Katalog

13 ARALIK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Washington Enstitüsü: İslamcıların işine gelir FUATKOZLUKLU VVASHINGTON - ABD'nin etkili fıkir kuruluşlanndan biri sayılan Washington Enstitüsü, Türkiye'nin Avrupa Bırliği'nin (AB) genişlemesinin ele alındığı Lüksemburg Zinesi'nden istediği sonucu alamayacağını ve bu durumdan da Islamcı güçlerin yararlanacağı görüşünü savundu. Lüksemburg Zirvesi öncesinde "Türldye'nin Avrupa hayali sona eriyor" başlığıyla yayımlanan iki sayfa uzunluğundaki değerlendirmeye göre Türkiye'nin 30 yıllık "tam üyeiik arzusu" kabul ediimeyecek ve bu yöndeki karar, AB'nin geleceğiyle ilgili son derece ohımsuz yargüara neden olacak. AB'nin Türkiye'yı ekonomik ilişkilerde "ayncahkh ülke" olarak tanımlama yönündeki gırişimını "bir aldatmacadan öteye graneyecek" diye değerlendiren Washington Enstitüsü'nün altını çizdiği görüşler özetle şöyle: "Türldye, ekonomik ve potitik standartlannı yüksettip iyi bir uluslararası prestije sahip olabilmek için, Avrupa BirUğTne tam üyetik istiyor. Bu. ashnda Türkiye'de büyüyen Batı karşıtı İslama güçleri durdurmak için de önemti bir çözüm. Türidye'nin Avrupa Birliğj'nden dtşlanmasu kuruluşun Hıristiyan Kulübü diye amlmasına yol açacak ve bu yöndeki Türk tezi doğrulanmış obcak." Washington Enstitüsü'ne göre Türkiye'nin A\Tupa Birliği'neahnmaması karan aynca, Avrupa'ya tepkileri de arttıracak ve bundan da radikal lslamcı hareketler faydalanacak. Bu hareketler, Türkiye'nin geleceğini, bejjrsizliktefle dolu karanlık bir tünele sokacaklar. AB içinde Almanya'nın başını çekriği bir grubun, Türkiye'ye "asla tam üyeiik yok" mesajını vermek istediği belirtilen raporda, Yunanistan'uı da bu grubun içinde yer aldığı belirtildi. Bayan flitterrand yine sahnede • PARİS(Reuters)-Eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın dul eşi Danıelle Mitterrand yazdığı açık bir mektupla Türkiye'nin AB'ye üyeliğini destekleyenleri uyardı. Fransız Le Figaro gazetesinde yayımlanan Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine'e yönelik açık mektupta Türkiye'nin Avrupa Birlıği üyeliğini destekleyen Fransızlar Nazi ışbirlikçilerine benzetildi. Mitterrand, uyuşturucudan sağlanan gelirin silahlara yatınlmasının Türkiye'yi bir "uyuşturucu eyaletine" dönüştürdüğünü iddia etti. Kolombiya'da saldırı • BOGOTA (AA) - Kolombiya'da yönetime karşı mücadele eden Marksist gerillalann. iki kasabaya düzenledikleri saldrnlarda 8 kişıyi öldürdükleri. bir beledıye başkanını da kaçırdıklan bildirildi. Polis ka>naklan. gerillalan destekleyen köylülere saldıran aşın sağcı "'Ölüm Mangalan"na misilleme olarak düzenlenen saldrnlarda ölenlerin 5'inin polis olduğunu, bildirdiler. Avrupa Birliği liderleri, zirvede tam üyeiik statüsünün verilmemesi konusunda uzlaşmaya vardı Türldye'iffii istediği obnadı• AB üyeleri Tiirkiye engelini aşmak için dün akşam yaptıklan yemekli toplantıdan sonra Dugün 11 aday ülkenin liderleriyle danışma toplantısı yapacaklar. • AB liderleri, dün yapılan toplantıda Türkiye'ye tam üyeiik statüsünün verilmemesi konusunda uzlaştı. Bu karan Yunanistan Başbakanı Smitis toplantıdan sonra açıkladı. • Tam adaylık yolunun açılması için ise Ankara'dan ağır ödünler isteniyor. Bunlann başında Kardak konusunda Lahey'e gidilmesi ve Kıbns'ın adaylığma itiraz edilmemesi geliyor. LALE SARÜBRAHtVIOĞLU LÜKSEMBURG-Tür- kiye, soğnk savaşın 40 yıl ayn düşürdüğü Batı ve Doğu Avrupa'nın resmen bütünleşmek amacıyla dün başlattığı tarihi zirve- yi zorlamasına karşın ama- cına ulaşamadı. Başbakan Mesut Yıbnaz'ın, Türki- ye'ye tam üyeiik yolunu açmadığı için Avrupa Bir- liği (AB) liderlerine rest çekmesi, zirvede Anka- ra'yı gündemin birinci maddesi halinegetirdi. Li- derler, Türkiye'ye adaylık statüsü verilmemesi konu- sunda uzlaşırken Avrupa Konferansf nın toparlanıp toparlanmayacağı konu- sunda anlaşma sağlayama- dılar. 15 AB üyesi devlet ve hükümet başkanlan dün Doğu Avrupa ile genişle- meyi tescil edecekleri iki günlük zirve için Lüksem- burg'da bir araya geldiler. Zirvenin ilk günü aday Doğu Avrupa ülkeleri ve Kıbns Rum Kesimi ile ge- nişleme sürecini başlatmak ve ileri durumdaki 6 ülkey- le üyeiik görüşmelerine baş- lamak konusunda anlaşmaya vardılar. Bu altı ülkenin Po- lonya. Çek Cumhuriyeti. Ma- caristan, Slovenya, Estonya ve Kıbns Rum Kesimi oldu- ğu bildirildi. AB liderleri ge- nişleme sürecini de etkileye- cek olan Yunanistan vetosunu aşmak ve Türkiye'yi birlikten tamamen dışlamamak için zirve sonrası akşam yemeğin- de Ankara'yı masaya yatırdı- lar. AB liderlerinin dün ak- şam geç saatlere kadar süren Türkiye tartışmasında, Avru- pa Konferansf nm içeriğinin Ankara'yı bir ölçüde tatmin edecek biçimde içerikli hale getirilmesini önerdikleri öğ- renildi. Türkiye'ye. birliğe Lüksemburg'da toplanan Avrupa Birliği üyesi ülkelerin başbakan ve djşişkri bakanlan toplanb öncesi aile fotoğrafi çektirdikr. (REUTERS) tam üyeliğe götürecek aday- lık statüsü vermeye yanaşma- yan AB ülkeleri, Avrupa Konferansf nın toparlanıp to- parlanmayacağı konusunda uzlaşamadilar. Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis. toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Türkiye'ye Ko- penhag knterlenne uymadığı için tam adaylık verürneyece- ğini söyledi. Karann oybiriiği ile alındığı bildirildi. AB üyeleri Türkiye enge- lini aşmak için dün akşam yaptıklan yemekli toplantı- dan sonra bugün 1 l'ler ile da- nışma toplantısı yapacaklar. Ardından öğle yemeği yiye- cek ve aile fotoğrafi çektire- cekler. Türkiye, bu sürecin hiçbirinde yer almayacak. Bu arada Ankara, sürpriz bir girişimde bulunarak Tür- kiye'ye ağır koşullar getiren AB karar tasansının belirli noktalannı olumlu değerlen- diren biraçıklamayı Anadolu Ajansı aracılığıyla kamuoyu- na duyurdu. Açıklamada, AB Lüksemburg Zirvesi'ne sunu- lan karar tasansının, bazı olumlu gelişnıeler sağlamak- la beraber Ankara'nın belirle- yici olarak gördüğü "AB'nin genişleme sürecinde, Türki- ye'nin variığının kabulü. daha sonra öteki adaylarla benzer ı kanhm müzakerelerine eşit noktadan başlaması" şeklin- deki beklentisinin karşılama- dığı belirtildi. Değerlendir- mede, zirvenin taslak metnin- de AB'nin genişleme karan kapsamına Türkiye'nin de alındığını ve gündem 2000 raporundan daha ileri bir tu- tum izlediği bildirildi. Anka- ra'nın bu girişimi, tasannın Türkiye'ye ilişkin bölümleri- ne çekince koyacağmı belir- ten Yunanistan'a karşı bir tak- tik olarak değerlendirildi. AçıkJamalar Ingiltere Dışişleri Bakanı Robin Cook dün yaptığı açık- lamada, Türkiye'nin üyeiik yoiunda itibarlı bir aday ol- ması için koşullan yerine ge- tirmesi gerektiğini söyledi. Cook. "Türkiye, genişİeme- nin ne birinci ne de ikinci dal- gasındadır" dedi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Kostas Simi- tis ise zirvenin ilk günkü ça- lışmalan ardından Türki- ye'nin konuşulduğu gayri re- sim yemeğe gitmeden önce bir basın toplantısı düzenledi ve Türkiye'nin adını anma- dan AB'nin Rum Kesimi ve 10 Doğu Avrupa ülkesi ile ge- nışleyeceğine işaret etti. Yu- nanistan'ın AB işlerinden so- rumlu Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Yorgo Papandreu da gazetecilere yaptığı açıkla- mada, Türkiye'yi Lahey'in yetkisini tanımaya çağınrken Ankara'nın Kıbns'ın kuzeyi- ni ilhak etme karannı geri al- masını istedL Papandreu, ba- zı ülkelerin Yunan vetosunu kullanarak Atina'yı günah keçisi yaptıklannı söyledi. AB'nin, yetkileri arttınlan Avrupa Parlamentosu'nun Başkanı Jose Maria G0 Rob- les, dün düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Konfe- ransı'nın Türkiye ve AB ara- sındaki özel yüksek düzeyli işbirlığinin çerçevesini oluş- turabileceğini söyledi. Rob- les, bir soru üzerine de, Avru- pa Konferansı'nın tam üyeiik müzakeresinin yapılacağı yer olmayacağının altını çizdi. Robles, "Bu platfonnda mü- zakere olması için kriterlerin yerine getirilmesigerekir'" de- di. Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin sürmesi gerektiğini belirterek "Türkiye'yi, AB'nin bir Hı- nstiyan kulübü olmadıgı ko- nusunda ikna etmemiz gere- kivor" dedi. Kıbns Rum Kesimi'yle üyeiik müzakereleri başlaması durumunda KKTC ile entegrasyon süreci hızlandınlacak AB ile ılişkflerde soğuk dönem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye, adaylık statüsünü alamadığı Avrupa Birliği (AB) ile siyasi ilişkilerin bir süre donmasının kaçınılmaz olacağını kaydetti. TBMM Başka- nı Hikmet Çetin, Türkiye-AB ilişkilerinin bu- günkü durumunda NATO'nun genişlemesi ile ilgili TBMM onayının alınmasının güçleşti- ğini belirtirken Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, gümrük birliğinin düzeltileceğini kay- detti. Dışişleri Bakanı tsmail Cem, AB'nin Türkiye'den Kabns konusunda "sinyaUer" beklediğini ancak bunu almasının mümkün olmadığını söyledi. AB'nin yemekli toplantı davetine kesinlikle katılmayacağmı bildiren Türkiye, AB'nin Kıbns Rum Kesimi ile tam üyeiik müzakerelerine başlamasına koşut ola- rak KKTC ile entegrasyon sürecini hızlandı- racak. Avrupa'nın 2000'li yıllardaki siyasi harita- sının belirlenmesine ilişkin kesin karann ah- nacağı Lüksemburg Zirvesi 'nde dışlanan Tür- kiye, AB ile ilişkilerin "esldsi gibi olmayaca- ğı" mesajını veriyor. TBMM Başkaru, eski Dışişleri Bakanı Çetin. Türkiye'nin kalkın- ması sürecinde AB olmadığını, gelişmesini AB'siz de sürdüreceğini ancak karar alırken duygusal değil akılcı olmak gerektiğini söy- ledi. Çetin, bu aşamada. TBMM'nin NA- TO'nun genişlemesini onaylamasının güç ol- duğunu bildirdi. Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nin ittifaka alınması ile ilgili onamanın 1999yılındayapılmasıbekleniyor. Başbakan Yardımcısı Ecevit. Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada, Lüksemburg Zirve- si'ndeki durumun pek umut verici olmadığı- • Ankara NATO kozunu kullanacak. Lüksemburg Zirvesi'nden dışlanan Türkiye, AB ile ilişkilerin eskisi gibi olmayacağı mesajını veriyor. nı ancak AB'nin de ne Türkiyeli ne de Tür- kiyesiz yapabildiğini kaydetti. AB'nin avuru- cu ifadelerle Türkiye'yi idare etmeye çalıştı- ğını belirten Ecevit, şunlan kaydetti: "AB, siyasi kosullardan da vazgeçmiyor. Kıbns, Ege, Güneydoğu ve insan haklanndan da. Ashnda çok da önem vermryoruz, Biz tam üyeliği \r azgeçilmez bir hakkımız olarak görü- yoruz. Dünya ne Avrupa ile başlıyor ne de onunla bitfyor. Biz, Avrupa'nın babsına ve do- ğusuna oiabildiğince açılmaya çalışıyonız. Türkiye'nin geleceği ile ilgili kaygunız yok. Vazgımm AB'ye bağlamadık. Gümrük birli- ğinin düzeltilmesi gerekiyor. Avrupa ülkeleri ile ilişküerimiz değişik ölçülertyie sürer. Yani kıyamet kopmaz. Yeni bir dünya kurulur, Tür- kiye yerini bulur. Tam üyeliğe fazla önem ver- miyoruz." Dışişleri Bakanı Cem, dün özel bir televiz- yon kanalının sorulannı yanıtlarken Türki- ye'nin "huysuz çocuk" olarak tanımlanma- sınm terbiyesizlik olduğunu kaydederek Tür- kiye'den "işkenceci" diye bahseden AB Dö- nem Başkanı Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker'in ayıp ettiğini söyledi. Cem, AB'nin tavnnm Juncker'in bu sözleriyle bir- likte değerlendınleceğini belirterek "Türki- ye'nin geleceğinde AB'nin yeri vannr. Ancak Türkiye, kendi büyüklüğünün ve kapasitesi- ninbilincindedir" diye konuştu. AB'nin, Tür- kiye'den Kıbns konusunda bir şeyler yapma- sını istediğini vurgulayan Cem, şunlan kay- detti: "Türkiye,kalkıp da Kıbrts'taki konumunu, hassasiyetinL düşman bir ortamda Kıbns Türklerini çaresiz bir azuılık gibi bırakarak AB'ye yakınlaşalım diye düşünmez. Bu değil AB, tüm dünya karşısma gelse yine yapmaz. İnsan haklan ve Yunanistan ile ilgili sorunla- nn çözülmesi konusunda bir şeyler yapmaya çalıştık. Ancak Kıbns konusunda son 5 aydır bizim tüm muhataplarımıza kısa vadede hiç- bir şey olmayacağmı söyledik. AB, kendi ken- dini Kıbns'ta belaya soktu. Şimdi bu beladan Türkrye'nin ta\izi ile çıkmaya çalışryor. Ancak AB'nin formüllerinin kabul edilmeyeceği or- tadadır." Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ne- cati Utkan da, Juncker'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu belirterek AB Dönem Başkanı'nı ciddi ve seviyeli olmaya çağırdı. Akarealı'nın tepkisi ANAP Istanbul Milletvekili ve Türkiye- AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşka- nı Bülent Akarcalı. önceki günkü Lüksem- burg Başbakanı'nın açıklamalanyla ilgili Cumhuriyet'in sorularım yanıtlarken Lük- semburg Başbakanı Juncker'in açıklamalan- nın tepki gerektirdiğini belirtri. Akarcalı, "Başbakan da olsa böyle açıklama yapmaya haklayok.DiplomatikteamüDereuyınaz'' de- di. Akarcalı, Avrupa Konseyi'nde de Hans Van der Broek'un küstah ve kaba açıklama yaptığını belirterek Türkiye'nin şamaroğlanı olmadığmı kaydetti. Türkiye'nin eksiklikle- rini düzeltmeye çalıştıklannı vurgularken 15 yıldır AB üyesi olan Yunanistan'ın insan hak- lan konusunda kendisine çekidüzen vereme- diğini bildirdi. AB üyeliği için başv-uranlar içinde Türkiye'nin daha iyi bir yerde olduğu- nu söyledi. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir dip- lomat da Cnmhuriyet'in sorulan üzerine, Türkiye- AB ilişkilerinde de bir donukluk, bir durgunluk yaşanmasımn kaçınılmaz ola- cağını belirterek "Işareder tatmin edici değfl. Dolayısıyla o zeminde ilişkiler de\am edecek" diye konuştu. KKTC ile bütünleşme Ankara ve Lefkoşa, AB'nin, uluslararası anlaşmalara aykın olarak Kıbns Rum Kesi- mi ile tam üyeiik görüşmelerine başlama ka- ran almasına sessiz kalmayacaklar. Türk ve KKTC Dışişleri Bakanlığı yetkilileri. iki ül- ke arasında 20 Ocak 1997 tarihinde imzala- nan ortak deklarasyonda "AB, Kıbns Rum Kesimi ile tam üyeiik görüşmelerine başlama- sı durumunda Türkiye ve KKTC entegrasyo- nagkterier" ifadelerineyerverildiğinianım- satarak zirveden çıkacak sonuca göre uygun bir yöntemle bu karann uygulanacağını bil- dirdiler. Yetkililer, AB zirvesinin ardından Türkiye ve KKTC'nin bütünleşme ile ilgili bir bildiriyi açıklamalannın beklendiğini kaydet- tiler. AB^NtN BEKLENTİLERİ Bütünleşme bedeli ağır LÜKSEMBURG (Cumhuriyet) - Avrupa Birliği (AB). Türkiye'den tam üye adayı statüsü karşılığında ağır ödünler bekliyor. AB'nin, Kardak'ı Lahey Adalet Diva- nı'na götürme ve Kıbns konulanndaki is- temleri birliğin bugün kesinleşmesi bek- lenen karar taslağında yer aldı. Belgede Türkiye, Kıbns ve diğer geniş- leme ile ilgili konularda şu unsurlar yer aldı: # Avrupa Konferansı, öncelikle 15 AB üyesi ülke, Kıbns, on Orta ve Doğu Av- rupa ülkesi ve Türkiye'yi içine alan kap- sarnlı ve içerikli bir çerçeveye sahiptir. 10 Orta ve Doğu Avrupalı aday ülke ve Kıb- ns'ın katılma sürecinin başlatılması için, 31 Mart 1998'de 15 AB üyesi ülke, 10 Or- ta ve Doğu Avrupa ülkesi ve Kıbns'ın dı- şişleri bakanlannın katılacağı toplantımn resmi olarak düzenlenmesiyle bir çerçe- ve oluşturulacak. # Avrupa Konferansı'nın üyeleri; ba- nş. güvenlik, iyi komşuluk, diğer ülkele- rin toprak bütünlüğüne saygı. uluslarara- sı hukuk ilkelerine uygunluk ve uluslara- rası sorunlann güce veya tehdide başvu- rulmadan banşçı yollarla, özellikle ulus- lararası mahkemelerde çözülmesi konu- lannda ortak bir sorumluluğa sahip ola- cak. (Böylece AB, Türkiye'nin Yunanis- tan ile arasındaki en önemli sorunlardan biri olan Kardak'ı Lahey Adalet Diva- nı'na götürmesi gerektiği mesajını veri- yor.) # Her ne kadar Türkiye'nin siyasi ve ekonomik alanlardaki özel sorunlan, tam üyeiik müzakerelerinin başlatılmasına bir süre imkân vermeyecekse de Türkiye'yi AB'ye her alanda yakınlaştıracak ve tam üyeliğe hazırlayacak bir strateji belirlen- mesi uygun olacaktır. Bu strateji, aşağı- daki hususlar dikkate alınarak belirlene- cektir: 1 - Ankara Anlaşması'run verimliliği- nin artınlması. 2 - Gümrük birliğinin derinleştirilme- si. 3-Maliişbirliği. 4 - Mevzuat ve kazanılmış bilgilerin uyumu. # AB Konseyi, Türkiye-AB bağlannın güçlendirilmesinin, bu ülkede başlatılan siyasi ve ekonomik reformlann devamı- na, bu bağlamda insan haklan alanında ortak standartlann uygulanmasına, Yu- nanistan ile Türkiye arasında istikrarlı ve tatmin edici ilişkilerin oluşturulmasına, Kıbns sorununun çözümüne BM yöneti- mindeki müzakerelere destek vermesine bağlı olduğunu hatırlatır. 0 Konsey, Kıbns için adanın özel ih- tiyaçlan sebebiyle, özel bir katılım önce- si strateji belirlenmesini destekliyor. Bu stratejinın dayanacağı noktalar şöy- le: "Kıbns'ın özellikle yarçı ve yönetim kapasitesinin yüksehılmesi için amaçla- nan baa projelere kaühmı; diğer aday ül- kelere yönelik yakJaşımla aym çizgkle ol- mak üzere birlik programlan ve bazı ajanslara katılımı; Avrupa Konseyi'nin sonuç kararlany la Kıbns'ın çokyönlü ka- ühmı.'' # Kıbns'ın AB'ye tam üyeliği, adada- ki iki topluma da yarar getirmeli, banş ve uzlaşmayı sağlamalıdır. Tam üyeiik mü- zakerelerinin Kıbns sorununa, BM kont- rolündeki müzakereler kapsamında siya- si bir çözüm aranmasında pozirif katkıda bulunacaktır. # Bu kapsamda, AB Konseyi, Kıbns hükümetinin, AB'ye tam üyeiik müzake- relerine Kıbns Türk toplumunun temsil- cilerinin de katılması yönündeki iradesi- ni not etmiştir. (Kıbns Rum Kesimi'ne ciddi bir yü- kümlülük getiren ve çeşitli şekillerde an- lamîandınlabilen bu ifadelerden kaygıla- nan Yunanistan'ın AB'nin tüm genişle- mesini veto edebileceği kaydediliyor.) AKSARAY l.ASLÎYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1991/248 Davacı Töbank T. öğretmenler Bankası tarafmdan dava- lılar Hacı Ahmet Tan, Ramazan Payılcan ve Hasan Alündağ aleyhıne açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması so- nunda: Davantn kabulüne ve talep tarihinden itibaren 12.814. 448 TL'nin raporda belirtilen 4.271.818 TL'nin olay tarihin- den itibaren yasal faizi ile birlıkte davahlardan borçlu Şaban Kula, kefiller Ramazan Yapılcar ve Hacı Ahmet Tan'dan müteselsilen %97 faizi ile birlikte alınarak davacıya verilme- sıne ve aynı raporda belirtilen 8.543.630. TL'nin ise davah- lardan borçlu Şaban Kula ile birlikte kefiller Ramazan Ya- pılcan ve Hasan Altındağ'dan müştereken ve müteselsilen kredi sözleşmesı hükumleri gereğince %97 yasal faizi ile birlikte alınmasına dair verilen karar, davahlardan Ramazan Yapılcan'ın tebligata sarih adresi olmadığından teblig edil- memiş olup, işbu ilanın tebliğ yerine kaim olmak üzere ila- nen tebliğ edılerek ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra her- hangi bir ıtıraz vukuu bulmadığı takdirde ılamın kesinleşece- ğı yasa yolu açık olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın 126206 İSKİLtP SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1997/231 Karar No: 1997417 Davacı Mustafa Yelkovan vekili Av. Bekir Akvol tarafm- dan mahkememıze 1997/133 esas savılı dosyasında tskılıp Meydan Mahallesı 244 ada. 46-47 parselde kayıth bulunan ta- şınmaz maliklerinden Hasan kızı Melek ile Hasan oğlu Galıp tûm aramalara rağmen bulunamamış. kendisine 3561 sayılı kanun gereğince Iskılıp Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görül- mekte olan 1997i 33 esas sayılı ızalei şüyu davasındaki kiro- lıkleri ve mirasçılan tespit edilemeyen Melek \e Galip ısimli şahıslann menfaatınin bulunması ihtimaline bınaen ızalei şü- yu da\asında temsil etmek, taşınmazm satışına karar venlme- si halınde söz konusu tapu malıklerınin hısselerine düşen meblağın millı bir bankava yatuılmak, her sene itibanyla dü- zenli olarak 10 yıl boyunca takıbı, sene sonu itibanyla mah- kemernıze işleyen faızier hususunda bilgı vermek Hazıne'nuı hak ve menfaatlerinı korumak üzere, Iskilip tlçe Mal Müdü- rû Abdulvahap oğlu 1962 doğumlu Faruk Subaşı kayyum ola- rak tayin edılmış olup: Kayyuma ıtırazı olanlann ve Hasan kı- zı Melek ile Galip'in mırasçısı olduğunu ıddia edenlerin ilam tarihinden itibaren 7 gün ıçerısinde mahkememıze müracaat etmeleri. aksı halde karann kesinleşmiş olacağı 3'üncü kişi- lere ve ilgililere ilanen tebliğ olunur. 17.11.1997. Basın. 54940 ANKARA 8. SULH HUKUK HÂKİMTJĞI'NDEN Sayı. 1997 769 Davacı ASKİ vekıh tarafın- dan davalı Hikmet Tepedelen aleyhıne mahkememızde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sırasındâ: Davalı Hikmet Tepedelen'in adresi ya- pılan adres tahkıkatında tebliga- ta sarih adresi tespit edilemedi- ğınden duruşmanın bırakıldığı 3 2.1998 gününde saat 10.45'te mahkememızde bizzat hazır bu- lunmanız veya kendinizi bir ve- kıl ile temsil ettirmeniz, duruş- maya gelmediğıniz takdirde yar- gılamaya yokluğunuzda devam edıleceğı ve karar verileceği HMLTC'nin 509. maddesine isti- naden ıhtar olunur. 27.11 1997 Davalı Hikmet Tepedelen Tur- gutreıs Mahallesi, Uzunyol Sok. No: 8 Altmdağ - Ankara Basın 58531 DtYARBAKIRLASLtYE HUKUK lÛKtMLfâ'NDEN 1997-329 Davacı Hüsnü Börü vekili tarafindan davalı Gülseren Börû aleyhıne açılmış bulunan boşanma davasının yapılan açık dunışması sırasındâ. Trabzon ıli Boztepe Mahallesi. Okul Sk.. No: 16 adresinde ıkamet eden davalı Gülseren Börü aramalara rağmen bulunamamış. adresi de tespit edi- lememış olduğundan, davalmın Diyarbakır Asliye 1. Hu- kuk Mahkemesi'ne açılmış bulunan 1997/329 esas ve 11.12.1997 günlu duruşmaya ıcabet etmesi veya kendisını bir vekılle temsil ettırmediğı takdirde yokluğunda karar ve- rilecegı hususu dava dilekçesı yerine kaim olmak üzere ila- nen tebliğ olunur ' Basın: 50994 AY4NOKASLtYE HUKUK HÂKİMIİĞİ'NDEN Dosya No: 1992/225 Davacı Karayollan Genel Müdürlüğü, 7. Bölge Müdür- lüğü vekıllen Av. Yalçın Doğru. Av. Yavuz Erdoğan, dava- hlar Ayancık Zaviye koyünden Emıne Demırkol ve 18 ar- kadaşı aleyhine açılan kamulaşörma bedelinin tenkisi dava- sının mahkememızde yapılan açık yargılaması sonunda ve- rilen karan davacı karayollan vekılİen tarafmdan süresi ıçe- risinde temyiz edilmekle, davalılar Mürvet Özçelik. Selamı Demırkol. Haşim Gürleyen, Akıde Tüzün'ün adreslerinm bilinemediğmden bahisle temviz dilekçelerinin ilanen teblı- ğine karar verilmiş olmakla; fşbu ilanın yayımlandıgı tarih- ten I ay sonra temyize gönderileceği tebliğ olunur. 23.6.1997 Basuı. 29635 ANKARA 12. SULH HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞt'NDEN EsasNo: 19%, 1349 Davacı ASKJ vekili tarafindan davalı Altındağ Demokrasi Gençlık Vakfi Genel Merkezı aleyhine açılan alacak davasının yapılan açık duruşmasında; Davalı Altındağ Demokrasi Gençlık Vakfi Genel Merkezi'nın Server Somunoğlu Mah. Serpmeev- ler No 460'1 Ankara adresıne yasal yollardan tebligat yapılamadıgından ve adresi de tespit edılemediğinden venlen karar uya- nnca davalıya dava dılekçesmın ilanen tebliğıne karar venlmış olmakla, adı gecen davalınm duruşma günü olan 5.2.1998 tanh saat 09 30"da mahkememizdekı duruşmada hazır bulunması veya kendılerinı bir vekılie temsil ettirmesı aksı takdirde HMUK'nın 509-510'uncu maddelen uyannca dunışmalara yokluğunda devam edileceğı, karann da yokluğunda venleceği ve dava dilek- çesi yenne geçerli olmak üzere devamlı olarak ilanen tebliğ olunur. 26.11.199 7 Basın: 58532