşılayacaklar... Silahsız
silahlı örgüt olabilir mi? Neden olmasın? Hukuksuz
hukuk devleti olabiliyorsa eğer...
Bir duyuru ve çağn: Türkiye Yozarlar Sendıkası ve
Truva Folklor Araştırmalan Dernep 22 Aralık Pazar-
tesigünü 10.30-17.00 saatlerinde Istanbul AKMKon-
ser Salonu 'nda büyük halkbilimcımiz Pertev \aili Bo-
ratav 'm onuruna bir sempozyum düzenliyor. 1940 'hyıl-
larda Ankara DTCFdeki çalışmalanndan ve ülkesinden
ayrılmakzorunda bırahlan, fakat Türkiyefolkloruna eş-
siz katkılannı yurtdışında da sürdüren Boratav ve eşi,
her ıkisi de çok ıleriyaşlarda olmanın sorunlarına kar-
şın Paris 'ten gelerek sempozyuma katılacaklar... 22 Ara-
lıkPazartesisabahı, sempozyumunaçılışında, onlanal-
kışlamak için AKMKonser Salonu nda buluşahm...
DinozoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z
Duran toplara
çok sert vuran dergl
ÇIKT!
Aldımz mıP