Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ARALIK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Günümüz Sanatçılan 18. îstanbul Sergisi 27 Aralık tarihine dek Atatürk Kültür Merkezi'nde
Sanatta geleceğe dair ipuçları...
AHUANTMEN
Resim ve Heykel Müzeleri Derne-
ği'nin düzenledığı Günûmûz Sanatçı-
lan sergisi, sanat ortamının artık gele-
nekselleşen etkinlikierinden biri ola-
rak 18 yıldır varlığını sürdürüyor. Bu
yıl, yaz aylanndan kışa sarkan ve der-
neğin mekân sorunu nedeniyle Resim
ve Heykel Müzesi yerine Atatürk Kül-
tür Merkezi 'nde gerçekleştirilen sergi,
yine yüzlerce katıhmcı arasmdan seçi-
len. Türk sanat ortamına umut vaat e-
den gençlerden oluşuyor.
Günümüz Sanatçılan sergisi bu yıl,
büyük ölçüde demeğin mekân sıkıntı-
smdan kaynaklanan sorunlar nedeniy-
le, tatsız bir olayın gölgesinde gerçek-
leştiriliyor: Sergide yer alması bekle-
nen genç sanatçi GencoGülan'ın "Ta-
şuıabOirÇagdaş Sanat MüzesT adlı ya-
pıtı, Plastik Sanatlar Demeği'nin, ser-
gide yer alacak öteki yapitlann da bu-
lunduğu deposundan çalındı. AXM'de
yapıt için aynlan duvarda, birpolis tu-
tanaği yer alıyor şimdi. Gülan'ın, Istan-
bul'da yıllardırkurulması beklenen, a-
ma bir türlü aşama göstermeyen çağ-
daş sanat müzesi projesıne gönderme-
de bulunan yapttı, artık "Çahnan Çağ-
daş Sanat Müzesi" olarak anılacak.
Genç sanatçıla/ ise yazık ki bundan
sonraki sergilerde, yapıtlannı aynı gö-
nül rahatlığıyla teslirn edemeyecekler
demeğe, büyük olasıhkla.
Başan ödûlleri verildi
Adnan Çoker, Alaattin Aksoy, BaJ-
kan Naci 1slimyeü. Fcrit Özşen, Haldun
Dostoğiu, Hüseyin Alptekin ve Seyhun
Topuz'un seçtikleri 18. Günümüz Sa-
natçılan'nın bazılan, geçmiş sergiler-
de rastladığımız isimler. TV ekranıyla
yaşam, gerçek ile yanılsama arasında-
ki sınırlan düşündüren video enstalas-
yonuyla başan ödülü alan Mehroet
Özen, geçen yıl da bir kafes içine yer-
Ieştirdiği televizyon ile (Mdeo Kaset)
Uluslararası Plastik Sanatlar Deme-
ği'nin özel ödülünü almıştı. Yasemin
Aydın, başı ikinci bir saksıya uzanan
bir bitkiyle yaptığı "Döngü", serginin
en genç sanatçrsı (1977 doğumiu) Ba-
sir Borlakov tekrara dayalı optik illüz-
yon aracılığıyla desenleştirdiği "Söz"
ve Güneş Savaş da müzik gibi bir so-
yut olguyu somutlaştırma çabası ola-
rak görülebilecek "Meşk" ile öteki ba-
şan ödüllerinin sahipleri oldular.
— ijünümüz Sanatçılan sergilerinde
Gûlan'ın yapıü (solda) çahndığı için sergüenemezken, Mefamet Ozen ve Nurdan Yümaz Arslan'ın yapıtlan AKM'de.
'anat ortamının gelenekselleşen
etkinlikierinden biri olan Günümüz Sanatçılan
sergisi, çeşitli güçlüklere karşın 18 yıldır
varlığını sürdürüyor. Bu yıl Atatürk Kültür
Merkezi'nde izlenebilen sergi, geleceğin
sanatçılanna dair ipuçlan veriyor, gençlerin
üretimini gözler önüne seriyor.
her yıl geleneksel olarak önceki sergi-
lerde başan ödülü almış sanatçılann
yapıtlanna yer veriliyor. 1993 yılında
gerçekleştirilen sergide ödül alan ve
aralarında Türkiye sanat ortamında
dikkat çeken bazı 'günümüz sanatçıla-
n', sözgelimi yıl içinde gerçekleştirdi-
ği başanlı sergilerle admdan söz etti-
ren SuziHugLevi ve "PbrtreyadaOto-
portre" adh yapıtıyla Aydan Murteza-
oğhı, Günümüz Sanatçılan sergileri-
nin, işlevini yerine getirip getiremedi-
ği tartışmalanna gösterilebilecek
olumlu ömekler.
Bu yıl Atatürk Kültür Merkezi'ni
mekân olarak kullanmasının da etki-
siyle daha derli toplu bir düzen içinde
izleyiciye ulaşan 18. Günümüz Sanat-
çılan Îstanbul Sergisi'nde, en az, başa-
n ödülü alan yapıtlar kadar dikkat çe-
ken ve hatta bazılannı geride bırakan
birçok yapıt bulunduğunu söyleyebil-
mek. sanınz olsa olsa sevindirici ola-
bilir! Türkiye'de gerçekleştirilen bi-
enallerin, genç sanatçılara özgür bir
ifade ortamı sağlayan Genç Etkin-
lik'lerin ve bu gibi etkinliklerin şemsi-
yesi altmda yapılan tartışmalann etki-
leri, belli oluyor ki zaman içinde ken-
dini daha çok gösterecek. Bu açıdan
bakıldığında, bu yıhn seçilmiş Günü-
müz Sanatçılan'nın büyük bir bölü-
münde. işlerinin düşünsel yönüyle kul-
landıklan malzemeyi daha özenle bağ-
daştırma çabası seziliyordu.
Günümüz Sanatçılan sergileri, Tür-
kiye'nin, çoğu henüz ortama çıkma-
mış ya dayetâ 'yffifiMım duyurmaya
başlamış genç sanatçılannın bir ayna-
sı niteliğinde. Bu açıdan, genç sanatçı-
lann arayışlannı da ortaya koyan bir
sergi. Sergide yer alan Canan Şahftı
Şenoi, işte tam bu gerçeğe parmak ba-
sıyor: Video ekranında, üzerindeki giy-
sileri çıkanp attıkça değişen yüz ifade-
leriyle kimlik arayışını gözler önüne
seren genç sanatçı, ekrandan aşağı sar-
kan onlarca giysi aracılığıyla da insa-
nın arayışlannın tortulannı ortaya ko-
yuyor. Bu arayışı bir TV ekranından
izliyor olmamız ise yapıta farldı bo-
yutlar da getiriyor.
Gülizar Çuhaa'nın Türkiye kart-
postallan ise bugün genç bir sanatçının
Türkiye gerçeğinden soyutlanamaya-
cak varlığırun ifadesi. Istanbul'da kent
yaşamının sıradan görüntületisdenbi-
rini oluşturur seyyar kartpostal vitrin-
leri. Bir bütün olarak bakıldığında,
Türk kültûrünün bir aynası gibidir bu
vitrinler. Gülizar Çuhacı'nın "Gülizar
Kartpostakatak" adı altmda ambalaj-
layıp vitrine koyduğu Türkiye kartpos-
tallan ise bugünlerde bizi biz yapan ne
varsa gözler önüne seriyor, gerçeklerin
aynası oluyor Trafîk kazalan, polis da-
yaklan, kayıplanru arayanlar, haklan-
nı arayanlar, intiharlar, görücü usulü
evlilikler, ünhıleri kadar şanslı olama-
yan travestiler, Kuran kurslanna gön-
derilen bacak kadar çocuklar ve geri-
si.
Genç ressamlann eğüimleri
Bu yılki Istanbul Bienali'nde yer
alan yapıtlanyla son günlerde sık sık
gündeme gelen Halil Alündere'run, şu
sıralar Türkiye'yi epey meşgul eden
organ bağışlarını akla getiren, son de-
rece çarpıcı yapıtı "Bir Ölümün De-
konstrüksiyonu". MuratÇetinel'in iç-
dış kavramlanyla oynayan ve sıcak bir
ev ortamını tersine çeviren "tç Karga-
şa"sı, Gülru Atak'm hakkını vererek
kullandığı neon ışığı ve aynalarla
AKM'nin orta yerine derin bir ışık ku-
yusu yerleştirmeyi başardığı "Devi-
nim"ı, Şehnaz Sayar'ın Çin'deki tek
çocuk politikasının sonucu olarak ölü-
me terk edılen çocuklara göndennede
bulunan "Made in China" ve Nurdan
Yümaz Arsbm'ın taş bir kitabın içine
yazılmasına karşın sayfalan yırtılan In-
san Haklan Evrensel Beyannamesi'ni
betimleyen "Geçmişten Günümüze
Masaüarö" adlı yapıtı da sergide dik-
kat çeken çalışmalar arasında bulunu-
yorda
Bu yılki Günümüz Sanatçılan ser-
gisi, tuvale çeşitli müdahaleler yaparak
kanşık malzemelerle gerçekleştirilen
ve enstalasyona yaklaşan resimlere im-
za atan birçok sanatçının yanı sıra mo-
nokrom resmin sınırlannı sorgulayan,
soyut geometriyle ilgilenen, öte yan-
dan soyut dışavurumcu ve pop, hatta
kitsch'e uzanan genç ressamlann çok
farklı yaklaşımlannı da gözler önüne
seriyor. Gülfem Kcssler Sertyel in esp-
rili "Ahşkanlık", Asuman Demir-
kök'ün Adnan Çoker'in resmini andı-
ran "Top KuksT, Sinan Demirtaş ın
"YoJ" ve Mehmet Kavukçu'nun ses-
siz, dingin resimleri ile Can Maden Ya-
tay'm karmaşık, soyut bir portreyi an-
dıran yapıtı, genç ressamlann çeşitli
eğilimlerini ortaya seriyor.
Dntet lyıtroları lunytsMs, IbnsâHUâs VB PaMMnbn bMntori ıçM
Karagöz4aıkLa ve ıııiııı
fîyatrosu kıırıımsallaşb
ANKARA (Cnmhııriyet
Bürosu) - Kaybolmakta olan
geleneksel Türk tiyatrosunun
en önemli sanatlanndan Kara-
göz-kukla ve mim tiyatrosu,
Devlet Tiyatrolan bünyesınde
kurumsallaştınldı. Kültür Ba-
kanı Isteminan Tala>. Yunanlı-
lann Karagöz tiyatrosunu Av-
rupa'ya kendi oyunlan gibi ta-
nıttıginı belirterek Türkiye'nin
bu geleneksel sanatına sahip
çıkmasmın en iyi yönteminin,
ülke içinde gelişimini sağlamak
olduğunukaydetti.
Devlet Tiyatrolan bünyesin-
de Karagöz-Kukla ve Mim Ti-
yatrosu ünitelerinin açılışını ya-
pan Kültür Bakanı Istemihan
Talay, böylece Karagöz ve mim
tiyatrosunun bireysel bir çaba
olmaktan öte kunımsal olarak
kadrolusanatçılarryla yaşanla-
cafını bildirdi. Yunanlılann,
Hacivat ve Karagöz tiyatrosu-
nu kendi sanatlan gibi Avru-
pa'ya kabul ettirme aşamasın-
da bulunduklannı ifade eden
Talay, bundan büyük üzüntü
duyduğunu kaydederek "Ken-
di sanaümızuı, bize ait olan bir
küttür değerinin başka bir ülke
tarafından "benim' diyedünya-
ya tanıölmak istenmesini tep-
İdylc karşıladım. Bunu aşma-
nın yotu. bu sanadan kendi içt-
mizdegüçtendinnekten geçryor.
Başkaiaruıa lazmak >erine ken-
di görevünizi yapmanın daha
sağlıkh oiacağuıı düşündük"
dedı.
Bu sanat dallanndaki sanat-
çı sayısının giderek azaldığını
ve yenı sanatçılar yetiştirileme-
diğini ifade eden Talay, bu üni-
telersayesinde Türkiye'nin ge-
leneksel sanat dallanndaki bi-
ri kiminin hem geleceğe taşına-
cağım hem de yeni sanatçılar
yetistırileceğini vurguladı. Pan-
tomim biriminde 53, Karagöz-
Kuklabinminde ise 37 kursiye-
rin çalışmalara başladığını an-
latan Talay, 2 aylık kurslardan
sonra başanlı olacak kursiyer-
leri kadroluolarak ise alacakla-
nnı söyledi.
Bu sanatlann eğitiminin de
büyük önem tasıdığına dikkati
çeken Talay, Ankara Devlet
Teleneksel Türk
tiyatrosu
örneklerinden
Karagöz-kukla ile
pantomim gelecek
kuşaklara
aktanlıyor.
Konservatuvan'nda da önü-
müzdeki eğitim yılından itiba-
ren Karagöz-kukla ve mim ti-
yatrosu bölümlerinin açılacağı-
nı söyledi.
tstemihan Talay, bu konuda
YÖK'le bir görüşme yaptkla-
nnı belirterek, önümüzdeki öğ-
retimyılından itibaren açılacak
bölümlerle bu sanatlann eğiti-
minin de kurumsallasacağını
kaydetti.
Izmir'de bu yıl birincisi dü-
zenlenen Geleneksel Tiyatro
Festivali'nin bundan sonra da
sürdürüleceğini bildiren Taiay,
bu yıl geleneksel tiyatrolara
860 milyon liralık yardım ya-
pıldığını haürlattı.
Kültür Bakanı Talay, Devlet
Tiyatrolan'nın Çayyolu'nda
yapılması planlanan tiyatro sa-
lonunun temelinin 27 Mart
Dünya Tiyatrolar Günü'nde
atılacağını da bildirdi. Talay,
700 kışilik salonun 389 mih/ar
liraya mal olacağinı belirtti.
'Hızfa çahşfanhyoruz' ~~
Devlet Tiyatrolan Genel
Müdürü Bozknrt Kunıç da
Kültür Bakanı Talay'ın Devlet
Tiyatrolan'nın önündeki engel-
lerin hepsini ortadan kaldndığı-
nı belirterek kendisme teşekkür
etti. Kuruç, "Btzhızhçahşnuyo-
ruz, hızh çahştınlnoruz, Bunun
için de teşekkür ederiz" dedi.
Pantomim ünitesinin sorum-
lusuEnfinçDinçerde 1956 yı-
lından bu yana pantomim sa-
natçısı olarakçalıştığını belirte-
rek, en büyük amacının bu sa-
nat dalını kunımsal olarak ya-
şatmak olduğunu söyledi. Din-
çer, bu bölümün ilk büyük gös-
terisini cumhuriyetin 75. yıldö-
nümü kutlamalannda sergile-
meyi planladıklannı bildirdi.
Karagöz-Kukla ünitesinin
sorumlusu Mustafa Muthı da,
Karagöz ustalannın artık yaş-
landığını ve yenilerinin de ye-
tişmediğini kaydederek, bu bö-
lüm sayesinde kaybolmakta
olan busanatın gelecek nesılle-
re aktanlabileceğini söyledi.
Mutlu, "10 ldşi bfle yetiştirsek,
bu bizim için büyük bir kazanç
otacakOr. Bu böiümkrle gele-
DeksdtiyaJroyeni bir ruha k*-
voştn"dedi.
Muzaffertzgü
f
nün rvmanı 'KaçakKız \ Bilgi Yayınevi'nden çıktı
KaçakKızkaçnuyor;
baskdamdhmiyor
ARZUBİRÇİÇEK
Gülmece, öykü, roman ve oyun
yazan Muzaffer İzgü. yapıtlanna bir
yenisini daha ekledı. "Kaçak KJZ"
Bu roman, okuyan bütün gençlerin
sorununu ele alıp, bir genç kızın di-
renişini anlatıyor. O; ailenin. çevre-
nin, eğitimin, düzenin baskısına di-
reniyor. Bilgi Yayınevi'nden çıkan,
konusu Izmir'de geçen ilk romanı
MuzafTer tzgü'nün. "Ezbere dayuh,
yaraocıhktan yuksun, gend robot-
laşuran,sosyalyaniannıbudayıp yok
eden, kodlannuş bir yaşam çizgisi
içerisinde yönlendiren bir çaba"yı
yansıtıp, gençlere bir öneri getiri-
yor: "OnlaraonbeşyaşuHİadenıek
kurma izni verilse, her ilde, üçede
'Yanş Atı Olmayanlar Derneği'ni
kursalar. Çünkü gençten başka bu-
na karşı kojacak >ok."
MUZAFİFER İZGÜ - JSiçiıı genç-
lik romanı?
Gençleri ilgilendirdiği için. Ama
isterlerse orta yaşlılar, yaşhlar da
okusunlar. Romanda bir genç kız,
Üzüm anlatılıyor. Ama aslmda an-
latılan bütün gençlik. Sorun, genç-
lerin sorunu. Daha doğrusu oku-
makta olan gençlerin... Bu sorun
daha ilkokuldan başhyor.
- E^ğitim öğretim başlar başta-
mazmı?
Evet. Gerçi eğitim Batı ülkelerin-
de okulöncesi başhyor. Biz bu konu-
da Bangladeş'ten de Zimbabwe'den
de geriyiz. Çocuklar ezberci eğitim-
de koşullandınhyorlar. Dahaonlann
kafasına ilkokuldan sokulmaya baş-
lanıyor,"Bak büyüyünce şu oiacak-
sm, bu otacaksm" diye. Anne baba,
kendi düşledıği, kendi olamadığı şe-
yi çocuğunda görmek istiyor. On-
dan sonra bu amaca ulaşabilmek
için çocuk, genç, yanş atı yapılıyor.
Oysaki, o yanş an olmak istemiyor.
Onu yanş atı olmaya aile zorluyor,
çevre zorluyor, eğitim öğretim zor-
luyor, dershane düzeni zorluyor.
Gence soran yok. Ona salt "Ezber-
le, test cöz" deniyor. Bu okumak de-
ğil, eğitim öğretim hiç değil. Ezbe-
re dayalı, yarahcılıktan yoksun, gen-
ci robotlaştıran, sosyal yaniannı bu-
dayıp yok eden, kodlanmış bir ya-
şam çizgisi içerisinde yönlendircn
bir çaba. Acaba diyorum, gençlerin
yaşı elverse de, onlara on beş yaşın-
da dernek kurma izni verilse, her il-
• Yeni romanında okuyan bütün gençlerin
sorununu ele alıp, bir genç kızın direnişini
anlatıyor Muzaffer îzgü. Genci
robotlaşan, kodlanmış bir yaşam çizgisi
içerisinde yönlendiren çabaya karşı bir
önerisi var Izgü'nün:
"Gençlere on beş yaşında dernek
kurma izni verilse,
her ilde, ilçede 'Yanş Atı
Olmayanlar Derneği'ni kursalar".
giler çıkanlsa? Her yıl üniversite sı-
navı zamanında, sonrasında, sonuç-
lann gönderildiği o iki günde hangi
rahatsızhklar yaşanıyor. hangi has-
talıkiann temelleri o günlerde atılı-
yor? Böyle bir inceleme araştınna
yok ki. Ûzüm liseyi bitirmiş, o gü-
ne dek bir cumartesi, bir pazar gü-
nü bile yatağında uzun uzun yaüp o
yaşın düşlerini kuramamış. OkuJ,
dershane, testler... Hiç testler düş
kurdurtur mu insana? Öyle ki, şarkı
söylemeyi bile unutmuş Üzüm, ona
bile zaman bulamamış.
- Bir de btınca cabaja karşın üp
fakültesini kazanamayınca?
O hp doktoru olmak istemiyor ki,
babası olmak istiyor. Üzüm oyuncu
olmak istiyor, güzel sanatlar fakül-
tesinin sahne sanatlan bölümünde
okumak istiyor.
- Okuyor mu o fakültede?
Romanı okumak gerek.
- Pekiyiromandaki gülmecedozu-
nukonuşaum?
Gülmece romanı değil. Ama yer
ver kahkahalar attınyor. Daha çok
Üzüm, Fırat'la tanıştıktan sonra. Fı-
rat da trpzede. Tıp fakültesini kaza-
namamış ama babası ona doktor un-
vanını verivermiş. Onu herkes dok-
tor diye çağınyor.
- Kaçak Kız'ın konusu tzmir'de
geçiyor.
Evet Konusu Izmir'de geçen ilk
romanım. Bundan önce konusu \z-
mir'de geçen birçok öykü yazmış-
tım, ama roman yazmamıştım. El-
bette bir yeri yazmak için o yerden
etkilenmek gerek. Izmirbeni çok et-
küemiş, etkiliyor. Konak, Alsancak,
Güzelyah, Üçyol, Mersinli, roma-
nın konusunun geçtiği yerler. Iz-
mir'in nabzı Konak'ta attığı için o
alan romanın da nabzının attığı yer.
Oradaki parklar, Kemeraltı, sine-
malar...
de, ilçede "Yanş Atı Olmayanlar
Demeği''ni kursalar. Çünkügençten
başka buna karşı koyacak yok. Ote-
kilerin hepsi yanş atından yana.
- Romandaöyle bir dernek kurut-
muyt)r.
Hayır. Ama bir direniş var. Bir
genç kızın direnişi, Üzüm'ün. Zaten
roman bu direnişi anlatıyor
- Bunalan bir genç laz Üzüm.
Niçin bunalmasm ki? Ah onJann
bir araştırması yapılsa, istatıstik bil-
Bakanlıktan özel
tiyatrolara desteğe
ek ödenek
ANKARA (AA) - Kül-
tür Bakanı tstemihan Ta-
lay, Özel Tiyatrolara Dev-
let Desteği Değerlendir-
me Kurulu'nun aralık ayı
başında aldığı kararla,
1997-98 sanat sezonunda
97 tiyatroya 60 milyar lıra
ek ödenek dağıtıldığmı
açıkladı.
Kültür Bakanı Talay
yaptığı yanlı açıklamada,
özel riyatrolann projeleri-
ne maddi destek vererek
tiyatro sanatının yaygınla-
şıp gelişmesini sağlamak,
yerli oyun yazarlannı teş-
vik etmek, oyunlann kali-
tesini yükseltmek amacm-
daolduklannı belirtti.
Özel Tiyatrolara Devlet
Desteği Değerlendirme
Kurulu'nun, 17 Eylül
1997 tarihinde Kültür Ba-
kanlığı'na başvuruda bu-
lunan 125 özel tiyatronun
dosyalannda yapılan ince-
leme sonunda toplam 50
tiyatroya 61 milyar 750
milyon lira devlet deste-
ğinde bulunduğunu hatır-
lattı. KüitürBakanhğı'nca
sağlanan 60 milyar liralık
ek ödeneğın, 39 milyar
135 milyon lirası 42 pro-
fesyonel tıyatroya, 4 mil-
yar 540 milyon lirası 16
çocuk tiyatrosuna, 8 mil-
yar 40 milyon lirası 26
amatör tiyatroya, 860 mil-
yon lira 6 geleneksel tiyat-
roya, 665 milyon lira 3
eğitim tiyatrosuna verildi.
Ek ödeneğin 6 milyar 760
milyon liralık kısmı ise sa-
lon onanmı için 4 tiyatro-
ya dağıtıldı. Kültür Ba-
kanhğı'nca 1997-98 sanat
sezonu için özel tiyatrola-
ra toplam 121 milyar 750
milyon lira devlet desteği
verildi.
Uğur Köseahmetoğlu'nun
reklam grafiği sergisî
• KûkürServisi-Uğur
Köseahmetoğlu'nun sanat
yaşamının 37. yılı
nedeniyle Akbank Kızılay
Şubesi Sanat Galerisi'nde
reklam grafiği sergisi
açılıyor. Sergi 15 Ocak'a
dek izlenebilecek.
Çalışmalannı uzun süredir
Ankara'da sürdüren
Köseahmetoğlu bugüne
dek Ankara ve lstanbul'da
açtığı beş kişisel grafik
sergisiyle sanat
çevrelerinde büyük beğeni
topladı. Sanatçımn 1992 yılında Îstanbul Taksim
Sanat Galerisi'nde sanat yaşamının 30. yılı
nedeniyle düzenlediği sergisi TRT 1 'de "25. Kare"
sanat programmda aynnhlı bir şekilde yer almıştı.
Viyana Joham Strauss
Orkestrası İstanbul'a geliyor
• Kültür Servisi - Viyana Johann Strauss Oda
Orkestrası, Avusturya Liseliler Vakfi'nın girişimiyle 9
Ocak Cuma ve 10 Ocak Cumartesi akşamı Lütfi
Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda bir
'yeni yıl konseri' verecek. Çoğunluğu Viyana
Filarmoni ve Viyana Senfoni Orkestrası'nuı
elemanlarından oluşan orkestranın Wolfgang Göluıer
yönetiminde vereceği konserin solistleri soprano ^
Milena Rudiferia ve tenor Lavvrence P. Vîncent.
Avusturya Kültür Ofisi'yle işbirliği sonucu gündeme
gelen konserlerden ilki, geniş bir yelpazeye sahip
sponsorlar desteğiyle yapılacak. 10 Ocak'ta
gerçekleştirilecek olan ikinci konser ise tstanbul
Barosu'nun işbirliği ile tstanbullu müzikseverlere
sunulacak. Avusturya Liseliler Vakfı, bu yıl
üçüncüsünü gerçekleştirdikleri ve
gelenekselleştirmeyı hedefledikleri, yeni yıl
konserlerinın geliriyle, bir bölümü konservatuvar ve
güzel sanatlar akademisinde olmak üzere değişik
üniversitelerde ve ortaokullarda öğrenim gören
öğrencilere burs veriyor.
Karikatüpcüler Derneğrnde
yeni yönetim
• Kültür Servisi - Karikatürcüler Derneği'nde yeni
yönetim kurulu belirlendi. Geçen cumartesi günü
GazetecilerCemiyeti Burhan Felek Konferans
Salonu'nda toplanan Karikatürcüler Derneği 24.
olağan genel kurulunda yapılan oylama sonucunda
yönetim kuruluna Metin Peker, Ahmet Erkanlı,
Kemal Urgenç, Sami Caner, Cem Kenan Öngü
seçildi. Yeni yönetim kurulu, salı günü yaptığı
toplantı sonucunda arasında görev
dağılımı yaparak Metin Peker'i başkan, Sami
Caner'i genel sekreter, Ahmet Erkanlfyı sayman
olarak görevlendirdi.
Dünya Sualtı Filmlepî 1. İstanbul
Gösterimi bugün başhyor
• Kültür Servisi - Dünya Sualtı Filmlen 1. İstanbul
Gösterimi bugün Galatasaray Lisesi'nde başhyor
Gösterim, Deniztemiz Derneği, Deniz Magazin
dergisi ve sualtı filmcisi Haluk Cecan'ın işbirliği
ile gerçekleştiriliyor. Haluk Cecan, gösterimin
Türkiye'nin sualtı potansiyelini dünyaya tanıtmak
ve sualtındaki tahribatlara dikkat çekmek amacıyla
düzenlendiğini belirtti. Gösterimde, 1990 yılından
bugüne kadar değişik ûlkelerde gerçekleştirilen
dünya sualtı film festivallerine katılan ve ödül alan
20 film sunulacak. Aynca Kaptan Cousteau ile
birlikte Calypso'da sualtı Film çalışmalannda
kameramanlık yapmış olan Andr'e Laban, Dünya
Sualtı Filmleri Festival Başkanı Daniel Mercier ve
Dünya Sualtı Filmleri Festivali Başkan Yardımcısı
Pierre Coton'un katılacağı bir söyleşi
gerçekleştirilecek.
Hasan Âi Yücel Yılı biteı-ken
• Kültür Servisi - Şehir Tiyatrolan "nda
düzenlenen kültür etkinlikleri süriiyor. Etkinlikler
kapsamında 22 Aralık Pazartesi günü saat 18.30'da
Harbiye_Muhsin Ertuğrul Cep Tiyatrosu'nda
'Hasan Âli Yücel Yılı Biterken' konulu bir etkinlik
gerçekleşecek. TAL sanatçısı Uğur Değirmencioğlu
tarafindan düzenlenen etkinliğe Edebiyatçılar
Derneği üyeleri, Mehmet Başaran ve Hayati
Asılyazıcı katılacak. llgililer etkinliği ücretsiz
olarak izleyebilecekler. (240 22 44)
BUGUN
• AKSANAT'ta saat 15.00'te lazer diskten
Çaykovski'nin 'Fındıkkıran' balesi, saat 19.00'daise
'Abelard ve Heloise' adlı tiyatro oyunu izlenebilir.
• BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 17.00'de 'Tuzlu Nehir
Dörtlüsü'nün blues konseri izlenebilir.
• BAKIRKÖY BELEDtYE TtYATROLARI'nda
saat 15.00'te 'Polyanna' adlı çocuk oyunu, saat
20.30'da ise 'Gelin Dokunalım' (Açıl Susam Açıl)
adlı oyun izlenebilir.
• AKM'de saat 11.00'de 'Külkedisi' adlı çocuk
müzikali, saat 15.30'da Çaykovski'nin 'Kuğu Gölü'
balesi izlenebilir.